TR ürün tariflerini yeni pazarlar için uyarlamanıza, daha akıllıca proses çözümleri bulmanıza, pahalı ham maddeleri daha iyi kullanmanıza ya da yalnızca tüketicilerinizin yeni tat deneyimleri arzusunu tatmin etmenize yardımcı olabilir.
{Ssearch} ን ወደ እንግሊዝኛ ይተርጉሙ
የ 50 የ 50 የ "deneyimleri arzusunu tatmin" ሐረግ ትርጉሞችን ከ ቱሪክሽ ወደ እንግሊዝኛ በማሳየት ላይ
የ{search} ትርጉሞች
በቱሪክሽ ውስጥ ያለው ፍለጋ ወደሚከተሉት እንግሊዝኛ ቃላት/ሀረጎች ሊተረጎም ይችላል፡-
| deneyimleri | experiences learn |
የቱሪክሽ ወደ እንግሊዝኛ የ{ፍለጋ} ትርጉም
ቱሪክሽ
እንግሊዝኛ
EN help you adapt product recipes for new markets, find smarter processing solutions, make better use of expensive raw ingredients or simply satisfy your consumers’ desire for new taste experiences.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| yeni | new |
| pazarlar | markets |
| çözümleri | solutions |
| ham | raw |
| deneyimleri | experiences |
| daha akıllı | smarter |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Tatmin edici bir şekilde çözülen şikayet ve kötüye kullanımlara verilen yanıtlar, şikayetçinin yanıt vermemesinden sonraki 48 saat içinde kapatılacaktır
EN Responses to reported complaints and abuses that are resolved in a satisfactory manner will be closed within 48 hours of a non-response from the complainant
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| şekilde | manner |
| saat | hours |
TR Yanıt tatmin edici değilse, sorunun daha fazla araştırılmasına olanak sağlayacak ek bilgi veya ayrıntılarla yanıt vermeniz yeterlidir.
EN If the response is not satisfactory, simply respond with additional information or detail that will allow for further investigation of the issue.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| bilgi | information |
| veya | or |
TR Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerinizin yerine getirilmesinden tamamen siz sorumlusunuz ve yükümlülüklerinizin yerine getirilmemesinden veya tatmin edilmemesinden kaynaklanan her türlü zararı bize tazmin etmelisiniz.
EN You are fully responsible for the due performance of your obligations under the Agreement and must compensate to us any and all damages caused by the non-performance or unsatisfactory performance of your obligations.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| sözleşme | agreement |
| yükümlü | responsible |
TR Amway dört alanı kapsayan 450 premium ürün sunuyor: Ev Yaşamı, Kişisel Bakım, Güzellik ve Zinde Yaşam. Ve neredeyse tümünün Amway müşteri tatmin (memnuniyet) garantisi var.
EN Amway offers over 450 premium products, covering four areas - Home Life, Personal Care, Beauty and Nutrition. And nearly all of them come with the Amway satisfaction guarantee.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| amway | amway |
| kapsayan | covering |
| premium | premium |
| ürün | products |
| sunuyor | offers |
| ev | home |
| kişisel | personal |
| bakım | care |
| güzellik | beauty |
| yaşam | life |
| neredeyse | nearly |
| garantisi | guarantee |
| tümü | all |
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hızlı | faster |
| müşterilerin | customers |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Bu, aynı zamanda cazip bir fiyat teklifi vermemize (ödeme yapılacak bir ekip veya tatmin edilecek yatırımcılar olmadığından) ve müşterilerle daha yakın ve daha doğrudan bir ilişki kurmamıza olanak sağlıyor.
EN This also allows us to keep an attractive price offer (no big team to pay or investors to satisfy !) and to ensure a closer and more direct relation with the customers.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| bu | this |
| fiyat | price |
| ekip | team |
| yatırımcılar | investors |
| doğrudan | direct |
TR Tatmin edici bir şekilde çözülen şikayet ve kötüye kullanımlara verilen yanıtlar, şikayetçinin yanıt vermemesinden sonraki 48 saat içinde kapatılacaktır
EN Responses to reported complaints and abuses that are resolved in a satisfactory manner will be closed within 48 hours of a non-response from the complainant
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| şekilde | manner |
| saat | hours |
TR Yanıt tatmin edici değilse, sorunun daha fazla araştırılmasına olanak sağlayacak ek bilgi veya ayrıntılarla yanıt vermeniz yeterlidir.
EN If the response is not satisfactory, simply respond with additional information or detail that will allow for further investigation of the issue.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| bilgi | information |
| veya | or |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Ve Hikaye her bir Fairmont destinasyonundan zengin yerel deneyimlere genişleyecek. Tümü vücudunuzu güçlendirmek, zihninizi boşaltmak ve ruhunuzu tatmin etmek için.
EN And the story will expand, at each Fairmont destination, into a wealth of local experiences. All to strengthen your body, clear your mind, and fulfill your spirit.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| hikaye | story |
| fairmont | fairmont |
| yerel | local |
| güçlendirmek | strengthen |
TR Mitsubishi'yi tercih edenler sadece sadık eski müşteriler değil, aynı zamanda yeni nesil insanlar da Mitsubishi'yi uzun ömür ve tatmin edici bir sürüş deneyimi için bir otomobil markası olarak görüyor
EN It is not only the loyal old customers that prefer Mitsubishi but also the new generation of people consider Mitsubishi as a car brand for longevity and satisfactory driving experience
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| tercih | prefer |
| eski | old |
| müşteriler | customers |
| insanlar | people |
| deneyimi | experience |
| otomobil | car |
TR Alanında en iyisi olan insanları şirketimize çekmeyi ve çalışanlarımızın bizlerle birlikte uzun ve tatmin edici bir kariyerin keyfini sürebilmelerini istiyoruz
EN We want to attract the very best people, and we want our employees to enjoy long and rewarding careers with us
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| insanları | people |
| uzun | long |
| keyfini | enjoy |
TR Bu parçalarımızı geliştirmek, ekranlar ve zevk arasındaki ilişkimizi bozar ve kısa sürede daha zengin, daha tatmin edici hayatlar yaşamak için bol fırsatlar bulmaya başlarız.
EN Developing these parts of ourselves breaks down our association between screens and pleasure, and we soon begin to find abundant opportunities to live richer, more fulfilling lives.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| geliştirmek | developing |
| arasındaki | between |
| fırsatlar | opportunities |
TR Bir Todoist Kanal Partneri olarak, insanların daha modern, daha tatmin edici bir yaşamı ve iş hayatını benimsemesi için onlara ilham veren ve tamamen uzaktan çalışan ekibimizle güçlerini birleştireceksin.
EN As a Todoist Channel Partner, you'll join forces with our fully remote team to inspire people to adopt more modern, fulfilling ways to work and live.
TR Bu arketip an içinde tatmin arar ve yanlış bir şey yapmaktan korkar.
EN This archetype looks to seek fulfillment in the moment and fears doing anything wrong.
TR Kaşif bağımsızlığını korumayı sever ve daha tatmin edici bir yaşam için sürekli daha iyisini arar.
EN The Explorer likes to maintain their independence and is constantly seeking something better for a more fulfilling life.
TR Ardından bizim için bir metin oluşturdular ve biz daha teslim tarihini bile belirtmeden harika bir videomuz oldu! Süreç ve sonuç konusunda tatmin olduk
EN They then created a script for us, and we got a cool video even before the stated deadline! Satisfied with the process and result
TR "Her kişi bu projeye farklı hayat deneyimleri ve ihtiyaçları ile gelir, bu şekilde herkes bir diğerine yeni şeyler katar."
EN "Each person comes to the project with different life experiences and needs, and we all learn from one another."
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| kişi | person |
| projeye | project |
| hayat | life |
| deneyimleri | experiences |
| ihtiyaçları | needs |
TR Aşağıdan bir CAHPS anket şablonu seçin ve onu web sitenize yerleştirin veya medikal tesisiniz ile ilgili deneyimleri hakkında geri bildirim almak için ziyaretlerinden sonra hastalara gönderin
EN Select a CAHPS survey template below and embed it on your website or send it to patients after their visit to get feedback about their experience with your medical facility
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| anket | survey |
| şablonu | template |
| seçin | select |
| onu | it |
| web | website |
| veya | or |
| medikal | medical |
TR Eski geleneksel uygulamalardan modern tekniklerin gelişmişlerine uzanan sarmalayıcı spa deneyimleri. Tümü doğal unsurlara derinden kök salmış.
EN Immersive spa experiences, from ancient traditional practices to the foremost in modern techniques. All deeply rooted in the natural elements.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| eski | ancient |
| geleneksel | traditional |
| modern | modern |
| spa | spa |
| deneyimleri | experiences |
| tümü | all |
| doğal | natural |
| derinden | deeply |
TR Austin’den Zimbali’ye kadar tüm küreye yayılan olağanüstü destinasyonlarımız otantik ve unutulmaz deneyimleri takdir eden gezginler tarafından son derece takdir edilir
EN Spanning the globe, from Austin to Zimbali, our exceptional destinations are highly appreciated by travelers who value authentic and memorable experiences
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| austin | austin |
| unutulmaz | memorable |
| deneyimleri | experiences |
| takdir | appreciated |
| gezginler | travelers |
TR Gerçek lüks unutulmaz deneyimleri hediye etmektir
EN True luxury is the gift of unforgettable experiences
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| gerçek | true |
| lüks | luxury |
| unutulmaz | unforgettable |
| deneyimleri | experiences |
| hediye | gift |
TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız
EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| deneyimleri | experiences |
| uzun | long |
| gezegenimizin | our planet |
| zengin | rich |
| kültürel | cultural |
TR GIF'leri ve videoları kullanarak kişisel ve modern konuşma deneyimleri yaratın.
EN Create personal and modern conversational experiences using GIFs and videos.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| ve | and |
| videoları | videos |
| kullanarak | using |
| kişisel | personal |
| modern | modern |
| deneyimleri | experiences |
TR Müşteri etkileşimi platformumuz sayesinde sürekli alıcılar, sadık müşteriler oluşturmak ve müşteri memnuniyetini artırmak için basit veya karmaşık müşteri deneyimleri tasarlayın.
EN Design simple or complex customer experiences to create repeat buyers, loyal customers and improve customer satisfaction thanks to our customer engagement platform.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| memnuniyetini | satisfaction |
| artırmak | improve |
| basit | simple |
| veya | or |
| karmaşık | complex |
| deneyimleri | experiences |
TR Modern mesajlaşmayı kullanarak kanallar arası müşteri desteği deneyimleri
EN Cross-channel customer support experiences using modern messaging
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| modern | modern |
| kullanarak | using |
| desteği | support |
| deneyimleri | experiences |
TR Bu ilişkilendirmeler, Pinterest'in tema ve stillere bağlam kazandırmasına ve daha kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimleri üretmesine yardımcı oluyor.
EN These associations help Pinterest contextualize themes, styles and produce more personalized user experiences.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| tema | themes |
| daha | more |
| kişiselleştirilmiş | personalized |
| kullanıcı | user |
| deneyimleri | experiences |
TR İzleme, Savunuculuk ve Değişimi Yönetme Deneyimleri
EN Experiences in Monitoring, Advocating, and Managing Change
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| ve | and |
| yönetme | managing |
| deneyimleri | experiences |
TR Kişiselleştirilmiş kültür, sağlık ve kutlama deneyimleri yaratmak için özenle hazırlanmış çevre düzenlemesini, Arap konukseverliği ve Raffles’ın efsanevi hizmeti ile birleştiren eşi benzeri olmayan yemyeşil ve görkemli bir resort.
EN A lush and majestic resort like no other, combining thoughtful landscaping, Arabic hospitality and Raffles’ legendary service to craft personalized cultural, wellbeing and celebration experiences.
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| kişiselleştirilmiş | personalized |
| kültür | cultural |
| sağlık | wellbeing |
| kutlama | celebration |
| deneyimleri | experiences |
| raffles | raffles |
| efsanevi | legendary |
| hizmeti | service |
| olmayan | no |
| görkemli | majestic |
TR Yazılımla kontrol edilebilen RGB aydınlatma efektlerine ve profesyonel oyun deneyimleri için tam yüz...
EN Electric height-adjustable gaming desk with software controllable RGB lighting effects and full surf...
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| rgb | rgb |
| aydınlatma | lighting |
| oyun | gaming |
| tam | full |
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| tasarımcı | designer |
| işletmeniz | your business |
| için | for |
| görsel | visual |
| marka | brand |
| deneyimleri | experiences |
| oluşturun | create |
TR İzleme, Savunuculuk ve Değişimi Yönetme Deneyimleri | STGM
EN Experiences in Monitoring, Advocating, and Managing Change | STGM
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| ve | and |
| yönetme | managing |
| deneyimleri | experiences |
| stgm | stgm |
TR Ürünleri Ve Deneyimleri Tasarlamak
EN Designing Products And Expriences
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| ve | and |
| tasarlamak | designing |
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| yeni | new |
| kullanıcı | user |
| deneyimleri | experiences |
| ve | and |
| vizyon | vision |
| temelli | based |
| toplayın | gather |
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| daha | for |
| konuk | guest |
| deneyimleri | experiences |
| gıda | food |
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| sorunsuz | seamless |
| operasyonlar | operations |
| başarılı | successful |
| konuk | guest |
| deneyimleri | experiences |
| ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
|---|---|
| rfid | rfid |
| termal | thermal |
| yazdırılabilir | printable |
| ile | with |
| deneyimleri | experiences |
የ 50 የ 50 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ
ተመሳሳይ ትርጉሞች
deneyimleri arzusunu tatmin tatmin tatmin edilecek yatırımcılar tatmin etmek ömür ve tatmin deneyimleri spa deneyimleri unutulmaz deneyimleri takdir kullanıcı deneyimleri yaratmak kutlama deneyimleri yaratmak rehabilitasyon kliniğinin deneyimleri kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimleri lüks unutulmaz deneyimleri gezi deneyimleri odaklı bileklikler ile deneyimleri deneyimleri ve araçları deneyimleri bilimsel düzeyde karmaşık müşteri deneyimleri kişiselleştirilmiş misafir deneyimleri işe başlatma deneyimleri özgün deneyimleri güçlendirmenin i̇yi konuk deneyimleri memnun müşteri deneyimleri deneyimleri sağlar klinik deneyimleri bilimsel i̇yileştirilmiş müşteri deneyimleri deneyimleri tasarlamak sıfırdan konuşma deneyimleri deneyimleri bilimsel düzeyde deneyimleri sunarak operasyonlarınızı
ራሺያኛ
ስዊድንኛ
ስፓንኛ
ቪትናሜሴ
ታይ
ቻይንኛ
አረብ
ኢንዶኔዥያን
እንግሊዝኛ
ኮሪያኛ
ደች
ጀርመንኛ
ጃፓንኛ
ጣሊያንኛ
ፈረንሳይኛ
ፖሊሽ
ፖርቹጋልኛ