TR 500 nit parlak ekranı neredeyse her türlü ışık ortamında görmek kolaydır, opsiyonel ultra parlak 1.000 nit View Anywhere® ekranı güneş ışığında bile kolayca görülebilir.
"parlak bir cilt" v Turecký možno preložiť do nasledujúcich Angličtina slov/fráz:
TR 500 nit parlak ekranı neredeyse her türlü ışık ortamında görmek kolaydır, opsiyonel ultra parlak 1.000 nit View Anywhere® ekranı güneş ışığında bile kolayca görülebilir.
EN The bright 500 nit display is easy to see in just about any lighting condition, while the optional ultra-bright 1000 nit View Anywhere® display is easy to see, even in direct sunlight.
Turecký | Angličtina |
---|---|
parlak | bright |
her | any |
opsiyonel | optional |
ultra | ultra |
TR *Kullanıcıların %98'i daha parlak, ışıltılı ve daha sağlıklı görünen bir cilt bildiriyor
EN *98% of users report brighter, luminous, healthier-looking skin
Turecký | Angličtina |
---|---|
sağlıklı | healthier |
cilt | skin |
TR Düşük frekanslı masaj, toksinlerin atılmasına ve yüzdeki gerginliğin hafifletilmesine yardımcı olmak için cildin mikro dolaşımını iyileştirir - daha pürüzsüz, daha yumuşak ve daha parlak bir cilt sağlar.
EN Low-frequency massage improves skin's microcirculation to help eliminate toxins & ease facial tension - resulting in a smoother, softer, more glowing complexion
Turecký | Angličtina |
---|---|
düşük | low |
masaj | massage |
cilt | skin |
TR Berrak bir cilt, genç bir ışıltı ve kalıcı etkiler için çığır açan cilt bakım cihazı.
EN Ground-breaking skincare device for clear skin, youthful glow and lasting effects.
Turecký | Angličtina |
---|---|
cilt | skin |
kalıcı | lasting |
cihazı | device |
TR Power maske ile dakikalar içinde uzman bir cilt bakımı, daha fazla bileşen emilimi ve daha uzun süreli sonuçlar elde edersiniz. Cilt bakımınızdan en iyi şekilde yararlanın.
EN With power masking, you'll get expert skincare, deeper ingredient penetration, and longer-lasting results - in minutes. Get the most out of your skincare.
Turecký | Angličtina |
---|---|
dakikalar | minutes |
uzman | expert |
sonuçlar | results |
elde | get |
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
Turecký | Angličtina |
---|---|
şık | elegant |
parlak | bright |
dengeli | balanced |
tatlı | sweet |
portakal | orange |
TR Elektron mikroskobuyla incelendiğinde, TENCEL™ Lyocell elyaflar parlak bir yüzey alanı sergileyerek tekstil ürünlerine lüks bir ışıltı katar
EN The ability to absorb moisture makes TENCEL™ Lyocell and Modal fibers tension-free with lower electrostatic charging
Turecký | Angličtina |
---|---|
lyocell | lyocell |
elyaflar | fibers |
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
Turecký | Angličtina |
---|---|
şık | elegant |
parlak | bright |
dengeli | balanced |
tatlı | sweet |
portakal | orange |
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
Turecký | Angličtina |
---|---|
şık | elegant |
parlak | bright |
dengeli | balanced |
tatlı | sweet |
portakal | orange |
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
Turecký | Angličtina |
---|---|
şık | elegant |
parlak | bright |
dengeli | balanced |
tatlı | sweet |
portakal | orange |
TR Helenistik dönemde parlak bir yaşamı olmayan kent Roma döneminde bazı imtiyazlarla, mermer ocaklarının yakınında ve kaliteli olmasıyla hızla gelişmiştir
EN The city which did not have a bright life in the Hellenistic period was rapidly developed in the Roman period with some privileges, marble quarries and quality
Turecký | Angličtina |
---|---|
parlak | bright |
olmayan | not |
kent | city |
kaliteli | quality |
hızla | rapidly |
TR Sonuç olarak, temel ihtiyaçların zar zor temin edildiği ya da erişilemediği koşullar altında hayat mücadelesi veren göçmenler ve mülteciler için ‘Avrupa’ya gitmek,’ ne getireceği netleşmemiş de olsa parlak bir düş hâline geliyor.
EN As a result, for refugees and migrants struggling for dignified lives, ‘going to Europe’ becomes a bright dream even though its consequences are unclear.
Turecký | Angličtina |
---|---|
sonuç | result |
mülteciler | refugees |
avrupa | europe |
parlak | bright |
TR Görseli yükleyin ve tüm ışık, gölge, parlak bölge ve efektlere sahip olan gerçekçi bir mockup’a otomatik olarak dönüşsün.
EN Just add your image and it will automatically transform into a realistic mock-up with all lighting, shadows, highlights, and effects.
Turecký | Angličtina |
---|---|
tüm | all |
gerçekçi | realistic |
TR 2,5 yıl süren ve 1915 yılında en parlak ve zarif çağını yaşadığı dönemlerdeki gibi görünecek şekilde yapılan komple bir restorasyondan sonra Raffles Hotel, Singapur 16 Eylül'de tekrar açılıyor.
EN Raffles Hotel, Singapore reopens on 16 September after a complete restoration that lasted 2 ½ years, looking much as it did in 1915 during its elegant first heydays.
Turecký | Angličtina |
---|---|
yıl | years |
zarif | elegant |
raffles | raffles |
hotel | hotel |
singapur | singapore |
eylül | september |
TR Geniş camlı alan (kabinin içinde neredeyse bir metre uzunluğunda) ve geniş açıklık ile, kabin son derece parlak ve havadardır, tavan örtülü olsun ya da kapatılmış olsun, iyi hissetme hissi yaratır.
EN With the large glazed area (almost one metre in length inside the cabin) and wide opening, the cabin is exceptionally bright and airy, creating a sensation of well-being, whether the roof is uncovered or closed.
Turecký | Angličtina |
---|---|
neredeyse | almost |
kabin | cabin |
parlak | bright |
olsun | is |
iyi | well |
TR Sonuç olarak, temel ihtiyaçların zar zor temin edildiği ya da erişilemediği koşullar altında hayat mücadelesi veren göçmenler ve mülteciler için ‘Avrupa’ya gitmek,’ ne getireceği netleşmemiş de olsa parlak bir düş hâline geliyor.
EN As a result, for refugees and migrants struggling for dignified lives, ‘going to Europe’ becomes a bright dream even though its consequences are unclear.
Turecký | Angličtina |
---|---|
sonuç | result |
mülteciler | refugees |
avrupa | europe |
parlak | bright |
TR Blog web sitesi şablonları, bu blogların güçlü bir görünümü ve hissi vardır - parlak tasarım, basit ve etkileyici
EN Blog website templates, these blogs have a strong look and feel - bright design, simple and impressive
Turecký | Angličtina |
---|---|
blog | blog |
güçlü | strong |
vardır | have |
parlak | bright |
basit | simple |
etkileyici | impressive |
TR TENCEL™ Modal elyaflardan yapılan havlular, olağanüstü parlak renklerini korur ve pamuğa kıyasla gözle görülür derecede daha canlı bir ışıltı kazanır.
EN Towels made of TENCEL™ Modal fibers retain outstanding color brilliance, making them shine perceptibly more vibrantly than cotton towels.
Turecký | Angličtina |
---|---|
modal | modal |
yapılan | made |
olağanüstü | outstanding |
bir | of |
TR Güvenle gülümseyin ve kusursuz hissedin. ISSA™ 3 kullanıcılarının tamamı dişlerinin daha parlak ve beyaz göründüğünü, ferah bir ağız hissi yaşadığını belirtti*
EN Smile with confidence and feel your best. 100% ISSA™ 3 users report whiter and brighter looking teeth & fresher feeling mouth*
Turecký | Angličtina |
---|---|
hissedin | feel |
TR IRIS, daha parlak, daha genç görünen gözler için olmazsa olmaz bir aksesuardır.
EN For brighter, younger-looking eyes, IRIS is a must-have accessory.
Turecký | Angličtina |
---|---|
olmaz | must |
TR Cildinizin daha doğal ve parlak görünmesini sağlayan yumuşacık bir temizleme köpüğü ile yüzünüzü şımartın!
EN Treat your face to a gentle foaming cleanser that will make your skin look naturally radiant!
Turecký | Angličtina |
---|---|
doğal | naturally |
TR Bir video arka planı oluşturmak ve sayfa şablonunuzu gerçekten parlak ve unutulmaz kılmak için resimler yerine ekleyebileceğiniz ücretsiz video stok çekim öğelerimize göz attığınızdan emin olun
EN Make sure you do check out our free video stock footage elements you can add instead of images to create a video background and make your page template truly bright and unforgettable
Turecký | Angličtina |
---|---|
sayfa | page |
gerçekten | truly |
parlak | bright |
unutulmaz | unforgettable |
resimler | images |
ücretsiz | free |
stok | stock |
emin | sure |
TR Helenistik dönemde parlak bir yaşamı olmayan kent Roma döneminde bazı imtiyazlarla, mermer ocaklarının yakınında ve kaliteli olmasıyla hızla gelişmiştir
EN The city which did not have a bright life in the Hellenistic period was rapidly developed in the Roman period with some privileges, marble quarries and quality
Turecký | Angličtina |
---|---|
parlak | bright |
olmayan | not |
kent | city |
kaliteli | quality |
hızla | rapidly |
TR Rise, fırsata ihtiyacı olan parlak insanları bulan ve başkalarına destek vermek için çalışırken onları ömür boyu destekleyen bir programdır.
EN Rise is a program that finds brilliant people who need opportunity and supports them for life as they work to serve others.
Turecký | Angličtina |
---|---|
ihtiyacı | need |
olan | is |
insanları | people |
destekleyen | supports |
TR 2,5 yıl süren ve 1915 yılında en parlak ve zarif çağını yaşadığı dönemlerdeki gibi görünecek şekilde yapılan komple bir restorasyondan sonra Raffles Hotel, Singapur 16 Eylül'de tekrar açılıyor.
EN Raffles Hotel, Singapore reopens on 16 September after a complete restoration that lasted 2 ½ years, looking much as it did in 1915 during its elegant first heydays.
Turecký | Angličtina |
---|---|
yıl | years |
zarif | elegant |
raffles | raffles |
hotel | hotel |
singapur | singapore |
eylül | september |
TR Geniş camlı alan (kabinin içinde neredeyse bir metre uzunluğunda) ve geniş açıklık ile, kabin son derece parlak ve havadardır, tavan örtülü olsun ya da kapatılmış olsun, iyi hissetme hissi yaratır.
EN With the large glazed area (almost one metre in length inside the cabin) and wide opening, the cabin is exceptionally bright and airy, creating a sensation of well-being, whether the roof is uncovered or closed.
Turecký | Angličtina |
---|---|
neredeyse | almost |
kabin | cabin |
parlak | bright |
olsun | is |
iyi | well |
TR Geniş camlı alan (kabinin içinde neredeyse bir metre uzunluğunda) ve geniş açıklık ile, kabin son derece parlak ve havadardır, tavan örtülü olsun ya da kapatılmış olsun, iyi hissetme hissi yaratır.
EN With the large glazed area (almost one metre in length inside the cabin) and wide opening, the cabin is exceptionally bright and airy, creating a sensation of well-being, whether the roof is uncovered or closed.
Turecký | Angličtina |
---|---|
neredeyse | almost |
kabin | cabin |
parlak | bright |
olsun | is |
iyi | well |
TR Burada hemen hemen 30.000 Roma askeri konuşlandırılmıştı, canlı bir kültür yaşamı vardı ve Renanya kentleri bu dönemde ilk parlak çağlarını yaşıyorlardı
EN Up to 30,000 Roman soldiers were stationed here, the culture flourished and the cities of the Rhineland blossomed for the first time
Turecký | Angličtina |
---|---|
burada | here |
hemen | time |
kültür | culture |
TR Almanya doğumlu parlak fikir: Karlsruhe’li genç bir firma, karbondioksiti temiz yakıta dönüştürüyor. Bu gelecek teknolojisi nasıl mı işliyor?
EN A good idea from Germany: a young company in Karlsruhe converts CO2 into clean fuel. Here is how this technology of the future works.
Turecký | Angličtina |
---|---|
almanya | germany |
fikir | idea |
genç | young |
firma | company |
temiz | clean |
bu | this |
gelecek | future |
teknolojisi | technology |
TR Acel Dekoratif Yastık, dikkat çeken desenleri ve parlak kadife kumaşı ile göz alıcı bir estetik sunuyor
EN Acel Decorative Pillow offers an eye-catching aesthetic with its striking patterns and bright velvet fabric
Turecký | Angličtina |
---|---|
parlak | bright |
kadife | velvet |
göz | eye |
estetik | aesthetic |
sunuyor | offers |
TR Kadife kumaşının yumuşak dokusu ve parlak görünümü ile dekorasyona rafine ve etkileyici bir yorum katıyor
EN Thanks to the soft texture and glossy appearance of the velvet fabric, it adds a refined and expressive interpretation to the decoration
Turecký | Angličtina |
---|---|
kadife | velvet |
yumuşak | soft |
TR Güvenilirlik ve güvenliğe bağlılık: Pandemi, veri merkezi ekibinin güvenilirliği ve servis sürekliliği üzerine daha parlak bir ışık tutmuştur
EN A commitment to reliability and safety: The pandemic has shone a brighter light on data center team reliability and continuity of services
Turecký | Angličtina |
---|---|
güvenilirlik | reliability |
pandemi | pandemic |
veri | data |
merkezi | center |
servis | services |
ışık | light |
TR Çıkarılabilir sağlam klavye ve parlak güneş ışığında bile kolayca okunabilen bir dokunmatik ekranla istediğiniz şekilde çalışın
EN Work your way with a detachable rugged keyboard and touchscreen with an easy-to-see display that’s viewable, even in bright sunlight
Turecký | Angličtina |
---|---|
klavye | keyboard |
parlak | bright |
kolayca | easy |
şekilde | way |
TR Orchid topluluğu, Açık Kaynak yazılımcılığa ve Orchid'în daha parlak, özgür ve güçlü bir geleceği sağlayabileceğine inanır.
EN The Orchid community believes in Open Source software and that Orchid can enable a brighter, freer and empowered future.
TR Lobinin nefes kesici avlusu Terrasse Restaurant'a açılır. Modern ahşap mobilyalar, pembe tonlu sandalyeler ve parlak aynalar kahvaltı için enerji verici bir atmosfere katkıda bulunur.
EN The lobby's spectacular atrium extends into Terrasse Restaurant. Modern wood furnishings, pink-toned chairs and bright mirrors lend an energizing atmosphere for breakfast.
TR Minyatür 18YO Michaela parlak altın lateks iç çamaşırı
EN Consummate mouth fuck toy doxy acquires facefucked and slapped - 19cam.com
TR Benim parlak esmer pvc pantolonumla sert pecker alay
EN Chick sinn sages outdoor ding-dong fuck
TR Parlak pembe pvc pantolonuyla hıyarımı alay
EN Sexy dilettante annika vibrating her bawdy cleft
TR Parlak gümüş PVC külot ve sutyen içinde neşeli renee
EN Annika wishes to show u how that babe likes large dongs
Turecký | Angličtina |
---|---|
içinde | to |
TR Parlak altın lateks iç çamaşırı küçücük yasal yaş genç michaela
EN Liz immoral outside masturbation
TR HTML web sitesi şablonu ve e-Ticaret önyükleme 4 şablonu, nötr arka planlara ve parlak eklere sahiptir
EN HTML website template and eCommerce bootstrap 4 template has neutral backgrounds and bright inserts
Turecký | Angličtina |
---|---|
html | html |
şablonu | template |
ve | and |
e-ticaret | ecommerce |
önyükleme | bootstrap |
parlak | bright |
sahiptir | has |
TR Sağlam, her yere uygun tasarımı sayesinde evde, kapalı alanlarda, dışarıda, dondurucuda, sıfır derecenin altındaki soğuklarda ve yakıcı sıcaklarda, forkliftlerde ve kamyonlarda ve hatta parlak güneş ışığında bile kullanılabilir
EN The rugged go-anywhere design is at home indoors, outside, in freezers, sub-zero cold and blazing heat, in forklifts and trucks, and even in bright sunshine
Turecký | Angličtina |
---|---|
tasarımı | design |
sıfır | zero |
parlak | bright |
TR Tabii ki, platformun iyileştirilmesi için yer var ama hesap yöneticileri, teknik destek, parlak çözümler bulmakta şaşırtıcı derecede iyi
EN Of course, the platform has room for improvement but the account managers, technical support are surprisingly good at coming up with bright solutions
Turecký | Angličtina |
---|---|
tabii | of course |
ama | but |
hesap | account |
yöneticileri | managers |
teknik | technical |
parlak | bright |
iyi | good |
TR Parlak Ve Yetenekli HTML Şablonu
EN Clothing Model Portfolio HTML Template
Turecký | Angličtina |
---|---|
html | html |
TR Parlak Payetli Özel Tasarım Şifon Hazır Türban Saks Siyah Ht 47P Saks Siyah
EN Black Saxe Ready to Wear Turban
Turecký | Angličtina |
---|---|
hazır | ready |
siyah | black |
TR Parlak Payetli Özel Tasarım Şifon Hazır Türban Bordo Ht 47P Bordo
EN Claret Red Ready to Wear Turban
Turecký | Angličtina |
---|---|
hazır | ready |
TR Korona krizinde parlak fikirler | Beş yenilikçi ticaret modeli
EN Ideas in the corona crisis | Five innovative business models
Turecký | Angličtina |
---|---|
korona | corona |
fikirler | ideas |
yenilikçi | innovative |
ticaret | business |
TR Tetra Pak'ta yiyecek ve içecek endüstrisine yönelik gerçekleştirdiğimiz yenilikler her gün milyonlarca hayatı etkiliyor. Gıdayı, insanları ve gezegeni koruma sözümüzü yerine getirmek için en parlak beyinlere ihtiyacımız var.
EN At Tetra Pak, our innovations for the food and beverage industry touch millions of lives every day. And we need the brightest minds to keep delivering on our promise to protect food, people and the planet.
Turecký | Angličtina |
---|---|
tetra | tetra |
içecek | beverage |
yenilikler | innovations |
insanları | people |
gezegeni | planet |
TR Ekran görüntülerinizi ve sanat çalışmalarınızı en parlak modern cihaz mockuplarında sergileyin ve markanızın yenilikçi imajını yansıtın.
EN Display your screenshots and artwork on the shiniest modern device mockups to highlight your brand’s progressive outlook.
TR parlak, altın parlaklık, makine, müzik kutusu, müzik, Işıklar, aydınlatma
EN Panoramic lakeside at night with aurora borealis
Zobrazuje sa 50 z 50 prekladov