EN Identify gaps in your conversion funnel or product offering
{gözleg Iňlis -da aşakdaky Türk sözlere / sözlemlere terjime edilip bilner:
faster | bir daha hızlı daha kolay hızlı kolay |
EN Identify gaps in your conversion funnel or product offering
TR Dönüşüm huninizdeki veya ürün teklifindeki boşlukları belirleyin
Iňlis | Türk |
---|---|
conversion | dönüşüm |
product | ürün |
or | veya |
EN <strong>Paid traffic research</strong> - Learn whether your competitors are doing paid search advertising and where they funnel their paid traffic.
TR <strong>Ücretli trafik araştırması</strong> - Rakiplerinizin ücretli arama reklamı yapıp yapmadığını ve ücretli trafik kaynaklarını öğrenin.
Iňlis | Türk |
---|---|
traffic | trafik |
advertising | reklam |
strong | strong |
paid | ücretli |
research | araştırması |
search | arama |
EN A carefully built website is a valuable asset that moves your customers through the sales funnel, and helps you acquire and maintain a strong customer base
TR Titizlikle hazırlanmış bir web sitesi; müşterileri satın alma davranışına ikna eder, güçlü bir müşteri kitlesi oluşturmanıza ve bu kitleyi elinizde tutmanıza yardımcı olur
Iňlis | Türk |
---|---|
helps | yardımcı olur |
strong | güçlü |
a | yardımcı |
customer | müşteri |
and | ve |
the | bir |
EN Customer engagement, that also involves lead engagement regroup 3 key steps in every companies' funnel: acquire, engage and retain
TR Her şirketin dönüşüm hunisindeki 3 temel adımı yeniden gruplandırmayı da içeren müşteri katılımı: edinme, katılım ve elde tutma
Iňlis | Türk |
---|---|
customer | müşteri |
key | temel |
steps | adım |
in | da |
and | ve |
every | her |
EN Identify gaps in your conversion funnel or product offering
TR Dönüşüm huninizdeki veya ürün teklifindeki boşlukları belirleyin
Iňlis | Türk |
---|---|
conversion | dönüşüm |
product | ürün |
or | veya |
EN No need to create SEO campaigns from scratch – just capitalize on the results you’re already getting by tailoring your sales funnel to the keywords you rank for.
TR Sıfırdan SEO kampanyaları oluşturmanıza gerek yok - satış huninizi sıraladığınız anahtar kelimelere göre uyarlayarak zaten elde ettiğiniz sonuçlardan yararlanın.
Iňlis | Türk |
---|---|
from scratch | sıfırdan |
seo | seo |
campaigns | kampanyaları |
need | gerek |
sales | satış |
keywords | anahtar |
getting | elde |
create | oluşturmanıza |
already | zaten |
by | göre |
EN Identify gaps in your conversion funnel or product offering
TR Dönüşüm huninizdeki veya ürün teklifindeki boşlukları belirleyin
Iňlis | Türk |
---|---|
conversion | dönüşüm |
product | ürün |
or | veya |
EN SEO Works for Every Portion of Your Lead Generation Funnel
TR SEO, Potansiyel Müşteri Oluşturma Huninizin Her Bölümü İçin Çalışır
Iňlis | Türk |
---|---|
seo | seo |
EN We’ve already mentioned how SEO is an excellent way of generating leads, but it won’t just create the leads that you can put into your marketing funnel
TR SEO'nun potansiyel müşteri oluşturmanın mükemmel bir yolu olduğundan daha önce bahsetmiştik, ancak sadece pazarlama huninize koyabileceğiniz potansiyel müşteriler yaratmayacaktır
Iňlis | Türk |
---|---|
excellent | mükemmel |
way | yolu |
marketing | pazarlama |
the | önce |
already | daha |
but | ancak |
EN Every aspect of SEO meshes well with each section of the marketing funnel, making it much easier for you to convert promising leads into loyal customers who will come back time and time again.
TR SEO'nun her yönü, pazarlama hunisinin her bölümüyle iyi bir uyum sağlar ve gelecek vaat eden potansiyel müşterileri tekrar tekrar gelecek sadık müşterilere dönüştürmenizi çok daha kolay hale getirir.
Iňlis | Türk |
---|---|
well | iyi |
marketing | pazarlama |
easier | daha kolay |
and | ve |
section | bölüm |
again | daha |
to | her |
EN Much of this is dependent on how SEO allows you to build customer loyalty, which is the most crucial part of ensuring that people progress through your business’s marketing funnel
TR Bunun büyük bir kısmı, SEO'nun müşteri sadakati oluşturmanıza nasıl izin verdiğine bağlıdır; bu, insanların işletmenizin pazarlama hunisinde ilerlemesini sağlamanın en önemli parçasıdır
Iňlis | Türk |
---|---|
customer | müşteri |
part | parçası |
marketing | pazarlama |
crucial | önemli |
this | bu |
most | en |
people | insanlar |
how | nasıl |
EN A carefully built website is a valuable asset that moves your customers through the sales funnel, and helps you acquire and maintain a strong customer base
TR Titizlikle hazırlanmış bir web sitesi; müşterileri satın alma davranışına ikna eder, güçlü bir müşteri kitlesi oluşturmanıza ve bu kitleyi elinizde tutmanıza yardımcı olur
Iňlis | Türk |
---|---|
helps | yardımcı olur |
strong | güçlü |
a | yardımcı |
customer | müşteri |
and | ve |
the | bir |
EN Customer engagement, which also involves lead engagement regroups 3 key steps in every company's funnel: acquire, engage and retain
TR Her şirketin dönüşüm hunisindeki 3 temel adımı yeniden gruplandırmayı da içeren müşteri katılımı: edinme, katılım ve elde tutma
Iňlis | Türk |
---|---|
customer | müşteri |
key | temel |
steps | adım |
in | da |
and | ve |
every | her |
EN Yes. An online store could be an upgrade from running Instagram or Facebook shops, or you could simply view social media as a helpful sales funnel.
TR Evet. E-ticaret sitesi, Instagram veya Facebook mağazalarına bir destek olabilir. Bu yüzden sosyal medyayı faydalı bir satış kanalı olarak görebilirsiniz.
Iňlis | Türk |
---|---|
online | sitesi |
media | medyayı |
helpful | faydalı |
sales | satış |
yes | evet |
be | olabilir |
or | veya |
as | olarak |
social | sosyal |
running | bu |
a | bir |
EN Faster model training can enable data scientists and machine learning engineers to iterate faster, train more models, and increase accuracy.
TR Daha hızlı model eğitimi sayesinde veri bilimcileri ve makine öğrenimi mühendisleri daha hızlı yineleme yapabilir, daha fazla model eğitebilir ve doğruluk oranını artırabilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
training | eğitimi |
can | yapabilir |
data | veri |
machine | makine |
engineers | mühendisleri |
faster | hızlı |
and | ve |
learning | öğrenimi |
EN 8x faster response, 5x faster actuation, and 2x durability
TR 8x daha hızlı yanıt, 5x daha hızlı harekete geçme ve 2x dayanıklık
Iňlis | Türk |
---|---|
response | yanıt |
and | ve |
faster | hızlı |
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN Turn it on and go (up to 300% faster).
TR Etkinleştirin ve kullanmaya başlayın (%300'e kadar daha hızlı).
Iňlis | Türk |
---|---|
and | ve |
faster | hızlı |
to | kadar |
EN Reach market faster and increase efficiency: Knovel users reduce project completion and rework time by 8-9% and avoid spending 3-15 hours per month looking for information
TR Piyasaya daha hızlı ulaşmak ve verimi artırmak: Knovel kullanıcıları proje tamamlanma ve üzerinde yeniden çalışma süresini %8-9 oranında düşürür ve ayda 3-15 saati bilgi aramaya harcamaktan kurtulur
Iňlis | Türk |
---|---|
reach | ulaşmak |
and | ve |
knovel | knovel |
project | proje |
completion | tamamlanma |
time | saati |
information | bilgi |
faster | hızlı |
users | kullanıcıları |
increase | artırmak |
for | daha |
EN Connects users faster and more safely than a VPN.
TR Kullanıcıları bir VPN'den daha hızlı ve daha güvenli bir şekilde bağlar.
Iňlis | Türk |
---|---|
faster | hızlı |
more | daha |
safely | güvenli bir şekilde |
users | kullanıcıları |
and | ve |
a | bir |
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
Iňlis | Türk |
---|---|
reference | referans |
decisions | kararlar |
patient | hasta |
drug | ilaç |
contribute | katkı |
point | noktası |
answers | cevapları |
care | bakım |
highest | en yüksek |
faster | hızlı |
EN Make faster, smarter decisions and avoid errors
TR Daha hızlı, akıllı kararlar alın ve hataların önüne geçin
Iňlis | Türk |
---|---|
decisions | kararlar |
faster | hızlı |
smarter | akıllı |
and | ve |
errors | hatalar |
EN Solutions that empower individuals and teams to make faster, smarter decisions and avoid errors at the point-of-care to improve clinical outcomes
TR Bireyler ve ekiplere daha hızlı, daha akıllı kararlar almaları ve klinik sonuçları geliştirmek için hasta başında hatalardan kaçınmaları için destek sağlayan çözümler
Iňlis | Türk |
---|---|
individuals | bireyler |
decisions | kararlar |
clinical | klinik |
faster | hızlı |
smarter | akıllı |
outcomes | sonuçları |
solutions | çözümler |
and | ve |
at | nda |
to | için |
improve | geliştirmek |
EN Doctors can make faster, better decisions and avoid errors at the point of care through access to the most comprehensive and trusted content.
TR Doktorlar en kapsamlı ve güvenilir içeriklere erişerek bakım noktasında daha hızlı, daha iyi kararlar alabilir ve hataları önleyebilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
can | alabilir |
decisions | kararlar |
and | ve |
point | noktası |
care | bakım |
trusted | güvenilir |
content | içeriklere |
comprehensive | kapsamlı |
faster | hızlı |
most | en |
better | daha iyi |
errors | hataları |
at | nda |
EN Unconscious bias (UB) arises from a feature of the human brain that helps us make decisions faster via a series of shortcuts
TR Bilinçsiz önyargı (BÖ) insan beyninin bir dizi kestirme yol vasıtasıyla hızlı kararlar vermemize yardımcı olan bir özelliğinden kaynaklanmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
unconscious | bilinçsiz |
decisions | kararlar |
via | vasıtasıyla |
series | dizi |
faster | hızlı |
a | yardımcı |
human | insan |
of the | yol |
EN Advanced search technology that allows for faster time to critical answers
TR Kritik cevaplara daha hızlı ulaşılması için gelişmiş arama teknolojisi
Iňlis | Türk |
---|---|
search | arama |
technology | teknolojisi |
critical | kritik |
faster | hızlı |
advanced | gelişmiş |
EN Get in the flow faster with personalized prompts for your next hit video.
TR Gelecekte çok tık alacak videonuz için kişiselleştirilmiş bilgilerle akışa daha hızlı katılın.
Iňlis | Türk |
---|---|
flow | akış |
video | videonuz |
personalized | kişiselleştirilmiş |
faster | hızlı |
for | için |
EN Changed the menu that opens on right-click in fields of the list of contacts and chats. Now frequently-performed actions will work much faster.
TR Kişiler ve sohbetler listesinde sağ tıklandığında açılan menü değiştirildi. Böylece, sık gerçekleştirilen eylemler çok daha hızlı çalışacaktır.
Iňlis | Türk |
---|---|
actions | eylemler |
work | iş |
right | sağ |
menu | menü |
frequently | sık |
faster | hızlı |
and | ve |
much | de |
the | kişiler |
of | çok |
in | daha |
EN Mobile-friendly websites work faster on mobile devices.
TR Mobil uyumluluğa sahip web siteleri mobil cihazlarda daha hızlı çalışmaktadır.
Iňlis | Türk |
---|---|
mobile | mobil |
devices | cihazlarda |
on | daha |
faster | hızlı |
websites | siteleri |
EN For much faster and more flexible website management
TR Çok daha hızlı ve esnek web sitesi yönetimi için
Iňlis | Türk |
---|---|
flexible | esnek |
faster | hızlı |
and | ve |
management | yönetimi |
for | için |
more | daha |
EN Our site crawler will help you detect and fix seo errors faster than others due to the following reasons:
TR Site tarayıcımız, aşağıdaki nedenlerden dolayı SEO hatalarını diğerlerinden çok daha hızlı tespit etmenize ve gidermenize yardımcı olacaktır:
Iňlis | Türk |
---|---|
site | site |
detect | tespit |
seo | seo |
faster | hızlı |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
you | etmenize |
and | ve |
the | aşağıdaki |
errors | hatalar |
EN Deliver results with our selection of free, online Delivery Order Forms — the faster you fulfill orders, the happier your customers will be!
TR Ücretsiz online Teslimat Sipariş formlarımızla siparişleri daha hızlı şekilde tamamlayın ve daha mutlu müşteriler kazanın.
Iňlis | Türk |
---|---|
online | online |
delivery | teslimat |
faster | hızlı |
our | ve |
customers | müşteriler |
order | sipariş |
orders | siparişleri |
the | şekilde |
EN Payment providers can also use it to expand reach into new markets, provide faster payment settlements, and lower foreign exchange costs
TR Ödeme sunucuları da yeni piyasalara erişmek, daha hızlı ödeme anlaşmaları sunmak ve daha düşük döviz çevrim masrafları için XRP'den faydalanabilirler
Iňlis | Türk |
---|---|
new | yeni |
provide | sunmak |
faster | hızlı |
payment | ödeme |
and | ve |
lower | düşük |
to | için |
EN A favicon often appears in bookmarks, browser tabs and URL address bars. It not only helps visitors to find your website easier and faster, but also serves as a strong branding element.
TR Site ikonu genellikle yer imlerinde, tarayıcı sekmelerinde ve URL adres çubuklarında görünür.
Iňlis | Türk |
---|---|
often | genellikle |
url | url |
browser | tarayıcı |
address | adres |
website | site |
and | ve |
in | yer |
EN It's faster and easier than you think!But first you need a creative and eye-catching logo
TR Düşündüğünden daha hızlı ve kolay!Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
Iňlis | Türk |
---|---|
logo | logoya |
faster | hızlı |
creative | yaratıcı |
eye | göz |
but | ama |
easier | kolay |
and | ve |
you need | ihtiyacınız |
EN From learning how to make great quality video, no matter your experience or budget to picking up the skills and knowledge to reach your audience goals faster.
TR Deneyiminiz veya bütçeniz ne olursa olsun, yüksek kaliteli video çekmekten hayal ettiğiniz hedef kitlesine ulaşmanız için gereken beceri ve bilgiyi edinmeye kadar birçok konuda kendinizi geliştirin.
Iňlis | Türk |
---|---|
quality | kaliteli |
video | video |
no matter | olsun |
matter | ne |
great | çok |
or | veya |
and | ve |
EN When the new double-track railway is complete, more trains will be able to transport more people and cargo between Arna and Bergen, at faster speeds, and at more frequent intervals.
TR Yeni çift hatlı demiryolu tamamlandığında daha fazla tren, Arna ve Bergen arasında daha fazla insanı ve yükü daha hızlı ve daha sık aralıklarla taşıyabilecek.
Iňlis | Türk |
---|---|
people | insan |
frequent | sık |
double | çift |
faster | hızlı |
new | yeni |
and | ve |
at | nda |
between | arası |
EN Motorsport Stats has relaunched its industry-leading results website with a fresh design, new features and functionalities, and faster access to a rich stream of data from the world’s leading racing championships.
TR Monza'nın katılımcı listesi ve hafta sonu programı açıklandı.
Iňlis | Türk |
---|---|
a | a |
and | ve |
of | ın |
the | hafta |
{Totalresult} terjimeleriniň 50 görkezmek