TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
bu | this |
da | in |
yaklaşık | approximately |
geçici | temporary |
veya | or |
uluslararası | internationally |
izni | permit |
ın | of |
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
bu | this |
da | in |
yaklaşık | approximately |
geçici | temporary |
veya | or |
uluslararası | internationally |
izni | permit |
ın | of |
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
bu | this |
da | in |
yaklaşık | approximately |
geçici | temporary |
veya | or |
uluslararası | internationally |
izni | permit |
ın | of |
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
bu | this |
da | in |
yaklaşık | approximately |
geçici | temporary |
veya | or |
uluslararası | internationally |
izni | permit |
ın | of |
TR Bir yurtdışı ikameti, geliştirme eğitimleri, meslek değiştirme eğitimleri ya da kendi işyerinizi kurmak için bir hazırlık dönemi veya aile kurma dönemi gibi şeyler, bu boşlukları izah edebilir.
EN There are various reasons for gaps in employment, such as a stay abroad, further training or retraining, an application phase, preparing for self-employment and starting a family.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
veya | or |
aile | family |
TR Bir ilacı reçete etmeye karar verirken EMEA doktorlarının tercih ettiği ilk 3 kaynak türü*:
EN The top 3 preferred types of resources for EMEA physicians when deciding whether to prescribe a drug*:
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
tercih | preferred |
ilk | top |
kaynak | resources |
türü | types |
TR Yaptığınız herhangi bir talebe yanıt verirken dayandığımız ilgili muafiyetler hakkında sizi bilgilendireceğiz.
EN We will inform you of relevant exemptions we rely upon when responding to any request you make.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
ilgili | relevant |
sizi | you |
TR Kullanıcılara paylaşılan gelen kutusundan cevap verirken, müşterilerin diline göre doğru makaleleri sorunsuz bir şekilde gönderin.
EN While answering users from the shared inbox, send the right articles based on customers' language, seamlessly.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
kullanıcılara | users |
paylaşılan | shared |
müşterilerin | customers |
sorunsuz | seamlessly |
şekilde | while |
gönderin | send |
TR Sipariş verirken Al ve Sat arasında kolayca geçiş yapın
EN Easily switch between Buy & Sell when placing orders
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
al | buy |
arasında | between |
kolayca | easily |
geçiş | switch |
TR Video ve ekran paylaşımı ile ürün veya hizmetinizi sunabilirsiniz. Müşterilerin %96'sı satın alma kararı verirken video izlemeyi tercih ediyor.
EN With video and screen sharing you can present your product or service. 96% of customers prefer to see a video when making a purchase decision
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
video | video |
ekran | screen |
paylaşımı | sharing |
ürün | product |
veya | or |
müşterilerin | customers |
tercih | prefer |
TR Bir ilacı reçete etmeye karar verirken EMEA doktorlarının tercih ettiği ilk 3 kaynak türü*:
EN The top 3 preferred types of resources for EMEA physicians when deciding whether to prescribe a drug*:
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
tercih | preferred |
ilk | top |
kaynak | resources |
türü | types |
TR Hediyeleri alırken ya da ağırlamaya katılırken, “altın kural” tam olarak ifşa etmektir. Hediyeler ya da ağırlama verirken, “altın kural” makul olma ve bunun dışarıdan nasıl algılanacağıdır.
EN When receiving gifts or attending entertainment, the “golden rule” is full disclosure. When giving gifts or entertainment, the “golden rule” is to be reasonable and how it is perceived from the outside.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
altın | golden |
tam | full |
hediyeler | gifts |
makul | reasonable |
TR Bu nedenle örneğin lokantada sipariş verirken veya süper makette alıveriş yaparken kasiyerle Almanca konuşuyorum
EN That’s why, for example, in restaurants I order and in the supermarket I speak to the cashier in German
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
nedenle | why |
sipariş | order |
in | and |
TR Yeni tesisleri devreye alırken veya yeni ekipmanlara güç verirken, sektör deneyimi ve en iyi uygulama bilgisine sahip olmak projenizi en başından yürütmenize yardımcı olur.
EN When launching new facilities or powering up new equipment, having industry experience and best-practice knowledge on your side helps you execute your project right ? right from the start.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yeni | new |
veya | or |
sektör | industry |
deneyimi | experience |
ve | and |
uygulama | practice |
projenizi | your project |
TR Bir SEO site denetim aracının ihtiyaçlarınızı karşılayıp karşılamayacağına karar verirken aramanız gereken en önemli özelliklerden bazılarına göz atacağız
EN We’re going to take a look at some of the most crucial features to look for when figuring out if an SEO site audit tool will fulfill your needs
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
seo | seo |
site | site |
denetim | audit |
en | most |
önemli | crucial |
ihtiyaçları | needs |
TR Web Siteleri ve Hizmetlerin içeriği tavsiye niteliğinde değildir ve herhangi bir karar verirken veya karar vermekten kaçınırken bunlara güvenilmemelidir.
EN The contents of the Web Sites and Services do not constitute advice and should not be relied upon in making or refraining from making, any decision.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
hizmetlerin | services |
tavsiye | advice |
karar | decision |
TR Pazarlama yaklaşımlarının çoğu hizmet ve ürünlerinizi yalnızca tek bir kitleye pazarlamanıza izin verirken, SEO ilgilenen herkese ulaşmanıza olanak tanır
EN While most approaches to marketing will only allow you to market your services and products to a single audience, SEO allows you to reach out to anyone who would be interested
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
pazarlama | marketing |
çoğu | most |
hizmet | services |
seo | seo |
ilgilenen | interested |
herkese | anyone |
TR Bitki bazlı malzemelerden üretilen sürdürülebilir paketleme çözümlerimiz sorumlu bir şekilde tedarik edilir ve geri dönüştürülebilir.1 Markanıza yüksek bir sürdürülebilirlik profili verirken kolaylık ve gıda güvenliği sağlayın.
EN Our sustainable packaging solutions, made from plant-based materials, are responsibly sourced and recyclable.1 Deliver convenience and food safety while giving your brand an elevated sustainability profile.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
bitki | plant |
paketleme | packaging |
şekilde | while |
profili | profile |
kolaylık | convenience |
gıda | food |
güvenliği | safety |
TR Çoğu insan numaralarını verirken tercihlerini ve saat dilimini belirtir, ancak kontrol etmekten asla zarar gelmez.
EN Most people will state their preferences and timezone when giving out their number, but it never hurts to check.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
insan | people |
ve | and |
asla | never |
TR WhatsApp grubundaki bir sosyal yardım talebine yanıt verirken, lütfen yanıt verdiğinizi bildirin ve ardından erişim talebinde bulunan kişiyi doğrudan arayın
EN When responding to an outreach request on the WhatsApp group, please post that you are responding and then call the person requesting outreach directly
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
doğrudan | directly |
TR Kullanıcılara paylaşılan gelen kutusundan cevap verirken, müşterilerin diline göre doğru makaleleri sorunsuz bir şekilde gönderin.
EN While answering leads and customers from the shared inbox, our design keeps everything neat and ensures that every reply goes out in the right language.
TR Yeni bir gizli pano oluşturmak istiyorsanız, bir pano oluşturun ve panoya ad verirken Bu panoyu gizli tut seçeneğini açın.
EN If you want to make a new secret board, create a board and toggle Keep this board secret when you name the board.
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Bize İçeriklerinizi verirken, onları uygun biçimde ele alacağımıza güvendiğinizin bilincindeyiz
EN We know that by giving us your Content (as defined below), you are trusting us to treat it appropriately
TR Yükümlülüklerimize uyma: Kişisel Bilgilerinizi yasal veya düzenleyici gerekliliklere uymak için kanunen gereken durumlarda işleyebiliriz, örneğin; mahkeme emirlerine yanıt verirken veya gizlilik veya mali düzenlemelere uymak;
EN Complying with our obligations: We may process your Personal Information to comply with legal or regulatory requirements, where this is required by law, such as in response to court orders or to comply with privacy or financial regulations;
TR SEO araçları bunaltıcı olabilir. Bu yüzden Ahrefs’teki her ölçümün ne anlama geldiğini açıklayan bir ipucu bulunur ve tüm raporlar "nasıl kullanılır" eğitimleri ile desteklenmiştir.
EN SEO tools can be overwhelming. That’s why every metric in Ahrefs has a hint explaining what it means and all reports are supplemented with easy to follow "how to use" tutorials.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
anlama | means |
raporlar | reports |
TR Temiz su kaynaklarına erişim ve kanalizasyon sistemi eksikliğinin ciddi risk oluşturduğu afet bölgesinde toplum temelli sağlık ve hijyen eğitimleri gerçekleştirdik
EN We delivered community-based health and hygiene trainings in disaster areas where access to clean water and insufficient sewage infrastructure are serious risks
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
temiz | clean |
su | water |
erişim | access |
ve | and |
ciddi | serious |
risk | risks |
afet | disaster |
toplum | community |
temelli | based |
sağlık | health |
hijyen | hygiene |
TR Evlerde yapısal olmayan risklerin azaltılmasına yönelik akran eğitimleri gerçekleştirdik
EN We organized peer trainings to mitigate non-structural risks inside households
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yapısal | structural |
risklerin | risks |
yönelik | to |
akran | peer |
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
afet | disaster |
yüksek | high |
ve | and |
TR Afet döneminde örgün eğitimden kopan çocuklar için çadır sınıflar kuruyor ve eğitim malzemeleri ulaştırıyoruz. Eğitmen eğitimleri vererek faaliyetlerin sürekliliğini sağlıyoruz.
EN We set up tent classrooms and deliver educational materials for children who were cut off from formal education during the disaster period. We ensure the continuity of activities by providing trainer trainings.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
afet | disaster |
çocuklar | children |
çadır | tent |
malzemeleri | materials |
TR Hayata Destek Derneği Kapasite Geliştirme Eğitimleri Başlıyor | STGM
EN Support to Life Association Capacity Building Trainings Begins | STGM
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
destek | support |
derneği | association |
kapasite | capacity |
stgm | stgm |
TR Hayata Destek Derneği Kapasite Geliştirme Eğitimleri Başlıyor
EN Support to Life Association Capacity Building Trainings Begins
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
destek | support |
derneği | association |
kapasite | capacity |
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak için temel insani yardım standardı (TİS) eğitimleri düzenliyoruz
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
kurumların | institutions |
temel | core |
standardı | standards |
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak için temel insani yardım standardı (TİS) eğitimleri düzenliyoruz
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
kurumların | institutions |
temel | core |
standardı | standards |
TR STGM Çevrimiçi Eğitimleri Kapsamında Proje Döngüsü Yönetimi Eğitimini Tamamladık
EN BIRLIKTE Presented at the Regional Advisory Board Meeting of Sivil Düşün
TR STGM Online Eğitimleri Devam Ediyor: Sosyal Medya Eğitimi Tamamlandı
EN BIRLIKTE Introductory Meetings Were in Seven Regions
TR Avrupa Birliği tarafından finanse edilen BİRLİKTE Kurumsal Destek Programı eğitimleri kapsamında…
EN Trainings about the capacity building activities continue within the scope of Right to…
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
başvurular | applications |
grubu | group |
çalışmaları | activities |
TR Pazarlama Hizmet ve Eğitimleri İçin Tanıtım
EN Marketing Services and Training Promo
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
pazarlama | marketing |
hizmet | services |
tanıtım | promo |
يتم عرض 50 من إجمالي 50 ترجمة