EN Did you know that Andy Warhol also did a screen printing of Goethe? It can also be found in the Städel Museum.
ඉංග්රීසි හි "did you want" පහත තුර්කි වචන/වාක්ය ඛණ්ඩවලට පරිවර්තනය කළ හැක:
EN Did you know that Andy Warhol also did a screen printing of Goethe? It can also be found in the Städel Museum.
TR Ayrıca Andy Warhol’un da serigrafi tekniğiyle yaptığı bir Goethe tablosu olduğunu biliyor muydunuz? Bu tabloyu da Städel Müzesi’nde görebilirsiniz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
know | biliyor |
goethe | goethe |
did | bu |
it | olduğunu |
in | da |
a | bir |
EN On the other hand, he did not get any support from the firm and even they did not call him to ask about his health status.
TR Öte yandan, firmadan herhangi bir destek alamadı, üstelik firma sağlık durumunu sormak için bile Erhan'ı aramadı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
hand | sağ |
support | destek |
ask | sormak |
health | sağlık |
status | durumunu |
his | in |
any | herhangi |
even | bir |
to | bile |
they | için |
EN On the other hand, he did not get any support from the firm and even they did not call him to ask about his health status.
TR Öte yandan, firmadan herhangi bir destek alamadı, üstelik firma sağlık durumunu sormak için bile Erhan'ı aramadı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
hand | sağ |
support | destek |
ask | sormak |
health | sağlık |
status | durumunu |
his | in |
any | herhangi |
even | bir |
to | bile |
they | için |
EN On the other hand, he did not get any support from the firm and even they did not call him to ask about his health status.
TR Öte yandan, firmadan herhangi bir destek alamadı, üstelik firma sağlık durumunu sormak için bile Erhan'ı aramadı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
hand | sağ |
support | destek |
ask | sormak |
health | sağlık |
status | durumunu |
his | in |
any | herhangi |
even | bir |
to | bile |
they | için |
EN On the other hand, he did not get any support from the firm and even they did not call him to ask about his health status.
TR Öte yandan, firmadan herhangi bir destek alamadı, üstelik firma sağlık durumunu sormak için bile Erhan'ı aramadı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
hand | sağ |
support | destek |
ask | sormak |
health | sağlık |
status | durumunu |
his | in |
any | herhangi |
even | bir |
to | bile |
they | için |
EN However, its next steps on the path to possible approval and market launch did not succeed quite as fast as they did for Biontech
TR Ne var ki aşı için olası onay ve piyasaya sürülme sürecindeki adımlar Biontech’te olduğu kadar hızlı mesafe kaydedemedi
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
steps | adımlar |
approval | onay |
possible | olası |
fast | hızlı |
its | in |
and | ve |
the | var |
EN With the support of Amway, you can build a business that fits around your lifestyle. Work when you want, where you want and as much as you want – you have the flexibility to shape your own business.
TR Amway’in desteğiyle, yaşam tarzınıza uyan bir iş kurabilirsiniz. İstediğiniz zaman, istediğiniz yerde ve istediğiniz kadar çalışın. Kendi işinizi şekillendirme esnekliğine sahipsiniz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
support | desteğiyle |
you want | istediğiniz |
you have | sahipsiniz |
and | ve |
when | zaman |
that | yaşam |
a | bir |
to | kadar |
EN You did like a domain address and you don't want to miss it. Use the Buy Now option and get the right domain. Atak Domain as an ICANN Accredited company, is a guarantor in the process of registering the domain you purchased.
TR Bir domain adresi beğendiğiniz ve kaçırmak istemiyorsunuz. Hemen al seçeneğini kullan ve iyi bir domaine sahip ol. ICANN Akredite bir firma olan Atak Domain satın aldığınız domainin sizin üzerinize kaydolma sürecinde garantördür.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
address | adresi |
use | kullan |
option | seçeneğini |
atak | atak |
icann | icann |
accredited | akredite |
process | sürecinde |
domain | domain |
company | firma |
buy | satın |
and | ve |
now | hemen |
the | sizin |
to | sahip |
EN You did like a domain address and you don't want to miss it. Use the Buy Now option and get the right domain. Atak Domain as an ICANN Accredited company, is a guarantor in the process of registering the domain you purchased.
TR Bir domain adresi beğendiğiniz ve kaçırmak istemiyorsunuz. Hemen al seçeneğini kullan ve iyi bir domaine sahip ol. ICANN Akredite bir firma olan Atak Domain satın aldığınız domainin sizin üzerinize kaydolma sürecinde garantördür.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
address | adresi |
use | kullan |
option | seçeneğini |
atak | atak |
icann | icann |
accredited | akredite |
process | sürecinde |
domain | domain |
company | firma |
buy | satın |
and | ve |
now | hemen |
the | sizin |
to | sahip |
EN TAKE CONTRARY ACTION – When you don’t want to go to a meeting, run to one; When you don’t want to pick up the phone, call someone; When you don’t want to pray?
TR KARŞI EYLEM YAPIN – Bir toplantıya gitmek istemiyorsanız, bir toplantıya koşun; Telefonu açmak istemediğinizde, birini arayın; Namaz kılmak istemeyince...
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN Help your employees grow. Did you know 76% of people say they want a promotion within the first 2 years at a job?
TR Çalışanlarınızın gelişmesine yardımcı olun. %76 oranında kişinin işlerinin ilk 2 yılında terfi etmek istediğini biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
of | ın |
at | nda |
job | iş |
know | biliyor |
years | yıl |
the | olun |
help | yardımcı |
first | ilk |
EN For example, it was considered scandalous for boys to want to play with dolls, as I always did
TR Örneğin, erkek çocuklarının bebeklerle oynamak istemesi bir skandal olarak görülüyordu, halbuki ben bunu severek yapıyordum
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
i | ben |
it | bunu |
to | bir |
EN She did not want to be responsible for creating new borders again in Europe
TR Avrupa’da yeni sınırların çekilmesinden sorumlu olan politikacı olmak istemedi
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
responsible | sorumlu |
new | yeni |
to | olmak |
be | olan |
EN However, the vast majority, almost 90%, wanted and continue to want to have nothing to do with the AfD and either voted for another party or did not vote.
TR Fakat seçmenlerin büyük çoğunluğunu oluşturan yüzde 90’lık kesim AfD’yle hiçbir ilişiğinin olmasını istemediği için ya başka partilere oy verdi ya da oy kullanmadı.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
vast | büyük |
vote | oy |
and | bir |
the | başka |
EN How, despite the war, he initially did not want to leave Syria, but then fled after all, with no real destination in mind, “simply in the hope of finding a peaceful place”
TR Suriye’yi savaşa rağmen başta terk etmek istememiş, ama tehlikeli bir deneyimden sonra terk etmiş, belli bir hedef olmadan, “sadece huzurlu bir yere kavuşmak umuduyla” diyor
EN I don?t know you, but if you are suffering from internet and technology use, I pray for you that you can get out of the twisted claws of the internet like I did
TR Sizi tanımıyorum ama internet ve teknoloji kullanımından muzdaripseniz benim gibi internetin dolambaçlı pençelerinden kurtulmanız için dua ediyorum
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
internet | internet |
technology | teknoloji |
i | benim |
but | ama |
and | ve |
use | kullanım |
of | in |
the | gibi |
EN If you want to halt climate change, you need to behave appropriately. If you want to understand it, you can study climatology.
TR İklim değişikliğini engellemek isteyenin doğru davranması gerekir. Anlamak isteyenin ise iklim bilimleri öğrenimi görmesi.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
change | değişikliğini |
to | doğru |
climate | iklim |
EN You want consumers to recognize your brand. You want them to be aware of precisely who you are and what you do.
TR Tüketicilerin markanızı tanımasını istersiniz. Kim olduğunuzu ve ne yaptığınızı tam olarak bilmelerini istersiniz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
consumers | tüketicilerin |
your brand | markanızı |
who | kim |
what | ne |
and | ve |
EN Dear users, Did you know that you can access much greater benefits after completing KYC on Phemex? You’ll be eligible for various bonuses, our premium membership, and potentially enjoy additional……
TR Merhaba Phemex kullanıcıları, Decentraland'ın yerel tokeni MANA, kısa süre önce tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Bunu kutlamak için, tüm kullanıcılarımıza MANA yat……
EN If you terminate a Subscription in the middle of a billing period, you shall not receive a refund for the Services you did not use within the billing period in question
TR Bir Aboneliği bir fatura döneminin ortasında sonlandırırsanız, söz konusu fatura döneminde kullanmadığınız Hizmetler için geri ödeme alamazsınız
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
billing | fatura |
period | döneminde |
services | hizmetler |
refund | geri ödeme |
of | in |
a | bir |
for | için |
EN Dear Phemexers, We’re back with a new campaign for Phemex Earn. Did you know you can earn USDT as a reward just by saving? Check out all the rules below to see how you can get your hands on the r……
TR Sevgili kullanıcılarımız, Her hafta yenilenen ve sizin için daha karlı hala gelen kampanyalarımızın bir yenisini duyuruyoruz: şanslı ödül havuzu! 13,000$ USDT’nin kazananı olabi……
EN When you want to access a site, DNS determines which site is where, which IP belongs to which computer, and you access it wherever you want!
TR Siz bir siteye erişmek istediğinizde, DNS sayesinde hangi site nerede, hangi IP hangi bilgisayara ait olduğu belirlenir ve istediğiniz yere erişirsiniz.!
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
dns | dns |
ip | ip |
you want | istediğiniz |
site | site |
is | olduğu |
and | ve |
to access | erişmek |
a | bir |
to | sayesinde |
EN If you want to love what you do and love the team your work with, you’ll want to explore opportunities at Sonix.
TR Yaptığınız işi sevmek ve birlikte çalıştığınız ekibi sevmek istiyorsanız Sonix'te fırsatları keşfetmek isteyeceksiniz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
you do | yaptığınız |
if you want | istiyorsanız |
team | ekibi |
work | iş |
do | işi |
opportunities | fırsatları |
and | ve |
EN We offer 24-hour in-villa dining; the option for you to eat when you want, where you want.
TR Curieuse’daki Sushi Room, heyecan verici menüsü ile adanın birinci sınıf deniz ürünlerine övgü ifadesinde bulunuyor.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
for | birinci |
EN When you want to access a site, DNS determines which site is where, which IP belongs to which computer, and you access it wherever you want!
TR Siz bir siteye erişmek istediğinizde, DNS sayesinde hangi site nerede, hangi IP hangi bilgisayara ait olduğu belirlenir ve istediğiniz yere erişirsiniz.!
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
dns | dns |
ip | ip |
you want | istediğiniz |
site | site |
is | olduğu |
and | ve |
to access | erişmek |
a | bir |
to | sayesinde |
EN We offer 24-hour in-villa dining; the option for you to eat when you want, where you want.
TR Curieuse’daki Sushi Room, heyecan verici menüsü ile adanın birinci sınıf deniz ürünlerine övgü ifadesinde bulunuyor.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
for | birinci |
EN We offer 24-hour in-villa dining; the option for you to eat when you want, where you want.
TR Curieuse’daki Sushi Room, heyecan verici menüsü ile adanın birinci sınıf deniz ürünlerine övgü ifadesinde bulunuyor.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
for | birinci |
EN We offer 24-hour in-villa dining; the option for you to eat when you want, where you want.
TR Curieuse’daki Sushi Room, heyecan verici menüsü ile adanın birinci sınıf deniz ürünlerine övgü ifadesinde bulunuyor.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
for | birinci |
EN We offer 24-hour in-villa dining; the option for you to eat when you want, where you want.
TR Curieuse’daki Sushi Room, heyecan verici menüsü ile adanın birinci sınıf deniz ürünlerine övgü ifadesinde bulunuyor.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
for | birinci |
EN If you want to love what you do and love the team your work with, you’ll want to explore opportunities at Sonix.
TR Yaptığınız işi sevmek ve birlikte çalıştığınız ekibi sevmek istiyorsanız Sonix'te fırsatları keşfetmek isteyeceksiniz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
you do | yaptığınız |
if you want | istiyorsanız |
team | ekibi |
work | iş |
do | işi |
opportunities | fırsatları |
and | ve |
EN Did you know that you now have an Open Access (OA) book-publishing option with Elsevier?
TR Artık Elsevier'de Açık Erişimli (AE) kitap yayınlama seçeneğiniz olduğunu biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
know | biliyor |
now | artık |
open | açık |
access | erişimli |
book | kitap |
publishing | yayınlama |
EN Phemex users, did you know we recently launched a new BTCUSD contract that is USD-margined? Now we’re hosting a trading contest where you can lay claim to a $20,000 pool by trading this linear BTCUS……
TR Cadılar Bayramı’na az kaldı ve Phemex, kullanıcılarımızın çoğunun kripto deneyimleriyle ilgili bazı korku dolu hikayeleri olduğuna emin. Belki kripto parayı yanlış adrese gönderdiniz……
EN Did you know that you now have an Open Access (OA) book-publishing option with Elsevier?
TR Artık Elsevier'de Açık Erişimli (AE) kitap yayınlama seçeneğiniz olduğunu biliyor muydunuz?
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
know | biliyor |
now | artık |
open | açık |
access | erişimli |
book | kitap |
publishing | yayınlama |
EN Did you know we offer a 14-day free trial so you can test all the features before upgrading? Sign up takes seconds and no credit card required!
TR Yükseltme yapmadan önce tüm özellikleri test edebilmeniz için 14 günlük ücretsiz deneme sürümü sunduğumuzu biliyor muydunuz? Saniyeler içinde kaydolun, üstelik kredi kartı gerekmez!
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
trial | deneme |
test | test |
seconds | saniyeler |
credit | kredi |
features | özellikleri |
day | günlük |
free | ücretsiz |
sign up | kaydolun |
all | tüm |
you | in |
sign | için |
EN How did you feel when the European Parliament offered you the post of LGBTQ special envoy? The decision to become the EU’s LGBTQ special envoy was not an easy one for me
TR Avrupa Parlamentosu sana LGBTİ Özel Elçisi pozisyonunu teklif ettiğinde neler hissettin? AB’nin LGBTİ Özel Elçisi olma kararı benim için kolay bir karar değildi
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
european | avrupa |
special | teklif |
decision | karar |
me | benim |
easy | kolay |
you | sana |
of | in |
EN Did you have a definite image of Berlin before you moved here? I knew only the absolute basics and had a very out-of-date picture
TR Buraya taşınmadan önce esasen kafanda belli bir Berlin imajı var mıydı? Ben gerçekten sırf temel şeyleri biliyordum ve kafamda çok eskimiş bir resim vardı
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
berlin | berlin |
had | vardı |
here | buraya |
i | ben |
image | resim |
and | ve |
EN If you’ve ever heard the age-old adage about wanting something done right, then you can guess what Felix did next.
TR Eğer şu eski atasözünü duyduysanız bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsanız, Felix'in daha sonra ne yaptığını tahmin edebilirsiniz.
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
if | eğer |
right | doğru |
old | eski |
what | ne |
you can | edebilirsiniz |
ever | daha |
the | sonra |
EN Thank you all for being here and helping me stay off addictive internet and technology use one more day! [You may also thank anyone who did service during the meeting, such as the timekeeper]
TR Burada olduğunuz ve bağımlılık yapan internet ve teknoloji kullanımından bir gün daha uzak durmama yardım ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim! [Zaman görevlisi gibi toplantı sırasında hizmet veren herkese de teşekkür edebilirsiniz]
ඉංග්රීසි | තුර්කි |
---|---|
internet | internet |
technology | teknoloji |
thank you | teşekkür |
meeting | toplantı |
service | hizmet |
helping | yardım |
all | herkese |
and | ve |
during | sırasında |
off | bir |
use | kullanım |
more | daha |
for | için |
{Totalresult} පරිවර්තන වල 50 පෙන්වමින්