TR Bilimin gücünden ve özenle seçilen içeriklerden yararlanarak etkili ve nazik ürünler geliştiriyoruz. Banyo ve vücut, ağız sağlığı, saç bakımı ve erkeklere yönelik serilerimiz tepeden tırnağa bakımlı olmanızı sağlayacak!
"nazik ve etkili" v Turecký možno preložiť do nasledujúcich Angličtina slov/fráz:
etkili | can effective effectively efficient efficiently more effective more efficient quickly services simple |
TR Bilimin gücünden ve özenle seçilen içeriklerden yararlanarak etkili ve nazik ürünler geliştiriyoruz. Banyo ve vücut, ağız sağlığı, saç bakımı ve erkeklere yönelik serilerimiz tepeden tırnağa bakımlı olmanızı sağlayacak!
EN We use the power of science and carefully selected ingredients to develop products that are effective but gentle. Our bath and body, oral health, hair care and men’s ranges will keep you well-groomed from top-to-toe!
Turecký | Angličtina |
---|---|
ve | and |
etkili | effective |
ürünler | products |
vücut | body |
sağlığı | health |
saç | hair |
bakımı | care |
yönelik | to |
TR TENCEL™ Lyocell elyafların kendine has fiziksel özellikleri üstün mukavemet ve etkili nem yönetiminin yanı sıra ciltte nazik bir dokunuş bırakır.
EN Unique physical properties of TENCEL™ Lyocell fibers lead to their great strength, efficient moisture absorption and gentleness to skin.
Turecký | Angličtina |
---|---|
lyocell | lyocell |
fiziksel | physical |
özellikleri | properties |
etkili | efficient |
TR Kullanımı kolay, güvenilir ve dayanıklı LUNA™ 3, nazik ve etkili bir derinlemesine temizlik, ayrıca anında canlanmış bir cilt görünümü sağlar
EN Easy-to-use, reliable, and durable, LUNA™ 3 delivers gentle, yet efficient deep cleanse and a momentary look of rejuvenated skin
Turecký | Angličtina |
---|---|
kullanımı | use |
kolay | easy |
güvenilir | reliable |
dayanıklı | durable |
luna | luna |
etkili | efficient |
cilt | skin |
sağlar | delivers |
TR Bugün kendime karşı nazik olabilir miyim? Beni iyileşmeye götürebilecek daha yüksek güçten ve arkadaşlıktan yardıma açık olabilir miyim?
EN May I be gentle with myself today. May I be open to help from higher power and the fellowship, which can lead me to recovery.
Turecký | Angličtina |
---|---|
bugün | today |
beni | me |
ve | and |
açık | open |
TR Bebeklerde, doğumdan sonraki ilk 24 saat içerisinde bilekler ve ayak bileklerinin etrafında daralma yaşandığından dolayı, bu kendi kendine kilitlenen bileklikte, nazik bir çekiş ile boyut ayarlaması yapılabilir.
EN The self-locking closure wristband enables size adjustment with a gentle tug as the infant loses mass around the wrists and ankles within the first 24 hours of birth.
Turecký | Angličtina |
---|---|
saat | hours |
etrafında | around |
boyut | size |
TR TENCEL™ Modal elyafları, nazik yumuşaklığı ve ciltte hoş bir his bırakmasıyla bilinir
EN TENCEL™ Modal fibers are known for being exquisitely soft and pleasant to the skin
Turecký | Angličtina |
---|---|
modal | modal |
bilinir | known |
TR 00Yüksek esnekliğiyle TENCEL™ Modal botanik kökenli elyaflar, tekstil ürünlerine daha uzun süre dayanan nazik bir yumuşaklık katar
EN Exhibiting high flexibility, TENCEL™ Modal wood-based fibers offer textiles a long-lasting quality of exquisite softness
Turecký | Angličtina |
---|---|
yüksek | high |
modal | modal |
elyaflar | fibers |
uzun | long |
TR TENCEL™ Lyocell ve Modal elyaf portföyünde Micro teknolojisi, selülozik elyaflara daha fazla hafiflik ve nazik bir yumuşaklık katarak, ince titreli hafif kumaşlar üretir.
EN A one-step spun-dyeing process incorporates indigo pigment into TENCEL™ Modal fibers. This new product delivers long-lasting indigo color with greater convenience and multiple environmental benefits.
Turecký | Angličtina |
---|---|
modal | modal |
TR TENCEL™ Modal elyaflar, tekstil ürünlerine nazik bir yumuşaklık katan Eco Soft teknolojisiyle üretilir.
EN The pioneering REFIBRA™ technology involves upcycling a substantial proportion of cotton scraps, in addition to wood pulp, to produce new virgin TENCEL™ Lyocell fibers.
Turecký | Angličtina |
---|---|
elyaflar | fibers |
TR doğanın nazik özünü hissedin
EN feel the gentle essence of nature
Turecký | Angličtina |
---|---|
doğanın | nature |
hissedin | feel |
ın | of |
TR TENCEL™ Home selülozik elyaflar, doğanın nazik ruhunu evinize getirerek uzun süre kalıcı konfora sahip bir sığınak yaratır.
EN TENCEL™ Home cellulosic fibers bring the gentle essence of nature into your home to create a sanctuary of long-lasting comfort.
Turecký | Angličtina |
---|---|
elyaflar | fibers |
doğanın | nature |
uzun | long |
kalıcı | lasting |
TR Doğal yumuşak bir tuşe ve nazik bir dokunuş hissi veren TENCEL™ Lyocell ve Modal elyaflar, uykunuzun ve ev hayatınızın kalitesini arttırır.
EN TENCEL™ Lyocell and Modal fibers are naturally soft to the touch with an exquisitely soft handfeel, enhancing your quality of sleep and home life.
Turecký | Angličtina |
---|---|
doğal | naturally |
yumuşak | soft |
lyocell | lyocell |
modal | modal |
elyaflar | fibers |
kalitesini | quality |
hayatı | life |
TR Yüksek esnekliğiyle TENCEL™ Modal botanik kökenli elyaflar, tekstil ürünlerine uzun süre dayanan nazik bir yumuşaklık katar
EN Exhibiting high flexibility, TENCEL™ Modal wood-based fibers offer textiles a long-lasting quality of exquisite softness
Turecký | Angličtina |
---|---|
yüksek | high |
modal | modal |
elyaflar | fibers |
uzun | long |
TR Yumuşak silikon kıllar diş eti çekilmesini önlemeye yardımcı olur, deneyenlerin %100'ü ISSA™ 3'ün diş minesine nazik olduğunu ve diş etlerini aşındırmadığını belirtmiştir*
EN Soft silicone bristles effectively help to prevent receding gums & tooth sensitivity, with 100% of users reporting ISSA™ 3 is gentle on gums & non-abrasive on tooth enamel*
Turecký | Angličtina |
---|---|
yumuşak | soft |
silikon | silicone |
olduğunu | is |
TR 6 aya kadar dayanan geliştirilmiş ince fırça kılları ağzın her köşesine ulaşır, naylon silikon kıllardan 10.000 kat daha hijyenik olan nazik ve dayanıklı PBT polimerden oluşur
EN Lasting up to 6 months, the improved slim-fit brush reaches every nook of the mouth and combines sturdy PBT polymer with gentle, 10,000 x more hygienic than nylon silicone bristles
Turecký | Angličtina |
---|---|
geliştirilmiş | improved |
her | every |
silikon | silicone |
ve | and |
TR T-Sonic™ titreşimleri ve uzun, yumuşak, silikon temas noktaları Termo-Teknoloji'mizle birlikte çalışarak cildiniz için mükemmel sıcaklıkta derinlemesine ama nazik bir yüz temizliği sağlar.
EN T-Sonic pulsations and long, soft, silicone touchpoints work together with our Thermo-Tech to provide a deep, yet gentle heated facial cleanse at the perfect temperature for your skin.
Turecký | Angličtina |
---|---|
uzun | long |
yumuşak | soft |
silikon | silicone |
mükemmel | perfect |
yüz | facial |
sağlar | provide |
TR Bebeğiniz hassas cildine nazik bir dokunuş.
EN A gentle touch on your baby's delicate skin.
Turecký | Angličtina |
---|---|
hassas | delicate |
TR Keşif sırasında karşılaşabileceğiniz diğer oyunculara veya seyircilere karşı nazik ve saygılı olun.
EN Be kind and respectful towards other players or bystanders that you might encounter while exploring.
Turecký | Angličtina |
---|---|
diğer | other |
veya | or |
ve | and |
olun | be |
TR Bebeklerde, doğumdan sonraki ilk 24 saat içerisinde bilekler ve ayak bileklerinin etrafında daralma yaşandığından dolayı, bu kendi kendine kilitlenen bileklikte, nazik bir çekiş ile boyut ayarlaması yapılabilir.
EN The self-locking closure wristband enables size adjustment with a gentle tug as the infant loses mass around the wrists and ankles within the first 24 hours of birth.
Turecký | Angličtina |
---|---|
saat | hours |
etrafında | around |
boyut | size |
TR Bugün kendime karşı nazik olabilir miyim? Beni iyileşmeye götürebilecek daha yüksek güçten ve arkadaşlıktan yardıma açık olabilir miyim?
EN May I be gentle with myself today. May I be open to help from higher power and the fellowship, which can lead me to recovery.
Turecký | Angličtina |
---|---|
bugün | today |
beni | me |
ve | and |
açık | open |
TR Kendime ve başkalarına karşı nazik ve nazikim
EN I am kind and gentle with myself and others
Turecký | Angličtina |
---|---|
ve | and |
karşı | with |
TR Tekrar eden veya alakasız yorumlar yapmayın. Yorumlar gerçek ve özgün olmalıdır. Ayrıca yorumlarınızı saygılı ve yapıcı bir çerçevede tutarak başkalarına karşı nazik olmanızı rica ediyoruz.
EN Don’t make repetitive or irrelevant comments. Comments should be authentic and original. We also ask that you be kind to others by keeping your commentary respectful and constructive.
TR AWS, etkili ve güvenli bir şekilde her müşterinin kendi korumalı ortamını ayıran güvenlik yönetimi süreçlerini, PCI DSS gereksinimlerini ve diğer telafi edici denetimleri etkili bir şekilde uygulamaktadır
EN AWS has effectively implemented security management processes, PCI DSS requirements, and other compensating controls that effectively and securely segregate each customer into its own protected environment
Turecký | Angličtina |
---|---|
aws | aws |
her | each |
güvenlik | security |
gereksinimlerini | requirements |
diğer | other |
denetimleri | controls |
TR Elsevier'in tüm dünyadan 15 milyonun üzerinde araştırmacı, öğretmen, öğrenci, sağlık uzmanı ve bilgi uzmanına daha etkili çalışmalar yapmaları için destek sağladığı lider bilgi çözümüdür
EN Elsevier?s leading information solution that empowers over 15 million researchers, teachers, students, healthcare professionals and information professionals around the world to ensure that their work has more impact
Turecký | Angličtina |
---|---|
elsevier | elsevier |
öğrenci | students |
sağlık | healthcare |
bilgi | information |
lider | leading |
TR Elsevier ürünlerini kullanıcılara etkili bir şekilde kullandırmak, bildirmek ve katılımlarını sağlamak, LIS ve işle ilgili konularda en güncel bilgilere sahip olmak için kütüphaneci kaynakları bulun
EN Find librarian resources to effectively implement, report on and engage users with Elsevier products and to stay up-to-date on LIS and job-related topics
Turecký | Angličtina |
---|---|
elsevier | elsevier |
ürünlerini | products |
kullanıcılara | users |
ilgili | related |
konularda | topics |
güncel | up-to-date |
olmak | stay |
kaynakları | resources |
bulun | find |
TR Yeni WEB SEMİNERİ: Yüksek etkili kütüphane hizmetleri ve kapsamı
EN WEBINAR now available: High-impact library services and outreach
Turecký | Angličtina |
---|---|
yüksek | high |
kütüphane | library |
hizmetleri | services |
ve | and |
TR Dijital ve basılı reklamlardan, tıbbi referans kitaplarına, kongre haberleri ve tekrar baskılarına kadar pek çok alanda, mesajınızın duyulabilmesine yardımcı olacak bilgiye ve etkili karar alıcılara sahibiz.
EN From digital and print advertising to medical reference books, congress coverage and reprints, we have the knowledge and influential decision makers at our fingertips to get your message noticed.
Turecký | Angličtina |
---|---|
dijital | digital |
ve | and |
tıbbi | medical |
referans | reference |
karar | decision |
kitapları | books |
TR Ahrefs olmasaydı, SEO müşterilerimize yardım ederken bu kadar etkili olamazdım.
EN Without Ahrefs, I wouldn't be half as effective in helping our SEO clients.
Turecký | Angličtina |
---|---|
yardım | helping |
etkili | effective |
TR Elsevier olarak, yüksek etkili verilerin 10 özelliği olduğuna ve bunların veri yaşam döngüsü boyunca daha iyi veri yönetim süreçleri ve sistemleri geliştirilmesinde kılavuz olarak kullanılabileceğine inanmaktadır
EN At Elsevier we believe there are 10 aspects of highly effective data and which can function as a roadmap for the development of better data management processes and systems throughout the data lifecycle
Turecký | Angličtina |
---|---|
elsevier | elsevier |
etkili | effective |
sistemleri | systems |
TR Yüksek etkili verilerin 10 özelliği hakkında daha fazla bilgi edinin
EN Read more about the 10 aspects of highly effective data
Turecký | Angličtina |
---|---|
etkili | effective |
hakkında | about |
TR Hastaların ilaçları etkili biçimde kullanmak için ihtiyaç duydukları kaliteli bilgileri alması için hastalara destek olan ve katılımlarını sağlayan kaynaklar.
EN Resources to empower and engage patients with the quality information they need to ensure effective medication usage.
Turecký | Angličtina |
---|---|
etkili | effective |
ihtiyaç | need |
kaliteli | quality |
bilgileri | information |
kaynaklar | resources |
TR Finansörlerin, finansman sağladıkları araştırma projelerinin ne kadar etkili olduğunu değerlendirmesine, hakemler bulmasına ve önemli araştırma alanlarındaki eğilimleri belirlemesine yardımcı olabiliriz.
EN We can help funders to assess the effectiveness of the research projects they fund, find reviewers and identify trends across key research areas.
Turecký | Angličtina |
---|---|
araştırma | research |
önemli | key |
eğilimleri | trends |
TR Elsevier hastaların ilaçları etkili biçimde kullanmak için ihtiyaç duydukları kaliteli bilgileri alması için hastalara destek olur ve katılımlarını sağlar.
EN Elsevier helps empower and engage patients with the quality information they need to ensure effective medication usage.
Turecký | Angličtina |
---|---|
elsevier | elsevier |
etkili | effective |
ihtiyaç | need |
kaliteli | quality |
bilgileri | information |
destek | helps |
sağlar | ensure |
TR Uzaktan ve yerinde eğitimlerin Research4Life görev güçleri tarafından kullanıma sunulan akademik makalelerin kullanımını artırmakta en etkili yöntem olduğu kanıtlanmıştır.
EN Distance and on-site training have proven to be the most effective way of increasing usage of the scholarly publications available through Research4Life task forces.
Turecký | Angličtina |
---|---|
görev | task |
en | most |
etkili | effective |
yöntem | way |
kullanımı | usage |
TR Bu yüzden de güvenli ve etkili ilaç kararları vermek için çeşitli etmenleri göz önünde bulundurmanız gerekiyor.
EN So, you need to consider numerous factors to make safe and effective drug decisions.
Turecký | Angličtina |
---|---|
güvenli | safe |
etkili | effective |
ilaç | drug |
kararları | decisions |
vermek | make |
gerekiyor | need |
yüzden | so |
TR Güvenli ve etkili tedavi rehberiniz
EN Your guide to safe and effective therapy
Turecký | Angličtina |
---|---|
güvenli | safe |
ve | and |
etkili | effective |
TR Her seferinde güvenli, etkili bir tedavi tavsiye etmek – ClinicalKey tarafından desteklenen Clinical Pharmacology konularında uzman eczacılar tarafından sürekli olarak güncellenen kapsamlı ilaç bilgilerine ulaşmanızı sağlar
EN Recommend a safe, effective therapy, each and every time – Clinical Pharmacology powered by ClinicalKey gives you in-depth drug information that is updated continuously by specialised PharmD experts
Turecký | Angličtina |
---|---|
güvenli | safe |
etkili | effective |
clinicalkey | clinicalkey |
sürekli | continuously |
ilaç | drug |
sağlar | gives |
TR Tek yapmanız gereken tercih ettiğiniz bilimsel ya da tıbbi konuyu, dergiyi ve coğrafi bölgeyi seçmektir ve biz de size özel ve etkili bir reklam kampanyası yapmanızı sağlarız.
EN All you have to do is select your preferred scientific or medical topic, journal and geographical area, and we can help you create a bespoke and impactful advertising campaign.
Turecký | Angličtina |
---|---|
yapmanız | to do |
tercih | preferred |
bilimsel | scientific |
tıbbi | medical |
coğrafi | geographical |
size | you |
reklam | advertising |
kampanyası | campaign |
TR İster tanıtım, ister eğitim ihtiyaçlarına yönelik olsun, dijital tekrar baskılar markaya özel, hakem denetimli içerikleri uygun sağlık uzmanlarına ulaştırmak için basit, maliyet yönünden etkin ve etkili bir yöntem sağlar.
EN Whether it is for promotional or educational needs, digital reprints provide a simple, cost-efficient and effective way to highlight brand-specific, peer-reviewed content to relevant healthcare professionals.
Turecký | Angličtina |
---|---|
eğitim | educational |
olsun | is |
özel | specific |
sağlık | healthcare |
maliyet | cost |
yöntem | way |
sağlar | provide |
ihtiyaçları | needs |
TR Özel E-posta Programı – İdeal aday profilinize uyan etkili, ilgili doktorları içeren özel e-posta listeleri
EN Custom Email Program – proprietary email lists of influential, involved physicians who fit your ideal candidate profile
Turecký | Angličtina |
---|---|
e-posta | |
programı | program |
aday | candidate |
içeren | of |
özel | custom |
listeleri | lists |
TR Semrush, bir çevrimiçi görünürlük yönetimi ve içerik pazarlama SaaS platformudur. Bugün, dünya çapında 7 milyonlarca pazarlamacıya işlerini daha etkili yapmaları ve mükemmel sonuçlar elde etmeleri için yardım ettik
EN Semrush is an online visibility management and content marketing SaaS platform. Today, we have helped 7 million marketers all over the world do their job more effectively and deliver superior results
Turecký | Angličtina |
---|---|
semrush | semrush |
çevrimiçi | online |
görünürlük | visibility |
yönetimi | management |
saas | saas |
bugün | today |
etkili | effectively |
sonuçlar | results |
TR Backlink profilinizi kolayca oluşturun ve etkili erişim stratejileri geliştirin.
EN Build your backlink profile easily and develop effective outreach strategies.
Turecký | Angličtina |
---|---|
backlink | backlink |
kolayca | easily |
oluşturun | build |
ve | and |
etkili | effective |
stratejileri | strategies |
geliştirin | develop |
TR İnanılmaz etkili outreach e-postaları nasıl yazılır
EN How to write ridiculously effective outreach emails
Turecký | Angličtina |
---|---|
etkili | effective |
TR Sıralama Takipçisi’nin etkileşimli grafikleriyle SEO çabalarınızın nasıl etkili olduğunu takip edin.
EN Track how your SEO efforts are paying off with Rank Tracker’s interactive graphs. Get a history of:
Turecký | Angličtina |
---|---|
sıralama | rank |
etkileşimli | interactive |
seo | seo |
nasıl | how |
takip | track |
edin | get |
TR Dalgalanan bir piyasada daha verimli, etkili ve üretken olmak
EN Becoming more efficient, effective and productive in a volatile market
TR Arama ekiplerine riski azaltan, tavsiyeleri artıran ve nihayetinde arama stratejilerini ve başarı oranlarını iyileştiren daha etkili yorumlamalar yapmalarında destek oluruz
EN We empower exploration teams to make more effective interpretations that reduce risk, enhance recommendations and ultimately improve exploration strategies and success rates
Turecký | Angličtina |
---|---|
riski | risk |
ve | and |
başarı | success |
etkili | effective |
TR Günümüzde etkili, güvenli ve uygun fiyatlı ilaçlar geliştirmek hedeflenmiş ve veri destekli Ar-Ge gerektirir
EN Developing effective, safe and affordable drugs today requires targeted and data-driven R&D
Turecký | Angličtina |
---|---|
günümüzde | today |
etkili | effective |
güvenli | safe |
ve | and |
uygun | affordable |
geliştirmek | developing |
veri | data |
gerektirir | requires |
TR İnsani yardım faaliyetlerimizi kaynaklarımızı daha etkili ve verimli kullanarak yürütmeyi hedefliyoruz
EN We are targeting carrying out our humanitarian activities by using our resources more effectively and efficiently
Turecký | Angličtina |
---|---|
ve | and |
kaynakları | resources |
TR Bu değerlendirme gerçekten kullanışlı olmasının yanı sıra tam hedefe isabet eden hızlı ve etkili optimizasyonlara da olanak tanır.
EN This audit comes really handy and allows for quick and effective on-site optimization.
Turecký | Angličtina |
---|---|
bu | this |
gerçekten | really |
kullanışlı | handy |
hızlı | quick |
etkili | effective |
TR SEO için Nasıl Etkili bir İçerik Boşluğu Analizi Yapılır
EN How to Do an Effective Content Gap Analysis for SEO
Turecký | Angličtina |
---|---|
seo | seo |
etkili | effective |
analizi | analysis |
Zobrazuje sa 50 z 50 prekladov