TR Bu bilgilerle sitenizin içeriğini arama motorlarında daha iyi algılanması için optimize edebilirsiniz. Bu şekilde daha fazla kullanıcı elde edebilirsiniz.
በቱሪክሽ ውስጥ ያለው ፍለጋ ወደሚከተሉት እንግሊዝኛ ቃላት/ሀረጎች ሊተረጎም ይችላል፡-
sitenizin | your site your website |
TR Bu bilgilerle sitenizin içeriğini arama motorlarında daha iyi algılanması için optimize edebilirsiniz. Bu şekilde daha fazla kullanıcı elde edebilirsiniz.
EN With this information, you can optimize your site?s content for better perception in search engines. That way you, can get more users.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sitenizin | your site |
arama | search |
şekilde | way |
kullanıcı | users |
elde | get |
motorları | engines |
TR Web sitenizin sayfa içi SEO performansının derinlerine inin. Tahmin etmeyi bırakın ve web sitenizin sıralamasını neyin geride tuttuğunu tam olarak öğrenin.
EN See under the hood of your website’s on-page SEO performance. Stop guessing and find out exactly what’s holding your website back from ranking.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sitenizin | your website |
seo | seo |
öğrenin | find out |
TR Zayıf yönleri iyileştirmek ve yeni site trafiği kontrolü kaynakları almak için bir web sitesi trafik analizörü ile sitenizin temel metriklerini analiz edin. Sitenizin hedefleri ne olursa olsun, bilgileri analiz etmeniz gerekir.
EN Analyze your site?s key metrics with a website traffic analyzer to improve weaknesses and get new sources of site traffic check. Regardless of what your site?s goals are, you need to analyze the information.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
yeni | new |
kaynakları | sources |
sitenizin | your site |
temel | key |
hedefleri | goals |
olsun | are |
TR Sitenizin Google'ın SEO'su ile iyi çalışması için tüm kutuları işaretlemek, sitenizin daha iyi görünmesini ve siteyi ziyaret eden müşterilerin ellerinde sinir bozucu bir UX durumu olmamasını sağlayacaktır.
EN Ticking all of the boxes so that your site works well with Google’s SEO will ensure that your site looks better and that customers who visit it don’t have a frustrating UX situation on their hands.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sitenizin | your site |
seo | seo |
ziyaret | visit |
müşterilerin | customers |
durumu | situation |
TR Sitenizin SEO'sunu geliştirmeye yönelik kılavuzlarımızdan birini okumuş ve sitenizin varlığını yönetmekle ilgili her şeyi bildiğinizi düşünüyor olabilirsiniz, ancak SEO'nun o kadar kolay olmadığına dair size söz verebiliriz
EN While you may have read one of our guides on improving your site’s SEO and think that you know everything about managing your site’s presence, we can promise you that SEO is not that easy
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sitenizin | your site |
seo | seo |
ve | and |
şeyi | everything |
o | that |
kolay | easy |
söz | promise |
TR Web sitenizin güvenliğini sağlayan ücretli veya ücretsiz SSL sertifikası varsa, sitenizin arama sonuçlarının en üstünde görünme şansı çok daha yüksektir.
EN Your website has a much higher chance of appearing at the top of the search results if it has enabled SSL.
TR Gönderilen bilgilerle ilgileneceğiz ve dizinlerde takip edeceğiz bu sayede birden çok konumu yönetebileceksiniz. Listenizi düzeltmek ve daha tutarlı bir hale getirmek için dilediğiniz zaman düzenleyebilir veya güncelleyebilirsiniz.
EN We’ll take care of the information submitted, and trace it in the directories, and you’ll be able to handle multiple locations. You can edit or update your listing any time you want in order to make it correct and more consistent.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
gönderilen | submitted |
takip | trace |
tutarlı | consistent |
zaman | time |
TR işlediğimiz veya kontrol ettiğimiz kişisel verilerinize, bu kişisel verilerin niteliği, işlenmesi ve ifşasıyla ilgili bilgilerle birlikte erişim veya bunların kopyalarını isteme hakkı;
EN the right to request access to, or copies of, your personal data that we process or control, together with information regarding the nature, processing and disclosure of that personal data;
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
veya | or |
kontrol | control |
verilerin | data |
işlenmesi | processing |
ve | and |
ilgili | regarding |
erişim | access |
hakkı | right |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
kişiselleştirilmiş | personalized |
hızlı | faster |
TR Asya'daki tamir mağazaları, bu üreticiler tarafından paylaşılan bilgilerle gelişiyor.
EN Repair shops in Asia thrive on the information shared by those manufacturers.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
asya | asia |
tamir | repair |
üreticiler | manufacturers |
paylaşılan | shared |
TR İyi haberler hızlı, kötü haberler daha hızlı duyulur. Dürüstçe iletişim kurarız. En iyi kararlar, hızlı ve mümkün olan en iyi bilgilerle alınır. Asla tek başımıza mücadele etmeyiz.
EN Good news fast, bad news faster. We communicate honestly. The best decisions are made quickly and with the best information possible. We never struggle alone.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
haberler | news |
kötü | bad |
iletişim | communicate |
kararlar | decisions |
ve | and |
mümkün | possible |
asla | never |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
hemen | immediately |
üye | member |
için | to |
gerekli | necessary |
bazı | some |
TR Topluluğumuz için varız. Faydalı bilgilerle bireyleri güçlendirmeye çalışıyoruz. Sahip olduğumuz bilgiyi ve noktayı paylaşırız. Hatalarımızı kabul ederiz. Ve vizyonumuzu alçak gönüllülükle paylaşırız.
EN We?re all about being there for our community. Empowering people with helpful information. Sharing where we are. Owning our mistakes. And serving our vision with humility.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
faydalı | helpful |
bilgiyi | information |
TR STGM’nin, yaklaşık yirmi yıllık deneyiminden edindiğimiz bilgilerle, yepyeni bir eğitim programı hazırladık.
EN We prepared a brand new training program with the information we acquired from STGM's nearly twenty years of experience.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
stgm | stgm |
yaklaşık | nearly |
yıllık | years |
yepyeni | brand new |
eğitim | training |
programı | program |
TR Yeni misiniz? Temel bilgilerle başlayın
EN New here? Get started with the basics
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
yeni | new |
temel | basics |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
serisi | series |
rfid | rfid |
ortamlarda | environments |
güvenilir | reliable |
gelişmiş | advanced |
sunar | offer |
takip | tracking |
izlenebilirlik | visibility |
kurumsal | enterprise |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
güçlü | powerful |
yeni | new |
izlenebilirlik | visibility |
gerçek | real |
analizler | analytics |
verileri | data |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
zebra | zebra |
ticari | business |
visibilityiq | visibilityiq |
günlük | daily |
en | most |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
zamanında | timely |
verilere | data |
önde | ahead |
olun | stay |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
optimize | optimize |
ederken | while |
verimlilik | productivity |
TR Ekibiniz gelen aramayı aldığında, JivoChat uygulaması sizi arayan hakkında ayrıntılı bilgilerle otomatik olarak uyaracaktır
EN When your team receives an incoming call, the JivoChat app will automatically alert you with detailed information about the caller
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
ekibiniz | your team |
jivochat | jivochat |
uygulaması | app |
sizi | you |
ayrıntılı | detailed |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
kişiselleştirilmiş | personalized |
hızlı | faster |
TR (Not: Amazon'la mevcut bir NDA'nız varsa ve bu NDA, Artifact'te sunulan bilgilerle aynı gizli bilgileri kapsıyorsa mevcut NDA'nız geçerli olur.)
EN (Note: If you have an existing NDA with Amazon, and if your existing NDA covers the same confidential information as the information provided in Artifact, then your existing NDA will apply.)
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
not | note |
amazon | amazon |
artifact | artifact |
sunulan | provided |
gizli | confidential |
geçerli | apply |
varsa | if |
TR Topluluğumuz için varız. Faydalı bilgilerle bireyleri güçlendirmeye çalışıyoruz. Sahip olduğumuz bilgiyi ve noktayı paylaşırız. Hatalarımızı kabul ederiz. Ve vizyonumuzu alçak gönüllülükle paylaşırız.
EN We?re all about being there for our community. Empowering people with helpful information. Sharing where we are. Owning our mistakes. And serving our vision with humility.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
faydalı | helpful |
bilgiyi | information |
TR Bir alan adının sahte bilgilerle kaydedildiğinden şüpheleniyorsanız.
EN You suspect a domain has been registered with fake information.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sahte | fake |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
serisi | series |
rfid | rfid |
ortamlarda | environments |
güvenilir | reliable |
gelişmiş | advanced |
sunar | offer |
takip | tracking |
izlenebilirlik | visibility |
kurumsal | enterprise |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
güçlü | powerful |
yeni | new |
izlenebilirlik | visibility |
gerçek | real |
analizler | analytics |
verileri | data |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
araç | vehicle |
düşük | low |
profil | profile |
güvenlik | safety |
maksimum | maximum |
izlenebilirlik | visibility |
sürücüler | drivers |
erişim | access |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
zebra | zebra |
ticari | business |
visibilityiq | visibilityiq |
günlük | daily |
en | most |
TR Kullanıcılarımızın kararlarını, bu tecrübemizden ve uzmanlığımızdan süzülen bilgilerle destekliyoruz
EN We support our users' decisions with information filtered from this experience and expertise
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
bu | this |
ve | and |
kullanıcıları | users |
kararları | decisions |
TR Yeni misiniz? Temel bilgilerle başlayın
EN New here? Get started with the basics
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
yeni | new |
temel | basics |
TR Yeni misiniz? Temel bilgilerle başlayın
EN New here? Get started with the basics
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
yeni | new |
temel | basics |
TR Bizi bugün geri arayın, gerekli tüm bilgilerle sizinle iletişime geçeceğiz.
EN Request us a call back today and we will reach out with all the required information.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
bugün | today |
gerekli | required |
tüm | all |
TR Hatta bizden geri arama talebinde bulunabilirsiniz, gerekli bilgilerle size ulaşacağız.
EN You can even request us a call back and we will reach you with required information.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
hatta | even |
geri | back |
arama | call |
gerekli | required |
size | you |
TR Pia Lamberty, toplumdaki radikalleşmeyi engelleyebilmek için araştırmalarından edindiği bilgilerle mevcut ve gelecekteki krizlerde komplo teorilerinin önüne geçmek istiyor
EN Pia Lamberty wants to use the knowledge she has gained from her research to actively counter conspiracy theories in current and future crises so as to prevent radicalisation within society
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
gelecekteki | future |
istiyor | wants |
TR Lisanı el hareketleri, mimikler, bakışlar ve dokunuşlar gibi başka bilgilerle entegre etmek, insanlar için gayet doğal
EN It is natural for humans to combine speech with additional information such as hand gestures, facial expressions, glances and physical contact
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
el | hand |
doğal | natural |
TR Health Care Management temel tıp bilgilerini işletme ve sağlık sektörüne ilişkin bilgilerle birleştiren ve bakelorya diploması veren bir program
EN The bachelor degree in Health Care Management combines medical basics with business administration and specialist knowledge of the healthcare industry
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
management | management |
temel | basics |
işletme | business |
TR Analizlerinden elde ettikleri bilgilerle yeni nişleri belirleyebilir, yeni bir pazarlama kampanyası oluşturabilir ve sitenin genel metriklerini artırabilirler
EN With the knowledge obtained from their analysis, they can identify new niches, create a new marketing campaign, and boost the overall metrics of the site
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
pazarlama | marketing |
kampanyası | campaign |
genel | overall |
TR Bu bilgilerle, iyi bir SEO stratejisinin nihai hedefi olan arama sonuçlarınızı iyileştirebileceksiniz
EN With this information, you will be able to improve your search results, which is the end goal of any good SEO strategy
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
bu | this |
seo | seo |
arama | search |
TR Hatalı bilgilerle hareket ediyorsanız, SEO stratejinizi formüle etmeye başladığınızda hata yapmanız neredeyse garantidir
EN If you’re operating off of flawed information, then it’s almost guaranteed that you’ll end up making a mistake when you start formulating your SEO strategy
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
seo | seo |
neredeyse | almost |
TR Kurbanlarını isim, adres gibi kişisel bilgilerle şantaj yapıyorlar. kişisel aşk fotoğrafları yapma ve videolar aracılığıyla
EN They blackmail their victim with personal information, such as name, address, personal love making photos and through videos
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
isim | name |
adres | address |
aşk | love |
fotoğrafları | photos |
videolar | videos |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
oluşturun | create |
formları | forms |
TR Eğer destek ekibine ulaşmaya karar verirseniz, sorununuza yanıt verebilmemiz için adınızı ve e-posta adresinizi içeren bilgilerle bir takip kaydı oluşturulur
EN If you decide to contact the support team a ticket is created with information that includes your name and email address so that we can respond to your concern
TR İstenmeyen fotoğraflarınızla veya hakkınızda bilgilerle karşılaşırsanız bize şikayet edebilirsiniz. Reşit olmayanlar veya yetkili temsilcileri, istenmeyen fotoğraflar veya bilgiler ile ilgili olarak
EN If you come across unwanted photos of or information about you, you can report it to us. Minors or their authorised representatives can also email
TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir.
EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information.
TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir.
EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information.
TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir.
EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information.
TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir.
EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information.
TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir.
EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information.
TR Kişisel Veriler, yaşayan bir kişi (bir "Veri Sahibi") ile ilgili olan ve söz konusu kişiyi, tek başına veya diğer bilgilerle birlikte makul bir şekilde tanımlayan veya tanımlayabilecek olan bilgiler anlamına gelir.
EN Personal Data means information relating to a living individual (a "Data Subject") who is, or can be, reasonably identified from information, either alone or in conjunction with other information.
የ 50 የ 50 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ