TR Dahası, cildi yatıştırıcı özellikleri cildi arındırmaya ve yumuşatmaya yardımcı olarak cildin taze, sağlıklı ve kusursuz görünmesini sağlar.
{gözleg Türk -da aşakdaky Iňlis sözlere / sözlemlere terjime edilip bilner:
TR Dahası, cildi yatıştırıcı özellikleri cildi arındırmaya ve yumuşatmaya yardımcı olarak cildin taze, sağlıklı ve kusursuz görünmesini sağlar.
EN What's more, its skin-soothing properties help to purify and condition the skin, leaving it fresh, healthy and perfectly pure.
Türk | Iňlis |
---|---|
özellikleri | properties |
taze | fresh |
sağlıklı | healthy |
TR Ester, Linoleik Asit ve Propilen Glikol'ün güçlü kombinasyonunu içeren FOREO Imagination™, taze bileşenlerden gelen aktif vitamin ve mineralleri en iyi çalıştıkları yer olan cildin lipit katmanlarına iletmeye yardımcı olur.
EN Featuring a power-packed combination of Ester, Linoleic Acid & Propylene Glycol, FOREO Imagination™ helps push active vitamins & minerals from fresh ingredients through the lipid layers of the skin, where they work best.
Türk | Iňlis |
---|---|
asit | acid |
foreo | foreo |
taze | fresh |
aktif | active |
TR Makarnayı satın alıp, balkonda yetişen veya pazardan alınan taze domatesle, taze yeşillik ve baharatlarla donatmak daha iyi
EN It is better to buy the pasta yourself and to serve it up with fresh tomatoes from the market or your balcony, and with fresh herbs and spices
Türk | Iňlis |
---|---|
veya | or |
taze | fresh |
ve | and |
TR LUNA™ 3, cildin tüm ihtiyaçlarını karşılar. Sırasıyla hassas, normal, karma ve erkek cildine uygun olarak tasarlanan seçenekler arasından seçiminizi yapın.
EN LUNA™ 3 loves all skin needs. Choose between options with bristles modified to expertly care for sensitive, normal, combination, or thicker male skin respectively.
Türk | Iňlis |
---|---|
luna | luna |
tüm | all |
hassas | sensitive |
normal | normal |
erkek | male |
seçenekler | options |
ihtiyaçları | needs |
TR ESPADA™, sivilceye yatkın cildin hızlı ve etkili bir şekilde tedavisi için kullanılan, klinik olarak kanıtlanmış FDA izinleri alınmış bir tıbbi cihazdır
EN ESPADA™ is an FDA-cleared medical device clinically proven to quickly & effectively treat acne-prone skin
Türk | Iňlis |
---|---|
hızlı | quickly |
kanıtlanmış | proven |
tıbbi | medical |
TR Bu ultra nemlendirici formülle, anında dolgun cildin keyfini çıkarıp ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltın.
EN Enjoy instantly plump skin and reduce fine lines & wrinkles with this ultra-hydrating formula, which replaces moisture that decreases with age.
Türk | Iňlis |
---|---|
bu | this |
ultra | ultra |
anında | instantly |
keyfini | enjoy |
ve | and |
TR Hyaluronik Asit ve Sodyum PCA cildin su kaybetmesini ve kurumasını önler, cilt hücrelerini bir arada tutan hücreler arası yapıştırıcının yeniden oluşturulmasına yardımcı olur ve cildinizi genç, nemli ve dolgun tutar.
EN Hyaluronic Acid & Sodium PCA prevent skin from losing water & drying out, help rebuild the intercellular glue that holds skin cells together, and keep your skin youthful, hydrated & plump.
Türk | Iňlis |
---|---|
asit | acid |
su | water |
cilt | skin |
TR T-Sonic™ masaj, oksijene doymuş, sağlıklı bir ışıltı için cildin mikro dolaşımını iyileştirmeye yardımcı olur*
EN Gentle T-Sonic™ massage helps improve skin's microcirculation for a well-oxygenated, healthy glow from the inside out*
Türk | Iňlis |
---|---|
masaj | massage |
sağlıklı | healthy |
TR Cihazın arkasındaki silikon eşmerkezli çizgiler, düşük frekanslı titreşimleri cildin derinliklerine ileterek sıkılığı ve esnekliği geri kazandırır ve yaşlanmanın gözle görülür belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
EN Concentric silicone ridges on the back of the device channel lower-frequency pulsations deep into the skin to restore firmness and elasticity, while helping to reduce visible signs of aging.
Türk | Iňlis |
---|---|
silikon | silicone |
düşük | lower |
ve | and |
ın | of |
TR GENÇLEŞMİŞ BİR CİLDİN ANAHTARI
EN A SKIN-SMOOTHING FOUNTAIN OF YOUTH
TR Cildin gençlik ışıltısını arttırmak, sıkılaştırmak ve yenilemek için nemlendirir.
EN Hydrates to plump, firm, and restore skin's youthful radiance.
TR Yumuşak, düşük frekanslı titreşimler ve kırmızı LED esnekliği artırmak ve cildin daha sıkı görünümünü sağlamak için birlikte çalışır.
EN Gentle, low-frequency pulsations and red LED work together to enhance elasticity and leave skin looking firm and lifted.
Türk | Iňlis |
---|---|
düşük | low |
kırmızı | red |
led | led |
artırmak | enhance |
çalışır | work |
TR Cildin beslenmesine ve yumuşatılmasına yardımcı olur, esnek ve yenilenmiş hissedilen pürüzsüz bir cilt bırakır.
EN Helps nourish and soften skin, leaving you with smooth skin that feels supple and replenished.
Türk | Iňlis |
---|---|
pürüzsüz | smooth |
cilt | skin |
TR Cildin görünümünü korumak ve gençleştirmek için antioksidanlar bakımından zengindir.
EN Rich in antioxidants to help protect and rejuvenate skin’s appearance.
Türk | Iňlis |
---|---|
korumak | protect |
TR Düşük frekanslı masaj, toksinlerin atılmasına ve yüzdeki gerginliğin hafifletilmesine yardımcı olmak için cildin mikro dolaşımını iyileştirir - daha pürüzsüz, daha yumuşak ve daha parlak bir cilt sağlar.
EN Low-frequency massage improves skin's microcirculation to help eliminate toxins & ease facial tension - resulting in a smoother, softer, more glowing complexion
Türk | Iňlis |
---|---|
düşük | low |
masaj | massage |
cilt | skin |
TR Gelişmiş mikro akım yoğunluklarını cildin geniş bir alanına iletip ince çizgiler ve kırışıklıkların altındaki yüz kaslarını uyarır ve daha sıkı ve şekillenmiş bir görünüm sağlar.
EN Deliver advanced microcurrent intensities to large surfaces of the skin, and stimulate the facial muscles below to improve fine lines and wrinkles, and provide a more toned & contoured appearance.
Türk | Iňlis |
---|---|
gelişmiş | advanced |
geniş | large |
yüz | facial |
sağlar | provide |
TR Daha iyi bir temizlik için LUNA ile birlikte kullanın! T-Sonik™ titreşimler, formülün cilde masaj yapmasına yardımcı olur, cildin daha derin bir şekilde temizlenmesini ve ürünün daha iyi emilimini sağlayarak cildinizi nemlendirir.
EN Combine with LUNA for a better cleanse! T-Sonic™ pulsations help massage the formula into the skin, allowing for a deeper cleanse and better absorption of product, leaving your skin happy and hydrated.
Türk | Iňlis |
---|---|
luna | luna |
masaj | massage |
TR Uygulama sonrası esnek, yumuşak ve tazelenmiş bir cildin tadını çıkarın.
EN Enjoy the ultimate post-cleanse complexion with skin that feels supple, soft and refreshed.
Türk | Iňlis |
---|---|
sonrası | post- |
yumuşak | soft |
TR Isınma ve T-Sonic™ titreşimler, daha etkili sonuçlar için cilt bakım aktif bileşenlerini cildin derinliklerine doğru iter.
EN Warming and T-Sonic™ pulsations push active skincare ingredients deep into the dermis for even better results.
Türk | Iňlis |
---|---|
sonuçlar | results |
aktif | active |
TR LED Işık Terapisi, cildin yenilenmesine ve iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı olur.
EN LED Light-therapy helps regenerate the skin and accelerate the healing process.
Türk | Iňlis |
---|---|
led | led |
ve | and |
sürecini | process |
TR Güzellik teknolojisindeki son gelişmeleri bir araya getiren UFO™, maksimum etki ve fayda için değerli cilt bakım aktif bileşenlerini anında cildin derinliklerine ulaştırır.
EN With a fusion of the latest technology advancements in beauty-tech, UFO™ instantly pushes precious skincare active ingredients deeper into the skin for maximum effect and benefits.
Türk | Iňlis |
---|---|
güzellik | beauty |
son | latest |
maksimum | maximum |
etki | effect |
değerli | precious |
cilt | skin |
aktif | active |
TR T-Sonic™ titreşimler masaj yapar, kılcal damarlarda kan dolaşımını arttırır, besinleri ve oksijeni her bir hücreye iletir ve bileşenleri cildin derinliklerine ulaştırarak hiper-infüzyon sürecini kolaylaştırır.
EN T-Sonic™ pulsations massage, increase microcirculation, deliver nutrients and oxygen to every cell and facilitate the hyper infusion process by pushing ingredients deeper into the skin.
Türk | Iňlis |
---|---|
masaj | massage |
her | every |
sürecini | process |
TR Kusursuz bir ambalaj üstü taze gıda yönetimi aracı olan bu göstergeler, tazeliğin ısıya maruz kalmadan etkilenme durumunu anında ve görsel olarak gösterirler.
EN They are the perfect on-package fresh food management tool, instantly and visually indicating that the freshness may have been impacted by heat exposure.
Türk | Iňlis |
---|---|
taze | fresh |
gıda | food |
yönetimi | management |
aracı | tool |
TR Eğer rakipleriniz sizden daha iyi performans gösteriyorsa, bunun sebebi içeriklerini taze tutmaları olabilir.
EN If competitors are outperforming you, it could be because they're keeping their content fresh.
Türk | Iňlis |
---|---|
eğer | if |
taze | fresh |
TR Anahtar kelime fikirleriniz hiçbir zaman tükenmesin. Anahtar Kelime Gezgini, her ay taze verilerle güncellenen ve 7 milyardan fazla anahtar kelimeden oluşan büyük bir veritabanı içerir.
EN Never run out of keyword ideas. Keywords Explorer runs on a huge database of more than 7 billion keywords, updated with fresh data every month.
Türk | Iňlis |
---|---|
her | every |
ay | month |
taze | fresh |
milyardan | billion |
veritabanı | database |
hiçbir zaman | never |
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
Türk | Iňlis |
---|---|
mutfak | kitchen |
malzemeleri | equipment |
taze | fresh |
meyve | fruit |
içeren | containing |
gıda | food |
paketleri | packs |
TR Ancak eskiden taze kahve almak (ister türk kahvesi, ister filtre kahve yada espresso) bir gelenek iken günümüzde değişen tüketim alışkanlıkları bu keyfi ulaşılması zor bir duruma sokmuştur
EN However, in the past, buying fresh coffee (whether Turkish coffee, filter coffee or espresso) was a tradition, but today's changing consumption habits have made this arbitrary situation difficult to reach
Türk | Iňlis |
---|---|
taze | fresh |
kahve | coffee |
almak | buying |
türk | turkish |
yada | or |
gelenek | tradition |
günümüzde | today |
tüketim | consumption |
bu | this |
zor | difficult |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Türk | Iňlis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Türk | Iňlis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
Türk | Iňlis |
---|---|
mutfak | kitchen |
malzemeleri | equipment |
taze | fresh |
meyve | fruit |
içeren | containing |
gıda | food |
paketleri | packs |
TR Benzersiz bir yeşil logo ile markanıza taze ve uyumlu bir görünüş katın. Renderforest Logo Aracını deneyin ve onlarca çarpıcı yeşil logoyu birkaç dakikada oluşturun.
EN Convey fresh and harmonious look to your brand with a unique green logo. Try Renderforest Logo Maker to generate dozens of stunning green logos in minutes.
Türk | Iňlis |
---|---|
yeşil | green |
taze | fresh |
renderforest | renderforest |
deneyin | try |
çarpıcı | stunning |
oluşturun | generate |
TR Artizan pizzalar ve taze deniz ürünleri servis eden bu havuz kenarı ızgara ve bar, tasasız plaj havası sunuyor.
EN Serving artisan pizzas and fresh seafood, this poolside grill and bar channels laid-back beach vibes.
Türk | Iňlis |
---|---|
pizzalar | pizzas |
ve | and |
taze | fresh |
bu | this |
bar | bar |
plaj | beach |
TR Taze meyve suları ve hafif yemeklerin keyfini çıkarmak için ideal bir nokta - havuz kenarında bir günün mükemmel tamamlayıcısı.
EN The ideal spot to enjoy fresh juices and light meals - the perfect complement to a day by the pool
Türk | Iňlis |
---|---|
keyfini | enjoy |
nokta | spot |
havuz | pool |
günü | day |
TR Tropikal kokteyller, taze meyve suları ve hafif öğünlerle havuz kenarında dinlendirici bir gün geçirin.
EN Indulge in conversations, cocktails and celebrations at the Long Bar.
TR En taze seçkin ürünleri, hazır yemekleri ve en iyi şarapları satın alın
EN Shop the freshest premium produce, ready meals and the best wines
Türk | Iňlis |
---|---|
hazır | ready |
ve | and |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Türk | Iňlis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Türk | Iňlis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Sıcak Hint hotty içinde natures garb selfie için bf taze bölüm
EN Hard like in real porn movie scenes
TR Pek çok taze ürün belirli bir süre boyunca ısıya maruz kaldıkça besin değerini kaybeder
EN Most fresh produce items lose nutritional value as they are exposed to heat over time
Türk | Iňlis |
---|---|
taze | fresh |
süre | time |
maruz | exposed |
TR Koleksiyonunuzu bu müşterilerin ve sosyal medyanın talepleri doğrultusunda güncel ve taze tutma gereksiniminiz, işin sürekliliğini sağlamak açısından hayati önem taşır.
EN The need for you to keep an updated and fresh collection as per these consumer and social media demands is critical to ensure business continuity.
Türk | Iňlis |
---|---|
taze | fresh |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Türk | Iňlis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Türk | Iňlis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Platformu kullanması çok kolay ve sürekli yeni içerikler yüklendiğinden pazarlamamızı taze ve canlı tutuyoruz
EN The platform is very easy to use and with new templates released all the time we are able to keep our marketing fresh and contemporary
Türk | Iňlis |
---|---|
platformu | platform |
kolay | easy |
ve | and |
TR Bir tatlı kaşığı Imagination ve taze içerikler
EN Fresh ingredients + a teaspoon of Imagination!
Türk | Iňlis |
---|---|
taze | fresh |
TR Fosfolipidler, B5 Vitamini ve Allantoin kuruluğu ve tahrişi önler ve cildinizi sağlıklı, nemli ve taze tutmak için sakinleştirici madde görevi görür.
EN Phospholipids, Vitamin B5 & Allantoin prevent dryness & irritation, and act as calming agents to keep your skin healthy, dewy & fresh.
Türk | Iňlis |
---|---|
sağlıklı | healthy |
taze | fresh |
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
Türk | Iňlis |
---|---|
mutfak | kitchen |
malzemeleri | equipment |
taze | fresh |
meyve | fruit |
içeren | containing |
gıda | food |
paketleri | packs |
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
Türk | Iňlis |
---|---|
mutfak | kitchen |
malzemeleri | equipment |
taze | fresh |
meyve | fruit |
içeren | containing |
gıda | food |
paketleri | packs |
TR Küçük Hindistan cevizi, Sigara fileto Taze Balık, Buğday Flours, Tuvalet kâğıdı ve diğer Meyvelerdir.
EN Nutmeg, Non-Fillet Fresh Fish, Wheat Flours, Toilet Paper and Other Fruits.
Türk | Iňlis |
---|---|
taze | fresh |
balık | fish |
buğday | wheat |
ve | and |
diğer | other |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Türk | Iňlis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Türk | Iňlis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
{Totalresult} terjimeleriniň 50 görkezmek