TR İnsanları bir araya getirmek ve ortak ilgi alanlarını keşfetmek için uzman olmanıza gerek yok.
{gözleg Türk -da aşakdaky Fransuz sözlere / sözlemlere terjime edilip bilner:
TR İnsanları bir araya getirmek ve ortak ilgi alanlarını keşfetmek için uzman olmanıza gerek yok.
FR Pas besoin d'être un expert pour réunir des personnes et partager des passions communes.
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
uzman | expert |
gerek | besoin |
TR Çevrimiçi tamir kılavuzlarını ortadan kaldırmak ve insanları DIY(kendin-yap) tamirden uzaklaştırmak için telif hakkı iddialarının arkasına saklanıyorlar.
FR Elles se cachent derrière le droit d'auteur pour interdire les manuels de réparation en ligne et faire fuir devant la réparation DIY.
Türk | Fransuz |
---|---|
tamir | réparation |
ve | et |
hakkı | droit |
TR Kullanılmayan elektronik cihazlarımızı düzeltmek, insanları iş sağlayacak ve dijital uçurumu köprüleyecektir.
FR La réparation de nos appareils électroniques crée des emplois et comble la fracture numérique.
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
dijital | numérique |
TR Aşk, aile, yardım sembolleri resim olarak seçilmiştir, bu nedenle aile logolarında sık sık evleri, açık avuç içlerini, kalpleri, el ele tutuşan küçük insanları görebilirsiniz
FR Les symboles d'amour, de famille, d'aide sont choisis comme images.Par conséquent, sur les logos de famille, vous pouvez souvent voir des maisons, des paumes ouvertes, des cœurs, des petites personnes se tenant la main
Türk | Fransuz |
---|---|
aşk | amour |
aile | famille |
yardım | aide |
sembolleri | symboles |
resim | images |
nedenle | par conséquent |
sık | souvent |
açık | ouvertes |
el | main |
küçük | petites |
insanları | personnes |
TR Yetkili Akademik İş Ortakları, Autodesk Öğrenme İş Ortağı topluluğunun bir parçasıdır. Öğrenme İş Ortakları, inşa etmek isteye insanları hazırlar.
FR Les partenaires éducatifs agréés font partie de la communauté des partenaires de formation Autodesk. Les partenaires de formation préparent les personnes qui souhaitent donner vie à leurs idées.
Türk | Fransuz |
---|---|
autodesk | autodesk |
insanları | personnes |
TR Çeşitli sosyal çevrelerden parlak, hevesli ve yetenekli insanları bir araya getirmenin yeni fikirler ve heyecan verici bir enerji doğuracağına inanıyoruz.
FR Nous sommes convaincus que c’est en rassemblant des personnes brillantes, enthousiastes et talentueuses de tous les horizons que nous générerons de nouvelles idées et des synergies passionnantes.
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
insanları | personnes |
yeni | nouvelles |
fikirler | idées |
TR Kar amacı gütmeyen yöneticiler ve çalışanlar inanılmaz insanlardır: özverili, tutkulu ve iyi kalpli. Bir fark yaratmaya önem veriyorlar ve biz dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye yardım eden insanları seviyoruz!
FR Les gestionnaires et les employés à but non lucratif sont des gens incroyables : désintéressés, passionnés et de bon cœur. Ils se soucient de faire une différence et nous aimons les gens qui contribuent à rendre le monde meilleur !
Türk | Fransuz |
---|---|
amacı | but |
ve | et |
çalışanlar | employés |
fark | différence |
dünyayı | monde |
haline | faire |
insanları | gens |
TR Bu yüzden alakasız insanları el ile ayıklamak için tüm cevapları gözden geçirmek zorunda kalmayacaksınız.
FR Vous n'aurez donc pas à parcourir toutes les réponses pour éliminer manuellement les personnes non pertinentes.
Türk | Fransuz |
---|---|
bu | les |
insanları | personnes |
cevapları | réponses |
TR Fastreel, insanları yaratıcılıklarını ifade etmeye ve iş fikirlerini hayata geçirmeye teşvik eder.
FR Fastreel encourage les gens à exprimer leur créativité et à donner vie à leurs idées commerciales.
Türk | Fransuz |
---|---|
insanları | gens |
ve | et |
hayata | vie |
TR Antik Hawaii’de, her biri değerli ve birbiri ile bağlantılı olan doğayı, insanları ve ruhları onurlandırarak zindeliğe ulaşılırdı
FR Autrefois à Hawaï, on atteignait le bien-être en honorant la nature, les personnes et les esprits, tous connectés et estimés
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
insanları | personnes |
TR "Soundtrap öğrencilerimin müzikle ilişkisini tamamen değiştirdi. Müziğin hayal gücünü geliştiren ve insanları bir araya getiren bir araç olduğunu öğrenmelerini sağladı. Öğrencilerim için artık hiçbir şey imkansız değil."
FR « Soundtrap change la donne pour mes élèves. Il leur a permis d'apprendre que la musique est un outil pouvant stimuler l'imagination et rassembler les gens. Une fois ces portes ouvertes, les possibilités sont infinies. »
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
insanları | gens |
araç | outil |
TR Fırsatçı olarak bize katılmaları için harika, yetenekli insanları işe alıyoruz. Kapak mektubunuzu ve özgeçmişinizi içeren bir e-posta gönderin.
FR Nous engageons des gens formidables et talentueux pour se joindre à nous. Envoyez-nous un courriel avec votre lettre de motivation et votre CV.
Türk | Fransuz |
---|---|
bize | nous |
insanları | gens |
ve | et |
e-posta | courriel |
gönderin | envoyez |
TR Yenilikçi kokteyller hazırlamak ve yatakları hazırlamaktan, spa bakımlarına ve insanları rahat ve hoş karşılanmış hissettirmeye kadar sanatımızda ustalaşmaktan gurur duyarız ve zevk alırız.Hayat bir Yolculuktur
FR Nous sommes fiers de maîtriser notre art, de la création de cocktails innovants à la préparation des lits, en passant par notre offre de soins de spa et notre accueil chaleureux.La vie est un voyage
Türk | Fransuz |
---|---|
yenilikçi | innovants |
ve | et |
spa | spa |
gurur | fiers |
hayat | vie |
TR Birlikte insanları, varlıkları ve verileri akıllıca bağlayarak müşterileri güçlendiriyoruz.
FR Ensemble, Zebra et ses partenaires donnent à leurs clients les moyens qu'ils requièrent en connectant intelligemment les interlocuteurs, les actifs et les données.
Türk | Fransuz |
---|---|
birlikte | ensemble |
ve | et |
müşterileri | clients |
TR İş yerleri varlıkları, verileri ve insanları akıllı bir biçimde birbirine bağlayabilsin diye üstün teknolojiler yaratır ve sunarız
FR Nous fabriquons et livrons des technologies de pointe qui permettent aux entreprises de connecter intelligemment leurs actifs, leurs données et leurs collaborateurs
Türk | Fransuz |
---|---|
verileri | données |
ve | et |
teknolojiler | technologies |
TR Daha önce mümkün olmadığı düşünülen şeyleri cesurca ve Zebra'nın gerçek ruhuna uygun biçimde inşa edecek insanları tercih ediyoruz.
FR Nous attendons de nos employés qu’ils réalisent des projets innovants et audacieux, tout en restant fidèles à la culture de Zebra.
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
TR Form yanıtlarınızı WordPress'inize bağlayın ve insanları web sitenize kaydedin.
FR Connectez vos réponses de formulaire à votre WordPress et enregistrez des personnes sur votre site Web.
Türk | Fransuz |
---|---|
form | formulaire |
wordpress | wordpress |
ve | et |
insanları | personnes |
kaydedin | enregistrez |
yanıtları | réponses |
TR Kolayca insanları içeriğinize etiketleyin ve onu daha görünür kılın.
FR Identifiez facilement les personnes dans votre contenu et rendez-le plus visible.
Türk | Fransuz |
---|---|
kolayca | facilement |
insanları | personnes |
ve | et |
onu | les |
TR Çeşitli sosyal çevrelerden parlak, hevesli ve yetenekli insanları bir araya getirmenin yeni fikirler ve heyecan verici bir enerji doğuracağına inanıyoruz.
FR Nous sommes convaincus que c’est en rassemblant des personnes brillantes, enthousiastes et talentueuses de tous les horizons que nous générerons de nouvelles idées et des synergies passionnantes.
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
insanları | personnes |
yeni | nouvelles |
fikirler | idées |
TR Çevrimiçi tamir kılavuzlarını ortadan kaldırmak ve insanları DIY(kendin-yap) tamirden uzaklaştırmak için telif hakkı iddialarının arkasına saklanıyorlar.
FR Elles se cachent derrière le droit d'auteur pour interdire les manuels de réparation en ligne et faire fuir devant la réparation DIY.
Türk | Fransuz |
---|---|
tamir | réparation |
ve | et |
hakkı | droit |
TR Antik Hawaii’de, her biri değerli ve birbiri ile bağlantılı olan doğayı, insanları ve ruhları onurlandırarak zindeliğe ulaşılırdı
FR Autrefois à Hawaï, on atteignait le bien-être en honorant la nature, les personnes et les esprits, tous connectés et estimés
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
insanları | personnes |
TR Birlikte insanları, varlıkları ve verileri akıllıca bağlayarak müşterileri güçlendiriyoruz.
FR Ensemble, Zebra et ses partenaires donnent à leurs clients les moyens qu'ils requièrent en connectant intelligemment les interlocuteurs, les actifs et les données.
Türk | Fransuz |
---|---|
birlikte | ensemble |
ve | et |
müşterileri | clients |
TR İş yerleri varlıkları, verileri ve insanları akıllı bir biçimde birbirine bağlayabilsin diye üstün teknolojiler yaratır ve sunarız
FR Nous fabriquons et livrons des technologies de pointe qui permettent aux entreprises de connecter intelligemment leurs actifs, leurs données et leurs collaborateurs
Türk | Fransuz |
---|---|
verileri | données |
ve | et |
teknolojiler | technologies |
TR Daha önce mümkün olmadığı düşünülen şeyleri cesurca ve Zebra'nın gerçek ruhuna uygun biçimde inşa edecek insanları tercih ediyoruz.
FR Nous attendons de nos employés qu’ils réalisent des projets innovants et audacieux, tout en restant fidèles à la culture de Zebra.
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
TR "Soundtrap öğrencilerimin müzikle ilişkisini tamamen değiştirdi. Müziğin hayal gücünü geliştiren ve insanları bir araya getiren bir araç olduğunu öğrenmelerini sağladı. Öğrencilerim için artık hiçbir şey imkansız değil."
FR « Soundtrap change la donne pour mes élèves. Il leur a permis d'apprendre que la musique est un outil pouvant stimuler l'imagination et rassembler les gens. Une fois ces portes ouvertes, les possibilités sont infinies. »
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
insanları | gens |
araç | outil |
TR Fastreel, insanları yaratıcılıklarını ifade etmeye ve iş fikirlerini hayata geçirmeye teşvik eder.
FR Fastreel encourage les gens à exprimer leur créativité et à donner vie à leurs idées commerciales.
Türk | Fransuz |
---|---|
insanları | gens |
ve | et |
hayata | vie |
TR Tüm ünlü otomobil markalarıyla rekabet halinde olan bir Amerikan otomobil markası, bu, insanları cezbedecek kadar bazı olağanüstü özelliklerle birlikte geliyor
FR Une marque de voiture américaine qui maintient une concurrence féroce avec toutes les marques de voitures renommées, elle est livrée avec des caractéristiques exceptionnelles suffisamment réunies pour tenter les gens
Türk | Fransuz |
---|---|
rekabet | concurrence |
amerikan | américaine |
insanları | gens |
olağanüstü | exceptionnelles |
TR Bu paylaşılabilir bağlantılar, insanları tam olarak görmelerini istediğiniz rapora otomatik olarak yönlendirerek üretkenliği artırmaya yardımcı olur.
FR Ces liens partageables permettent de stimuler la productivité en dirigeant automatiquement les personnes vers le rapport exact que vous souhaitez leur présenter.
Türk | Fransuz |
---|---|
bağlantılar | liens |
insanları | personnes |
TR Onlar, karşıt cinsiyetle birden fazla ilişkiye sahip olan insanları gördüğünüzle aynıdır
FR Ils sont les mêmes que vous avez vu des gens ayant plus d'une relation à l'époque avec le sexe opposé
Türk | Fransuz |
---|---|
insanları | gens |
TR İnsanları bir seçime veya başka bir toplumsal sürece katılım konusunda korkutmayı veya caydırmayı amaçlayan yanlış veya yanıltıcı bilgilere uyarı işareti ekleriz veya bu tür bilgileri kaldırırız
FR Nous marquons ou supprimons les informations fausses ou trompeuses destinées à intimider les gens ou à les dissuader de prendre part à une élection ou à un autre processus civique
Türk | Fransuz |
---|---|
veya | ou |
TR süreç prosedürleri veya teknikleri hakkında insanları katılmaktan caydırabilecek yanıltıcı iddialar ve
FR les allégations trompeuses concernant les procédures ou techniques de participation, susceptibles de dissuader les personnes de prendre part à un processus civique
Türk | Fransuz |
---|---|
süreç | processus |
veya | ou |
hakkında | concernant |
insanları | personnes |
TR (1) katılıma ilişkin yanıltıcı bilgiler ve (2) insanları sindirmek ve korkutmak da dahil olmak üzere bu politikanın yüksek düzeyli ihlallerinde sizden içeriği kaldırmanızı isteriz
FR Pour les infractions graves à cette politique, y compris (1) les informations trompeuses sur la façon de participer à un vote, et (2) la suppression et l'intimidation d'électeurs, nous vous demandons de supprimer ce contenu
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
yüksek | sur |
TR Kuruluşlara, COVID-19 sırasında insanları fiziksel bir konuma geri getirmenin akıllı bir yolunu sağlamak üzere tasarlanmıştır
FR Une solution intelligente pour faire revenir sur place employés, utilisateurs et clients dans le contexte du COVID-19
Türk | Fransuz |
---|---|
geri | revenir |
akıllı | intelligente |
TR Kar amacı gütmeyen yöneticiler ve çalışanlar inanılmaz insanlardır: özverili, tutkulu ve iyi kalpli. Bir fark yaratmaya önem veriyorlar ve biz dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye yardım eden insanları seviyoruz!
FR Les gestionnaires et les employés à but non lucratif sont des gens incroyables : désintéressés, passionnés et de bon cœur. Ils se soucient de faire une différence et nous aimons les gens qui contribuent à rendre le monde meilleur !
Türk | Fransuz |
---|---|
amacı | but |
ve | et |
çalışanlar | employés |
fark | différence |
dünyayı | monde |
haline | faire |
insanları | gens |
TR Fırsatçı olarak bize katılmaları için harika, yetenekli insanları işe alıyoruz. Kapak mektubunuzu ve özgeçmişinizi içeren bir e-posta gönderin.
FR Nous engageons des gens formidables et talentueux pour se joindre à nous. Envoyez-nous un courriel avec votre lettre de motivation et votre CV.
Türk | Fransuz |
---|---|
bize | nous |
insanları | gens |
ve | et |
e-posta | courriel |
gönderin | envoyez |
TR En son yapay zeka konusunda tutkulu insanları işe alıyoruz, otomatik transkripsiyon, dil modelleri, incelikli, ve herkes için erişilebilirliği artırmak.
FR Nous recrutons des personnes passionnées par l'intelligence artificielle de pointe, la transcription automatisée, les modèles linguistiques, le sous-titrage et l'amélioration de l'accessibilité pour tous.
Türk | Fransuz |
---|---|
yapay | artificielle |
insanları | personnes |
transkripsiyon | transcription |
modelleri | modèles |
ve | et |
herkes | tous |
TR İnterneti ve teknolojiyi ölçülü kullanabilen insanları kıskanıyor musunuz?
FR Enviez-vous les gens qui peuvent utiliser Internet et la technologie avec modération?
Türk | Fransuz |
---|---|
ve | et |
insanları | gens |
TR Form yanıtlarınızı WordPress'inize bağlayın ve insanları web sitenize kaydedin.
FR Connectez vos réponses de formulaire à votre WordPress et enregistrez des personnes sur votre site Web.
Türk | Fransuz |
---|---|
form | formulaire |
wordpress | wordpress |
ve | et |
insanları | personnes |
kaydedin | enregistrez |
yanıtları | réponses |
TR Bu yüzden alakasız insanları el ile ayıklamak için tüm cevapları gözden geçirmek zorunda kalmayacaksınız.
FR Vous n'aurez donc pas à parcourir toutes les réponses pour éliminer manuellement les personnes non pertinentes.
Türk | Fransuz |
---|---|
bu | les |
insanları | personnes |
cevapları | réponses |
TR Gizli bilgiler içeren ele geçirme eylemi yoluyla elde edilen, insanları fiziksel zarara veya tehlikeye uğratması muhtemel olan ya da ticari sırlar barındıran içerikler
FR Contenus obtenus par piratage, qui comportent des informations privées ou des secrets commerciaux, ou qui peuvent mettre des personnes en danger ou porter atteinte à leur intégrité physique
Türk | Fransuz |
---|---|
bilgiler | informations |
insanları | personnes |
fiziksel | physique |
ticari | commerciaux |
TR Bu kişiyi yalnızca internetten tanıyorsanız konuşmak için internet haricinde insanları aramalarını önerin.
FR Si vous connaissez la personne uniquement en ligne, suggérez‑lui de trouver quelqu'un à qui parler dans la vie réelle.
TR Zoom, iletişimi birleştirmeye, insanları birbirine bağlamaya ve toplantı odasında, sınıfta, ameliyathanede, kısacası her yerde birlikte daha iyi iş birliği yapmanıza yardımcı olur.
FR Zoom permet de consolider les communications, de mettre les gens en contact et de mieux collaborer ensemble dans la salle de conférence, la salle de classe, la salle d’opération et partout ailleurs.
TR Zoom, iletişimi birleştirmeye, insanları birbirine bağlamaya ve toplantı odasında, sınıfta, ameliyathanede, kısacası her yerde birlikte daha iyi iş birliği yapmanıza yardımcı olur.
FR Zoom permet de consolider les communications, de mettre les gens en contact et de mieux collaborer ensemble dans la salle de conférence, la salle de classe, la salle d’opération et partout ailleurs.
TR Toplayıcılarımız aracılığıyla anket yanıtlamaları veya formunuzu doldurmaları için insanları kolaylıkla davet etmenizi sağlamak üzere, e-posta adreslerini ve diğer iletişim bilgilerini Adres Defterine aktarmanıza izin verilebilir
FR Nous pourrons vous permettre d’importer des adresses email et d’autres coordonnées dans un carnet d’adresses pour que vous puissiez inviter facilement des personnes à répondre à vos sondages ou vos questionnaires via nos collecteurs
TR Saadet zincirlerini, çok katlı pazarlama kampanyalarını veya evden çalışma ve gelir vadeden diğer dolandırıcılıkları desteklemek ya da insanları bunlara çağırmak;
FR promeut ou recrute pour des systèmes pyramidaux, des campagnes de marketing multiniveau ou des escroqueries de type « travail à domicile » et autres faux gains ;
TR Mesela restoranınızın elmalı turtasıyla gurur duyuyor olsanız bile, insanları restoranınızın kapısına getiren asıl ürün kahve olabilir.
FR Par exemple, vous êtes peut-être très fier de votre tarte aux pommes, alors qu'en réalité c'est votre café qui fait la réputation de votre restaurant.
TR Mesela restoranınızın elmalı turtasıyla gurur duyuyor olsanız bile, insanları restoranınızın kapısına getiren asıl ürün kahve olabilir.
FR Par exemple, vous êtes peut-être très fier de votre tarte aux pommes, alors qu'en réalité c'est votre café qui fait la réputation de votre restaurant.
TR Toplayıcılarımız aracılığıyla anket yanıtlamaları veya formunuzu doldurmaları için insanları kolaylıkla davet etmenizi sağlamak üzere, e-posta adreslerini ve diğer iletişim bilgilerini Adres Defterine aktarmanıza izin verilebilir
FR Nous pourrons vous permettre d’importer des adresses email et d’autres coordonnées dans un carnet d’adresses pour que vous puissiez inviter facilement des personnes à répondre à vos sondages ou vos questionnaires via nos collecteurs
TR Saadet zincirlerini, çok katlı pazarlama kampanyalarını veya evden çalışma ve gelir vadeden diğer dolandırıcılıkları desteklemek ya da insanları bunlara çağırmak;
FR promeut ou recrute pour des systèmes pyramidaux, des campagnes de marketing multiniveau ou des escroqueries de type « travail à domicile » et autres faux gains ;
TR Mesela restoranınızın elmalı turtasıyla gurur duyuyor olsanız bile, insanları restoranınızın kapısına getiren asıl ürün kahve olabilir.
FR Par exemple, vous êtes peut-être très fier de votre tarte aux pommes, alors qu'en réalité c'est votre café qui fait la réputation de votre restaurant.
{Totalresult} terjimeleriniň 50 görkezmek