TR Şeffaflık, medya yapımcıları için özel bir önem taşıyor. Y-Kollektiv, ancak iyi araştırılmış hikayelerin arkasında duruyor. Bu kanallar, kamusal kuruluş olan Online-Content-Netzwerk funk tarafından işletiliyor.
土耳其 中的 "ancak iyi araştırılmış" 可以翻译成以下 英语 单词/短语:
TR Şeffaflık, medya yapımcıları için özel bir önem taşıyor. Y-Kollektiv, ancak iyi araştırılmış hikayelerin arkasında duruyor. Bu kanallar, kamusal kuruluş olan Online-Content-Netzwerk funk tarafından işletiliyor.
EN Transparency is particularly important to the media-makers. If a story isn’t well researched, then the Y-Kollektiv accepts liability. The channels are run by the public service online content network “funk”.
土耳其 | 英语 |
---|---|
iyi | well |
kanallar | channels |
kamusal | public |
TR Araştırılmış bir websitesinin hangi bölümlerinin en çok trafiği çektiğini kontrol edin
EN Check which sections of a researched website acquire most of the traffic
土耳其 | 英语 |
---|---|
trafiği | traffic |
土耳其 | 英语 |
---|---|
profesyonel | professionally |
belge | document |
kolaylaştırmak | easier |
TR Araştırılmış bir websitesinin hangi bölümlerinin en çok trafiği çektiğini kontrol edin
EN Check which sections of a researched website acquire most of the traffic
土耳其 | 英语 |
---|---|
trafiği | traffic |
土耳其 | 英语 |
---|---|
zebra | zebra |
android | android |
temelli | based |
teknoloji | technology |
burada | here |
iletişime | contact |
土耳其 | 英语 |
---|---|
zebra | zebra |
android | android |
temelli | based |
teknoloji | technology |
burada | here |
iletişime | contact |
TR En iyi çalışma atmosferi nerede, en iyi gelişme imkanlarını kim sunuyor, çalışanlar aile ile iş hayatını nerede daha iyi bağdaştırabiliyor? İki büyük değerlendirme platformu her yıl Almanya’nın en iyi işverenlerini arıyor
EN Where is the best working atmosphere, who offers the best opportunities for development, where can employees best reconcile work and family life? Every year two major rating platforms seek out Germany’s best employers
土耳其 | 英语 |
---|---|
nerede | where |
gelişme | development |
sunuyor | offers |
çalışanlar | employees |
aile | family |
büyük | major |
yıl | year |
almanya | germany |
hayatı | life |
TR Açıklama: Okuldan önceki banyodaki bebeğim, ancak delik açan bir delik alıyor hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Okuldan önceki banyodaki bebeğim, ancak delik açan bir delik alıyor video.
EN Description: View That babe in the bath previous to school but receives a-hole drilled hd as completely free. BDSM porn xxx That babe in the bath previous to school but receives a-hole drilled video.
土耳其 | 英语 |
---|---|
açıklama | description |
önceki | previous |
delik | hole |
hd | hd |
tamamen | completely |
ücretsiz | free |
bdsm | bdsm |
porno | porn |
xxx | xxx |
video | video |
TR Ancak ülke topraklarının ancak % 15’i tarıma elverişlidir
EN However, only 15% of the territory of the country is suitable for agriculture
土耳其 | 英语 |
---|---|
ülke | country |
ın | of |
TR Bu, bulunduğunuz alana göre değişebilir ancak genel olarak konuşmak gerekirse, aylık 10.000'den fazla ancak 150.000'den az arama hacmine sahip anahtar kelimeler bulmak istersiniz
EN This is subjective to the niche you're in, but generally speaking, you want to find keywords that have a search volume that's greater than 10,000 searches per month but less than 150,000 searches per month
土耳其 | 英语 |
---|---|
genel | generally |
aylık | month |
az | less |
TR Ancak, telif hakkıyla korunan bir medya parçası kullanmak istiyorsanız (bunu tavsiye etmeyiz, ancak mutlaka zorunlu olmanız durumunda), 'Telif hakkıyla korunan görüntüleri dahil edin' kutusunu kontrol etmelisiniz.
EN However, if you want to use a piece of media that’s copyrighted (we wouldn’t recommend that, but in case you necessarily have to), you should check the ‘Include Copyrighted Images’ box.
TR En son bakım standartlarına dayalı olarak olası en iyi kararları verip, en iyi teşhisleri koyup, en iyi tedavi planlarını sağlayarak tutarlı bir hasta deneyimi sağlayabilirler.
EN Based on the latest standards of care they will make the best possible decisions, diagnoses and treatment plans, helping to create a consistent patient experience.
土耳其 | 英语 |
---|---|
bakım | care |
olası | possible |
kararları | decisions |
tedavi | treatment |
tutarlı | consistent |
hasta | patient |
deneyimi | experience |
standartları | standards |
TR Ne kadar iyi ve ayrıntılı veri işlerseniz, o kadar iyi sonuçlar alırsınız ve kaynağınızı o kadar iyi geliştirebilirsiniz.
EN The better and more detailed data you process, the better results you will get, and the better you can improve your resource.
土耳其 | 英语 |
---|---|
ayrıntılı | detailed |
veri | data |
sonuçlar | results |
TR İyi haberler hızlı, kötü haberler daha hızlı duyulur. Dürüstçe iletişim kurarız. En iyi kararlar, hızlı ve mümkün olan en iyi bilgilerle alınır. Asla tek başımıza mücadele etmeyiz.
EN Good news fast, bad news faster. We communicate honestly. The best decisions are made quickly and with the best information possible. We never struggle alone.
土耳其 | 英语 |
---|---|
haberler | news |
kötü | bad |
iletişim | communicate |
kararlar | decisions |
ve | and |
mümkün | possible |
asla | never |
TR 3 CSS web sitesi şablonu, web tasarımı iş sayfası web sitesi html şablonuyla daha iyi projeler sağlar ve en iyi yeni yazarları tek sayfalık şablon metninden oluşan iyi organize edilmiş katman grupları oluşturmaya teşvik eder
EN 3 CSS website templates provide better projects with web design business page website html template and encourage top new authors to form well organized layers groups of one-page template text
土耳其 | 英语 |
---|---|
css | css |
html | html |
projeler | projects |
sağlar | provide |
ve | and |
yeni | new |
organize | organized |
grupları | groups |
teşvik | encourage |
TR Ekibimiz, 10 yılı aşkın süredir, müşterilerimizin daha iyi iş verimliliği ve dolayısıyla daha iyi sonuçlar elde etmesini sağlayan mümkün olan en iyi hizmeti sunmayı başarmıştır.
EN For 10+ years, our team has been able to provide the best possible service that allowed our clients to achieve better work efficiency, and, consequently, better results.
土耳其 | 英语 |
---|---|
ekibimiz | our team |
verimliliği | efficiency |
ve | and |
sonuçlar | results |
elde | achieve |
sağlayan | provide |
hizmeti | service |
TR İyi yönetişimi iyi işle bir tutarız. Sürdürülebilir bir iş kurmak, İYİ OLANI KORUR™ marka vaadimizi yerine getirmek ve itibarımızı korumak açısından son derece önemlidir.
EN We equate good governance with good business. It is essential to building a sustainable business, delivering on our brand promise – PROTECTS WHAT’S GOOD™ – and safeguarding our reputation.
土耳其 | 英语 |
---|---|
iyi | good |
sürdürülebilir | sustainable |
korur | protects |
TR Web sitesi sayfasının metnini bin kez değiştirdiniz ancak hala yayınlanmıyor mu? Doğru meta etiketleri, iyi bir iç bağlantı ve seri sayfa hızı sıralamanızı etkiliyor.
EN Have you ever tried to change web pages' content to get better search results, but failed? Start from correcting meta tags, internal linking and improving page speed results.
土耳其 | 英语 |
---|---|
meta | meta |
etiketleri | tags |
iyi | better |
bağlantı | linking |
hızı | speed |
TR Ancak, özellikle iyi hazırlanmış, ilgi çekici bir teklif sunuyor, tüm sayfayı kaplamıyor (özellikle mobil cihazlarda) ve kapatılması kolaysa açılır pencerelerin işe yararlar.
EN However, they do work, especially if they’re well written, include a compelling offer, don’t take up the entire page (especially on mobile), and are easy to click out of.
土耳其 | 英语 |
---|---|
özellikle | especially |
iyi | well |
çekici | compelling |
tüm | entire |
sayfayı | page |
mobil | mobile |
TR Sayfanızda Dublin Core metadata elementleri kullanılmamış. Olsa iyi olurdu ancak olmasada dünyanın sonu değil :)
EN This page does not take advantage of Dublin Core.
土耳其 | 英语 |
---|---|
core | core |
değil | not |
ın | of |
土耳其 | 英语 |
---|---|
radyo | radio |
veya | or |
insanlarla | people |
oluşturmak | creating |
kolay | easy |
değil | not |
ses | audio |
TR Kurumsal bir gayrimenkul kullanıcısı olarak, sermaye piyasası gereksinimleriniz herhangi bir yatırımcınınkine benzerdir. Ancak işinizin merkezinde gayrimenkul olmadığı müddetçe, çok iyi fırsatların kaçırılması mümkündür.
EN As an occupier of corporate real estate, your capital market needs are similar to those of any investor. But unless real estate is at the core of your business, great opportunities can be missed.
土耳其 | 英语 |
---|---|
gayrimenkul | real estate |
sermaye | capital |
piyasası | market |
iyi | great |
fırsatları | opportunities |
土耳其 | 英语 |
---|---|
normalde | normally |
rastgele | random |
oluşturulmuş | generated |
özel | specific |
olabilir | can |
iyi | good |
örnek | example |
kullanıcı | user |
sayfalar | pages |
durumunu | status |
TR Ek olarak, bu sertifika yetkilisi aşağıdakiler gibi birkaç ekstra güvenlik özelliği de sunar: Daha kısa anahtar uzunlukları kullanan ancak mevcut şifreleme yöntemlerinden daha iyi koruma sağlayan ECC algoritması sunar
EN In addition, this certification authority offers a few extra security features such as: It offers an ECC algorithm that uses shorter key lengths but provides better protection than existing encryption methods
土耳其 | 英语 |
---|---|
sertifika | certification |
özelliği | features |
kısa | shorter |
anahtar | key |
土耳其 | 英语 |
---|---|
basit | simple |
eğlenceli | fun |
TR Web sitesi sayfasının metnini bin kez değiştirdiniz ancak hala yayınlanmıyor mu? Doğru meta etiketleri, iyi bir iç bağlantı ve seri sayfa hızı sıralamanızı etkiliyor.
EN Have you ever tried to change web pages' content to get better search results, but failed? Start from correcting meta tags, internal linking and improving page speed results.
土耳其 | 英语 |
---|---|
meta | meta |
etiketleri | tags |
iyi | better |
bağlantı | linking |
hızı | speed |
TR Ek olarak, bu sertifika yetkilisi aşağıdakiler gibi birkaç ekstra güvenlik özelliği de sunar: Daha kısa anahtar uzunlukları kullanan ancak mevcut şifreleme yöntemlerinden daha iyi koruma sağlayan ECC algoritması sunar
EN In addition, this certification authority offers a few extra security features such as: It offers an ECC algorithm that uses shorter key lengths but provides better protection than existing encryption methods
土耳其 | 英语 |
---|---|
sertifika | certification |
özelliği | features |
kısa | shorter |
anahtar | key |
TR Kurumsal bir gayrimenkul kullanıcısı olarak, sermaye piyasası gereksinimleriniz herhangi bir yatırımcınınkine benzerdir. Ancak işinizin merkezinde gayrimenkul olmadığı müddetçe, çok iyi fırsatların kaçırılması mümkündür.
EN CBRE is the leading advisor on the sale and acquisition of investment properties across EMEA.
TR Elbette daha ziyade sıkıcı konuların işi bir şov programında zor; ancak, prensipte her türlü araştıma eğer gerçekten iyi sunulursa inanılmaz eğlenceli olabilir; eğer insan gerçeği, insanlarda hayret uyandırabilmek için kullanırsa
EN Of course, the drier subjects have a tougher time in a show, but basically any investigation can be incredibly entertaining if it's really well presented
土耳其 | 英语 |
---|---|
elbette | of course |
eğer | if |
gerçekten | really |
iyi | well |
inanılmaz | incredibly |
olabilir | can |
TR Ancak sürpriz bir şekilde bunların hiçbiri olmadı, her şey bir aceminin bile neye baktığını anlamakta sorun yaşamayacağı şekilde çok iyi kurgulanmış
EN But to my surprise, none of it happened, all is very well constructed in a way that even a novice wouldn't have a problem understanding what they are looking at
土耳其 | 英语 |
---|---|
sorun | problem |
iyi | well |
TR Ancak, anahtar kelime sıralamaları, sitenizin iyi bir SEO sıralamasına sahip olmasını sağlamak için kullanabileceğiniz en önemli KPI'lardan bazıları olma eğilimindedir.
EN However, keyword rankings tend to be some of the most crucial KPIs that you can use to ensure that your site has a good SEO ranking.
土耳其 | 英语 |
---|---|
sitenizin | your site |
iyi | good |
seo | seo |
en | most |
önemli | crucial |
TR En iyi anahtar kelimeler nispeten düşük rekabetli anahtar kelimelerdir, ancak trend olan ve orta düzeyde bir arama hacmine sahip anahtar kelimelerdir
EN The best keywords are relatively low competition keywords, but keywords that are trending and have a moderate search volume
土耳其 | 英语 |
---|---|
nispeten | relatively |
düşük | low |
trend | trending |
arama | search |
TR İşletmeniz için hangi anahtar kelimelerin en iyi sonucu vereceğini belirlemek genellikle zor bir iştir, ancak anahtar kelime bulucuyu bunu mümkün olduğunca zahmetsiz hale getirmek için tasarladık
EN Determining which keywords will work best for your business is often a challenge, but we’ve designed the keyword finder to make it as effortless as possible
土耳其 | 英语 |
---|---|
genellikle | often |
TR SEO stratejinizi geliştirmenin genellikle zorlayıcı olabileceğini biliyoruz, ancak en az rekabete sahip en iyi anahtar kelimeleri bulmaya çalışıyorsanız, bu araç sizin için en iyisi olacaktır
EN We understand that developing your SEO strategy can often be challenging, but if you’re trying to find the best keywords with the least competition, this tool will be the best one for you
土耳其 | 英语 |
---|---|
seo | seo |
genellikle | often |
biliyoruz | we understand |
anahtar | keywords |
araç | tool |
en az | least |
TR Belirsiz bir anahtar kelime için iyi optimize edilmiş olabilirsiniz, ancak çok az kişi bu terimi arayacağından, çabalarınız için etkileyici sonuçlar elde edemezsiniz.
EN You can be well-optimized for an obscure keyword, but since so few people will be searching for that term, you won’t get impressive results for your efforts.
土耳其 | 英语 |
---|---|
iyi | well |
kişi | people |
terimi | term |
etkileyici | impressive |
sonuçlar | results |
elde | get |
TR 60'ın üzerindeki herhangi bir puan genellikle iyi bir puan olarak kabul edilir, ancak rakiplerinizden sıyrılmaya çalışıyorsanız puanınızın 71'in üzerinde olmasını isteyebilirsiniz.
EN Anything above 60 is typically considered a good score, but you likely want your score to be above 71 if you’re trying to stand out from your competitors.
土耳其 | 英语 |
---|---|
herhangi | anything |
genellikle | typically |
iyi | good |
土耳其 | 英语 |
---|---|
öntanımlı | default |
kullanılır | used |
bu | this |
iyi | good |
TR Bu durumda, video gibi içerikler üretmeniz daha iyi olacaktır, ancak bunları kısa ve öz tutmanız ve yüksek prodüksiyon değerlerine sahip olmanız gerekecektir.
EN In that case, you’re better off producing content like videos, though you’ll have to keep those short and to the point, with high production values.
土耳其 | 英语 |
---|---|
durumda | case |
video | videos |
kısa | short |
TR Hayır! Ancak öğretmek istediğin dile çok iyi hakim olman (C2) gerekmektedir.
EN No! But you are required to have a very good command (C2) of the language you wish to teach.
土耳其 | 英语 |
---|---|
hayır | no |
iyi | good |
gerekmektedir | required |
TR Sayfanızda Dublin Core metadata elementleri kullanılmamış. Olsa iyi olurdu ancak olmasada dünyanın sonu değil :)
EN This page does not take advantage of Dublin Core.
土耳其 | 英语 |
---|---|
core | core |
değil | not |
ın | of |
土耳其 | 英语 |
---|---|
radyo | radio |
veya | or |
insanlarla | people |
oluşturmak | creating |
kolay | easy |
değil | not |
ses | audio |
TR Asyalı bir gıda ve içecek üreticisinin iyi bir Hat Makine Mekanik Verimliliği (LMME) vardı, ancak yine de bunu %5 iyileştirmeyi başardı. #TeslimatGüvenilirliği
EN An Asian food and beverage producer had good Line Machine Mechanical Efficiency (LMME) – but still managed to improve it by 5%. #DeliveryReliability
土耳其 | 英语 |
---|---|
gıda | food |
içecek | beverage |
hat | line |
verimliliği | efficiency |
vardı | had |
TR Ancak bu talepleri karşılamak için sunulanların yeniden tasarlanması ve fabrikaların en iyi kârlılığı sağlayacak şekilde optimize edilmesi gerekiyor.
EN But in order to meet those demands, offerings need to be reimagined and factories need to be optimised to ensure best profitability.
土耳其 | 英语 |
---|---|
ancak | but |
karşılamak | meet |
gerekiyor | need |
TR İyileşmeden önce, 'mucize' kelimesini itici buldum, ancak yaşadıklarımın daha iyi birkaç açıklaması var
EN Before recovery, I found the word ?miracle? off-putting, but there are few better descriptions for what I have experienced
土耳其 | 英语 |
---|---|
önce | before |
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
显示了 50 个翻译的 50