EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
{gözleg Iňlis -da aşakdaky Türk sözlere / sözlemlere terjime edilip bilner:
EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
Iňlis | Türk |
---|---|
companies | şirketler |
environment | çevre |
and | ve |
products | ürünler |
for | için |
EN The better and more detailed data you process, the better results you will get, and the better you can improve your resource.
TR Ne kadar iyi ve ayrıntılı veri işlerseniz, o kadar iyi sonuçlar alırsınız ve kaynağınızı o kadar iyi geliştirebilirsiniz.
Iňlis | Türk |
---|---|
data | veri |
process | iş |
get | al |
detailed | ayrıntılı |
better | iyi |
can | ne |
and | ve |
EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
Iňlis | Türk |
---|---|
companies | şirketler |
environment | çevre |
and | ve |
products | ürünler |
for | için |
EN AI is changing the way transaction diligence is performed at EY. With Watson Discovery EY can provide better transaction advice to clients, which they in turn can use to make better decisions and drive better outcomes.
TR Yapay zeka, EY'de işlem titizliği sağlama biçimini değiştiriyor. Watson Discovery sayesinde EY, müşterilere daha iyi kararlar almak ve daha iyi sonuçlar elde etmek için kullanabilecekleri daha iyi işlem önerileri sunabiliyor.
Iňlis | Türk |
---|---|
transaction | işlem |
watson | watson |
clients | müşterilere |
decisions | kararlar |
at | de |
better | daha iyi |
and | ve |
EN Today Better Cotton is grown in 26 countries around the world and accounts for 20% of global cotton production. In the 2020-21 cotton season, 2.2 million licensed Better Cotton Farmers grew 4.7 million metric tonnes of Better Cotton.
TR Bugün Better Cotton dünya çapında 26 ülkede yetiştirilmektedir ve küresel pamuk üretiminin %20'sini oluşturmaktadır. 2020-21 pamuk sezonunda, 2.2 milyon lisanslı Better Cotton Çiftçisi, 4.7 milyon metrik ton Better Cotton üretti.
Iňlis | Türk |
---|---|
today | bugün |
cotton | pamuk |
and | ve |
million | milyon |
around | çapında |
countries | ülkede |
world | dünya |
global | küresel |
EN India has been a pioneering force within the Better Cotton Programme since its first Better Cotton harvest in 2011, and now has the largest number of farmers participating in the Better Cotton Programme.
TR Hindistan, 2011'deki ilk Better Cotton hasadından bu yana Better Cotton Programında öncü bir güç olmuştur ve şu anda Better Cotton Programına katılan en fazla çiftçiye sahiptir.
Iňlis | Türk |
---|---|
india | hindistan |
pioneering | öncü |
in | deki |
and | ve |
largest | en |
first | ilk |
the | anda |
EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.
TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.
Iňlis | Türk |
---|---|
high | yüksek |
risk | risk |
his | in |
because | için |
a | bir |
EN They would record this on the blockchain, and as soon as the contract is complete – that is, the agreed date arrives – the ether would automatically be released to the other party
TR Daha sonra bu kodu blockchain üzerine yazar ve kontrat tamamlandığı anda (önceden belirlenen tarih geldiğinde) ether otomatik olarak diğer partiye gönderilir
Iňlis | Türk |
---|---|
blockchain | blockchain |
contract | kontrat |
date | tarih |
ether | ether |
automatically | otomatik |
other | diğer |
and | ve |
this | bu |
on | üzerine |
EN Phemex has listed two new coins for spot trading, QTUM, and ZEC. So to celebrate the new listings, we would like to give away prizes to everyone who makes $50 dollars in purchases. If you would like t……
TR Değerli Yatırımcılar, 9 Haziran'da Phemex, spot ticaret için yeni coinleri tanıtacak, ancak henüz ne olduklarını size söyleyemeyiz. Bu arada eğlenceli bir fikir düşündük. Adı "……
EN I often liked to consume content of people doing things I would like to do in real life as well, and I would be so amazed by them
TR Gerçek hayatta da yapmak istediğim şeyleri yapan insanların içeriklerini sık sık tüketmeyi severdim ve onlara çok şaşırırdım
Iňlis | Türk |
---|---|
real | gerçek |
life | hayatta |
things | şeyleri |
in | da |
people | insanlar |
often | sık |
and | ve |
them | onlara |
to | yapmak |
EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.
TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.
Iňlis | Türk |
---|---|
high | yüksek |
risk | risk |
his | in |
because | için |
a | bir |
EN Now, you no longer have to provision to peak capacity, which would require you to pay for resources you don't continuously use, or to average capacity, which would risk performance problems and a poor user experience.
TR Artık en yüksek kapasiteye göre kaynak tedarik etmenize ve sürekli kullanmadığınız kaynaklar için ödeme yapmanıza veya ortalama kapasiteye göre plan yapıp performans sorunları ve zayıf kullanıcı deneyimi riskine girmenize gerek yok.
Iňlis | Türk |
---|---|
provision | tedarik |
continuously | sürekli |
average | ortalama |
performance | performans |
problems | sorunları |
user | kullanıcı |
you | etmenize |
or | veya |
experience | deneyimi |
and | ve |
now | artık |
resources | kaynaklar |
no | yok |
EN The Global Goals campaign would not be possible without the enlightened and generous support of our partners, and we would like to thank:
TR Küresel Amaçlar kampanyasının gerçekleşebilmesi, kampanya ortaklarımızın desteği olmadan mümkün olamazdı. Hepsine teşekkür etmek isteriz.
Iňlis | Türk |
---|---|
global | küresel |
support | desteği |
possible | mümkün |
without | olmadan |
to | etmek |
campaign | kampanya |
of | nın |
EN They would record this on the blockchain, and as soon as the contract is complete – that is, the agreed date arrives – the ether would automatically be released to the other party
TR Daha sonra bu kodu blockchain üzerine yazar ve kontrat tamamlandığı anda (önceden belirlenen tarih geldiğinde) ether otomatik olarak diğer partiye gönderilir
Iňlis | Türk |
---|---|
blockchain | blockchain |
contract | kontrat |
date | tarih |
ether | ether |
automatically | otomatik |
other | diğer |
and | ve |
this | bu |
on | üzerine |
EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.
TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.
Iňlis | Türk |
---|---|
high | yüksek |
risk | risk |
his | in |
because | için |
a | bir |
EN Once, he tried to hide his finger under the table during the job interview but when they realized that his finger they rejected him by saying that they would not be able to recruit him because his injured finger would be a ‘high risk’ in the work.
TR Bir keresinde Erhan, iş görüşmesinde parmağını masanın altına saklamaya çalışmış ancak yetkililer parmağını fark edince yaralı parmağının iş için 'yüksek risk' taşıyacağını öne sürerek iş başvurusunu reddetmişler.
Iňlis | Türk |
---|---|
high | yüksek |
risk | risk |
his | in |
because | için |
a | bir |
EN (12) Sending mails from an email address that is not valid and which results in triple bounces would result in suspension of the user sending such mails. Frequent violation would lead to permanent suspension of the domain name.
TR SÖZLEŞMENİN YENİLENMESİ VEYA SONA ERDİRİLMESİ
Iňlis | Türk |
---|---|
the | veya |
EN Now, you no longer have to provision to peak capacity, which would require you to pay for resources you don't continuously use, or to average capacity, which would risk performance problems and a poor user experience.
TR Artık en yüksek kapasiteye göre kaynak tedarik etmenize ve sürekli kullanmadığınız kaynaklar için ödeme yapmanıza veya ortalama kapasiteye göre plan yapıp performans sorunları ve zayıf kullanıcı deneyimi riskine girmenize gerek yok.
Iňlis | Türk |
---|---|
provision | tedarik |
continuously | sürekli |
average | ortalama |
performance | performans |
problems | sorunları |
user | kullanıcı |
you | etmenize |
or | veya |
experience | deneyimi |
and | ve |
now | artık |
resources | kaynaklar |
no | yok |
EN Without Parallel Query, a query issued against an Amazon Aurora database would be executed wholly within one instance of the database cluster; this would be similar to how most databases operate.
TR Parallel Query olmasaydı, Amazon Aurora veritabanına gönderilen bir sorgu, çoğu veritabanının çalışma biçimine benzer şekilde tamamen veritabanı kümesindeki tek bir bulut sunucusunda yürütülürdü.
Iňlis | Türk |
---|---|
amazon | amazon |
aurora | aurora |
database | veritabanı |
similar | benzer |
of the | çalışma |
a | bir |
to | tek |
EN Your cost from the direct supplier would naturally be cheaper whereas rental rates offered by agents would be higher as they include a commission.
TR Doğrudan tedarikçiden aldığınız maliyetiniz doğal olarak daha ucuz olurken, acenteler tarafından sunulan kiralama oranları komisyon içerdiğinden daha yüksek olacaktır.
Iňlis | Türk |
---|---|
direct | doğrudan |
naturally | doğal |
rental | kiralama |
offered | sunulan |
commission | komisyon |
be | olacaktır |
by | tarafından |
higher | daha yüksek |
cheaper | daha ucuz |
EN Second, making vaccination compulsory would only be thinkable in specific contexts – for example, in places where it would be impossible to protect very vulnerable people by any other means
TR İkincisi, böyle bir yükümlülük sadece çok özel bağlamlarda; örneğin, durumu hassas olan insanların başka türlü korunmalarının mümkün olmadığı hallerde düşünülebilir
Iňlis | Türk |
---|---|
vulnerable | hassas |
people | insanların |
other | başka |
for | özel |
only | sadece |
to | bir |
EN When Angela Merkel announced that she would not be running in this year’s election, nobody knew who would take her place in the Chancellery
TR Angela Merkel tekrar aday olmayacağını açıkladığında, Şansölyelik Dairesi’ne kimin taşınacağını kimse bilmiyordu
Iňlis | Türk |
---|---|
angela | angela |
merkel | merkel |
years | a |
who | kimin |
nobody | kimse |
EN Where would I like to study? What would I like to study? And what do I need to be able to do that? During the application phase you’ll be confronted with lots of paperwork
TR Nerede öğrenim görmek istiyorum? Hangi programa girmek istiyorum? Bunun için neye ihtiyacım var? Başvuru aşamasında doldurulacak bir yığın kırtasiye işi çıkıyor
Iňlis | Türk |
---|---|
application | başvuru |
where | nerede |
need | ihtiyacı |
to | görmek |
of | in |
like | için |
do | işi |
EN Refugees rescued from distress at sea would not even come to Europe; instead, the refugee relief agency UNHCR would decide on the spot who is in need of protection
TR Denizde kurtarılan mülteciler böylelikle Avrupa’ya hiç gelmeyecek, mültecilere yardım kuruluşu UNHCR kimlerin korunmaya ihtiyacı olduğu konusunda orada karar verecektir
Iňlis | Türk |
---|---|
relief | yardım |
decide | karar |
is | olduğu |
who | kimlerin |
need | ihtiyacı |
refugees | mülteciler |
EN An unrestricted global labour market is incompatible with developed social standards and would further impoverish the poorest regions of the world, since they would lose their most productive people to richer regions
TR Kontrolsüz bir küresel iş piyasası gelişmiş sosyal standartlarla bağdaşmaz ve en nitelikli iş gücünü daha zengin ülkelere kaptıracak dünyanın en fakir bölgelerinin daha da fakirleşmesine neden olur
Iňlis | Türk |
---|---|
social | sosyal |
market | piyasası |
developed | gelişmiş |
global | küresel |
most | en |
further | da |
world | dünyanın |
and | ve |
to | neden |
EN Doing all of this manually would take so much time that you would never actually have time to update your keyword choice, webpages, or SEO
TR Tüm bunları manuel olarak yapmak o kadar çok zaman alır ki, anahtar kelime seçiminizi, web sayfalarınızı veya SEO'nuzu güncellemek için asla zamanınız olmaz
Iňlis | Türk |
---|---|
manually | manuel |
that | o |
time | zaman |
never | asla |
or | veya |
of | in |
all | tüm |
EN So if, for example, a new algorithm is added in 7.5.5, it would not be eligible for default until 7.7 (since 7.6 would be the first full release)
TR Dolayısıyla, örneğin 7.5.5'te yeni bir algoritma eklenirse, 7.7'ye kadar öntanımlı olması uygun olmayacaktır (çünkü 7.6 ilk tam sürüm olacaktır)
Iňlis | Türk |
---|---|
algorithm | algoritma |
default | öntanımlı |
eligible | uygun |
so | dolayısıyla |
be | olacaktır |
full | tam |
first | ilk |
new | yeni bir |
EN Dear Phemex users, We would like to thank you for all your continuous support. We are on a roll and would like to bring you something new to show you our appreciation! Come on down and join our Dep……
TR Savaşçılar Hoş geldiniz, Phemex 29 Nisan 10:00 UTC’de dört metaverse-bağlantılı yeni vadeli işlem çifti eklemiştir - SAND/USD, AXS/USD, GMT/USD, ve APE/USD. Bu çiftlerden birini deste……
EN Dear Phemex users, We are on a roll and would like to bring you something new to show you our appreciation! Come on down and join our Deposit Drive, where we would like to further motivate your dri……
TR Sevgili Phemexliler, Phemex, yeni bir DeFi sezonunun yaklaştığını duyurmaktan mutluluk duyar! ?WBTC, AMP, CVX ve DeFi ile ilgili 9 token daha, 14 Mart 2022 03:00 (UTC) tarihinde Spot Coin List……
EN If you would like to share feedback or contribute to our efforts, we would love to hear from you and we encourage you to join one of our meetings
TR Geri bildirim paylaşmak veya çabalarımıza katkıda bulunmak isterseniz, sizden haber almak isteriz ve toplantılarımızdan birine katılmanızı öneririz
Iňlis | Türk |
---|---|
our efforts | çabalarımıza |
from you | sizden |
feedback | geri bildirim |
or | veya |
to | geri |
to share | paylaşmak |
and | ve |
meetings | toplantılar |
contribute | katkı |
EN If you would like to share feedback or contribute to our efforts, we would love to hear from you and we encourage you to join one of our meetings! More details can be found on the Service Committees page.
TR Geri bildirim paylaşmak veya çabalarımıza katkıda bulunmak isterseniz, sizden haber almak isteriz ve toplantılarımızdan birine katılmanızı öneririz! Daha fazla ayrıntı şurada bulunabilir: Hizmet Komiteleri sayfa.
Iňlis | Türk |
---|---|
our efforts | çabalarımıza |
from you | sizden |
can be found | bulunabilir |
feedback | geri bildirim |
service | hizmet |
to | geri |
to share | paylaşmak |
or | veya |
and | ve |
meetings | toplantılar |
contribute | katkı |
page | sayfa |
EN If you would like to share feedback or contribute to our efforts, we would love to hear from you and we encourage you to join one of our meetings! More details can be found on the Service Committees page.
TR Geri bildirim paylaşmak veya çabalarımıza katkıda bulunmak isterseniz, sizden haber almak isteriz ve toplantılarımızdan birine katılmanızı öneririz! Daha fazla ayrıntı şurada bulunabilir: Hizmet Komiteleri sayfa.
Iňlis | Türk |
---|---|
service | hizmet |
our efforts | çabalarımıza |
from you | sizden |
can be found | bulunabilir |
feedback | geri bildirim |
to | geri |
to share | paylaşmak |
or | veya |
and | ve |
meetings | toplantılar |
contribute | katkı |
page | sayfa |
EN This feeling of hope could last as little as a few hours or as much as a few days, but in time it would always fade, and the irritability and discontentedness would come back
TR Bu umut duygusu birkaç saat kadar az, birkaç gün de sürebiliyordu ama zamanla her zaman kaybolacak, sinirlilik ve hoşnutsuzluk geri dönecekti
Iňlis | Türk |
---|---|
hope | umut |
and | ve |
this | bu |
little | az |
back | geri |
the | gün |
but | ama |
a | birkaç |
hours | saat |
much | de |
of | her |
in | kadar |
always | her zaman |
EN As I would ruminate on the activity, the tiredness would begin to fade from my body
TR Aktiviteyi düşündükçe, yorgunluk vücudumdan kaybolmaya başlayacaktı
Iňlis | Türk |
---|---|
to | e |
EN I would feel the anxiety melt, and a cool numb feeling of comfort would spread through my body
TR Kaygının eridiğini hissedecektim ve vücuduma serin ve uyuşuk bir rahatlık hissi yayılacaktı
Iňlis | Türk |
---|---|
cool | serin |
and | ve |
a | bir |
EN “Would you prefer I just listen, or would you prefer I give feedback?” / “Are you open to hearing how your share resonates with me?” or similar questions can be useful
TR “Sadece dinlememi mi yoksa geri bildirim vermemi mi tercih edersin?” / “Payınızın bende nasıl yankı uyandırdığını duymaya açık mısınız?” veya benzeri sorular faydalı olabilir
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN If you would like further information regarding your legal rights under applicable law or would like to exercise any of them, please contact us here
TR Yürürlükteki yasa kapsamındaki yasal haklarınıza ilişkin daha fazla bilgi almak veya bu hakları kullanmak isterseniz lütfen buradan bize ulaşın
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgi |
legal | yasal |
further | daha fazla |
rights | hakları |
or | veya |
contact | ulaşın |
regarding | ilişkin |
here | buradan |
please | lütfen |
us | bize |
EN Which would be better for me, Guru or Pro?
TR Benim için hangisi daha iyi olur, Guru mu Pro mu?
Iňlis | Türk |
---|---|
guru | guru |
me | benim |
better | daha iyi |
be | olur |
for | için |
pro | pro |
{Totalresult} terjimeleriniň 50 görkezmek