EN Smaller spaces such as a phone booth, focus room, or executive office are ideal for one-on-one meetings or personal focus spaces
EN Smaller spaces such as a phone booth, focus room, or executive office are ideal for one-on-one meetings or personal focus spaces
TR Telefon kulübesi, odak odası veya idari ofis gibi daha küçük alanlar, bire bir toplantılar veya kişisel odak alanları için idealdir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
phone | telefon |
focus | odak |
office | ofis |
ideal | idealdir |
personal | kişisel |
room | odası |
or | veya |
smaller | daha küçük |
for | için |
a | bir |
meetings | toplantılar |
as | gibi |
EN Open Access focus and experience
TR Açık Erişimli odak ve deneyim
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
focus | odak |
and | ve |
experience | deneyim |
EN They can focus on internal projects instead of spending time managing remote access."
TR Artık uzaktan erişimi yönetmeye zaman harcamak yerine şirket projelerine odaklanabiliyorlar."
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
remote | uzaktan |
access | erişimi |
time | zaman |
of | yerine |
EN Back in 1930, the Elsevier publishing house struggled with unsold books and large bank debt, but one director's decision to focus on technology, medicine and history turned the company's fortunes around.
TR 1930'da Elsevier yayın evinin başı satamadığı kitaplar ve bankaya olan borçlarıyla dertteydi ancak yöneticilerinden birinin teknoloji, tıp ve tarihe yönelme kararı şirketin şansını döndürdü.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
books | kitaplar |
decision | karar |
technology | teknoloji |
medicine | tıp |
elsevier | elsevier |
and | da |
EN Klautz (1904-1990), Elsevier’s prospects slowly turned as the newly appointed director put a strong focus on the development of new projects for an international market
TR Klautz'un (1904-1990) önderliğinde, yeni göreve gelen bu yöneticinin uluslararası piyasa için projeler geliştirmeye büyük önem vermesi sayesinde, Elsevier’in şansı yavaş yavaş dönmeye başladı
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
development | geliştirmeye |
projects | projeler |
international | uluslararası |
new | yeni |
market | piyasa |
of | in |
put | için |
EN It was Dekker who advised Elsevier to fully focus on establishing an English language scientific catalogue.
TR Elsevier'e tamamen İngilizce dilinde bir bilimsel katalog oluşturmaya odaklanmasını tavsiye eden Dekker'di.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
fully | tamamen |
scientific | bilimsel |
to | bir |
EN You will be able to focus on each patient's unique needs to support an optimal treatment experience and outcomes.
TR En iyi tedavi deneyimini ve sonuçlarını desteklemek için her bir hastanın kendine has ihtiyaçlarına odaklanabileceksiniz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
optimal | en |
treatment | tedavi |
experience | deneyimini |
outcomes | sonuçları |
and | ve |
to support | desteklemek |
needs | ihtiyaç |
EN Lead generation: Build demand for your products and generate highly relevant leads. Target by expertise, discipline, regional and global focus, platform or via one of our established research journals.
TR Talep yaratma: Ürünleriniz için talep oluşturun ve son derece uygun talepler bulun. Uzmanlık, disiplin, bölgesel ve global odak, platform ile veya köklü araştırma dergilerimiz vasıtasıyla hedeflerinizi belirleyin.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
demand | talep |
highly | son derece |
expertise | uzmanlık |
regional | bölgesel |
global | global |
focus | odak |
platform | platform |
research | araştırma |
or | veya |
build | oluşturun |
of | in |
and | ve |
EN Reveal focus of your competitors’ digital campaigns
TR Rakiplerinizin dijital kampanya odağını açığa çıkarın
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
of | ın |
digital | dijital |
EN Get more of what you need. Your Enterprise plan comes with 20,000 keywords and unlimited projects so that your team can focus on their work without worrying about hitting data limits.
TR İhtiyacınız olandan daha fazlasını edinin. Enterprise tarifeniz, 20.000 anahtar kelime ve sınırsız miktarda proje içerir, böylece ekibiniz veri limitlerini aşma konusunda endişelenmeksizin işlerine odaklanabilir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
unlimited | sınırsız |
data | veri |
your team | ekibiniz |
more | fazlasını |
keywords | anahtar |
so | böylece |
enterprise | enterprise |
and | ve |
work | iş |
of | konusunda |
EN We do not take sides in any of the conflict zones we operate in and focus on basic needs and rights.
TR Afet müdahale planımızı kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturur, yardım önceliğimizde siyasi, ekonomik, askeri çıkar gözetmeden hayatı destekleriz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
needs | ihtiyaç |
the | kendi |
EN Our algorithms do all the searching so you can focus on staying in touch.
TR Algoritmalarımız tüm aramayı yapar, böylece siz iletişimi korumaya odaklanabilirsiniz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
algorithms | algoritmaları |
do | yapar |
so | böylece |
focus | odaklanabilirsiniz |
all | tüm |
the | siz |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
idea | fikir |
see | görün |
for | için |
and | ve |
EN You focus on your business, we manage your hosting
TR Siz işinize odaklanın, hostinginizi biz yönetelim
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
focus | odaklanın |
business | iş |
we | biz |
your | siz |
EN We focus on solving your supply chain needs from end to end, taking the complexity out of container shipping for you.
TR Tedarik zincirinizin gereksinimlerini uçtan uca çözümlemeye odaklanarak, konteyner taşımacılığının karmaşıklığını sizin için ortadan kaldırırız.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
supply | tedarik |
container | konteyner |
of | in |
the | sizin |
EN Dash is an open source peer-to-peer cryptocurrency with a strong focus on the payments industry
TR Dash, ödeme endüstrisine güçlü bir şekilde odaklanan eşler arası açık kaynak kodlu bir kripto paradır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
source | kaynak |
cryptocurrency | kripto |
dash | dash |
strong | güçlü |
open | açık |
to | arası |
the | şekilde |
a | bir |
EN At Yeux (French for eyes), our primary focus is to bring awareness to eye care and eye health across the globe
TR Yeux?ta (Fransızcada göz), öncelikli odağımız, dünya genelinde göz bakımı ve göz sağlığı konusunda farkındalık yaratmaktır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
awareness | farkındalık |
globe | dünya |
health | sağlığı |
care | bakım |
and | ve |
to | konusunda |
eye | göz |
EN We’re constantly working to make our clients’ experiences as fast and seamless as possible, so they can focus more on their business and less on implementation
TR Müşterilerimizin uygulamadan ziyade işlerine odaklanabilmeleri için, onların deneyimlerini mümkün olduğunca hızlı ve sorunsuz hâle getirmek üzere hiç durmadan çalışıyoruz
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
seamless | sorunsuz |
fast | hızlı |
possible | mümkün |
and | ve |
business | iş |
EN With our Summer Camp Consent Forms ready to go, you can send your worries on vacation and focus on making this summer the best (and safest) one yet!
TR Kullanıma hazır Yaz Kampı Onay Formlarımızla, endişelerinizi tatile gönderebilir ve bu yazı şimdiye kadarki en iyi (ve en güvenli) yazı yapmaya odaklanabilirsiniz!
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
summer | yaz |
focus | odaklanabilirsiniz |
safest | en güvenli |
ready | hazır |
this | bu |
to | güvenli |
forms | formlar |
and | ve |
best | en |
EN The four main focus points of the standard are:
TR Standardın dört ana odak noktası şöyledir:
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
main | ana |
focus | odak |
standard | standardı |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
flow | akış |
pressure | basınç |
connection | bağlantı |
and | ve |
this | bu |
high | yüksek |
smaller | daha küçük |
designed | için |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
and | ve |
much | en |
of | biri |
EN A key focus in this primer is laying out the differences of the Stellar and Ripple projects, as well as shedding light on XLM’s consistently impressive transaction growth and flexibility.
TR Bu primerdeki bir anahtar odak noktalarından birisi de Stellar ve Ripple projelerinin farklılıklarını ortaya koymanın yanı sıra, XLM'in artan oranda etkileyici işlem artışı ve esnekliğidir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
key | anahtar |
focus | odak |
projects | iş |
impressive | etkileyici |
transaction | işlem |
stellar | stellar |
ripple | ripple |
and | ve |
this | bu |
a | bir |
EN Thanks to this process, she started to focus on consultancy sector in her career
TR Bu süreç profesyonel kariyerinde yörüngesini danışmanlık sektörüne dönmesini sağladı
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
consultancy | danışmanlık |
process | süreç |
this | bu |
sector | sektör |
her | ne |
EN She uses her experience in public and private sector on economic and social development issues with a focus on construction of business collaborations and works on utility design to create common value
TR Ekonomik ve sosyal kalkınma konularında kamu ve özel sektördeki birikimini iş birlikleri kurgulama odağında kullanarak ortak değer yaratma amaçlı fayda tasarımı üzerinde çalışmaktadır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
economic | ekonomik |
social | sosyal |
issues | konular |
value | değer |
public | kamu |
common | ortak |
and | ve |
design | tasarım |
to | kullanarak |
on | üzerinde |
development | kalkınma |
a | özel |
EN Find out how Maersk manages integrated supply chain services with 4th Party Logistics solutions and let you focus on your business. Learn more here.
TR Maersk'in entegre tedarik zinciri hizmetlerini, 4. Taraf Lojistik Çözümleri ile nasıl yönettiği ve işinize rahatlıkla odaklanabilmenizi nasıl sağladığı konusunda bilgi edinin.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
integrated | entegre |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
services | hizmetlerini |
party | taraf |
logistics | lojistik |
business | iş |
how | nasıl |
with | ile |
on | konusunda |
EN We focus on solving your supply chain needs from end to end, taking the complexity out of container shipping for you
TR Tedarik zincirinizin gereksinimlerini uçtan uca çözümlemeye odaklanarak, konteyner taşımacılığının karmaşıklığını sizin için ortadan kaldırırız
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
supply | tedarik |
container | konteyner |
of | in |
the | sizin |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
medical | tıbbi |
customers | müşteriler |
hipaa | hipaa |
transcription | transkripsiyon |
volume | hacmine |
higher | daha yüksek |
large | büyük |
on | yüksek |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
uses | kullanır |
focus | odaklanabilirsiniz |
video | video |
interviews | görüşmelerinizi |
sonix | sonix |
latest | en |
the latest | son |
text | metne |
transcribing | transkripsiyon |
or | veya |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
sonix | sonix |
focus | odaklanabilirsiniz |
key | anahtar |
transcribing | transkripsiyonu |
data | veri |
information | bilgileri |
time | zaman |
and | ve |
with | ile |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
automatically | otomatik |
focus | odaklanın |
easily | kolayca |
notes | notlar |
edits | düzenlemeler |
send | gönderin |
and | ve |
minutes | dakikalar |
video | video |
text | metne |
or | veya |
in | içinde |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
video | video |
minutes | dakikalar |
securely | güvenli bir şekilde |
automatically | otomatik olarak |
or | veya |
text | metne |
in | içinde |
research | araştırmalar |
to | güvenli |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
focus | odaklanın |
and | ve |
of | ın |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
record | kaydedin |
sonix | sonix |
minutes | dakikalar |
leave | bırak |
selling | satış |
improve | geliştirin |
automatically | otomatik olarak |
and | ve |
us | bize |
in | içinde |
the | değil |
note | not |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
focus | odaklanın |
we will | yapacağız |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
code | kod |
list | listesinden |
starts | başlar |
team | ekip |
focus | odaklanma |
customers | müşterilere |
sonix | sonix |
winning | kazanan |
formula | formül |
we believe | inanıyoruz |
more | fazlası |
or | veya |
lines | bir |
with | ile |
EN With a focus on listed real estate and infrastructure securities, CBRE Clarion Securities provides actively managed investment solutions for clients worldwide.
TR İşlem gören gayrimenkul ve altyapı menkul kıymetlerine odaklanan CBRE Clarion Menkul Kıymetler, dünya genelindeki müşteriler için etkin olarak yönetilen yatırım çözümleri sağlamaktadır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
cbre | cbre |
managed | yönetilen |
investment | yatırım |
clients | müşteriler |
worldwide | dünya |
real estate | gayrimenkul |
infrastructure | altyapı |
solutions | çözümleri |
and | ve |
for | için |
EN Highlighting a growing focus by corporates on deploying technology, wellness and flexible space as core elements in a user experience themed agenda.
TR Kurumlarda kullanıcı tecrübesi temalı bir gündem olarak, teknoloji kullanımının, sağlıklı çalışma koşullarının ve esnek mekanların temel bileşenler olarak giderek daha fazla kullanımı.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
technology | teknoloji |
flexible | esnek |
experience | tecrübesi |
agenda | gündem |
and | ve |
user | kullanıcı |
a | bir |
EN Let your team focus on what really matters for your business and automate low-value action
TR Ekibinizin işiniz için gerçekten önemli olan şeylere odaklanmasına ve düşük değerli eylemi otomatikleştirmesine izin verin
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
really | gerçekten |
business | iş |
your team | ekibinizin |
matters | önemli |
low | düşük |
value | değerli |
for | için |
what | olan |
and | ve |
EN Fine grained targeting options to focus on the right leads or customers
TR Doğru müşteri adaylarına veya müşterilere odaklanmak için ayrıntılı hedefleme seçenekleri
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
options | seçenekleri |
or | veya |
to | için |
fine | doğru |
EN This way you can focus on the problem resolution instead of being flooded by customers.
TR Bu şekilde, müşteriler tarafından boğulmak yerine sorunun çözümüne odaklanabilirsiniz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
focus | odaklanabilirsiniz |
customers | müşteriler |
this | bu |
the | şekilde |
by | tarafından |
can | ne |
EN A knowledge base software will allow your team to focus on questions that really matter, instead of repeating the same answers again and again
TR Bir bilgi tabanı yazılımı, ekibinizin aynı cevapları tekrar tekrar tekrarlamak yerine gerçekten önemli olan sorulara odaklanmasını sağlar
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
knowledge | bilgi |
allow | sağlar |
really | gerçekten |
again | tekrar |
base | tabanı |
your team | ekibinizin |
answers | cevapları |
the | aynı |
software | yazılımı |
same | bir |
EN ICON is a scalable smart contract enabled blockchain platform with an innovative consensus mechanism, decentralized governance structure, and a focus on interoperability between enterprise and public blockchains
TR ICON, yenilikçi mutabakat mekanizması, merkeziyetsiz yönetim yapısı ve buna ek olarak özel ve açık blockchainler arası birlikte çalışabilirlik odağına sahip ölçeklenebilir akıllı kontrat desteği sunan bir blockchain platformudur
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
contract | kontrat |
innovative | yenilikçi |
consensus | mutabakat |
decentralized | merkeziyetsiz |
governance | yönetim |
scalable | ölçeklenebilir |
smart | akıllı |
blockchain | blockchain |
and | ve |
structure | yapısı |
on | açık |
with | birlikte |
EN Waves Platform offers an accessible development environment with a primary focus on decentralization. The core functionality of the platform includes:
TR Waves platformu merkeziyetsizliği ana odak noktası yaparak erişilebilir bir geliştirme ortamı sunar. Platformun esas işlevselliği şunları içerir:
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
platform | platformu |
offers | sunar |
accessible | erişilebilir |
development | geliştirme |
focus | odak |
core | ana |
functionality | işlevselliği |
includes | içerir |
environment | ortamı |
a | bir |
EN We do not take sides in any of the conflict zones we operate in and focus on basic needs and rights.
TR Afet müdahale planımızı kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturur, yardım önceliğimizde siyasi, ekonomik, askeri çıkar gözetmeden hayatı destekleriz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
needs | ihtiyaç |
the | kendi |
EN They lead the industry with a strong focus on developing new and improved security products and standards
TR Yeni ve geliştirilmiş güvenlik ürünleri ve standartları geliştirmeye güçlü bir odaklanma ile sektöre liderlik ederler
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
focus | odaklanma |
new | yeni |
security | güvenlik |
improved | geliştirilmiş |
strong | güçlü |
products | ürünleri |
standards | standartları |
and | ve |
a | bir |
with | ile |
EN We now deliver new accounts quickly and securely freeing our developers to focus on business solutions.”
TR Artık yeni hesapları hızlı ve güvenli bir şekilde teslim ediyor ve geliştiricilerimizin iş çözümlerine odaklanmasını sağlıyoruz."
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
quickly | hızlı |
deliver | teslim |
new | yeni |
now | artık |
and | ve |
to | güvenli |
EN Gain on-demand access to compute capacity. Skip the wait and save more time to focus on solving complex problems without worrying about cost and infrastructure constraints.
TR İşlem kapasitesine istek üzerine erişim olanağı edinin. Beklemekten kurtulun ve gerek maliyet gerekse altyapı konusundaki kısıtlamaları düşünmeden karmaşık sorunların çözümüne odaklanmaya daha fazla zaman ayırın.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
access | erişim |
complex | karmaşık |
cost | maliyet |
infrastructure | altyapı |
and | ve |
time | zaman |
problems | sorunları |
on | üzerine |
EN ElastiCache continuously monitors your clusters to keep your Redis up and running so that you can focus on higher value application development
TR ElastiCache kümelerinizi sürekli izleyerek Redis ortamınızın hep çalışır durumda kalmasını sağladığından, siz daha değerli olan uygulama geliştirme işlerinize odaklanabilirsiniz
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
continuously | sürekli |
focus | odaklanabilirsiniz |
value | değerli |
elasticache | elasticache |
redis | redis |
running | çalışır |
development | geliştirme |
application | uygulama |
to | daha |
your | siz |
you | de |
EN Then there’s the design of the meeting room, featuring spaces that maximise creativity, focus, and efficiency
TR Daha sonra, yaratıcılığı, odaklanmayı ve verimliliği en üst düzeye çıkaran alanlara sahip toplantı odasının tasarımıyla karşılaşacaksınız
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
room | odası |
and | ve |
efficiency | verimliliği |
meeting | toplantı |
design | tasarım |
the | sonra |
that | sahip |
የ 50 የ 50 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ