TR Kişi, Müşteri olarak kaldığı ve hesapları aktif olmaya devam ettiği müddetçe, Müşteriler sürekli erişime sahip olacaktır ve diğerlerinin yanı sıra sürekli olarak Hizmete dair aşağıdaki ek hizmetleri ve işlevleri alacaktır:
"bunları sürekli olarak" på Turkiska kan översättas till följande engelsk ord/fraser:
TR Kişi, Müşteri olarak kaldığı ve hesapları aktif olmaya devam ettiği müddetçe, Müşteriler sürekli erişime sahip olacaktır ve diğerlerinin yanı sıra sürekli olarak Hizmete dair aşağıdaki ek hizmetleri ve işlevleri alacaktır:
EN As long as the individual remains a Customer and their account is active, Customers will have ongoing access to and will be able to continuously receive, amongst others, the following additional services and functionality of the Service:
TR Yüksek kaliteli eşyalardan kullandığımız gerçek materyallere ve yarattığımız Pürovel bakım ürünlerinden masaj yağlarına kadar, bunları sürekli olarak yeni biçimlerde yeniden hayal ederiz
EN We continually reimagine these in new ways from the highly crafted furniture, genuine materials we use and the dishes we serve to the Pürovel care products and massage oils we create
Turkiska | engelsk |
---|---|
yüksek | highly |
gerçek | genuine |
bakım | care |
masaj | massage |
sürekli | continually |
TR Tedarik zinciri çözümlerimiz ile, büyümenizi sürekli besleyerek firmanıza, rakipleriniz üzerinde sürekli avantaj kazandıracak somut sonuçlar elde edeceksiniz.
EN With our supply chain solutions, you get to experience real results to fuel your growth continuously to have an edge over your competition at all times.
Turkiska | engelsk |
---|---|
tedarik | supply |
zinciri | chain |
sürekli | continuously |
sonuçlar | results |
elde | get |
TR AWS'nin sürekli uygunluğunu incelemek, FedRAMP sürekli izleme programından yararlanan federal kurumların ve Yetkili Görevlilerle (AO) onların belirlediği ekiplerin sorumluluğundadır
EN Federal agencies leveraging the FedRAMP continuous monitoring program, and the Authorizing Officials (AO) and their designated teams, are responsible for reviewing the ongoing compliance of AWS
Turkiska | engelsk |
---|---|
aws | aws |
fedramp | fedramp |
izleme | monitoring |
federal | federal |
ao | ao |
onların | their |
TR SEO'nun çoğu, sürekli değişen ve sürekli değişen algoritmayı hissetmektir
EN So much of SEO is getting a feel for the algorithm which is ever-changing and ever-shifting
Turkiska | engelsk |
---|---|
seo | seo |
sürekli | ever |
ve | and |
TR Trendler sürekli değişiyor ve günümüzün sürekli değişen tüketim modellerini yansıtıyor, bu nedenle doğru iş kararları vermek ve doğru yatırımları yapabilmek için neyin popüler olduğunu takip etmek hayati önem taşıyor.
EN Trends are continuously changing and reflect today’s ever-shifting consumption patterns, so it is vital to keep track of what is popular to be able to make the right business decisions and investments.
Turkiska | engelsk |
---|---|
trendler | trends |
tüketim | consumption |
kararları | decisions |
popüler | popular |
hayati | vital |
TR Mobiroller?ın onlarca aktif modülü var ve bunları Android ve iOS platformlarındaki en son değişikliklerle sürekli güncelliyoruz.
EN Mobiroller App Maker has dozens of active modules, and we continuously update them with the latest changes in the Android and iOS platforms.
Turkiska | engelsk |
---|---|
aktif | active |
android | android |
ios | ios |
sürekli | continuously |
TR Daha önce de belirttiğimiz gibi, iyi bir SEO değerini korumak sürekli bir dengeleme eylemidir ve çoğu işletme sahibinin tüm bunları kendi başına halledecek zamanı, parası veya enerjisi yoktur
EN As we’ve mentioned before, maintaining a good SEO value is a constant balancing act, and most business owners don’t have the time, money, or energy to handle it all themselves
Turkiska | engelsk |
---|---|
iyi | good |
seo | seo |
sürekli | constant |
işletme | business |
zamanı | the time |
TR Hayır, Creative Cloud'daki Photoshop ve Illustrator gibi masaüstü uygulamaları doğrudan bilgisayarınıza yüklenir. Dolayısıyla bunları kullanmak için sürekli İnternet bağlantısına ihtiyaç duymazsınız.
EN No, the desktop apps in Creative Cloud, such as Photoshop and Illustrator, are installed directly on your computer. So, you don’t need an ongoing Internet connection to use them.
TR Kayıp veya bozuk geri bağlantılar bulursanız, bunları "Devam Ediyor" listenize geri taşıyın ve bunları düzeltmek için anında bağlantı ortaklarınızla iletişime geçin
EN If you find lost or broken backlinks, move them back to your "In Progress" list and instantly contact your link partners to fix them
Turkiska | engelsk |
---|---|
kayıp | lost |
geri | back |
düzeltmek | fix |
iletişime | contact |
ortakları | partners |
TR Bir grafiğe bakarız, bir anda bir iyileşme veya düşme gözlemleriz, peki sonrasında ne olur? Bunları anlamak için, hangi anahtar kelimelerin bu hareketlerden etkilendiğini görmek ve bu sayede bunları anlamak isteriz
EN We look at the graphs, suddenly we see an improvement or a drop and then what? We really want to see which keywords have been affected by those movements in order to understand them
Turkiska | engelsk |
---|---|
anahtar | keywords |
TR Yılların mirasını koruyan Hyundai, insanlar tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır ve sürekli olarak iyi güvenlik özelliklerine sahip olduğu için güvenilir olarak işaretlenmiştir
EN Maintaining years of legacy, Hyundai is widely used by people and has been marked reliable having consistently good safety features
Turkiska | engelsk |
---|---|
hyundai | hyundai |
insanlar | people |
iyi | good |
güvenlik | safety |
güvenilir | reliable |
TR 1. Dergilerimizin %90'ından fazlası bir makaleyi ortalamanın üstünde bir kaliteyle sektörün altında bir fiyata açık erişimli olarak yayınlama ve anında sürekli olarak kullanılabilir hale getirme seçeneğini sağlar.
EN 1. Over 90% of our journals offer the option to publish open access and make an article permanently available, immediately, at a price below industry average while delivering above-average quality.
Turkiska | engelsk |
---|---|
altında | below |
fiyata | price |
yayınlama | publish |
seçeneğini | option |
sağlar | offer |
TR Yapay zeka ve doğal dil işleme son kullanarak, Sonix'in metin çıktıları sürekli olarak en doğru olarak derecelendirilir.
EN Using the latest in artificial intelligence and natural language processing, Sonix’s speech to text outputs are consistently rated as the most accurate.
Turkiska | engelsk |
---|---|
zeka | intelligence |
doğal | natural |
dil | language |
işleme | processing |
son | latest |
sonix | sonix |
metin | text |
en | most |
TR 1. Dergilerimizin %90'ından fazlası bir makaleyi ortalamanın üstünde bir kaliteyle sektörün altında bir fiyata açık erişimli olarak yayınlama ve anında sürekli olarak kullanılabilir hale getirme seçeneğini sağlar.
EN 1. Over 90% of our journals offer the option to publish open access and make an article permanently available, immediately, at a price below industry average while delivering above-average quality.
Turkiska | engelsk |
---|---|
altında | below |
fiyata | price |
yayınlama | publish |
seçeneğini | option |
sağlar | offer |
TR Veri bloklarında ve disklerde sürekli olarak hata taraması yapılır ve hatalar otomatik olarak giderilir.
EN Data blocks and disks are continuously scanned for errors and repaired automatically.
Turkiska | engelsk |
---|---|
veri | data |
sürekli | continuously |
blokları | blocks |
TR Bu plan, kritik iş yüklerinin diğer ekipman ve tesislere nasıl otomatik olarak transfer edileceğini (yük devretme) ve veri merkezinizi yeni risklere karşı sürekli olarak izlemeye yönelik adım adım bir rehber sunmayı içermelidir
EN This plan should involve how to automatically transfer mission-critical workloads to other equipment and sites (failover), as well as offer a step-by-step guide for continually monitoring your data center for new risks
Turkiska | engelsk |
---|---|
bu | this |
plan | plan |
kritik | critical |
diğer | other |
ekipman | equipment |
transfer | transfer |
veri | data |
yeni | new |
sürekli | continually |
rehber | guide |
TR Yapay zeka ve doğal dil işleme son kullanarak, Sonix'in metin çıktıları sürekli olarak en doğru olarak derecelendirilir.
EN Using the latest in artificial intelligence and natural language processing, Sonix’s speech to text outputs are consistently rated as the most accurate.
Turkiska | engelsk |
---|---|
zeka | intelligence |
doğal | natural |
dil | language |
işleme | processing |
son | latest |
sonix | sonix |
metin | text |
en | most |
TR Transkriptler, siz bunları özel bir dosya olarak işaretlemediğiniz sürece tüm takım arkadaşlarıyla otomatik olarak paylaşılır.
EN Transcripts are automatically shared with all teammates unless you mark them as a private file.
Turkiska | engelsk |
---|---|
transkriptler | transcripts |
özel | private |
dosya | file |
tüm | all |
TR Çerezleri reddetmek veya reddetmek için, bunları manuel olarak silebilir veya ilgi alanlarınızla eşleşen reklamları görmeyi kalıcı olarak devre dışı bırakmayı seçebilirsiniz.
EN In order to reject or opt out of cookies you can either manually delete them or choose to permanently opt-out from seeing advertisements matching your interests.
Turkiska | engelsk |
---|---|
manuel | manually |
ilgi | interests |
TR Transkriptler, siz bunları özel bir dosya olarak işaretlemediğiniz sürece tüm takım arkadaşlarıyla otomatik olarak paylaşılır.
EN Transcripts are automatically shared with all teammates unless you mark them as a private file.
Turkiska | engelsk |
---|---|
transkriptler | transcripts |
özel | private |
dosya | file |
tüm | all |
TR Resimlerinizi yükleyin. Bunları arka plan olarak veya sayfada hareket ettirebileceğiniz bir görüntü öğesi olarak kullanabilirsiniz. Filtre efektleri ekleyin veya görüntüleri çerçeveler halinde kırpın.
EN Upload your images. You can add use these as a background or as an image element that you can move around the page. Add filter effects or crop the images into frames.
TR Ahrefs bize, stratejik kararlar almak için ihtiyaç duyduğumuz ayrıntılı ve derinlemesine verileri sağlar. Ek olarak, eğlenceli ve sürekli gelişiyor.
EN Ahrefs provides us with detailed and in-depth data that we need to make strategic decisions. Plus, it is fun and always getting better.
Turkiska | engelsk |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
stratejik | strategic |
kararlar | decisions |
almak | getting |
ihtiyaç | need |
ayrıntılı | detailed |
verileri | data |
sağlar | provides |
eğlenceli | fun |
sürekli | always |
TR Alanlarındaki uzmanlığı güçlendirmek – Tıp sürekli olarak değiştiğinden, doktorlar alanlarındaki en güncel araştırmalara ve bulgulara erişerek bilgilerini artırabilir ve güçlendirebilir.
EN Strengthen expertise in their field – With medicine changing all the time, physicians can build and strengthen their knowledge through access to the most current research and findings in their field.
Turkiska | engelsk |
---|---|
güçlendirmek | strengthen |
tıp | medicine |
en | most |
güncel | current |
TR Her seferinde güvenli, etkili bir tedavi tavsiye etmek – ClinicalKey tarafından desteklenen Clinical Pharmacology konularında uzman eczacılar tarafından sürekli olarak güncellenen kapsamlı ilaç bilgilerine ulaşmanızı sağlar
EN Recommend a safe, effective therapy, each and every time – Clinical Pharmacology powered by ClinicalKey gives you in-depth drug information that is updated continuously by specialised PharmD experts
Turkiska | engelsk |
---|---|
güvenli | safe |
etkili | effective |
clinicalkey | clinicalkey |
sürekli | continuously |
ilaç | drug |
sağlar | gives |
TR Derlemesi yapılan ilgili klinik içeriklere sürekli olarak erişerek hızlı, kendinden emin tedavi tavsiyeleri vermenize yardımcı olan bilgiler kazanırsınız.
EN With a continuous stream of curated relevant clinical content, you will uncover insights that help you to make swift, confident treatment recommendations.
Turkiska | engelsk |
---|---|
ilgili | relevant |
klinik | clinical |
içeriklere | content |
sürekli | continuous |
tedavi | treatment |
bilgiler | insights |
TR Verilerimiz, büyük gelişme imkanları sunarken, iş akışı ve izleme çözümleri kullanıcıların sürekli olarak deneyler gerçekleştirmesine ve daha doğru sonuçlar elde etmesine imkan sağlar.
EN Our data enables discovery of great growth opportunities, while workflow and tracking solutions help users run experiments continuously and more accurately measure results.
Turkiska | engelsk |
---|---|
izleme | tracking |
çözümleri | solutions |
sürekli | continuously |
sonuçlar | results |
sağlar | enables |
TR Bütün içerikler sürekli olarak ücretsiz kullanılabilecektir
EN All content is freely available to all in perpetuity
Turkiska | engelsk |
---|---|
bütün | all |
ücretsiz | available |
TR Bu durumda, Sitenin Kullanıcı tarafından sürekli olarak kullanılması, güncellenmiş koşullara sahip Kullanıcı kabulünü teşkil eder.
EN In this case the continued use of the Site by User constitutes acceptance User with updated conditions.
Turkiska | engelsk |
---|---|
durumda | case |
kullanıcı | user |
kullanılması | use |
teşkil | constitutes |
TR Semrush SEO denetleme raporları, websitenizin sağlığının sürekli geliştiğinden emin olmak için websitenizi düzenli olarak izleyecek ve hataları sorun haline gelmeden önce yakalayacaksınız.
EN The Semrush SEO audit reports will regularly monitor your website, to make sure that its health is ever-improving, and you catch all upcoming issues before they become trouble.
Turkiska | engelsk |
---|---|
semrush | semrush |
seo | seo |
raporları | reports |
websitenizin | your website |
sürekli | ever |
emin | sure |
sorun | issues |
haline | make |
TR Web sitemizi sürekli olarak kullanıyor olmanız bu değişiklikleri kabul ettiğiniz anlamına gelecektir.
EN Your continued use of the Website constitutes your agreement to all such changes.
Turkiska | engelsk |
---|---|
web | website |
kullanıyor | use |
değişiklikleri | changes |
kabul | agreement |
TR Her insanın olduğu gibi bizim de bir iki hatamız oluyor, Last.fm'in tüm özelliklerini sürekli olarak güncelleyip geliştirerek, yeni bulunan hataları çözümlüyoruz ve öneri algoritmalarımız gibi şeylerde küçük değişiklikler yapıyoruz
EN Like human beings, we have the odd fault or two and we’re constantly updating and improving every aspect of Last.fm, ironing out new-found bugs and making subtle changes to things like our recommendation algorithms
Turkiska | engelsk |
---|---|
last | last |
yeni | new |
bulunan | found |
değişiklikler | changes |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turkiska | engelsk |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Güzelliğin sınırlarını sürekli olarak zorluyoruz
EN Constantly pushing the boundaries of beauty
TR Hizmet ve uygulamalarımızı geliştirmez, ve dünyanın her yerinde değişen İnternet kısıtlamalarına karşılık vermek için sürekli olarak yenilik getiriyoruz.
EN We continually innovate to enhance our services and applications, and to respond to changing Internet restrictions around the world.
Turkiska | engelsk |
---|---|
dünyanın | world |
sürekli | continually |
uygulamaları | applications |
TR Tüm medya türlerinde sürekli olarak düşük WER elde etmek için tüm dillerde sık sık test yapıyoruz. Testlerimiz, piyasadaki en büyük oyunculardan bazılarına kıyasla en düşük WER oranını göstermektedir.
EN We are frequently testing across all languages to get consistently low WER across all media types. Our testing demonstrates the lowest WER when compared to some of the largest players on the market.
Turkiska | engelsk |
---|---|
tüm | all |
medya | media |
sık | frequently |
test | testing |
piyasadaki | on the market |
bazıları | some |
TR Normalde, yasal profesyoneller sürekli olarak büyük miktarda yasal veri oluşturup işliyorlar
EN Normally, legal professionals are constantly creating and processing a large volume of legal data
Turkiska | engelsk |
---|---|
normalde | normally |
yasal | legal |
profesyoneller | professionals |
büyük | large |
veri | data |
TR Arkadaşlarınızın yanındayken, neler olup bittiğini öğrenmek veya diğer insanlara neler olduğunu kontrol etmek için sürekli olarak telefonunuzu elinize alıyor musunuz veya bilgisayarınızı kontrol ediyor musunuz?
EN When around friends, are you constantly picking up your phone or checking your computer to post about what is happening or to check to see what is happening to other people?
Turkiska | engelsk |
---|---|
olup | up |
veya | or |
diğer | other |
insanlara | people |
olduğunu | is |
telefonunuzu | your phone |
TR Bunlar, kendi içlerinde bağımlılık döngüsünü oluşturmayan, ancak sürekli olarak alt satırlarımıza girme dürtülerini ortaya çıkaran şeylerdir
EN These are things that in and of themselves do not constitute the addictive cycle, but that are consistently likely to bring up urges to go into our bottom lines
Turkiska | engelsk |
---|---|
ancak | but |
alt | bottom |
döngüsü | cycle |
TR Kullanıcı dostu ve sürekli olarak sizi yönlendiriyor
EN It is very user-friendly, it guides you all the time
Turkiska | engelsk |
---|---|
kullanıcı | user |
dostu | friendly |
sizi | you |
TR TLS 1.0 protokolünün sürekli desteklenmesiyle ilgili olarak AWS'nin konumu nedir?
EN What is the AWS position on continued support of the TLS 1.0 protocol?
Turkiska | engelsk |
---|---|
tls | tls |
aws | aws |
konumu | position |
protokolü | protocol |
TR Bitget Global Kullanıcıları, Uzun vadeli desteğiniz için teşekkür ederiz. Ürünlerimizi ve hizmetlerimizi sürekli olarak geliştiriyoruz ve geri bildirimlerinizi duymaktan memnuniyet?
EN By Harry Smith US. SEC Chairman Gary Gensler said the SEC will be very active in bringing the digital currency?
TR Güvenlik ekiplerimiz tehditleri belirlemek ve yönetmek için güvenlik sistemlerini, olay günlüklerini, bildirimleri ve uyarıları tüm sistemlerden sürekli olarak izler.
EN Our security teams continuously monitor security systems, event logs, notifications and alerts from all systems to identify and manage threats.
Turkiska | engelsk |
---|---|
güvenlik | security |
tehditleri | threats |
yönetmek | manage |
sistemlerini | systems |
olay | event |
bildirimleri | notifications |
tüm | all |
sürekli | continuously |
TR Buna ek olarak, sürekli yeni ve harika şablonlar eklemeye devam ediyorlar
EN Plus, they keep adding new awesome templates along the way
Turkiska | engelsk |
---|---|
yeni | new |
harika | awesome |
şablonlar | templates |
devam | keep |
TR Satış başına 25 dolara kadar kazanabilirsiniz. Ülkeye bağlı olarak esnek fiyatlandırmamız var. Dönüşüm oranımızı ve satış miktarımızı sürekli iyileştiriyoruz.
EN You can earn up to $25 per sale. We have flexible pricing depends on country. We're constantly improving our conversion rate and sale amount.
Turkiska | engelsk |
---|---|
satış | sale |
bağlı | depends |
esnek | flexible |
sürekli | constantly |
TR Bir milyon palmiye ağacı arasında bulunan Raffles Al Areen, saray botanistinin özenli bakımı ile yeşeren ve ziyaret eden her bir misafirimiz ile sürekli olarak büyüyen zengin ve büyüleyici bir gizli bahçe ile sarayını süslüyor
EN Amidst the land of a million palm trees,Raffles Al Areen has gifted its palace with a rich and enchanting secret garden, flourishing under the care of the in-house palace botanist and continually growing with each visiting guest
Turkiska | engelsk |
---|---|
milyon | million |
raffles | raffles |
bakımı | care |
ziyaret | visiting |
sürekli | continually |
büyüyen | growing |
zengin | rich |
büyüleyici | enchanting |
gizli | secret |
bahçe | garden |
TR Projeksiyon ile sürücü, gözlerini yoldan ayırmadan sürekli sürüş bilgilerini görebiliyor. Bilgi, sürücünün görüş alanındaki geri çekilebilir panelde renkli olarak görüntülenir.
EN With the head-up display, the driver can see key driving information continuously without taking their eyes off the road. Information is displayed in colour on a retractable panel in the driver?s line of vision.
Turkiska | engelsk |
---|---|
sürücü | driver |
sürekli | continuously |
görüş | vision |
renkli | colour |
TR Videonuzu standart bir MP4 dosyası olarak indirin veya sürekli tekrarlayan bir video hazırlayarak GIF biçiminde indirin. Sizin için mevcut indirme formatlarını anlamak için fiyatlandırma sayfamıza göz atın.
EN Download your video as a standard MP4 or create a looping video by downloading as a GIF. Check out our pricing page to understand the download formats available to you.
Turkiska | engelsk |
---|---|
videonuzu | your video |
standart | standard |
veya | or |
video | video |
mevcut | available |
formatlarını | formats |
fiyatlandırma | pricing |
TR ...ve daha fazlası: yeni veri toplamak ve ücretsiz olarak ek özellikler sağlamak için Bağlantı Tıklama Sayacı platformunu sürekli geliştiriyoruz
EN ...and more: we continuously evolve Link Click Counter platform to collect new data and provide additional features for free
Turkiska | engelsk |
---|---|
yeni | new |
veri | data |
toplamak | collect |
özellikler | features |
bağlantı | link |
tıklama | click |
platformunu | platform |
sürekli | continuously |
TR İspak Ambalaj, 45 yılı aşkın uzmanlık ve deneyimi ile Türkiye’nin en köklü esnek ambalaj üreticilerinden biri olarak sürekli gelişim ve büyümeyi hedeflemektedir
EN İspak Packaging, as one of Turkey's leading flexible packaging manufacturer with over 45 years of proven expertise and experience aims at the continuous development and growth by the support of R&D center
Turkiska | engelsk |
---|---|
ambalaj | packaging |
uzmanlık | expertise |
deneyimi | experience |
türkiye | turkey |
esnek | flexible |
sürekli | continuous |
gelişim | development |
Visar 50 av 50 översättningar