NL Het staat bekend als een automerk dat bekend staat om zijn veiligheid en betrouwbaarheid
NL Het staat bekend als een automerk dat bekend staat om zijn veiligheid en betrouwbaarheid
TR Güvenlik ve güvenilirliği ile tanınan bir otomobil markası olarak tanınmaktadır
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
veiligheid | güvenlik |
en | ve |
NL JLT is een commerciële en residentiële gemeenschap tegenover het bruisende Dubai Marina-gebied. Het staat vooral bekend om de verkeersvrije wegen en enorme kunstmatige meren. JLT staat voor Jumeirah Lake Towers.
TR JLT, hareketli Dubai Marina bölgesinin karşısındaki ticari ve konut topluluğudur. En çok trafiğe kapalı yolları ve devasa insan yapımı gölleri ile ünlüdür. JLT, Jumeirah Gölü Kuleleri anlamına gelir.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
en | ve |
dubai | dubai |
NL Het is in staat om u te voorzien van real-time data op een dag-voor-dag basis, zodat u in staat bent om alle waardevolle rang tracking metrics op te halen die u nodig heeft
TR Size gün bazında gerçek zamanlı veriler sağlayabilir, böylece ihtiyacınız olan tüm değerli sıralama izleme metriklerini elde edebilirsiniz
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
zodat | böylece |
waardevolle | değerli |
rang | sıralama |
tracking | izleme |
u | size |
dag | gün |
real | gerçek |
NL U zult ook in staat zijn om de posities van de site bij te houden als ze veranderen in de tijd. Dit is waardevol om uw klanten op de hoogte te houden en stelt u in staat om uw eigen vooruitgang te controleren.
TR Ayrıca sitenin zaman içinde değişen konumlarını da takip edebileceksiniz. Bu, müşterilerinizi döngü içinde tutmak için değerlidir ve kendi ilerlemenizi izlemenizi sağlar.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
site | sitenin |
houden | tutmak |
en | ve |
in staat | sağlar |
NL Staat voor Search Engine Results Pages (zoekresultatenpagina’s). Dit zijn de pagina’s die Google en andere zoekmachines weergeven na een zoekopdracht van een gebruiker.
TR Bu, Arama Motoru Sonuç Sayfaları demektir. Bunlar, bir kullanıcının arama sorgusuna yanıt olarak Google ve diğer arama motorlarının gösterdiği sayfalardır.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
en | ve |
andere | diğer |
NL Bekijk je voortgang gedurende de tijd (links) en zie een momentopname van waar je nu staat voor elk van de 13 getrackte SERP-features (rechts).
TR Zaman içindeki ilerlemenizi (solda) ve takip edilen 13 SERP özelliğinin her biri konusunda şu anki durumunuz hakkında ekran resmi (sağda) görün.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
en | ve |
van | da |
NL Zie hoe sterk jij staat ten opzichte van je concurrenten
TR Rakiplerinize göre durumunuzu görün
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
zie | görün |
NL Ongeacht het niveau van de technische kennis van een teamlid, iedereen is in staat om onze scoringsalgoritmes en krachtige aanbevelingen volop te benutten.
TR Bir ekip üyesi hangi düzeyde teknik bilgiye sahip olursa olsun, puanlama algoritmalarımızdan ve güçlü önerilerimizden tam anlamıyla faydalanabilir.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
niveau | düzeyde |
technische | teknik |
en | ve |
is | sahip |
krachtige | güçlü |
NL Ontdek op welke zoektermen je website rankt en vergelijk hoe sterk jij staat tegenover je concurrenten in de SERP’s.
TR Web sitenizin sıralandığı anahtar kelimeleri öğrenin ve SERPlerde rakiplerinizle nasıl kıyaslandığınızı görün.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
website | web |
en | ve |
NL Zodra je ontdekt wat werkt en wat niet, kijk eens naar onze adviezen en suggesties hoe je elk probleem oplost. Het staat allemaal in de rapportage.
TR Neyin işe yarayıp neyin yaramadığını anladığınızda problemlerin çözümüne dair tavsiye ve önerilerimize göz atın. Hepsi raporda yer alıyor.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
en | ve |
allemaal | hepsi |
NL Dit principe staat aan de basis van de Mailfence service
TR Bu Mailfence hizmetinin kurucu ilkesidir
NL Na de onthullingen van Edward Snowden over massale privacyschendingen, werd het duidelijk dat onze online privacy onder druk staat
TR Edward Snowden'ın 2013'teki küresel kitlesel gözetim ifşalarından sonra, çevrimiçi gizliliğin tehdit altında olduğu ortaya çıktı
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
onder | altında |
online | çevrimiçi |
NL Wij helpen je bij elke stap van het proces. Ons community-team staat voor je klaar om je te helpen te connecten met je klanten in real life, waar ze zich ook bevinden.
TR Size her adımda rehberlik edeceğiz. Topluluk ekibimiz, dünya çapındaki müşterilerinizle gerçek hayatta bağlantı kurmanıza yardım etmek için azimle çalışmaktadır.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
je | size |
community | topluluk |
NL Bekijk hoe het Freshworks-platform klanten een krachtige, uniforme ervaring biedt op alle contactpunten en ontwikkelaars in staat stelt om een geweldige klantervaring te bieden.
TR Freshworks Neo platformunun keyifli müşteri ve çalışan deneyimleri sunarak işletmeleri nasıl güçlendirdiğini görün.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
bekijk | görün |
klanten | müşteri |
en | ve |
NL Visme gelooft dat iedereen van nature creatief is en volledig in staat om professionele inhoud te creëren. Daarom hebben we een platform gebouwd dat het beste in gebruikers naar boven brengt.
TR Visme, herkesin içinde yaratıcılık olduğuna ve herkesin profesyonel kalitede içerik oluşturabileceğine inanır. Bu yüzden, kullanıcılarımızın en iyi özelliklerini ortaya koyabilecekleri bir platform inşa ettik.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
iedereen | herkesin |
en | ve |
professionele | profesyonel |
inhoud | içerik |
daarom | bu yüzden |
platform | platform |
visme | visme |
NL Deze staat centraal bij elke beslissing die we als bedrijf nemen
TR Bir işletme olarak verdiğimiz her kararın merkezinde güvenlik yer alır
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
deze | yer |
elke | her |
NL De sector van de gezondheidszorg staat op de drempel van een belangrijke transformatie
TR Sağlık sektörü büyük bir dönüşüme hazırlanıyor
NL Maak een allesomvattend plan om de operationele staat van elke vestigingslocatie te bewaken
TR Her ofis konumunun çalışma durumunu izlemek için bir genel plan oluşturun
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
maak | oluşturun |
plan | plan |
NL Een leger aan reparateurs staat klaar om de leegte op te vullen. Alles wat ze nodig hebben, is een beetje hulp.
TR Bir ordu dolusu tamir teknisyeni hazırda bekliyor; yalnız biraz yardıma ihtiyaçları var.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
beetje | biraz |
NL In staat zijn om activa te ruilen zonder een gecentraliseerde service is geweldig - atomicwallet.io
TR Varlıkları merkezi bir hizmet olmadan takas edebilmek harika - atomicwallet.io
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
zonder | olmadan |
service | hizmet |
geweldig | harika |
NL Ons supportteam staat altijd klaar om u te helpen. Krijg snel en efficiënt antwoord via live chat of e-mail.
TR Destek ekibimiz her zaman size yardımcı olmaya hazır. Canlı sohbet veya e-posta yoluyla hızlı ve etkili yanıt alın.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
altijd | her zaman |
klaar | hazır |
krijg | alın |
en | ve |
antwoord | yanıt |
chat | sohbet |
of | veya |
u | size |
live | canlı |
snel | hızlı |
NL Konstantin staat bekend als de mede-oprichter en CEO van Changelly.com, de grootste cryptocurrency directe uitwisselaar met meer dan 2 miljoen actieve klanten per maand en $0,5 biljoen aan maandelijkse omzet
TR Konstantin daha çok aylık 2 milyondan fazla aktif müşterisi ve 0,5 milyar dolar aylık cirosuyla en büyük kripto para birimi anlık borsası olan Changelly.com'un kurucu ortağı ve CEO'su olarak bilinmektedir
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
en | ve |
miljoen | milyondan |
actieve | aktif |
NL Het stelt u ook in staat om transacties uit te voeren op de blockchain
TR Çevrim dışı olarak iki farklı yerde saklamanızı tavsiye ederiz
NL We gebruiken cookies. Sommige zijn nodig voor het functioneren van deze website, terwijl andere stellen ons in staat om bezoekersstatistieken te verzamelen.
TR Çerezler kullanıyoruz. Bazı çerezler bu web sitesinin çalışması için gereklidir, bazıları ise trafik istatistikleri toplamamıza olanak sağlar.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
in staat | sağlar |
NL Matomo gebruikt cookies. Deze cookies stellen ons in staat om de bezoeken te tellen en het gebruik van onze websites te analyseren.
TR Matomo çerezler kullanır. Bu çerezler, ziyaretleri saymamızı ve web sitelerimizin kullanımını analiz etmemizi sağlar.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
en | ve |
websites | web |
analyseren | analiz |
in staat | sağlar |
NL Ons ondersteuningsteam staat klaar om u te helpen met elk probleem. U kunt hier meer informatie vinden: Contact
TR Destek ekibimiz yaşayabileceğiniz tüm sorunlarda size yardımcı olmaya hazır. Daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: İletişim
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
klaar | hazır |
elk | tüm |
hier | burada |
informatie | bilgiyi |
u | size |
NL Maak gepersonaliseerde applicatiecatalogi om ze beter te beheren en gebruikers in staat te stellen de benodigde applicaties vanaf één locatie te installeren
TR Daha iyi yönetmek ve kullanıcıların tek bir konumdan gerekli uygulamaları yüklemelerine izin vermek için özel uygulama katalogları oluşturun.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
maak | oluşturun |
beheren | yönetmek |
en | ve |
benodigde | gerekli |
NL Maak een roll-up actieplan om de operationele staat van elke vestigingslocatie te definiëren, te communiceren en te monitoren
TR Her ofis konumunun çalışma durumunu tanımlamak, iletmek ve izlemek için bir genel eylem planı oluşturun
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
maak | oluşturun |
en | ve |
NL A-voorraad gebruikte onderdelen zijn in uitstekende staat
TR A-Stok kullanılmış parçalar mükemmel durumda
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
onderdelen | parçalar |
uitstekende | mükemmel |
gebruikte | kullanılmış |
NL Moderne mobiele toestellen stellen gebruikers in staat om de wereld -- of op zijn minst alle informatie, kaarten en games -- in hun handen te houden.
TR Modern mobil cihazlar, kullanıcıların dünyayı ya da en azından tüm bilgilerini, haritalarını ve oyunlarını ellerinde tutmalarına izin verir.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
moderne | modern |
mobiele | mobil |
in | da |
of | ya |
alle | tüm |
informatie | bilgilerini |
en | ve |
wereld | dünyayı |
NL De slogan ?Kwaliteitsbanden voor een budgetprijs? omvat alles waar het internationale bandenmerk Goldline voor staat: een brede range moderne zomer-, winter- en all season budgetbanden met een uitstekende kwaliteit. Het complete
TR ‘’Uygun fiyata Kaliteli lastikler’’ sloganı, uluslararası lastik markası Goldline iyi fiyat-kalite oranlı geniş
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
internationale | uluslararası |
brede | geniş |
NL Deze gratis online brochure maker stelt je in staat te kiezen uit eindeloos veel visuele middelen die klaar zijn om je merk te etaleren.
TR Bu ücretsiz çevrimiçi broşür hazırlama aracı, markanıza tanıtmaya hazır, sayısız görsel araç arasından seçim yapmanızı sağlar.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
kiezen | seçim |
visuele | görsel |
klaar | hazır |
gratis | ücretsiz |
online | çevrimiçi |
in staat | sağlar |
NL Maak digitale brochures met popup en rollover effecten die je kijker in staat stellen met je ontwerp te interageren om meer informatie te krijgen.
TR Broşürünüzü okuyan kişinin daha fazla bilgi almak için tasarımınızla etkileşim kurmasına olanak veren açılır pencere ve fare ile üzerine gelindiğinde şekil değiştirme efektlerine sahip dijital broşürler oluşturun.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
digitale | dijital |
en | ve |
informatie | bilgi |
NL CISPA STAAT GARANTIELOZE ZOEKOPDRACHTEN EN HET DELEN VAN PERSOONLIJKE GEGEVENS TOE
TR CISPA YETKİSİZ ARAMALARA VE KİŞİSEL BİLGİLERİ PAYLAŞMAYA İZİN VERİR
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
en | ve |
NL Hoewel het beschermen van de belangen van een van de partners geen opzet was heeft Twitter aangetoond dat het in staat is om inhoud te beperken en dat ze dat ook zal doen als ze dit nodig acht
TR Ortaklarından birinin menfaatini koruması tasarlanmış olmasa da Twitter içerik kısıtlama yetkisi olduğunu ve bu yetkiyi kullanacağını kanıtlamıştır
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
inhoud | içerik |
en | ve |
NL Een uitbreiding van het "Foreign Intelligence Surveillance Act" (FISA) tot 2017 staat de U.S.-regering toe om zonder bevelschrift Internet gebruikers te onderzoeken
TR Dış İstihbarat Gözetleme Yasasının (FISA) 2017'ye kadar uzatılması ABD hükümetinin İnternet kullanıcıları ile ilgili yetkisiz araştırma yapmasına imkan tanır
NL Consumenten moeten zelf in staat zijn om verbinding te maken met legale apparaten van hun keuze.
TR Müşteriler, yasal cihazlarına bağlanabilmelidirler.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
apparaten | cihazlar |
NL En wanneer zij beslissen dat het tijd is om de hond op te jagen, zullen ze in staat zijn om je geur te volgen via het spoor achtergelaten door je communicaties.
TR Böylece köpeği kovalama zamanı geldiğine karar verdikleri zaman, iletişimde bulunduklarınızdan geriye kalan izlerden kokunuzu takip edebileceklerdir.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
tijd | zaman |
volgen | takip |
NL We bouwen de applicaties en tools die ons in staat stellen om de vrijheid te bevorderen en het internet open te houden
TR Özgürlüğü geliştirmemizi ve interneti açık tutmamızı sağlayan uygulamalar ve araçlar yapıyoruz
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
bouwen | yapı |
applicaties | uygulamalar |
en | ve |
open | açık |
NL De enige manier om potentieel gevaarlijke of ongepaste inhoud te beheren is om gebruikers in staat te stellen om zichzelf te reguleren en innovatieve oplossingen toe te passen zodat ze hun eigen bescherming kunnen verzekeren.
TR Potansiyel olarak tehlikeli veya uygunsuz içerikleri yönetmenin tek yolu kullanıcıların kendi kendilerini denetlemelerine ve kendilerini korumak için yenilikçi çözümleri uygulamalarına izin vermektir.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
manier | yolu |
en | ve |
innovatieve | yenilikçi |
oplossingen | çözümleri |
NL Flexibele instellingen stellen u in staat om ondertitels te maken in enkele seconden. Gesplitst door tijd of door aantal tekens.
TR Esnek ayarlar saniyeler içinde altyazı oluşturmanıza olanak tanır. Saate veya karakter sayısına göre bölünmüş.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
flexibele | esnek |
instellingen | ayarlar |
maken | oluşturmanıza |
seconden | saniyeler |
of | veya |
aantal | sayısı |
NL Word-error-rate is de typische metriek om nauwkeurigheid te beoordelen, maar functies zoals de Sonix Custom Dictionary stellen klanten in staat aangepaste woordenlijsten te maken en de nauwkeurigheid verder te vergroten.
TR Kelime hatası oranı, doğruluğu değerlendirmek için tipik bir metriktir ancak Sonix Custom Dictionary gibi özellikler müşterilerin özel kelime dağarcığı oluşturmalarını ve doğruluğu daha da artırmalarını sağlar.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sonix | sonix |
klanten | müşterilerin |
functies | özellikler |
in staat | sağlar |
NL Sonix Medical Transcription stelt zorgverleners, IT-leveranciers, verzekeraars en farmaceutische bedrijven in staat klinische documenten sneller, efficiënter en veiliger in te vullen.
TR Sonix Medical Transkripsiyon, sağlık hizmeti sağlayıcılarının, BT tedarikçilerinin, sigorta şirketlerinin ve ilaç şirketlerinin klinik belgeleri daha hızlı, daha verimli ve daha güvenli bir şekilde tamamlamalarını sağlar.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sonix | sonix |
en | ve |
documenten | belgeleri |
veiliger | daha güvenli |
it | bt |
sneller | hızlı |
in | bir |
in staat | sağlar |
NL Sonix stelt je in staat om direct in het online transcript notities te maken, zodat je bepaalde delen van het transcript kunt annoteren voor een eenvoudige ontdekking op een later tijdstip
TR Sonix, daha sonraki bir tarihte kolay keşif için transkriptin belirli bölümlerine açıklama ekleyebilmeniz için doğrudan çevrimiçi transkriptte not almanızı sağlar
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sonix | sonix |
direct | doğrudan |
online | çevrimiçi |
in staat | sağlar |
NL Wereldwijd zoeken stelt u in staat om te zoeken naar woorden en zinnen in al uw transcripties. Pink snel trefwoorden aan en exporteer die gegevens eenvoudig.
TR Küresel arama, tüm transkriptlerinizde sözcükleri ve cümleleri aramanıza olanak tanır. Anahtar kelimeleri hızlı bir şekilde tespit edin ve bu verileri kolayca dışa aktarın.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
wereldwijd | küresel |
zoeken | arama |
woorden | kelimeleri |
en | ve |
trefwoorden | anahtar |
gegevens | verileri |
NL Maak notities of commentaar in het transcript en deel dit met teamleden, zodat iedereen op dezelfde pagina staat.
TR Transkripte not alın veya yorum yapın ve herkes aynı sayfada olacak şekilde ekip üyeleri arasında paylaşın.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
maak | yapın |
commentaar | yorum |
en | ve |
deel | paylaşın |
iedereen | herkes |
pagina | sayfada |
dezelfde | aynı |
NL Uw verkoopgesprekken zijn een van de meest waardevolle, maar toch genegeerde gegevensbronnen over wat uw klanten nodig hebben en hoe effectief uw teams in staat zijn om aan die behoeften te voldoen.
TR Satış görüşmeleriniz, müşterilerinizin neye ihtiyaç duyduğu ve ekiplerinizin bu ihtiyaçları ne kadar etkili bir şekilde ele aldıklarına dair en değerli ancak göz ardı edilen veri kaynaklarından biridir.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
meest | en |
waardevolle | değerli |
en | ve |
NL Het stelt gebruikers in staat om online te ontmoeten met of zonder video en heeft ook een desktop client en een mobiele app
TR Kullanıcıların video ile veya video olmadan çevrimiçi bir araya gelmelerini sağlar ve ayrıca bir masaüstü istemcisi ve bir mobil uygulaması vardır
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
zonder | olmadan |
video | video |
en | ve |
heeft | vardır |
mobiele | mobil |
online | çevrimiçi |
in staat | sağlar |
desktop | masaüstü |
app | uygulaması |
NL Het heeft een eenvoudige interface en stelt meerdere gebruikers in staat om elkaar op afstand te ontmoeten
TR Basit bir arayüze sahiptir ve birden fazla kullanıcının birbirleriyle uzaktan buluşmasına izin verir
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
heeft | sahiptir |
en | ve |
NL Google meet werkt met elke browser en stelt u in staat om uw video, desktop en presentaties te delen met collega's, vrienden en klanten.
TR Google meet, herhangi bir tarayıcıyla çalışır ve video, masaüstü ve sunumlarınızı iş arkadaşlarınızla, arkadaşlarınızla ve müşterilerinizle paylaşmanızı sağlar.
ดัตช์ | ภาษาตุรกี |
---|---|
elke | herhangi |
browser | tarayıcı |
en | ve |
video | video |
werkt | çalışır |
desktop | masaüstü |
in staat | sağlar |
กำลังแสดงคำแปล 50 จาก 50 รายการ