EN Built for customization that reflects the makers’ personality, it allows for adjustments to the chassis for the best viewing presentation while ensuring outstanding cooling performance
"allows for adjustments" på engelsk kan översättas till följande Turkiska ord/fraser:
allows | izin verir sağlar |
EN Built for customization that reflects the makers’ personality, it allows for adjustments to the chassis for the best viewing presentation while ensuring outstanding cooling performance
TR Yapan kişinin kişiliğini yansıtacak bir özelleştirme sağlayacak şekilde üretilmiştir ve kasanın üstün soğutma performansı sunarken en iyi sunumu da sağlamasına olanak tanır
engelsk | Turkiska |
---|---|
cooling | soğutma |
customization | özelleştirme |
while | da |
the | şekilde |
to | bir |
best | en |
EN Select your template and make all the adjustments you need.
TR Beğendiğiniz şablonu seçin ve gerekli değişiklikleri yapın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
template | şablonu |
need | gerekli |
make | yapın |
and | ve |
all | de |
EN Can we make adjustments to the graphics in the templates?
TR ?ablonlarda bulunan grafiklerde ayarlamalar yapabilir miyiz?
engelsk | Turkiska |
---|---|
can | yapabilir |
EN Before you start work, make sure that the web page builder you’re using has all the necessary adjustments selected
TR Çalışmaya başlamadan önce, kullandığınız web sayfası oluşturucunun gerekli tüm ayarların seçili olduğundan emin olun
engelsk | Turkiska |
---|---|
necessary | gerekli |
page | sayfası |
web | web |
all | tüm |
sure | emin |
EN Make onboarding new employees a smooth and enjoyable experience for every new employee. Adapt a ready-made template to your company’s onboarding process and easily make adjustments as your process evolves.
TR Yeni çalışanların işe başlamasını her yeni çalışan için sorunsuz ve keyifli bir deneyim haline getirin. Hazır bir şablonu şirketinizin işe alım sürecine uyarlayın ve süreç geliştikçe kolayca ayarlamalar yapın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
new | yeni |
smooth | sorunsuz |
enjoyable | keyifli |
experience | deneyim |
template | şablonu |
process | süreç |
easily | kolayca |
ready | hazır |
to | yapın |
employee | çalışan |
a | bir |
for | için |
and | ve |
EN Make onboarding new employees a smooth and enjoyable experience for every new employee. Adapt a ready-made template to your company’s onboarding process and easily make adjustments as your process evolves.
TR Yeni çalışanların işe başlamasını her yeni çalışan için sorunsuz ve keyifli bir deneyim haline getirin. Hazır bir şablonu şirketinizin işe alım sürecine uyarlayın ve süreç geliştikçe kolayca ayarlamalar yapın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
new | yeni |
smooth | sorunsuz |
enjoyable | keyifli |
experience | deneyim |
template | şablonu |
process | süreç |
easily | kolayca |
ready | hazır |
to | yapın |
employee | çalışan |
a | bir |
for | için |
and | ve |
EN What kind of adjustments can I make to my GIF with Visme?
TR Farklı sektörler için şablonlar var mı?
engelsk | Turkiska |
---|---|
to | için |
of | in |
EN In the face of the shortage of specialists, economists, entrepreneurs and interest groups in German industry are therefore calling for further adjustments in the right of asylum and immigration laws
TR İktisatçılar, şirketler ve ilgili Alman ticari birlikleri bu nedenle kalifiye çalışan konusunda yaşanan sıkıntının da etkisiyle iltica hakkı ve göç yasalarının yeniden düzenlenmesin talep ediyorlar
engelsk | Turkiska |
---|---|
in | da |
laws | yasaları |
right | hakkı |
therefore | bu nedenle |
and | ve |
of | konusunda |
EN Can we make adjustments to the graphics in the templates?
TR ?ablonlarda bulunan grafiklerde ayarlamalar yapabilir miyiz?
engelsk | Turkiska |
---|---|
can | yapabilir |
EN Make onboarding new employees a smooth and enjoyable experience for every new employee. Adapt a ready-made template to your company’s onboarding process and easily make adjustments as your process evolves.
TR Yeni çalışanların işe başlamasını her yeni çalışan için sorunsuz ve keyifli bir deneyim haline getirin. Hazır bir şablonu şirketinizin işe alım sürecine uyarlayın ve süreç geliştikçe kolayca ayarlamalar yapın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
new | yeni |
smooth | sorunsuz |
enjoyable | keyifli |
experience | deneyim |
template | şablonu |
process | süreç |
easily | kolayca |
ready | hazır |
to | yapın |
employee | çalışan |
a | bir |
for | için |
and | ve |
EN Use the information compiled in reports to take advantage of untapped opportunities and make adjustments to your strategies that address how to best improve keyword rankings across all types of browsers and devices.
TR Kullanılmayan fırsatlardan yararlanmak için raporlarda derlenen bilgileri kullanın ve her tür tarayıcı ve cihazda anahtar kelime sıralamalarını en iyi şekilde nasıl iyileştireceğinizi ele alan stratejilerinizde ayarlamalar yapın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
browsers | tarayıcı |
rankings | sıralamalarını |
information | bilgileri |
types | tür |
and | ve |
the | şekilde |
to | yapın |
best | en |
how | nasıl |
EN Adjustments to Tick Size for 27 Linear Contracts
TR Yeni Vadeli İşlem Listelemesi - HFT
EN Adjustments to Contract Risk Limits and Ticker Sizes
TR Perşembe Birikimleri - USDC ve USDT'ye Abone Olun, 5.000 USDT'ye Kadar Kupon Kazanın!
engelsk | Turkiska |
---|---|
and | ve |
to | kadar |
EN Adjustments to Minimum Spot Order
TR Launch Friday - NEXO’nun Phemex’te Listelenmesini Kutlayın: NEXO İşlemi Yapın, Özel Ödüller Alın!
engelsk | Turkiska |
---|---|
to | yapın |
EN To continue serving our customers the best we can and provide steady returns, the Phemex team has made adjustments to our Earn Crypto product. Due to the recent crypto market fluctuations, Phemex t……
TR Cadılar Bayramı’na az kaldı ve Phemex, kullanıcılarımızın çoğunun kripto deneyimleriyle ilgili bazı korku dolu hikayeleri olduğuna emin. Belki kripto parayı yanlış adrese gönderdiniz……
EN You might think this sounds exciting, and indeed most of the time, they get to visit a client site, making the final adjustments to one of our machines
TR Bunun heyecan verici olduğunu düşünebilirsiniz ve aslında çoğu zaman, bir müşteri sahasını ziyaret edip, makinelerimizden birinin son ayarlarını yapıyorlar
engelsk | Turkiska |
---|---|
exciting | heyecan verici |
client | müşteri |
time | zaman |
and | ve |
final | son |
a | bir |
visit | ziyaret |
EN But with inline blending, sensing and feeding controls provide automatic adjustments to meet the quality parameters of the recipe, boosting both accuracy and precision
TR Ancak algılama ve besleme kontrolleri, inline karıştırma ile tarifin kalite parametrelerini karşılamak için otomatik ayarlar sunarak hem doğruluğu hem de hassasiyeti artırır
engelsk | Turkiska |
---|---|
inline | inline |
controls | kontrolleri |
automatic | otomatik |
meet | karşılamak |
quality | kalite |
blending | karıştırma |
and | ve |
both | de |
to | için |
of | in |
with | ile |
EN Select your template and make all the adjustments you need.
TR Beğendiğiniz şablonu seçin ve gerekli değişiklikleri yapın.
engelsk | Turkiska |
---|---|
template | şablonu |
need | gerekli |
make | yapın |
and | ve |
all | de |
EN Color and monochrome adjustments using channels
TR Kanalların kullanımıyla renkli ve tek renk ayarlamaları
engelsk | Turkiska |
---|---|
and | ve |
color | renk |
using | kullanım |
channels | kanallar |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Identify patterns and trends in your digital experiences or at a point of sale (POS) so you can quickly make positive adjustments.
TR Dijital deneyimlerinizdeki veya satış noktalarındaki (POS) modelleri ve trendleri belirleyerek hızlıca olumlu düzeltmeler yapabilirsiniz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
trends | trendleri |
positive | olumlu |
sale | satış |
quickly | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
digital | dijital |
and | ve |
EN Facebook, in the shortest definition, is a popular social media site that allows people to communicate with each other over the internet and also allows them to exchange information on wide-ranging topics
TR Facebook en kısa tanımıyla, insanların birbirleriyle internet üzerinden iletişime geçmelerini sağlayan ve aynı zamanda geniş kapsamlı bir bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan popüler bir sosyal medya sitesidir
engelsk | Turkiska |
---|---|
popular | popüler |
exchange | alışverişi |
wide | geniş |
internet | internet |
information | bilgi |
social | sosyal |
people | insanlar |
and | ve |
the | aynı |
media | medya |
EN Big area metal mesh allows optimal airflow to cool the notebook efficiently. The hexagon shaped mesh allows the best airflow rate to aid cooling.
TR Geniş alan metal ağ dizüstü bilgisayarı verimli bir şekilde soğutmak için en uygun hava akımı
engelsk | Turkiska |
---|---|
metal | metal |
efficiently | verimli |
best | en |
notebook | dizüstü |
the | şekilde |
to | için |
optimal | uygun |
EN The 'Preview' panel allows previewing the current gradient as a vertical or horizontal one, and also allows quickly previewing how the Internet Explorer fallback gradient will look in IE.
TR 'Önizleme' paneli, mevcut gradienti dikey veya yatay bir şekilde önizlemeyi ve ayrıca Internet Explorer fallback gradientinin IE'de nasıl görüneceğini hızlıca önizlemeyi sağlar.
EN We participate in several hundred exhibitions every year. This allows us to personally meet our customers, editors, authors and showcase Elsevier products.
TR Her yıl yüzlerce fuara katılırız. Bu sayede müşterilerimiz, editörlerimiz, yazarlarımızla şahsen tanışabilmekte ve Elsevier ürünlerini sergileyebilmekteyiz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
year | yıl |
authors | yazarlar |
our customers | müşterilerimiz |
elsevier | elsevier |
products | ürünlerini |
this | bu |
and | ve |
to | her |
EN Access allows you to log any request made in your protected applications - not just login and log out.
TR Access, yalnızca oturum açıp kapatmanızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda korumalı uygulamalarınızda yapılan herhangi bir isteği günlüğe kaydetmenize olanak tanır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
request | isteği |
made | yapılan |
access | access |
protected | korumalı |
any | herhangi |
applications | uygulamalar |
you | yalnızca |
EN The OpenURL Framework standard is a protocol that allows context-sensitive metadata exchange.
TR OpenURL Çerçevesi standardı bağlama duyarlı meta veri alışverişine imkan veren bir protokoldür.
engelsk | Turkiska |
---|---|
standard | standardı |
sensitive | duyarlı |
a | bir |
EN Shibboleth is an implementation of SAML (Secure Assertion Mark-up Language) which allows secure authentication enabling users to log in using their institutional credentials. For customers, we support OpenAthens and SAML-based single log-on.
TR Shibboleth, kullanıcıların kurumsal oturum açma bilgilerini kullanarak oturum açmalarını sağlayan bir SAML (Güvenli Onaylama İşlemi İşaret Dili) uygulamasıdır. Müşteriler için OpenAthens ve SAML tabanlı tek oturum açmayı destekleriz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
institutional | kurumsal |
customers | müşteriler |
log in | oturum |
we support | destekleriz |
based | tabanlı |
of | in |
and | ve |
using | kullanarak |
users | kullanıcılar |
EN Advanced search technology that allows for faster time to critical answers
TR Kritik cevaplara daha hızlı ulaşılması için gelişmiş arama teknolojisi
engelsk | Turkiska |
---|---|
search | arama |
technology | teknolojisi |
critical | kritik |
faster | hızlı |
advanced | gelişmiş |
EN All this allows to bypass blocking by country or IP address, ensuring security and privacy
TR Tüm bunlar, güvenlik ve gizliliği sağlayarak ülke veya IP adresine göre engellemeyi atlamanızı sağlar
engelsk | Turkiska |
---|---|
ip | ip |
and | ve |
country | ülke |
by | göre |
this | bunlar |
allows | sağlar |
or | veya |
security | güvenlik |
privacy | gizliliği |
all | tüm |
EN Post Tracking allows you to track key metrics for up to 50 articles. Just enter a URL to check:
TR Post Tracking aracı 50 adet makaleye kadar temel metrikleri izlemenize imkan verir. Kontrol etmek için sadece URL girin:
engelsk | Turkiska |
---|---|
you | in |
metrics | metrikleri |
url | url |
post | post |
check | kontrol |
enter | girin |
EN The Advertising Research tool allows you to track competitors’ online advertising, giving you access to thousands of ad copy examples from your competitors and industry leaders
TR Reklamcılık Araştırma aracı, rakiplerinizin çevrimiçi reklamlarını izlemenize , rakiplerinizin ve sektörün liderlerinin binlerce reklam kopyasına erişiminize olanak tanır
engelsk | Turkiska |
---|---|
research | araştırma |
of | ın |
industry | sektör |
online | çevrimiçi |
and | ve |
advertising | reklam |
EN Clickstream data allows us to refine our search volume numbers every month, ensuring that the metric is always accurate and up-to-date.
TR Tıklama verileri her ay arama hacmi sayılarımızı geliştirmemizi sağlar, böylece ölçümlerimizin her zaman isabetli ve güncel olduklarından emin oluyoruz.
engelsk | Turkiska |
---|---|
search | arama |
volume | hacmi |
month | ay |
up-to-date | güncel |
data | verileri |
allows | sağlar |
and | ve |
always | her zaman |
to | böylece |
ensuring | emin |
EN Ahrefs Webmaster Tools allows you to improve your website’s SEO performance and get more traffic from search. It’s completely free for website owners.
TR Ahrefs Webmaster Araçları, web sitenizin SEO performansını iyileştirmenize ve aramalardan daha çok trafik edinmenize olanak tanır. Web sitesi sahipleri için tamamen ücretsizdir.
engelsk | Turkiska |
---|---|
webmaster | webmaster |
tools | araçları |
performance | performansını |
traffic | trafik |
owners | sahipleri |
completely | tamamen |
free | ücretsizdir |
seo | seo |
and | ve |
ahrefs | ahrefs |
website | sitesi |
EN MACRO's easy-to-use system allows users to quickly input, monitor and run reports on subject data to collect accurate and reliable data for analysis.
TR MACRO?nun kolay kullanılan sistemi kullanıcıların analiz amacıyla doğru ve güvenilir veriler toplaması için denek verileri hakkındaki raporları hızla girebilmesine, takip edebilmesine ve çalıştırabilmesine imkân verir.
engelsk | Turkiska |
---|---|
system | sistemi |
monitor | takip |
and | ve |
quickly | hızla |
easy | kolay |
data | verileri |
analysis | analiz |
reports | raporları |
users | kullanıcılar |
reliable | güvenilir |
EN This audit comes really handy and allows for quick and effective on-site optimization.
TR Bu değerlendirme gerçekten kullanışlı olmasının yanı sıra tam hedefe isabet eden hızlı ve etkili optimizasyonlara da olanak tanır.
engelsk | Turkiska |
---|---|
really | gerçekten |
effective | etkili |
handy | kullanışlı |
quick | hızlı |
and | ve |
this | bu |
EN Corendon, the pioneering airline, allows you to book the seat next to you on board at an affordable price
TR İlklerin havayolu Corendon Airlines, size yanınızda yer alan koltuğu uygun fiyatla rezerve etme imkânı sunuyor
engelsk | Turkiska |
---|---|
airline | havayolu |
book | rezerve |
affordable | uygun |
corendon | corendon |
the | etme |
you | size |
to | alan |
EN Our VPN app for Windows has no ads, which allows you to enjoy the process of using the service.
TR Windows için VPN uygulamamız, hizmet sürecinin keyfini çıkarmanız için hiçbir reklam içermemektedir.
engelsk | Turkiska |
---|---|
vpn | vpn |
windows | windows |
has | hiç |
no | hiçbir |
ads | reklam |
service | hizmet |
of | in |
enjoy | keyfini |
process | sürecinin |
EN It allows to bypass blocking by country or IP address, guaranteeing security and privacy
TR Ülkeye veya IP adresine göre engellemeyi atlayarak güvenliği ve gizliliği garanti eder
engelsk | Turkiska |
---|---|
by | göre |
ip | ip |
and | ve |
or | veya |
security | güvenliği |
privacy | gizliliği |
Visar 50 av 50 översättningar