EN The running and training, held around the pool in good weather, was taking place under the portico in the bad weather.
ஆங்கிலம் இல் உள்ள "weather that could" பின்வரும் துருக்கிய சொற்கள்/வாக்கியங்களில் மொழிபெயர்க்கலாம்:
weather | bir hava ve |
could | bu daha de fazla gelir gibi her herhangi ile ise için kadar kendi kişisel nasıl neden neler olabilecek olabilir olacaktır olan olarak olup tek var ve veya çok |
EN The running and training, held around the pool in good weather, was taking place under the portico in the bad weather.
TR İyi havalarda havuzun etrafında yapılan koşu ve idmanlar, kötü havalarda portikoların altından gerçekleşiyordu.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
and | ve |
around | etrafında |
bad | kötü |
EN Weather idioms: 8 Idioms in English that use weather-related expressions
TR Zamanla İlgili 12 İngilizce Deyim
EN The running and training, held around the pool in good weather, was taking place under the portico in the bad weather.
TR İyi havalarda havuzun etrafında yapılan koşu ve idmanlar, kötü havalarda portikoların altından gerçekleşiyordu.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
and | ve |
around | etrafında |
bad | kötü |
EN It could be one of my bottom lines, but more often it was simply the idea to check the weather, or respond to an email, or research a certain product I thought I needed to buy
TR Sonuçlarımdan biri olabilir, ancak çoğunlukla hava durumunu kontrol etme, bir e-postaya yanıt verme veya satın almam gerektiğini düşündüğüm belirli bir ürünü araştırma fikriydi
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
respond | yanıt |
research | araştırma |
product | ürünü |
be | olabilir |
check | kontrol |
the | etme |
weather | hava |
or | veya |
lines | bir |
buy | satın |
of | biri |
but | ancak |
EN "It provided the required functionality that we were looking for. We could rapidly deploy new devices, we could push standard configurations on all our devices and we could maintain control"
TR "Aradığımız gerekli işlevselliği sağladı. Yeni cihazları hızla devreye alabilir, tüm cihazlarımızda standart konfigürasyonları zorlayabilir ve kontrolü elimizde tutabiliriz."
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
required | gerekli |
functionality | işlevselliği |
rapidly | hızla |
new | yeni |
devices | cihazlar |
standard | standart |
all | tüm |
and | ve |
control | kontrol |
EN "It provided the required functionality that we were looking for. We could rapidly deploy new devices, we could push standard configurations on all our devices and we could maintain control"
TR "Aradığımız gerekli işlevselliği sağladı. Yeni cihazları hızla devreye alabilir, tüm cihazlarımızda standart konfigürasyonları zorlayabilir ve kontrolü elimizde tutabiliriz."
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
required | gerekli |
functionality | işlevselliği |
rapidly | hızla |
new | yeni |
devices | cihazlar |
standard | standart |
all | tüm |
and | ve |
control | kontrol |
EN One group could search for commercial flooring services on Google while the other could search for residential flooring services, and both of them could arrive at your site.
TR Bir grup Google'da ticari zemin kaplama hizmetlerini ararken diğeri konut zemin kaplama hizmetlerini arayabilir ve her ikisi de sitenize ulaşabilir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
group | grup |
commercial | ticari |
services | hizmetlerini |
your site | sitenize |
and | ve |
both | de |
of | her |
the | bir |
EN Including Miles Davis, Herbie Hancock and Weather Report
TR Miles Davis, Herbie Hancock ve Weather Report dahil
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
including | dahil |
and | ve |
EN Including Herbie Hancock, Mahavishnu Orchestra and Weather Report
TR Herbie Hancock, Mahavishnu Orchestra ve Weather Report dahil
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
including | dahil |
and | ve |
orchestra | orchestra |
EN Machine learning (ML) makes it possible to quickly explore the multitude of scenarios and generate the best answers, ranging from image, video, and speech recognition to autonomous vehicle systems and weather prediction
TR Makine öğrenimi (ML); görüntü, video, konuşma tanıma, otonom araç sistemleri ve hava durumu tahmini gibi birçok farklı senaryonun hızlı bir şekilde keşfedilmesini sağlar ve bu senaryolar için en iyi yanıtları oluşturur
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
machine | makine |
speech | konuşma |
recognition | tanıma |
systems | sistemleri |
weather | hava |
ml | ml |
video | video |
image | görüntü |
answers | yanıtları |
learning | öğrenimi |
and | ve |
to | için |
the | araç |
of | in |
best | en |
EN This new-generation navigation function comes with connected services such as TomTom Traffic, for real-time traffic information, service station and car park location and prices, weather forecasts, and a local point-of-interest search function
TR Bu yeni nesil navigasyon fonksiyonu, gerçek zamanlı trafik bilgileri, servis istasyonu ve otopark yeri ve fiyatları, hava durumu tahminleri ve yerel bir ilgi çekici arama fonksiyonu için TomTom Traffic gibi bağlı servislerle birlikte gelir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
navigation | navigasyon |
function | fonksiyonu |
traffic | trafik |
search | arama |
generation | nesil |
real | gerçek |
interest | ilgi |
connected | bağlı |
and | ve |
prices | fiyatları |
local | yerel |
new | yeni |
time | zamanlı |
weather | hava |
information | bilgileri |
this | bu |
a | bir |
services | servis |
with | birlikte |
as | gibi |
for | için |
EN 19931993 Ground Operations - Double-checking flightplan and weather
TR 1993Yer hizmetleri - uçuş programı ve hava durumunun son kontrolleri
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
and | ve |
weather | hava |
EN As the topmost layer of a paint system, the clear coat protects the layers beneath it from mechanical damage, the effects of weather or industrial chemicals and natural biological effects (bird droppings on cars for example).
TR Bir boya sisteminin en üst katmanı olarak saydam katman altında bulunan diğer katmanları mekanik zararlardan, olumsuz hava koşullarından veya endüstriyel kimyasallar ile doğal biyolojik etkilerden korur.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
system | sisteminin |
protects | korur |
mechanical | mekanik |
damage | zararlardan |
weather | hava |
industrial | endüstriyel |
natural | doğal |
biological | biyolojik |
layer | katmanı |
or | veya |
a | bir |
for | altında |
on | üst |
EN This new-generation navigation function comes with connected services such as TomTom Traffic, for real-time traffic information, service station and car park location and prices, weather forecasts, and a local point-of-interest search function
TR Bu yeni nesil navigasyon fonksiyonu, gerçek zamanlı trafik bilgileri, servis istasyonu ve otopark yeri ve fiyatları, hava durumu tahminleri ve yerel bir ilgi çekici arama fonksiyonu için TomTom Traffic gibi bağlı servislerle birlikte gelir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
navigation | navigasyon |
function | fonksiyonu |
traffic | trafik |
search | arama |
generation | nesil |
real | gerçek |
interest | ilgi |
connected | bağlı |
and | ve |
prices | fiyatları |
local | yerel |
new | yeni |
time | zamanlı |
weather | hava |
information | bilgileri |
this | bu |
a | bir |
services | servis |
with | birlikte |
as | gibi |
for | için |
EN This new-generation navigation function comes with connected services such as TomTom Traffic, for real-time traffic information, service station and car park location and prices, weather forecasts, and a local point-of-interest search function
TR Bu yeni nesil navigasyon fonksiyonu, gerçek zamanlı trafik bilgileri, servis istasyonu ve otopark yeri ve fiyatları, hava durumu tahminleri ve yerel bir ilgi çekici arama fonksiyonu için TomTom Traffic gibi bağlı servislerle birlikte gelir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
navigation | navigasyon |
function | fonksiyonu |
traffic | trafik |
search | arama |
generation | nesil |
real | gerçek |
interest | ilgi |
connected | bağlı |
and | ve |
prices | fiyatları |
local | yerel |
new | yeni |
time | zamanlı |
weather | hava |
information | bilgileri |
this | bu |
a | bir |
services | servis |
with | birlikte |
as | gibi |
for | için |
EN Fashion trends are short-lived and often change more quickly than the weather
TR Moda trendleri kısa ömürlü ve çoğu kez havadan bile daha çabuk değişiyor
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
fashion | moda |
trends | trendleri |
short | kısa |
and | ve |
the | çoğu |
more | daha |
EN It wasn’t too easy to get used to the weather
TR Bunun iyi mi kötü mü bir sürpriz olduğuna varın siz karar verin artık ;-)
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
the | artık |
to | bir |
EN But where does climate change come from? And how is the weather related to the climate? You can find the answers to these questions at the Klimahaus Bremerhaven
TR Ama iklim değişikliği neden kaynaklanıyor? Ve hava ile iklim arasında nasıl bir bağlantı var? Bu soruların cevabını Bremerhaven İklim Evi’nde bulabilirsiniz
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
change | değişikliği |
you can find | bulabilirsiniz |
at | de |
but | ama |
questions | sorular |
climate | iklim |
and | ve |
these | bu |
is | hava |
how | nasıl |
EN Basically, everyday life is determined by the tides and the weather
TR Ayrıca herşey gelgit olayına ve havaya göre ayarlanır
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
by | göre |
and | ve |
EN To ensure that the creative industries are maintained and that creative artists can weather the crisis, the Federal Government is supporting them in Germany and around the world.
TR Yaratıcı dünyanın muhafaza edilebilmesi ve kültür emekçilerinin krizi iyi atlatabilmeleri için Federal Hükümet, Almanya’da ve tüm dünyada sanatçılara destek veriyor.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
artists | sanatçı |
crisis | krizi |
federal | federal |
government | hükümet |
supporting | destek |
creative | yaratıcı |
and | ve |
world | dünyanın |
EN Incidentally, weather forecasts account for only a small part of meteorology, which studies all chemical and physical processes in the atmosphere.
TR Atmosferdeki kimyasal ve fiziksel süreçleri ele alan hava durumu tahminleri gerçekte meteorolojinin sadece küçük bir kısmı.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
weather | hava |
small | küçük |
chemical | kimyasal |
physical | fiziksel |
processes | süreçleri |
and | ve |
a | bir |
EN Adelphi has already developed possible solutions: providing reliable weather data for the region and the cultivation of climate-resilient plants.
TR Adelphi bunun için çözüm önerileri de üretmiş: Bölge için havayla ilgili güvenilir veriler sağlanması ve iklime dayanıklı bitkilerin yetiştirilmesi.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
already | de |
data | veriler |
region | bölge |
solutions | çözüm |
and | ve |
of | in |
reliable | güvenilir |
for | için |
EN It is perfectly normal for us here to have access to sufficient water, to be able to supply ourselves with food without any risk to our safety and, if necessary, find protection from extreme weather events
TR Yeterli suya sahip olmak, güvenlik riski yaşamadan kendimize gıda maddesi tedarik etmek veya aşırı hava olayları karşısında ihtiyaç halinde barınak bulmak, bizim için çok doğal şeyler
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
sufficient | yeterli |
water | suya |
risk | riski |
find | bulmak |
extreme | aşırı |
food | gıda |
events | olayları |
supply | tedarik |
safety | güvenlik |
is | hava |
EN World events and weather checks, writing personal messages or buying rail tickets: most people can’t imagine being without the Internet.
TR Dünyada neler olduğuna ve hava durumuna bakmak, kişisel haberler yazmak veya tren bileti almak; internet insanların büyük çoğunluğu için vazgeçilmez bir araç.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
world | dünyada |
weather | hava |
buying | almak |
tickets | bileti |
internet | internet |
and | ve |
most | için |
people | insanlar |
the | araç |
personal | kişisel |
or | veya |
EN Another focal point of the Global Media Forum is artificial intelligence in journalism. Text robots long ago began producing sports, financial and weather reports. Is that a boon or a bane?
TR Global Media Forum'un ağırlık verilen bir başka konusu da, gazetecilik alanındaki yapay zeka. Çoktandır metin robotları spor haberleri, finans ve hava tahmin raporları üretiyor. Bu hayır mı, şer mi?
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
global | global |
intelligence | zeka |
journalism | gazetecilik |
text | metin |
sports | spor |
financial | finans |
media | media |
in | da |
and | ve |
artificial | yapay |
reports | raporları |
a | bir |
is | hava |
the | başka |
EN When it comes to the pure collection of weather data or stock-market numbers, automation is certainly helpful and saves time
TR Mesele salt hava verilerinin ve borsa rakamlarının toplanması ise, otomatikleşme mutlaka yardımcı ve zaman kazandırıcı
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
numbers | rakamlar |
and | ve |
the | ise |
time | zaman |
is | hava |
of | nın |
EN As an example, many data center teams were prepared for equipment failures and weather issues, but not a pandemic
TR Örnek olarak, pek çok veri merkezi ekibi, ekipman arızaları ve hava durumu sorunlarına karşı hazırdı, ancak bir pandemiye karşı hazır değildi
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
data | veri |
center | merkezi |
equipment | ekipman |
weather | hava |
and | ve |
many | pek |
for | karşı |
as | olarak |
issues | sorunları |
but | ancak |
a | bir |
EN How Jotform Enterprise helps you cut costs to weather recessions
TR Kulübünüzün Üye Sayısını Artırma Stratejileri
EN Including Miles Davis, Herbie Hancock and Weather Report
TR Miles Davis, Herbie Hancock ve Weather Report dahil
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
including | dahil |
and | ve |
EN Including Herbie Hancock, Mahavishnu Orchestra and Weather Report
TR Herbie Hancock, Mahavishnu Orchestra ve Weather Report dahil
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
including | dahil |
and | ve |
orchestra | orchestra |
EN Harmful false or misleading content about public safety emergencies including natural disasters and extreme weather events.
TR Doğal felaketler veya aşırı hava olayları gibi halk güvenliği acil durumları ile ilgili yanlış veya yanıltıcı zararlı içerikler.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
public | halk |
natural | doğal |
weather | hava |
extreme | aşırı |
harmful | zararlı |
or | veya |
events | olayları |
about | ilgili |
safety | güvenliği |
including | gibi |
and | ile |
misleading | yanıltıcı |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN You could also attend a co-sponsorship meeting or a literature-discussion meeting, or you could set up a new step-work meeting
TR Ayrıca bir ortak sponsorluk toplantısına veya literatür tartışma toplantısına katılabilir veya yeni bir adım-çalışma toplantısı düzenleyebilirsiniz
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
co | ortak |
sponsorship | sponsorluk |
literature | literatür |
discussion | tartışma |
also | ayrıca |
meeting | toplantı |
or | veya |
a | bir |
new | yeni bir |
EN With this tool we were able to find high potential keywords for Oleg Cassini, we could see how competitors were performing for these keywords and it gave us hints on how we could improve our rankings on these specific keywords.
TR SEOMonitor sayesinde, Oleg Cassini’nin yükselmesini sağlayacak potansiyele sahip birçok kelime keşfettik ve aynı zamanda rakiplerin bu kelimelerdeki performansının nasıl olduğunu da görebildik.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
competitors | rakiplerin |
performing | performans |
high | çok |
and | ve |
this | bu |
it | olduğunu |
how | nasıl |
EN If you?re trying to stick to a budget then the rest of the party could travel in taxis, but you could need up to three cars depending on the size of your party and whether the groom gets a car too.
TR Bir bütçeye bağlı kalmaya çalışıyorsanız, grubun geri kalanı taksilerle seyahat edebilir, ancak partinizin büyüklüğüne ve damadın da araba alıp almamasına bağlı olarak en fazla üç araca ihtiyacınız olabilir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilir |
size | büyüklüğüne |
budget | bütçeye |
in | da |
travel | seyahat |
need | ihtiyacınız |
to | geri |
car | araba |
a | bir |
depending | bağlı olarak |
and | ve |
EN Voluntary apps could soon play an important role in stopping the spread of the coronavirus. These three platforms could help to achieve that.
TR Gönüllü kullanılan aplikasyonlar yakında koronavirüsün engellenmesinde önemli bir rol oynayabilirler . Bu üçü bu konuda yararlı olabilir..
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
soon | yakında |
role | rol |
coronavirus | koronavirüs |
these | bu |
voluntary | gönüllü |
important | önemli |
EN Making the wrong decision could mean that you could need to re-invest in IT sooner than expected if you don?t design for growth and scalability.
TR Yanlış karar vermek, büyüme ve ölçeklenebilirlik için tasarım yapmazsanız, BT’ye beklenenden daha kısa sürede yeniden yatırım yapmanız gerekebileceği anlamına gelebilir.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
decision | karar |
design | tasarım |
growth | büyüme |
wrong | yanlış |
re | yeniden |
invest | yatırım |
and | ve |
to | anlamına |
for | için |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN With most commodities melting up, copper could be the next one to lift off.. This would affect a lot of wire makers in India so be cautious of this space. For those trading the commodity it could make for a good long above 4.825 with a SL below 4.70.
TR Kişisel eğitim içindir. Herhangi bir tavsiye asla içermez, acemi çizimleri.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
off | bir |
the | kişisel |
EN With most commodities melting up, copper could be the next one to lift off.. This would affect a lot of wire makers in India so be cautious of this space. For those trading the commodity it could make for a good long above 4.825 with a SL below 4.70.
TR Kişisel eğitim içindir. Herhangi bir tavsiye asla içermez, acemi çizimleri.
ஆங்கிலம் | துருக்கிய |
---|---|
off | bir |
the | kişisel |
{Totalresult} மொழிபெயர்ப்புகளின் 50 ஐக் காட்டுகிறது