EN These acts of self-love go a long way towards rebuilding our self-esteem in sobriety.
"acts of self love" ใน ภาษาอังกฤษ สามารถแปลเป็น ภาษาตุรกี คำ/วลีต่อไปนี้:
EN These acts of self-love go a long way towards rebuilding our self-esteem in sobriety.
TR Bu öz-sevgi eylemleri, ayık halde özsaygımızı yeniden inşa etmede uzun bir yol kat eder.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
long | uzun |
way | yol |
these | bu |
of | in |
a | bir |
EN The main goal of Callisto is to research and develop a reference implementation of a self-sustaining, self-governed and self-funded blockchain ecosystem and development environment.
TR Callisto'nun esas amacı, kendine yetebilen, kendini yönetebilen ve kendini fonlayabilen bir blockchain ekosistemi ve geliştirme ortamı için referans bir uygulama araştırmak ve geliştirmektir.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
reference | referans |
ecosystem | ekosistemi |
goal | amacı |
blockchain | blockchain |
development | geliştirme |
implementation | uygulama |
environment | ortamı |
and | ve |
of | in |
to | için |
a | bir |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Our Services may not be used to promote, incite, or glorify self-harm or acts of terrorism.
TR Hizmetlerimiz kendi kendine zarar vermeyi ya da terör eylemlerini teşvik etmek, kışkırtmak veya yüceltmek için kullanılamaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
harm | zarar |
self | kendine |
of | in |
promote | teşvik |
or | veya |
EN Where self-care meets self-love — find every single FOREO product you could wish for. Enjoy all the beautiful things that can turn a blah day into a spa day!
TR Kişisel bakımın sevgiyle buluştuğu yerde - dilediğiniz her FOREO ürününü bulun. Sıradan bir günü bir spa gününe dönüştürebilecek tüm güzel şeylerin tadını çıkarın!
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
foreo | foreo |
find | bulun |
day | günü |
beautiful | güzel |
enjoy | tadını |
spa | spa |
all | tüm |
a | bir |
the | kişisel |
EN Individual Self-Instruction and Self-Training Aids, Programmes
TR Kişisel Eğitim ve Gelişim Ekipmanları, Programları
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
individual | kişisel |
training | eğitim |
programmes | programları |
and | ve |
EN Physical self-careAfter years of neglecting our bodies and living environment, we benefit from prioritizing our physical self-care
TR Fiziksel öz bakımYıllarca bedenlerimizi ve yaşadığımız çevreyi ihmal ettikten sonra, fiziksel öz bakımımıza öncelik vermenin faydasını görüyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
physical | fiziksel |
years | yaş |
of | sonra |
and | ve |
EN Negative self-talk and insensitive humour about self-harming behaviour
TR Kendine zarar verme davranışı hakkında olumsuz iç konuşma ve duyarsız mizah
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
negative | olumsuz |
about | hakkında |
and | ve |
self | kendine |
EN If you want to become self-employed in Germany, you should know and be able to contextualise the most important terms relating to the subject of “self-employment” and “starting up”
TR Almanya'da serbest meslek sahibi olmak istiyorsanız, "serbest meslek" ve "iş kurma" ile ilgili en önemli terimleri bilmeli ve kategorize edebilmelisiniz
EN Scans your website daily for malware and other risks and will send you an alert if something malicious is detected. This acts as an “alarm system” but does not include remediation.
TR Web siteni günlük olarak kötü amaçlı yazılımlara ve diğer risklere karşı tarar ve kötü amaçlı bir şey tespit edilirse sana uyarı gönderir. Bu bir “alarm sistemi” olarak işler, ama düzeltmeyi içermez.
EN Support to Life acts in accord with humanitarian aid principles and upholds principles of humanity, neutrality, impartiality, independence and accountability
TR İnsani yardım ilkeleri çerçevesinde faaliyet yürüten Hayata Destek insanlık, tarafsızlık, ayrım gözetmeme, bağımsızlık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlıdır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
principles | ilkeleri |
and | ve |
support | destek |
aid | yardım |
to life | hayata |
EN Support to Life acts in accord with humanitarian aid principles and upholds principles of humanity, neutrality, impartiality, independence and accountability
TR İnsani yardım ilkeleri çerçevesinde faaliyet yürüten Hayata Destek insanlık, tarafsızlık, ayrım gözetmeme, bağımsızlık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlıdır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
principles | ilkeleri |
and | ve |
support | destek |
aid | yardım |
to life | hayata |
EN Microsoft Teams is a communications platform which acts as the hub for team collaboration in Office 365. Users can conduct video meetings, chat, and integrate with other software applications.
TR Microsoft Teams, Office 365'te ekip işbirliği merkezi görevi gören bir iletişim platformudur. Kullanıcılar görüntülü toplantılar yapabilir, sohbet edebilir ve diğer yazılım uygulamalarıyla entegre olabilir.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
microsoft | microsoft |
hub | merkezi |
collaboration | işbirliği |
video | görüntü |
other | diğer |
office | office |
team | ekip |
software | yazılım |
teams | teams |
integrate | entegre |
chat | sohbet |
and | ve |
communications | iletişim |
a | bir |
applications | uygulamalar |
users | kullanıcılar |
can | olabilir |
meetings | toplantılar |
EN Nebulas is a public blockchain, which acts as an autonomous metanet. Nebulas wants to build decentralized collaboration with smart assets.
TR Nebulas, otonom bir metanet'e sahip açık bir blockchaindir. İ̇şbirliğinin geleceğini sunmayı amaçlar. Nebulas, akıllı varlıklarla merkeziyetsiz işbirliği inşa etmeyi amaçlar.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
public | açık |
build | inşa |
decentralized | merkeziyetsiz |
collaboration | işbirliği |
smart | akıllı |
a | bir |
to | sahip |
EN If the user wants to go to the internet, the internal DNS server obtains this request and acts as a proxy server and forwards the request to the external DNS server
TR Kullanıcı internete çıkmak isterse iç DNS sunucusu bu isteği alıp proxy sunucusu gibi davranarak isteği dış DNS sunucusuna iletir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
dns | dns |
request | isteği |
proxy | proxy |
external | dış |
and | alıp |
user | kullanıcı |
this | bu |
server | sunucusuna |
EN and the affiliated party do not accept any liability for the correctness and completeness thereof or for the direct and indirect consequences of acts or omissions on the basis thereof
TR ve bağlı taraf, bunların doğruluk ve tamlığı konusunda veya bunlara dayalı edim veya ihmallerin doğrudan ve dolaylı sonuçlarından hiç bir sorumluluk kabul etmez
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
party | taraf |
direct | doğrudan |
and | ve |
or | veya |
the | kabul |
not | etmez |
of | konusunda |
EN in no circumstances considers itself and acts as a top-level union.
TR Hiçbir koşulda bir üst birlik konumunda olmaz ve davranmaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
top | üst |
no | hiçbir |
and | ve |
a | bir |
EN Kibar Group acts with a sense of responsibility required to be undertaken in order to achieve the Sustainable Development Goals
TR Kibar Grubu, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın başarıya ulaşması için üstlenmesi gereken sorumluluğun farkındalığıyla hareket etmektedir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
kibar | kibar |
group | grubu |
required | gereken |
sustainable | sürdürülebilir |
development | kalkınma |
of | in |
to | için |
EN We disclaim any and all liability for the acts, omissions and any conduct of any third parties in connection with or related to your use of the Website, Services, Applications and/or Data
TR Web Sitesi, Hizmetler, Uygulamalar ve / veya Verileri kullanımınızla bağlantılı veya kullanımınızla ilgili olarak herhangi bir üçüncü tarafın eylemleri, ihmalleri ve davranışları hakkında her türlü sorumluluğu reddediyoruz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
conduct | davranış |
connection | bağlantı |
related | ilgili |
data | verileri |
services | hizmetler |
applications | uygulamalar |
or | veya |
third | üçüncü |
any | herhangi |
and | ve |
use | kullanım |
to | hakkında |
EN It appears that the RTÜK acts as a government tool to threaten news outlets critical of the government and silence the critical, independent media in Turkey through its punishments
TR RTÜK’ün hükümeti eleştiren haber kuruluşlarını tehdit etmek ve verdiği cezalarla Türkiye’deki eleştirel, bağımsız medyayı susturmak için iktidara ait bir araç olarak hareket ettiği görülüyor
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
government | hükümeti |
news | haber |
independent | bağımsız |
media | medyayı |
and | ve |
the | araç |
of | in |
a | bir |
EN Our puppy, Gofret, coming to work with his mom, acts as the hotel’s Canine Ambassador.
TR Dünyaca ünlü Willow Stream Spa, avantajlı masaj paketleri ile sizleri bekliyor.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
as | spa |
the | sizleri |
EN Our puppy, Gofret, coming to work with his mom, acts as the hotel’s Canine Ambassador.
TR Dünyaca ünlü Willow Stream Spa, avantajlı masaj paketleri ile sizleri bekliyor.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
as | spa |
the | sizleri |
EN Our puppy, Gofret, coming to work with his mom, acts as the hotel’s Canine Ambassador.
TR Dünyaca ünlü Willow Stream Spa, avantajlı masaj paketleri ile sizleri bekliyor.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
as | spa |
the | sizleri |
EN If the user wants to go to the internet, the internal DNS server obtains this request and acts as a proxy server and forwards the request to the external DNS server
TR Kullanıcı internete çıkmak isterse iç DNS sunucusu bu isteği alıp proxy sunucusu gibi davranarak isteği dış DNS sunucusuna iletir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
dns | dns |
request | isteği |
proxy | proxy |
external | dış |
and | alıp |
user | kullanıcı |
this | bu |
server | sunucusuna |
EN in no circumstances considers itself and acts as a top-level union.
TR Hiçbir koşulda bir üst birlik konumunda olmaz ve davranmaz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
top | üst |
no | hiçbir |
and | ve |
a | bir |
EN Altınay acts not only the mission of being a company using technology but also the mission of being a company that produces and directs the technological requirements of the future
TR Altınay; teknolojiyi kullanan değil, üreten ve geleceğin teknolojik gereksinimlerine yön veren bir şirket olma misyonuyla hareket etmektedir
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
requirements | gereksinimlerine |
future | geleceğin |
company | şirket |
technological | teknolojik |
technology | teknolojiyi |
and | ve |
of | in |
a | bir |
the | değil |
EN Hennigsdorf, a town in Brandenburg, was acknowledged for its “multifunctional district heating network that acts as a heating hub”
TR Brandenburg eyaletindeki Hennigsdorf kasabası “farklı enerji kaynaklarını birleştiren bir birim olarak çok fonksiyonlu uzaktan ısıtma merkeziyle” ödüle layık görüldü
EN Microsoft Teams is a communications platform which acts as the hub for team collaboration in Office 365. Users can conduct video meetings, chat, and integrate with other software applications.
TR Microsoft Teams, Office 365'te ekip işbirliği merkezi görevi gören bir iletişim platformudur. Kullanıcılar görüntülü toplantılar yapabilir, sohbet edebilir ve diğer yazılım uygulamalarıyla entegre olabilir.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
microsoft | microsoft |
hub | merkezi |
collaboration | işbirliği |
video | görüntü |
other | diğer |
office | office |
team | ekip |
software | yazılım |
teams | teams |
integrate | entegre |
chat | sohbet |
and | ve |
communications | iletişim |
a | bir |
applications | uygulamalar |
users | kullanıcılar |
can | olabilir |
meetings | toplantılar |
EN In fact, your website acts as the lead generator, sales, marketing, customer support, and brand ambassador all rolled into one
TR Aslında, web siteniz hepsi bir araya getirilmiş lider jeneratör, satış, pazarlama, müşteri desteği ve marka elçisi olarak hareket eder
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
website | web |
support | desteği |
ambassador | elçisi |
in fact | aslında |
your website | siteniz |
customer | müşteri |
brand | marka |
marketing | pazarlama |
sales | satış |
and | ve |
EN Sexual remarks about people’s bodies and solicitations or offers of sexual acts
TR İnsanların vücutları hakkında cinsel ifadeler ve cinsel eylem talepleri veya teklifleri
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
sexual | cinsel |
and | ve |
or | veya |
of | ın |
about | hakkında |
EN Our Services may not be used for hate speech, or to promote or fund such acts
TR Hizmetlerimiz, nefret söylemlerinde bulunmak ve bu tür davranışlara destek veya finansman sağlamak için kullanılamaz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
our | ve |
services | destek |
or | veya |
to | sağlamak |
such | bu |
for | için |
EN Our Services may not be used for hate speech, or to promote or fund such acts
TR Hizmetlerimiz, nefret söylemlerinde bulunmak ve bu tür davranışlara destek veya finansman sağlamak için kullanılamaz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
our | ve |
services | destek |
or | veya |
to | sağlamak |
such | bu |
for | için |
EN Our Services may not be used for hate speech, or to promote or fund such acts
TR Hizmetlerimiz, nefret söylemlerinde bulunmak ve bu tür davranışlara destek veya finansman sağlamak için kullanılamaz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
our | ve |
services | destek |
or | veya |
to | sağlamak |
such | bu |
for | için |
EN Our Services may not be used for hate speech, or to promote or fund such acts
TR Hizmetlerimiz, nefret söylemlerinde bulunmak ve bu tür davranışlara destek veya finansman sağlamak için kullanılamaz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
our | ve |
services | destek |
or | veya |
to | sağlamak |
such | bu |
for | için |
EN Our Services may not be used for hate speech, or to promote or fund such acts
TR Hizmetlerimiz, nefret söylemlerinde bulunmak ve bu tür davranışlara destek veya finansman sağlamak için kullanılamaz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
our | ve |
services | destek |
or | veya |
to | sağlamak |
such | bu |
for | için |
EN Our Services may not be used for hate speech, or to promote or fund such acts
TR Hizmetlerimiz, nefret söylemlerinde bulunmak ve bu tür davranışlara destek veya finansman sağlamak için kullanılamaz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
our | ve |
services | destek |
or | veya |
to | sağlamak |
such | bu |
for | için |
EN Our Services may not be used for hate speech, or to promote or fund such acts
TR Hizmetlerimiz, nefret söylemlerinde bulunmak ve bu tür davranışlara destek veya finansman sağlamak için kullanılamaz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
our | ve |
services | destek |
or | veya |
to | sağlamak |
such | bu |
for | için |
EN Our Services may not be used for hate speech, or to promote or fund such acts
TR Hizmetlerimiz, nefret söylemlerinde bulunmak ve bu tür davranışlara destek veya finansman sağlamak için kullanılamaz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
our | ve |
services | destek |
or | veya |
to | sağlamak |
such | bu |
for | için |
EN Our Services may not be used for hate speech, or to promote or fund such acts
TR Hizmetlerimiz, nefret söylemlerinde bulunmak ve bu tür davranışlara destek veya finansman sağlamak için kullanılamaz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
our | ve |
services | destek |
or | veya |
to | sağlamak |
such | bu |
for | için |
กำลังแสดงคำแปล 50 จาก 50 รายการ