EN How many hours of transcription will you and your team need per year?-- Please select --Under 100 hours 101 - 500 hours 501 - 2,500 hours 2,501 - 5,000 hours 5,001 - 10,000 hours 10,001 - 25,000 hours Over 25,000 hours
በእንግሊዝኛ ውስጥ ያለው ፍለጋ ወደሚከተሉት ቱሪክሽ ቃላት/ሀረጎች ሊተረጎም ይችላል፡-
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
please | lütfen |
select | seç |
and | ve |
EN We offer technical support by phone and ticketing system in Turkey during working hours, with the exception of working hours, we offer technical support through the ticket system
TR Türkiye mesai saatlerinde telefonla ve bilet sistemi üzerinden, mesai saatleri haricinde bilet sistemi üzerinden teknik destek sunmaktayız
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
technical | teknik |
and | ve |
system | sistemi |
turkey | türkiye |
hours | saatleri |
ticket | bilet |
by phone | telefonla |
support | destek |
EN We offer technical support by phone and ticketing system in Turkey during working hours, with the exception of working hours, we offer technical support through the ticket system
TR Türkiye mesai saatlerinde telefonla ve bilet sistemi üzerinden, mesai saatleri haricinde bilet sistemi üzerinden teknik destek sunmaktayız
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
technical | teknik |
and | ve |
system | sistemi |
turkey | türkiye |
hours | saatleri |
ticket | bilet |
by phone | telefonla |
support | destek |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
message | mesaj |
contact | iletişime |
outside | dışında |
hours | saat |
us | bize |
to | içinde |
EN We help with our agents speaking Turkish, German and English in working hours and also French, Dutch, Polish and Danish in limited hours to answer your queries.
TR Ekibimizde sorularına çalışma saatleri içerisinde Türkçe, Almanca ve İngilizce'nin yanı sıra sınırlı saatlerde Fransızca, Felemenkçe, Lehçe ve Danca yanıt verecek çalışma arkadaşlarımız bulunmaktadır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
hours | saatleri |
polish | lehçe |
answer | yanıt |
limited | sınırlı |
working | çalışma |
turkish | türk |
french | fransızca |
to | e |
in | içerisinde |
and | ve |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
message | mesaj |
contact | iletişime |
outside | dışında |
hours | saat |
us | bize |
to | içinde |
EN There are people and animals reliefs on the pillars at the entrance as typical production of Aphrodisias sculptures
TR Giriş kısmındaki payelerin üzerinde Aphrodisias heykel okulunun tipik üretimi olan insanlı ve hayvanlı kabartmalar yer alır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
and | ve |
typical | tipik |
aphrodisias | aphrodisias |
production | üretimi |
of | yer |
there | olan |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
assess | değerlendirmek |
sonix | sonix |
enable | sağlar |
customers | müşterilerin |
rate | oranı |
features | özellikler |
to | için |
and | ve |
further | da |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
file | dosya |
typical | tipik |
minutes | dakika |
of | in |
for | yaklaşık |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
paper | kağıt |
edit | düzenleme |
process | süreç |
for | için |
a | bir |
the | oluşturmak |
EN A typical serverless application consists of one or more functions triggered by events such as object uploads to Amazon S3, Amazon SNS notifications, or API actions
TR Tipik bir sunucusuz uygulama, Amazon S3’e nesne yükleme, Amazon SNS bildirimleri veya API eylemleri gibi olaylar tarafından tetiklenen bir veya daha fazla işlevden oluşur
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
serverless | sunucusuz |
consists | oluşur |
events | olaylar |
object | nesne |
amazon | amazon |
sns | sns |
notifications | bildirimleri |
or | veya |
by | tarafından |
api | api |
application | uygulama |
a | bir |
as | gibi |
actions | eylemleri |
EN One that makes guests feel invigorated and energized both physically and mentally.SYNERGYOur inviting and multifunctional spaces challenge the typical hotel experience
TR Misafirleri hem fiziksel hem de zihinsel olarak canlandırır ve enerji verir.SİNERJİDavetkâr ve çok işlevli alanlarımız tipik otel deneyimine meydan okur
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
hotel | otel |
experience | deneyimine |
and | ve |
both | de |
EN The GameDAC transforms any PS4 or PC into a high performance audio source by bypassing the low fidelity, poor quality DACs found in typical console controllers, USB headsets, and PC sound cards.
TR GameDAC, tipik konsol kumandalarında, USB ikili kulaklıklarında ve bilgisayar ses kartlarında bulunan düşük duyarlık, düşük kaliteli DAC’leri atlayarak her PS4 ve bilgisayarı yüksek performanslı bir ses kaynağına dönüştürür.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
high | yüksek |
source | kaynağı |
low | düşük |
quality | kaliteli |
found | bulunan |
typical | tipik |
console | konsol |
usb | usb |
headsets | kulaklıklar |
cards | kartlar |
gamedac | gamedac |
pc | bilgisayar |
a | bir |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
fast | hızlı |
location | konum |
day | günde |
setup | kurulum |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
bluetooth | bluetooth |
ultra | ultra |
energy | enerji |
power | gücü |
these | bu |
low | düşük |
EN On this typical viewing day in 2020 televisions were tuned in about half an hour longer than on average in 2019
TR Bu sıradan 2020 TV gününde televizyonlar 2019 yılındaki ortalamaya göre yarım saat daha uzun açık kaldı
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
half | yarım |
hour | saat |
on | açık |
day | gün |
this | bu |
longer | daha uzun |
EN There are people and animals reliefs on the pillars at the entrance as typical production of Aphrodisias sculptures
TR Giriş kısmındaki payelerin üzerinde Aphrodisias heykel okulunun tipik üretimi olan insanlı ve hayvanlı kabartmalar yer alır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
and | ve |
typical | tipik |
aphrodisias | aphrodisias |
production | üretimi |
of | yer |
there | olan |
EN A typical serverless application consists of one or more functions triggered by events such as object uploads to Amazon S3, Amazon SNS notifications, or API actions
TR Tipik bir sunucusuz uygulama, Amazon S3’e nesne yükleme, Amazon SNS bildirimleri veya API eylemleri gibi olaylar tarafından tetiklenen bir veya daha fazla işlevden oluşur
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
serverless | sunucusuz |
consists | oluşur |
events | olaylar |
object | nesne |
amazon | amazon |
sns | sns |
notifications | bildirimleri |
or | veya |
by | tarafından |
api | api |
application | uygulama |
a | bir |
as | gibi |
actions | eylemleri |
EN The IT-Grundschutz Catalogues describe safeguards for typical business processes, IT systems, and applications and addresses the protection of an enterprise’s own information
TR IT-Grundschutz Katalogları tipik kurum işlemleri, BT sistemleri ve uygulamalar için korumaları tanımlar ve bir kurumun kendi bilgilerin korunmasıyla ilgilenir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
business | iş |
systems | sistemleri |
applications | uygulamalar |
protection | korunması |
information | bilgilerin |
and | ve |
it | bt |
of | in |
for | için |
the | bir |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
defined | tanımlanmış |
associated | ilgili |
and | ve |
way | yol |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
fast | hızlı |
location | konum |
day | günde |
setup | kurulum |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
bluetooth | bluetooth |
ultra | ultra |
energy | enerji |
power | gücü |
these | bu |
low | düşük |
EN However, under typical conditions, under a minute of replication lag is common.
TR Ancak normal koşullarda replikasyon gecikmesinin bir dakikadan kısa olması sık karşılaşılan bir durumdur.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
conditions | koşullarda |
replication | replikasyon |
common | sık |
EN Cross-region replicas using Amazon Aurora Global Database will have a typical lag of under a second.
TR Amazon Aurora Global Database kullanılarak gerçekleştirilen bölgeler arası replikasyonların gecikme süresi genellikle bir saniyeden kısadır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
using | kullanılarak |
amazon | amazon |
aurora | aurora |
global | global |
database | database |
second | bir |
EN One that makes guests feel invigorated and energized both physically and mentally.SYNERGYOur inviting and multifunctional spaces challenge the typical hotel experience
TR Misafirleri hem fiziksel hem de zihinsel olarak canlandırır ve enerji verir.SİNERJİDavetkâr ve çok işlevli alanlarımız tipik otel deneyimine meydan okur
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
hotel | otel |
experience | deneyimine |
and | ve |
both | de |
EN The higher education aptitude test examines skills you will need in typical situations in specific subjects
TR Yüksek öğrenim uygunluk testinde, belli dallarda tipik durumlarda neye ihtiyacınız olduğu yoklanıyor
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
higher | yüksek |
typical | tipik |
situations | durumlarda |
education | öğrenim |
need | ihtiyacınız |
EN This hand gesture, known as the Merkel diamond or the triangle of power, is typical of Angela Merkel. Though it has been the subject of much philosophising and indeed considerable humour, little in the way of genuine insight has been gained.
TR Eşkenar dörtgen adı verilen bu el tutuşu, Angela Merkel’e özgü bir şey. Bununla ilgili çok felsefe yapıldı ve çok da dalga geçildi, ancak hatırı sayılır bir çıkarıma varılamaksızın.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
hand | el |
angela | angela |
and | ve |
in | da |
this | bu |
the | ancak |
of | bir |
EN What happens in the course of a typical German Christmas?
TR Tipik bir Alman Noel kutlaması nasıl geçer?
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
christmas | noel |
a | bir |
EN On this typical viewing day in 2020 televisions were tuned in about half an hour longer than on average in 2019
TR Bu sıradan 2020 TV gününde televizyonlar 2019 yılındaki ortalamaya göre yarım saat daha uzun açık kaldı
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
half | yarım |
hour | saat |
on | açık |
day | gün |
this | bu |
longer | daha uzun |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
assess | değerlendirmek |
sonix | sonix |
dictionary | sözlük |
customers | müşterilerin |
error | hata |
rate | oranı |
features | özellikler |
to create | oluşturmasına |
to | için |
and | ve |
further | da |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
paper | kağıt |
edit | düzenleme |
process | süreç |
for | için |
a | bir |
the | oluşturmak |
EN Could you give an example on a typical customer scenario?
TR Tipik bir müşteri senaryosu örneği verebilir misiniz?
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typical | tipik |
customer | müşteri |
example | örneği |
a | bir |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
of | ın |
steel | çelik |
hours | saatlik |
standard | standardı |
this | bu |
a | sonraki |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
notes | notlar |
information | bilgi |
stress | stres |
patient | hasta |
ehr | ehr |
this | bu |
and | ve |
care | bakım |
per day | günde |
six | altı |
EN For the registration process, if the server settings correctly associated with the Hosting field can be entered, the domain operates within a few hours, but the global reflection of DNS propagation can take about 10 hours
TR Kayıt işlemi sırasında, Barındırma alanı ile doğru bir şekilde ilişkili ad sunucuları girdiğinizde, etki alanı birkaç saat içinde çalışır, fakat DNS yayılımının küresel yansıması yaklaşık 10 saat sürebilir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
registration | kayıt |
associated | ilişkili |
hosting | barındırma |
global | küresel |
dns | dns |
operates | çalışır |
domain | alan |
a | birkaç |
hours | saat |
the | şekilde |
but | fakat |
EN We have scheduled a system maintenance and upgrade for Monday, November 8th that will last for two hours from 2:00 AM to 4:00 AM UTC. During these two hours, spot trading pairs of BTC/USDT, ETH/USD……
TR Sayın Phemex kullanıcıları, geçtiğimiz günlerde USD marjlı yeni bir BTCUSD vadeli işlem sözleşmesi başlattığımızı biliyor muydunuz? Şimdiyse, bu doğrusal BTCUSD vadeli işlem sözle……
EN We have scheduled a system maintenance and upgrade for this Wednesday, November 3rd that will last for 3 hours from 2:00 AM to 5:00 AM UTC. During these three hours, spot trading pairs of BAT/USDT,……
TR 1 Kasım Pazartasi günü UTC 02:00 ile 05:00 arasında 3 saat sürecek bir sistem bakımı ve iyileştirmesi yapılacaktır. UTC 02:00 - 03:00 arası ve UTC 04:00 - 05:00 arasında, aşağıdaki s……
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
hours | saat |
battery | pil |
with | ile |
EN 48 Hours: Selected for 48 Hours in the Valley Program
TR 48 Saat: Valley Programında 48 saat için Seçildi
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
hours | saat |
program | programı |
for | için |
EN Comparison of clinical outcomes of intrauterine inseminations which performed at 36 hours versus 42 hours after hCG trigger
TR HCG uygulamasından 36 saat ile 42 saat sonra yapılan intrauterin inseminasyonların klinik sonuçlarının karşılaştırılması
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
clinical | klinik |
outcomes | sonuçları |
hours | saat |
after | sonra |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
hours | saat |
battery | pil |
with | ile |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
platform | platformu |
and | ve |
now | artık |
to | hatta |
even | bir |
projects | projeler |
unique | benzersiz |
us | bizi |
needs | ihtiyaçları |
minutes | dakikada |
before | önce |
page | sayfa |
items | için |
EN Dear Users, Due to volatile market conditions, Phemex will adjust the funding interval for SOLUSD contracts from 2 hours to 8 hours. This adjustment will begin November 22nd, 2022 at 16:00 UTC. ……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Dünya üzerindeki 32 futbol takımı dünyanın en iyisi olmak için rekabet ederlerken, Phemex sizi bu aksiyona dahile diyor. Futbol Çılgınlığı etkinliğinde i……
EN Dear Users, Due to volatile market conditions, Phemex will adjust the funding interval of SOLUSD and FTTUSD contract trading pairs from 8 hours to 2 hours, starting at 16:00 UTC on November 10, 202……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Uzun zaman olduğunun farkındayız. Şimdi ise Phemex Launchpad'de yeni ve heyecan verici bir proje ile tekrar karşınızdayız! Bu Launchpad’in projesi, yere……
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
notes | notlar |
information | bilgi |
stress | stres |
patient | hasta |
ehr | ehr |
this | bu |
and | ve |
care | bakım |
per day | günde |
six | altı |
EN For the registration process, if the server settings correctly associated with the Hosting field can be entered, the domain operates within a few hours, but the global reflection of DNS propagation can take about 10 hours
TR Kayıt işlemi sırasında, Barındırma alanı ile doğru bir şekilde ilişkili ad sunucuları girdiğinizde, etki alanı birkaç saat içinde çalışır, fakat DNS yayılımının küresel yansıması yaklaşık 10 saat sürebilir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
registration | kayıt |
associated | ilişkili |
hosting | barındırma |
global | küresel |
dns | dns |
operates | çalışır |
domain | alan |
a | birkaç |
hours | saat |
the | şekilde |
but | fakat |
EN STGM office is open between 9:30 and 18:00 on weekdays. We recommend that you make an appointment for the office visit. Working hours may change due to Covid-19 pandemic measures.
TR STGM ofisi hafta içi 9:30 - 18:00 arasında açıktır. Ofis ziyareti için randevu almanızı öneririz. Covid-19 pandemisi tedbirlerinden dolayı çalışma saatlerinde değişiklik olabilir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
stgm | stgm |
visit | ziyareti |
change | değişiklik |
pandemic | pandemisi |
we recommend | öneririz |
office | ofis |
working | iş |
you | de |
may | olabilir |
EN A successful career isn’t everything. Young employees want flexible working hours, flat hierarchies and a positive work-life balance – but also security.
TR Tahmin etmek, zar atmak, bağlantı kurmak... Almanlar oyuncu ruhlarını böyle yaşıyorlar. İşte en sevilen oyunlar ve 2018 yılının bir trendi.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
working | etmek |
and | ve |
a | bir |
EN Able to adapt to the variable working hours required by the position,
TR Pozisyonun gerektirdiği değişken çalışma saatlerine uyum sağlayabilen,
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
variable | değişken |
working | iş |
የ 50 የ 50 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ