EN These feelings can take time to pass, sometimes weeks, and we can practice patience, self-compassion, and acceptance
EN These feelings can take time to pass, sometimes weeks, and we can practice patience, self-compassion, and acceptance
TR Bu duyguların geçmesi zaman alabilir, bazen haftalar alabilir ve sabır, öz şefkat ve kabullenmeyi uygulayabiliriz
Англійська | Турецька |
---|---|
can | alabilir |
time | zaman |
sometimes | bazen |
these | bu |
and | ve |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN Instead of wasting your precious time (and patience) on checking a form, you can do something more important when you choose to use forms.app
TR Bir formu kontrol etmek için değerli zamanınızı (ve sabrınızı) boşa harcamak yerine, forms.app kullanmayı seçtiğinizde daha önemli bir şey yapabilirsiniz
Англійська | Турецька |
---|---|
precious | değerli |
time | zaman |
important | önemli |
form | formu |
app | app |
you can | yapabilirsiniz |
checking | kontrol etmek |
something | bir şey |
of | in |
and | ve |
a | bir |
EN We appreciate your patience and understanding during this time.
TR Sabrınız ve anlayışınız için teşekkür ederiz.
Англійська | Турецька |
---|---|
and | ve |
EN Since the Ethereum network upgrade has now concluded, all Phemex services including deposits and withdrawals for ETH and ERC-20 tokens have returned back to normal. Thank you for your patience.……
TR Sevgili traderlar, Çok popüler olan PT Arena 4 işlem yarışmamız şu anda kayıt aşamasındadır. PT Arena 4'e kaydolan herkesin ek 100 USDT kazanma şansı yakaladığı bir Şanslı Ç……
EN What is the next step in the dialogue with Russia? At a meeting of EU foreign ministers, Annalena Baerbock calls for patience.
TR İklim Koruma Bakanı Robert Habeck’e göre, iklim hedeflerine uzanan yolda Almanya’yı devasa bir ödev bekliyor. Bakan bir “turbo” plan uygulamak istiyor.
Англійська | Турецька |
---|---|
a | bir |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN We are searching for available rooms. Thank you for your patience.
TR Oda müsaitliği aranıyor. Sabrınız için teşekkürler.
Англійська | Турецька |
---|---|
searching | aranıyor |
rooms | oda |
you | in |
for | için |
EN Dear Phemex users, Thank you for your patience. The token migration for the token RAMP to LEVER has now officially been completed! Any users who previously held RAMP assets have now officially b……
TR Sayın Phemex kullanıcıları, Şanslı günümüzdeyiz ve size minnetimizi göstermek için yeni bir şeyler sunmak istiyoruz! Bu yeni etkinlik, hem yeni hem de mevcut kullanıcılar içindir. He……
EN With persistence, patience, earnest willingness to recover, and the support of our fellows and our Higher Power, we have found that we cannot fail to improve our condition, one day at a time.
TR Sebat, sabır, iyileşmek için ciddi bir istek ve hemcinslerimizin ve Yüksek Gücümüzün desteğiyle, her seferinde bir gün, durumumuzu iyileştirmekten geri kalamayacağımızı gördük.
Англійська | Турецька |
---|---|
support | desteğiyle |
higher | yüksek |
power | gücü |
time | seferinde |
and | ve |
to | geri |
a | bir |
EN Instead of wasting your precious time (and patience) on checking a form, you can do something more important when you choose to use forms.app
TR Bir formu kontrol etmek için değerli zamanınızı (ve sabrınızı) boşa harcamak yerine, forms.app kullanmayı seçtiğinizde daha önemli bir şey yapabilirsiniz
Англійська | Турецька |
---|---|
precious | değerli |
time | zaman |
important | önemli |
form | formu |
app | app |
you can | yapabilirsiniz |
checking | kontrol etmek |
something | bir şey |
of | in |
and | ve |
a | bir |
EN Our primary guiding principles are universal and national ethical values, independence of the legal practice and the indivisibility of legal science and legal practice
TR Müvekkillerimizin çoğunluğu yerli, yabancı veya çok uluslu ticari, sanayi ve finans kuruluşlarıdır
Англійська | Турецька |
---|---|
and | ve |
the | veya |
of | çok |
EN Our primary guiding principles are universal and national ethical values, independence of the legal practice and the indivisibility of legal science and legal practice
TR Müvekkillerimizin çoğunluğu yerli, yabancı veya çok uluslu ticari, sanayi ve finans kuruluşlarıdır
Англійська | Турецька |
---|---|
and | ve |
the | veya |
of | çok |
EN “I’ve never seen a local dental practice in the world ranking as much as we are now. We are ranking nationally. Because of the tool. Simple as that. And I still don’t use even 50% of it.”
TR ''Şu anda dünyada bulunduğumuz sıralamada olan yerel bir diş hekimliği muayenehanesi görmedim. Bu araç sayesinde ülke çapında sıralanıyoruz. İşte bu kadar basit. Daha %50'sini bile kullanmadım.''
Англійська | Турецька |
---|---|
ranking | sıralamada |
local | yerel |
dental | diş |
and | bu |
simple | basit |
even | bile |
the | araç |
world | dünyada |
of | anda |
EN Tackle development and production challenges by gaining visibility on substance suitability for specific applications and best practice data relevant to piping, chemical engineering and processing and EHS compliance.
TR Belirli uygulamalar için madde uygunluğuyla ilgili görünürlük ve boru döşeme, kimya mühendisliği ve işleme ile EHS uyumluluğuyla ilgili en iyi uygulama verilerini edinerek geliştirme ve üretimle ilgili zorlukların üstesinden gelin.
Англійська | Турецька |
---|---|
substance | madde |
data | verilerini |
chemical | kimya |
engineering | mühendisliği |
processing | işleme |
development | geliştirme |
and | ve |
applications | uygulamalar |
practice | uygulama |
visibility | görünürlük |
on | ilgili |
challenges | zorluklar |
best | en |
EN In 2013, the Elsevier journal Cortex became one of the first journals to offer Registered Reports ? an empirical article type designed to eliminate publication bias and incentivize best scientific practice
TR 2013'te, Elsevier dergisi Cortex, yayın yanlılığını ortadan kaldırmak ve en iyi bilimsel uygulamaları teşvik etmek için tasarlanmış ampirik bir makale türü olan Kayıtlı Raporları sunan ilk dergilerden birisi olmuştur
Англійська | Турецька |
---|---|
journal | dergisi |
offer | sunan |
publication | yayın |
scientific | bilimsel |
elsevier | elsevier |
registered | kayıtlı |
and | ve |
of | in |
first | ilk |
reports | raporları |
article | bir |
type | tür |
designed | tasarlanmış |
best | en |
EN With Elsevier as a partner, practice transformation is achievable and sustainable.
TR Elsevier ortağınız olduğunda uygulamalarınızı dönüştürmek başarılabilir ve sürdürülebilir olur.
Англійська | Турецька |
---|---|
partner | ortağı |
and | ve |
sustainable | sürdürülebilir |
elsevier | elsevier |
a | dönüştürmek |
is | olur |
EN Provides clinically approved best practice guidelines and matches them with each patient to provide a recommended care pathway specifically for them.
TR Klinik olarak onaylanmış en iyi uygulama kuralları sağlar ve her bir hasta için tavsiye edilen özel bir bakım yöntemi sağlamak için bunları hastalarla eşleştirir.
Англійська | Турецька |
---|---|
patient | hasta |
recommended | tavsiye edilen |
care | bakım |
approved | onaylanmış |
guidelines | kuralları |
and | ve |
provides | sağlar |
to | sağlamak |
best | en |
EN Combine efficiency and confidence in their practice – With ClinicalKey, there is no need to consult multiple sources, allowing physicians to save time by quickly finding accurate answers
TR Uzmanlıklarında etkinlik ve güveni birleştirmek – ClinicalKey sayesinde, birden çok kaynağa başvurma ihtiyacı ortadan kalkar ve doktorlar doğru cevapları hızla bularak zaman kazanabilir
EN SEO (Search Engine Optimization) is the practice of growing a website's traffic from organic search results. It involves things like keyword research, content creation, link building, and technical audits.
TR SEO (Arama Motoru Optimizasyonu), bir web sitesinin trafiğini organik arama sonuçlarından büyütme uygulamasıdır. Anahtar kelime araştırması, içerik oluşturma, bağlantı oluşturma ve teknik denetimler gibi şeyleri içerir.
Англійська | Турецька |
---|---|
seo | seo |
optimization | optimizasyonu |
websites | web |
traffic | trafiğini |
organic | organik |
technical | teknik |
link | bağlantı |
things | şeyleri |
research | araştırması |
content | içerik |
engine | motoru |
search | arama |
a | bir |
creation | oluşturma |
and | ve |
the | gibi |
EN Given the COVID-19 pandemic, call ahead to verify hours, and remember to practice social distancing
TR Küresel COVID-19 (Koronavirüs) salgınını göz önünde bulundurarak, mekân çalışma saatlerini doğrulamak için önceden arayın ve sosyal mesafeyi korumayı unutmayın
Англійська | Турецька |
---|---|
social | sosyal |
ahead | önünde |
and | ve |
pandemic | salgın |
to | için |
EN Cross-device linking is the practice of associating different browsers and/or devices (such as mobile devices and televisions) based on information about the likely relationships among them.
TR Cihazlar arası bağlantı, aralarındaki olası ilişkiler hakkındaki bilgilere dayanarak farklı tarayıcıları ve/veya cihazları (mobil cihazlar ve televizyonlar gibi) ilişkilendirme uygulamasıdır.
Англійська | Турецька |
---|---|
devices | cihazlar |
mobile | mobil |
information | bilgilere |
relationships | ilişkiler |
linking | bağlantı |
about | hakkındaki |
based on | dayanarak |
and | ve |
different | farklı |
browsers | tarayıcılar |
or | veya |
EN Whether you’re an employer welcoming a new hire, a private practice doctor setting up an appointment, or an online shop owner verifying a purchase, you need to confirm the right details with the right people
TR Şirketiniz için hizmet talebi süreçlerinde kullanabileceğiniz PDF şablonlarına mı ihtiyacınız var? Müşterilerinizin işini kolaylaştıracak ve işlerinize hız katacak PDF şablonlarından dilediğinizi seçin
Англійська | Турецька |
---|---|
you | ve |
you need | ihtiyacınız |
to | için |
the | var |
EN Healthcare automation: Improving practice productivity
TR Tek oturum açma Jotform Kurumsal kullanıcıları için nasıl çalışır?
EN Good agricultural practice - Certifications
TR İyi Tarım Uygulaması - Certifications
Англійська | Турецька |
---|---|
agricultural | tarım |
EN Sonix's easy and affordable transcription will dramatically change how you practice law.
TR Sonix'in kolay ve uygun fiyatlı transkripsiyonu, hukuku uygulama şeklini önemli ölçüde değiştirecek.
Англійська | Турецька |
---|---|
transcription | transkripsiyonu |
practice | uygulama |
law | hukuku |
easy | kolay |
affordable | uygun |
and | ve |
EN Sonix's easy and affordable transcription will dramatically change your practice and make for better synthesis and note-taking.
TR Sonix'in kolay ve uygun fiyatlı transkripsiyonu, pratiğinizi önemli ölçüde değiştirecek ve daha iyi sentez ve not alma için yapacaktır.
Англійська | Турецька |
---|---|
transcription | transkripsiyonu |
easy | kolay |
better | daha iyi |
for | için |
affordable | uygun |
and | ve |
note | not |
EN Step 12: Having had a spiritual awakening as a result of these steps, we tried to carry this message to internet and technology addicts, and to practice these principles in all our affairs.
TR Adım 12: Bu adımların sonucunda ruhsal bir uyanış yaşayarak internet ve teknoloji bağımlılarına bu mesajı ulaştırmaya ve bu ilkeleri tüm işlerimizde uygulamaya çalıştık.
Англійська | Турецька |
---|---|
internet | internet |
technology | teknoloji |
addicts | bağımlıları |
step | adım |
principles | ilkeleri |
steps | adımlar |
and | ve |
this | bu |
all | tüm |
a | bir |
message | mesaj |
EN Practice these principles in all our affairs
TR Bu ilkeleri tüm işlerimizde uygulayın
Англійська | Турецька |
---|---|
these | bu |
principles | ilkeleri |
all | tüm |
EN Setting these lines are a practice in self-awareness, of putting language to our experience of addiction
TR Bu çizgileri belirlemek, bir öz-farkındalık pratiğidir, bağımlılık deneyimimize dil koymaktır
Англійська | Турецька |
---|---|
these | bu |
language | dil |
addiction | bağımlılık |
lines | bir |
EN Social media monitoring, also known as simply social monitoring, is the practice of paying attention to conversations that are relevant to your brand and industry.
TR RADAAR?da geliştirdiğimiz Yayınlama bölümü ile artık tüm bu süreci çok kolayca yönetebilirsiniz.
Англійська | Турецька |
---|---|
simply | kolayca |
also | da |
the | artık |
to | tüm |
and | çok |
EN Our authentication and verification procedures are based on more than 15 years of practice verifying the identity of commercial businesses
TR Kimlik doğrulama ve doğrulama prosedürlerimiz, ticari işletmelerin kimliğini doğrulayan 15 yılı aşkın uygulamaya dayanmaktadır
Англійська | Турецька |
---|---|
more | aşkın |
of | ın |
commercial | ticari |
businesses | işletmelerin |
years | yıl |
and | ve |
authentication | kimlik doğrulama |
verification | doğrulama |
identity | kimlik |
EN As a best practice, it is important that you always install all intermediate products included in your SSL certificate, regardless of whether they come from a GeoTrust RSA CA or another certification authority.
TR En iyi uygulama olarak, bir GeoTrust RSA CA'sından veya başka bir sertifika yetkilisinden gelip gelmediklerine bakılmaksızın, SSL sertifikanızda bulunan tüm ara ürünleri her zaman kurmanız önemlidir.
Англійська | Турецька |
---|---|
practice | uygulama |
ssl | ssl |
geotrust | geotrust |
rsa | rsa |
another | başka |
is | bulunan |
products | ürünleri |
or | veya |
important | önemlidir |
all | tüm |
certificate | sertifika |
always | her zaman |
a | bir |
best | en |
of | her |
EN Buddy offers unlimited spoken practice, which is normally so difficult to find
TR Buddy çocuklara sınırsız konuşma pratiği sağlıyor ve aslında bu zor bulunan bir imkan
Англійська | Турецька |
---|---|
unlimited | sınırsız |
difficult | zor |
is | bulunan |
to | bir |
which | ve |
EN Along with your economic website, there is a detailed guide explaining the use of all functions in a clear language and training videos in which all functions of the product are explained in practice.
TR Ekonomik web siteniz ile birlikte bütün fonksiyonların kullanımının açık bir dille anlatıldığı detaylı bir kullanım kılavuzu ve uygulamalı olarak ürünün bütün fonksiyonlarının anlatıldığı eğitim videoları bulunmaktadır.
Англійська | Турецька |
---|---|
economic | ekonomik |
website | web |
guide | kılavuzu |
clear | açık |
training | eğitim |
the use of | kullanımının |
detailed | detaylı |
product | ürünün |
videos | videoları |
all | bütün |
a | bir |
and | ve |
use | kullanım |
EN SEO reporting is the practice of showing your results for search engine optimization work
TR SEO raporlama, arama motorları optimizasyon çalışmaları için seviyenizi gösteren bir uygulamadır
Англійська | Турецька |
---|---|
seo | seo |
reporting | raporlama |
showing | gösteren |
optimization | optimizasyon |
search | arama |
for | için |
of | in |
the | bir |
EN This is the practice of increasing visibility for a business website and assets in Google
TR Bu, web sitesinizin ve Google’daki görünürlüğünü arttırmak için yapılması gerekenler listesidir
Англійська | Турецька |
---|---|
website | web |
and | ve |
this | bu |
of | in |
visibility | görünürlüğünü |
for | için |
EN Etkiniz UN Project defines monitoring human rights as “data collection, verification and advocacy for the improvement of human rights practice” and all of its activities
TR Etkiniz AB Programı insan hakları izlemesini “insan hakları uygulamalarının iyileştirilmesi amacıyla veri toplama, doğrulama ve savunuculuk” faaliyetlerinin bütünü olarak tanımlıyor
EN Members of Istanbul Bilgi University Faculty of Law and Human Rights Law Practice and Research…
TR Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), kadınların her alanda eşit olarak temsil edilmelerini…
Показано 50 з 50 перекладів