EN Everything we do in Asset Services is about delivering an exemplary property management experience throughout the full lifecycle of an asset, and across a wide range of asset classes.
Isalin ang "continuous external asset" sa Turko
Ipinapakita ang 50 ng 50 mga pagsasalin ng pariralang "continuous external asset" mula sa Ingles hanggang Turko
Pagsasalin ng Ingles sa Turko ng continuous external asset
Ingles
Turko
TR Mülk Hizmetlerinde yaptığımız her şey, bir mülkün tüm ömrü boyunca ve çok çeşitli mülk sınıflarında örnek teşkil eden bir gayrimenkul yönetimi deneyimi sunmak içindir.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| property | mülk |
| experience | deneyimi |
| we do | yaptığımız |
| management | yönetimi |
| and | ve |
| everything | her şey |
| a | bir |
| of | her |
| in | örnek |
EN Everything we do in Asset Services is about delivering an exemplary property management experience throughout the full lifecycle of an asset, and across a wide range of asset classes.
TR CBRE, EMEA genelinde yatırım amaçlı gayrimenkullerin satış ve edinimi konusunda lider danışmandır.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| and | ve |
| of | konusunda |
EN Additionally, monday.com is going through external auditing as part of the SOC2 Type II audit, the ISO certifications and other external audits.
TR Ayrıca, monday.com SOC2 Type II denetiminin, ISO sertifikalarının ve diğer dış denetimlerin bir parçası olarak dış denetimden geçmektedir.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| ii | ii |
| iso | iso |
| other | diğer |
| external | dış |
| and | ve |
EN Multi-Asset Trading. What Is a Multi-Asset Class?
TR Çoklu Varlık Yatırımı. Çoklu Varlık Sınıfı Nedir?
| Ingles | Turko |
|---|---|
| class | sınıf |
| asset | varlık |
| what | nedir |
EN Multi-Asset Trading. What Is a Multi-Asset Class?
TR Çoklu Varlık Yatırımı. Çoklu Varlık Sınıfı Nedir?
| Ingles | Turko |
|---|---|
| class | sınıf |
| asset | varlık |
| what | nedir |
EN Load Balancing safeguards from service disruptions with local and global traffic load balancing, geographic routing, server health checks, and failover, ensuring the continuous availability of your critical resources.
TR Yük Dengeleme, yerel ve küresel trafik yükü dengeleme, coğrafi yönlendirme, sunucu sağlık kontrolleri ve yük devretme ile hizmet kesintilerine karşı koruma sunarak kritik kaynaklarınızın sürekli kullanılabilirliğini sağlar.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| load | yük |
| service | hizmet |
| local | yerel |
| global | küresel |
| traffic | trafik |
| geographic | coğrafi |
| server | sunucu |
| health | sağlık |
| ensuring | sağlar |
| continuous | sürekli |
| critical | kritik |
| of | karşı |
| and | ve |
| resources | kaynaklar |
| with | ile |
EN With a continuous stream of curated relevant clinical content, you will uncover insights that help you to make swift, confident treatment recommendations.
TR Derlemesi yapılan ilgili klinik içeriklere sürekli olarak erişerek hızlı, kendinden emin tedavi tavsiyeleri vermenize yardımcı olan bilgiler kazanırsınız.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| relevant | ilgili |
| clinical | klinik |
| content | içeriklere |
| insights | bilgiler |
| treatment | tedavi |
| help | yardımcı |
| to | emin |
| of | olarak |
EN There are 3 continuous olive oil plants in our district. There are also leather processing workshops with different capacities.
TR İlçemizde sezonluk olarak çalışan 3 kontinü sistem Zeytinyağı Fabrikası mevcuttur. Ayrıca, değişik kapasitede deri işleme atölyeleri mevcuttur.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| leather | deri |
| processing | işleme |
| are | mevcuttur |
| also | ayrıca |
| in | olarak |
| our | de |
EN Regulations, certifications and tailor-made standards are the subjects of continuous improvement. Control Union Certifications follows these developments closely and we see it as our task to keep our customers updated about the latest changes.
TR Düzenlemeler, sertifikasyonlar ve özelleştirilmiş standartlar sürekli iyileştirmeye tabidir. Control Union, bu gelişmeleri yakından izler ve müşterileri en son değişikliklerden her daim haberdar etmeyi görev kabul eder.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| regulations | düzenlemeler |
| standards | standartlar |
| continuous | sürekli |
| closely | yakından |
| task | görev |
| customers | müşterileri |
| control | control |
| union | union |
| the | kabul |
| these | bu |
| and | ve |
| latest | en |
| developments | son |
| to | her |
EN This, in combination with new techniques and new insights, ensures that regulations are the subject of continuous improvement.
TR Bu ilgi, yeni teknik ve yeni fikirlerle birleştiğinde düzenlemelerin sürekli iyileştirmeye tabi tutulmasını sağlar.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| new | yeni |
| subject | tabi |
| of | ın |
| continuous | sürekli |
| and | ve |
| this | bu |
| are | sağlar |
EN Political influence on mass media has a continuous history in Turkey, though the means have changed over time. How are today's media owners affiliated with the government and vice versa?
TR En büyük 40 medya kuruluşuna sahip olan şirket ortaklarının çoğu iş insanları. Medya dışı sektörlerde faaliyet göstermeleri nedeniyle kar, siyaset ve editoryal tercihler iç içe geçiyor.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| media | medya |
| the | çoğu |
| and | ve |
| in | içe |
| over | en |
| a | olan |
| are | sahip |
EN Continuous mea-surement with float
TR Şamandıra ilesürekli ölçüm
EN Continuous measurement with float
TR Şamandıra ile sürekli ölçüm
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| with | ile |
| measurement | ölçüm |
EN Continuous mea-surement with float
TR Şamandıra ilesürekli ölçüm
EN Continuous measurement with float
TR Şamandıra ile sürekli ölçüm
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| with | ile |
| measurement | ölçüm |
EN Continuous mea-surement with float
TR Şamandıra ilesürekli ölçüm
EN Continuous measurement with float
TR Şamandıra ile sürekli ölçüm
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| with | ile |
| measurement | ölçüm |
EN The ticket is shared between both the customer service agent and the customer and logs their communication to one continuous thread
TR Bilet, hem müşteri hizmetleri temsilcisi hem de müşteri arasında paylaşılır ve iletişimlerini tek bir sürekli iş parçacığına kaydeder
| Ingles | Turko |
|---|---|
| ticket | bilet |
| agent | temsilcisi |
| continuous | sürekli |
| customer | müşteri |
| both | de |
| service | hizmetleri |
| and | ve |
| between | arası |
| to | tek |
EN CodePipeline is a continuous delivery service that enables you to model, visualize and automate the steps required to release your serverless application
TR CodePipeline, sunucusuz uygulamanızı yayımlamak için gerekli olan adımları modellemenizi, görselleştirmenizi ve otomatikleştirmenizi sağlayan sürekli teslim hizmetidir
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| delivery | teslim |
| service | hizmetidir |
| required | gerekli |
| serverless | sunucusuz |
| to | için |
| and | ve |
| a | olan |
| steps | adımlar |
EN It would be appropriate to choose someone who can take part in all the preparations on behalf of our organization and who will provide our organization with a continuous flow of information about the process.
TR Herhangi birini değil, örgütümüz adına tüm hazırlıklarda yer alabilecek ve örgütümüze süreçle ilgili sürekli bilgi akışı sağlayacak birini belirlemek yerinde olur.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| someone | birini |
| process | süreç |
| flow | akışı |
| information | bilgi |
| and | ve |
| all | tüm |
| continuous | sürekli |
| behalf | adına |
| the | değil |
EN considers the development of strategy and tactics as well as action plans essential as a continuous methodological preference to translate its perspectives into actuality.
TR Bakış açısını hayata geçirmek amacıyla, süreklilik arz eden bir yöntemsel tercih olarak, strateji ve taktikler oluşturmayı ve eylem planları yapmayı esas alır.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| strategy | strateji |
| action | eylem |
| preference | tercih |
| plans | planları |
| and | ve |
| a | bir |
EN İspak Packaging, as one of Turkey's leading flexible packaging manufacturer with over 45 years of proven expertise and experience aims at the continuous development and growth by the support of R&D center
TR İspak Ambalaj, 45 yılı aşkın uzmanlık ve deneyimi ile Türkiye’nin en köklü esnek ambalaj üreticilerinden biri olarak sürekli gelişim ve büyümeyi hedeflemektedir
| Ingles | Turko |
|---|---|
| packaging | ambalaj |
| flexible | esnek |
| expertise | uzmanlık |
| experience | deneyimi |
| continuous | sürekli |
| development | gelişim |
| years | yıl |
| and | ve |
| with | ile |
EN Preferring a transparent and continuous communication with all its stakeholders, notably with its employees, Kibar Group has been productive during the pandemic period.
TR Başta çalışanları olmak üzere, tüm paydaşları ile şeffaf ve sürekli bir iletişimi tercih eden Kibar Grubu, pandemic dönemini verimli bir şekilde geçirdi.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| communication | iletişimi |
| kibar | kibar |
| productive | verimli |
| employees | çalışanları |
| transparent | şeffaf |
| all | tüm |
| group | grubu |
| continuous | sürekli |
| and | ve |
| the | şekilde |
| a | bir |
EN And you’re supported by Zebra’s world-class service and continuous research and development, to power your best work now and far into the future.
TR Zebra’nın birinci sınıf hizmeti ve sürekli araştırma ve geliştirme desteğiyle mevcut ve gelecekteki çalışmalarınızda başarınızı artırın.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| service | hizmeti |
| continuous | sürekli |
| research | araştırma |
| development | geliştirme |
| future | gelecekteki |
| class | sınıf |
| and | ve |
EN Designed to keep your Less-than-Container Loads (LCL) moving in a continuous, cost efficient and eco-friendly way, Maersk LCL knows that critical comes in all sizes.
TR Parsiyel (Less-than-Container Load - LCL) yüklerinizin sürekli, uygun maliyetli ve çevre dostu bir şekilde taşınmasını sağlamak için tasarlanan Maersk LCL, hassas kargonun her boyutta olabileceğinin farkındadır.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| cost | maliyetli |
| maersk | maersk |
| eco | çevre |
| friendly | dostu |
| designed | için |
| to | sağlamak |
| a | bir |
| and | ve |
EN And we are here with a partnership that lets you build a resilient supply chain irrespective of those continuous disruptions.
TR Ve bu sürekli karmaşaya rağmen esnek, aksaklıkların hızla üstesinden gelebilen bir tedarik zinciri inşa etmenize olanak tanıyan bir iş ortaklığı ile hizmetinizdeyiz.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| build | inşa |
| supply | tedarik |
| chain | zinciri |
| continuous | sürekli |
| partnership | ortaklığı |
| you | etmenize |
| and | ve |
| a | bir |
| of | in |
| with | ile |
EN You acknowledge and agree that Busbud may cease to support a given Web browser and that your continuous use of the Website and/or Services will require you to download a supported Web browser
TR Busbud'ın belirli bir web tarayıcısını desteklemeyi bırakması durumunda, Web Sitesi ve/veya Hizmetleri kullanmaya devam edebilmek için desteklenen bir web tarayıcısı indirmeniz gerekecektir
| Ingles | Turko |
|---|---|
| busbud | busbud |
| supported | desteklenen |
| browser | tarayıcı |
| services | hizmetleri |
| of | in |
| or | veya |
| and | ve |
EN We believe that the way to achieve our vision is through the implementation and maintenance of management systems designed for continuous performance improvement.
TR Vizyonumuza ulaşma yolunun, performansı sürekli olarak iyileştirmeye yönelik tasarlanan yönetim sistemlerinin uygulanmasından ve sürdürülmesinden geçtiğine inanıyoruz.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| implementation | uygulanması |
| management | yönetim |
| systems | sistemlerinin |
| designed | tasarlanan |
| continuous | sürekli |
| we believe | inanıyoruz |
| and | ve |
EN In case Mobiroller ceases to provide the Services to you due to your continuous or overt breach of these Terms, MobiRoller may take other measures to prevent you from using the Services, including blocking your IP address.
TR Mobiroller, bu Koşulları sürekli veya açık bir şekilde ihlal etmeniz nedeniyle Hizmetleri size sunmaya son verirse, MobiRoller, IP adresinizi engellemek de dahil olmak üzere Hizmetleri kullanmanızı engellemek için başka önlemler alabilir.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| mobiroller | mobiroller |
| services | hizmetleri |
| continuous | sürekli |
| breach | ihlal |
| ip | ip |
| measures | önlemler |
| these | bu |
| your | etmeniz |
| including | dahil |
| address | adresinizi |
| or | veya |
| of | in |
| due | bir |
| the | başka |
| to | için |
EN Continuous activities will be conducted for the targeted visitors of the exhibition and information regarding the exhibition will be provided.
TR Fuarımızın hedef ziyaretçilerine yönelik sürekli devam eden bir çalışma yürütülecek ve fuarımız ile ilgili bilgiler ulaştırılacaktır.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| information | bilgiler |
| and | ve |
| of the | çalışma |
EN Long-Term 32-Hours Continuous Shifts Increases Progesterone, IL-1β, TNF-α, IL-6, Eosinophil Count and Attention Performance in Female Pediatric Resident
TR Uzun Süreli 32 Saatlik Aralıksız Vardiyalar, Kadın Pediatri Asistanında Progesteron, Il-1β, Tnf-a, Il-6, Eozinofil Sayısı ve Dikkat Performansını Artırır
Transliterasyon Uzun Süreli 32 Saatlik Aralıksız Vardiyalar, Kadın Pediatri Asistanında Progesteron, Il-1b, Tnf-a, Il-6, Eozinofil Sayısı ve Dikkat Performansını Artırır
| Ingles | Turko |
|---|---|
| increases | artırır |
| and | ve |
| attention | dikkat |
| female | kadın |
| long | uzun |
| term | süreli |
| hours | saatlik |
| count | sayısı |
| performance | performans |
EN There are 3 continuous olive oil plants in our district. There are also leather processing workshops with different capacities.
TR İlçemizde sezonluk olarak çalışan 3 kontinü sistem Zeytinyağı Fabrikası mevcuttur. Ayrıca, değişik kapasitede deri işleme atölyeleri mevcuttur.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| leather | deri |
| processing | işleme |
| are | mevcuttur |
| also | ayrıca |
| in | olarak |
| our | de |
EN CodePipeline is a continuous delivery service that enables you to model, visualize and automate the steps required to release your serverless application
TR CodePipeline, sunucusuz uygulamanızı yayımlamak için gerekli olan adımları modellemenizi, görselleştirmenizi ve otomatikleştirmenizi sağlayan sürekli teslim hizmetidir
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| delivery | teslim |
| service | hizmetidir |
| required | gerekli |
| serverless | sunucusuz |
| to | için |
| and | ve |
| a | olan |
| steps | adımlar |
EN Automation and near real time continuous monitoring
TR Otomasyonu ve neredeyse gerçek zamanlı sürekli izlemeyi geliştirir
| Ingles | Turko |
|---|---|
| automation | otomasyonu |
| and | ve |
| near | neredeyse |
| real | gerçek |
| continuous | sürekli |
| time | zamanlı |
EN The Cloud First Policy requires all federal agencies to use the FedRAMP process to conduct security assessments, authorizations, and continuous monitoring of cloud services
TR Önce Bulut Politikası tüm federal kurumların bulut hizmetlerinde güvenlik değerlendirmesi, yetkilendirme ve sürekli izleme çalışmalarını yürütürken FedRAMP sürecini kullanmalarını gerektirir
| Ingles | Turko |
|---|---|
| cloud | bulut |
| requires | gerektirir |
| federal | federal |
| fedramp | fedramp |
| process | sürecini |
| and | ve |
| of | ın |
| services | hizmetlerinde |
| policy | politikası |
| security | güvenlik |
| monitoring | izleme |
| all | tüm |
| continuous | sürekli |
EN How is continuous monitoring handled with FedRAMP authorizations?
TR FedRAMP yetkileriyle sürekli izleme nasıl yapılır?
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| monitoring | izleme |
| fedramp | fedramp |
| how | nasıl |
EN Federal agencies leveraging the FedRAMP continuous monitoring program, and the Authorizing Officials (AO) and their designated teams, are responsible for reviewing the ongoing compliance of AWS
TR AWS'nin sürekli uygunluğunu incelemek, FedRAMP sürekli izleme programından yararlanan federal kurumların ve Yetkili Görevlilerle (AO) onların belirlediği ekiplerin sorumluluğundadır
| Ingles | Turko |
|---|---|
| federal | federal |
| fedramp | fedramp |
| monitoring | izleme |
| ao | ao |
| teams | ekiplerin |
| continuous | sürekli |
| program | programı |
| and | ve |
EN An attestation focuses more on the continuous implementation aspect, which means that the re-audit cycle is much shorter – down to 6 months
TR Onay, devamlı uygulama olmasına daha çok odaklanır; diğer deyişle, yeniden denetim döngüsü çok daha kısadır ve 6 aya kadar düşebilir
| Ingles | Turko |
|---|---|
| implementation | uygulama |
| audit | denetim |
| cycle | döngüsü |
| re | yeniden |
| to | kadar |
| more | diğer |
EN Regulations, certifications and tailor-made standards are the subjects of continuous improvement. Control Union Certifications follows these developments closely and we see it as our task to keep our customers updated about the latest changes.
TR Düzenlemeler, sertifikasyonlar ve özelleştirilmiş standartlar sürekli iyileştirmeye tabidir. Control Union, bu gelişmeleri yakından izler ve müşterileri en son değişikliklerden her daim haberdar etmeyi görev kabul eder.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| regulations | düzenlemeler |
| standards | standartlar |
| continuous | sürekli |
| closely | yakından |
| task | görev |
| customers | müşterileri |
| control | control |
| union | union |
| the | kabul |
| these | bu |
| and | ve |
| latest | en |
| developments | son |
| to | her |
EN This, in combination with new techniques and new insights, ensures that regulations are the subject of continuous improvement.
TR Bu ilgi, yeni teknik ve yeni fikirlerle birleştiğinde düzenlemelerin sürekli iyileştirmeye tabi tutulmasını sağlar.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| new | yeni |
| subject | tabi |
| of | ın |
| continuous | sürekli |
| and | ve |
| this | bu |
| are | sağlar |
EN Adopt Continuous Zero Trust Security
TR Sıfır Güven Yaklaşımı ile Ağı Yapılandırın (En)
| Ingles | Turko |
|---|---|
| zero | sıfır |
| trust | güven |
EN It would be appropriate to choose someone who can take part in all the preparations on behalf of our organization and who will provide our organization with a continuous flow of information about the process.
TR Herhangi birini değil, örgütümüz adına tüm hazırlıklarda yer alabilecek ve örgütümüze süreçle ilgili sürekli bilgi akışı sağlayacak birini belirlemek yerinde olur.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| someone | birini |
| process | süreç |
| flow | akışı |
| information | bilgi |
| and | ve |
| all | tüm |
| continuous | sürekli |
| behalf | adına |
| the | değil |
EN considers the development of strategy and tactics as well as action plans essential as a continuous methodological preference to translate its perspectives into actuality.
TR Bakış açısını hayata geçirmek amacıyla, süreklilik arz eden bir yöntemsel tercih olarak, strateji ve taktikler oluşturmayı ve eylem planları yapmayı esas alır.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| strategy | strateji |
| action | eylem |
| preference | tercih |
| plans | planları |
| and | ve |
| a | bir |
EN It delivers high performance and availability with up to 15 low-latency read replicas, point-in-time recovery, continuous backup to Amazon Simple Storage Service (Amazon S3), and replication across three Availability Zones (AZs).
TR 15 adede kadar düşük gecikmeli okuma replikası, belirli bir noktaya kurtarma, Amazon Simple Storage Service'a (Amazon S3) sürekli yedekleme ve üç Erişilebilirlik Alanına (AZ) replikasyon ile yüksek performans ve erişilebilirlik sunar.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| delivers | sunar |
| performance | performans |
| availability | erişilebilirlik |
| recovery | kurtarma |
| continuous | sürekli |
| backup | yedekleme |
| amazon | amazon |
| s | s |
| replication | replikasyon |
| low | düşük |
| high | yüksek |
| to | belirli |
| read | ve |
| with | ile |
EN As a reliable supplier, it is to increase the efficiency of all processes to a level that is competitive internationally with an approach focused on continuous development and improvement and to ensure absolute customer satisfaction.
TR Güvenilir bir tedarikçi olarak, sürekli gelişme ve iyileştirme odaklı bir yaklaşım ile tüm süreçlerdeki verimliliğin uluslararası düzeyde rekabet edebilecek seviyeye yükseltilmesini ve mutlak müşteri memnuniyetini sağlamaktır.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| supplier | tedarikçi |
| approach | yaklaşım |
| development | gelişme |
| absolute | mutlak |
| customer | müşteri |
| satisfaction | memnuniyetini |
| focused | odaklı |
| internationally | uluslararası |
| competitive | rekabet |
| and | ve |
| reliable | güvenilir |
| of | in |
| all | tüm |
| continuous | sürekli |
| a | bir |
| level | düzeyde |
| with | ile |
EN Providing continuous improvement aimed at the activity of our quality management system and efficient use of resources.
TR Kalite yönetim sisteminin etkinliğini ve kaynakların verimli kullanılmasına yönelik sürekli iyileştirmeyi sağlamayı,
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| quality | kalite |
| management | yönetim |
| system | sisteminin |
| efficient | verimli |
| use | kullan |
| of | yönelik |
| and | ve |
| resources | kaynaklar |
EN Continuous provision of products and services at an acceptable level for the aspect of safety.
TR Ürün ve hizmetlerimizi daima emniyet açısından kabul edilebilir bir seviyede sağlamayı
| Ingles | Turko |
|---|---|
| acceptable | kabul edilebilir |
| level | seviyede |
| safety | emniyet |
| and | ve |
| the | kabul |
| products | bir |
EN We believe that the way to achieve our vision is through the implementation and maintenance of management systems designed for continuous performance improvement.
TR Vizyonumuza ulaşma yolunun, performansı sürekli olarak iyileştirmeye yönelik tasarlanan yönetim sistemlerinin uygulanmasından ve sürdürülmesinden geçtiğine inanıyoruz.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| implementation | uygulanması |
| management | yönetim |
| systems | sistemlerinin |
| designed | tasarlanan |
| continuous | sürekli |
| we believe | inanıyoruz |
| and | ve |
EN The heat-pipes are in continuous direct contact with the CPU to ensure fast and efficient heat dissipation
TR Isı boruları hızlı ve verimli ısı dağılımı sağlamak için CPU ile sürekli doğrudan temas halindedir
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| direct | doğrudan |
| contact | temas |
| cpu | cpu |
| efficient | verimli |
| fast | hızlı |
| heat | ısı |
| and | ve |
| in | da |
| to | sağlamak |
| ensure | sağlamak için |
| with | ile |
EN In addition, the heat-pipes are in continuous direct Contac with the CPU to ensure fast and efficient heat dissipation.
TR Bunlara ek olarak, ısı boruları hızlı ve verimli ısı dağılımı sağlamak için CPU ile sürekli doğrudan temas halindedir.
| Ingles | Turko |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| direct | doğrudan |
| cpu | cpu |
| efficient | verimli |
| heat | ısı |
| fast | hızlı |
| and | ve |
| in | da |
| to | sağlamak |
| ensure | sağlamak için |
| with | ile |
Ipinapakita ang 50 ng 50 na mga pagsasalin
Mga katulad na pagsasalin
continuous continuous improvement continuous availability continuous monitoring continuous flow achieve continuous uptime continuous uptime stimulates continuous improvement continuous monitoring handled continuous performance improvement continuous thread providing continuous continuous growth continuous application continuous development continuous delivery continuous security ensure continuous improvement continuous stream continuous maintenance continuous service delivers continuous continuous process both continuous continuous line continuous power continuous health checks continuous audit achieve continuous improvement continuous replication continuous contact continuous research continuous olive oil ensuring the continuous continuous deploymentxautomate deployment a continuous stream cancel your continuous demonstrate continuous compliance deliver a continuous automated continuous integration a continuous flow continuous improvement aimed bamboo continuous integration benefit from continuous continuous support phemex a continuous methodological pragmatism with continuous ensure the continuous streamline your continuous a continuous feedback
Aleman
Arabo
Czech
Dutch
Finnish
Hungarian
Indonesian
Intsik
Italyano
Japanese
Kastila
Koreano
Norwegian
Polish
Portuges
Pranses
Russian
Suweko
Turko
Vietnamese