EN 3.7. By 2030, ensure universal access to sexual and reproductive health-care services, including for family planning, information and education, and the integration of reproductive health into national strategies and programmes
EN 3.7. By 2030, ensure universal access to sexual and reproductive health-care services, including for family planning, information and education, and the integration of reproductive health into national strategies and programmes
TR 3.7. 2030’a kadar cinsel sağlık ve aile planlamasını da kapsayan üreme sağlığı hizmetlerine ve bu konuda bilgi ve eğitime evrensel erişimin sağlanması ve üreme sağlığının ulusal stratejilere ve programlara entegre edilmesi
английский | турецкий |
---|---|
universal | evrensel |
access | erişimin |
sexual | cinsel |
services | hizmetlerine |
family | aile |
planning | planlaması |
information | bilgi |
integration | entegre |
national | ulusal |
to | edilmesi |
and | ve |
including | da |
of | kadar |
health | sağlığı |
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women, girls and the most vul...
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların, kız çocuklarının ve en...
английский | турецкий |
---|---|
girls | kız |
human | insan |
rights | hakları |
most | en |
gender | cinsiyet |
sexual | cinsel |
and | ve |
women | kadınlar |
the | gibi |
health | sağlığı |
to | e |
EN Equipment and supplies (Response): UNFPA provides dignity, hygiene kits, maternity and reproductive health kits.
TR Ekipman ve malzemeler (Müdahale): Hijyen setleri, doğum ve üreme sağlığı kitleri sağlıyor.
английский | турецкий |
---|---|
equipment | ekipman |
and | ve |
hygiene | hijyen |
health | sağlığı |
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women,... Read more
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların,... Daha fazla
английский | турецкий |
---|---|
human | insan |
rights | hakları |
gender | cinsiyet |
sexual | cinsel |
women | kadınlar |
health | sağlığı |
read | ve |
the | gibi |
EN The COVID-19 pandemic may have lasting consequences on the world population. During the pandemic, disruptions in accessing reproductive health...
TR COVID-19 salgınının dünya nüfusu üzerinde kalıcı sonuçları olabilir. Pandemi sürecinde özellikle sağlık sistemlerinin yetersiz olduğu ülkelerde,...
английский | турецкий |
---|---|
world | dünya |
health | sağlık |
lasting | kalıcı |
pandemic | pandemi |
EN Youth Sexual and Reproductive Health Awareness Report
TR Kaos GL tarafından Şubat 2020’de kurulan Ankara Queer Sanat Programı
английский | турецкий |
---|---|
and | tarafından |
EN Sexual and Reproductive Health Booklet
TR Politika Önerileri ve Kalıcı Çözümler, 2021 Yerelleşme Savunuculuk Raporu Yayınlandı.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
EN Proportion of women aged 15-49 years who make their own informed decisions regarding sexual relations, contraceptive use and reproductive health care 5.6.2
TR Gebelik önleyici uygulamaların kullanımı, cinsel ilişkileri ve üreme sağlığına ilişkin kendi bilinçli kararlarını veren 15-49 yaş kadınların oranı 5.6.2
английский | турецкий |
---|---|
sexual | cinsel |
health | sağlığı |
decisions | kararlar |
women | kadınlar |
use | kullanımı |
and | ve |
EN Number of countries with laws and regulations that guarantee women aged 15-49 years access to sexual and reproductive health care, information and education
TR 15-49 yaş kadınlara cinsel sağlık ve üreme sağlığına ilişkin bilgi ve eğitime erişimi kanun ve yönetmeliklerle garanti eden ülkelerin sayısı
английский | турецкий |
---|---|
guarantee | garanti |
access | erişimi |
sexual | cinsel |
information | bilgi |
countries | ülkelerin |
and | ve |
to | e |
health | sağlığı |
EN 3.7.1. Proportion of women of reproductive age (aged 15-49 years) who have their need for family planning satisfied with modern methods 3.7.2. Adolescent birth rate (aged 10-14 years; aged 15-19 years) per 1,000 women in that age group
TR 3.7.1. Modern yöntemlerle kendi aile planlaması ihtiyacını karşılayabilen üreme çağındaki (15-49 yaş) kadınların oranı 3.7.2. 10-14 yaş ve15-19 yaş gruplarında, 1000 kadın başına düşen adölesan doğurganlık hızı
английский | турецкий |
---|---|
need | ihtiyacı |
family | aile |
modern | modern |
planning | planlaması |
rate | oranı |
women | kadın |
age | yaş |
have | ya |
EN In this quick, informative talk, reproductive psychiatrist Alexandra Sacks breaks down the emotional tug-of-war of becoming a new mother -- and shares a term that could help describe it: matrescence.
TR Bu kısa ve bilgi verici konuşmada, reprodüktif psikiyatristi Alexandra Sacks anneliğe geçişteki duygusal çekişmeyi yıkıyor, bunu tanımlayabilecek olan bir terim paylaşıyor: "Anne olmaya giden süreç."
английский | турецкий |
---|---|
emotional | duygusal |
this | bu |
and | ve |
EN Similar to its previous achievements in providing medical services through its health centres, WATAN has worked in cooperation with the Aleppo Health Directorate and the Global Health Directorate, to establish a new
TR Mobil kliniklerin uzak ve ulaşılması zor kamplarda tıbbi hizmetler sağlamada yarattığı olumlu etki nedeniyle, WATAN, Molham Gönüllülük Ekibi ile ortaklaşa, tıbbi hizmetlerin kapsamını genişletmek için yeni bir mobil klinik kurdu.
английский | турецкий |
---|---|
medical | tıbbi |
watan | watan |
and | ve |
services | hizmetler |
previous | bir |
to | için |
new | yeni bir |
EN Is Violence in Health a Occupational Safety Problem: Evaluation of the Opinions of a Group of Health Workers in Sakarya on Violence in Health
TR Sağlıkta Şiddet Bir İş Güvenliği Sorunu mudur: Sakarya’da Görev Yapan Bir Grup Sağlık Çalışanının Sağlıkta Şiddet ile İlgili Görüşlerinin Değerlendirilmesi
английский | турецкий |
---|---|
problem | sorunu |
health | sağlık |
safety | güvenliği |
group | grup |
a | bir |
EN For more information about how HIPAA and HITECH protect health information, see the Health Information Privacy webpage from the US Department of Health and Human Services.
TR Sağlık bilgilerinin HIPAA ve HITECH ile nasıl korunduğu hakkında daha fazla bilgi için, ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı'nın Sağlık Bilgilerinin Gizliliği web sayfasına bakın.
английский | турецкий |
---|---|
hipaa | hipaa |
health | sağlık |
privacy | gizliliği |
webpage | web |
services | hizmetler |
information | bilgi |
us | abd |
and | ve |
about | hakkında |
how | nasıl |
of | in |
for | için |
EN The Swissotel Nankai Osaka has been independently certified by the Environmental Health Consultancy (EHC) for being fully compliant with ALLSAFE, Accor’s enhanced health and safety protocols.
TR Swissotel Nankai Osaka tesisinin Environmental Health Consultancy (EHC) tarafından ALLSAFE, Accor’un güçlendirilmiş sağlık ve güvenlik protokolleri ile tümüyle uyumlu olduğu bağımsız taraflarca onaylanmıştır.
английский | турецкий |
---|---|
swissotel | swissotel |
osaka | osaka |
independently | bağımsız |
compliant | uyumlu |
protocols | protokolleri |
and | ve |
by | tarafından |
health | sağlık |
safety | güvenlik |
fully | tümüyle |
with | ile |
EN Global health: Germany’s worldwide commitment to health
TR Küresel sağlık: Almanya’nın sağlık alanında dünya çapında uğraşları
английский | турецкий |
---|---|
health | sağlık |
global | küresel |
worldwide | çapında |
EN Two alliances bring global health actors together in Germany: the Global Health Hub Germany (GHHG) is a network for all researchers interested in the subject
TR Almanya’daki küresel sağlık aktörlerini iki ağ bir araya getiriyor: Global Health Hub Germany (GHHG) (GHHG), konuyla ilgilenen tüm araştırmacılara yönelik bir ağ
английский | турецкий |
---|---|
interested | ilgilenen |
hub | hub |
all | tüm |
health | sağlık |
together | araya |
a | bir |
for | yönelik |
global | küresel |
EN In order to prepare specialists for this, the Public Health degree program deals with the reasons for the population’s state of health, the dangers of change and the opportunities for improvement.
TR Nitelikli elemanları buna hazırlamak için „Public Health“ anabilim dalı, halkın sağlık durumunun nedenleriyle, değişim ve iyileştirmenin riskleri ve olanaklarıyla meşgul oluyor.
английский | турецкий |
---|---|
public | halk |
health | sağlık |
change | değişim |
of | in |
and | ve |
EN Many camps in northwestern Syria have been experiencing a deterioration in general health and well-being, and the need to address general health has become urgent, so a large project was launched based on increasing the
TR Bulaşıcı hastalıkların ve mikropların yayılması, Türkiye, Urfa?daki Suriyelilerin karşılaştığı temel zorluklardan ve WATAN?ı, bilgi desteği sağlamak için bölgeye bir farkındalık ekibi göndermeye teşvik eden etkenlerden biridir.
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
in | daki |
to | sağlamak |
a | bir |
EN This year's priority will be health and will mobilise volunteers to work on projects addressing health challenges, including the impact of the COVID-19 pandemic, and recovery.
TR Bu yılın öncelik sağlık olacak ve gönüllüleri COVID-19 salgınının etkisi ve bu etkinin azaltılması dahil olmak üzere sağlık sorunlarını ele alan projelerde çalışmak üzere destekleyecektir.
английский | турецкий |
---|---|
years | yıl |
health | sağlık |
impact | etkisi |
pandemic | salgın |
priority | öncelik |
and | ve |
this | bu |
including | dahil |
to | olmak |
work | çalışmak |
of | alan |
EN 3.8. Achieve universal health coverage, including financial risk protection, access to quality essential health-care services and access to safe, effective, quality and affordable essential medicines and vaccines for all
TR 3.8. Finansal riskten korunmayı, kaliteli temel sağlık hizmetlerine erişimi ve herkesin güvenli, etkili, kaliteli ve uygun fiyatlı temel ilaçlara ve aşılara erişimini de kapsayan evrensel bir sağlık güvencesi sisteminin oluşturulması
английский | турецкий |
---|---|
universal | evrensel |
health | sağlık |
financial | finansal |
access | erişimi |
quality | kaliteli |
essential | temel |
services | hizmetlerine |
effective | etkili |
and | ve |
to | güvenli |
including | de |
EN Number of people covered by health insurance or a public health system per 1,000 population
TR 1000 kişi başına sağlık sigortası ya da bir kamu sağlık sisteminden yararlananların sayısı
английский | турецкий |
---|---|
health | sağlık |
public | kamu |
a | bir |
EN 3.d.1. International Health Regulations (IHR) capacity and health emergency preparedness
TR 3.d.1. Uluslararası Sağlık Mevzuatı (UST) kapasitesi ve sağlık acil durum hazırbulunuşluğu
английский | турецкий |
---|---|
health | sağlık |
capacity | kapasitesi |
and | ve |
emergency | acil durum |
international | uluslararası |
EN Motivate and encourage strong health with a bold logo design. Convey your health business message through an outstanding fitness and wellness logo.
TR Güçlü bir logo tasarımı ile sağlıklı yaşam motivasyonu sağlayın ve fit kalmayı teşvik edin. Sıra dışı bir fitness ve sağlıklı yaşam logosu ile işletmenizin mesajını herkese ulaştırın.
английский | турецкий |
---|---|
encourage | teşvik |
business | iş |
fitness | fitness |
strong | güçlü |
message | mesaj |
a | bir |
design | tasarım |
with | ile |
and | ve |
EN ISAF Safety&Health Exhibition 11th International Occupational Safety & Health Exhibition
TR ISAF Safety&Health Fuarı 11. Uluslararası İş Güvenliği ve İş Sağlığı Fuarı
английский | турецкий |
---|---|
international | uluslararası |
safety | güvenliği |
health | sağlığı |
EN AWS Personal Health Dashboard - A personalized view of the health of AWS services, and alerts when your resources are impacted.
TR AWS Personal Health Dashboard - AWS hizmetlerinin durumunu ve kaynaklarınız etkilendiğinde uyarıları gösteren kişiselleştirilmiş görünüm.
английский | турецкий |
---|---|
aws | aws |
of | ın |
services | hizmetlerinin |
health | health |
personalized | kişiselleştirilmiş |
and | ve |
resources | kaynaklar |
EN Health Problems Met in Working Area and Occupational Risks of Staff Working in Kayseri 112 Emergency Health Care Services
TR Kayseri 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Personelin Çalışma Ortamında Karşılaştıkları Sağlık Sorunları Ve Karşılaştıkları Mesleki Riskler
английский | турецкий |
---|---|
health | sağlık |
and | ve |
kayseri | kayseri |
services | hizmetlerinde |
problems | sorunları |
EN Evaluatıon Of A Case Involvıng An Electrıc Shock In Terms Of Emergency Healthcare And Occupatıonal Health And Safety In Prehospıtal Emergency Health Servıce
TR Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinde Elektrik Çarpması Vakasının Acil Bakım Ve İş Sağlığı Güvenliği Açısından Değerlendirilmesi
английский | турецкий |
---|---|
a | a |
and | ve |
in terms of | açısından |
safety | güvenliği |
of | nın |
health | sağlığı |
EN Smoking Status and Affecting Factors in Personnel Attending Occupational Health Periodic Inspections of Kayseri Provincial Health Directorate
TR Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü İş Sağlığı Periyodik Muayenelerine Katılan Personellerde Sigara İçme Durumu ve Etkileyen Faktörler
английский | турецкий |
---|---|
status | durumu |
and | ve |
affecting | etkileyen |
factors | faktörler |
kayseri | kayseri |
health | sağlığı |
EN Level of knowledge about oral and dental health interventions in critical care and home health services units of nursing students
TR Hemşirelik bölümü öğrencilerinin yoğun bakım ve evde sağlık hizmetleri birimlerinde yapılan ağız ve diş sağlığı girişimleri konusunda bilgi düzeyleri
английский | турецкий |
---|---|
care | bakım |
services | hizmetleri |
nursing | hemşirelik |
students | öğrencilerinin |
dental | diş |
and | ve |
health | sağlığı |
of | konusunda |
EN Investigation Of The General Health Status, Complaints and Common Diseases of Personnel Who Evaluated in the Employee Health Unit of A Training And Research Hospital
TR Bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çalışan Sağlığı Biriminde Değerlendirilen Personelin Genel Sağlık Durumunun, Yakınmalarının ve Sık Görülen Hastalıklarının İncelenmesi
английский | турецкий |
---|---|
diseases | hastalıklar |
training | eğitim |
research | araştırma |
hospital | hastanesi |
and | ve |
general | genel |
health | sağlığı |
a | bir |
EN PHI includes a very wide set of personally identifiable health and health-related data, including insurance and billing information, diagnosis data, clinical care data, and lab results such as images and test results
TR PHI sigorta ve fatura bilgileri, tanı verileri, klinik bakım verileri ve görüntüler ile test sonuçları gibi laboratuvar sonuçları dahil olmak üzere kapsamlı kişisel sağlık bilgilerini ve sağlıkla ilgili verileri içerir
английский | турецкий |
---|---|
personally | kişisel |
health | sağlık |
insurance | sigorta |
billing | fatura |
clinical | klinik |
care | bakım |
test | test |
phi | phi |
related | ilgili |
includes | içerir |
and | ve |
including | dahil |
images | görüntü |
data | verileri |
results | sonuçları |
set | ile |
information | bilgileri |
as | gibi |
EN Health Information Technology for Economic and Clinical Health Act (HITECH) expanded the HIPAA rules in 2009
TR Ekonomik ve Klinik Sağlık İçin Sağlık Bilgileri Teknolojisi Yasası (HITECH), 2009 yılında HIPAA kurallarını genişletmiştir
английский | турецкий |
---|---|
health | sağlık |
information | bilgileri |
technology | teknolojisi |
economic | ekonomik |
clinical | klinik |
hipaa | hipaa |
in | yılında |
act | yasası |
and | ve |
rules | kurallar |
EN The Health Information Act (HIA) is privacy legislation in Alberta that applies to the collection, use, disclosure and protection of health information that is in the custody or under the control of a custodian.
TR Sağlık Bilgileri Yasası (HIA), Alberta’da bir emanetçinin gözetimindeki veya denetimindeki sağlık bilgilerinin toplanma, kullanılma, ifşa edilme ve korunma sürecini düzenleyen bir gizlilik kanunudur.
английский | турецкий |
---|---|
health | sağlık |
use | kullan |
act | yasası |
hia | hia |
information | bilgileri |
privacy | gizlilik |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN This year's priority will be health and will mobilise volunteers to work on projects addressing health challenges, including the impact of the COVID-19 pandemic, and recovery.
TR Bu yılın öncelik sağlık olacak ve gönüllüleri COVID-19 salgınının etkisi ve bu etkinin azaltılması dahil olmak üzere sağlık sorunlarını ele alan projelerde çalışmak üzere destekleyecektir.
английский | турецкий |
---|---|
years | yıl |
health | sağlık |
impact | etkisi |
pandemic | salgın |
priority | öncelik |
and | ve |
this | bu |
including | dahil |
to | olmak |
work | çalışmak |
of | alan |
EN In order to prepare specialists for this, the Public Health degree program deals with the reasons for the population’s state of health, the dangers of change and the opportunities for improvement.
TR Nitelikli elemanları buna hazırlamak için „Public Health“ anabilim dalı, halkın sağlık durumunun nedenleriyle, değişim ve iyileştirmenin riskleri ve olanaklarıyla meşgul oluyor.
английский | турецкий |
---|---|
public | halk |
health | sağlık |
change | değişim |
of | in |
and | ve |
EN Global health: Germany’s worldwide commitment to health
TR Küresel sağlık: Almanya’nın sağlık alanında dünya çapında uğraşları
английский | турецкий |
---|---|
health | sağlık |
global | küresel |
worldwide | çapında |
EN Two alliances bring global health actors together in Germany: the Global Health Hub Germany (GHHG) is a network for all researchers interested in the subject
TR Almanya’daki küresel sağlık aktörlerini iki ağ bir araya getiriyor: Global Health Hub Germany (GHHG) (GHHG), konuyla ilgilenen tüm araştırmacılara yönelik bir ağ
английский | турецкий |
---|---|
interested | ilgilenen |
hub | hub |
all | tüm |
health | sağlık |
together | araya |
a | bir |
for | yönelik |
global | küresel |
EN 2) Public Health and Health Sciences
TR 2) Public Health ve sağlık bilimleri
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
sciences | bilimleri |
public | public |
health | sağlık |
EN While medicine looks at the individual, the interdisciplinary degree programme in Public Health is about the health of the entire population
TR Tıp alanı, insanları bireysel olarak değerlendirmeye alırken disiplinler arası bir öğrenim dalı olan Public Health tüm toplumun sağlığına odaklanıyor
английский | турецкий |
---|---|
public | public |
medicine | tıp |
at | de |
health | sağlığı |
individual | bireysel |
is | olan |
EN Prevention is also the subject of the Health Sciences. They prepare students to become experts in nutrition, fitness and health management.
TR Önleyici sağlık hizmetleri de sağlık bilimlerinin de alanına giriyor. Bu alanda çalışan uzmanlar beslenme, fizik kondisyon ve sağlık yönetimi alanlarında eğitim alıyorlar.
английский | турецкий |
---|---|
health | sağlık |
experts | uzmanlar |
nutrition | beslenme |
management | yönetimi |
to | e |
and | ve |
EN Ilona Kickbusch is recognised worldwide for her contribution to health promotion and global health
TR Ilona Kickbusch, sağlığın geliştirilmesi ve küresel sağlık alanlarında sunduğu katkılarla ünlü bir uzman
английский | турецкий |
---|---|
and | ve |
global | küresel |
to | bir |
health | sağlığı |
EN Further centres are planned for children's and young people's health and for mental health.
TR Ayrıca çocuk ve genç sağlığı ve ruhsal hastalıklara yönelik iki yeni merkezin daha kurulması planlanıyor.
английский | турецкий |
---|---|
health | sağlığı |
young | genç |
and | ve |
for | yönelik |
are | daha |
further | ayrıca |
EN Canada’s digital health strategy is the non-profit organization Canada Health Infoway (Infoway), which was founded in 2001 and promotes such things as electronic patient records (ePA)
TR Kanada’nın Dijital Sağlık Stratejisinin merkezinde 2001 yılında kurulan Canada Health Infoway (Infoway) var; kar amacı gütmeyen bu kuruluşun faaliyetlerinden biri, elektronik hasta dosyası (ePA) uygulamasının geliştirilmesi
английский | турецкий |
---|---|
digital | dijital |
non-profit | kar amacı gütmeyen |
organization | kuruluş |
founded | kurulan |
electronic | elektronik |
patient | hasta |
health | sağlık |
such | bu |
the | biri |
EN E-prescriptions, telemedicine and online access to electronic health records are established within health care organizations
TR E-reçeteler, tele-tıp ve sağlık verilerine online erişimler, sağlık hizmetleri organizasyonları kapsamında uygulamaya geçirildi
английский | турецкий |
---|---|
online | online |
health | sağlık |
and | ve |
to | e |
EN Sonja Luciano from the GIZ emphasises: “We base our work on the World Health Organization’s global code of practice on the international recruitment of health personnel
TR GIZ mensubu Sonja Luciano şu vurguyu yapıyor: „Biz Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlık personeli temini için belirlediği davranış kurallarına uyuyoruz
EN Digital Health Pass is designed to enable businesses to verify health credentials for employees, customers, fans and travelers entering their site based on their own criteria.
TR Digital Health Pass, işletmelerin tesislerine giren çalışanların, müşterilerin, taraftarların ve yolcuların sağlık kaydı bilgilerini kendi kriterlerine göre doğrulamasını sağlamak üzere tasarlanmıştır.
английский | турецкий |
---|---|
businesses | işletmelerin |
customers | müşterilerin |
digital | digital |
to | sağlamak |
health | sağlık |
designed | tasarlanmış |
and | ve |
for | göre |
EN An individual can receive health credentials, load them into their smartphone and share with an organization as proof of health status.
TR Kişiler sağlık kaydı bilgilerini alabilir, bunları akıllı telefonlarına yükleyebilir ve sağlık durumlarının kanıtı olarak kuruluşlarla paylaşabilirler.
английский | турецкий |
---|---|
can | alabilir |
health | sağlık |
share | paylaş |
organization | kuruluş |
and | ve |
of | olarak |
EN Load Balancing safeguards from service disruptions with local and global traffic load balancing, geographic routing, server health checks, and failover, ensuring the continuous availability of your critical resources.
TR Yük Dengeleme, yerel ve küresel trafik yükü dengeleme, coğrafi yönlendirme, sunucu sağlık kontrolleri ve yük devretme ile hizmet kesintilerine karşı koruma sunarak kritik kaynaklarınızın sürekli kullanılabilirliğini sağlar.
английский | турецкий |
---|---|
load | yük |
service | hizmet |
local | yerel |
global | küresel |
traffic | trafik |
geographic | coğrafi |
server | sunucu |
health | sağlık |
ensuring | sağlar |
continuous | sürekli |
critical | kritik |
of | karşı |
and | ve |
resources | kaynaklar |
with | ile |
EN ScienceDirect combines authoritative, full-text scientific, technical and health publications with smart, intuitive functionality so users can stay more informed and can work more effectively and efficiently
TR ScienceDirect, kullanıcıların daha fazla bilgi sahibi olmaları ve daha etkin ve verimli çalışabilmeleri için güvenilir, tam metin bilimsel, teknik ve sağlık yayınlarını birleştirir
английский | турецкий |
---|---|
combines | birleştirir |
health | sağlık |
sciencedirect | sciencedirect |
can | bilgi |
full | tam |
text | metin |
technical | teknik |
and | ve |
scientific | bilimsel |
efficiently | verimli |
users | kullanıcılar |
effectively | etkin |
Показаны переводы 50 из 50