EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN MMM which was in demand zone of 2014 levels finally giving a break out. day close at 107 levels will zoom to easy 128 levels which is first resistance
TR Mavi yuvarlaklar aynı yer, sarı yuvarlaklar aynı yerdir. Yükselişin devam etmesini beklerim. İyi çalışmalar.
İngilizce | Türk |
---|---|
a | aynı |
to | etmesini |
of | in |
in | yer |
EN An increasing number of healthcare professionals are now reading and digesting information on their phones and tablets, which means an increasing number are turning to apps
TR Giderek artan sayıda sağlık uzmanı artık bilgileri telefonları ve tabletlerinden okuyup özümsüyor, yani giderek daha fazlası uygulamaları kullanıyor
İngilizce | Türk |
---|---|
healthcare | sağlık |
information | bilgileri |
phones | telefonlar |
now | artık |
increasing | artan |
apps | uygulamalar |
and | ve |
number of | sayıda |
EN An increasing number of healthcare professionals are now reading and digesting information on their phones and tablets, which means an increasing number are turning to apps
TR Giderek artan sayıda sağlık uzmanı artık bilgileri telefonları ve tabletlerinden okuyup özümsüyor, yani giderek daha fazlası uygulamaları kullanıyor
İngilizce | Türk |
---|---|
healthcare | sağlık |
information | bilgileri |
phones | telefonlar |
now | artık |
increasing | artan |
apps | uygulamalar |
and | ve |
number of | sayıda |
EN UFO™ treatments provide immediate deep hydration, increasing moisture levels by 126% and retaining the effect for up to 6 hours*
TR UFO™ terapileri anında derinlemesine nemlendirme sağlayarak nem seviyelerini %126 arttırır ve etkisini 6 saate kadar korur*
EN At Impact Levels 4 and 5, AWS GovCloud (US) has been issued a provisional authorization from DISA to allow DoD customers to deploy production applications with the enhanced control baselines corresponding to those levels of the SRG
TR Etki Düzeyi 4 ve 5'te, AWS GovCloud'a (ABD) DoD müşterilerinin söz konusu SRG düzeylerine karşılık gelen gelişmiş denetim temelleriyle üretim uygulamaları dağıtmasına olanak tanımak için DISA'dan geçici yetki verilmiştir
İngilizce | Türk |
---|---|
impact | etki |
aws | aws |
us | abd |
provisional | geçici |
authorization | yetki |
dod | dod |
customers | müşterilerinin |
control | denetim |
enhanced | gelişmiş |
production | üretim |
and | ve |
to | için |
applications | uygulamalar |
of | in |
the | gelen |
EN AWS GovCloud holds a provisional authorization for Impact Levels 2, 4, and 5, and permits mission owners to deploy the full range of controlled, unclassified information categories covered by these levels
TR AWS GovCloud, Etki Düzeyleri 2, 4 ve 5 için geçici yetkiye sahiptir; bu yetki misyon sahiplerinin bu düzeylerin kapsamına giren tüm denetimli, sınıflandırılmamış bilgileri dağıtmasına izin verir
İngilizce | Türk |
---|---|
aws | aws |
govcloud | govcloud |
provisional | geçici |
impact | etki |
levels | düzeyleri |
information | bilgileri |
and | ve |
these | bu |
owners | sahiplerinin |
of | in |
authorization | yetki |
EN Distance and on-site training have proven to be the most effective way of increasing usage of the scholarly publications available through Research4Life task forces.
TR Uzaktan ve yerinde eğitimlerin Research4Life görev güçleri tarafından kullanıma sunulan akademik makalelerin kullanımını artırmakta en etkili yöntem olduğu kanıtlanmıştır.
İngilizce | Türk |
---|---|
proven | kanıtlanmış |
most | en |
effective | etkili |
way | yöntem |
task | görev |
and | ve |
to | e |
usage | kullanım |
of | tarafından |
EN Get on board and start increasing your website traffic today. You don't have to be a marketing pro to do that.
TR Bize katılın ve web sitenizin trafiğini arttırmaya hemen bugün başlayın. Bunu yapmak için bir pazarlama uzmanı olmanıza gerek yok.
İngilizce | Türk |
---|---|
start | başlayın |
website | web |
traffic | trafiğini |
marketing | pazarlama |
your website | sitenizin |
today | bugün |
have | gerek |
and | ve |
a | bir |
be | hemen |
EN Get started with the industry’s favorite SEO tool, and start increasing your website’s traffic today.
TR Sektörün favori SEO aracıyla işe başlayıp web sitenizin trafiğini arttırmaya hemen bugün başlayın.
İngilizce | Türk |
---|---|
favorite | favori |
seo | seo |
tool | aracı |
and | e |
websites | web |
traffic | trafiğini |
today | bugün |
start | başlayın |
EN Uncover drug-disease relationships and drug-drug interactions by increasing the discovery of biomedical evidence and providing comprehensive relevant, up-to-date biomedical information. Learn more about Embase
TR Biyomedikal kanıtların keşfini artırarak ve kapsamlı, ilgili, güncel biyomedikal bilgiler sağlayarak ilaç-hastalık ilişkilerini ve ilaç-ilaç etkileşimlerini ortaya çıkarın. Embase hakkında daha fazla bilgi edinin
İngilizce | Türk |
---|---|
of | ın |
up-to-date | güncel |
comprehensive | kapsamlı |
about | hakkında |
information | bilgi |
EN We constantly improve our Child Protection Policy and Code of Conduct and harmonize our programs and principles with child protection perspectives. We support other institutions in increasing their child protection capacities.
TR Çocuk koruma politikamızı ve davranış kurallarımızı geliştiriyor, programlarımızı, çalışma prensiplerimizi çocuk koruma perspektifiyle uyumlu hale getiriyoruz. Kurumların çocuk koruma kapasitelerinin arttırmalarına destek oluyoruz.
İngilizce | Türk |
---|---|
protection | koruma |
of | ın |
conduct | davranış |
child | çocuk |
support | destek |
programs | programları |
institutions | kurumlar |
and | ve |
EN Analyzing data about your site is an important process for promoting online, increasing traffic and sales
TR Sitenizle ilgili verileri analiz etmek, çevrimiçi tanıtım yapmak, trafiği ve satışları artırmak için önemli bir süreçtir
İngilizce | Türk |
---|---|
process | süreç |
traffic | trafiği |
online | çevrimiçi |
important | önemli |
about | ilgili |
data | verileri |
sales | satış |
for | için |
and | ve |
is | etmek |
an | bir |
EN The increasing importance of sustainable and transparent supply chains are clear trends affecting our daily business practices
TR Sürdürülebilir ve şeffaf tedarik zincirlerinin giderek önem kazanması, günlük iş uygulamalarımızı etkileyen net eğilimlerdir
İngilizce | Türk |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
supply | tedarik |
clear | net |
affecting | etkileyen |
daily | günlük |
transparent | şeffaf |
importance | önem |
the | giderek |
and | ve |
practices | uygulamalar |
EN Read how Eatonite anti-corrosion laser cladding extends the life of hydraulic cylinder piston rods and seals, thereby reducing maintenance costs while increasing system reliability.
TR Eatonite korozyon önleyici lazer kaplamanın hidrolik silindir piston rotlarının ve contalarının ömrünü nasıl uzattığını ve böylece sistem güvenilirliğini artırırken bakım maliyetlerini nasıl azalttığını okuyun.
İngilizce | Türk |
---|---|
laser | lazer |
hydraulic | hidrolik |
maintenance | bakım |
costs | maliyetlerini |
system | sistem |
how | nasıl |
read | ve |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community
TR Bu projede temel amacımız, kırsalda yaşayan mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek
İngilizce | Türk |
---|---|
project | projede |
of | ın |
refugees | mülteci |
active | etkin |
supporting | desteklemek |
services | hizmetlere |
and | ve |
living | yaşam |
standards | standartları |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community
TR Bu projede temel amacımız, kırsalda yaşayan mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek
İngilizce | Türk |
---|---|
project | projede |
of | ın |
refugees | mülteci |
active | etkin |
supporting | desteklemek |
services | hizmetlere |
and | ve |
living | yaşam |
standards | standartları |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
İngilizce | Türk |
---|---|
refugees | mültecilerin |
and | bir |
their | bu |
services | destek |
to | karşı |
the | olarak |
EN We now had to define a new ‘normal’ and respond to the changing and increasing needs of the most vulnerable among our clients.
TR Artık yeni bir ‘normal’ tanımlamak ve danışanlarımız olan dezavantajlı kesimlerin değişen ve artan ihtiyaçlarına cevap verebilmek zorundaydık.
İngilizce | Türk |
---|---|
define | tanımlamak |
normal | normal |
increasing | artan |
most | en |
and | ve |
needs | ihtiyaç |
new | yeni bir |
among | bir |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
İngilizce | Türk |
---|---|
refugees | mültecilerin |
and | bir |
their | bu |
services | destek |
to | karşı |
the | olarak |
EN Bitcoin and stablecoins are now a well-established part of modern-day life. With their increasing popularity and demand for associated services, a cryptocurrency exchange business is the ideal way to capitalise on this growing sector.
TR Bitcoin ve stablecoinler artık modern hayatın içine iyice yerleşmişlerdir. Artan popülariteleri ve ilgili hizmet talepleriyle kripto para exchange işi oldukça cazip hale gelmiştir ve yatırım yapmak için önemli bir fırsattır.
İngilizce | Türk |
---|---|
services | hizmet |
exchange | exchange |
modern | modern |
bitcoin | bitcoin |
business | iş |
on | ilgili |
and | ve |
of | in |
life | hayat |
growing | artan |
a | bir |
cryptocurrency | kripto |
EN Keeping information private and accessible only to those given direct access has become an increasing concern as the amount of content being stored online continues to increase exponentially
TR Bilgiyi gizli tutmak ve sadece doğrudan erişim verilenlere erişebilir tutmak, çevrimiçi olarak saklanan içerik miktarı katlanarak artmaya devam ederken artan bir endişe haline geldi
İngilizce | Türk |
---|---|
private | gizli |
direct | doğrudan |
increasing | artan |
continues | devam |
online | çevrimiçi |
access | erişim |
content | içerik |
information | bilgiyi |
and | ve |
as | ederken |
amount | miktarı |
to | e |
EN To get started on the endeavor of increasing brand recognition, you should first create a logo. A memorable logo design sticks in the minds of customers and reminds them of their previous encounters with your brand.
TR Marka farkındalığını artırma sürecinde ilk yapmanız gereken şey bir logo oluşturmaktır. Akılda kalıcı bir logo tasarımı, müşterilerin zihinlerinde yer eder ve markanızla daha önceki karşılaşmalarını hatırlamalarını sağlar.
İngilizce | Türk |
---|---|
should | gereken |
customers | müşterilerin |
logo | logo |
brand | marka |
design | tasarım |
them | karşı |
first | ilk |
and | ve |
EN Increasing brand recognition is almost impossible without staying true to your unique style and voice
TR Kendi tarzınıza ve vermek istediğiniz mesaja sadık kalmazsanız, marka tanınırlığını artırmanız neredeyse imkansızdır
İngilizce | Türk |
---|---|
almost | neredeyse |
style | tarz |
brand | marka |
and | ve |
EN So, what are the most basic methods of organically increasing your follower count on Twitter? Here are some important tips for your brand to grow rapidly on Twitter in a short time!
TR Peki Twitter üzerinden organik bir şekilde takipçi artırmanın en temel yöntemleri nelerdir? İşte markanızın Twitter?da kısa süre içinde hızlı bir büyüme sağlaması adına bazı önemli ipuçları!
İngilizce | Türk |
---|---|
methods | yöntemleri |
short | kısa |
time | süre |
what are | nelerdir |
your brand | markanızın |
rapidly | hızlı |
tips | ipuçları |
most | en |
in | da |
the | şekilde |
important | önemli |
some | bazı |
EN We constantly improve our Child Protection Policy and Code of Conduct and harmonize our programs and principles with child protection perspectives. We support other institutions in increasing their child protection capacities.
TR Çocuk koruma politikamızı ve davranış kurallarımızı geliştiriyor, programlarımızı, çalışma prensiplerimizi çocuk koruma perspektifiyle uyumlu hale getiriyoruz. Kurumların çocuk koruma kapasitelerinin arttırmalarına destek oluyoruz.
İngilizce | Türk |
---|---|
protection | koruma |
of | ın |
conduct | davranış |
child | çocuk |
support | destek |
programs | programları |
institutions | kurumlar |
and | ve |
EN This is useful for local targeting and increasing your local traffic volume.
TR Bu da yerel hedefleme ve yerel trafik hacminizi artırmak için faydalıdır.
İngilizce | Türk |
---|---|
useful | faydalı |
local | yerel |
traffic | trafik |
this | bu |
for | için |
and | ve |
EN However, customers often provision too many or too few instances, increasing cost or limiting scale
TR Bununla birlikte, müşteriler genellikle çok fazla veya çok az sayıda veritabanı sunucusu sağlar, bu da maliyeti artırır veya ölçeği sınırlar
İngilizce | Türk |
---|---|
customers | müşteriler |
often | genellikle |
cost | maliyeti |
or | veya |
too | da |
many | çok |
few | az |
however | fazla |
EN Local search requests are increasing, and being available locally is becoming more and more important for local businesses
TR Yerel aramaların artmasıyla yerel olarak hedef kitleye erişilebilir olmak işletmeler için giderek daha önemli hale geliyor
İngilizce | Türk |
---|---|
businesses | işletmeler |
local | yerel |
important | önemli |
available | erişilebilir |
locally | yerel olarak |
more | daha |
are | olmak |
and more | giderek |
EN Doubling the conversion rates within such a short period of time and increasing ROAS x4 shows that it's possible to be highly efficient, but in the meantime doubling revenues within 3 months time.
TR Dönüşüm oranlarını bu kadar kısa bir süre içinde iki katına çıkarmak ve ROAS değerini 4 kat artırmak, yüksek verimli olmanın ve 3 ay içinde gelirleri iki katına çıkarmanın mümkün olduğunu gösteriyor.
İngilizce | Türk |
---|---|
short | kısa |
shows | gösteriyor |
highly | yüksek |
efficient | verimli |
months | ay |
and | ve |
possible | mümkün |
but | de |
conversion | dönüşüm |
period | süre |
in | içinde |
EN Women are increasingly asserting themselves in traditionally male-dominated fields. The proportion of people with a migration background is also increasing.
TR Geleneksel olarak erkek egemen alanlarda bile kadınlara ve daha fazla çeşitliliğe ihtiyaç, her geçen gün yükseliyor.
İngilizce | Türk |
---|---|
traditionally | geleneksel |
male | erkek |
also | ve |
the | gün |
of | her |
in | olarak |
EN It’s a career with a future, because the demand for sufficient and healthy food is increasing worldwide.
TR Geleceği olan bir meslek, çünkü yeterli ve sağlıklı gıdaya duyulan ihtiyaç dünya düzeyinde artıyor.
İngilizce | Türk |
---|---|
future | geleceği |
sufficient | yeterli |
worldwide | dünya |
healthy | sağlıklı |
demand | ihtiyaç |
and | ve |
because | çünkü |
EN All donations will be matched 2-1 by the Bill & Melinda Gates Foundation, increasing our impact and accelerating the progress toward a polio-free world
TR Bağışlanan her bir tutar Bill & Melinda Gates Vakfı'nın 2'ye 1 eşleşmesiyle üç katına çıkarılır
İngilizce | Türk |
---|---|
foundation | vakfı |
a | bir |
all | her |
EN Increasing international competitive pressure and rising price transparency
TR Artan uluslararası rekabet baskısı ve artan fiyat şeffaflığı
İngilizce | Türk |
---|---|
and | ve |
price | fiyat |
international | uluslararası |
competitive | rekabet |
transparency | şeffaflığı |
increasing | artan |
EN Our strategies have helped these companies deal with increasing digitalization, which has forever transformed how people consume news and entertainment and put more power in their hands
TR Stratejilerimiz, bu şirketlerin insanların haberleri ve eğlenceyi tüketme biçimini sonsuza dek değiştiren ve hedef kitlenin eline daha fazla güç veren dijitalleşme süreçlerini etkin bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmuştur
İngilizce | Türk |
---|---|
forever | sonsuza |
news | haberleri |
companies | şirketlerin |
power | güç |
people | insanlar |
these | bu |
and | ve |
in | bir |
EN This is the practice of increasing visibility for a business website and assets in Google
TR Bu, web sitesinizin ve Google’daki görünürlüğünü arttırmak için yapılması gerekenler listesidir
İngilizce | Türk |
---|---|
website | web |
and | ve |
this | bu |
of | in |
visibility | görünürlüğünü |
for | için |
EN Increasing access of refugees with disabilities to services together
TR Engelli mültecilerin hizmetlere erişimi için birlikte çalışıyoruz
İngilizce | Türk |
---|---|
access | erişimi |
refugees | mültecilerin |
services | hizmetlere |
of | in |
to | için |
with | birlikte |
EN Public sector, civil society and United Nations organizations came together at the “Increasing Access of Refugees with Disabilities to Protection Services Workshops”. The workshops were held in Ankara and Izmir within t...
TR Kamu, sivil toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşları Engelli Göçmenlerin Koruma Hizmetlerine Erişimi Çalıştayları’nda buluştu. Çalıştaylar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) koordinasyonunda, Sığınmacılar ve Göçme...
İngilizce | Türk |
---|---|
civil | sivil |
and | ve |
nations | milletler |
protection | koruma |
services | hizmetlerine |
access | erişimi |
society | toplum |
public | kamu |
EN Public sector, civil society and United Nations organizations came together at the “Increasing Access of Refugees with Disabilities to Protection Services Workshops”. The workshops were held in... Read more
TR Kamu, sivil toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşları Engelli Göçmenlerin Koruma Hizmetlerine Erişimi Çalıştayları’nda buluştu. Çalıştaylar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) koordinasyonunda,... Daha fazla
İngilizce | Türk |
---|---|
civil | sivil |
and | ve |
nations | milletler |
protection | koruma |
services | hizmetlerine |
access | erişimi |
society | toplum |
public | kamu |
more | fazla |
EN The issue of demographic change has been among the hottest issues in the world, especially in Central and Eastern Europe, due to the declining fertility rates, increasing aging in the society and... Read more
TR Demografik değişim konusu, azalan doğurganlık oranları, toplumlarda artan yaşlanma ve azalan nüfus nedeniyle başta Orta ve Doğu Avrupa olmak üzere tüm dünyada en çok tartışılan konuları arasında yer... Daha fazla
İngilizce | Türk |
---|---|
change | değişim |
issues | konular |
central | orta |
eastern | doğu |
europe | avrupa |
increasing | artan |
in the world | dünyada |
been | de |
read | ve |
to | tüm |
EN With the increasing use of internet and the development of technological tools, the phenomenon of violence gains new dimensions
TR İnternet kullanımının yaygınlaşması ve teknolojik araçların gelişimiyle birlikte, şiddet olgusu yeni boyutlar kazanmaktadır
İngilizce | Türk |
---|---|
and | ve |
technological | teknolojik |
new | yeni |
dimensions | boyutlar |
violence | şiddet |
tools | araçları |
with | birlikte |
use | kullanım |
50 çeviriden 50 tanesi gösteriliyor