EN Curevac is developing vaccines against malaria and the Rotavirus with the foundation, while Biontech wants to make progress on vaccines against tuberculosis and HIV
İngilis dilindəki "live attenuated vaccines while" aşağıdakı Türk sözlərə/ifadələrə tərcümə edilə bilər:
EN Curevac is developing vaccines against malaria and the Rotavirus with the foundation, while Biontech wants to make progress on vaccines against tuberculosis and HIV
TR Curevac, bu vakıfla ortak çalışmasında sıtma ve rota virüsüne karşı aşılar geliştirirken, Biontech tüberküloza ve HIV’e karşı aşıları daha ileri götürmek istiyor
İngilis | Türk |
---|---|
wants | istiyor |
and | ve |
while | bu |
to | karşı |
the | daha |
EN Without a strong research sector, coronavirus vaccines could not have been developed in such a short space of time
TR Güçlü bir araştırma altyapısı olmasaydı koronaya karşı aşılar bu kadar kısa sürede geliştirilemezdi
İngilis | Türk |
---|---|
research | araştırma |
short | kısa |
time | sürede |
strong | güçlü |
a | bir |
been | bu |
of | karşı |
EN In their activities, they focus for example on the human-animal-environment interface, vaccines, antimicrobial resistance, food security or tropical diseases
TR Çalışmaların kapsamı, örneğin insan-hayvan-çevre arayüzünden, aşılara, antimikrobiyal dirence, gıda güvenliği ve tropikal hastalıklara uzanan çeşitlilikte
İngilis | Türk |
---|---|
in | da |
food | gıda |
security | güvenliği |
interface | arayüz |
their | ve |
EN 3.8. Achieve universal health coverage, including financial risk protection, access to quality essential health-care services and access to safe, effective, quality and affordable essential medicines and vaccines for all
TR 3.8. Finansal riskten korunmayı, kaliteli temel sağlık hizmetlerine erişimi ve herkesin güvenli, etkili, kaliteli ve uygun fiyatlı temel ilaçlara ve aşılara erişimini de kapsayan evrensel bir sağlık güvencesi sisteminin oluşturulması
İngilis | Türk |
---|---|
universal | evrensel |
health | sağlık |
financial | finansal |
access | erişimi |
quality | kaliteli |
essential | temel |
services | hizmetlerine |
effective | etkili |
and | ve |
to | güvenli |
including | de |
EN 3.b.1. Proportion of the population with access to affordable medicines and vaccines on a sustainable basis 3.b.2. Total net official development assistance to medical research and basic health sectors
TR 3.b.1. Sürdürülebilir bir temelde uygun fiyatlı ilaç ve aşılara erişimi olan nüfusun oranı 3.b.2. Tıbbi araştırma ve temel sağlık sektörlerine toplam net resmi kalkınma yardımı
İngilis | Türk |
---|---|
population | nüfusun |
access | erişimi |
sustainable | sürdürülebilir |
net | net |
official | resmi |
development | kalkınma |
assistance | yardım |
research | araştırma |
and | ve |
medical | tıbbi |
health | sağlık |
with | uygun |
EN Use Zebra's wireless, Bluetooth-enabled electronic temperature sensors to monitor the exposure of drugs, biologics, vaccines and medical devices to environmental conditions.
TR İlaçların, biyolojik maddelerin, aşıların ve tıbbi cihazların çevresel koşullara maruz kalma durumunu izlemek için Zebra'nın kablosuz, Bluetooth özellikli elektronik sıcaklık sensörlerini kullanın.
İngilis | Türk |
---|---|
electronic | elektronik |
temperature | sıcaklık |
exposure | maruz kalma |
medical | tıbbi |
devices | cihazlar |
environmental | çevresel |
and | ve |
bluetooth | bluetooth |
wireless | kablosuz |
of | in |
to | için |
monitor | izlemek |
EN Heat exposure can degrade the efficacy of many temperature-sensitive medical products, such as vaccines and biologics. Even a gradual change in temperature of a product over time can affect the performance
TR Isıya maruz kalma, aşılar ve biyolojik ürünler gibi sıcaklığa duyarlı birçok tıbbi ürünün etkinliğini azaltabilir. Zaman içinde bir ürünün sıcaklığındaki kademeli bir değişiklik bile performansı etkileyebilir
İngilis | Türk |
---|---|
exposure | maruz kalma |
medical | tıbbi |
change | değişiklik |
time | zaman |
sensitive | duyarlı |
and | ve |
products | ürünler |
temperature | sıcaklığı |
product | ürünün |
many | çok |
even | bir |
in | içinde |
EN Effects of Covid-19 Vaccines on Women's Health
TR Covid-19 Aşısının Kadın Sağlığı Üzerine Olan Etkileri
İngilis | Türk |
---|---|
effects | etkileri |
health | sağlığı |
of | nın |
EN Heat exposure can degrade the efficacy of many temperature-sensitive medical products, such as vaccines and biologics. Even a gradual change in temperature of a product over time can affect the performance
TR Isıya maruz kalma, aşılar ve biyolojik ürünler gibi sıcaklığa duyarlı birçok tıbbi ürünün etkinliğini azaltabilir. Zaman içinde bir ürünün sıcaklığındaki kademeli bir değişiklik bile performansı etkileyebilir
İngilis | Türk |
---|---|
exposure | maruz kalma |
medical | tıbbi |
change | değişiklik |
time | zaman |
sensitive | duyarlı |
and | ve |
products | ürünler |
temperature | sıcaklığı |
product | ürünün |
many | çok |
even | bir |
in | içinde |
EN Use Zebra's wireless, Bluetooth-enabled electronic temperature sensors to monitor the exposure of drugs, biologics, vaccines and medical devices to environmental conditions.
TR İlaçların, biyolojik maddelerin, aşıların ve tıbbi cihazların çevresel koşullara maruz kalma durumunu izlemek için Zebra'nın kablosuz, Bluetooth özellikli elektronik sıcaklık sensörlerini kullanın.
İngilis | Türk |
---|---|
electronic | elektronik |
temperature | sıcaklık |
exposure | maruz kalma |
medical | tıbbi |
devices | cihazlar |
environmental | çevresel |
and | ve |
bluetooth | bluetooth |
wireless | kablosuz |
of | in |
to | için |
monitor | izlemek |
EN Without a strong research sector, coronavirus vaccines could not have been developed in such a short space of time
TR Güçlü bir araştırma altyapısı olmasaydı koronaya karşı aşılar bu kadar kısa sürede geliştirilemezdi
İngilis | Türk |
---|---|
research | araştırma |
short | kısa |
time | sürede |
strong | güçlü |
a | bir |
been | bu |
of | karşı |
EN You and your colleagues are in great demand for medical ethical opinions – initially, the focus was on triage, the prioritisation of patients for treatment, now it is on the distribution of vaccines
TR Siz ve meslektaşlarınız pandemi esnasında tıp etiği konusundaki düşünceleriniz nedeniyle çok rağbet görüyorsunuz; ilk önce triaj; yani hastaların tedavisinde öncelik sıralaması, konuşulan bir meseleydi, şimdi de aşının dağıtımı
İngilis | Türk |
---|---|
medical | tıp |
and | ve |
patients | hastaların |
in | ilk |
you | siz |
the | önce |
now | şimdi |
EN In addition: “We support voluntary production partnerships and the transfer of know-how to expand the production capacities for medicines and vaccines worldwide.”
TR Sözleşmede ayrıca, “Dünya genelinde ilaç ve aşı üretim kapasitesini artırmak için gönüllü üretim ortaklıklarını ve bilgi birikimi transferini teşvik ediyoruz” ifadeleri yer alıyor.
EN The first shipment of vaccines from the Covax campaign is unloaded from a plane in Rwanda.
TR Covax kampanyası kapsamında Ruanda’ya yapılacak ilk aşı teslimatı ülkeye bu uçakla ulaşacak.
İngilis | Türk |
---|---|
covax | covax |
campaign | kampanyası |
first | ilk |
EN In their activities, they focus for example on the human-animal-environment interface, vaccines, antimicrobial resistance, food security or tropical diseases
TR Çalışmaların kapsamı, örneğin insan-hayvan-çevre arayüzünden, aşılara, antimikrobiyal dirence, gıda güvenliği ve tropikal hastalıklara uzanan çeşitlilikte
İngilis | Türk |
---|---|
in | da |
food | gıda |
security | güvenliği |
interface | arayüz |
their | ve |
EN Coronavirus and Germany | Biontech and vaccines
TR Korona ve Almanya | Biontech ve aşı
İngilis | Türk |
---|---|
coronavirus | korona |
and | ve |
germany | almanya |
EN However, research is also being carried out into new vaccines, as well as towards the main goal that Türeci and Sahin have been pursuing for years: to find active immunotherapies to treat cancer and other serious diseases.
TR Bunun yanı sıra yeni aşılar ve Türeci ve Şahin’in yıllardır asıl peşinde oldukları konu olan kanser tedavisi ve diğer ağır hastalıkların tedavisine yönelik aktif bağışıklık terapileri üzerinde de araştırmalar sürüyor.
İngilis | Türk |
---|---|
research | araştırmalar |
new | yeni |
years | a |
active | aktif |
cancer | kanser |
diseases | hastalıklar |
for years | yıllardır |
other | diğer |
and | ve |
is | olan |
the | üzerinde |
EN Coronavirus vaccines from Germany
TR Almanya’da geliştirilen korona aşıları
İngilis | Türk |
---|---|
coronavirus | korona |
EN Germany’s Federal Ministry of Education and Research eventually decided to give both Curevac and Biontech massive funding to accelerate the development and production of corona vaccines
TR Gelinen aşamada, Almanya Araştırma Bakanlığı, korona aşılarının geliştirilmesini ve üretimini hızlandırmak için hem Curevac’a hem de Biontech’e büyük fon desteği veriyor
İngilis | Türk |
---|---|
research | araştırma |
massive | büyük |
corona | korona |
ministry | bakanlığı |
and | ve |
of | in |
both | de |
give | için |
accelerate | hızlandırmak |
EN It is using a conventional process based on a strain of smallpox virus that has been used in vaccines for decades
TR Bunu yapmak için, onlarca yıldır aşılarda kullanılagelen bir yöntem olarak çiçek hastalığının kök virüsünü kullanıyor
İngilis | Türk |
---|---|
virus | virüs |
decades | onlarca |
using | kullanıyor |
a | bir |
of | in |
it | bunu |
for | için |
EN We will not defeat the pandemic – and we will be forced to fight an increasing number of variants – if we don’t ensure that vaccines can reach all people in need, including in fragile environments.
TR Belli hassasiyetlere rağmen aşıların ihtiyacı olan herkese ulaşmasını sağlamazsak pandemiyi yenmemiz mümkün olmayacak ve virüsün giderek daha fazla mutasyonuyla da karşı karşıya kalacağız.
İngilis | Türk |
---|---|
need | ihtiyacı |
and | ve |
that | mümkün |
an | olan |
EN All the measures aim to gain time until vaccines stop the spread of COVID-19 and enable public life to begin again
TR Tüm önlemler aynı hedefe yönelik: Kovid-19’un aşılarla daha fazla yayılmasını engelleyerek toplumsal hayat kamusal ortamda devam etme noktasına gelene kadar zaman kazanmak
İngilis | Türk |
---|---|
gain | kazanmak |
time | zaman |
public | kamusal |
life | hayat |
measures | önlemler |
all | tüm |
the | etme |
again | daha |
EN That will be more difficult than it is for the vaccines currently being made available in the developing countries because there will also be a higher demand in more affluent countries.
TR Zengin ülkelerin kendi içinde de bir talep baskısı olması nedeniyle, gelişmekte olan ülkelere erişimin sağlandığı diğer aşılardakinden daha farklı ve zorlu bir süreç söz konusu olacaktır.
İngilis | Türk |
---|---|
developing | gelişmekte |
demand | talep |
countries | ülkelerin |
also | ve |
in | içinde |
will | olacaktır |
EN You can start the live broadcast easily from your mobile phone, and you can broadcast live over your other social media accounts at the same time
TR Cep telefonunuzdan pratik bir şekilde canlı yayını başlatabilir ve yayını aynı anda sosyal medya platformlarınızda paylaşabilirsiniz
İngilis | Türk |
---|---|
mobile | cep |
live | canlı |
social | sosyal |
media | medya |
and | ve |
the | aynı |
same | bir |
EN Live chat software are more and more popular among companies, especially when they're willing to offer live chat support
TR Live chat yazılımı, özellikle canlı sohbet desteği sunmaya istekli olduklarında şirketler arasında giderek daha popüler hale geliyor
İngilis | Türk |
---|---|
popular | popüler |
support | desteği |
especially | özellikle |
companies | şirketler |
chat | sohbet |
and more | giderek |
software | yazılımı |
EN Our cobrowsing software provides realtime assistance with shared browsing and live chat. Crisp lets you co-browse with your customers without any other plugin than our live chat solution.
TR Ortak tarama yazılımımız, paylaşılan tarama ve canlı sohbet ile gerçek zamanlı yardım sağlar. Crisp, canlı sohbet çözümümüz dışında herhangi bir eklenti olmadan müşterilerinizle birlikte göz atmanıza olanak tanır.
İngilis | Türk |
---|---|
assistance | yardım |
browsing | tarama |
crisp | crisp |
plugin | eklenti |
with your customers | müşterilerinizle |
shared | paylaşılan |
live | canlı |
co | ortak |
software | yazılım |
chat | sohbet |
provides | sağlar |
without | olmadan |
any | herhangi |
and | ve |
EN Sneak previews and live coverage straight from the Chicago car show February 7-8 with live video and thousands of photos of new vehicles and concept cars.
TR 25-26 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan Pekin Otomobil Fuarı'nda tanıtılacak olan yeni ve konsept otomobillere ait çok çeşitli güncel içerikler.
İngilis | Türk |
---|---|
live | olan |
concept | konsept |
new | yeni |
and | ve |
EN Live in the moment and discover the joy of holidays with our exclusive offer and get ALL YOU NEED with ALL - Accor Live Limitless
TR Özel fırsatımızla anı yaşayın, Noel sezonunun neşesini keşfedin ve ALL - Accor Live Limitless ile İHTİYACINIZ OLAN HER ŞEYİ ALIN
İngilis | Türk |
---|---|
discover | keşfedin |
limitless | limitless |
live | live |
moment | anı |
and | ve |
of | her |
EN Live in the moment and discover the joy of holidays with our exclusive offer and get ALL YOU NEED with ALL - Accor Live Limitless
TR Özel fırsatımızla anı yaşayın, Noel sezonunun neşesini keşfedin ve ALL - Accor Live Limitless ile İHTİYACINIZ OLAN HER ŞEYİ ALIN
İngilis | Türk |
---|---|
discover | keşfedin |
limitless | limitless |
live | live |
moment | anı |
and | ve |
of | her |
EN TVBET is a global live TV-games provider that offers some of the most exciting live betting products for sportsbooks and casinos in the form of software integration
TR TVBET; yazılım entegrasyonu formatında bahisçiler ve casinolar için en heyecan verici canlı bahis ürünlerinden bazılarını sağlayan canlı TV-oyunlarının dünya sağlayıcısı
İngilis | Türk |
---|---|
global | dünya |
exciting | heyecan verici |
betting | bahis |
integration | entegrasyonu |
live | canlı |
offers | sağlayan |
software | yazılım |
and | ve |
most | en |
provider | sağlayıcısı |
of | in |
some | bazı |
EN Our cobrowsing software provides realtime assistance with shared browsing and live chat. Crisp lets you co-browse with your customers without any other plugin than our live chat solution.
TR Ortak tarama yazılımımız, paylaşılan tarama ve canlı sohbet ile gerçek zamanlı yardım sağlar. Crisp, canlı sohbet çözümümüz dışında herhangi bir eklenti olmadan müşterilerinizle birlikte göz atmanıza olanak tanır.
İngilis | Türk |
---|---|
assistance | yardım |
browsing | tarama |
crisp | crisp |
plugin | eklenti |
with your customers | müşterilerinizle |
shared | paylaşılan |
live | canlı |
co | ortak |
software | yazılım |
chat | sohbet |
provides | sağlar |
without | olmadan |
any | herhangi |
and | ve |
EN Live in the moment and discover the joy of holidays with our exclusive offer and get ALL YOU NEED with ALL - Accor Live Limitless
TR Özel fırsatımızla anı yaşayın, Noel sezonunun neşesini keşfedin ve ALL - Accor Live Limitless ile İHTİYACINIZ OLAN HER ŞEYİ ALIN
İngilis | Türk |
---|---|
discover | keşfedin |
limitless | limitless |
live | live |
moment | anı |
and | ve |
of | her |
EN Displays results of live events and offers the following filters: All Games / Live Games / Finished Games / Upcoming Games
TR Canlı etkinliklerin sonuçlarını gösterir ve aşağıdaki filtreleri sunar: Tüm Oyunlar/Canlı Oyunlar/Sona Erenler/Yaklaşan Oyunlar
İngilis | Türk |
---|---|
live | canlı |
results | sonuçlarını |
displays | gösterir |
and | ve |
offers | sunar |
all | tüm |
games | oyunlar |
upcoming | yaklaşan |
the | aşağıdaki |
EN TVBET's live lottery portfolio is a great and convenient solution for fans of such leisure activities. Partners are offered highly dynamic lotteries with a flexible betting system, running non-stop 24/7 in live mode.
TR TVBET'in canlı piyango portföyü, bu eğlence formatının hayranları için mükemmel ve kullanışlı bir çözümdür. Ortaklara, 7/24 aralıksız canlı çalışan esnek bir bahis sistemi ile son derece dinamik piyangolar sunulur.
İngilis | Türk |
---|---|
dynamic | dinamik |
flexible | esnek |
betting | bahis |
system | sistemi |
convenient | kullanışlı |
and | ve |
highly | son derece |
great | mükemmel |
live | canlı |
a | bir |
of | in |
with | ile |
portfolio | portföy |
for | için |
EN TVBET is a global live TV-games provider that offers some of the most exciting live betting products for sportsbooks and casinos in the form of software integration
TR TVBET; yazılım entegrasyonu formatında bahisçiler ve casinolar için en heyecan verici canlı bahis ürünlerinden bazılarını sağlayan canlı TV-oyunlarının dünya sağlayıcısı
İngilis | Türk |
---|---|
global | dünya |
exciting | heyecan verici |
betting | bahis |
integration | entegrasyonu |
live | canlı |
offers | sağlayan |
software | yazılım |
and | ve |
most | en |
provider | sağlayıcısı |
of | in |
some | bazı |
EN Craftgate offers two environments, test and live, for merchants to integrate. Integration in a test environment is recommended before using Craftgate Payment Gateway live.
TR Craftgate, üye işyerlerinin entegre olabilmesi için test ve canlı olmak üzere 2 ortam sunar. Craftgate Ödeme Geçidini canlıda kullanmaya başlamadan önce test ortamında entegrasyon yapılması önerilir.
İngilis | Türk |
---|---|
offers | sunar |
test | test |
craftgate | craftgate |
and | ve |
live | canlı |
integration | entegrasyon |
in | da |
integrate | entegre |
using | kullanmaya |
environment | ortamı |
before | önce |
EN Meet with other local fans of Live Music Bands and Concerts. Plan social outings to see live music of all genres!
TR Diğer yerel Canlı Müzik Grubu ve Konser hayranları ile tanışın. Her türde canlı müzik için sosyal aktiviteler planlayın!
İngilis | Türk |
---|---|
meet | tanışın |
other | diğer |
local | yerel |
music | müzik |
plan | planlayın |
social | sosyal |
and | ve |
live | canlı |
with | ile |
EN Live screen sharing added to live Spy360 Feature
TR Canlı ekran paylaşımı eklendi canlı Spy360 Özelliği
İngilis | Türk |
---|---|
screen | ekran |
added | eklendi |
live | canlı |
sharing | paylaşımı |
EN Our cobrowsing software provides real-time assistance with shared browsing and live chat. Crisp lets you co-browse with your customers without any plugin other than our live chat solution.
TR Ortak tarama yazılımımız, paylaşılan tarama ve canlı sohbet ile gerçek zamanlı yardım sağlar. Crisp, canlı sohbet çözümümüz dışında herhangi bir eklenti olmadan müşterilerinizle birlikte göz atmanıza olanak tanır.
İngilis | Türk |
---|---|
assistance | yardım |
browsing | tarama |
crisp | crisp |
plugin | eklenti |
real | gerçek |
time | zamanlı |
with your customers | müşterilerinizle |
shared | paylaşılan |
live | canlı |
co | ortak |
software | yazılım |
chat | sohbet |
provides | sağlar |
without | olmadan |
any | herhangi |
and | ve |
EN Avoid unnecessary risks associated with testing on your live site. Experiment, test and change things on staging before pushing it live.
TR Canlı sitenizde eksik test nedeniyle doğacak gereksiz risklerden kaçının. Yayına sokmadan önce test ortamında deney yapın, kontrol edin, değiştirin.
İngilis | Türk |
---|---|
avoid | kaçının |
unnecessary | gereksiz |
site | kontrol |
change | değiştirin |
live | canlı |
before | önce |
your | de |
test | test |
EN We live in uncertain times and, with a data-driven approach underpinned by Scopus data, we have the insight and connections to help you make the right choices for your current and future journal program.
TR Öngörülemez zamanlarda yaşıyoruz ve Scopus data tarafından desteklenen veri güdümlü bir yaklaşımla mevcut ve gelecekteki dergi programınız için doğru seçimleri yapmanıza yardımcı olacak içgörü ve bağlantılara sahibiz.
İngilis | Türk |
---|---|
scopus | scopus |
future | gelecekteki |
journal | dergi |
program | programı |
by | tarafından |
help | yardımcı |
data | veri |
and | ve |
the | olacak |
have | ya |
we have | sahibiz |
EN Content Explorer reinvents broken link building. Combine the live/broken filter and referring domains filter to find dead pages on a given topic with backlinks.
TR İçerik Gezgini, kırık link yeniden oluşturmayı baştan tanımlar. Canlı/kırık filtresi ile bağlantı veren domainler filtresini birleştirip belirli bir konuda ve backlinke sahip ölü sayfaları bulun.
İngilis | Türk |
---|---|
broken | kırık |
domains | domainler |
find | bulun |
and | ve |
pages | sayfaları |
live | canlı |
link | link |
with | ile |
EN Added support for live streaming
TR Canlı yayın için destek eklendi
İngilis | Türk |
---|---|
added | eklendi |
support | destek |
live | canlı |
for | için |
EN With 11.6 billion search queries and the most extensive index of live backlinks behind us, Ahrefs offers a single source of truth to make strategic decisions.
TR 11,6 milyar arama sorgusu ve mevcut olan en kapsamlı canlı backlink dizini ile Ahrefs, stratejik kararlar almak için tek bir bilgi kaynağı sunar.
İngilis | Türk |
---|---|
billion | milyar |
search | arama |
offers | sunar |
strategic | stratejik |
decisions | kararlar |
extensive | kapsamlı |
source | kaynağı |
and | ve |
live | canlı |
most | en |
ahrefs | ahrefs |
of | in |
to | için |
with | ile |
EN Note that our reseller, FastSpring, might apply taxes to the final fee depending on where you live
TR Aracımız olan FastSpring’in, yaşadığınız yere bağlı olarak nihai ücrete vergi uygulayabileceğini unutmayın
İngilis | Türk |
---|---|
taxes | vergi |
live | olan |
final | nihai |
depending | bağlı olarak |
EN Please contact our support team via live chat or at
TR Lütfen canlı sohbet yoluyla veya
İngilis | Türk |
---|---|
via | yoluyla |
chat | sohbet |
or | veya |
live | canlı |
please | lütfen |
EN Our "living" website, which offers up-to-date information, basic instructions, live support services, is now online: hayatadestek.online Our first set of content that...
TR Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UNWomen) desteğiyle Adana, Batman, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Mersin illeri ve...
İngilis | Türk |
---|---|
support | desteğiyle |
our | ve |
first | e |
of | nın |
EN We run field operations in seasonal agriculture areas where children have to live in disaster conditions, organizing activities that will contribute to their education.
TR Mevsimlik tarım alanlarında afet koşullarında yaşamak zorunda kalan çocuklar için mevsimlik gezici tarım sahalarında ve Hayata Destek Evlerimizde eğitimlerine destek olacak etkinlikler düzenliyoruz.
İngilis | Türk |
---|---|
seasonal | mevsimlik |
agriculture | tarım |
disaster | afet |
activities | etkinlikler |
have to | zorunda |
children | çocuklar |
their | ve |
that | hayata |
will | olacak |
conditions | koşullar |
have | ya |
to | için |
EN Live support from your affiliate manager
TR Satış ortağı yöneticinizden canlı destek
İngilis | Türk |
---|---|
support | destek |
affiliate | ortağı |
live | canlı |
EN Enjoy your favorite games live streams even when twitch is blocked is blocked at your location.You can use our free twitch proxy without any bandwidth or geo-restriction and bypass censorship.
TR Konumunuzda seğirme engellenmiş olsa bile en sevdiğiniz oyunların canlı yayınlarının keyfini çıkarın. Ücretsiz twitch proxy'mizi herhangi bir bant genişliği veya coğrafi kısıtlama olmadan kullanabilir ve sansürü atlayabilirsiniz.
İngilis | Türk |
---|---|
enjoy | keyfini |
bandwidth | bant genişliği |
live | canlı |
geo | coğrafi |
without | olmadan |
can use | kullanabilir |
or | veya |
games | oyunlar |
any | herhangi |
and | ve |
even | bir |
50 tərcümədən 50 göstərilir