EN I tried getting a dumb phone, and getting rid of my personal wifi connection at home
Maaaring isalin ang "getting a range" sa Ingles sa mga sumusunod na Turko na salita/parirala:
EN I tried getting a dumb phone, and getting rid of my personal wifi connection at home
TR Aptal bir telefon almayı ve evdeki kişisel wifi bağlantımdan kurtulmayı denedim
Ingles | Turko |
---|---|
phone | telefon |
wifi | wifi |
connection | bağlantı |
personal | kişisel |
and | ve |
a | bir |
EN Description: View Bbc sissy brianna getting booty screwed by african ramrod hd as completely free. BDSM porn xxx Bbc sissy brianna getting booty screwed by african ramrod video.
TR Açıklama: BBC Sissy Brianna Afrika Ramrod tarafından Booty Booty Alınan hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx BBC Sissy Brianna Afrika Ramrod tarafından Booty Booty Alınan video.
Ingles | Turko |
---|---|
description | açıklama |
african | afrika |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
by | tarafından |
as | olarak |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN Description: View Indian sissy crossdresser getting stuffed by chubby dad in a-hole hd as completely free. BDSM porn xxx Indian sissy crossdresser getting stuffed by chubby dad in a-hole video.
TR Açıklama: Hint Sissy Crossdresser A-Holede tombul baba tarafından dolduruluyor hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Hint Sissy Crossdresser A-Holede tombul baba tarafından dolduruluyor video.
Ingles | Turko |
---|---|
description | açıklama |
indian | hint |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
by | tarafından |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN Getting started is easy for existing and new AWS Accounts. Use this Getting Started tutorial to enter into an agreement. For a more detailed guide, refer to the AWS Agreement documentation.
TR Var olan ve yeni AWS Hesapları için kullanmaya başlamak kolaydır. Bir anlaşma yapmak için bu Kullanmaya Başlama eğitimini kullanın. Daha ayrıntılı bir kılavuz için bkz. AWS Anlaşma belgeleri.
Ingles | Turko |
---|---|
easy | kolaydır |
new | yeni |
aws | aws |
accounts | hesaplar |
agreement | anlaşma |
guide | kılavuz |
documentation | belgeleri |
detailed | ayrıntılı |
this | bu |
and | ve |
enter | için |
started | başlamak |
EN Next-gen Range Rover Sport SVR getting BMW X5 M engine - report
TR Mercedes G Serisi'nin teslim süreci beklenenden fazla olabilir
EN Again, this is dependent on the company you use. Always make sure you do your research, getting a range of quotes to make sure you are being charged a fair price.
TR Yine, bu kullandığınız şirkete bağlıdır. Her zaman araştırma yaptığınızdan emin olun, sizden adil bir fiyat alındığından emin olmak için çeşitli teklifler alın.
Ingles | Turko |
---|---|
again | yine |
research | araştırma |
fair | adil |
price | fiyat |
you use | kullandığınız |
company | şirkete |
this | bu |
getting | için |
always | her zaman |
a | bir |
EN Getting out of your hometown and moving to a big city: after school, many prospective students are drawn to a large university – to the wide range on offer and also to big city life after the lecture
TR Memleketten arılıp büyük bir kente taşınmak: Okulu bitiren birçok üniversite adayı -seçeneklerin zenginliği ve derslerden sonraki yaşam nedeniyle- büyük kentin cazibesine kapılıyor
Ingles | Turko |
---|---|
school | okulu |
university | üniversite |
life | yaşam |
city | kentin |
and | ve |
large | büyük |
many | birçok |
a | sonraki |
EN Long RF Range Excellent real-time location accuracy – Up to 200 metres (650 feet) range and better than 30cm (1 foot) line of sight
TR -Uzun RF Aralığı Mükemmel gerçek zamanlı konum hassasiyeti - 200 metreye kadar ve 30 cm'den görüş hattından daha iyi
Ingles | Turko |
---|---|
excellent | mükemmel |
real | gerçek |
time | zamanlı |
location | konum |
and | ve |
better | iyi |
to | kadar |
EN Add affordable, high-performance 1D linear imaging to a wide range of products in a wide range of industries.
TR Geniş bir sektör yelpazesindeki geniş bir ürün yelpazesine ekonomik, yüksek performanslı, 1 boyutlu doğrusal görüntüleme özelliği ekleyin.
Ingles | Turko |
---|---|
add | ekleyin |
affordable | ekonomik |
imaging | görüntüleme |
industries | sektör |
high | yüksek |
wide | geniş |
products | ürün |
a | bir |
EN Long RF Range Excellent real-time location accuracy – Up to 200 metres (650 feet) range and better than 30cm (1 foot) line of sight
TR -Uzun RF Aralığı Mükemmel gerçek zamanlı konum hassasiyeti - 200 metreye kadar ve 30 cm'den görüş hattından daha iyi
Ingles | Turko |
---|---|
excellent | mükemmel |
real | gerçek |
time | zamanlı |
location | konum |
and | ve |
better | iyi |
to | kadar |
EN Self-drive the car of your dreams today! Choose among a range of renowned brands: Ferrari, Lamborghini, Rolls Royce, Mercedes Benz, Bentley, Range Rover, Porsche, McLaren, Maserati, Tesla, BMW, Audi, and more
TR Hayallerinizdeki arabayı bugün kendi kendinize sürün! Bir dizi ünlü marka arasından seçim yapın: Ferrari, Lamborghini, Rolls Royce, Mercedes Benz, Bentley, Range Rover, Porsche, McLaren, Maserati, Tesla, BMW, Audi, ve dahası
Ingles | Turko |
---|---|
today | bugün |
brands | marka |
ferrari | ferrari |
bentley | bentley |
porsche | porsche |
tesla | tesla |
bmw | bmw |
audi | audi |
renowned | ünlü |
rolls | rolls |
royce | royce |
choose | seçim |
range | dizi |
and | ve |
among | bir |
EN This timeline is where you’ll spend most of your time, getting instant updates about what matters to you.
TR Bu zaman akışı en çok zaman geçirdiğin yer olacak. Senin için en önemli konulardaki anlık gelişmelere buradan ulaşabileceksin.
Ingles | Turko |
---|---|
matters | önemli |
time | zaman |
this | bu |
most | en |
is | olacak |
getting | için |
of | in |
EN Getting started took us only a few minutes."
TR Başlamak sadece birkaç dakikamızı aldı."
Ingles | Turko |
---|---|
started | başlamak |
a | birkaç |
only | sadece |
EN Help your open source project grow by getting it in the hands of happy users.
TR Açık kaynaklı projenizin, mutlu kullanıcıların eline geçerek büyümesini sağlayın.
Ingles | Turko |
---|---|
open | açık |
of | ın |
happy | mutlu |
source | kaynaklı |
users | kullanıcılar |
EN Sustain your work in open source by getting financial support for your time or your project.
TR Zamanınız veya projeniz için maddi destek alarak açık kaynak çabanızı sürdürün.
Ingles | Turko |
---|---|
open | açık |
time | zaman |
support | destek |
source | kaynak |
or | veya |
getting | için |
by | alarak |
EN “There is a direct correlation between using Semrush, being focused on SEO, and the sheer growth that we’ve had. Our organic traffic was up by 230% in 2019. Literally every day we are getting the highest traffic ever on our website.”
TR ''Semrush'ı kullanmak, SEO'ya odaklanmak ve sahip olduğumuz tam büyüme arasında doğrudan bir korelasyon var. Organik trafiğimiz 2019 yılında %230 kadar arttı. Tam olarak her gün, websitemizdeki en yüksek trafiği elde ediyoruz.''
Ingles | Turko |
---|---|
growth | büyüme |
direct | doğrudan |
organic | organik |
traffic | trafiği |
using | kullanmak |
we are | olduğumuz |
in | yılında |
and | ve |
that | tam |
a | bir |
up | kadar |
every | her |
EN “I love the feature that lets you analyze the keyword and backlink gap with your competitors. This is very useful in determining which keywords you aren't ranking for, that you could be getting.”
TR Rakiplerinizle anahtar kelime ve backlink boşluklarını analiz etmenize olanak tanıyan özelliği seviyorum. Bu, hangi anahtar kelimeleri sıralamaya sokmadığınız ve hangilerini alabileceğinizin belirlenmesinde çok yararlıdır. "
Ingles | Turko |
---|---|
backlink | backlink |
analyze | analiz |
feature | özelliği |
i love | seviyorum |
you | etmenize |
and | ve |
this | bu |
the | kelimeleri |
which | hangi |
competitors | rakiplerinizle |
EN Ahrefs provides us with detailed and in-depth data that we need to make strategic decisions. Plus, it is fun and always getting better.
TR Ahrefs bize, stratejik kararlar almak için ihtiyaç duyduğumuz ayrıntılı ve derinlemesine verileri sağlar. Ek olarak, eğlenceli ve sürekli gelişiyor.
Ingles | Turko |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
provides | sağlar |
data | verileri |
strategic | stratejik |
decisions | kararlar |
fun | eğlenceli |
always | sürekli |
need | ihtiyaç |
detailed | ayrıntılı |
and | ve |
getting | için |
us | bize |
EN Semrush Rank is a proprietary score that lets you find the domains that are getting the most traffic from organic search
TR Semrush Sıralaması, organik aramalardan en çok trafiği elde eden alan adlarını bulmanıza imkan sağlayan bir tescilli puandır
Ingles | Turko |
---|---|
semrush | semrush |
proprietary | tescilli |
traffic | trafiği |
organic | organik |
rank | sıralaması |
most | en |
a | bir |
EN With this info, you get a clear picture of what keywords your website lacks for getting to SERP.
TR Bu bilgi ile, websitenizde öne çıkarılan snippet'lere ulaşmak için hangi anahtar kelimelerin eksik olduğunun net bir şekilde göreceksiniz.
Ingles | Turko |
---|---|
info | bilgi |
keywords | anahtar |
this | bu |
clear | net |
you | kelimelerin |
getting | için |
of | in |
a | bir |
EN — growth of shares your external post is getting on social media.
TR — harici paylaşımınızın sosyal medyada aldığı paylaşımların büyümesi.
EN That's why we created this guide. Whether you're just getting started on your SEO journey or already know the basics, this page is your gateway to SEO mastery.
TR Bu yüzden bu kılavuzu oluşturduk. İster SEO yolculuğunuza yeni başlıyor olun, ister temel bilgileri zaten biliyor olun, bu sayfa SEO uzmanlığına açılan kapınızdır.
Ingles | Turko |
---|---|
guide | kılavuzu |
seo | seo |
basics | temel |
page | sayfa |
we created | oluşturduk |
this | bu |
know | biliyor |
the | zaten |
to | olun |
EN We are all about pushing our limits and getting outside our comfort zones."
TR Her birimiz sınırlarımızı zorlamaya ve konfor alanımızdan çıkmaya çok yakınız."
Ingles | Turko |
---|---|
limits | sınırları |
comfort | konfor |
and | ve |
EN Some websites accent their own efforts on getting traffic from referrals and social, email and direct sources, but not search engines
TR Bazı web siteleri yalnızca yönlendirmelerden, sosyal mecralardan, e-postalardan ve doğrudan kaynaklardan trafik alma konusunda çaba sarf eder ve arama motorları ile ilgili hedefleri yoktur
Ingles | Turko |
---|---|
traffic | trafik |
social | sosyal |
direct | doğrudan |
sources | kaynaklardan |
search | arama |
some | bazı |
websites | siteleri |
engines | motorları |
on | ilgili |
and | ve |
EN We have maximised our protection against such attacks by getting a CA certificate which has no American certification authority in the certification chain and by offering you the possibility to verify our SSL/TLS certificate.
TR Sertifika zincirinde Amerikan sertifika yetkilisi olmayan bir CA sertifikası alarak ve size olanağı sunarak bu tür saldırılara karşı korumamızı maksimize ettik SSL/TLS sertifikamızı doğrulayın.
Ingles | Turko |
---|---|
ca | ca |
american | amerikan |
chain | zincirinde |
by offering | sunarak |
ssl | ssl |
tls | tls |
has | bu |
and | ve |
a | bir |
the | size |
to | karşı |
EN Fast, flexible security that safeguards your data & privacy without getting in your way.
TR Verilerinizi ve gizliliğinizi işlerinizi bölmeden koruyan hızlı, esnek güvenlik.
Ingles | Turko |
---|---|
flexible | esnek |
your | ve |
your data | verilerinizi |
fast | hızlı |
security | güvenlik |
EN In addition, you should keep in mind that you?re getting data about website visits not in real-time but after some period.
TR Ayrıca, web sitesi ziyaretleriyle ilgili verileri gerçek zamanlı olarak değil, bir süre sonra aldığınızı unutmayın.
Ingles | Turko |
---|---|
in addition | ayrıca |
keep in mind | unutmayın |
about | ilgili |
time | zamanlı |
real | gerçek |
data | verileri |
period | süre |
not | değil |
after | sonra |
some | de |
EN Before getting started, be honest with yourself and ask why anyone would want to subscribe to your list.
TR Başlamadan önce kendinize karşı dürüst olun ve kişilerin neden sizin listenize abone olmak isteyeceğini düşünün.
Ingles | Turko |
---|---|
honest | dürüst |
subscribe | abone |
before | önce |
and | ve |
why | neden |
to | karşı |
EN You will receive Trust preview builds — early versions of Trust Wallet not available to the general public, as well as getting a direct line to the Trust Wallet development team.
TR Trust Cüzdan Önizleme geliştirmeleri (herkesin kullanımına açılmamış ilk Trust Cüzdan versiyonları) almanın yanı sıra doğrudan Trust Cüzdan ekibiyle bağlantıda olabilirsiniz.
Ingles | Turko |
---|---|
trust | trust |
wallet | cüzdan |
direct | doğrudan |
a | ilk |
EN Even newbies spend only half an hour getting their first logo
TR Acemiler bile ilk logolarını almak için sadece yarım saat harcarlar
Ingles | Turko |
---|---|
half | yarım |
hour | saat |
first | ilk |
their | in |
only | sadece |
getting | için |
even | bile |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan. My favorite is the transparent background, makes applying to merchandise much easier!
TR Hizmetinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Tüm mecralarda Logaster yapımı logomuzu kullanıyoruz. Teşekkürler!
Ingles | Turko |
---|---|
all | tüm |
the | ederiz |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan.
TR Kartvizit tasarımlarım için erişebildiğim tüm dosyalara bayılıyorum. Tüm plana erişim için sabırsızlıkla bekliyorum.
Ingles | Turko |
---|---|
access | erişim |
plan | plana |
getting | için |
all | tüm |
card | kartvizit |
designs | tasarımları |
EN On rail projects, one of the most significant roadblocks is getting regulatory approval of the sign and signaling system, which is paramount for railway safety
TR Demiryolu projelerinde en önemli engellerden biri, demiryolu güvenliği için önemli olan işaret ve sinyalizasyon sistemi için düzenleyici onayını almaktır
Ingles | Turko |
---|---|
regulatory | düzenleyici |
approval | onay |
system | sistemi |
significant | önemli |
safety | güvenliği |
most | en |
and | ve |
getting | için |
is | olan |
EN 2021 BMW M550i, 540i getting software update to fix slow 0-60 times
TR Ford, yaklaşık 18.000 adet Mustang Mach-E'yi geri çağırıyor
Ingles | Turko |
---|---|
to | geri |
EN Looks like you’re getting a domain for a business. Here are a few domains would work perfectly with
TR Görünüşe göre bir işletme için bir alan adı alıyorsun. İşte
Ingles | Turko |
---|---|
getting | için |
domain | alan |
business | iş |
EN Looks like you’re getting a domain for a business. Here are a few domains that are perfect for eCommerce and small businesses.
TR Görünüşe göre bir işletme için bir alan adı alıyorsun. Burada e-ticaret ve küçük işletmeler için mükemmel bir kaç alan adı var.
Ingles | Turko |
---|---|
perfect | mükemmel |
ecommerce | e-ticaret |
small | küçük |
business | iş |
businesses | işletmeler |
getting | için |
domain | alan |
here | burada |
and | ve |
EN Set our parking timer to help you avoid overstaying, overpaying or getting a ticket.
TR Park zamanlayıcımızı kullanarak fazla kalmaktan, fazla ödemekten ve ceza almaktan kurtulun.
Ingles | Turko |
---|---|
parking | park |
our | ve |
to | kullanarak |
EN This interactive system takes the worry out of getting the right information to the right people on time
TR Bu interaktif sistem, doğru bilgiyi doğru insanlara zamanında ulaştırma kaygısını ortadan kaldırır
Ingles | Turko |
---|---|
interactive | interaktif |
system | sistem |
information | bilgiyi |
people | insanlara |
time | zaman |
on time | zamanında |
this | bu |
to | doğru |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
Ingles | Turko |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
Ingles | Turko |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN Our local teams specialise in clearing cargo and getting quicker customs clearances for your perishable goods.
TR Kargoya yönelik özel "gümrükleme" yapısı nedeniyle, dünya genelinde gümrük uygulamalarındaki farklılıklar konusunda bilgi sahibi olmak önemlidir.
Ingles | Turko |
---|---|
your | olmak |
and | özel |
for | yönelik |
EN Need help getting everyone onboard? We can help with that.
TR Herkesi gemiye almak için yardıma mı ihtiyacınız var Bu konuda yardımcı olabiliriz.
Ingles | Turko |
---|---|
help | yardımcı |
need | ihtiyacınız |
getting | için |
with | almak |
EN Getting fast, accurate transcripts is critical, but it's just the starting point
TR Hızlı ve doğru transkriptler almak kritik, ama bu sadece başlangıç noktası
Ingles | Turko |
---|---|
transcripts | transkriptler |
critical | kritik |
its | bu |
starting | başlangıç |
point | noktası |
fast | hızlı |
accurate | doğru |
but | ama |
the | sadece |
EN Having a transcript alongside your audio is critical to getting found.
TR Sesinizin yanında bir transkript olması bulunmak için kritik öneme sahiptir.
Ingles | Turko |
---|---|
transcript | transkript |
critical | kritik |
getting | için |
a | bir |
is | sahiptir |
EN Getting all the key data from your classes or research is incredibly easy once you have a transcript
TR Sınıflarınızdan veya araştırmalarınızdan tüm önemli verileri almak, bir transkript aldıktan sonra inanılmaz derecede kolaydır
Ingles | Turko |
---|---|
data | verileri |
incredibly | inanılmaz |
easy | kolaydır |
transcript | transkript |
key | önemli |
all | tüm |
or | veya |
a | bir |
research | araştırmalar |
EN Do you feel like you?re not living up to your potential or are you just getting by in life, and drowning this dissatisfaction with ever more staring at your phone?
TR Potansiyelinize ulaşamadığınızı mı hissediyorsunuz yoksa sadece hayatınıza devam ediyor musunuz ve bu memnuniyetsizliği telefonunuza her zamankinden daha fazla bakmakla boğuyor musunuz?
Ingles | Turko |
---|---|
or | yoksa |
do you | musunuz |
this | bu |
life | hayat |
and | ve |
ever | daha |
to | her |
EN I was always searching for the next interesting piece of media to give a kick to my emotions, but as I was becoming numbed by the great amount I had already consumed, this was getting harder
TR Duygularıma bir tekme atmak için her zaman bir sonraki ilginç medya parçasını arıyordum, ama zaten tükettiğim büyük miktarda uyuştuğum için bu daha da zorlaşıyordu
Ingles | Turko |
---|---|
media | medya |
interesting | ilginç |
but | ama |
this | bu |
great | büyük |
always | her zaman |
next | sonraki |
amount | bir |
the | zaten |
EN Getting together with friends and family, taking part in group activities, or being of service in our communities can help relieve the isolation that our addiction reinforces.
TR Arkadaşlarınızla ve ailenizle bir araya gelmek, grup etkinliklerine katılmak veya topluluklarımızda hizmet etmek, bağımlılığımızın pekiştirdiği izolasyonu hafifletmeye yardımcı olabilir.
Ingles | Turko |
---|---|
friends | arkadaşlar |
group | grup |
service | hizmet |
help | yardımcı |
and | ve |
can | olabilir |
or | veya |
EN Getting rid of problematic social media accountsMany members have found it helpful to delete social media accounts. If we feel fear, we discuss with other members and trust that the right answer will become clear.
TR Sorunlu sosyal medyadan kurtulmak hesaplarBirçok üye sosyal medya hesaplarını silmeyi faydalı buldu. Korku hissedersek, diğer üyelerle tartışır ve doğru cevabın netleşeceğine güveniriz.
Ingles | Turko |
---|---|
problematic | sorunlu |
accounts | hesaplar |
fear | korku |
other | diğer |
answer | cevabı |
members | üye |
helpful | faydalı |
and | ve |
social | sosyal |
media | medya |
to | doğru |
EN Sometimes after my family had gone to sleep, I would wake up and go on the computer until dawn, before getting back in bed and then pretending I was sick
TR Bazen ailem uyuduktan sonra uyanır ve sabaha kadar bilgisayarın başına geçer, sonra yatağa geri döner ve sonra hastaymışım gibi davranırdım
Ingles | Turko |
---|---|
sometimes | bazen |
computer | bilgisayar |
and | ve |
to | geri |
the | sonra |
Ipinapakita ang 50 ng 50 na mga pagsasalin