NL Inmiddels, hopelijk, zijn we erin geslaagd om uw aandacht te trekken..
NL Inmiddels, hopelijk, zijn we erin geslaagd om uw aandacht te trekken..
TR Umarım şimdiye kadar dikkatinizi çekmeyi başarmışızdır..
Holandský | Turecký |
---|---|
om | kadar |
NL Alconost is erin geslaagd om op een duidelijke, eenvoudige manier uit te leggen wat SOLIDU doet
TR Alconost, SOLIDU'nun ne yaptığını net ve basit bir şekilde açıklamayı başardı
NL Zegt wat hem / haar in verwart en wat zijn / haar aandacht trekt.
TR Kafalarını karıştıran ve dikkatlerini çeken şeyleri söylemek.
Holandský | Turecký |
---|---|
en | ve |
NL Protected.net Group mag zonder uw toestemming onderaannemers of agenten inschakelen voor het uitvoeren van haar taken en haar rechten daarvoor uitoefenen
TR Protected.net Group, buradaki görevlerinin gerçekleştirilmesi ve buradaki haklarının kullanılması için sizin onayınız olmadan alt yükleniciler veya temsilciler görevlendirebilir
Holandský | Turecký |
---|---|
net | net |
group | group |
zonder | olmadan |
en | ve |
uw | sizin |
NL Ontdek hoe monday.com de maatregelen en controles definieert om haar informatie en die van haar klanten te beschermen en om te voldoen aan lokale en internationale wetten, normen en voorschriften.
TR Monday.com'un bilgilerini ve müşterilerinin bilgilerini korumak ve yerel ve uluslararası yasalara, standartlara ve yönetmeliklere uymak için nasıl tedbirler ve kontroller tanımladığını öğrenin.
Holandský | Turecký |
---|---|
en | ve |
informatie | bilgilerini |
beschermen | korumak |
lokale | yerel |
internationale | uluslararası |
NL De betreffende gebruiker kan zijn of haar tijdlijn bekijken en alleen privéberichten naar zijn of haar volgers sturen.
TR Kullanıcı, zaman akışlarını okuyabilir ve yalnızca takipçilerine Direkt Mesaj gönderebilir.
NL In een scherpe, grappige lezing op TEDxHouston deelt ze een diep inzicht vanuit haar onderzoek dat haar op een persoonlijke queeste zette om zowel zichzelf te kennen als de mensheid te begrijpen
TR TEDxHouston'daki bu etkileyici, eğlenceli konuşmada, araştırmasından derin bir içgörüyü paylaşıyor, kendini tanımaya ve böylece insanlığı tanımaya onu iten kişisel arayışını
NL De portefeuille en alle handelingen die erin zitten, zijn beveiligd met een wachtwoord
TR Cüzdan ve içindeki tüm işlemler bir parola ile korunmaktadır
Holandský | Turecký |
---|---|
en | ve |
wachtwoord | parola |
NL Het voordeel van gratis diensten is dat u kunt proeven wat de site te bieden heeft voordat u uw geld erin investeert
TR Ücretsiz hizmetlerin avantajı, paranızı onlara yatırmadan önce sitenin sunduğu şeyleri örneklemenizdir
Holandský | Turecký |
---|---|
diensten | hizmetlerin |
site | sitenin |
NL Terwijl de streamingmarkt toenam, slaagde Soundiiz erin zich aan te passen en vooruit te komen door nog meer ondersteunde platforms en functies voor te stellen om gebruikers te helpen hun online muziekbibliotheek te beheren.
TR Müzik yayın pazarı geliştikçe Soundiiz, kullanıcıların çevrimiçi müzik kitaplıklarını yönetmelerine yardımcı olmak için daha fazla desteklenen platformlar ve fonksiyonlar sunarak uyum sağlamayı ve ilerlemeyi başardı.
Holandský | Turecký |
---|---|
en | ve |
helpen | yardımcı olmak |
hun | olmak |
online | çevrimiçi |
NL We hebben het geluk dat we de technische kennis in huis hebben en dat we erin slagen andere vaardigheden op te doen waar nodig
TR Teknik bilgiye sahip olduğumuz ve gerektiğinde farklı becerileri de öğrenebildiğimiz için şanslıyız
Holandský | Turecký |
---|---|
hebben | sahip |
technische | teknik |
en | ve |
te | de |
andere | farklı |
NL Deze supercars absorberen alle mogelijke technologische toegang erin
TR Bu süper otomobiller, her türlü olası teknoloji erişimini içine alıyor
Holandský | Turecký |
---|---|
deze | bu |
alle | her |
technologische | teknoloji |
mogelijke | olası |
NL Je hebt meerdere monitoren en je hebt de verkeerde opgenomen. Zorg ervoor dat de Userfeel-app de monitor opneemt met de browser erin. Bekijk het voorbeeld dat we in de app bieden.
TR Birden fazla monitörünüz var ve yanlış olanı kaydettiniz. Userfeel uygulamasının, içinde tarayıcı bulunan monitörü kaydedeceğinden emin olun. Uygulamada sağladığımız önizlemeyi kontrol edin.
NL Wanneer vergaderingen ook echt leuk zijn, dan borrelen de creatieve ideeën gewoon op — en dwaal je wel eens een keertje af. Gelukkig voor jou heb je een gedeelde agenda en een timer die aftelt om de organisatie te bewaren en het tempo erin te houden.
TR Toplantılar gerçekten eğlenceli olduğunda, fikir üretmek yaratıcı bir hal alır ve biraz da yoldan çıkabilir. İşleri yolunda tutmak ve ilerletmek için ortak bir gündeminiz ve geri sayım zamanlayıcınız olduğu için şanslısınız.
NL - Ik waardeer de moeite die erin is gestoken om dit te lokaliseren voor een Noord-Amerikaans publiek
TR Editör, Zelda Efsanesi Ansiklopedisi –Bu ansiklopediyi Kuzey Amerikalı kitleler için yerelleştirme noktasında gösterdiğiniz çabayı çok ama çok takdir ediyorum
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Ontdek wat er nodig is om een geslaagd evenement te creëren binnen uw tijdsschema en budget.
TR Belirlediğiniz süre içinde ve bütçenize uyarak başarılı etkinlikler gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini öğrenin.
NL Tim Urban weet dat uitstelgedrag geen steek houdt, maar hij is er nooit in geslaagd om te breken met zijn gewoonte om te wachten tot op het laatste om dingen gedaan te krijgen
TR Tim Urban erteleme hastalığının mantıklı olmadığını biliyor ama işleri halletmek için son dakikaya kadar bekleme huyundan bir türlü kurtulamadı
NL België, het land waar Mailfence gezeteld is en haar servers heeft, beschikt over verregaande wetgeving omtrent de bescherming van privacy
TR Mailfence'in bulunduğu ve sunucularımızın barındırıldığı Belçika'da, yasalar gizliliği korur
Holandský | Turecký |
---|---|
en | ve |
privacy | gizliliği |
NL gebruikt tot wel 30 keer haar gewicht aan fossiele brandstoffen.
TR kendisinin %330 katı kadar fosil yakıt kullanır.
Holandský | Turecký |
---|---|
gebruikt | kullanır |
NL Dankzu Sponsor Corendon Begint Wereldster Karsu Aan Haar Turkue Tournee
TR Dünyaca Ünlü Yıldız Karsu'nun Türkiye Turnesi Corendon Sponsorluğunda Başlıyor!
Holandský | Turecký |
---|---|
corendon | corendon |
NL Het is eenvoudig in gebruik en geeft haar gebruikers meer vrijheid
TR Kullanımı kolaydır ve kullanıcılara daha çok özgürlük tanır
Holandský | Turecký |
---|---|
en | ve |
vrijheid | özgürlük |
NL Zwitserland heeft tevens de volgende kaders op gezet en veilige havens met de EU, de Verenigde Staten en andere landen, die de bescherming van de privacy buiten haar grenzen uitbreid
TR İsviçre gizlilik korumasını sınırları ötesine taşıyarak Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkeler ile küresel çerçeveler ve güvenli limanlar kurmuştur
Holandský | Turecký |
---|---|
en | ve |
veilige | güvenli |
verenigde | birleşik |
andere | diğer |
bescherming | koruması |
privacy | gizlilik |
NL In Maart 2015 bracht de Verenigde Staten FCC haar Open Internet Bevel, dat een aantal van deze kwesties aangepakt
TR 2015 Mart ayında, Birleşik Devletler FCC bu konuların bazılarının üzerine giden Açık İnternet Düzenini duyurdu
Holandský | Turecký |
---|---|
maart | mart |
open | açık |
NL Zoals de oceaan moet het Internet open en vrij blijven. De mensheid is een oceaan. Een beperking tot het Internet is een beperking tot de mensheid en tot haar belofte voor de toekomst.
TR Okyanus gibi internet de açık ve özgür olmalıdır. İnsanlık bir okyanustur. İnternete konulan bir sınır, insanlığa ve geleceğine bir sınırdır.
Holandský | Turecký |
---|---|
open | açık |
NL Een video van een tester die een gebruikerstest uitvoert op je website, met zijn of haar stemopmerkingen en muisbewegingen op je site.
TR Kullanılabilirlik testi katılımcısının web sitenizi kullanırken gerçekleştirdiği fare hareketlerini ve sesli yorumlarını içeren bir video.
Holandský | Turecký |
---|---|
video | video |
en | ve |
NL Hoeveel we ook houden van verhalen over je overgrootmoeder die ijskreem in haar handtas stak (waargebeurd!), er is een gepast ogenblik voor zulke verhalen. Het midden van een reparatiehandleiding is dat niet.
TR Büyük büyük anneannenizin, çantasına dondurma koyduğu hikayesini (gerçek hikaye!) ve bunun gibi hikayeleri elbette biz de severiz ama bunu anlatmanın da sırası var. Bir onarım kılavuzunda böyle bir hikayeye yer yok.
NL Hoe verdient Mailfence haar brood?
TR Mailfence faturalarını nasıl ödüyor?
Holandský | Turecký |
---|---|
hoe | nasıl |
NL Een gebruiker kan actief persoonsgegevens verwijderen die zijn gekoppeld aan zijn of haar gebruikersprofiel door dit profiel op de website te verwijderen.
TR Kullanıcı, Web Sayfasındaki kullanıcı profiline bağlı olan Kişisel Veriyi bu profili silerek aktif olarak silebilir.
Holandský | Turecký |
---|---|
actief | aktif |
website | web |
gebruiker | kullanıcı |
NL Een vrije samenleving heeft vrije software nodig. Met de "vrij" van vrijheid. Vrij is meer dan gratis: je krijgt de vrijheid om je software te bestuderen, ervan te leren, en haar aan te passen.
TR Özgür bir toplum, özgür yazılım gerektirir. "Özgür" sözcüğünü fiyat değil, özgürlük olarak düşünün: kullandığınız yazılımı inceleme, ondan bir şeyler öğrenme, değiştirme özgürlüğü.
Holandský | Turecký |
---|---|
vrijheid | özgürlük |
leren | öğrenme |
NL Golden Frog wenst dat alle leden op redelijke wijze gebruik maken van haar diensten
TR Golden Frog, sunduğu hizmetin tüm üyelerince makul bir şekilde kullanılmasını arzu etmektedir
Holandský | Turecký |
---|---|
alle | tüm |
redelijke | makul |
NL Golden Frog verbiedt het gebruik van haar diensten op een van de volgende wijzen:
TR Golden Frog aşağıdaki yolların herhangi birinde hiçbir hizmetinin kullanımına izin vermemektedir:
NL Golden Frog kan haar servicegegevensstroom niet volgen en doet dat ook niet. U bent verantwoordelijk voor het bepalen van de legaliteit van alles wat u gebruikt of kopieert via de diensten van Golden Frog.
TR Golden Frog hizmetleri üzerinden aktarılan bilgileri gözden geçiremez ve geçirmemektedir. Herhangi bir Golden Frog hizmeti üzerinden kullandığınız veya kopyaladığınız her şeyin yasal durumunu belirleme sorumluluğu size aittir.
Holandský | Turecký |
---|---|
en | ve |
diensten | hizmetleri |
u | size |
NL Golden Frog bezit en beheert 100% van haar eigen servers, hardware en netwerk om de hoogste niveaus van beveiliging, privacy en levering van diensten te garanderen.
TR Golden Frog en yüksek seviyede güvenlik, gizlilik ve hizmet sağlamak üzere %100 oranında kendisine ait sunucu, donanım ve ağları kullanmaktadır.
Holandský | Turecký |
---|---|
en | ve |
servers | sunucu |
netwerk | ağ |
diensten | hizmet |
garanderen | sağlamak |
NL Busbud is trots op haar wereldwijde partnerschappen
TR Busbud, dünya çapında işbirliği yaptığı otobüs firmalarıyla gurur duyar
Holandský | Turecký |
---|---|
trots | gurur |
wereldwijde | dünya |
busbud | busbud |
NL Lees meer over waarom Rachel koos voor monday.com als de projectmanagementsoftware van haar team.
TR Rachel'ın ekibinin proje yönetimi yazılımı olarak monday.com'u neden seçtiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
NL Diensten Voor Krullend Haar HTML-Sjabloon
TR Kuaför Hizmetleri HTML Şablonu
Holandský | Turecký |
---|---|
diensten | hizmetleri |
html | html |
NL De meerderheid van de relatie-gemotiveerde mannen kijken meer naar de vrouw dan naar haar exacte leeftijd
TR Bir randevu için onu ziyaret edeceksin
Zobrazuje sa 50 z 50 prekladov