EN 10.b.1. Total resource flows for development, by recipient and donor countries and type of flow (e.g. official development assistance, foreign direct investment and other flows)
"start favorite flows" på engelsk kan översättas till följande Turkiska ord/fraser:
EN 10.b.1. Total resource flows for development, by recipient and donor countries and type of flow (e.g. official development assistance, foreign direct investment and other flows)
TR 10.b.1. Kaynak alıcı ve donör ülkeler ve akış türüne göre, kalkınma için giden toplam kaynak (örneğin resmi kalkınma yardımı (RKY), doğrudan yabancı yatırımlar ve diğer kaynak akımları)
engelsk | Turkiska |
---|---|
total | toplam |
resource | kaynak |
development | kalkınma |
official | resmi |
assistance | yardım |
direct | doğrudan |
other | diğer |
countries | ülkeler |
flow | akış |
foreign | yabancı |
and | ve |
of | in |
type | tür |
for | için |
by | göre |
EN This creates a false equivalence between what are arbitrary divisions of flows of data
TR Bu da veri akışlarının rastgele bölümleri arasında yanlış bir eşdeğerlilik sağlıyor
engelsk | Turkiska |
---|---|
data | veri |
this | bu |
a | bir |
between | arası |
EN A full-fledged chatbot. Create complex conversational flows with conditions, and message replies. A powerful chatbot to automate your most ambitious projects.
TR Tam teşekküllü bir chatbot. Koşullar ve mesaj yanıtlarıyla karmaşık konuşma akışları oluşturun. En iddialı projelerinizi otomatikleştirmek için güçlü bir sohbet robotu.
engelsk | Turkiska |
---|---|
complex | karmaşık |
conditions | koşullar |
message | mesaj |
full | tam |
powerful | güçlü |
create | oluşturun |
most | en |
to | için |
a | bir |
and | ve |
EN The more people visit your website, the more water flows through the tap, until you reach the point where the tap is full of water and runs with full capacity
TR Web sitenizi ziyaret eden kişi ne kadar çoksa, musluktan o kadar çok su akar, ta ki musluğun suyla dolu olduğu ve tam kapasitede çalıştığı noktaya kadar
engelsk | Turkiska |
---|---|
people | kişi |
visit | ziyaret |
website | web |
water | su |
is | olduğu |
full | tam |
full of | dolu |
and | ve |
the | çok |
EN 4.b.1. Volume of official development assistance flows for scholarships by sector and type of study
TR 4.b.1. Sektör ve çalışma çeşidine göre burslar için resmi kalkınma yardımı transferleri hacmi
engelsk | Turkiska |
---|---|
volume | hacmi |
official | resmi |
development | kalkınma |
assistance | yardım |
sector | sektör |
of | in |
for | için |
by | göre |
and | ve |
EN 16.4. By 2030, significantly reduce illicit financial and arms flows, strengthen the recovery and return of stolen assets and combat all forms of organized crime
TR 16.4. 2030’a kadar yasa dışı para ve silah akışının büyük ölçüde azaltılması, çalınan varlıkların geri alınmasının güvence altına alınması ve organize suçun her türüyle mücadele edilmesi
engelsk | Turkiska |
---|---|
significantly | büyük ölçüde |
and | ve |
return | geri |
combat | mücadele |
organized | organize |
of | her |
assets | varlıklar |
by | altına |
EN 16.4.1. Total value of inward and outward illicit financial flows (in current United States dollars) 16.4.2. Proportion of seized small arms and light weapons that are recorded and traced, in accordance with international standards and legal instruments
TR 16.4.1. İç ve dış yasadışı finansal akımların toplam değeri (cari ABD Doları ile) 16.4.2. Uluslararası standartlar ve hukuki araçlar uyarınca izlenen ve kayıtlanan hacizli küçük ve hafif silahların oranı
engelsk | Turkiska |
---|---|
value | değeri |
financial | finansal |
dollars | dolar |
small | küçük |
light | hafif |
standards | standartlar |
legal | hukuki |
international | uluslararası |
in accordance with | uyarınca |
and | ve |
total | toplam |
with | ile |
EN One where communication and information flows freely and gaps between teams, workflows and data are closed.
TR İletişim ve bilgilerin serbestçe aktığı ve ekipler, iş akışları ve veriler arasındaki boşlukların kapandığı bir çağ.
engelsk | Turkiska |
---|---|
teams | ekipler |
and | ve |
data | veriler |
between | arasındaki |
EN When information flows freely, workers break out of their silos, delivering better experiences where it matters most–with customers and patients.
TR Çalışanlar, bilgilerin serbestçe aktığı bir ortamda, kabuklarından çıkarak müşteri ve hastalar gibi en önemli noktalarda daha iyi deneyimler sunarlar.
engelsk | Turkiska |
---|---|
information | bilgilerin |
customers | müşteri |
patients | hastalar |
matters | önemli |
experiences | deneyimler |
and | ve |
most | en |
better | iyi |
of | gibi |
EN End-to-end solutions Improve cargo flows and financials with solutions that focus on every aspect of your business
TR Uçtan uca çözümler Yük akışını ve finansmanı, işinizin her yönüne odaklanan çözümler ile iyileştirme
engelsk | Turkiska |
---|---|
business | iş |
solutions | çözümler |
and | ve |
to | her |
with | ile |
EN A full-fledged chatbot. Create complex conversational flows with conditions, and message replies. A powerful chatbot to automate your most ambitious projects.
TR Tam teşekküllü bir chatbot. Koşullar ve mesaj yanıtlarıyla karmaşık konuşma akışları oluşturun. En iddialı projelerinizi otomatikleştirmek için güçlü bir sohbet robotu.
engelsk | Turkiska |
---|---|
complex | karmaşık |
conditions | koşullar |
message | mesaj |
full | tam |
powerful | güçlü |
create | oluşturun |
most | en |
to | için |
a | bir |
and | ve |
EN Does the Application of Desflurane at The Same Concentration by Different Flows Change the Oxidative Stress? Animal Experiment
TR Desfluranın Aynı Konsantrasyonda Fakat Farklı Akımlarda Kullanılması Oksidatif Stresi Değiştiştirir mi? Hayvan Deneyi
engelsk | Turkiska |
---|---|
of | ın |
animal | hayvan |
different | farklı |
at | de |
the | aynı |
does | mi |
EN Education History of Sakarya University Faculty of Medicine: A River That Flows Into The Future
TR Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Eğitim Tarihçesi; Geleceğe Akan Bir Nehir
engelsk | Turkiska |
---|---|
education | eğitim |
history | tarih |
medicine | tıp |
river | nehir |
a | bir |
EN The more people visit your website, the more water flows through the tap, until you reach the point where the tap is full of water and runs with full capacity
TR Web sitenizi ziyaret eden kişi ne kadar çoksa, musluktan o kadar çok su akar, ta ki musluğun suyla dolu olduğu ve tam kapasitede çalıştığı noktaya kadar
engelsk | Turkiska |
---|---|
people | kişi |
visit | ziyaret |
website | web |
water | su |
is | olduğu |
full | tam |
full of | dolu |
and | ve |
the | çok |
EN Click one of the lighting modes above to experience five different lighting schemes. Wave – A RGB wave flows across the entire notebook cooler.
TR Beş farklı aydınlatma düzenini denemek için yukarıdaki aydınlatma modlarından birine tıklayın.. Dalga - Tüm dizüstü soğutucunun üzerinden bir RGB dalgası akar.
engelsk | Turkiska |
---|---|
lighting | aydınlatma |
click | tıklayın |
notebook | dizüstü |
different | farklı |
a | bir |
five | beş |
EN 840 kilometres lead through Germany to Cuxhaven, where the Elbe flows into the North Sea
TR 840 kilometresi Almanya’dan geçerek, Elbe Nehri‘nin Kuzey Denizi’ne döküldüğü Cuxhaven’e kadar uzanır
engelsk | Turkiska |
---|---|
north | kuzey |
elbe | elbe |
to | kadar |
EN With much of its mud removed, the Elbe flows nearly 1,100 kilometres from the north of the Czech Republic through Dresden, Magdeburg and Hamburg and on to the North Sea.
TR Bol çamurlu Elbe nehri, Çekya’nın kuzeyinden gelip Dresden, Magdeburg ve Haburg’dan geçerek ta Kuzey Denizi’ne kadar hemen hemen 1100 kilometre boyunca akıyor.
engelsk | Turkiska |
---|---|
kilometres | kilometre |
north | kuzey |
and | ve |
elbe | elbe |
to | kadar |
EN There is a particularly impressive view of the River Elbe which flows round the Lilienstein in the shape of an omega
TR Özellikle, Lilienstein bölgesinin etrafından bir omega harfi gibi akan Elbe Nehri'ne bakış çok etkileyici
engelsk | Turkiska |
---|---|
impressive | etkileyici |
elbe | elbe |
view | bakış |
a | bir |
the | gibi |
EN Anyone who cycles the entire distance of 230 kilometres from the source of the Ruhr in Sauerland to where it flows into the Rhine in Duisburg-Ruhrort will have to abandon many clichés on the way
TR Sauerland'da Ruhr Nehri'nin kaynağından, Duisburg-Ruhrort 'ta Ren Nehri'ne karıştığı yere kadar uzanan 230 kilometre boyunca pedal çeviren her kişi sonunda bazı önyargılarını atmak zorunda kalacaktır
engelsk | Turkiska |
---|---|
anyone | kişi |
kilometres | kilometre |
source | kaynağı |
ruhr | ruhr |
have to | zorunda |
to | bazı |
of | her |
EN And money flows back again from Brussels, because the EU provides targeted economic support to weak regions
TR Hatta AB’ye aktarılan bu paranın bir bölümünü AB’nin ekonomik açıdan zayıf bölgelere yönelik teşvikleri sayesinde geri dönüyor
engelsk | Turkiska |
---|---|
economic | ekonomik |
weak | zayıf |
from | açıdan |
to | hatta |
the | sayesinde |
EN This creates a false equivalence between what are arbitrary divisions of flows of data
TR Bu da veri akışlarının rastgele bölümleri arasında yanlış bir eşdeğerlilik sağlıyor
engelsk | Turkiska |
---|---|
data | veri |
this | bu |
a | bir |
between | arası |
EN Build super-advanced automation flows on any channels connected to Crisp.
TR Tam teşekküllü bir chatbot. Koşullar ve mesaj yanıtlarıyla karmaşık konuşma akışları oluşturun. En iddialı projelerinizi otomatikleştirmek için güçlü bir sohbet robotu.
engelsk | Turkiska |
---|---|
build | oluşturun |
to | için |
any | ve |
EN Build simple automation flows on a limited number of channels connected to Crisp.
TR Meşgul takımların biraz dinlenmeye ihtiyacı var! Müşterilerinize otomatik yanıt vermek için çevrimdışı olduğunuzda Net Auto-Responder
engelsk | Turkiska |
---|---|
to | için |
of | in |
a | var |
EN It doesn't matter your favorite OS is Windows, macOS or Linux, your favorite browser is Chrome, Opera or Firefox, you're a user of an Android or iOS gadget.
TR En sevdiğiniz işletim sisteminin Windows, macOS veya Linux olması önemli değil, favori tarayıcınız Chrome, Opera veya Firefox, bir Android veya iOS gadget kullanıcısısınız.
engelsk | Turkiska |
---|---|
favorite | favori |
windows | windows |
macos | macos |
linux | linux |
browser | tarayıcı |
opera | opera |
firefox | firefox |
android | android |
ios | ios |
chrome | chrome |
user | kullanıcı |
or | veya |
a | bir |
EN Feeling overwhelmed by all the new tech? Fix what matters instead! We’ve put together a list of our favorite gifts—from our workshop to yours, to help you and your favorite fixer keep the repair spirit going strong
TR Tüm bu yeni teknoloji seni bunalttı mı? Onun yerine senin için ne önemliyse onu tamir et! Senin ve en gözde tamircinin tamir duygularını canlı tutabilmek adına, kendi atölyemizden favori hediyeler listemizi güncelledik
engelsk | Turkiska |
---|---|
tech | teknoloji |
help | en |
favorite | favori |
gifts | hediyeler |
new | yeni |
you | seni |
repair | tamir |
and | ve |
what | ne |
all | tüm |
the | onu |
of | yerine |
EN Feeling overwhelmed by all the new tech? Fix what matters instead! We’ve put together a list of our favorite gifts—from our workshop to yours, to help you and your favorite fixer keep the repair spirit going strong
TR Tüm bu yeni teknoloji seni bunalttı mı? Onun yerine senin için ne önemliyse onu tamir et! Senin ve en gözde tamircinin tamir duygularını canlı tutabilmek adına, kendi atölyemizden favori hediyeler listemizi güncelledik
engelsk | Turkiska |
---|---|
tech | teknoloji |
help | en |
favorite | favori |
gifts | hediyeler |
new | yeni |
you | seni |
repair | tamir |
and | ve |
what | ne |
all | tüm |
the | onu |
of | yerine |
EN It doesn't matter your favorite OS is Windows, macOS or Linux, your favorite browser is Chrome, Opera or Firefox, you're a user of an Android or iOS gadget.
TR En sevdiğiniz işletim sisteminin Windows, macOS veya Linux olması önemli değil, favori tarayıcınız Chrome, Opera veya Firefox, bir Android veya iOS gadget kullanıcısısınız.
engelsk | Turkiska |
---|---|
favorite | favori |
windows | windows |
macos | macos |
linux | linux |
browser | tarayıcı |
opera | opera |
firefox | firefox |
android | android |
ios | ios |
chrome | chrome |
user | kullanıcı |
or | veya |
a | bir |
EN Get started with the industry’s favorite SEO tool, and start increasing your website’s traffic today.
TR Sektörün favori SEO aracıyla işe başlayıp web sitenizin trafiğini arttırmaya hemen bugün başlayın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
favorite | favori |
seo | seo |
tool | aracı |
and | e |
websites | web |
traffic | trafiğini |
today | bugün |
start | başlayın |
EN Pick your favorite scene and start the creation process in your browser straight away
TR En sevdiğiniz sahneyi seçin ve oluşturma sürecine doğrudan tarayıcınız üzerinden başlayın
engelsk | Turkiska |
---|---|
pick | seçin |
start | başlayın |
creation | oluşturma |
process | sürecine |
browser | tarayıcı |
straight | doğrudan |
in | üzerinden |
and | ve |
EN - Choose your favorite pack and start editing.
TR - En çok beğendiğiniz paketi seçin ve düzenlemeye başlayın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
choose | seçin |
pack | paketi |
start | başlayın |
and | ve |
EN Start blocking ads & trackers on your favorite websites
TR En sevdiğiniz sitelerdeki reklamları ve takip edicileri engelleyin
engelsk | Turkiska |
---|---|
your | ve |
ads | reklamları |
EN Start blocking ads & trackers on your favorite websites
TR En sevdiğiniz sitelerdeki reklamları ve takip edicileri engelleyin
engelsk | Turkiska |
---|---|
your | ve |
ads | reklamları |
EN - Choose your favorite pack and start editing.
TR - En çok beğendiğiniz paketi seçin ve düzenlemeye başlayın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
choose | seçin |
pack | paketi |
start | başlayın |
and | ve |
EN Log into your Visme account and choose your favorite proposal template from the dashboard to get started. You can also choose to start with a blank canvas.
TR Başlamak için Visme hesabınıza giriş yapın ve kontrol panelinden favori teklif şablonunuzu seçin. Ayrıca boş bir tuvalle başlamayı da seçebilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
visme | visme |
favorite | favori |
proposal | teklif |
blank | boş |
choose | seçin |
account | hesabı |
log | giriş |
and | ve |
a | bir |
to | yapın |
EN Trading solutions to start your own brokerage based on the MetaTrader 5 platform. Reap the benefits of mult-asset trading by opting for our MT5 white label solution chosen by many brokerage start-ups in the market.
TR MetaTrader 5 platformunda kendi brokerlığınızı başlatmanız için işlem çözümleri. Piyasadaki brokerlik start-uplarının çoğunun tercihi olan MT5 beyaz etiket çözümümüzü seçerek çoklu varlık işlemlerinden faydalanın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trading | işlem |
label | etiket |
market | iş |
asset | varlık |
solutions | çözümleri |
of | in |
white | beyaz |
EN We help companies all over the world start their business quickly and in the most effective way that is compliant with international standards. Entrust your start-up operations to B2Broker's know-how and expertise.
TR Dünyanın her yerindeki şirketlere işletmelerini hızla ve uluslararası standartlara uygun şekilde etkin olarak kurma fırsatı sunuyoruz. Start-up operasyonlarınız B2Broker'ın bilgi ve deneyimine bırakın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
business | iş |
quickly | hızla |
effective | etkin |
standards | standartlara |
companies | şirketlere |
international | uluslararası |
world | dünyanın |
in | yerindeki |
to | her |
and | ve |
operations | operasyonlar |
the | şekilde |
know-how | bilgi |
EN Before you can start making sense of the data, you need to start by transcribing the interviews and other recordings
TR Verileri anlamlandırmaya başlamadan önce, röportajları ve diğer kayıtları yazarak başlamanız gerekir
engelsk | Turkiska |
---|---|
data | verileri |
interviews | röportajlar |
other | diğer |
by | yazarak |
and | ve |
EN Record the meeting in BlueJeansTo start the recording, click the grey “Start Rec” button in the top-left corner of the meeting.
TR Toplantıyı BlueJeans'da kaydedinKaydı başlatmak için toplantının sol üst köşesindeki gri “Start Rec” düğmesine tıklayın.
EN Start a new meeting! Anybody can start a new meeting
TR Yeni bir toplantı başlatın! Herkes yeni bir toplantı başlatabilir
engelsk | Turkiska |
---|---|
meeting | toplantı |
a | bir |
new | yeni bir |
EN Start your eCommerce by setting up and designing template pages of online stores to start selling goods or services on the Internet
TR İnternette mal veya hizmet satmaya başlamak için çevrimiçi mağazaların şablon sayfalarını ayarlayarak ve tasarlayarak e-ticaretinizi başlatın
engelsk | Turkiska |
---|---|
services | hizmet |
template | şablon |
online | çevrimiçi |
pages | sayfalarını |
of | in |
goods | mal |
or | veya |
and | ve |
to | için |
EN Nursing and geriatric care may not sound like an obvious area of business for a start-up – but it is! Two examples of successful social start-ups in nursing.
TR Yaşlı ve hasta bakıcılığı... İlk başta pek bir startup konusu gibi gelmiyor bu kulağa; ama öyle! İşte size bakıcılık sektöründe başarılı iki örnek sosyal startup.
engelsk | Turkiska |
---|---|
start | startup |
successful | başarılı |
social | sosyal |
and | ve |
but | ama |
a | bir |
in | örnek |
two | iki |
EN Find out what's happening in Just Start Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Haydi Başla Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
world | dünya |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
start | başlayın |
meetup | meetup |
and | ve |
EN Trading solutions to start your own brokerage based on the MetaTrader 5 platform. Reap the benefits of mult-asset trading by opting for our MT5 white label solution chosen by many brokerage start-ups in the market.
TR MetaTrader 5 platformunda kendi brokerlığınızı başlatmanız için işlem çözümleri. Piyasadaki brokerlik start-uplarının çoğunun tercihi olan MT5 beyaz etiket çözümümüzü seçerek çoklu varlık işlemlerinden faydalanın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trading | işlem |
label | etiket |
market | iş |
asset | varlık |
solutions | çözümleri |
of | in |
white | beyaz |
EN We help companies all over the world start their business quickly and in the most effective way that is compliant with international standards. Entrust your start-up operations to B2Broker's know-how and expertise.
TR Dünyanın her yerindeki şirketlere işletmelerini hızla ve uluslararası standartlara uygun şekilde etkin olarak kurma fırsatı sunuyoruz. Start-up operasyonlarınız B2Broker'ın bilgi ve deneyimine bırakın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
business | iş |
quickly | hızla |
effective | etkin |
standards | standartlara |
companies | şirketlere |
international | uluslararası |
world | dünyanın |
in | yerindeki |
to | her |
and | ve |
operations | operasyonlar |
the | şekilde |
know-how | bilgi |
EN Before you can start making sense of the data, you need to start by transcribing the interviews and other recordings
TR Verileri anlamlandırmaya başlamadan önce, röportajları ve diğer kayıtları yazarak başlamanız gerekir
engelsk | Turkiska |
---|---|
data | verileri |
interviews | röportajlar |
other | diğer |
by | yazarak |
and | ve |
EN Record the meeting in BlueJeansTo start the recording, click the grey “Start Rec” button in the top-left corner of the meeting.
TR Toplantıyı BlueJeans'da kaydedinKaydı başlatmak için toplantının sol üst köşesindeki gri “Start Rec” düğmesine tıklayın.
EN Start selling in just a few clicks. Once you’re happy with your design, launch your store online and start building a strong presence on the internet.
TR Sadece birkaç tıkla satışa başlayın. Tasarımınızı tamamladığınızda, mağazanızı yayınlayın ve internette güçlü bir itibar edinmeye başlayın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
start | başlayın |
selling | satış |
strong | güçlü |
a | birkaç |
design | tasarım |
and | ve |
the | sadece |
on the internet | internette |
EN Once you start looking for archetypes, you will start to notice that many brands use archetypes to tell their story.
TR Arketipleri aramaya başladığınızda, birçok markanın hikayelerini anlatmak için arketipleri kullandığını fark etmeye başlayacaksınız.
engelsk | Turkiska |
---|---|
to | etmeye |
once | bir |
many | çok |
their | in |
tell | için |
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
engelsk | Turkiska |
---|---|
semrush | semrush |
favorite | favori |
competitive | rekabetçi |
intelligence | zeka |
advertising | reklamcılık |
decisions | kararları |
is | olduğu |
power | güç |
data | veriye |
when | zaman |
about | ilgili |
more | fazla |
EN “My favorite feature is the PPC analysis tool. It tells me what kinds of PPC ads are being run by a specific domain. It is good to optimize my own PPC strategy!”
TR ''Favori aracım PPC analiz aracı. Belirli bir alan adı için hangi PPC'lerin çalışır durumda olduğunu söylüyor. Kendi PPC stratejimi optimize etmek için iyi bir araç!''
engelsk | Turkiska |
---|---|
favorite | favori |
ppc | ppc |
analysis | analiz |
optimize | optimize |
good | iyi |
is | olduğunu |
to | etmek |
domain | alan |
Visar 50 av 50 översättningar