TR Yapılan bir ankete göre, toplam cep telefonu kullanıcılarının neredeyse yarısı alışveriş merkezlerinde akıllı telefon kullanıyor ve bunların %40'ı rekabet oranlarını belirlemek için kullanıyor.
TR Yapılan bir ankete göre, toplam cep telefonu kullanıcılarının neredeyse yarısı alışveriş merkezlerinde akıllı telefon kullanıyor ve bunların %40'ı rekabet oranlarını belirlemek için kullanıyor.
EN According to a survey conducted, almost half of the total mobile phone users use smartphones while shopping in departmental stores – among which 40% used to determine the competition's rates.
TR Giderek artan sayıda sağlık uzmanı artık bilgileri telefonları ve tabletlerinden okuyup özümsüyor, yani giderek daha fazlası uygulamaları kullanıyor
EN An increasing number of healthcare professionals are now reading and digesting information on their phones and tablets, which means an increasing number are turning to apps
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sağlık | healthcare |
artık | now |
bilgileri | information |
uygulamaları | apps |
TR Bu ajanslar halihazırda Ahrefs kullanıyor ve sizin projeniz için mükemmel bir eşleşme olabilirler.
EN These agencies already use Ahrefs and could be a perfect match for your project.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
ajanslar | agencies |
halihazırda | already |
ahrefs | ahrefs |
kullanıyor | use |
mükemmel | perfect |
TR Satın al, Sakla, Fiyatlara bak, NFT'leri topla, Kripto Al-Sat ve Kazan. İşte bu yüzden 10 milyondan fazla kişi Trust Cüzdan kullanıyor.
EN Buy, store, collect NFTs, exchange & earn crypto. Join 10 million+ people using Trust Wallet.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
kripto | crypto |
milyondan | million |
kişi | people |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
kullanıyor | using |
TR Hizmetimizi kullandığınızda, çeşitli farklı ülkelerde bulunan sunucuları kullanıyor olabilirsiniz. Bununla birlikte, kullanım ve depolama arasında bir fark vardır.
EN When you use our service, you may be using servers located in a variety of different countries. However, there is a difference between use and storage.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
hizmetimizi | our service |
kullandığınızda | when you use |
sunucuları | servers |
depolama | storage |
fark | difference |
TR Hizmetimizi kullandığınızda, çeşitli farklı ülkelerde bulunan sunucuları kullanıyor olabilirsiniz
EN When you use our service, you may be using servers located in a variety of different countries
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
hizmetimizi | our service |
kullandığınızda | when you use |
sunucuları | servers |
TR Bir milyondan fazla işletme halihazırda Foursquare kullanıyor. Listeni yönetmek ve daha fazla müşteri çekmek için kaydol. İşletmeni arayarak işe başla – müşterilerin daha önce kaydetmiş olabilirler!
EN Over a million businesses already use Foursquare. Sign up in order to manage your listing and attract more customers. Start by searching for your business – your customers have probably listed it already!
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
milyondan | million |
foursquare | foursquare |
kullanıyor | use |
çekmek | attract |
başla | start |
TR Web sitemizi sürekli olarak kullanıyor olmanız bu değişiklikleri kabul ettiğiniz anlamına gelecektir.
EN Your continued use of the Website constitutes your agreement to all such changes.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
web | website |
kullanıyor | use |
değişiklikleri | changes |
kabul | agreement |
TR Milyonlarca insan, iPhone'larını ve MacBook'larını onarmak için bu kılavuzları kullanıyor - paradan tasarruf ediyor ve cihazlarının Apple mühendislerinin hayal ettiğinden daha uzun ömürlü olmasını sağlıyorlar.
EN Millions of people are using those manuals to repair their iPhones and MacBooks—saving money and making their gadgets last longer than Apple’s engineers imagined possible.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
insan | people |
tasarruf | saving |
apple | apple |
TR Dünya çapında 50 binden fazla şirket Turbologo tarafından oluşturulan logoları kullanıyor.
EN More than 50K companies around the world use logos, created by Turbologo
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
çapında | around |
şirket | companies |
turbologo | turbologo |
kullanıyor | use |
TR Örneğin, bir kentsel hafif raylı sistem projesinde, Norconsult, bisiklet ve acil durum araçları için trafik şeritlerinin tasarımını optimize etmek amacıyla tramvay sürücülerinden geri bildirim almak için VR oyun deneyimini kullanıyor
EN On an urban light-rail project, for example, Norconsult is using a VR game experience to get feedback from tram drivers to optimize the design of traffic lanes for bikes and emergency vehicles
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
kentsel | urban |
hafif | light |
trafik | traffic |
oyun | game |
deneyimini | experience |
tasarım | project |
TR Gerçek adı Stefani Germanotta dır. 28 Mart 1986 doğumlu sanatçı, sahnede Lady Gaga ismini kullanıyor. Şarkıcı-şarkısözü yazarıdır ve dance-pop/electronic tarzı müzikler yapıyor. Elektro … Devamını oku
EN Stefani Joanne Angelina Germanotta, who performs under the stage name Lady Gaga, is an Academy Award, Golden Globe & Grammy-winner singer, songwriter and musician from New York City, Ne… read more
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
adı | name |
dır | is |
lady | lady |
ve | and |
devamını | more |
oku | read |
TR 28 Mart 1986 doğumlu sanatçı, sahnede Lady Gaga ismini kullanıyor
EN Before Gaga adopted her stage name she was in a band called Stefani Germanotta Band
TR Çevrimiçi "bulut" depolama çözümleri artık yaygın ve çoğu gizli bilgileri korumak için şifreleme yöntemlerini kullanıyor
EN Online "cloud" storage solutions are now mainstream, and many are turning to encryption as a way to protect their private data
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
bulut | cloud |
depolama | storage |
çözümleri | solutions |
artık | now |
çoğu | many |
gizli | private |
bilgileri | data |
şifreleme | encryption |
TR 100'den fazla ülkede milyonlarca kullanıcı zaman ve paradan tasarruf etmek için Sonix kullanıyor
EN Millions of users in over 100 countries use Sonix to save time and money
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
kullanıcı | users |
zaman | time |
sonix | sonix |
kullanıyor | use |
TR 200.000 marka, müşteri deneyimini geliştirmek için şimdiden Crisp'i kullanıyor
EN 200,000 brands are already using Crisp to improve their customer experience
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
müşteri | customer |
deneyimini | experience |
şimdiden | already |
crisp | crisp |
TR Windows / Mac / Linux için Remove.bg, remove.bg API'ını kullanıyor. Bu nedenle aktif bir internet bağlantısına ve bir API anahtarına ihtiyacınız olacaktır.
EN Remove.bg for Windows/Mac/Linux makes use of the remove.bg API, so you need an active Internet connection and an API key.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
windows | windows |
linux | linux |
api | api |
kullanıyor | use |
nedenle | so |
aktif | active |
internet | internet |
bağlantısı | connection |
anahtarı | key |
TR DigiByte ayrıca Odocrypt adlı ASIC dirençli 5 farklı PoW madencilik algoritması kullanıyor.
EN DigiByte uses five different PoW mining algorithms, with one called Odocrypt, which is even ASIC resistant.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
madencilik | mining |
TR Birçok kişi kripto paralarını tutmak için Trust Cüzdan kullanıyor
EN A lot of people use Trust Wallet to hold their cryptocurrencies
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
kişi | people |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
kullanıyor | use |
TR Pinterest, AWS üzerinde PyTorch kullanılarak yapılan PinSage'i kullanıyor
EN Pinterest uses PinSage, made by using PyTorch on AWS
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
aws | aws |
yapılan | made |
TR Volkswagen Group Research, Aerodinamik Avam Projesini Hızlandırmak Üzere AWS'de Altair ile Çalışıyor ve Nvidia Teknolojisini Kullanıyor
EN Volkswagen Group Research Works with Altair and Uses Nvidia Technology on AWS to Accelerate Aerodynamics Concept Design
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
group | group |
aws | aws |
nvidia | nvidia |
teknolojisini | technology |
TR Gelişmiş ve özel yapılandırılmış güvenlik yazılımları kullanıyor ve altyapımızı düzenli olarak güncelliyoruz.
EN We use advanced and customized security software and update regularly our infrastructure.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
gelişmiş | advanced |
güvenlik | security |
kullanıyor | use |
TR "GE, küresel kurumunu desteklemek ve işletmelerinin bulutta güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak için AWS Identity Services'ı kullanıyor
EN “GE uses AWS Identity Services to support their global enterprise and allow their businesses to operate securely in the cloud
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
küresel | global |
kullanıyor | uses |
TR Yazılım geliştirme ve QA ekipleriniz veritabanlarını çalışma saatlerinde kullanıyor ama geceleri veya hafta sonları kullanmaları gerekmiyor
EN Your software development and QA teams are using databases during work hours, but don’t need them on nights or weekends
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
yazılım | software |
geliştirme | development |
ve | and |
çalışma | work |
kullanıyor | using |
ama | but |
TR Binlerce bireysel ve kurumsal üyemiz, ürünlerimizi severek kullanıyor
EN Thousands of individuals and businesses love our products
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
ve | and |
TR Motoristler, tüm araç işlevlerini tek bir tıklamayla kontrol etmek için standart olarak kullanılan 7 inçlik dokunmatik tableti ve yedi adet dokunmaya duyarlı düğmeyi kullanıyor
EN Motorists use the standard-fit 7-inch touch tablet and its seven touch-sensitive buttons to control all vehicle functionalities with a single click
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
tüm | all |
araç | vehicle |
standart | standard |
duyarlı | sensitive |
TR Bu sebeple, direksiyonda zihni ve güvenliği rahatlatmak için sezgisel teknolojiler kullanıyor
EN For that reason, it’s equipped with intuitive technologies to heighten peace of mind and safety at the wheel
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
güvenliği | safety |
sezgisel | intuitive |
teknolojiler | technologies |
TR O, dünyayı daha sürdürülebilir kılmak için kendi etki alanını kullanıyor: Influencer Bina Nöhr, adil modanın ne kadar çekici olabileceğini gösteriyor.
EN She uses her outreach to promote sustainability in the world: Influencer Bina Nöhr shows how attractive fair trade fashion can be.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sürdürülebilir | sustainability |
kullanıyor | uses |
adil | fair |
çekici | attractive |
TR Alman şirketleri hangi yapay zeka yöntemlerini kullanıyor?
EN Which forms of AI are used by German companies?
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
alman | german |
şirketleri | companies |
TR Erkekler mi kadınlar mı internette daha fazla vakit geçiriyor ve ne kadar Alman WhatsApp kullanıyor gibi soruların cevaplarını burada bulabilirsiniz.
EN Discover here whether men or women spend more time on the Internet, and how many people in Germany actually use WhatsApp.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
erkekler | men |
kadınlar | women |
internette | on the internet |
vakit | time |
alman | germany |
kullanıyor | use |
burada | here |
TR Sosyal medya ve e-posta kullanıyor, internetten banka işlemleri ve alışveriş yapıyor, dosya indiriyorsanız kötücül yazılım riskiyle karşı karşıyasınızdır
EN If you use social media, email, bank online, shop online and download files or software from unknown sources - you are at risk of malware
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
ve | and |
e-posta | |
kullanıyor | use |
banka | bank |
alışveriş | shop |
dosya | files |
yazılım | software |
TR Afiş kullanıyor veya alıyor / satıyor musunuz?
EN Do you use or buy / sell banners?
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
kullanıyor | use |
veya | or |
musunuz | do you |
TR Döngüsel ekonomi, sürdürülebilirlik ve inovasyon tabanlı bir üretim modelini benimsiyor, doğal kaynakları verimli kullanıyor, etkin atık yönetimi ile yeniden kullanımı artırıyor ve çevreci bertaraf yöntemlerini tercih ediyoruz.
EN We adopt a cyclical economy, sustainability and innovation based production model, use natural resources efficiently, increase waste reuse with effective waste management and prefer environmentally friendly disposal methods.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
ekonomi | economy |
sürdürülebilirlik | sustainability |
inovasyon | innovation |
tabanlı | based |
üretim | production |
modelini | model |
doğal | natural |
kaynakları | resources |
atık | waste |
yönetimi | management |
tercih | prefer |
TR Almanya’da 14 yaş üstü kesimin hemen hemen yüzde 90’ı akıllı telefon sahibi, yüzde 95’i telefonunu her gün kullanıyor
EN Almost 90 per cent of people in Germany aged 14 and above own a smartphone, while almost 95 per cent of them use it every day
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
almanya | germany |
yaş | aged |
hemen | almost |
yüzde | per cent |
sahibi | own |
kullanıyor | use |
TR 200.000 marka, müşteri deneyimini geliştirmek için şimdiden Crisp'i kullanıyor
EN 200,000 brands are already using Crisp to improve their customer experience
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
müşteri | customer |
deneyimini | experience |
şimdiden | already |
crisp | crisp |
TR Satın al, Sakla, Fiyatlara bak, NFT'leri topla, Kripto Al-Sat ve Kazan. İşte bu yüzden 25 milyondan fazla kişi Trust Cüzdan kullanıyor.
EN Buy, store, collect NFTs, exchange & earn crypto. Join 25 million+ people using Trust Wallet.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
kripto | crypto |
milyondan | million |
kişi | people |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
kullanıyor | using |
TR Birçok kişi kripto paralarını tutmak için Trust Cüzdan kullanıyor
EN A lot of people use Trust Wallet to hold their cryptocurrencies
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
kişi | people |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
kullanıyor | use |
TR Giderek artan sayıda sağlık uzmanı artık bilgileri telefonları ve tabletlerinden okuyup özümsüyor, yani giderek daha fazlası uygulamaları kullanıyor
EN An increasing number of healthcare professionals are now reading and digesting information on their phones and tablets, which means an increasing number are turning to apps
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sağlık | healthcare |
artık | now |
bilgileri | information |
uygulamaları | apps |
TR Projenin teknik ressamı Oli Cooper hassas ve canlı set tasarımları oluşturmak için AutoCAD kullanıyor.
EN Project draftsman Oli Cooper uses AutoCAD to produce precise yet organic set designs.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
projenin | project |
set | set |
tasarımları | designs |
oluşturmak | produce |
için | to |
autocad | autocad |
kullanıyor | uses |
TR Peyzaj tasarım firması, San Francisco'da bulunan Pinterest genel merkezindeki benzersiz bir alanın sürdürülebilir peyzaj tasarımında AutoCAD kullanıyor.
EN Landscape-design firm uses AutoCAD to help with sustainable landscape design of a unique space at Pinterest headquarters in San Francisco.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
firması | firm |
sürdürülebilir | sustainable |
autocad | autocad |
TR Sanatçı ve teknik ressam Benjamin Pratt, kanvasa aktarmadan önce tasarımların eskizleri için AutoCAD LT'yi kullanıyor.
EN Artist and draftsman Benjamin Pratt uses AutoCAD LT to sketch concepts before transferring them to the canvas.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
benjamin | benjamin |
autocad | autocad |
kullanıyor | uses |
TR Square Enix, Çok Oyunculu Çevrimiçi Rol Yapma Oyununda (Massively Multiplayer Online Role-Playing Game - MMORPG) görüntü işlemeyi çalıştırmak için AWS Lambda'yı kullanıyor
EN Square Enix uses AWS Lambda to run image processing for its Massively Multiplayer Online Role-Playing Game (MMORPG)
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
rol | role |
online | online |
görüntü | image |
aws | aws |
lambda | lambda |
kullanıyor | uses |
TR S&P Global Ratings, Uygulama Geçişini Hızlandırmak ve İnovasyonu Artırmak İçin AWS’yi Kullanıyor
EN S&P Global Ratings Uses AWS to Speed Application Migration, Drive Innovation
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
s | s |
global | global |
aws | aws |
TR Kaliforniyalıların gizlilik haklarını kullanıyor olsa bile eşit hizmet ve fiyattan yararlanma hakkı.
EN The right of Californians to equal service and price, even if they exercise their privacy rights.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
gizlilik | privacy |
olsa | the |
eşit | equal |
hizmet | service |
ve | and |
ın | of |
TR Milyonlarca insan, iPhone'larını ve MacBook'larını onarmak için bu kılavuzları kullanıyor - paradan tasarruf ediyor ve cihazlarının Apple mühendislerinin hayal ettiğinden daha uzun ömürlü olmasını sağlıyorlar.
EN Millions of people are using those manuals to repair their iPhones and MacBooks—saving money and making their gadgets last longer than Apple’s engineers imagined possible.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
insan | people |
tasarruf | saving |
apple | apple |
TR Gelişmiş ve özel yapılandırılmış güvenlik yazılımları kullanıyor ve altyapımızı düzenli olarak güncelliyoruz.
EN We use advanced and customized security software and update regularly our infrastructure.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
gelişmiş | advanced |
güvenlik | security |
kullanıyor | use |
TR Yazılım geliştirme ve QA ekipleriniz veritabanlarını çalışma saatlerinde kullanıyor ama geceleri veya hafta sonları kullanmaları gerekmiyor
EN Your software development and QA teams are using databases during work hours, but don’t need them on nights or weekends
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
yazılım | software |
geliştirme | development |
ve | and |
çalışma | work |
kullanıyor | using |
ama | but |
TR Motoristler, tüm araç işlevlerini tek bir tıklamayla kontrol etmek için standart olarak kullanılan 7 inçlik dokunmatik tableti ve yedi adet dokunmaya duyarlı düğmeyi kullanıyor
EN Motorists use the standard-fit 7-inch touch tablet and its seven touch-sensitive buttons to control all vehicle functionalities with a single click
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
tüm | all |
araç | vehicle |
standart | standard |
duyarlı | sensitive |
TR Bu sebeple, direksiyonda zihni ve güvenliği rahatlatmak için sezgisel teknolojiler kullanıyor
EN For that reason, it’s equipped with intuitive technologies to heighten peace of mind and safety at the wheel
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
güvenliği | safety |
sezgisel | intuitive |
teknolojiler | technologies |
TR Bu sebeple, direksiyonda zihni ve güvenliği rahatlatmak için sezgisel teknolojiler kullanıyor
EN For that reason, it’s equipped with intuitive technologies to heighten peace of mind and safety at the wheel
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
güvenliği | safety |
sezgisel | intuitive |
teknolojiler | technologies |
กำลังแสดงคำแปล 50 จาก 50 รายการ