EN Data and insights belong to their creator. IBM clients’ data is their data, and their insights are their insights.
ඉංග්රීසි හි "software or their" පහත තුර්කි වචන/වාක්ය ඛණ්ඩවලට පරිවර්තනය කළ හැක:
EN Data and insights belong to their creator. IBM clients’ data is their data, and their insights are their insights.
TR Veriler ve içgörüler onları yaratanlara aittir. IBM müşterilerinin verileri ve içgörüleri onların verileri ve içgörüleridir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
insights | içgörüler |
ibm | ibm |
data | verileri |
and | ve |
EN The software which accompanies this license agreement (the "Software") is the property of SoftMaker Software GmbH ("SoftMaker") or its licensors and is protected by copyright law
TR Bu lisansa eşlik eden yazılımın (“Yazılım”) mülkiyeti SoftMaker Software GmbH’ye (“SoftMaker”) ya da lisans verenlerine aittir ve telif hakları yasası ile korunmaktadır
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
license | lisans |
of | ın |
copyright | telif |
software | yazılım |
and | ve |
its | bu |
EN From enterprise integration software and SDKs, to label design software and utilities that simplify configuration tasks, Zebra has the precise software to enhance your printer uptime and performance.
TR Zebra, ister küçük bir işyeri, ister büyük bir kurum olun, ihtiyaçlarınızı karşılayacak ve kart yazıcılarınızı yönetecek doğru yazılıma sahiptir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
zebra | zebra |
has | sahiptir |
printer | yazıcı |
enterprise | iş |
and | ve |
to | doğru |
EN The software, information, content, products, and services (the "Software") that are made available to download from the Website is the copyrighted work of Busbud. Your use of such Software is governed by these Terms.
TR Web Sitesi üzerinden yüklenmesine izin verilen tüm yazılım, bilgi, içerik, ürün ve hizmetlerin ("Yazılım") telif hakkı Busbud'a aittir. Yazılımları kullanımınız işbu Koşullara tabi olacaktır.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
work | iş |
information | bilgi |
content | içerik |
software | yazılımları |
these | bu |
products | ürün |
and services | hizmetlerin |
and | ve |
use | kullanım |
to | tüm |
EN The AWS Marketplace is a digital catalog with thousands of software listings from independent software vendors that make it easy to find, test, buy, and deploy software that runs on AWS
TR AWS Marketplace, bağımsız yazılım satıcıları tarafından sunulan binlerce yazılımın listelendiği ve AWS üzerinde çalışan yazılımları bulmayı, test etmeyi, satın almayı ve dağıtmayı kolaylaştıran dijital bir katalogdur
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
aws | aws |
independent | bağımsız |
test | test |
and | ve |
make | da |
software | yazılımları |
buy | satın |
digital | dijital |
EN From enterprise integration software and SDKs, to label design software and utilities that simplify configuration tasks, Zebra has the precise software to enhance your printer uptime and performance.
TR Zebra, ister küçük bir işyeri, ister büyük bir kurum olun, ihtiyaçlarınızı karşılayacak ve kart yazıcılarınızı yönetecek doğru yazılıma sahiptir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
zebra | zebra |
has | sahiptir |
printer | yazıcı |
enterprise | iş |
and | ve |
to | doğru |
EN The software which accompanies this license agreement (the "Software") is the property of SoftMaker Software GmbH ("SoftMaker") or its licensors and is protected by copyright law
TR Bu lisansa eşlik eden yazılımın (“Yazılım”) mülkiyeti SoftMaker Software GmbH’ye (“SoftMaker”) ya da lisans verenlerine aittir ve telif hakları yasası ile korunmaktadır
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
license | lisans |
of | ın |
copyright | telif |
software | yazılım |
and | ve |
its | bu |
EN Because use of the Services and Software involves hardware, software, and Internet access, your ability to access and use the Services and Software may be affected by the performance of the foregoing
TR Hizmetlerin ve Yazılımın kullanımı donanım, yazılım ve Internet erişimi içerdiğinden, Hizmetlere ve Yazılıma erişme ve bunları kullanma kapasiteniz yukarıdakilerin performansından etkilenebilir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
internet | internet |
hardware | donanım |
the | bunları |
software | yazılım |
use | kullanımı |
to | kullanma |
access | erişimi |
and | ve |
performance | performans |
EN BUSBUD MAKES NO REPRESENTATIONS OR WARRANTIES AS TO THE CONDUCT OF USERS OF THE SOFTWARE OR THEIR COMPATIBILITY WITH ANY CURRENT OR FUTURE USERS OF THE SOFTWARE
TR BUSBUD'IN, KULLANICILARIN YAZILIMLARI YÖNETME ŞEKİLLERİ VEYA YAZILIMLARIN MEVCUT VEYA SONRAKİ KULLANICILARI İLE OLAN UYUMLULUĞUARI HAKKINDA HERHANGİ BİR BEYAN VE TEKEFFÜLÜ BULUNMAMAKTADIR
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
their | ve |
or | veya |
EN The most important thing that Ahrefs does is back up their software with amazing actionable content on their blog and YouTube channel.
TR Ahrefs’in yaptığı en önemli şey, yazılımlarını bloglarında ve YouTube kanallarında uygulanabilir içeriklerle desteklemek.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
most | en |
that | şey |
important | önemli |
and | ve |
software | yazılımları |
EN Today, our software helps companies of all sizes and industries to optimize their visibility across key channels and create engaging content for their users
TR Bugün, yazılımımız her ölçekten firmanın ve endüstrinin, anahtar kanallarda görünürlüğünü optimize etmesine ve kullanıcıları için çekici içerik oluşturmasına yardım etmektedir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
today | bugün |
helps | yardım |
optimize | optimize |
key | anahtar |
content | içerik |
engaging | çekici |
software | yazılım |
users | kullanıcıları |
to | etmesine |
visibility | görünürlüğünü |
and | ve |
for | için |
EN Portfolio management software will allow your traders to leverage their success by creating their own investment fund with investors' money within your brokerage. A popular solution that is offered by many brokerages.
TR Portföy yönetim yazılımı işlemcilerinizin brokerlığınızdaki yatırımcı fonlarıyla kendi yatırım fonlarını oluşturarak başarıya ulaşmalarını sağlayacaktır. Birçok broker tarafından sunulan popüler bir çözümdür.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
portfolio | portföy |
management | yönetim |
success | başarı |
investment | yatırım |
popular | popüler |
offered | sunulan |
many | çok |
software | yazılımı |
by | tarafından |
a | bir |
EN Portfolio management software will allow your traders to leverage their success by creating their own investment fund with investors' money within your brokerage. A popular solution that is offered by many brokerages.
TR Portföy yönetim yazılımı işlemcilerinizin brokerlığınızdaki yatırımcı fonlarıyla kendi yatırım fonlarını oluşturarak başarıya ulaşmalarını sağlayacaktır. Birçok broker tarafından sunulan popüler bir çözümdür.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
portfolio | portföy |
management | yönetim |
success | başarı |
investment | yatırım |
popular | popüler |
offered | sunulan |
many | çok |
software | yazılımı |
by | tarafından |
a | bir |
EN Strengthen expertise in their field – With medicine changing all the time, physicians can build and strengthen their knowledge through access to the most current research and findings in their field.
TR Alanlarındaki uzmanlığı güçlendirmek – Tıp sürekli olarak değiştiğinden, doktorlar alanlarındaki en güncel araştırmalara ve bulgulara erişerek bilgilerini artırabilir ve güçlendirebilir.
EN An Online Food Order Form which allows your customers to select their meal with their preferred diet type, texture, temperature, quantity, and order online through providing their delivery details and making payment.
TR Uzaktan odeme ve zamanli teslimat secenegi olan kapsamli bir alisveris teslimat formu kalibi.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
delivery | teslimat |
form | formu |
and | ve |
to | bir |
EN Using their computer or mobile device, patients can enter their contact information, answer survey questions, and rate their interactions with staff on formal standards.
TR Bilgisayar veya mobil cihazlarını kullanarak hastalar, iletişim bilgilerini girebilir, anket sorularını yanıtlayabilir ve personelle etkileşimlerini resmi standartlara göre derecelendirebilir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
mobile | mobil |
patients | hastalar |
survey | anket |
formal | resmi |
standards | standartlara |
computer | bilgisayar |
or | veya |
using | kullanarak |
contact | iletişim |
questions | sorular |
with | göre |
and | ve |
EN Members must present their card upon check-in at the hotel (or their member number if they have not yet received their card)
TR Üyeler otele giriş sırasında kartlarını göstermelidir (veya kartlarını henüz almamışlarsa üyelik numarasını belirtmelidir)
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
at | nda |
number | numarası |
yet | henüz |
in | sırasında |
or | veya |
EN We help PhDs with their dissertations, students with their research, and professors with their online lectures
TR Doktora tezlerinde, araştırmalarında öğrencilere ve çevrimiçi derslerinde profesörlere yardımcı oluyoruz
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
students | öğrencilere |
online | çevrimiçi |
help | yardımcı |
and | ve |
research | araştırmalar |
EN Letting go of home internetSome members remove their home internet, either asking their roommates or family to change the password, or disabling service and letting go of their router.
TR Ev internetini bırakmakBazı üyeler, ev arkadaşlarından veya ailelerinden şifreyi değiştirmelerini isteyerek veya hizmeti devre dışı bırakarak ve yönlendiricilerini bırakarak ev internetlerini kaldırır.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
service | hizmeti |
members | üyeler |
or | veya |
and | ve |
EN Brands that succeed in managing their social media accounts on this platform at a professional level enjoy opportunities to strengthen their images and promote their products and services more widely.
TR Öte yandan sosyal medya hesaplarını resmi düzeyde bu platform üzerinden yöneten markalar, imajlarını güçlendirme, ürünleri ve hizmetlerini tanıtma şansı yakalayabiliyor.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
brands | markalar |
accounts | hesaplar |
level | düzeyde |
products | ürünleri |
platform | platform |
this | bu |
social | sosyal |
services | hizmetlerini |
media | medya |
and | ve |
to | üzerinden |
EN To understand their business and deliver on their vision, manufacturers will need to free up capacity to customize products, create more innovative solutions, extend service offerings, and connect to their digital ecosystems.
TR İşlerini anlamak ve vizyonlarını yerine getirmek için imalatçıların ürünleri özelleştirmeye, daha yenilikçi çözümler oluşturmaya, hizmet tekliflerini genişletmeye ve dijital ekosistemlerine bağlanmaya yer açmaları gerekecek.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
innovative | yenilikçi |
digital | dijital |
service | hizmet |
solutions | çözümler |
and | ve |
products | ürünleri |
EN Find more useful info on their private company, their business, and their mission or values statement in Nicepage blog posts, and add your email address for feedback
TR Nicepage blog gönderilerinde özel şirketleri, işleri ve misyonları veya değer ifadeleri hakkında daha yararlı bilgiler bulun ve geri bildirim için e-posta adresinizi ekleyin
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
find | bulun |
blog | blog |
useful | yararlı |
business | iş |
feedback | geri bildirim |
posta | |
or | veya |
add | ekleyin |
address | adresinizi |
and | ve |
for | için |
on | hakkında |
EN Amway appeals to people who want to make their own decisions, set their own goals and achieve their own level of success
TR Amway kendi kararlarını vermek isteyen, kendi hedeflerini belirleyen ve kendi başarı düzeylerini gerçekleştiren insanlara değer vermektedir
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
amway | amway |
people | insanlara |
want | isteyen |
success | başarı |
decisions | kararlar |
make | vermek |
and | ve |
EN AWS’s C5 attestation lays the foundation for them to achieve their own C5 attestation for their cloud applications from their auditor
TR AWS'nin C5 onayı, bu müşterilerin, denetçilerinden gelen bulut uygulamalarına yönelik kendi C5 onaylarını elde etmeleri için temel oluşturur
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
foundation | temel |
achieve | elde |
cloud | bulut |
their | bu |
applications | uygulamalar |
the | gelen |
EN And another principle of Germanness is that everyone is free to lead their life in accordance with their own beliefs and this can not be prescribed by their family
TR Almanlığın diğer sosyopolitik özelliğiyse tüm bireylerin yaşamlarını kendi tahayyülleri doğrultusunda sürdürebilmeleri ve yaşam biçimlerinin aileleri tarafından koşullanmamasıdır
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
another | diğer |
by | tarafından |
to | tüm |
and | ve |
that | yaşam |
EN “I am creating a platform for their enormous imagination and their playfulness, a platform on which they can express their concerns and ideas.”
TR “Yüksek hayal güçleri ve içlerindeki o oyuncu ruh için onlara, endişelerini ve fikirlerini ifade edebilecekleri bir platform sunuyorum.”
EN All of the pages that made their way to the first page of Google didn't get there manually. They got there by performing research, keeping an eye on their competitors, and making improvements to their site on a daily basis.
TR Google'ın ilk sayfasına çıkan tüm sayfalar oraya manuel olarak ulaşmadı. Araştırma yaparak, rakiplerini izleyerek ve sitelerinde günlük olarak iyileştirmeler yaparak oraya ulaştılar.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
manually | manuel |
research | araştırma |
improvements | iyileştirmeler |
daily | günlük |
page | sayfası |
by | yaparak |
pages | sayfalar |
all | tüm |
first | ilk |
and | ve |
EN An Online Food Order Form which allows your customers to select their meal with their preferred diet type, texture, temperature, quantity, and order online through providing their delivery details and making payment.
TR Uzaktan odeme ve zamanli teslimat secenegi olan kapsamli bir alisveris teslimat formu kalibi.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
delivery | teslimat |
form | formu |
and | ve |
to | bir |
EN Using their computer or mobile device, patients can enter their contact information, answer survey questions, and rate their interactions with staff on formal standards.
TR Bilgisayar veya mobil cihazlarını kullanarak hastalar, iletişim bilgilerini girebilir, anket sorularını yanıtlayabilir ve personelle etkileşimlerini resmi standartlara göre derecelendirebilir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
mobile | mobil |
patients | hastalar |
survey | anket |
formal | resmi |
standards | standartlara |
computer | bilgisayar |
or | veya |
using | kullanarak |
contact | iletişim |
questions | sorular |
with | göre |
and | ve |
EN We help PhDs with their dissertations, students with their research, and professors with their online lectures
TR Doktora tezlerinde, araştırmalarında öğrencilere ve çevrimiçi derslerinde profesörlere yardımcı oluyoruz
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
students | öğrencilere |
online | çevrimiçi |
help | yardımcı |
and | ve |
research | araştırmalar |
EN Its goal was to understand their sales channels, value chain and packaging needs, as well as to get their perspective on the needs of consumers in their geographies, both now and in 2025
TR Çalışmanın amacı satış kanallarını, değer zinciri ve paketleme gereksinimlerini anlamanın yanı sıra şimdiki ve 2025'te kendi coğrafyalarındaki tüketici ihtiyaçlarına ilişkin perspektiflerini anlamaktı
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
value | değer |
chain | zinciri |
packaging | paketleme |
goal | amacı |
sales | satış |
both | de |
get | al |
channels | kanallar |
and | ve |
needs | ihtiyaç |
EN Codependent people often cover up problems and shield their loved ones from the consequences of their behavior, becoming extremely attached to controlling and fixing the person and winning their love and approval.
TR Bağımlı insanlar genellikle sorunları gizler ve sevdiklerini davranışlarının sonuçlarından korur, kişiyi kontrol etmeye ve düzeltmeye ve sevgisini ve onayını kazanmaya aşırı derecede bağlanır.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
people | insanlar |
often | genellikle |
behavior | davranış |
approval | onay |
to | etmeye |
problems | sorunları |
and | ve |
of | nın |
EN Artists globally can link their Shopify stores and list up to three merch items on their artist profiles that will be visible to their listeners.
TR Dünya çapındaki tüm sanatçılar Shopify mağazalarını sanatçı profillerine bağlayabilir ve en fazla üç resmi ürünü listeleyerek dinleyicilerine sunabilirler.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
artists | sanatçılar |
artist | sanatçı |
and | ve |
to | tüm |
EN “When it comes to pure value, Semrush wins. That’s mostly because you get a fully-featured SEO software suite AND Google Ads software for the same monthly price.”
TR ''Konu saf değer olduğu zaman, Semrush kazanır. Bunun temel nedeni, tam-özellikli SEO yazılım paketi ve Google Ads yazılımını aylık aynı fiyata elde ediyorsunuz.''
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
pure | saf |
semrush | semrush |
seo | seo |
suite | paketi |
ads | ads |
monthly | aylık |
value | değer |
price | fiyata |
and | ve |
when | zaman |
get | elde |
software | yazılımını |
to | konu |
the | aynı |
EN In addition, Fairmont does not warrant the accuracy, adequacy or completeness of software algorithms and expressly disclaims liability for errors or omissions in any software algorithms.
TR Ek olarak, Fairmont, yazılım algoritmalarının doğruluğunu, yeterliliğini veya tamlığını garanti etmez ve herhangi bir yazılım algoritmasındaki hatalar veya atlamalar nedeniyle yükümlülük kabul etmez.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
fairmont | fairmont |
warrant | garanti |
software | yazılım |
algorithms | algoritmaları |
liability | yükümlülük |
errors | hatalar |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
not | etmez |
EN What's the use of a great technology platform if it doesn't work with other software? Sonix deeply integrates with industry-leading software to make your workflow faster, easier, and more magical.
TR Diğer yazılımlar ile çalışmıyorsa harika bir teknoloji platformunun kullanımı nedir? Sonix, iş akışınızı daha hızlı, daha kolay ve daha büyülü hale getirmek için endüstri lideri yazılımlarla derinden bütünleşir.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
great | harika |
sonix | sonix |
deeply | derinden |
workflow | iş akışı |
faster | hızlı |
industry | endüstri |
leading | lideri |
technology | teknoloji |
other | diğer |
easier | daha kolay |
software | yazılımlar |
use | kullanımı |
of | in |
a | bir |
to | için |
and | ve |
more | daha |
with | ile |
EN A thawte Code Signing Certificate minimizes risks associated with software and application downloads by providing a digital signature that: - Confirms that the software came from the publisher who signed it
TR Bir thawte Kod İmzalama Sertifikası, aşağıdakileri sağlayan dijital bir imza sağlayarak yazılım ve uygulama indirmeleri ile ilgili riskleri en aza indirir: - Yazılımın, onu imzalayan yayıncıdan geldiğini onaylar
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
thawte | thawte |
risks | riskleri |
providing | sağlayan |
came | geldi |
certificate | sertifikası |
by providing | sağlayarak |
associated | ilgili |
code | kod |
and | ve |
software | yazılım |
signature | imza |
application | uygulama |
digital | dijital |
with | ile |
EN Software installers will get rid of illegal or malware as they can see the publisher details during software installation
TR Yazılım yükleyicileri, yazılım kurulumu sırasında yayıncı ayrıntılarını görebilecekleri için yasadışı veya zararlı yazılımlardan kurtulacaktır
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
software | yazılım |
installation | kurulumu |
illegal | yasadışı |
of | in |
they | için |
details | ayrıntılarını |
during | sırasında |
or | veya |
EN While SoftMaker continues to own the Software, you will have certain rights to use the Software after your acceptance of this license agreement
TR Yazılımın sahibi halen SoftMaker olmakla birlikte, bu lisans sözleşmesini kabul ettikten sonra Yazılımı kullanma konusunda bir takım haklara sahip olacaksınız
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
license | lisans |
softmaker | softmaker |
you will | olacaksınız |
this | bu |
own | sahibi |
software | yazılım |
the | kabul |
EN Transfer the usage rights in the Software on a permanent basis to another person or entity, provided that you retain no copies of the Software and the transferee agrees to the terms of this agreement.
TR Yazılımın kopyasını bulundurmamak ve devredilen kişinin bu sözleşmenin koşullarını kabul etmesi şartıyla Yazılımın kullanım haklarını kalıcı olarak başka bir kişi veya kuruma devredebilirsiniz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
usage | kullanım |
permanent | kalıcı |
this | bu |
software | yazılım |
and | ve |
or | veya |
terms | koşullar |
a | bir |
person | kişi |
EN IN NO EVENT SHALL SOFTMAKER'S LIABILITY FOR ANY DAMAGES EVER EXCEED THE PRICE PAID FOR THE LICENSE TO USE THE SOFTWARE, REGARDLESS OF THE FORM OF QUALITY AND PERFORMANCE OF THE SOFTWARE
TR SOFTMAKER’IN HERHANGİ BİR ZARARA YÖNELİK YÜKÜMLÜLÜKLERİ HİÇBİR DURUMDA YAZILIMIN KALİTE VE PERFORMANS YAPISINA BAKILMAKSIZIN YAZILIMI KULLANMAK İÇİN ÖDENEN LİSANS ÜCRETİNİ AŞMAYACAKTIR
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
the | durumda |
performance | performans |
and | ve |
to use | kullanmak |
EN THE PERSON USING THE SOFTWARE SHALL BEAR ALL RISKS AS TO THE QUALITY AND PERFORMANCE OF THE SOFTWARE.
TR YAZILIMIN KALİTE VE PERFORMANSINA İLİŞKİN RİSKLER YAZILIMI KULLANAN KİŞİYE AİTTİR.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
and | ve |
to | kullanan |
EN Since its foundation in 1987, SoftMaker has been developing office software: word processor (TextMaker), spreadsheet (PlanMaker), presentation graphics (SoftMaker Presentations) and database software (DataMaker)
TR 1987 yılındaki kuruluşundan bu yana, SoftMaker ofis yazılımları geliştirmektedir: kelime işlemci (TextMaker), elektronik tablo (PlanMaker), sunum grafikleri (SoftMaker Presentations) ve veritabanı yazılımı (DataMaker)
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
office | ofis |
word | kelime |
processor | işlemci |
textmaker | textmaker |
spreadsheet | elektronik tablo |
graphics | grafikleri |
softmaker | softmaker |
database | veritabanı |
and | ve |
presentation | sunum |
software | yazılımları |
EN The Free Software Foundation defends and advocates the very concept of free software that gave birth to GNU/Linux.
TR Özgür Yazılım Vakfı, GNU/Linux'u doğuran özgür yazılım kavramını korur ve savunur.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
software | yazılım |
and | ve |
concept | kavramı |
of | ın |
foundation | vakfı |
free | özgür |
EN A free society requires free software. Think of "free" as in freedom, not price: the freedoms to inspect, learn from, modify the software you use.
TR Özgür bir toplum, özgür yazılım gerektirir. "Özgür" sözcüğünü fiyat değil, özgürlük olarak düşünün: kullandığınız yazılımı inceleme, ondan bir şeyler öğrenme, değiştirme özgürlüğü.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
society | toplum |
requires | gerektirir |
price | fiyat |
free | özgür |
you use | kullandığınız |
learn | öğrenme |
freedom | özgürlüğü |
software | yazılımı |
a | bir |
the | değil |
EN OBS Studio (also known as Open Broadcaster Software) is a free and open-source live streaming and video recording software.
TR OBS Studio (Open Broadcaster Software olarak da bilinir), ücretsiz ve açık kaynaklı bir canlı akış ve video kayıt yazılımıdır.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
known | bilinir |
studio | studio |
source | kaynaklı |
live | canlı |
streaming | akış |
open | açık |
free | ücretsiz |
video | video |
software | yazılım |
a | bir |
and | ve |
as | olarak |
EN Please see the software section below for all available software.
TR Mevcut tüm yazılımlar için lütfen aşağıdaki yazılım bölümüne göz atın.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
available | mevcut |
software | yazılım |
all | tüm |
please | lütfen |
see | göz |
the | aşağıdaki |
section | bölüm |
for | için |
EN From technical and software support to submitting service request issues, you can find what you need fast — repair requests, software downloads, support phone numbers, documentation and more.
TR Teknik ve yazılım desteğinden hizmet talebi gönderme sorunlarına kadar ihtiyacınız olan her şeyi hızlı bir şekilde bulabilirsiniz: onarım talepleri, indirilebilir yazılımlar, destek telefon numaraları, belgeler ve daha fazlası.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
request | talebi |
fast | hızlı |
you can find | bulabilirsiniz |
repair | onarım |
phone | telefon |
numbers | numaraları |
documentation | belgeler |
technical | teknik |
and | ve |
service | hizmet |
support | destek |
more | fazlası |
software | yazılım |
to | şeyi |
need | ihtiyacınız |
EN Information about downloading Zebra software, understanding your software warranty, and resolving download issues
TR Zebra yazılımı indirmek, yazılım garantinizi anlamak ve indirme sorunlarını çözmek konusunda bilgiler
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
information | bilgiler |
zebra | zebra |
about | konusunda |
download | indirme |
downloading | indirmek |
software | yazılımı |
and | ve |
issues | sorunları |
EN In addition, Fairmont does not warrant the accuracy, adequacy or completeness of software algorithms and expressly disclaims liability for errors or omissions in any software algorithms.
TR Ek olarak, Fairmont, yazılım algoritmalarının doğruluğunu, yeterliliğini veya tamlığını garanti etmez ve herhangi bir yazılım algoritmasındaki hatalar veya atlamalar nedeniyle yükümlülük kabul etmez.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
fairmont | fairmont |
warrant | garanti |
software | yazılım |
algorithms | algoritmaları |
liability | yükümlülük |
errors | hatalar |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
not | etmez |
{Totalresult} පරිවර්තන වල 50 පෙන්වමින්