EN The .it domain name, which gives the opportunity to maximize the income of local and international companies targeting the local Italian market, gives companies a professional image that shows their loyalty to local customers
EN The .it domain name, which gives the opportunity to maximize the income of local and international companies targeting the local Italian market, gives companies a professional image that shows their loyalty to local customers
TR Yerel İtalyan pazarını hedefleyen yerel ve uluslararası şirketlerin gelirlerini en üst düzeye çıkarma fırsatı tanıyan .it alan adı, şirketlere yerel müşterilere olan bağlılığı gösteren profesyonel bir imaj verir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
gives | verir |
professional | profesyonel |
customers | müşterilere |
name | adı |
local | yerel |
international | uluslararası |
market | pazar |
it | it |
companies | şirketlerin |
opportunity | fırsat |
and | ve |
domain | alan |
to | üst |
EN Use local organic rank tracking to help your business or clients attract more local customers, compete against other local businesses, and drive business growth
TR İşletmenizin veya müşterilerinizin daha fazla yerel müşteri çekmesine, diğer yerel işletmelere karşı rekabet etmesine ve işletmenizin büyümesine yardımcı olmak için yerel organik sıralama takibini kullanın
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
local | yerel |
organic | organik |
rank | sıralama |
business | iş |
customers | müşteri |
businesses | işletmelere |
your business | işletmenizin |
help | yardımcı |
other | diğer |
or | veya |
to | etmesine |
against | için |
and | ve |
EN Are you looking for advanced local search optimization trends, tips and tools? Outperform your competitors in local search and maps with the right SEO strategies by taking a deep dive into our Local SEO Hub.
TR Gelişmiş lokal arama optimizasyonu trendleri, ipuçları ve araçları mı arıyorsunuz? Lokal SEO Merkezimizle tanışın ve doğru SEO stratejileriyle lokal arama ve haritalarda rakiplerinizi geride bırakın.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
search | arama |
optimization | optimizasyonu |
trends | trendleri |
seo | seo |
advanced | gelişmiş |
tips | ipuçları |
looking for | arıyorsunuz |
tools | araçları |
and | ve |
right | doğru |
EN Are you looking for advanced local search optimization trends, tips and tools? Outperform your competitors in local search and maps with the right SEO strategies by taking a deep dive into our Local SEO Hub.
TR Gelişmiş lokal arama optimizasyonu trendleri, ipuçları ve araçları mı arıyorsunuz? Lokal SEO Merkezimizle tanışın ve doğru SEO stratejileriyle lokal arama ve haritalarda rakiplerinizi geride bırakın.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
search | arama |
optimization | optimizasyonu |
trends | trendleri |
seo | seo |
advanced | gelişmiş |
tips | ipuçları |
looking for | arıyorsunuz |
tools | araçları |
and | ve |
right | doğru |
EN Are you looking for advanced local search optimization trends, tips and tools? Outperform your competitors in local search and maps with the right SEO strategies by taking a deep dive into our Local SEO Hub.
TR Gelişmiş lokal arama optimizasyonu trendleri, ipuçları ve araçları mı arıyorsunuz? Lokal SEO Merkezimizle tanışın ve doğru SEO stratejileriyle lokal arama ve haritalarda rakiplerinizi geride bırakın.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
search | arama |
optimization | optimizasyonu |
trends | trendleri |
seo | seo |
advanced | gelişmiş |
tips | ipuçları |
looking for | arıyorsunuz |
tools | araçları |
and | ve |
right | doğru |
EN Are you looking for advanced local search optimization trends, tips and tools? Outperform your competitors in local search and maps with the right SEO strategies by taking a deep dive into our Local SEO Hub.
TR Gelişmiş lokal arama optimizasyonu trendleri, ipuçları ve araçları mı arıyorsunuz? Lokal SEO Merkezimizle tanışın ve doğru SEO stratejileriyle lokal arama ve haritalarda rakiplerinizi geride bırakın.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
search | arama |
optimization | optimizasyonu |
trends | trendleri |
seo | seo |
advanced | gelişmiş |
tips | ipuçları |
looking for | arıyorsunuz |
tools | araçları |
and | ve |
right | doğru |
EN Jakarta’s golden triangle welcomes its first Raffles property, blending an elegant Indonesian aesthetic design with modern technology and supreme comfort.
TR Cakarta’nın altın üçgeni, şık bir Endonezya estetik tasarımını modern teknoloji ve seçkin konfor ile birleştiren ilk Raffles oteline hoşgeldin diyor.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
golden | altın |
raffles | raffles |
aesthetic | estetik |
modern | modern |
technology | teknoloji |
comfort | konfor |
elegant | şık |
and | ve |
first | ilk |
EN Olivier?s area of research is search ranking and blending, data quality and off-line simulation using machine learning
TR Olivier’in araştırma alanı, arama derecelendirmesi ve karışımı, veri kalitesi ve makine öğrenmesi kullanılarak çevrimdışı simülasyondur
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
data | veri |
quality | kalitesi |
using | kullanılarak |
machine | makine |
research | araştırma |
search | arama |
area | alan |
and | ve |
EN Jakarta’s golden triangle welcomes its first Raffles property, blending an elegant Indonesian aesthetic design with modern technology and supreme comfort.
TR Cakarta’nın altın üçgeni, şık bir Endonezya estetik tasarımını modern teknoloji ve seçkin konfor ile birleştiren ilk Raffles oteline hoşgeldin diyor.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
golden | altın |
raffles | raffles |
aesthetic | estetik |
modern | modern |
technology | teknoloji |
comfort | konfor |
elegant | şık |
and | ve |
first | ilk |
EN Jakarta’s golden triangle welcomes its first Raffles property, blending an elegant Indonesian aesthetic design with modern technology and supreme comfort.
TR Cakarta’nın altın üçgeni, şık bir Endonezya estetik tasarımını modern teknoloji ve seçkin konfor ile birleştiren ilk Raffles oteline hoşgeldin diyor.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
golden | altın |
raffles | raffles |
aesthetic | estetik |
modern | modern |
technology | teknoloji |
comfort | konfor |
elegant | şık |
and | ve |
first | ilk |
EN Jakarta’s golden triangle welcomes its first Raffles property, blending an elegant Indonesian aesthetic design with modern technology and supreme comfort.
TR Cakarta’nın altın üçgeni, şık bir Endonezya estetik tasarımını modern teknoloji ve seçkin konfor ile birleştiren ilk Raffles oteline hoşgeldin diyor.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
golden | altın |
raffles | raffles |
aesthetic | estetik |
modern | modern |
technology | teknoloji |
comfort | konfor |
elegant | şık |
and | ve |
first | ilk |
EN Jakarta’s golden triangle welcomes its first Raffles property, blending an elegant Indonesian aesthetic design with modern technology and supreme comfort.
TR Cakarta’nın altın üçgeni, şık bir Endonezya estetik tasarımını modern teknoloji ve seçkin konfor ile birleştiren ilk Raffles oteline hoşgeldin diyor.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
golden | altın |
raffles | raffles |
aesthetic | estetik |
modern | modern |
technology | teknoloji |
comfort | konfor |
elegant | şık |
and | ve |
first | ilk |
EN Jakarta’s golden triangle welcomes its first Raffles property, blending an elegant Indonesian aesthetic design with modern technology and supreme comfort.
TR Cakarta’nın altın üçgeni, şık bir Endonezya estetik tasarımını modern teknoloji ve seçkin konfor ile birleştiren ilk Raffles oteline hoşgeldin diyor.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
golden | altın |
raffles | raffles |
aesthetic | estetik |
modern | modern |
technology | teknoloji |
comfort | konfor |
elegant | şık |
and | ve |
first | ilk |
EN Work-life blending refers to the merging of work and private life in order to take more account of the individual needs of employees
TR Work-Life-Blending kavramıyla, çalışanın bireysel ihtiyaçlarını daha iyi gözetebilmek için iş hayatı ve özel hayatın birbiriyle kaynaşması kastediliyor
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
work | work |
and | ve |
individual | bireysel |
needs | ihtiyaçlarını |
life | hayat |
of | in |
to | için |
the | özel |
more | daha |
EN It is based on a new technology for blending and pasteurisation of fruit-based beverages
TR Bu ambalaj, meyveli içeceklerin karıştırılması ve pastörizasyonu için yeni bir teknolojiye dayanır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
technology | teknolojiye |
and | ve |
for | için |
a | bir |
of | in |
new | yeni bir |
EN Inline blending takes the guesswork out of plant-based beverages
TR Inline karıştırma, bitki bazlı içeceklerde tahmine dayalı çalışmayı ortadan kaldırır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
inline | inline |
blending | karıştırma |
plant | bitki |
EN Inline continuous blending has already shown it can revolutionize the standardization of fat, protein and sugar (Brix) in dairy, cheese and beverage production
TR Inline kontinü karıştırma, süt, peynir ve içecek üretiminde yağ, protein ve şekerin standartlaştırılması konusunda devrim niteliğinde olabileceğini zaten göstermiştir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
inline | inline |
cheese | peynir |
beverage | içecek |
blending | karıştırma |
and | ve |
of | konusunda |
the | zaten |
EN Batch blending requires operators to spend a lot of time checking quality parameters
TR Kesikli karıştırma, operatörlerin kalite parametrelerini kontrol etmek için uzun zaman harcamasını gerektirir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
requires | gerektirir |
time | zaman |
quality | kalite |
blending | karıştırma |
of | in |
checking | kontrol etmek |
EN But with inline blending, sensing and feeding controls provide automatic adjustments to meet the quality parameters of the recipe, boosting both accuracy and precision
TR Ancak algılama ve besleme kontrolleri, inline karıştırma ile tarifin kalite parametrelerini karşılamak için otomatik ayarlar sunarak hem doğruluğu hem de hassasiyeti artırır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
inline | inline |
controls | kontrolleri |
automatic | otomatik |
meet | karşılamak |
quality | kalite |
blending | karıştırma |
and | ve |
both | de |
to | için |
of | in |
with | ile |
EN Inline blending helps cut wastage of premium or hard-to-handle ingredients
TR Inline karıştırma, birinci sınıf veya işlenmesi zor malzemelerin israfını azaltmaya yardımcı olur
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
inline | inline |
helps | yardımcı olur |
of | ın |
or | veya |
blending | karıştırma |
hard | zor |
EN Typically, we see a 1% increase in yield with inline blending.
TR Genellikle inline karıştırma ile verimde %1 oranında artış görüyoruz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
typically | genellikle |
inline | inline |
blending | karıştırma |
increase | artış |
with | ile |
EN Moreover, inline blending minimizes the volume of product that is likely to degrade. The end result? Higher product yield and less giveaway of expensive ingredients.
TR Ayrıca inline karıştırma, bozulma olasılığı olan ürün hacmini en aza indirir. Peki, sonuç? Daha yüksek ürün verimi ve daha az pahalı bileşen kaybı.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
inline | inline |
volume | hacmini |
end | sonu |
blending | karıştırma |
result | sonuç |
expensive | pahalı |
product | ürün |
and | ve |
higher | daha yüksek |
is | olan |
to | ayrıca |
the | daha |
EN Inline blending requires fewer tanks to produce the same amount of product per day, and since they are smaller, they have smaller footprints and can be housed in smaller buildings
TR Inline karıştırmada, günlük olarak aynı miktarda ürün üretmek için daha az tank gereklidir ve tanklar daha küçük olduğundan, daha az yer kaplar ve daha küçük binalara yerleştirilebilir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
inline | inline |
amount | miktarda |
day | günlük |
product | ürün |
fewer | az |
and | ve |
smaller | daha küçük |
the | aynı |
of | in |
EN Further supporting the environment benefits, inline blending also reduces the number of areas that are exposed to microbiologically active oat base, making cleaning easier.
TR Çevre avantajlarını daha da destekleyen inline karıştırma, mikrobiyolojik olarak etkin yulaf tabanına maruz bırakılan alanların sayısını da azaltarak temizliği kolaylaştırır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
supporting | destekleyen |
benefits | avantajlar |
inline | inline |
exposed | maruz |
active | etkin |
oat | yulaf |
base | tabanı |
blending | karıştırma |
also | da |
EN Tetra Pak has a large installed base of inline blending solutions in a number of application areas and has several decades of experience in plant-based processing – and building cutting-edge technology that keeps it going
TR Çeşitli uygulama alanlarında geniş bir inline karıştırma çözümleri tabanına sahip olan Tetra Pak'ın bitki bazlı proseste onlarca yıllık deneyimi vardır ve bunun sürmesini sağlayan en son teknolojiyi inşa etmektedir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
application | uygulama |
large | geniş |
inline | inline |
blending | karıştırma |
solutions | çözümleri |
tetra | tetra |
plant | bitki |
based | bazlı |
decades | onlarca |
experience | deneyimi |
technology | teknolojiyi |
building | inşa |
and | ve |
that | sahip |
EN In beverage production, blending of liquid ingredients can be done in a batch tank, much as it has been done for decades
TR İçecek üretiminde, sıvı bileşenlerin karıştırılması, onlarca yıldır yapıldığı gibi bir kesikli üretim tankında yapılabilir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
decades | onlarca |
liquid | sıvı |
can | yapılabilir |
production | üretim |
a | bir |
as | gibi |
EN But modern inline blending enables a larger-scale continuous process, permitting much more efficient and consistent production.
TR Ancak modern inline karıştırma, çok daha verimli ve tutarlı üretime imkan vererek daha büyük ölçekli kontinü bir proses sağlar.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
modern | modern |
inline | inline |
enables | sağlar |
blending | karıştırma |
consistent | tutarlı |
and | ve |
more | daha |
efficient | verimli |
larger | büyük |
but | ancak |
a | bir |
EN This represents a paradigm shift over batch blending because it requires fewer and smaller tanks
TR Bu, daha az sayıda ve daha küçük tanklar gerektirdiğinden kesikli harmanlamaya göre bir paradigma kaymasını temsil eder
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
represents | temsil |
and | ve |
this | bu |
over | da |
fewer | az |
smaller | daha küçük |
a | sayıda |
EN This pagoda-style restaurant, blending indoor and outdoor dining areas, brings out the best of fresh catches with Latin American flavours.
TR Kapalı ve açık yemek alanlarını birleştiren pagoda tarzındaki bu restoran, Latin Amerika lezzetleriyle en taze ürünleri sunar.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
outdoor | açık |
best | en |
of | ın |
fresh | taze |
american | amerika |
indoor | kapalı |
latin | latin |
restaurant | restoran |
and | ve |
dining | yemek |
this | bu |
areas | alanlarını |
EN Companies targeting the local Kazakhstan market can maximize their revenues and provide local information about their products and services
TR Yerel Kazakistan pazarını hedefleyen şirketler, gelirlerini en üst düzeye çıkarabilir, ürün ve hizmetleri hakkında yerel bilgiler sağlayabilirler
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
information | bilgiler |
companies | şirketler |
about | hakkında |
local | yerel |
market | pazar |
products | ürün |
services | hizmetleri |
and | ve |
EN This is useful for local targeting and increasing your local traffic volume.
TR Bu da yerel hedefleme ve yerel trafik hacminizi artırmak için faydalıdır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
useful | faydalı |
local | yerel |
traffic | trafik |
this | bu |
for | için |
and | ve |
EN Local search requests are increasing, and being available locally is becoming more and more important for local businesses
TR Yerel aramaların artmasıyla yerel olarak hedef kitleye erişilebilir olmak işletmeler için giderek daha önemli hale geliyor
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
businesses | işletmeler |
local | yerel |
important | önemli |
available | erişilebilir |
locally | yerel olarak |
more | daha |
are | olmak |
and more | giderek |
EN In some cases, you might be subjected to customs, import taxes or brokerage fee when ordering from steelseries.com. Please check with your local customs office for your local rules and regulations.
TR Bazı durumlarda steelseries.com’dan sipariş verdiğinizde gümrük vergisi, ithalat vergisi veya aracılık ücretine tabi olabilirsiniz. Yerel kural ve yönetmelikler için lütfen yerel gümrük ofisine danışın.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
cases | durumlarda |
local | yerel |
steelseries | steelseries |
ordering | sipariş |
rules | kural |
or | veya |
please | lütfen |
and | ve |
some | bazı |
EN All products are covered by local warranty regulations. Please check with your local distributor or retailer, if your country is not listed.
TR Tüm ürünler, yerel garanti düzenlemelerine tabidir. Ülkeniz listelenmemişse lütfen yerel distribütörünüze veya satıcınıza danışın.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
local | yerel |
warranty | garanti |
products | ürünler |
or | veya |
all | tüm |
please | lütfen |
EN In social cooperatives, different components such as local governments, beneficiaries, employees, local governments act together to realize the purpose of public benefit
TR Sosyal kooperatiflerde, kamu yararı amacını gerçekleştirmek için yerel yönetimler, faydalanıcılar, çalışanlar gibi farklı bileşenler bir arada hareket etmektedir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
social | sosyal |
components | bileşenler |
local | yerel |
purpose | amacı |
public | kamu |
employees | çalışanlar |
different | farklı |
to | için |
of | in |
EN Think Global, Act Local: Strengthening Youth Employment Policies in İzmir Local Report | STGM
TR Küresel Düşün Yerel Davran: İzmir Yerelinde Genç İstihdam Politikalarının Güçlendirilmesi Raporu | STGM
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
global | küresel |
local | yerel |
strengthening | güçlendirilmesi |
policies | politikalar |
report | raporu |
stgm | stgm |
youth | genç |
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
canada | kanada |
economic | ekonomik |
social | sosyal |
technical | teknik |
support | desteği |
purpose | amacı |
local | yerel |
and | ve |
projects | projeleri |
of | in |
development | kalkınma |
standards | standartları |
the | ederek |
EN 6.b.1. Proportion of local administrative units with established and operational policies and procedures for participation of local communities in water and sanitation management
TR 6.b.1. Su ve atıksu hizmetlerinin yönetilmesinde yerel toplulukların katılımı için kurulu ve operasyonel politika ve prosedürleri olan yerel yönetim birimlerinin oranı
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
local | yerel |
operational | operasyonel |
policies | politika |
communities | toplulukların |
water | su |
management | yönetim |
and | ve |
of | in |
participation | katılım |
for | için |
EN Proportion of local governments that adopt and implement local disaster risk reduction strategies in line with the Sendai Framework for Disaster Risk Reduction 2015-2030 11.b.2
TR Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi 2015-2030 doğrultusunda yerel afet risk azaltma stratejilerini benimseyen ve uygulayan yerel yönetimlerin oranı 11.b.2
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
local | yerel |
and | ve |
disaster | afet |
risk | risk |
reduction | azaltma |
strategies | stratejilerini |
EN Optimize your site for local searches and get more local customers
TR Sitenizi yerel aramalar bakımından optimize edin ve daha fazla yerel müşteri edinin
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
local | yerel |
searches | aramalar |
customers | müşteri |
your site | sitenizi |
get | edin |
optimize | optimize |
and | ve |
EN In this study, which constitutes the first census research focusing on local media in Turkey, we aimed to determine all local institutions operating in 81 provinces and the basic demographic data of these institutions
TR Türkiye’de yerel medyayı odağa alan ilk census araştırmasını oluşturan bu çalışmada, 81 ilde faaliyet gösteren tüm yerel kurumları ve bu kurumlara dair temel demografik verileri tespit etmeyi hedefledik
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
research | araştırması |
local | yerel |
institutions | kurumlar |
data | verileri |
media | medyayı |
basic | temel |
this | bu |
first | ilk |
all | tüm |
and | ve |
EN As a result of this detailed desk scan, it was determined that 3240 local institutions were operating in the local media
TR Yürütülen bu detaylı masa başı tarama sonucunda yerel medyada faaliyet gösteren 3240 yerel kurum olduğu belirlendi
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
scan | tarama |
detailed | detaylı |
local | yerel |
this | bu |
EN In line with the analysis of the data obtained within the scope of the project and the findings, "Local Media Data Base Research Report" was created, which reveals the current status and demographic profile of the local media in Turkey.
TR Proje kapsamında elde edilen verilerin analizi ve ulaşılan bulgular doğrultusunda Türkiye'de yerel medyanın güncel durumunu ve demografik profilini ortaya koyan "Yerel Medya Veri Tabanı Araştırma Raporu" oluşturuldu.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
of | ın |
current | güncel |
status | durumunu |
profile | profilini |
base | tabanı |
analysis | analizi |
local | yerel |
media | medya |
research | araştırma |
data | veri |
project | proje |
report | raporu |
obtained | elde |
and | ve |
scope | kapsamında |
EN With this work we carry out, we aim to increase the visibility of the struggle for survival of local media institutions and the obstacles to freedom of the press in the local area
TR Yürüttüğümüz bu çalışma ile, yerel medya kurumlarının içinden geçtiği hayatta kalma mücadelesini ve yerelde basın özgürlüğü önündeki engellerin görünürlük kazanmasını amaçlıyoruz
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
freedom | özgürlüğü |
local | yerel |
media | medya |
and | ve |
press | basın |
this | bu |
visibility | görünürlük |
institutions | kurumlar |
work | çalışma |
with | ile |
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
canada | kanada |
economic | ekonomik |
social | sosyal |
technical | teknik |
support | desteği |
purpose | amacı |
local | yerel |
and | ve |
projects | projeleri |
of | in |
development | kalkınma |
standards | standartları |
the | ederek |
EN Think Global, Act Local: Strengthening Youth Employment Policies in İzmir Local Report | STGM
TR Küresel Düşün Yerel Davran: İzmir Yerelinde Genç İstihdam Politikalarının Güçlendirilmesi Raporu | STGM
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
global | küresel |
local | yerel |
strengthening | güçlendirilmesi |
policies | politikalar |
report | raporu |
stgm | stgm |
youth | genç |
EN Rent a car from our local suppliers at local rates
TR Yerel tedarikçilerimizden yerel fiyatlarla araba kiralayın
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
local | yerel |
car | araba |
EN To use Ranktracker to track your local keyword ranking, you’ll just have to head over to your tracked keywords and group them as local
TR Yerel anahtar kelime sıralamanızı takip etmek için Ranktracker'ı kullanmak için, takip edilen anahtar kelimelerinize gitmeniz ve bunları yerel olarak gruplandırmanız gerekir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
local | yerel |
track | takip |
have to | gerekir |
and | ve |
to use | kullanmak |
EN Local libraries often stock Twelve Step recovery books such as Alcoholics Anonymous, and some local in-person groups run ‘lending libraries’ or give out books for free, too
TR Yerel kütüphaneler genellikle On İki Adım kurtarma kitaplarını stoklar: Adsız Alkolikler, ve bazı yerel yüz yüze gruplar da 'ödünç kitaplıklar' işletiyor veya kitapları ücretsiz dağıtıyor
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
local | yerel |
often | genellikle |
recovery | kurtarma |
groups | gruplar |
step | adım |
and | ve |
or | veya |
free | ücretsiz |
in | da |
some | bazı |
books | kitaplar |
EN Companies targeting the local Kazakhstan market can maximize their revenues and provide local information about their products and services
TR Yerel Kazakistan pazarını hedefleyen şirketler, gelirlerini en üst düzeye çıkarabilir, ürün ve hizmetleri hakkında yerel bilgiler sağlayabilirler
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
information | bilgiler |
companies | şirketler |
about | hakkında |
local | yerel |
market | pazar |
products | ürün |
services | hizmetleri |
and | ve |
የ 50 የ 50 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ