EN Video calls have become a common way of communication during lockdowns. 36% of clients would like to have a video call with a company before buying. Connect JivoChat Video calls and stand out from the competition
EN Video calls have become a common way of communication during lockdowns. 36% of clients would like to have a video call with a company before buying. Connect JivoChat Video calls and stand out from the competition
TR Video görüşmeleri, karantinalar sırasında yaygın bir iletişim yolu haline geldi. Müşterilerin %36'sı satın almadan önce bir görüntülü görüşme yapmak istiyor. JivoChat Görüntülü Aramaları bağlayın ve rekabette öne çıkın
Saesneg | Twrceg |
---|---|
common | yaygın |
way | yolu |
communication | iletişim |
buying | satın |
clients | müşterilerin |
jivochat | jivochat |
calls | aramaları |
video | video |
during | sırasında |
and | ve |
to | yapmak |
EN With COVID-19 lockdowns and travel restrictions, customers around the world rely on their strong partnerships as they faced unprecedented challenges
TR COVID-19 sokağa çıkma yasakları ve seyahat kısıtlamaları ile, dünyanın dört bir yanındaki müşteriler daha önce benzeri görülmemiş zorluklarla karşılaştıklarında güçlü ortaklıklarına güveniyorlar
Saesneg | Twrceg |
---|---|
travel | seyahat |
customers | müşteriler |
world | dünyanın |
partnerships | ortaklıklar |
strong | güçlü |
the | önce |
and | ve |
with | ile |
EN The agency enforced policies to protect consumer rights that may not have been in jeopardy initially
TR Kurum, başlangıçta tehlikede olmayan tüketici haklarını koruyucu politikalar yürüttü
Saesneg | Twrceg |
---|---|
agency | kurum |
policies | politikalar |
consumer | tüketici |
the | olmayan |
EN Number of verified cases of killing, kidnapping, enforced disappearance, arbitrary detention and torture of journalists, associated media personnel, trade unionists and human rights advocates in the previous 12 months 16.10.2
TR Önceki 12 ay içinde öldürme, adam kaçırma, zorla kaybedilme, keyfi gözaltı ve eziyete uğrayan gazeteci, ilişkili medya personeli, sendikacı ve insan hakları savunucularına ilişkin doğrulanmış vaka sayısı 16.10.2
Saesneg | Twrceg |
---|---|
and | ve |
associated | ilişkili |
media | medya |
personnel | personeli |
human | insan |
months | ay |
verified | doğrulanmış |
rights | hakları |
in | içinde |
EN Additionally, constructors are not enforced by inheritance rules, which can cause inconsistent and unexpected behavior.
TR Ek olarak, kurucular, tutarsız ve beklenmeyen davranışlara neden olabilecek miras alma kuralları tarafından zorlanmaz.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
behavior | davranış |
can | olabilecek |
by | tarafından |
and | ve |
additionally | ek |
rules | kuralları |
EN The agency enforced policies to protect consumer rights that may not have been in jeopardy initially
TR Kurum, başlangıçta tehlikede olmayan tüketici haklarını koruyucu politikalar yürüttü
Saesneg | Twrceg |
---|---|
agency | kurum |
policies | politikalar |
consumer | tüketici |
the | olmayan |
EN Depending on the situation, these actions may be enforced across one, multiple or all of our products and services we offer; and you may no longer be allowed to create a new Niantic account.
TR Duruma bağlı olarak, bu eylemler sunduğumuz ürün ve hizmetlerimizin birinde, birden fazlasında veya tamamında uygulanabilir ve artık yeni bir Niantic hesabı oluşturmanıza izin verilmeyebilir.
Saesneg | Twrceg |
---|---|
allowed | izin |
we offer | sunduğumuz |
account | hesabı |
these | bu |
to create | oluşturmanıza |
products | ürün |
and | ve |
actions | eylemler |
or | veya |
depending | bağlı olarak |
multiple | bir |
new | yeni bir |
to | birden |
EN Any arbitration award may be enforced (such as through a judgment) in any court with jurisdiction
TR Herhangi bir tahkim kararı, yargı yetkisi olan herhangi bir mahkemede (bir karar yoluyla) uygulanabilir
Saesneg | Twrceg |
---|---|
arbitration | tahkim |
any | herhangi |
Yn dangos 8 o gyfieithiadau 8