EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN The sound should be perceived as the origin of the goods that the sound mark is used on, rather than a technical and functional element for the goods.
TR Sesin, tescile konu edilen mallar bakımından teknik ve işlevsel bir unsur olarak değil ticari kaynak gösteren bir işaret olarak algılanması gerekmektedir.
английский | турецкий |
---|---|
origin | kaynak |
technical | teknik |
functional | işlevsel |
and | ve |
the | değil |
a | bir |
EN The sound should be perceived as the origin of the goods that the sound mark is used on, rather than a technical and functional element for the goods.
TR Sesin, tescile konu edilen mallar bakımından teknik ve işlevsel bir unsur olarak değil ticari kaynak gösteren bir işaret olarak algılanması gerekmektedir.
английский | турецкий |
---|---|
origin | kaynak |
technical | teknik |
functional | işlevsel |
and | ve |
the | değil |
a | bir |
EN Why is a supply chain law still important then? Yes, that’s true, but Germany also imports cheap consumer goods and sources many low-cost preliminary goods and services along the supply chain
TR Buna rağmen bu tür bir tedarik zinciri yasası neden gerekli? Evet, çok doğru, ancak Almanya ucuz tüketim malları da ithal ediyor ve tedarik zinciri boyunca ekonomik açıdan elverişli sayısız girdi üzerinden de kar sağlıyor
английский | турецкий |
---|---|
supply | tedarik |
chain | zinciri |
germany | almanya |
cheap | ucuz |
law | yasası |
yes | evet |
and | ve |
why | neden |
a | bir |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN ANY BREACH OF ANY OBLIGATIONS IMPLIED BY SECTION 12 OF THE SALE OF GOODS ACT 1979 OR SECTION 2 OF THE SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
or | veya |
EN Micro soft surfaces and waterproof membrane ensure the mattresses to be used for a long time. Upper surface is from polyester and very soft. Rear side has a waterproof membrane.
TR Micro yumuşak yüzeyi ve su geçirmez membranı sayesinde yatakların ömrünü uzatır. Üst yüzeyi polyester ve çok yumuşaktır. Arka yüzü membranlı olup su geçirmez.
английский | турецкий |
---|---|
soft | yumuşak |
rear | arka |
and | ve |
the | olup |
to | sayesinde |
a | çok |
EN TENCEL™ Lyocell fibers are naturally soft to the touch and offer long-lasting comfort. When viewed under an electron microscope, TENCEL™ Lyocell fibers exhibit a smooth surface area, giving fabrics a soft feel and ensuring comfort for sensitive skin.
TR Nem emme özelliği, elektrostatik yük oluşturmadığından TENCEL™ Lyocell ve Modal elyafların elektriklenmesini önler. Sentetiğe kıyasla, elektrostatik yük taşımaz.0
EN TENCEL™ Lyocell and Modal fibers are naturally soft to the touch with an exquisitely soft handfeel, enhancing your quality of sleep and home life.
TR Doğal yumuşak bir tuşe ve nazik bir dokunuş hissi veren TENCEL™ Lyocell ve Modal elyaflar, uykunuzun ve ev hayatınızın kalitesini arttırır.
EN Micro soft surfaces and waterproof membrane ensure the mattresses to be used for a long time. Upper surface is from polyester and very soft. Rear side has a waterproof membrane.
TR Yıkanabilen ve kolayca çıkabilen kılıflar ile yastıklarınızı koruyun.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
EN COST OF PROCUREMENT OF SUBSTITUE GOODS OR SERVICES.
TR VEYA İKAME MAL VE HİZMETLERİN TEDARİĞİNİN MALİYETİ
английский | турецкий |
---|---|
goods | mal |
or | veya |
EN Delivery order forms collect addresses for businesses that deliver their goods right to your doorstep
TR Teslimat sipariş formları kapınıza kadar ürün teslimatı yapan işletmeler için adres toplama amacıyla kullanılır
английский | турецкий |
---|---|
businesses | işletmeler |
order | sipariş |
delivery | teslimat |
their | in |
forms | formları |
EN Substances that fall into the hazardous substances category can be found in our Dangerous Goods Table.
TR Tehlikeli madde kategorisine giren maddeleri tablomuzda bulabilirsiniz.
английский | турецкий |
---|---|
dangerous | tehlikeli |
EN Some substances as shown in the Dangerous Goods Table can be carried in accordance with specific rules and authorisation and confirmation from Corendon Airlines.
TR Tabloda belirtilen bazı maddeler, belirli kurallar ve Corendon Airlines'ın yetki ve onayına istinaden yolcu beraberinde kabinde taşınabilir.
английский | турецкий |
---|---|
rules | kurallar |
confirmation | onay |
corendon | corendon |
specific | belirli |
and | ve |
some | bazı |
EN Our local teams specialise in clearing cargo and getting quicker customs clearances for your perishable goods.
TR Kargoya yönelik özel "gümrükleme" yapısı nedeniyle, dünya genelinde gümrük uygulamalarındaki farklılıklar konusunda bilgi sahibi olmak önemlidir.
английский | турецкий |
---|---|
your | olmak |
and | özel |
for | yönelik |
EN By truck, rail or barge, we take your goods from farm to store doors.
TR Tedarik zincirinizi basitleştirin. Sevkiyatınızla, yüklerinizi fabrika zemininden teslim alarak mağaza kapısında teslim ettiğimiz denizyolu ve karayolu taşımcılığı çözümlerimizle ilgilenelim.
английский | турецкий |
---|---|
your | ve |
store | mağaza |
doors | kapı |
to | alarak |
EN We all buy goods, track deliveries and pay online
TR Hepimiz ürünler satın alıyor, teslimatları takip ediyor ve çevrimiçi ödemeler yapıyoruz
английский | турецкий |
---|---|
track | takip |
and | ve |
we | hepimiz |
online | çevrimiçi |
buy | satın |
EN Goods transports and transits between the Parties, or to or from non-Party countries, are subject to the permit system set forth in the Agreement.
TR Taraf devletler arasındaki ve bu devletler üzerinden transit geçişle üçüncü devletlere karayoluyla yük ve yolcu taşımacılığı Anlaşma’da öngörülen izin sistemine tabi tutulmuştur.
английский | турецкий |
---|---|
permit | izin |
system | sistemine |
party | taraf |
the | üçüncü |
and | ve |
between | arasındaki |
to | üzerinden |
EN It is necessary in order to encourage internet users and online shoppers to buy your goods and maximize your earnings
TR İnternet kullanıcılarını ve çevrimiçi müşterileri mallarınızı satın almaya ve kazançlarınızı en üst düzeye çıkarmaya teşvik etmek
английский | турецкий |
---|---|
encourage | teşvik |
online | çevrimiçi |
buy | satın |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN The major imported goods are machinery and industrial products and wheat and other foodstuffs. Crude Oil, Integrated Circuits, Gold, Iron Ore and Automobile are also imported.
TR Pamuk, çay, ipek, porselen ihraç ettiği ürünlerin başında gelir. Bilgisayarlar, Yayın Ekipmanları, Telefonlar, Entegre Devreler ve Ofis Ofis Makina Parçaları bulunmaktadır.
английский | турецкий |
---|---|
integrated | entegre |
products | ürünlerin |
are | bulunmaktadır |
and | ve |
EN The sound of opening a tin can or bottle is a technical and functional element as a requirement for consuming the goods
TR Teneke bir kutunun veya şişenin açılma sesi, içeceklerin tüketilmesi için bir gereklilik olarak teknik ve işlevsel bir unsurdur
английский | турецкий |
---|---|
technical | teknik |
functional | işlevsel |
and | ve |
for | için |
of | in |
or | veya |
a | bir |
EN In this regard, the subject trademark application is not distinctive, and it is not likely to be perceived as a commercial origin for the related goods.
TR Dolayısıyla marka başvurusu ilgili mallar bakımından ayırt edici ve ticari kaynak gösteren bir işaret olarak algılanmamaktadır.
английский | турецкий |
---|---|
commercial | ticari |
origin | kaynak |
related | ilgili |
and | ve |
to | marka |
distinctive | bir |
EN In light of the above grounds, the Court concluded that the subject sound mark is not distinctive, and it is not likely to be perceived as a commercial origin for the related goods.
TR Yukarıda gerekçeler kapsamında Mahkeme, dava konusu ses markasının ilgili mallar bakımından ayırt edici olmadığı ve marka başvurusunun kaynak gösterme fonksiyonunun bulunmadığı sonucuna varmıştır.
английский | турецкий |
---|---|
court | mahkeme |
subject | konusu |
origin | kaynak |
related | ilgili |
not | olmadığı |
in | da |
and | ve |
to | marka |
of | nın |
EN Our postcards are therefore goods that are made to meet customer specifications
TR Kartpostallarımız bu nedenle müşteri spesifikasyonlarıyla üretilen ürünlerdir
английский | турецкий |
---|---|
customer | müşteri |
therefore | bu nedenle |
to | nedenle |
EN (1) We accept liability for items supplied in accordance with applicable statutory regulations. The limitation period for statutory complaints is two years and begins when the goods are sent.
TR (1) İlgili yasal düzenlemelere göre teslim edilen ayıplı ürünlerden sorumluyuz. Ayıplı ürünler için yasal taleplerin sınırlanma süresi iki yıldır ve malların teslimatı ile başlar.
английский | турецкий |
---|---|
statutory | yasal |
begins | başlar |
years | yıldır |
and | ve |
items | için |
with | ile |
EN (1) The law of the Federal Republic of Germany applies, with the exclusion of the UN Convention on the International Sales of Goods
TR (1) Federal Almanya Cumhuriyeti kanunları, BM'nin Birleşmiş Milletler Uluslararası Mal Satış Sözleşmeleri Sözleşmesinin hariç tutulma yasası geçerlidir
английский | турецкий |
---|---|
federal | federal |
republic | cumhuriyeti |
applies | geçerlidir |
goods | mal |
international | uluslararası |
sales | satış |
law | yasası |
germany | almanya |
EN The mission of the UNESCO-Aschberg programme is to improve the social and economic protection of artists, decent employment and the balanced circulation of cultural goods and services.
TR UNESCO-Aschberg programının misyonu; sanatçıların sosyal ve ekonomik olarak korunmasını, insana yakışır iş imkanları ve istihdamı ile kültürel ürünlerin ve hizmetlerin dolaşımını iyileştirmektir.
английский | турецкий |
---|---|
mission | misyonu |
social | sosyal |
economic | ekonomik |
protection | korunması |
employment | istihdam |
cultural | kültürel |
and | ve |
artists | sanatçılar |
and services | hizmetlerin |
EN 17.4.1. Debt service as a proportion of exports of goods and services
TR 17.4.1. Mal ve hizmet ihracatının bir oranı olarak borç servisi
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
service | hizmet |
a | bir |
EN Start your eCommerce by setting up and designing template pages of online stores to start selling goods or services on the Internet
TR İnternette mal veya hizmet satmaya başlamak için çevrimiçi mağazaların şablon sayfalarını ayarlayarak ve tasarlayarak e-ticaretinizi başlatın
английский | турецкий |
---|---|
services | hizmet |
template | şablon |
online | çevrimiçi |
pages | sayfalarını |
of | in |
goods | mal |
or | veya |
and | ve |
to | için |
EN Free WordPress themes with brands are needed in an online store, where you will place any goods and services
TR Herhangi bir mal ve hizmeti yerleştireceğiniz bir çevrimiçi mağazada markalı ücretsiz WordPress temalarına ihtiyaç vardır
английский | турецкий |
---|---|
services | hizmeti |
online | çevrimiçi |
free | ücretsiz |
needed | ihtiyaç |
wordpress | wordpress |
and | ve |
any | herhangi |
are | vardır |
in | bir |
EN Free Bootstrap templates, like CSS responsive table layouts, allow you to create all kinds of categories of goods and services
TR CSS duyarlı tablo düzenleri gibi ücretsiz Bootstrap şablonları, her türlü mal ve hizmet kategorisini oluşturmanıza olanak tanır
английский | турецкий |
---|---|
bootstrap | bootstrap |
css | css |
table | tablo |
goods | mal |
responsive | duyarlı |
free | ücretsiz |
templates | şablonları |
services | hizmet |
to create | oluşturmanıza |
and | ve |
to | her |
EN Address guests' needs efficiently and increase productivity by tracking goods and services throughout your operation in real time
TR Ürünleri ve hizmetleri operasyonunuzun her yerinde gerçek zamanlı takip ederek konukların' ihtiyaçlarını etkin bir şekilde karşılayın ve verimliliği artırın
английский | турецкий |
---|---|
efficiently | etkin |
increase | artırın |
productivity | verimliliği |
tracking | takip |
real | gerçek |
time | zamanlı |
services | hizmetleri |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
in | bir |
EN With total visibility into packages and products, you can protect quality at every touchpoint, even as goods are on their way out the door to customers
TR Paket ve ürünlerde tam bir görünürlük sayesinde, mallar müşteriye gitmek üzere yola çıktıktan sonra bile kaliteyi her noktada koruyabilirsiniz
английский | турецкий |
---|---|
visibility | görünürlük |
quality | kaliteyi |
and | ve |
even | bir |
the | sonra |
to | bile |
with | sayesinde |
EN 2017: Introduced breakthrough Zebra Savanna™ data intelligence platform; Collaboration with NFL and Wilson Sporting Goods to track players and game footballs
TR 2017: Zebra Savanna™ veri bilgi platformu ile devrim yarattı; oyuncular ve futbol maçlarının takibi için NFL ve Wilson Sporting Goods ile işbirliği
EN Ensure you meet your guests needs and maintain your property by knowing where your goods and services are located anytime, anywhere.
TR Her an, her yerde mallarınızın ve hizmetlerinizin bulunduğu yeri bilerek misafirlerinizin ihtiyaçlarını karşıladığınızdan ve mülkünüzü koruduğunuzdan emin olun.
английский | турецкий |
---|---|
property | mülk |
needs | ihtiyaçlarını |
ensure | emin |
and | ve |
anywhere | her |
are | bulunduğu |
EN From raw materials in manufacturing to the finished goods in your warehouse, distribution or fulfilment centres — all the way to the retail floor — maintaining real-time visibility is paramount to achieving your performance edge
TR İmalat alanındaki hammaddelerden deponuzdaki, dağıtım veya işlem merkezlerinizdeki bitmiş mallara - ve perakende mağaza alanına - kadar, gerçek zamanlı görünürlük, performans üstünlüğünüzü kazanmanın anahtarıdır
английский | турецкий |
---|---|
distribution | dağıtım |
retail | perakende |
real | gerçek |
time | zamanlı |
visibility | görünürlük |
performance | performans |
to | kadar |
or | veya |
EN Our fixed RAIN RFID readers help you achieve maximum asset visibility throughout your enterprise. Enable better inventory management and flow of goods when you can see where your assets are.
TR Sabit RAIN RFID okuyucularımız işletmenizde maksimum varlık izlenebilirliği sağlar. Varlıklarınızın nerede olduğunu görmeniz daha iyi envanter yönetimi ve ürün akışı sağlar.
английский | турецкий |
---|---|
fixed | sabit |
rfid | rfid |
readers | okuyucular |
maximum | maksimum |
enterprise | iş |
inventory | envanter |
management | yönetimi |
of | ın |
flow | akışı |
asset | varlık |
better | daha iyi |
assets | varlıklar |
and | ve |
are | sağlar |
EN Now Maersk Spot also covers inland transport. Your simple and seamless way to transport your goods with ocean and inland in one booking.
TR Maersk Spot artık iç nakliyeyi de kapsıyor. Yüklerinizi tek rezervasyon altında deniz yolu ve iç taşıma kullanarak sevk etmek için basit ve sorunsuz yolunuz.
английский | турецкий |
---|---|
maersk | maersk |
transport | taşıma |
seamless | sorunsuz |
way | yolu |
ocean | deniz |
booking | rezervasyon |
spot | spot |
simple | basit |
now | artık |
and | ve |
EN Wherever your cargo is heading, you can rely on our tailored rail solutions and our connections with major rail operators to make sure your goods arrive on time, in time, every time.
TR Kargonuzun varış noktası neresi olursa olsun, her seferinde vaktinde, tam zamanında ulaşmasını garanti edecek özel demiryolu çözümlerimize ve büyük demiryolu operatörleriyle olan bağlantılarımıza güvenebilirsiniz.
английский | турецкий |
---|---|
connections | bağlantıları |
major | büyük |
on time | zamanında |
to | her |
and | ve |
time | seferinde |
EN The simple way to ship your goods and cargo with an easy online booking system, a fixed price and guaranteed loading.
TR Emtia ve kargolarınızı kolay bir çevrimiçi rezervasyon sistemi, sabit bir fiyat ve yükleme garantisi ile naklettirmenin basit yolu.
английский | турецкий |
---|---|
way | yolu |
booking | rezervasyon |
system | sistemi |
fixed | sabit |
price | fiyat |
loading | yükleme |
online | çevrimiçi |
simple | basit |
easy | kolay |
and | ve |
a | bir |
with | ile |
EN Go head-to-head in Versus Mode, beat the clock to build an elite team in the newly-improved Fantasy Draft or show who can deliver the goods over a season in an Online Career Mode.
TR Karşı Karşıya Modunda başa baş yarışın, yakın zamanda geliştirilmiş Fantezi Draft modunda elit bir kadro kurmak için zamanla yarışın veya Çevrimiçi Kariyer Modunda bir sezonda kimin başarılı olabileceğini gösterin.
английский | турецкий |
---|---|
show | gösterin |
career | kariyer |
head | baş |
improved | geliştirilmiş |
who | kimin |
or | veya |
a | bir |
Показаны переводы 50 из 50