EN Reserve a seat for your comfort and peace of mind. Don't leave it until the last minute. If you have a Premium ticket, please don’t forget that your fare includes a free “seat selection".
"don t leave anyone" на английский можно перевести в следующие турецкий слова/фразы:
EN Reserve a seat for your comfort and peace of mind. Don't leave it until the last minute. If you have a Premium ticket, please don’t forget that your fare includes a free “seat selection".
TR Daha fazla konfor için koltuğunu seçebilirsin. Son dakikaya bırakma, aklında kalmasın. Premium biletin varsa, tarifene bağlı olarak koltuk seçimini ücretsiz yapabilirsin.
английский | турецкий |
---|---|
comfort | konfor |
last | son |
premium | premium |
seat | koltuk |
free | ücretsiz |
if | varsa |
for | için |
the | fazla |
EN [If you are the host, be aware that when you leave the meeting, you might end the meeting for everyone. Make sure to pass the host to someone else if you need to leave but others want to stay on.]
TR [Ev sahibi sizseniz, toplantıdan ayrıldığınızda toplantıyı herkes için sonlandırabileceğinizi unutmayın. Ayrılmanız gerekiyorsa ancak başkaları kalmak istiyorsa, ev sahibini başka birine verdiğinizden emin olun.]
английский | турецкий |
---|---|
others | başkaları |
are | ev |
meeting | toplantı |
the | başka |
but | ancak |
EN TAKE CONTRARY ACTION – When you don’t want to go to a meeting, run to one; When you don’t want to pick up the phone, call someone; When you don’t want to pray?
TR KARŞI EYLEM YAPIN – Bir toplantıya gitmek istemiyorsanız, bir toplantıya koşun; Telefonu açmak istemediğinizde, birini arayın; Namaz kılmak istemeyince...
EN Don't leave the success of your creative efforts up to chance
TR İçerik oluşturma çabalarınızı şansa bırakmayın
английский | турецкий |
---|---|
of | ın |
EN Regardless Of The Challenges, Don't Leave Anyone Behind - Support to Life
TR Zorluklara Rağmen, Kimseyi Arkada Bırakma - Hayata Destek
английский | турецкий |
---|---|
support | destek |
to life | hayata |
EN Regardless Of The Challenges, Don't Leave Anyone Behind
TR Zorluklara Rağmen, Kimseyi Arkada Bırakma
EN Regardless Of The Challenges, Don't Leave Anyone Behind
TR 'Gönüllü olmak bana mutluluk, cesaret ve güç kattı'
английский | турецкий |
---|---|
the | olmak |
EN We just wrapped up our PT Trader’s Arena competition and the results were great. Since we don’t want to leave you hanging for too long we think it’s time for a new event. Therefore, we’re laun……
TR Sevgili Yatırımcılar, Yeni eğitim programımız olan Öğren ve Kazan lansmanını duyurmaktan son derece mutlu ve heyecanlıyız! Eğlenceli ve anlaşılması kolay videolarla çeşitli kr……
EN Do you feel anxious if you leave the house without your phone or headphones, or if you don?t have it sitting next to you?
TR Evden telefonunuz veya kulaklığınız olmadan çıkarsanız veya yanınızda yoksa endişeli hissediyor musunuz?
английский | турецкий |
---|---|
do you | musunuz |
without | olmadan |
or | yoksa |
the | veya |
EN Don’t write down your password and leave it available for others
TR Şifrenizi bir yere not edip başkaları için açık bırakmayın
английский | турецкий |
---|---|
your | not |
others | başkaları |
available | açık |
EN Regardless Of The Challenges, Don't Leave Anyone Behind
TR "Her Şeyi Kızım İçin Başarmalıyım"
EN Regardless Of The Challenges, Don't Leave Anyone Behind
TR "Her Şeyi Kızım İçin Başarmalıyım"
EN Do you feel anxious if you leave the house without your phone or headphones, or if you don?t have it sitting next to you?
TR Evden telefonunuz veya kulaklığınız olmadan çıkarsanız veya yanınızda yoksa endişeli hissediyor musunuz?
английский | турецкий |
---|---|
do you | musunuz |
without | olmadan |
or | yoksa |
the | veya |
EN Don't be a pirate - respect copyright. In other words, don't post copyrighted content (including links to third party websites) without permission from the owner.
TR Korsanlık yapmayın - telif haklarına saygı gösterin. Başka bir deyişle, telif haklarıyla korunan içeriği (üçüncü şahıs internet sitelerine olan bağlantılar da dahil) sahibinden izin almadan yayınlamayın.
английский | турецкий |
---|---|
copyright | telif |
permission | izin |
websites | internet |
in | da |
content | içeriği |
including | dahil |
third | üçüncü |
respect | saygı |
links | bağlantılar |
EN You don’t have to register to create forms and see how powerful forms.app is. Don’t worry, if you register after you created a form, it will stay with you.
TR Form oluşturmak ve forms.app'ın ne kadar güçlü olduğunu görmek için kayıt olmanıza gerek yok. Endişelenmeyin, bir form oluşturduktan sonra kaydolursanız, o form sizinle kalacaktır.
английский | турецкий |
---|---|
app | app |
powerful | güçlü |
form | form |
register | kayıt |
and | ve |
to | görmek |
a | bir |
have | gerek |
EN We don't inspect your online activities and don't maintain any record of them.
TR Çevrimiçi aktivitelerinizi incelemiyoruz ve onların kaydını tutmuyoruz.
английский | турецкий |
---|---|
record | kaydını |
them | onları |
and | ve |
EN We don't hang on the scores, we don't count how many countries we've traveled unless someone asks
TR Skorlara takılmıyoruz, birileri sormadıkça kaç ülke gezdik diye hiç saymıyoruz
английский | турецкий |
---|---|
how many | kaç |
countries | ülke |
EN Don’t ask for information that you don’t need
TR İhtiyaç duymadığınız bilgileri sormayın
английский | турецкий |
---|---|
information | bilgileri |
EN If you don't find what you're looking for, don't hesitate to get in touch with us.
TR Eğer aradığınız sorunun cevabını bulamazsanız, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin lütfen.
английский | турецкий |
---|---|
with us | bizimle |
if | eğer |
to | lütfen |
touch | iletişime |
EN Don't upload content that you don't own
TR Size ait olmayan içeriği yüklemeyin
английский | турецкий |
---|---|
content | içeriği |
you | size |
EN You'll never stuck with obstacles, because our support will answer any questions very fast. Don't worry about the things you don't understand now, because we can help.
TR Asla engellere takılmayacaksınız çünkü desteğimiz her soruyu çok hızlı bir şekilde cevaplayacaktır. Şimdi anlamadığınız şeyler için endişelenmeyin, çünkü yardım edebiliriz.
английский | турецкий |
---|---|
things | şeyler |
can | edebiliriz |
never | asla |
fast | hızlı |
help | yardım |
the | şekilde |
EN Nothing’s as easy as sticking your foot in it when you’re abroad. But don’t worry. Here the do's and don’ts.
TR Yenilikçi, uluslararası, küresel çapta ağın parçası: Alman üniversitelerinin başarısındaki beş etken.
английский | турецкий |
---|---|
the | alman |
in | beş |
EN We don't hang on the scores, we don't count how many countries we've traveled unless someone asks
TR Skorlara takılmıyoruz, birileri sormadıkça kaç ülke gezdik diye hiç saymıyoruz
английский | турецкий |
---|---|
how many | kaç |
countries | ülke |
EN Nothing’s as easy as sticking your foot in it when you’re abroad. But don’t worry. Here the do's and don’ts.
TR Yenilikçi, uluslararası, küresel çapta ağın parçası: Alman üniversitelerinin başarısındaki beş etken.
английский | турецкий |
---|---|
the | alman |
in | beş |
EN Ten out of 294 rural districts, however, don’t benefit from the emigration of the 30 to 50-year-old age group; almost all of these don’t have a big city nearby.
TR Öte yandan 294 kazanın sadece 10’u, 30 ila 50 yaş grubundakilerden yarar sağlamıyor, zira buraların hemen hepsinin yakınlarında büyük kentler yok.
английский | турецкий |
---|---|
almost | hemen |
big | büyük |
age | yaş |
to | ila |
all | ya |
the | sadece |
EN We don't inspect your online activities and don't maintain any record of them.
TR Çevrimiçi aktivitelerinizi incelemiyoruz ve onların kaydını tutmuyoruz.
английский | турецкий |
---|---|
record | kaydını |
them | onları |
and | ve |
EN Don't be a pirate - respect copyright. In other words, don't post copyrighted content (including links to third party websites) without permission from the owner.
TR Korsanlık yapmayın - telif haklarına saygı gösterin. Başka bir deyişle, telif haklarıyla korunan içeriği (üçüncü şahıs internet sitelerine olan bağlantılar da dahil) sahibinden izin almadan yayınlamayın.
английский | турецкий |
---|---|
copyright | telif |
permission | izin |
websites | internet |
in | da |
content | içeriği |
including | dahil |
third | üçüncü |
respect | saygı |
links | bağlantılar |
EN “I don’t have a website and I don’t know where to start”
TR “Web sitem yok ve işe nereden başlayacağımı bilmiyorum”
EN Don’t cheat. Our games are meant to be played outside on mobile devices and create adventures in the real world. Don’t deny yourself or someone else a fair gameplay experience by cheating.
TR Hile yapmayın. Oyunlarımız dışarı çıkıp mobil cihazlarda oynamanız ve gerçek dünyada macera yaşayabilmeniz için tasarlanmıştır. Hile yaparak kendinizi ve diğer oyuncuları adil bir oyun deneyiminden mahrum etmeyin.
английский | турецкий |
---|---|
mobile | mobil |
devices | cihazlarda |
real | gerçek |
world | dünyada |
fair | adil |
by | yaparak |
and | ve |
games | oyunlar |
yourself | bir |
a | oyun |
to | için |
EN In the end, sobriety happens one day at a time, and we don’t need to tie ourselves in knots to figure out how many days we do or don’t have
TR Sonunda, ayıklık her seferinde bir gün olur ve kaç günümüzün olup olmadığını anlamak için kendimizi düğümlere bağlamamız gerekmez
английский | турецкий |
---|---|
how many | kaç |
time | seferinde |
and | ve |
the end | sonunda |
the | olup |
day | gün |
a | bir |
EN Don’t ask for information that you don’t need
TR İhtiyaç duymadığınız bilgileri sormayın
английский | турецкий |
---|---|
information | bilgileri |
EN Don’t have creative design ideas for your Instagram post? Don’t worry. Just pick the one to your liking and show off your brand or personality in Instagram feed.
TR Instagram paylaşımınız için kreatif tasarım fikirlerine mi ihtiyacınız var? Endişeye gerek yok. Beğendiğiniz şablonu seçin ve markanızıya da kişiliğimizi Instagram akışında ortaya koyun.
английский | турецкий |
---|---|
pick | seçin |
in | da |
have | gerek |
design | tasarım |
and | ve |
brand | için |
EN this is forex analsyis don't trade on this. this is a chart of forex trading i am beginer so don't trading on this tips
TR Aylık destek seviyesiniden yukarı yönlü hareket başladığını görüyoruz. Kanal kırılımı ile birlikte yukarı hareketlerin devamını beklemek yanlış olmaz.
английский | турецкий |
---|---|
of | birlikte |
EN this is forex analsyis don't trade on this. this is a chart of forex trading i am beginer so don't trading on this tips
TR Aylık destek seviyesiniden yukarı yönlü hareket başladığını görüyoruz. Kanal kırılımı ile birlikte yukarı hareketlerin devamını beklemek yanlış olmaz.
английский | турецкий |
---|---|
of | birlikte |
EN this is forex analsyis don't trade on this. this is a chart of forex trading i am beginer so don't trading on this tips
TR Aylık destek seviyesiniden yukarı yönlü hareket başladığını görüyoruz. Kanal kırılımı ile birlikte yukarı hareketlerin devamını beklemek yanlış olmaz.
английский | турецкий |
---|---|
of | birlikte |
EN this is forex analsyis don't trade on this. this is a chart of forex trading i am beginer so don't trading on this tips
TR Aylık destek seviyesiniden yukarı yönlü hareket başladığını görüyoruz. Kanal kırılımı ile birlikte yukarı hareketlerin devamını beklemek yanlış olmaz.
английский | турецкий |
---|---|
of | birlikte |
EN this is forex analsyis don't trade on this. this is a chart of forex trading i am beginer so don't trading on this tips
TR Aylık destek seviyesiniden yukarı yönlü hareket başladığını görüyoruz. Kanal kırılımı ile birlikte yukarı hareketlerin devamını beklemek yanlış olmaz.
английский | турецкий |
---|---|
of | birlikte |
EN this is forex analsyis don't trade on this. this is a chart of forex trading i am beginer so don't trading on this tips
TR Aylık destek seviyesiniden yukarı yönlü hareket başladığını görüyoruz. Kanal kırılımı ile birlikte yukarı hareketlerin devamını beklemek yanlış olmaz.
английский | турецкий |
---|---|
of | birlikte |
EN this is forex analsyis don't trade on this. this is a chart of forex trading i am beginer so don't trading on this tips
TR Aylık destek seviyesiniden yukarı yönlü hareket başladığını görüyoruz. Kanal kırılımı ile birlikte yukarı hareketlerin devamını beklemek yanlış olmaz.
английский | турецкий |
---|---|
of | birlikte |
EN In general, don't attempt to make money from Pinners or Pinner web traffic in ways that are misleading, detract from the Pinner experience, or don't add value for Pinners.
TR Genel olarak, Pinterest kullanıcılarından veya Pinterest web trafiğinden yanıltıcı, Pinterest kullanıcılarının deneyimini bozan, veya Pinterest kullanıcıları için ilave değer sunmayan yollarla para kazanmaya çalışmayın.
английский | турецкий |
---|---|
web | web |
experience | deneyimini |
value | değer |
misleading | yanıltıcı |
general | genel |
or | veya |
EN Don't attempt to evade our anti-spam systems. For example, don’t use redirection to attempt to link to a site that is not permitted on Pinterest.
TR Anti-spam sistemlerimizden kaçmaya çalışmayın. Örneğin, Pinterest'te izin verilmeyen bir site ile bağlantı kurmaya çalışmak için yeniden yönlendirme kullanmayın.
английский | турецкий |
---|---|
link | bağlantı |
site | site |
our | ile |
a | bir |
EN Don't take photos that include people's private information, like a credit card number or phone number, and don't upload a photo of anyone who doesn't want their picture uploaded
TR Kredi kartı numarası veya telefon numarası gibi insanların özel bilgilerini içeren fotoğraflar çekmeyin ve fotoğraflarının internete yüklenmesini istemeyen kişinin fotoğrafını yüklemeyin
английский | турецкий |
---|---|
information | bilgilerini |
credit | kredi |
phone | telefon |
photos | fotoğrafları |
photo | fotoğraf |
or | veya |
number | numarası |
and | ve |
EN Don't take photos that include people's private information, like a credit card number or phone number, and don't upload a photo of anyone who doesn't want their picture uploaded
TR Kredi kartı numarası veya telefon numarası gibi insanların özel bilgilerini içeren fotoğraflar çekmeyin ve fotoğraflarının internete yüklenmesini istemeyen kişinin fotoğrafını yüklemeyin
английский | турецкий |
---|---|
information | bilgilerini |
credit | kredi |
phone | telefon |
photos | fotoğrafları |
photo | fotoğraf |
or | veya |
number | numarası |
and | ve |
EN Don't take photos that include people's private information, like a credit card number or phone number, and don't upload a photo of anyone who doesn't want their picture uploaded
TR Kredi kartı numarası veya telefon numarası gibi insanların özel bilgilerini içeren fotoğraflar çekmeyin ve fotoğraflarının internete yüklenmesini istemeyen kişinin fotoğrafını yüklemeyin
английский | турецкий |
---|---|
information | bilgilerini |
credit | kredi |
phone | telefon |
photos | fotoğrafları |
photo | fotoğraf |
or | veya |
number | numarası |
and | ve |
EN If you don’t have proof that each recipient opted in for your emails or text messages (as applicable), don’t import them into any lists in the Services
TR Her bir alıcının e-postalarınızı ya da kısa mesajlarınızı almayı onayladığına dair kanıtınız yoksa (geçerli durumlarda) bu kişileri Hizmetler kapsamında herhangi bir listeye dahil etmeyin
английский | турецкий |
---|---|
text | dahil |
applicable | geçerli |
services | hizmetler |
in | da |
or | yoksa |
messages | mesajlar |
have | bu |
any | herhangi |
EN If you don’t have proof that each recipient opted in for your emails or text messages (as applicable), don’t import them into any lists in the Services
TR Her bir alıcının e-postalarınızı ya da kısa mesajlarınızı almayı onayladığına dair kanıtınız yoksa (geçerli durumlarda) bu kişileri Hizmetler kapsamında herhangi bir listeye dahil etmeyin
английский | турецкий |
---|---|
text | dahil |
applicable | geçerli |
services | hizmetler |
in | da |
or | yoksa |
messages | mesajlar |
have | bu |
any | herhangi |
EN If you don’t have proof that each recipient opted in for your emails or text messages (as applicable), don’t import them into any lists in the Services
TR Her bir alıcının e-postalarınızı ya da kısa mesajlarınızı almayı onayladığına dair kanıtınız yoksa (geçerli durumlarda) bu kişileri Hizmetler kapsamında herhangi bir listeye dahil etmeyin
английский | турецкий |
---|---|
text | dahil |
applicable | geçerli |
services | hizmetler |
in | da |
or | yoksa |
messages | mesajlar |
have | bu |
any | herhangi |
EN If you don’t have proof that each recipient opted in for your emails or text messages (as applicable), don’t import them into any lists in the Services
TR Her bir alıcının e-postalarınızı ya da kısa mesajlarınızı almayı onayladığına dair kanıtınız yoksa (geçerli durumlarda) bu kişileri Hizmetler kapsamında herhangi bir listeye dahil etmeyin
английский | турецкий |
---|---|
text | dahil |
applicable | geçerli |
services | hizmetler |
in | da |
or | yoksa |
messages | mesajlar |
have | bu |
any | herhangi |
EN If you don’t have proof that each recipient opted in for your emails or text messages (as applicable), don’t import them into any lists in the Services
TR Her bir alıcının e-postalarınızı ya da kısa mesajlarınızı almayı onayladığına dair kanıtınız yoksa (geçerli durumlarda) bu kişileri Hizmetler kapsamında herhangi bir listeye dahil etmeyin
английский | турецкий |
---|---|
text | dahil |
applicable | geçerli |
services | hizmetler |
in | da |
or | yoksa |
messages | mesajlar |
have | bu |
any | herhangi |
EN If you don’t have proof that each recipient opted in for your emails or text messages (as applicable), don’t import them into any lists in the Services
TR Her bir alıcının e-postalarınızı ya da kısa mesajlarınızı almayı onayladığına dair kanıtınız yoksa (geçerli durumlarda) bu kişileri Hizmetler kapsamında herhangi bir listeye dahil etmeyin
английский | турецкий |
---|---|
text | dahil |
applicable | geçerli |
services | hizmetler |
in | da |
or | yoksa |
messages | mesajlar |
have | bu |
any | herhangi |
Показаны переводы 50 из 50