EN The players? goal is to move checkers into their home board and then bear them off. The first player to bear off their checkers wins the game.
{gözleg Iňlis -da aşakdaky Türk sözlere / sözlemlere terjime edilip bilner:
EN The players? goal is to move checkers into their home board and then bear them off. The first player to bear off their checkers wins the game.
TR Oyunun amacı, taşlarınızı evin içine taşımak ve ardından tahtadan çıkarmaktır. Taşını tahtadan çıkaran ilk oyuncu oyunu kazanır.
Iňlis | Türk |
---|---|
player | oyuncu |
goal | amacı |
game | oyunu |
and | ve |
first | ilk |
EN THE PERSON USING THE SOFTWARE SHALL BEAR ALL RISKS AS TO THE QUALITY AND PERFORMANCE OF THE SOFTWARE.
TR YAZILIMIN KALİTE VE PERFORMANSINA İLİŞKİN RİSKLER YAZILIMI KULLANAN KİŞİYE AİTTİR.
Iňlis | Türk |
---|---|
and | ve |
to | kullanan |
EN THE PERSON USING THE SOFTWARE SHALL BEAR ALL RISKS AS TO THE QUALITY AND PERFORMANCE OF THE SOFTWARE.
TR YAZILIMIN KALİTE VE PERFORMANSINA İLİŞKİN RİSKLER YAZILIMI KULLANAN KİŞİYE AİTTİR.
Iňlis | Türk |
---|---|
and | ve |
to | kullanan |
EN DRAWING THE WINNER The Prize Draw shall be run at an appropriate time following 1 May 2022 and under the supervision of a sanctioned officer who shall draw the Winner from among all qualifying Participants
TR KAZANAN ÇEKİLİŞİ Ödül Çekilişi, 1 Mayıs 2022 tarihinden sonra uygun bir zamanda ve uygun Katılımcılar arasından Kazanan’ı çekecek olan onaylanmış bir görevli tarafından gerçekleştirilecektir
Iňlis | Türk |
---|---|
appropriate | uygun |
participants | katılımcılar |
and | ve |
from | arasından |
the | sonra |
among | bir |
EN If any provision of this Agreement is declared by a court of competent jurisdiction to be invalid, illegal, or unenforceable, such a provision shall be severed from the Agreement and the other provisions shall remain in full force and effect.
TR Bu Sözleşmenin herhangi bir hükmünün yetkili bir yargı makamınca geçersiz, yasa dışı veya uygulanamaz olduğuna dair karar verilmesi halinde söz konusu hüküm Sözleşmeden çıkarılır ve diğer hükümler tam olarak yürürlükte kalır.
Iňlis | Türk |
---|---|
invalid | geçersiz |
other | diğer |
provisions | hükümler |
full | tam |
and | ve |
this | bu |
in | halinde |
or | veya |
any | herhangi |
a | bir |
EN If a particular provision of these Terms is held to be invalid by a court of competent jurisdiction, the provision shall be deemed severed from these Terms and shall not affect the validity of these Terms as a whole.
TR İşbu Koşullardaki başlıklar anlamda kolaylık sağlamak adına kullanılmıştır ve işbu Koşulların anlam ve kapsamına etkisi olmayacak ve başka bir hukuki etki yaratmayacaktır.
Iňlis | Türk |
---|---|
and | ve |
these | bu |
to | sağlamak |
the | başka |
a | bir |
terms | koşullar |
EN A Stay shall be one booking by a Member for one or multiple rooms. Bookings that include more than one room shall be counted as one Stay.
TR Konaklama bir Üye tarafından bir veya birden fazla oda için yapılan rezervasyon kabul edilecektir. Birden fazla oda içeren rezervasyonlar bir Konaklama sayılacaktır.
Iňlis | Türk |
---|---|
by | tarafından |
room | oda |
stay | konaklama |
booking | rezervasyon |
or | veya |
more | fazla |
EN Any information provided by the Winner which is found to be misleading or deliberately falsely made shall result in the automatic withdraw of the Prize from that person and the Prize Draw shall be run again
TR Kazanan’ın sunduğu bilgiler arasında herhangi bir yanıltıcı veya kasıtlı olarak yanlış bilgi bulunması durumunda Ödül’ün o kişiden otomatik olarak geri çekilmesi ve Ödül Çekilişi’nin tekrarlanması ile sonuçlanacaktır
Iňlis | Türk |
---|---|
result | sonuç |
misleading | yanıltıcı |
that | o |
to | geri |
automatic | otomatik |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
information | bilgi |
made | ile |
EN Any unauthorised reproduction of the Marks shall constitute, or could constitute, an infringement of copyright and shall be punishable by law
TR Bu Markalar’ın her türlü yetkilendirilmemiş çoğaltılması telif haklarının ihlali olacak veya olabilecek ve suç oluşturacaktır
Iňlis | Türk |
---|---|
could | olabilecek |
copyright | telif |
law | hakları |
and | ve |
of | her |
or | veya |
shall | bu |
EN Freedom of the press and freedom of reporting by means of broadcasts and films shall be guaranteed. There shall be no censorship.
TR Basın özgürlüğü ile radyo ve film aracılığıyla haber verme özgürlüğü güvence altındadır. Sansür uygulanamaz.
Iňlis | Türk |
---|---|
press | basın |
freedom | özgürlüğü |
and | ve |
the | ile |
EN Only those sixteen (16) arbitration demands shall be filed with the arbitration provider, and the parties shall hold in abeyance, and not file, the non-Bellwether Arbitrations
TR Yalnızca bu on altı (16) tahkim talebi tahkim makamına sunulacaktır ve taraflar, Öncelikli Olmayan Tahkimleri beklemede tutacak ve onlar için başvuruda bulunmayacaktır
Iňlis | Türk |
---|---|
arbitration | tahkim |
parties | taraflar |
and | ve |
EN If the offer is accepted, the offer with proof of acceptance shall be submitted to the arbitration provider, who shall enter judgment accordingly
TR Teklifin kabul edilmesi halinde, kabulün kanıtıyla birlikte teklif, tahkim makamına gönderilecek ve tahkim makamı bu doğrultuda karar alacaktır
Iňlis | Türk |
---|---|
offer | teklif |
arbitration | tahkim |
the | kabul |
shall | bu |
to | edilmesi |
with | birlikte |
EN Samsung seems to have gone all-out to provide the same smartphone experience regardless of your screen size preferences, and the Galaxy S8's specs bear that out. Any of this look familiar?
TR Samsung, ekran boyutu tercihlerinizden bağımsız olarak aynı akıllı telefon deneyimini sağlamaya çalışıyor gibi görünüyor ve Galaxy S8'in özellikleri bunu ele veriyor. Bunlar size tanıdık geliyor mu?
Iňlis | Türk |
---|---|
experience | deneyimini |
screen | ekran |
size | boyutu |
familiar | tanıdık |
galaxy | galaxy |
smartphone | akıllı telefon |
and | ve |
look | olarak |
the | aynı |
this | bunu |
samsung | samsung |
EN Thanks to its ergonomic shape, BEAR™ perfectly fits all facial curves and contours for easier use and better reach. 90 uses per USB charge and no additional attachments required make it an amazing skincare investment.
TR Ergonomik şekliyle BEAR™ daha kolay kullanım ve daha rahat erişim için yüzün tüm kıvrımlarına mükemmel uyum sağlar. Tek bir USB şarjı ile 90 kullanım sunan BEAR™, ek parça gerektirmeyen muhteşem bir cilt bakımı yatırımıdır.
EN Make sure both BEAR™ and your face are clean and dry, with no remaining residue. Then apply a thin layer of SERUM SÉRUM SERUM evenly across all areas of the face/neck you wish to treat.
TR Hem BEAR™ cihazınızın hem yüzünüzün temiz ve kuru olduğundan, kalıntı kalmadığından emin olun. Ardından bakım için yüzünüz ve boynunuza ince bir tabaka SERUM SÉRUM SERUM uygulayın.
EN Samsung seems to have gone all-out to provide the same smartphone experience regardless of your screen size preferences, and the Galaxy S8's specs bear that out. Any of this look familiar?
TR Samsung, ekran boyutu tercihlerinizden bağımsız olarak aynı akıllı telefon deneyimini sağlamaya çalışıyor gibi görünüyor ve Galaxy S8'in özellikleri bunu ele veriyor. Bunlar size tanıdık geliyor mu?
Iňlis | Türk |
---|---|
experience | deneyimini |
screen | ekran |
size | boyutu |
familiar | tanıdık |
galaxy | galaxy |
smartphone | akıllı telefon |
and | ve |
look | olarak |
the | aynı |
this | bunu |
samsung | samsung |
EN The bear, named "Bruno", was considered dangerous because he had apparently lost all fear of people
TR “Bruno” adı verilen bu ayı insanlara karşı hiçbir şekilde korku duymadığı için tehlikeli sayılıyordu
Iňlis | Türk |
---|---|
bruno | bruno |
dangerous | tehlikeli |
had | bu |
fear | korku |
of | in |
people | insanlara |
because | için |
EN You likely want to work with a partner who can service any and all of your data centers, bringing the right expertise and services to bear to help you capitalize on key opportunities and anticipate and solve challenges
TR Büyük olasılıkla, tüm veri merkezlerinize hizmet verebilecek, önemli fırsatlardan yararlanmanıza ve zorlukları tahmin edip çözmenize yardımcı olacak doğru uzmanlığı ve servisleri sunan bir iş ortağıyla çalışmak istersiniz
Iňlis | Türk |
---|---|
partner | ortağı |
data | veri |
service | hizmet |
services | servisleri |
help | yardımcı |
all | tüm |
key | önemli |
and | ve |
challenges | zorlukları |
the | olacak |
work | çalışmak |
EN You shall comply with, and ensure that all End Users comply with, all applicable Laws in connection with your obligations under this Agreement, including access to and use of the Services and Software.
TR Hizmetlere ve Yazılımlara erişmeniz ve onları kullanmanız dahil işbu Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerinizle bağlantılı tüm geçerli Kanunlara uyacaksınız ve tüm Son Kullanıcıların da uymasını temin edeceksiniz.
Iňlis | Türk |
---|---|
applicable | geçerli |
connection | bağlantı |
agreement | sözleşme |
services | hizmetlere |
in | da |
including | dahil |
use | kullanmanız |
the | onları |
shall | bu |
all | tüm |
end | son |
and | ve |
users | kullanıcılar |
of | ın |
EN A free and open Internet requires that tools be made available to help consumers protect their private data. The right to bear encryption keys is a necessary policy if we are to defend the right to privacy.
TR Özgür ve açık bir İnternet, tüketicilere kendi verilerini korumalarına yardım eden araçlar gerektirir. Şifreli anahtarları kırma hakkı eğer biz mahremiyet hakkını savunuyorsak gerekli bir politikadır.
Iňlis | Türk |
---|---|
requires | gerektirir |
data | verilerini |
necessary | gerekli |
privacy | mahremiyet |
keys | anahtarları |
open | açık |
if | eğer |
help | yardım |
tools | araçlar |
right | hakkını |
we | biz |
and | ve |
a | bir |
to | e |
EN Polar Bear Logo is great if you're working in Animals, ESports, Gaming industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Hayvanlar, Espor, Oyun endüstrisinde çalışıyorsanız Kutup Ayısı Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
Iňlis | Türk |
---|---|
animals | hayvanlar |
esports | espor |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
gaming | oyun |
EN At the rear, the strong shoulders of the C3 AIRCROSS underline its width and strength of character. The 3D-effect rear lights bear a familiar resemblance with New C3 and C-Aircross concept car.
TR Arkada, C3 AIRCROSS?un güçlü omuzları, karakterinin genişliğini ve gücünü vurgulamaktadır. 3D efektli arka ışıklar, Yeni C3 ve C-Aircross konsept otomobiliyle tanıdık bir benzerlik taşıyor.
Iňlis | Türk |
---|---|
rear | arka |
c | c |
strength | güç |
familiar | tanıdık |
new | yeni |
concept | konsept |
aircross | aircross |
strong | güçlü |
and | ve |
a | bir |
EN A support call from UNFPA for women and girls who bear the brunt of the crisis in Afghanistan
TR UNFPA’den Afganistan’daki krizin yükünü üstlenen kadınlar ve kız çocukları için destek çağrısı
Iňlis | Türk |
---|---|
a | a |
support | destek |
women | kadınlar |
girls | kız |
call | çağrısı |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN You should also bear in mind that the request to delete personal data is possible only if we delete your Account
TR Ayrıca kişisel verilerinizi silme talebinin yalnızca Hesabınızı silersek mümkün olabileceğini unutmayın
Iňlis | Türk |
---|---|
delete | silme |
your account | hesabınızı |
account | hesabı |
possible | mümkün |
personal | kişisel |
also | ayrıca |
only | yalnızca |
EN Design a bear logo to highlight your brand's distinctive character. Select your preferred layout and adjust the style, color palette, and fonts as needed.
TR Markanızın benzersiz karakterini ortaya koymak için bir ayı logosu tasarlayın. Beğendiğiniz mizanpajı seçin; stil, renk paleti ve yazı tiplerini ihtiyacınıza uygun şekilde düzenleyin.
Iňlis | Türk |
---|---|
design | tasarlayın |
style | stil |
logo | logosu |
color | renk |
a | benzersiz |
distinctive | bir |
and | ve |
the | şekilde |
EN BEAR™’s invigorating combination of microcurrent & T-Sonic™ technology stimulates the skin and muscles below, offering an ultra-energizing facial to revive tired, aging skin
TR BEAR™'ın canlandırıcı mikro akım ve T-Sonic™ teknolojisi birleşimi, cildi ve alttaki kasları uyarırken yorgun, yaşlanan cildi canlandırmak için ultra enerji verici bir yüz bakımı sunar.
EN BEAR™ offers an ultra-wide range of 10 microcurrent intensities, allowing you to personalize your facial workout routines perfectly to your preferences, for each area of your face & neck
TR BEAR™, 10 farklı mikro akım yoğunluğu ile yüz ve boynunuzun her bölgesi için egzersiz rutinlerinizi tercihlerinize göre kişiselleştirmenizi sağlar.
EN Press the universal button to turn BEAR™ on. Adjust microcurrent intensity by quick-pressing the button once for each level, and double-press to turn off T-Sonic™. Access more options via app.
TR Etkinleştirmek için evrensel güç düğmesine basın. Her bir seviye için hızlıca basarak mikro akım yoğunluğunu ayarlayıp T-Sonic™ kapatmak için iki kere basın. Diğer seçenekler uygulamada.
EN Our rejuvenating, antioxidant-rich, and ultra-hydrating SERUM SÉRUM SERUM effectively transfers microcurrent from BEAR™ to your skin, giving you a gorgeous youthful glow in no time.
TR Canlandırıcı, antioksidan bakımından zengin ve ultra nemlendirici SERUM SÉRUM SERUM, mikro akımı BEAR™'den cildinize etkili şekilde aktarır ve size kısa sürede muhteşem bir gençlik ışıltısı kazandırır.
EN Customers that are subject to PHIPA bear the responsibility to comply with its requirements for the collection, use, and disclosure of PHI
TR PHIPA’ya tabi müşteriler kişisel sağlık bilgilerini toplama, kullanma ve paylaşma aşamalarında bu yasanın gereksinimlerine uygun hareket etmek durumundadır
Iňlis | Türk |
---|---|
customers | müşteriler |
requirements | gereksinimlerine |
collection | toplama |
the | kişisel |
and | ve |
its | bu |
to | etmek |
with | uygun |
EN Take advantage of both bull and bear markets using long and short bots.
TR Uzun ve k?sa pozisyon botlar?yla hem bo?a hem ay? piyasalar?nda avantaj yakalay?n.
Iňlis | Türk |
---|---|
advantage | avantaj |
long | uzun |
and | ve |
both | hem |
EN At the rear, the strong shoulders of the C3 AIRCROSS underline its width and strength of character. The 3D-effect rear lights bear a familiar resemblance with New C3 and C-Aircross concept car.
TR Arkada, C3 AIRCROSS?un güçlü omuzları, karakterinin genişliğini ve gücünü vurgulamaktadır. 3D efektli arka ışıklar, Yeni C3 ve C-Aircross konsept otomobiliyle tanıdık bir benzerlik taşıyor.
Iňlis | Türk |
---|---|
rear | arka |
c | c |
strength | güç |
familiar | tanıdık |
new | yeni |
concept | konsept |
aircross | aircross |
strong | güçlü |
and | ve |
a | bir |
EN At the rear, the strong shoulders of the C3 AIRCROSS underline its width and strength of character. The 3D-effect rear lights bear a familiar resemblance with New C3 and C-Aircross concept car.
TR Arkada, C3 AIRCROSS?un güçlü omuzları, karakterinin genişliğini ve gücünü vurgulamaktadır. 3D efektli arka ışıklar, Yeni C3 ve C-Aircross konsept otomobiliyle tanıdık bir benzerlik taşıyor.
Iňlis | Türk |
---|---|
rear | arka |
c | c |
strength | güç |
familiar | tanıdık |
new | yeni |
concept | konsept |
aircross | aircross |
strong | güçlü |
and | ve |
a | bir |
EN The brown bear has been considered extinct in Germany since 1835
TR Kayıtlara göre Almanya’da bozayıların soyu 1825 yılında tükenmiş
Iňlis | Türk |
---|---|
in | yılında |
EN But in May 2006, a young bear that crossed into Bavaria from Italy made headlines
TR Fakat 2006 Mayısında genç bir ayı Alp Dağları üzerinden Almanya’ya gelmişti
Iňlis | Türk |
---|---|
may | mayıs |
young | genç |
in | da |
a | bir |
but | fakat |
from | üzerinden |
EN Chancellery Minister Helge Braun says that people who do not want a vaccination “must bear the risk of infection themselves”
TR Başbakanlık müsteşarı Helge Braun aşı olmak istemeyenlerin “riski kendilerinin taşıması gerektiğini” dile getiriyor
EN Bear Baby Ranforce Duvet Cover Set
TR Hero Bebek Ranforce Nevresim Takımı
Iňlis | Türk |
---|---|
baby | bebek |
set | takımı |
EN A free and open Internet requires that tools be made available to help consumers protect their private data. The right to bear encryption keys is a necessary policy if we are to defend the right to privacy.
TR Özgür ve açık bir İnternet, tüketicilere kendi verilerini korumalarına yardım eden araçlar gerektirir. Şifreli anahtarları kırma hakkı eğer biz mahremiyet hakkını savunuyorsak gerekli bir politikadır.
Iňlis | Türk |
---|---|
requires | gerektirir |
data | verilerini |
necessary | gerekli |
privacy | mahremiyet |
keys | anahtarları |
open | açık |
if | eğer |
help | yardım |
tools | araçlar |
right | hakkını |
we | biz |
and | ve |
a | bir |
to | e |
EN Consider the power factor to confirm the load the UPS can bear.
TR KGK’nın taşıyabileceği yükü onaylamak için güç faktörünü göz önünde bulundurun.
Iňlis | Türk |
---|---|
load | yük |
power | güç |
EN You must be aware of the risks and be willing to bear any level of risk to invest in financial markets
TR Finansal piyasalara yatırım yapmak için risklerin farkında olmalı ve her düzeyde riske katlanmaya istekli olmalısınız
Iňlis | Türk |
---|---|
must | olmalı |
aware | farkında |
risks | risklerin |
level | düzeyde |
risk | riske |
financial | finansal |
and | ve |
invest | yatırım |
EN You must be aware of the risks and be willing to bear any level of risk to invest in financial markets
TR Finansal piyasalara yatırım yapmak için risklerin farkında olmalı ve her düzeyde riske katlanmaya istekli olmalısınız
Iňlis | Türk |
---|---|
must | olmalı |
aware | farkında |
risks | risklerin |
level | düzeyde |
risk | riske |
financial | finansal |
and | ve |
invest | yatırım |
EN You must be aware of the risks and be willing to bear any level of risk to invest in financial markets
TR Finansal piyasalara yatırım yapmak için risklerin farkında olmalı ve her düzeyde riske katlanmaya istekli olmalısınız
Iňlis | Türk |
---|---|
must | olmalı |
aware | farkında |
risks | risklerin |
level | düzeyde |
risk | riske |
financial | finansal |
and | ve |
invest | yatırım |
EN You must be aware of the risks and be willing to bear any level of risk to invest in financial markets
TR Finansal piyasalara yatırım yapmak için risklerin farkında olmalı ve her düzeyde riske katlanmaya istekli olmalısınız
Iňlis | Türk |
---|---|
must | olmalı |
aware | farkında |
risks | risklerin |
level | düzeyde |
risk | riske |
financial | finansal |
and | ve |
invest | yatırım |
EN Dear Phemexers, Want a way to make money risk-free during the bear market? Phemex has got you covered! Achieve top-tier interest income on your crypto principal of up to $1,500,000 value. Say no……
TR Phemex, uzun zamandır beklenen VPAD’i listelediğini duyurmaktan mutluluk duyar. VPAD ($VPAD), dünyanın dört bir yanındaki insanların yeni ve heyecan verici projelere yatırım yapması……
EN Take away my difficulties, that victory over them may bear witness to those I would help of Thy power, Thy love, and Thy way of life
TR Zorluklarımı ortadan kaldır ki, onlara karşı kazandığım zafer Senin gücüne, sevgine ve yaşam tarzına yardım edeceğim kimselere tanıklık etsin
Iňlis | Türk |
---|---|
help | yardım |
power | gücü |
and | ve |
them | onlara |
take | ne |
that | yaşam |
to | karşı |
EN Strong Bear movement is seen in AUDCHF, sell can be taken
TR Alçalan kama kırılımı gelmiş durumda. kısa vadeli yükseliş hamlesi sözkonusu olabilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
be | olabilir |
EN Strong Bear movement is seen in AUDCHF, sell can be taken
TR Alçalan kama kırılımı gelmiş durumda. kısa vadeli yükseliş hamlesi sözkonusu olabilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
be | olabilir |
EN Strong Bear movement is seen in AUDCHF, sell can be taken
TR Alçalan kama kırılımı gelmiş durumda. kısa vadeli yükseliş hamlesi sözkonusu olabilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
be | olabilir |
EN Strong Bear movement is seen in AUDCHF, sell can be taken
TR Alçalan kama kırılımı gelmiş durumda. kısa vadeli yükseliş hamlesi sözkonusu olabilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
be | olabilir |
EN Strong Bear movement is seen in AUDCHF, sell can be taken
TR Alçalan kama kırılımı gelmiş durumda. kısa vadeli yükseliş hamlesi sözkonusu olabilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
be | olabilir |
{Totalresult} terjimeleriniň 50 görkezmek