EN The JokerBet supposes a simple set of betting options: exact value of the next card, suit, card color, face card, or non-face card.
EN The JokerBet supposes a simple set of betting options: exact value of the next card, suit, card color, face card, or non-face card.
TR Jokerbet oyunu basit bir bahis seçenekleri seti sunar: bir sonraki kartın tam değeri, türü, kart rengi, dijital veya dijital olmayan bir değere sahip kart.
Angličtina | Turecký |
---|---|
set | seti |
betting | bahis |
options | seçenekleri |
exact | tam |
color | rengi |
simple | basit |
value | değeri |
or | veya |
a | dijital |
next | sonraki |
EN When you do see UB happening, the best way of addressing it is face to face - tackle it straight on and point out how bias may be creeping into a process
TR Bilinçsiz önyargının oluştuğunu gördüğünüzde, bununla başa çıkmanın en iyi yolu yüz yüze gelmektir - doğrudan üzerine gidin ve önyargının bir sürece nasıl sızmakta olduğunu işaret edin
Angličtina | Turecký |
---|---|
see | edin |
way | yolu |
face | yüz |
straight | doğrudan |
process | iş |
is | olduğunu |
and | ve |
a | bir |
best | en |
on | üzerine |
how | nasıl |
EN With the introduction of the location-independent working method, our face-to-face interviews have been replaced by online phone calls
TR Mekan-bağımsız çalışma yönteminin çalışma hayatımıza girmesiyle birlikte yüz yüze yaptığımız görüşmeler yerini çevrimiçi telefon görüşmelerine bıraktı
Angličtina | Turecký |
---|---|
face | yüz |
online | çevrimiçi |
phone | telefon |
working | çalışma |
EN Ronald Meinardus, the Head at FNF Turkey, even spoke of a “historic event”, highlighting the extraordinary character of our first face-to-face activity after more than a year.
TR Bu amaçla, 2008’de yayımlamaya başladığı Eğitim İzleme Raporları’nda çeşitli kaynaklardan derlediği nicel verileri eğitim izleme göstergelerine dönüştürüyor.
Angličtina | Turecký |
---|---|
at | de |
more | çeşitli |
EN In reaching out to a member who has acted inappropriately, it can be helpful to address them face-to-face or over the phone, rather than through text message, as this tends to help avoid miscommunication
TR Uygunsuz davranan bir üyeye ulaşırken, yanlış iletişimi önlemeye yardımcı olacağından, kısa mesaj yerine yüz yüze veya telefonla konuşmak yardımcı olabilir
Angličtina | Turecký |
---|---|
inappropriately | uygunsuz |
message | mesaj |
member | üyeye |
face | yüz |
be | olabilir |
help | yardımcı |
or | veya |
EN Description: View Cuckold in chastity tease face ding-dong hd as completely free. BDSM porn xxx Cuckold in chastity tease face ding-dong video.
TR Açıklama: Cuckold içinde chastity tease yüz ding-dong hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Cuckold içinde chastity tease yüz ding-dong video.
Angličtina | Turecký |
---|---|
description | açıklama |
face | yüz |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
in | içinde |
as | olarak |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN He will take part in translation works between face-to-face oral communications and phone calls.
TR Gerek yüz yüze sözlü iletişimler, gerekse telefonla yapılan görüşmeler arasında tercüme işlerinde görev alacak.
Angličtina | Turecký |
---|---|
translation | tercüme |
works | iş |
face | yüz |
between | arası |
to | arasında |
EN Will act as a consecutive interpreter in face-to-face or telephone interviews with Syrian clients who come to our association who speak Arabic and Kurdish,
TR Derneğimizde hizmet almaya gelen Arapça ve Kürtçe konuşan Suriyeli danışanlarla yüz yüze veya telefonla gerçekleştireceği görüşmelerde ardıl sözlü tercümanlık yapacak,
Angličtina | Turecký |
---|---|
syrian | suriyeli |
arabic | arapça |
face | yüz |
will | yapacak |
or | veya |
to | e |
and | ve |
EN Dampen face and apply your regular face cleanser. For optimal results, we recommend FOREO Micro-Foam Cleanser. Wet LUNA™ 3 and press universal button to turn on your device.
TR Yüzünüzü nemlendirin ve yüz temizleyiciyi uygulayın. En iyi sonuçlar için FOREO Micro-Foam Cleanser'ı öneriyoruz. LUNA™ 3'ü ıslatın ve başlatmak için düğmeye basın.
EN Glide device in circular motions over your face for 1 minute, until the built-in timer turns it off. Rinse and pat dry face.
TR Dahili zamanlayıcı kapanana kadar cihazı yüzünüzde dairesel hareketlerle 1 dakika boyunca gezdirin. Yüzünüzü durulayın ve kurulayın.
Angličtina | Turecký |
---|---|
face | yüz |
minute | dakika |
in | dahili |
device | cihaz |
for | boyunca |
and | ve |
EN Make sure both BEAR™ and your face are clean and dry, with no remaining residue. Then apply a thin layer of SERUM SÉRUM SERUM evenly across all areas of the face/neck you wish to treat.
TR Hem BEAR™ cihazınızın hem yüzünüzün temiz ve kuru olduğundan, kalıntı kalmadığından emin olun. Ardından bakım için yüzünüz ve boynunuza ince bir tabaka SERUM SÉRUM SERUM uygulayın.
EN Dampen face and apply your regular face cleanser. Then wet LUNA™ play plus 2 and press the universal button to turn on the device.
TR Cildinizi nemlendirip her zaman kullandığınız temizleyiciyi uygulayın. Ardından LUNA™ play plus 2’yi ıslatıp cihazı çalıştırmak için evrensel güç düğmesine basın.
EN Yuva Association, in cooperation with Müze Gazhane, organizes face-to-face climate literacy…
TR Sivil toplum örgütleri 9 ve 10 Mayıs 2022 tarihlerinde Brüksel'de gerçekleştirilecek olan Suriye ve…
EN It’s perhaps our bad luck that the end consumers rarely come face-to-face with our products because they’re usually narcotised when in direct contact with them, but this of course has its good reason
TR Bizim talihsizliğimiz, son kullanıcının ürünlerimizle doğrudan temas ettiği esnada, çoğu zaman haklı olarak narkozun etkisinde olduğundan ürünlerimizi genelde görmüyor olması
Angličtina | Turecký |
---|---|
direct | doğrudan |
contact | temas |
our products | ürünlerimizi |
when | zaman |
the | çoğu |
our | bizim |
end | son |
EN Nevertheless, video conversations are no substitute for face-to-face meetings; just as searching the Internet cannot replace research on the spot.”
TR Ama uzaktan görüntülü görüşmeler yüz yüze görüşmelerin yerini tutamıyor, tıpkı internette gezinmenin sahada araştırmanın yerini tutmaması gibi.”
EN Do you believe that one day face-to-face instruction will be a thing of the past? No, I don’t believe that, nor do I hope it will be
TR Bir gün artık hiç yüz yüze eğitimim yapmayacağımıza inanıyor musunuz? Hayır, buna inanmıyor ve böyle bir şey dilemiyorum
Angličtina | Turecký |
---|---|
face | yüz |
do you | musunuz |
you | ve |
a | bir |
to | şey |
EN Most lectures and seminars are taking place online, though some face-to-face classes are also being held for small groups
TR Amfi dersleri ve seminerlerin büyük bir kısmı çevrimiçi olarak gerçekleştirilirken, küçük gruplarla yürütülecek olan dersler fiziki ortamda gerçekleştiriliyor
Angličtina | Turecký |
---|---|
most | büyük |
lectures | dersler |
small | küçük |
online | çevrimiçi |
and | ve |
are | olan |
though | olarak |
to | bir |
EN 25% of the incidents have resulted in the face-to-face confrontation with the stalkers
TR % 25 olaylar sonuçlandı stalkers ile yüz yüze yüzleşmede
Angličtina | Turecký |
---|---|
face | yüz |
with | ile |
EN The service not only saves customers time and money but also overcomes many of the restrictions imposed on face-to-face gatherings and travel during the pandemic
TR Hizmet, müşterilere sadece zamandan ve paradan tasarruf sağlamakla kalmaz, aynı zamanda pandemi sırasında yüz yüze toplantılara ve seyahatlere getirilen kısıtlamaların çoğunun da üstesinden gelir
Angličtina | Turecký |
---|---|
customers | müşterilere |
money | paradan |
pandemic | pandemi |
saves | tasarruf |
face | yüz |
service | hizmet |
during | sırasında |
and | ve |
the | aynı |
EN We are a young fellowship, and still growing. If you would like to start a new face-to-face ITAA meeting in your area, feel free to review our suggestions for starting a new meeting.
TR Biz genç bir topluluğuz ve hala büyüyoruz. Bölgenizde yeni bir yüz yüze ITAA toplantısı başlatmak isterseniz, yeni bir toplantı başlatmak için öneriler.
Angličtina | Turecký |
---|---|
itaa | itaa |
face | yüz |
suggestions | öneriler |
young | genç |
we | biz |
a | bir |
and | ve |
new | yeni bir |
meeting | toplantı |
EN In reaching out to a member who has acted inappropriately, it can be helpful to address them face-to-face or over the phone, rather than through text message, as this tends to help avoid miscommunication
TR Uygunsuz davranan bir üyeye ulaşırken, yanlış iletişimi önlemeye yardımcı olacağından, kısa mesaj yerine yüz yüze veya telefonla konuşmak yardımcı olabilir
Angličtina | Turecký |
---|---|
inappropriately | uygunsuz |
message | mesaj |
member | üyeye |
face | yüz |
be | olabilir |
help | yardımcı |
or | veya |
EN Today, 690 million people go to bed hungry.1 Many countries face a double burden of malnutrition, where undernutrition coexists with obesity and non-communicable diseases.2
TR Bugün 690 milyon insan aç yatıyor.1 Yetersiz beslenmenin obezite ve bulaşıcı olmayan hastalıklarla bir arada bulunduğu birçok ülke, yetersiz beslenmenin çifte yüküyle karşı karşıya.2
Angličtina | Turecký |
---|---|
today | bugün |
million | milyon |
countries | ülke |
and | ve |
people | insan |
many | çok |
a | bir |
to | karşı |
EN Virtual Step allows an ICON smart contract developer to deposit ICX (the native protocol token on the ICON Blockchain) into the smart contract and earn non-transferrable, non-tradeable interest on the deposit
TR Virtual Step bir ICON akıllı kontrat geliştiricisine akıllı kontratın içine ICX (ICON Blockchain'inin kendi protokol tokenı) yatırma ve bu yatırılan token üzerinden transfer edilemez, alım satımı yapılamaz bir faiz kazanma imkanı tanır
Angličtina | Turecký |
---|---|
contract | kontrat |
protocol | protokol |
token | token |
interest | faiz |
step | step |
smart | akıllı |
and | ve |
EN Description: View Jasmine aloha - 100 non-professional 47 - asian orientation hd as completely free. BDSM porn xxx Jasmine aloha - 100 non-professional 47 - asian orientation video.
TR Açıklama: Yasemin Aloha - 100 profesyonel olmayan 47 - Asya oryantasyonu hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Yasemin Aloha - 100 profesyonel olmayan 47 - Asya oryantasyonu video.
Angličtina | Turecký |
---|---|
description | açıklama |
asian | asya |
hd | hd |
as | olarak |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
professional | profesyonel |
free | ücretsiz |
video | video |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN Applicant organizations must be non-profit and non-governmental organizations. NGOs wishing to apply for a grant must make registration online first.
TR Başvuruda bulunacak olan kuruluşlar kar amacı gütmeyen ve sivil toplum örgütleri olmalıdır. Hibe başvurusunda bulunmak isteyen STK’ lar, öncelikle çevrimiçi kayıt yaptırmalıdır.
Angličtina | Turecký |
---|---|
non-profit | kar amacı gütmeyen |
and | ve |
grant | hibe |
registration | kayıt |
online | çevrimiçi |
organizations | örgütleri |
first | öncelikle |
must | olmalıdır |
a | olan |
EN The Berghof Foundation works as an independent, non-profit non-governmental organization to prevent political and social conflict and to achieve sustainable peace through conflict resolution
TR Berghof Vakfı, bağımsız, kar amacı gütmeyen hükümet dışı bir örgüt olarak siyasi ve sosyal çatışmayı engellemek ve çatışma çözümü ile sürdürülebilir barışın sağlanması için çalışır
Angličtina | Turecký |
---|---|
independent | bağımsız |
non-profit | kar amacı gütmeyen |
political | siyasi |
social | sosyal |
sustainable | sürdürülebilir |
foundation | vakfı |
conflict | çatışma |
resolution | çözümü |
works | çalışır |
and | ve |
to | için |
EN Any non-individual use, or any use that is indistinguishable from non-individual use, is prohibited
TR Bireysel olmayan kullanımlar veya bireysel olmayan bir kullanımdan ayırt edilemeyen kullanımlar yasaktır
Angličtina | Turecký |
---|---|
use | kullan |
individual | bireysel |
or | veya |
EN The Berghof Foundation works as an independent, non-profit non-governmental organization to prevent political and social conflict and to achieve sustainable peace through conflict resolution
TR Berghof Vakfı, bağımsız, kar amacı gütmeyen hükümet dışı bir örgüt olarak siyasi ve sosyal çatışmayı engellemek ve çatışma çözümü ile sürdürülebilir barışın sağlanması için çalışır
Angličtina | Turecký |
---|---|
independent | bağımsız |
non-profit | kar amacı gütmeyen |
political | siyasi |
social | sosyal |
sustainable | sürdürülebilir |
foundation | vakfı |
conflict | çatışma |
resolution | çözümü |
works | çalışır |
and | ve |
to | için |
EN This feature allows audited factories and related actors to upload documents on identified non-compliances after the audit (e.g. renewed permit, non-discrimination policy etc.) on the ICS database.
TR Bu özellik sayesinde denetlenen fabrikalar ve ilgili aktörler denetim sonrasında ICS veri tabanına tanımlanan uygunsuzlukları (örneğin; yenilenen izin, ayrımcılık yapmama politikası, vb.) yükleme olanağı elde etmektedir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
upload | yükleme |
audit | denetim |
permit | izin |
feature | özellik |
discrimination | ayrımcılık |
policy | politikası |
this | bu |
on | ilgili |
database | veri |
EN 12.2 Non-Cancelable and Non-Refundable Charges
TR 12.2 İptal Edilemez ve İade Edilemez Ücretler
Angličtina | Turecký |
---|---|
and | ve |
EN We help to solve the medication challenges that clinicians and other healthcare professionals face every day.
TR Klinisyenler ve diğer sağlık profesyonellerinin her gün karşılaştığı ilaç sorunlarının çözüme kavuşturulmasına yardımcı oluruz.
Angličtina | Turecký |
---|---|
and | ve |
other | diğer |
healthcare | sağlık |
medication | ilaç |
help | yardımcı |
to | her |
EN Elsevier's peer-reviewed process ensures credible, comprehensive content to solve the challenges doctors face every day.
TR Elsevier'in hakem denetimli süreci doktorların her gün karşılaştıkları sorunların çözülmesi için güvenilir, kapsamlı içerikler sağlamaktadır.
Angličtina | Turecký |
---|---|
process | süreci |
credible | güvenilir |
comprehensive | kapsamlı |
EN Sefamerve face mask is a product designed to eliminate the unpleasant appearance of medical masks.
TR Sefamerve yüz maskesi medikal maskelerin kötü görünümünü ortadan kaldırmak adına tasarlanmış bir üründür.
Angličtina | Turecký |
---|---|
sefamerve | sefamerve |
face | yüz |
medical | medikal |
designed | tasarlanmış |
a | bir |
EN Eaton’s MLDB series stainless steel coupling is a flat face/dry break coupling ideal for liquid cooling applications
TR Eaton’ın MLDB serisi paslanmaz çelik kaplini, sıvı soğutması uygulamaları için ideal bir düz yüzeyli / kuru sökmeli kaplindir
Angličtina | Turecký |
---|---|
series | serisi |
stainless | paslanmaz |
flat | düz |
dry | kuru |
ideal | ideal |
liquid | sıvı |
steel | çelik |
for | için |
a | bir |
applications | uygulamalar |
EN Eaton’s flat face aluminium (ADB) coupling is a lightweight, strong dry break coupling featuring Eaton’s proprietary profile and alignment features providing easy connection.
TR Eaton’ın düz yüzeyli alüminyum (ADB) kaplini, Eaton’ın tescilli profiline ve kolay bağlantı sağlayan hizalama özelliklerine sahip, hafif ve güçlü bir kuru sökmeli kaplindir.
Angličtina | Turecký |
---|---|
flat | düz |
lightweight | hafif |
dry | kuru |
proprietary | tescilli |
providing | sağlayan |
easy | kolay |
connection | bağlantı |
strong | güçlü |
and | ve |
a | bir |
EN Lifehouse is a post-grunge band pioneered by lead singer and songwriter Jason Wade. In the last 20 years, Lifehouse has released seven albums, debuting with the multi-platinum album No Name Face in the year 2000. The group includes Jas… read more
TR Lifehouse, vokalist ve besteci Jason Wade tarafından kurulan ve 2001 yılında "Hanging by a Moment" single'ı ile büyük ve hızlı bir başarı yakalayan alternatif/melodik rock grubu. Diskografi: * 2000 - No Name Face… Devamını oku
EN Today I can touch people’s lives with Support to Life and can be their ‘familiar face’ when they need
TR Bugün, Hayata Destek ile birlikte insanların hayatlarına dokunabiliyor, onların ihtiyaç duydukları anda ‘tanıdık yüz’leri ben olabiliyorum
Angličtina | Turecký |
---|---|
today | bugün |
support | destek |
familiar | tanıdık |
they | onlar |
need | ihtiyaç |
i | ben |
to life | hayata |
and | anda |
EN With our chatbot framework, start to offer customers and leads an instant support when they face a need of urgency rather than few days later, after fulfilling your good old form
TR Chatbot çerçevemiz ile, eski güzel formunuzu yerine getirdikten sonra, birkaç gün sonra değil, acil bir ihtiyaçla karşılaştıklarında müşterilere ve liderlere anında destek sunmaya başlayın
Angličtina | Turecký |
---|---|
chatbot | chatbot |
customers | müşterilere |
instant | anında |
need | ihtiyaç |
good | güzel |
old | eski |
start | başlayın |
support | destek |
and | ve |
a | birkaç |
days | gün |
EN Now I had to face a new challenge: providing alone for my children.
TR Artık yeni bir zorluğa daha göğüs germeliydim: çocuklarımla yalnız yaşamak.
Angličtina | Turecký |
---|---|
now | artık |
a | bir |
new | yeni bir |
EN Now I had to face a new challenge: providing alone for my children.
TR Artık yeni bir zorluğa daha göğüs germeliydim: çocuklarımla yalnız yaşamak.
Angličtina | Turecký |
---|---|
now | artık |
a | bir |
new | yeni bir |
EN Cafe Entertainment Blog Youtube Film Publisher White Themed cafe Modern cafe Glasses Face Lightning Wizard Black and white Harry potter
TR Kafe Eğlence Blog Youtube Film Yayımcı Beyaz Temalı kafe Modern kafe Gözlük Yüz Şimşek Sihirbaz Siyah ve beyaz Harry potter
Angličtina | Turecký |
---|---|
cafe | kafe |
entertainment | eğlence |
blog | blog |
film | film |
modern | modern |
face | yüz |
harry | harry |
and | ve |
white | beyaz |
black | siyah |
EN Spa Nail Beauty Face Head Beauty salon Girl Purple Woman
TR Spa Çiviler Güzellik Yüz Baş Güzellik salonu Kız Mor Kadın
Angličtina | Turecký |
---|---|
spa | spa |
beauty | güzellik |
face | yüz |
girl | kız |
purple | mor |
woman | kadın |
head | baş |
EN Face Programmer Logo is great if you're working in IT, Computers, Digital industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer O, Bilgisayarlar, Dijital endüstrisinde çalışıyorsanız Yüz Programcı Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
Angličtina | Turecký |
---|---|
face | yüz |
if | eğer |
computers | bilgisayarlar |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
digital | dijital |
team | takım |
EN Mask Digital Security Pyramid Hacker It security Security agency Cyber Cyber security Cyber cafe Face Black Yellow Triangle Anonymous
TR Maske Dijital Güvenlik Piramit Bilgisayar korsanı Bilgi teknolojileri güvenliği Güvenlik teşkilatı Siber Siber güvenlik Siber kafe Yüz Siyah Sarı Üçgen Anonim
Angličtina | Turecký |
---|---|
mask | maske |
digital | dijital |
cafe | kafe |
face | yüz |
black | siyah |
anonymous | anonim |
yellow | sarı |
security | güvenlik |
cyber | siber |
EN Accor stands with its industry in mandating face coverings for all employees and guests in the hotel
TR Accor tüm çalışanlar ve misafirler için otelde maske takılmasını zorunlu kılarak sektörünü desteklemektedir
Angličtina | Turecký |
---|---|
industry | sektör |
guests | misafirler |
employees | çalışanlar |
and | ve |
its | in |
all | tüm |
for | için |
EN Each guest entering is required to wear a face covering in public spaces.Also, in accordance with requirements from local authorities, Swissotel Basel will be operating with necessarily restricted dining options and amenities
TR Giriş yapan tüm misafirlerin ortak alanlarda maske takması zorunludur.Ayrıca, yerel yetkililerin aldığı kararlar gereği, Swissotel Basel gerekli olan sınırlı yemek seçenekleri ve ikramlar ile hizmet verecektir
Angličtina | Turecký |
---|---|
public | ortak |
local | yerel |
swissotel | swissotel |
dining | yemek |
options | seçenekleri |
amenities | hizmet |
required | gerekli |
and | ve |
a | olan |
with | ile |
EN ? A consistent front face of the brand identity and its big brother Citroën Jumpy: a tall and short hood, large optics
TR ? Marka kimliğinin ve kardeşi Citroën Jumpy?nin tutarlı bir ön yüzü: uzun ve kısa bir başlık, büyük optikler
Angličtina | Turecký |
---|---|
face | yüz |
brand | marka |
citroën | citroën |
jumpy | jumpy |
short | kısa |
consistent | tutarlı |
and | ve |
a | bir |
large | büyük |
EN Svetlana Tikhanovskaya is the face of the opposition in Belarus. Now, together with two other civil rights activists, she will receive the prestigious Charlemagne Prize.
TR Dışişleri Bakanı, uluslararası silahsızlanma politikasında ilerleme kaydetmek istiyor: Baerbock bunun için nükleer silahsızlanmada “yeni atılımlar” talep etti.
Angličtina | Turecký |
---|---|
of | in |
together | için |
EN "Love the app. I send cards to my friends and family all over the world every month. It's a great personal way to keep in touch and put a smile on someone's face."
TR "Bu uygulamayı seviyorum. Her ay dünyanın dört bir yanındaki arkadaşlarıma ve aileme kart gönderiyorum. İletişim kurmak ve birini gülümsetmek için, harika bir kişisel yol."
Angličtina | Turecký |
---|---|
cards | kart |
friends | arkadaşlar |
world | dünyanın |
month | ay |
great | harika |
way | yol |
and | ve |
personal | kişisel |
a | bir |
put | için |
EN Giant natural tit white hotty chokes on massive bbc cum on melons and face
TR Emilys outlandish SM ve sert çatışma işkencesi
Angličtina | Turecký |
---|---|
and | ve |
Zobrazuje sa 50 z 50 prekladov