TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
"eğlenceli bir süreç" v Turški je mogoče prevesti v naslednjih angleščina besed/besednih zvez:
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
Turški | angleščina |
---|---|
eğlenceli | fun |
veya | or |
gerçekten | actually |
insanları | people |
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
Turški | angleščina |
---|---|
eğlenceli | fun |
veya | or |
gerçekten | actually |
insanları | people |
TR Kolay ve eğlenceli bir süreç sonunda tematik şablonların videolara dönüşmesini sağlayın.
EN Let these thematic templates turn video creation into an easy and fun process.
Turški | angleščina |
---|---|
kolay | easy |
eğlenceli | fun |
süreç | process |
TR Online logo aracımızın kolayca anlaşılan ve sade arayüzü sayesinde logo oluşturmak eğlenceli ve basit bir süreç haline geliyor
EN The interface of our online logo maker is intuitive and straightforward, making logo creation a fun and easy process
Turški | angleščina |
---|---|
online | online |
logo | logo |
arayüzü | interface |
eğlenceli | fun |
süreç | process |
haline | making |
TR Online logo aracımızın kolayca anlaşılan ve sade arayüzü sayesinde logo oluşturmak eğlenceli ve basit bir süreç haline geliyor
EN The interface of our online logo maker is intuitive and straightforward, making logo creation a fun and easy process
TR Kolay ve eğlenceli bir süreç sonunda tematik şablonların videolara dönüşmesini sağlayın.
EN Let these thematic templates turn video creation into an easy and fun process.
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Haftanın en eğlenceli günü Cuma geldi çattı! Hafta sonuna giriş, ve dolayısıyla en eğlenceli ve en favori gün olan Cuma gününü daha da güzelleştirecek ……
EN Dear Phemexers, It’s time to rekindle your burning passion and light it up with us here at Phemex! Check out our new Limited Time Task, “Deposit Bright” and light up as many boxes as you can ……
Turški | angleščina |
---|---|
sevgili | dear |
gün | time |
TR Komut dosyasız çalışmanızla bir hikaye oluşturmak için tipik bir süreç bir kağıt düzenleme içerir
EN The typical process for creating a storyline with your unscripted work involves a paper edit
Turški | angleščina |
---|---|
tipik | typical |
süreç | process |
kağıt | paper |
düzenleme | edit |
TR Bir aylık bile olsa bir içerik takvimi oluşturmak ve yayına hazır hale getirmek çok zorlu bir süreç
EN Whether you?re B2C, B2B, a nonprofit or a government department, what people think and feel about your organisation is important to you
TR Bilgi tabanı, bir ürün, hizmet, departman veya süreç hakkında bir bilgi kitaplığı içeren bir self servis araçtır
EN A knowledge base is a self-service tool that contains a library of information about a product, service, department or process
Turški | angleščina |
---|---|
tabanı | base |
ürün | product |
veya | or |
süreç | process |
self | self |
TR Komut dosyasız çalışmanızla bir hikaye oluşturmak için tipik bir süreç bir kağıt düzenleme içerir
EN The typical process for creating a storyline with your unscripted work involves a paper edit
Turški | angleščina |
---|---|
tipik | typical |
süreç | process |
kağıt | paper |
düzenleme | edit |
TR Bilgi tabanı, bir ürün, hizmet, departman veya süreç hakkında bir bilgi kitaplığı içeren bir self servis araçtır
EN A knowledge base is a self-service tool that contains a library of information about a product, service, department or process
TR Bu durumları genelde irdeleyen hakemler ya da editörler tespit edebilmektedir, ama olası sorunları tutarlı bir şekilde belirlemek için sistematik bir süreç gerekmektedir.
EN Such instances are occasionally found by sharp-eyed reviewers or editors, but a systematic process is needed to consistently identify potential problems.
Turški | angleščina |
---|---|
editörler | editors |
olası | potential |
sorunları | problems |
süreç | process |
TR Bazı dergilerimiz gönderilen görüntüleri manuel bir görüntü işleme sürecinden geçirmeye başlamış durumdadır, ama bu taramanın tüm gönderimlerde yapılması yarı otomatik bir süreç gerektirecektir.
EN Some of our journals already pass submitted images through a manual image screening process, but bringing such screening to all submissions will require a semi-automated process.
Turški | angleščina |
---|---|
gönderilen | submitted |
manuel | manual |
tüm | all |
yarı | semi |
otomatik | automated |
TR Sistem, coinlerin rastgele bir süreç ve düşük olasılıkla ödül olarak verildiği proof of work yönteminin aksine, garantili geri dönüşler ve tahmin edilebilir bir gelir kaynağı sunar
EN The system offers guaranteed returns and a predictable source of income unlike the proof-of-work system where coins are rewarded through a mathmatetical process with a low probability of paying out
Turški | angleščina |
---|---|
süreç | process |
düşük | low |
proof | proof |
work | work |
geri | out |
gelir | income |
kaynağı | source |
sunar | offers |
TR Tezos protokolü paydaşların protokolü verimli bir şekilde idare etmesi ve gelecek yenilikleri uygulayabilmesi için resmi bir süreç sunar
EN The Tezos protocol offers a formal process through which stakeholders can efficiently govern the protocol and implement future innovations
Turški | angleščina |
---|---|
protokolü | protocol |
verimli | efficiently |
gelecek | future |
resmi | formal |
süreç | process |
sunar | offers |
TR Sosyal kooperatiflere ilişkin ayrı bir düzenleme bulunmaması ya da farklı bir süreç yürütülmemesi alanda çeşitli zorluklar yaşanmasına neden olmaktadır
EN The absence of a separate regulation on social cooperatives or the lack of a different process causes various difficulties in the field
Turški | angleščina |
---|---|
sosyal | social |
ayrı | separate |
düzenleme | regulation |
süreç | process |
TR Yeni çalışanların işe başlamasını her yeni çalışan için sorunsuz ve keyifli bir deneyim haline getirin. Hazır bir şablonu şirketinizin işe alım sürecine uyarlayın ve süreç geliştikçe kolayca ayarlamalar yapın.
EN Make onboarding new employees a smooth and enjoyable experience for every new employee. Adapt a ready-made template to your company’s onboarding process and easily make adjustments as your process evolves.
Turški | angleščina |
---|---|
yeni | new |
sorunsuz | smooth |
keyifli | enjoyable |
deneyim | experience |
şablonu | template |
şirketinizin | your company |
süreç | process |
TR Sistem, coinlerin rastgele bir süreç ve düşük olasılıkla ödül olarak verildiği proof of work yönteminin aksine, garantili geri dönüşler ve tahmin edilebilir bir gelir kaynağı sunar
EN The system offers guaranteed returns and a predictable source of income unlike the proof-of-work system where coins are rewarded through a mathmatetical process with a low probability of paying out
Turški | angleščina |
---|---|
süreç | process |
düşük | low |
proof | proof |
work | work |
geri | out |
gelir | income |
kaynağı | source |
sunar | offers |
TR Tezos protokolü paydaşların protokolü verimli bir şekilde idare etmesi ve gelecek yenilikleri uygulayabilmesi için resmi bir süreç sunar
EN The Tezos protocol offers a formal process through which stakeholders can efficiently govern the protocol and implement future innovations
Turški | angleščina |
---|---|
protokolü | protocol |
verimli | efficiently |
gelecek | future |
resmi | formal |
süreç | process |
sunar | offers |
TR Yeni çalışanların işe başlamasını her yeni çalışan için sorunsuz ve keyifli bir deneyim haline getirin. Hazır bir şablonu şirketinizin işe alım sürecine uyarlayın ve süreç geliştikçe kolayca ayarlamalar yapın.
EN Make onboarding new employees a smooth and enjoyable experience for every new employee. Adapt a ready-made template to your company’s onboarding process and easily make adjustments as your process evolves.
Turški | angleščina |
---|---|
yeni | new |
sorunsuz | smooth |
keyifli | enjoyable |
deneyim | experience |
şablonu | template |
şirketinizin | your company |
süreç | process |
TR Zengin ülkelerin kendi içinde de bir talep baskısı olması nedeniyle, gelişmekte olan ülkelere erişimin sağlandığı diğer aşılardakinden daha farklı ve zorlu bir süreç söz konusu olacaktır.
EN That will be more difficult than it is for the vaccines currently being made available in the developing countries because there will also be a higher demand in more affluent countries.
Turški | angleščina |
---|---|
ülkelerin | countries |
talep | demand |
gelişmekte | developing |
TR Almanlar yeni bir parlamento seçtiler, lakin ortada henüz bir hükümet yok. İşte bundan sonraki süreç.
EN Fair and transparent is how the OSCE election observers rated the German general election. Nevertheless, they proposed some improvements and had one concern.
TR „Bu, uzun bir süreç ama bu meslek eğitimi iddialı bir eğitim ve beklentiler de yüksek“ diyor Birgit Schierbaum.
EN “It takes a long time, but the training is demanding and the requirements are high”, says Birgit Schierbaum.
Turški | angleščina |
---|---|
uzun | long |
eğitim | training |
yüksek | high |
diyor | says |
TR Yeni çalışanların işe başlamasını her yeni çalışan için sorunsuz ve keyifli bir deneyim haline getirin. Hazır bir şablonu şirketinizin işe alım sürecine uyarlayın ve süreç geliştikçe kolayca ayarlamalar yapın.
EN Make onboarding new employees a smooth and enjoyable experience for every new employee. Adapt a ready-made template to your company’s onboarding process and easily make adjustments as your process evolves.
Turški | angleščina |
---|---|
yeni | new |
sorunsuz | smooth |
keyifli | enjoyable |
deneyim | experience |
şablonu | template |
şirketinizin | your company |
süreç | process |
TR Nüksün bir olay değil, bir süreç olduğunu hatırlamak önemlidir
EN It’s important to remember that relapse is a process, not an event
Turški | angleščina |
---|---|
olay | event |
değil | not |
süreç | process |
TR Bu, kanallarınızın tarzına uygun bir YouTube intro’su tasarlamayı kolay bir süreç haline getirir
EN This makes designing a YouTube intro that fits your channels style an easy process
TR Ardından bizim için bir metin oluşturdular ve biz daha teslim tarihini bile belirtmeden harika bir videomuz oldu! Süreç ve sonuç konusunda tatmin olduk
EN They then created a script for us, and we got a cool video even before the stated deadline! Satisfied with the process and result
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri onayladığı bir ürün, süreç, hizmet veya kuruluşun ilgili gözetim veya sertifikasyon standardı gerekliliklerini yerine getirdiğine dair tüm ilgili taraflara garanti ve güven sağlamayı amaçlar
EN Control Union Certifications aims to provide assurance and confidence to all interested parties that a product, process, service or organisation that it certified fulfils the requirements of the relevant inspection or certification standard
Turški | angleščina |
---|---|
control | control |
union | union |
sertifikasyon | certification |
ürün | product |
süreç | process |
veya | or |
ilgili | relevant |
standardı | standard |
garanti | assurance |
güven | confidence |
TR FCF’den fon kazanmak için iki adımlık bir süreç vardır:
EN There is a two-step process to raise funds from the FCF:
Turški | angleščina |
---|---|
süreç | process |
TR Dönüşümün hiç bitmeyen bir süreç olduğunu vurgulayan Saka, dönüşümde başarı ve başarısızlığın yöneticilerin vizyonuna ve enerjisine bağlı olduğunu belirtti.
EN Emphasizing that transformation is a never-ending process, Saka stated that a successful transformation depends on the vision and energy of the executives.
Turški | angleščina |
---|---|
hiç | never |
süreç | process |
olduğunu | is |
bağlı | depends |
dönüşümü | transformation |
TR Bununla birlikte, bu teşviklerin anlaşılması karmaşık bir süreç içerir.
EN However, understanding these incentives is a complicated process.
Turški | angleščina |
---|---|
karmaşık | complicated |
süreç | process |
TR HİPEREMEZİS GRAVİDARUM İNFLAMATUAR BİR SÜREÇ Mİ?
EN IS HYPEREMESIS GRAVIDARUM AN INFLAMMATORY PROCESS?
TR Bağımsız bir IRAP denetçisi, ISM’nin gerekliliklerine yönelik olduğundan emin olmak için kişiler, süreç ve teknoloji dahil olmak üzere AWS denetimlerini incelemiştir
EN An independent IRAP assessor examined the AWS controls including people, processes, and technology against the requirements of the ISM
Turški | angleščina |
---|---|
bağımsız | independent |
irap | irap |
yönelik | against |
kişiler | people |
teknoloji | technology |
aws | aws |
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri onayladığı bir ürün, süreç, hizmet veya kuruluşun ilgili gözetim veya sertifikasyon standardı gerekliliklerini yerine getirdiğine dair tüm ilgili taraflara garanti ve güven sağlamayı amaçlar
EN Control Union Certifications aims to provide assurance and confidence to all interested parties that a product, process, service or organisation that it certified fulfils the requirements of the relevant inspection or certification standard
Turški | angleščina |
---|---|
control | control |
union | union |
sertifikasyon | certification |
ürün | product |
süreç | process |
veya | or |
ilgili | relevant |
standardı | standard |
garanti | assurance |
güven | confidence |
TR Süreç boyunca kötüye kullanım raporlarını izlemek için bir biletleme sistemi kullanıyoruz
EN We use a ticketing system to track abuse reports throughout the process.
Turški | angleščina |
---|---|
süreç | process |
boyunca | throughout |
kullanım | use |
izlemek | track |
sistemi | system |
raporları | reports |
TR FCF’den fon kazanmak için iki adımlık bir süreç vardır:
EN There is a two-step process to raise funds from the FCF:
Turški | angleščina |
---|---|
süreç | process |
TR Bu süreç içinde işveren ve sendika temsilcileri, tarafsız bir ara bulucunun yönetiminde masaya otururlar
EN This involves the employer and the unions sitting down together at the table in a meeting chaired by a neutral mediator
Turški | angleščina |
---|---|
bu | this |
TR Peynir altı suyu protein konsantresi ve laktoz tozu gibi peynir altı suyu ürünlerinin üretimi için gelişmiş bir süreç teknolojisi gerekir
EN An advanced process technology is required to produce whey products like WPC and lactose powder
Turški | angleščina |
---|---|
gelişmiş | advanced |
süreç | process |
teknolojisi | technology |
gerekir | required |
TR Bu kısa ve bilgi verici konuşmada, reprodüktif psikiyatristi Alexandra Sacks anneliğe geçişteki duygusal çekişmeyi yıkıyor, bunu tanımlayabilecek olan bir terim paylaşıyor: "Anne olmaya giden süreç."
EN In this quick, informative talk, reproductive psychiatrist Alexandra Sacks breaks down the emotional tug-of-war of becoming a new mother -- and shares a term that could help describe it: matrescence.
TR Bir tanıtım videosu yapmak ve işletmenizi çılgın bir şekilde tanıtmak için eğlenceli bir yol
EN A funny approach to make a promotional video and advertise your business in a crazy way
Turški | angleščina |
---|---|
videosu | video |
işletmenizi | your business |
TR Birleşmiş bir Almanya’da karşı karşıya gelen karmaşık ve çoğu zaman da birbirinden çok farklı gerçekliklere eğlenceli ama anlayış dolu bir bakış. Bu kitaplarla zihninizde bir dünya canlanacak:
EN Entertaining and full of insights into the clash of complicated and often very different realities in the united Germany – these books conjure up a world in our mind’s eye:
Turški | angleščina |
---|---|
almanya | germany |
karmaşık | complicated |
çok | very |
farklı | different |
dolu | full |
dünya | world |
TR Doğru araştırmanın kilit unsurlarından birisi, araştırma protokolünün uygulanması ve verilerin toplanması veya analizinin, süreç esnasında tesir altında kalmasına izin vermemektir
EN A key element of proper research is not letting the execution of a research protocol, and the collection or analyses of data, be influenced along the way
Turški | angleščina |
---|---|
kilit | key |
araştırma | research |
ve | and |
verilerin | data |
veya | or |
protokolü | protocol |
TR Oto Servis İş Emri Formu, sayfalar dolusu evrakla uğraşmadan araç servis ve bakım hizmeti veren işletmelerin süreç yönetimlerine ve hızlıca Oto Servis İş Emri oluşturmasına yardımcı olur.
EN Customer Product Order Setup Template is designed for any company looking to provide order details regarding customer or core product, the benefit of a product. You can modify the template based on your specific business needs.
Turški | angleščina |
---|---|
formu | template |
olur | can |
TR Bu süreç profesyonel kariyerinde yörüngesini danışmanlık sektörüne dönmesini sağladı
EN Thanks to this process, she started to focus on consultancy sector in her career
Turški | angleščina |
---|---|
bu | this |
süreç | process |
danışmanlık | consultancy |
TR Satılık Domaine Satın Alma Talebi Geldikten Sonra Süreç Nasıl İşler?
EN How the Process works after a demand to buy has been offered for the Domain for Sale?
Turški | angleščina |
---|---|
domaine | domain |
talebi | demand |
süreç | process |
TR Yapay zeka ile süreç ve makineler kontrol ediliyor, çok büyük miktarda veriler değerlendirilebiliyor, analiz ediliyor ve varılan sonuçlar, karar vermeye yardımcı modellerde ya da talimatlarda kullanılıyor.
EN AI is used to control processes and machines, evaluate and analyse huge volumes of data, and translate the results into decision-making aids or action recommendations.
Turški | angleščina |
---|---|
büyük | huge |
veriler | data |
analiz | analyse |
sonuçlar | results |
karar | decision |
TR Satış kampanyalarını yönlendirmek üzere etkili fiyatlandırma süreç ve sistemleri tasarlama
EN Designing effective pricing processes and systems to guide sales campaigns
Turški | angleščina |
---|---|
satış | sales |
kampanyalarını | campaigns |
etkili | effective |
fiyatlandırma | pricing |
ve | and |
sistemleri | systems |
TR CŞMD'nin üç yıllık süreç içerisinde 8 şehirde 23 oturum ile gerçekleştirdiği atölyelere 69'u medya profesyoneli 919 kişi katıldı.
EN 919 people, 69 of whom are media professionals, attended the workshops held by CŞMD in 23 sessions in 8 cities over three years.
Turški | angleščina |
---|---|
yıllık | years |
medya | media |
kişi | people |
TR Bu süreç kişisel danışmanınız ve sponsorunuzla, yani sizi Amway ile tanıştıran kişiyle başlar. Bu kişi işinizin büyümesine yardım için öneri ve tavsiyelerde bulunur.
EN This starts with your personal mentor and sponsor: the person who introduced you to Amway. They can offer advice and tips to help your business grow.
Turški | angleščina |
---|---|
amway | amway |
başlar | starts |
Prikaz 50 od 50 prevodov