TR Makarnayı satın alıp, balkonda yetişen veya pazardan alınan taze domatesle, taze yeşillik ve baharatlarla donatmak daha iyi
{ search} in Turki waxa loo tarjumi karaa Ingiriis kelmado/ereyada soo socda:
TR Makarnayı satın alıp, balkonda yetişen veya pazardan alınan taze domatesle, taze yeşillik ve baharatlarla donatmak daha iyi
EN It is better to buy the pasta yourself and to serve it up with fresh tomatoes from the market or your balcony, and with fresh herbs and spices
Turki | Ingiriis |
---|---|
veya | or |
taze | fresh |
ve | and |
TR Anahtar kelime fikirleriniz hiçbir zaman tükenmesin. Anahtar Kelime Gezgini, her ay taze verilerle güncellenen ve 7 milyardan fazla anahtar kelimeden oluşan büyük bir veritabanı içerir.
EN Never run out of keyword ideas. Keywords Explorer runs on a huge database of more than 7 billion keywords, updated with fresh data every month.
Turki | Ingiriis |
---|---|
her | every |
ay | month |
taze | fresh |
milyardan | billion |
veritabanı | database |
hiçbir zaman | never |
TR Nemin içeri girmesini ya da dışarı çıkmasını önlemek ve ambalajın içindekini taze tutmak için her Tetra Pak paketinde ince polimer veya plastik katmanlar bulunur
EN A Tetra Pak package has thin layer of polymers, or plastic, to prevent moisture getting in or out and to keep the contents fresh
Turki | Ingiriis |
---|---|
önlemek | prevent |
taze | fresh |
tetra | tetra |
veya | or |
plastik | plastic |
TR Eğer rakipleriniz sizden daha iyi performans gösteriyorsa, bunun sebebi içeriklerini taze tutmaları olabilir.
EN If competitors are outperforming you, it could be because they're keeping their content fresh.
Turki | Ingiriis |
---|---|
eğer | if |
taze | fresh |
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
Turki | Ingiriis |
---|---|
mutfak | kitchen |
malzemeleri | equipment |
taze | fresh |
meyve | fruit |
içeren | containing |
gıda | food |
paketleri | packs |
TR Ancak eskiden taze kahve almak (ister türk kahvesi, ister filtre kahve yada espresso) bir gelenek iken günümüzde değişen tüketim alışkanlıkları bu keyfi ulaşılması zor bir duruma sokmuştur
EN However, in the past, buying fresh coffee (whether Turkish coffee, filter coffee or espresso) was a tradition, but today's changing consumption habits have made this arbitrary situation difficult to reach
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
kahve | coffee |
almak | buying |
türk | turkish |
yada | or |
gelenek | tradition |
günümüzde | today |
tüketim | consumption |
bu | this |
zor | difficult |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
Turki | Ingiriis |
---|---|
mutfak | kitchen |
malzemeleri | equipment |
taze | fresh |
meyve | fruit |
içeren | containing |
gıda | food |
paketleri | packs |
TR Benzersiz bir yeşil logo ile markanıza taze ve uyumlu bir görünüş katın. Renderforest Logo Aracını deneyin ve onlarca çarpıcı yeşil logoyu birkaç dakikada oluşturun.
EN Convey fresh and harmonious look to your brand with a unique green logo. Try Renderforest Logo Maker to generate dozens of stunning green logos in minutes.
Turki | Ingiriis |
---|---|
yeşil | green |
taze | fresh |
renderforest | renderforest |
deneyin | try |
çarpıcı | stunning |
oluşturun | generate |
TR Artizan pizzalar ve taze deniz ürünleri servis eden bu havuz kenarı ızgara ve bar, tasasız plaj havası sunuyor.
EN Serving artisan pizzas and fresh seafood, this poolside grill and bar channels laid-back beach vibes.
Turki | Ingiriis |
---|---|
pizzalar | pizzas |
ve | and |
taze | fresh |
bu | this |
bar | bar |
plaj | beach |
TR Taze meyve suları ve hafif yemeklerin keyfini çıkarmak için ideal bir nokta - havuz kenarında bir günün mükemmel tamamlayıcısı.
EN The ideal spot to enjoy fresh juices and light meals - the perfect complement to a day by the pool
Turki | Ingiriis |
---|---|
keyfini | enjoy |
nokta | spot |
havuz | pool |
günü | day |
TR Tropikal kokteyller, taze meyve suları ve hafif öğünlerle havuz kenarında dinlendirici bir gün geçirin.
EN Indulge in conversations, cocktails and celebrations at the Long Bar.
TR En taze seçkin ürünleri, hazır yemekleri ve en iyi şarapları satın alın
EN Shop the freshest premium produce, ready meals and the best wines
Turki | Ingiriis |
---|---|
hazır | ready |
ve | and |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Sıcak Hint hotty içinde natures garb selfie için bf taze bölüm
EN Hard like in real porn movie scenes
TR Kusursuz bir ambalaj üstü taze gıda yönetimi aracı olan bu göstergeler, tazeliğin ısıya maruz kalmadan etkilenme durumunu anında ve görsel olarak gösterirler.
EN They are the perfect on-package fresh food management tool, instantly and visually indicating that the freshness may have been impacted by heat exposure.
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
gıda | food |
yönetimi | management |
aracı | tool |
TR Pek çok taze ürün belirli bir süre boyunca ısıya maruz kaldıkça besin değerini kaybeder
EN Most fresh produce items lose nutritional value as they are exposed to heat over time
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
süre | time |
maruz | exposed |
TR Koleksiyonunuzu bu müşterilerin ve sosyal medyanın talepleri doğrultusunda güncel ve taze tutma gereksiniminiz, işin sürekliliğini sağlamak açısından hayati önem taşır.
EN The need for you to keep an updated and fresh collection as per these consumer and social media demands is critical to ensure business continuity.
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Platformu kullanması çok kolay ve sürekli yeni içerikler yüklendiğinden pazarlamamızı taze ve canlı tutuyoruz
EN The platform is very easy to use and with new templates released all the time we are able to keep our marketing fresh and contemporary
Turki | Ingiriis |
---|---|
platformu | platform |
kolay | easy |
ve | and |
TR Bir tatlı kaşığı Imagination ve taze içerikler
EN Fresh ingredients + a teaspoon of Imagination!
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
TR Ester, Linoleik Asit ve Propilen Glikol'ün güçlü kombinasyonunu içeren FOREO Imagination™, taze bileşenlerden gelen aktif vitamin ve mineralleri en iyi çalıştıkları yer olan cildin lipit katmanlarına iletmeye yardımcı olur.
EN Featuring a power-packed combination of Ester, Linoleic Acid & Propylene Glycol, FOREO Imagination™ helps push active vitamins & minerals from fresh ingredients through the lipid layers of the skin, where they work best.
Turki | Ingiriis |
---|---|
asit | acid |
foreo | foreo |
taze | fresh |
aktif | active |
TR Fosfolipidler, B5 Vitamini ve Allantoin kuruluğu ve tahrişi önler ve cildinizi sağlıklı, nemli ve taze tutmak için sakinleştirici madde görevi görür.
EN Phospholipids, Vitamin B5 & Allantoin prevent dryness & irritation, and act as calming agents to keep your skin healthy, dewy & fresh.
Turki | Ingiriis |
---|---|
sağlıklı | healthy |
taze | fresh |
TR Dahası, cildi yatıştırıcı özellikleri cildi arındırmaya ve yumuşatmaya yardımcı olarak cildin taze, sağlıklı ve kusursuz görünmesini sağlar.
EN What's more, its skin-soothing properties help to purify and condition the skin, leaving it fresh, healthy and perfectly pure.
Turki | Ingiriis |
---|---|
özellikleri | properties |
taze | fresh |
sağlıklı | healthy |
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
Turki | Ingiriis |
---|---|
mutfak | kitchen |
malzemeleri | equipment |
taze | fresh |
meyve | fruit |
içeren | containing |
gıda | food |
paketleri | packs |
TR Kışlık kıyafetler, mutfak malzemeleri, battaniye, soba gibi ev içi destek üniteleri ile taze meyve içeren gıda paketleri dağıttık.
EN We distributed winter clothes, kitchen equipment, blankets, stoves and food-packs containing fresh fruit.
Turki | Ingiriis |
---|---|
mutfak | kitchen |
malzemeleri | equipment |
taze | fresh |
meyve | fruit |
içeren | containing |
gıda | food |
paketleri | packs |
TR Küçük Hindistan cevizi, Sigara fileto Taze Balık, Buğday Flours, Tuvalet kâğıdı ve diğer Meyvelerdir.
EN Nutmeg, Non-Fillet Fresh Fish, Wheat Flours, Toilet Paper and Other Fruits.
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
balık | fish |
buğday | wheat |
ve | and |
diğer | other |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
EN If the call of fresh powder and soaring peaks tempts you, then there’s nothing finer than tackling the black diamond runs at world-class ski resorts in Whistler and Mont-Tremblant
Turki | Ingiriis |
---|---|
taze | fresh |
zirveleri | peaks |
sizi | you |
whistler | whistler |
sınıf | class |
kayak | ski |
siyah | black |
şey | nothing |
TR Fairmont otelinde özenle hazırlanan kokteyller ve taze, yenilikçi mutfak, sizi ince zevkli mutfak sanatı ile sarmalar
EN At a Fairmont hotel, hand-crafted cocktails and fresh, innovative cuisine immerse you in the art of fine dining
Turki | Ingiriis |
---|---|
fairmont | fairmont |
taze | fresh |
yenilikçi | innovative |
sizi | you |
Muujinaya 50 ee 50 tarjumaadaha