TR *Covid-19 tedbirleri kapsamında; tüm sınıflar için uçak içerisine sadece 1 parça el bagajı (mak.55x40x25 cm) ve sadece 1 parça kişisel eşya (el/bebek çantası, evrak çantası veya dizüstü bilgisayar) (mak.40x30x15 cm) kabul edilmektedir
"sadece" на турецкий можно перевести в следующие английский слова/фразы:
TR *Covid-19 tedbirleri kapsamında; tüm sınıflar için uçak içerisine sadece 1 parça el bagajı (mak.55x40x25 cm) ve sadece 1 parça kişisel eşya (el/bebek çantası, evrak çantası veya dizüstü bilgisayar) (mak.40x30x15 cm) kabul edilmektedir
EN *Due to Covid 19 measures on our flights: for all fares, cabin baggage is limited to 1 piece of hand luggage (max.8kg, 55x40x25 cm) and 1 piece of personal equipment (small hand bag /baby bag, briefcases or laptop) (max.40x30x15 cm)
турецкий | английский |
---|---|
tüm | all |
el | hand |
kişisel | personal |
bebek | baby |
veya | or |
covid-19 | covid |
TR Sadece bugünlük, hayatın şartlarına göre hayatı kabul ediyorum. Sadece bugün için, hayatımdaki tüm nimetler için minnettarım.
EN Just for today, I accept life on life’s terms. Just for today, I am grateful for all of the blessings in my life.
турецкий | английский |
---|---|
hayatı | life |
kabul | accept |
bugün | today |
tüm | all |
TR Sadece bugünlük, kendimle birlikte olacağım. Sadece bugünlük internet ve teknoloji kullanımımdan önce kendimi koyacağım.
EN Just for today, I will be present with myself. Just for today, I will put myself before my internet and technology use.
турецкий | английский |
---|---|
sadece | just |
internet | internet |
ve | and |
teknoloji | technology |
önce | before |
mı | my |
TR KOSİ SOP ile herhangi bir kod bilmeden, sadece bir form doldurarak mobil uyumlu web sitenizi kurabilirsiniz. KOSİ SOP, mobil uyumlu olduğu için sadece bilgisayar değil, hem tablet hem de mobil cihazlar için uygun web tasarımına sahiptir.
EN With KOSI SOP, you can set up your mobile compatible website without knowing any code, just by filling out a form. As KOSI SOP is mobile compatible, it has a web design suitable not only for computers but also for both tablet and mobile devices.
турецкий | английский |
---|---|
kod | code |
form | form |
mobil | mobile |
uyumlu | compatible |
olduğu | is |
bilgisayar | computers |
tablet | tablet |
cihazlar | devices |
tasarımı | design |
TR Internews sadece ve sadece bir medya geliştirme kuruluşu olduğundan, savunuculuk veya siyasi kampanyalara dayanan başvurular dikkate alınmayacaktır.
EN For more information please click the link.
TR Çalışanlarımızdan ve Amway Serbest Girişimcilerinden sadece uygun olanı değil, doğru olanı yapmalarını bekliyoruz. Başarı sadece ekonomik anlamda değil fakat çaba gösterdiğimiz saygı, güven ve itibar bazında ölçülmektedir.
EN We expect our employees and Amway Business Owners to do what is right, not just what works. Success is measured not only in economic terms, but by the respect, trust and credibility we strive for.
турецкий | английский |
---|---|
ve | and |
amway | amway |
değil | not |
başarı | success |
ekonomik | economic |
TR Mina blokzincirinin tasarımı sadece 22 kb1 olacak şekilde yapılmıştır. Bu boyut sadece birkaç tweet mesajı ile eşdeğerdir. Katılımcılar hızlı ve kolay bir şekilde ağa bağlanıp doğrulama işlemlerine başlayabilirler.
EN Build on Mina with zkApps, smart contracts powered by zero knowledge. The SDK, based on Typescript, will be available soon.
турецкий | английский |
---|---|
mina | mina |
TR *Covid-19 tedbirleri kapsamında; tüm sınıflar için uçak içerisine sadece 1 parça el bagajı (mak.55x40x25 cm) ve sadece 1 parça kişisel eşya (el/bebek çantası, evrak çantası veya dizüstü bilgisayar) (mak.40x30x15 cm) kabul edilmektedir
EN *Due to Covid 19 measures on our flights: for all fares, cabin baggage is limited to 1 piece of hand luggage (max.8kg, 55x40x25 cm) and 1 piece of personal equipment (small hand bag /baby bag, briefcases or laptop) (max.40x30x15 cm)
турецкий | английский |
---|---|
tüm | all |
el | hand |
kişisel | personal |
bebek | baby |
veya | or |
covid-19 | covid |
TR Gençlerin sadece yüzde 17’si bu bilgi kaynağına olan güvenini “çok yüksek” olarak ifade ederken, yaşça daha büyük olanlarda bu oran sadece yüzde 12
EN Only 17 per cent rely “very strongly” on social media content, while it’s just 12 per cent among the older people
турецкий | английский |
---|---|
yüzde | per cent |
bilgi | content |
TR Eski ve yeni memleketindeki eğitim sistemleri arasındaki farklardan bahsederken telaffuzunda sadece hafif bir aksan duyuluyor 32 yaşındaki Alkhalaf’ın, daha bundan sadece bir buçuk yıl önce Almanca öğrenmeye başlamış olmasına rağmen.
EN Although Alkhalaf only began learning German one and a half years ago you can hear just the slight trace of an accent when the 32 year old talks about the differences between the school systems in her old and new homes.
турецкий | английский |
---|---|
eski | old |
yeni | new |
eğitim | learning |
sistemleri | systems |
arasındaki | between |
önce | ago |
rağmen | although |
TR KOSİ SOP ile herhangi bir kod bilmeden, sadece bir form doldurarak mobil uyumlu web sitenizi kurabilirsiniz. KOSİ SOP, mobil uyumlu olduğu için sadece bilgisayar değil, hem tablet hem de mobil cihazlar için uygun web tasarımına sahiptir.
EN With KOSI SOP, you can set up your mobile compatible website without knowing any code, just by filling out a form. As KOSI SOP is mobile compatible, it has a web design suitable not only for computers but also for both tablet and mobile devices.
турецкий | английский |
---|---|
kod | code |
form | form |
mobil | mobile |
uyumlu | compatible |
olduğu | is |
bilgisayar | computers |
tablet | tablet |
cihazlar | devices |
tasarımı | design |
TR Sadece bugünlük, hayatın şartlarına göre hayatı kabul ediyorum. Sadece bugün için, hayatımdaki tüm nimetler için minnettarım.
EN Just for today, I accept life on life’s terms. Just for today, I am grateful for all of the blessings in my life.
турецкий | английский |
---|---|
hayatı | life |
kabul | accept |
bugün | today |
tüm | all |
TR Sadece bugünlük, kendimle birlikte olacağım. Sadece bugünlük internet ve teknoloji kullanımımdan önce kendimi koyacağım.
EN Just for today, I will be present with myself. Just for today, I will put myself before my internet and technology use.
турецкий | английский |
---|---|
sadece | just |
internet | internet |
ve | and |
teknoloji | technology |
önce | before |
mı | my |
TR Freshping, üzerinde çalışmak için temel parametreleri verdikten sonra arka planda sessizce çalışır. Sadece bir sorun olduğunda sizi uyarır, eğer değilse, sadece istediğiniz zaman incelemeniz için verileri izleyip toplar.
EN Freshping runs silently in the background after you’ve given it the basic parameters to work with. It only alerts you if there’s a problem, if not, it sits there simply watching and collecting data for you to peruse whenever you feel like it.
TR Aklınızda ister sadece bir ürün veya hizmet satmak, isterse çeşitli ürünler satarak bir E-ticaret imparatorluğu kurmak olsun, her şey sadece bir fikirle başlar.
EN It all starts with an idea, whether you have a specific product or service in mind, a range of products you want to sell, a niche, or a business plan to start your eCommerce empire
TR Sadece iyi niyetli istekler alıyoruz ve hiçbir zaman kötü niyetli trafik veya DNS altyapısındaki saldırılarla uğraşmak zorunda kalmıyoruz."
EN We just get clean requests and never have to deal with malicious traffic or attacks on the DNS infrastructure."
турецкий | английский |
---|---|
trafik | traffic |
veya | or |
dns | dns |
zorunda | have to |
hiçbir zaman | never |
altyapısı | infrastructure |
TR Başlamak sadece birkaç dakikamızı aldı."
EN Getting started took us only a few minutes."
турецкий | английский |
---|---|
başlamak | started |
TR Sadece tek bir platformdan SEO, içerik pazarlama, rakip araştırması, PPC ve sosyal medya pazarlamayı yapın.
EN Do SEO, content marketing, competitor research, PPC and social media marketing from just one platform.
турецкий | английский |
---|---|
platformdan | platform |
seo | seo |
içerik | content |
rakip | competitor |
araştırması | research |
ppc | ppc |
yapın | do |
TR ''Genel müdür ile masadaysanız, sadece pazar payınızı öğrenmek isterler. Pazardaki sınıflandırılmanız ve markanızın rolünü hızlı bir şekilde göstermek için Market Explorer mükemmel bir araç.''
EN “When you are at the table with a general manager, they just want to know the market share. Market Explorer is the perfect tool to quickly show what our brand’s role and classification inside the market are.”
турецкий | английский |
---|---|
genel | general |
müdür | manager |
explorer | explorer |
mükemmel | perfect |
araç | tool |
rolü | role |
TR ''Semrush ile, sadece SEO ile ilgilendiğim alanlardaki PPC zayıflıklarını buldum. Müşterilerimin farkında olmadığı yeni rakipleri ve hedef alabilecekleri anahtar kelimeleri buldum.''
EN “With Semrush, I have found weaknesses in PPC for pitches where I was only covering SEO. I've found clients' new competitors they didn't realise they had and keywords they could target.”
турецкий | английский |
---|---|
semrush | semrush |
seo | seo |
ppc | ppc |
yeni | new |
hedef | target |
anahtar | keywords |
TR Sadece erkeklerden oluşan bir editörlük ekibiyle çalışmak
EN Working in an all-male editorial team
турецкий | английский |
---|---|
çalışmak | working |
TR Bu içerik sadece üyelere açıktır
EN This content is available only to members
турецкий | английский |
---|---|
bu | this |
içerik | content |
sadece | only |
TR 1979 yılında açılan Aphrodisias Müzesinde sadece Aphrodisias?dan kazılarla bulunmuş eserler sergilenmektedir
EN It clearly seen that works, found in the excavations of the Aphrodisias, have been exhibited in the Aphrodisias Museum, opened in 1979
турецкий | английский |
---|---|
açılan | opened |
aphrodisias | aphrodisias |
TR Sadece alan adını girin ve organik ve ücretli trafik, backlinkler ve görüntülü reklamlar gibi temel metriklerle nasıl performans gösterdiğini görün
EN Just enter a domain and see how it performs through key metrics, such as organic and paid traffic, backlinks, and display ads
турецкий | английский |
---|---|
girin | enter |
organik | organic |
ücretli | paid |
trafik | traffic |
backlinkler | backlinks |
reklamlar | ads |
temel | key |
görün | see |
TR Backlink profilinizin büyük bir detoksu sadece başlangıçtır. Sağlığından emin olmak ve ortaya çıkabilecek potansiyel olarak toksik bağlantıları tespit etmek için geri bağlantı profilinizi düzenli olarak yeniden tarayın.
EN A major detox of your backlink profile is just the beginning. Recrawl your backlink profile regularly to ensure its health and spot any potentially toxic links that may appear.
турецкий | английский |
---|---|
backlink | backlink |
büyük | major |
TR Sadece 2 adın — ve tamamen hazırsınız
EN Just 2 steps —and you’re all set
турецкий | английский |
---|---|
sadece | just |
ve | and |
tamamen | all |
TR Semrush'ın Listing Management aracı işletme bilgilerinizi özel dizinlere yüklerken size zaman kazandırır ve daha az çaba sarfetmenize yardımcı olur. İletişim bilgilerinizi sadece bir kez gireceksiniz ve araç gerisini halledecek
EN Semrush’s Listing Management tool helps you save your time and effort on uploading your business information in dedicated directories. You just input your contact information only once, and the tool does the rest
турецкий | английский |
---|---|
semrush | semrush |
management | management |
işletme | business |
size | you |
çaba | effort |
TR Sadece birkaç tıklamayla yeni sıralama fırsatları bulmak için 20 milyar anahtar kelimeden oluşan bir veritabanını araştırın.
EN Research a database of 20 billion keywords to find new ranking opportunities in just a few clicks.
турецкий | английский |
---|---|
yeni | new |
sıralama | ranking |
fırsatları | opportunities |
milyar | billion |
anahtar | keywords |
TR Sadece geçerli bir Belçika mahkeme kararı bizi veri yayınlamaya zorlayabilir
EN Only a valid Belgian court order can force us to release data
турецкий | английский |
---|---|
geçerli | valid |
mahkeme | court |
bizi | us |
veri | data |
TR Kullanıcılar hakkında bilgi toplarsanız, söz konusu bilgiyi sadece Hizmet'in kullanımı ile bağlantılı olarak ve Foursquare'in Gizlilik Politikasına göre kullanacaksınız. Gizlilik Politikası .
EN If you collect information about users, you will only use such information for your internal business purposes in connection with your use of the Service and in accordance with Foursquare's Privacy Policy.
турецкий | английский |
---|---|
foursquare | foursquare |
politikası | policy |
TR Sadece AEA'da bulunan kullanıcılar açısından, aşağıdaki yönetim kanun hükümleri uygulanır:
EN Solely in respect of users located in the EEA, the following governing law provisions shall apply:
турецкий | английский |
---|---|
kullanıcılar | users |
kanun | law |
uygulanır | apply |
TR Sadece dördüncü bir gruba başlamak istiyorum
EN I just want to start a fourth group
турецкий | английский |
---|---|
dördüncü | fourth |
TR Cüzdanına sadece sen erişebilirsin. Kişisel veri toplamayız.
EN Only you can access your wallet. We don’t collect any personal data.
турецкий | английский |
---|---|
veri | data |
cüzdanı | wallet |
TR En yeni sürümle ülkedeki bir sunucuya bağlanarak en yeni oyunları ilk oynayan siz olun. Sadece önce oynamakla kalmayın, aynı zamanda en uygun döviz kuruna sahip bir bölgeden oyunu satın alarak tasarruf etmiş olun.
EN Be the first to play the latest games by connecting to a server in the country with the earliest release. Not only do you get to play it first, you may also save some money by purchasing the game in a region with the most favourable exchange rate.
турецкий | английский |
---|---|
en | most |
sunucuya | server |
oyunları | games |
siz | you |
oyunu | game |
tasarruf | save |
TR Kimliğiniz ve faaliyetleriniz sadece sizin tarafınızdan bilinmektedir. hide.me’nin güvenli VPN’ine dünya çapında milyonlarca kullanıcı güvenmektedir çünkü biz kullanıcı verilerini kaydetmiyoruz.
EN Your identity and activities are only known to you. hide.me’s secure VPN is trusted by millions of users worldwide because we don’t log user data.
турецкий | английский |
---|---|
sadece | only |
vpn | vpn |
verilerini | data |
TR Eğer Flash denetimlerini kullanmaya ihtiyac varsa, örneğin ödeme sistemleri ile çalışmak için, bunu diğer tarayıcılardan ve sadece belirli, güvenli site için yapmak gerekir
EN If you have to use Flash sites, it is better to do it in another browser and only with a specific trusted site.
турецкий | английский |
---|---|
diğer | another |
belirli | specific |
güvenli | trusted |
TR Eğer Java denetimlerini kullanmaya ihtiyac varsa, örneğin ödeme sistemleri ile çalışmak için, bunu diğer tarayıcılardan ve sadece belirli, güvenli site için yapmak gerekir.
EN If you have to use Flash sites, it is better to do it in another browser and only with a specific trusted site.
турецкий | английский |
---|---|
diğer | another |
belirli | specific |
güvenli | trusted |
TR Eğer ActiveX denetimlerini kullanmaya ihtiyac varsa, örneğin ödeme sistemleri ile çalışmak için, bunu diğer tarayıcılardan ve sadece belirli, güvenli site için yapmak gerekir.
EN If you have to use ActiveX extensions, for example for payment systems, it is better to use another browser for this purpose, and access only one specific source you know and trust.
турецкий | английский |
---|---|
sistemleri | systems |
diğer | another |
TR Biz sadece bu bilgileri SAKLAMIYORUZ.“
EN We simply do NOT store this information.”
турецкий | английский |
---|---|
biz | we |
sadece | simply |
bu | this |
bilgileri | information |
TR Kırım için sadece bir Whoer VPN hesabı kullanarak, favori çevrimiçi kaynaklarınıza veya uygulamalarınıza herhangi bir cihazınızdan, herhangi bir tarayıcıdan erişebilirsiniz
EN Using just one Whoer VPN account for Crimea, you can access your favorite online resources or applications on any of your devices, in any browser
турецкий | английский |
---|---|
kırım | crimea |
whoer | whoer |
vpn | vpn |
hesabı | account |
favori | favorite |
çevrimiçi | online |
erişebilirsiniz | you can access |
kaynakları | resources |
uygulamaları | applications |
TR Tarayıcı eklentilerimiz sayesinde proxy sayfalarımızın tam olarak desteklemediği sayfaları da kesintisiz ziyaret etmenizi sağlar(örn sadece video modunda olanlar) ve filterbypass engelli olsa bile işle göstermesini sağlar
EN Our browser extensions helps you to browse proxy sites that we don't fully support (i.e those in video mode only) and unblock filterbypass if it is censored
турецкий | английский |
---|---|
tarayıcı | browser |
proxy | proxy |
etmenizi | you to |
video | video |
filterbypass | filterbypass |
TR Mailfence sadece bir hizmet değil, aynı zamanda çevrimiçi gizliliği yeniden kazanmak için dünya çapında bir hareketin bir parçasıdır. Savaşımıza katılın. Her şeyi şifrele!
EN Mailfence is not just a service, but part of a worldwide movement to regain online privacy. Join our fight. Encrypt everything !
турецкий | английский |
---|---|
mailfence | mailfence |
hizmet | service |
çevrimiçi | online |
gizliliği | privacy |
katılın | join |
şeyi | everything |
TR Teknik merkezimizin sadece birkaç üyesinin veri merkezine erişmesine izin verilmektedir.
EN Only a few members of our technical staff are allowed to access the data center.
турецкий | английский |
---|---|
teknik | technical |
veri | data |
izin | access |
TR Bu ekstra bit kapma değer bazı millet 4096 bit sadece 2048 bit göre ekstra güvenlik biraz sağlar diyecekler – Evet, deriz.
EN Some folks will say that 4096 bits only provides a little bit of extra security compared to 2048 bits – well, we say that it's worth grabbing that extra bit.
турецкий | английский |
---|---|
ekstra | extra |
değer | worth |
güvenlik | security |
sağlar | provides |
TR Bu tür saldırılar o kadar sofistike ve karmaşıktır ki, sadece üst düzey rakiplerin (devlet aktörleri) onları uygulayabileceği varsayılmaktadır
EN Such attacks are so sophisticated and complex that it is assumed that only high-level adversaries (state actors) are capable of executing them
турецкий | английский |
---|---|
o | that |
sofistike | sophisticated |
ve | and |
üst | high |
düzey | level |
devlet | state |
TR Websitenizi güvene almak, sadece hassas bilgiler ile uğraşanlar için değil, bu günlerde her websitesi için hayati derecede önemli. Bu rapor ile websitenizin güvenlik durumunu kolaylıkla izleyebilirsiniz.
EN Securing your website is vital for every website today, not just those dealing with sensitive information. With this report you can easily monitor your site’s security status.
турецкий | английский |
---|---|
hassas | sensitive |
bilgiler | information |
değil | not |
hayati | vital |
rapor | report |
websitenizin | your website |
güvenlik | security |
durumunu | status |
TR Bir şeyleri ayarlamak için, sadece alan adını(veya bir alt domain), hedef anahtar kelimeleri, konumları ve cihazı seçin
EN To set things up, just choose a domain (or a subdomain), target keywords, location, and device
турецкий | английский |
---|---|
ayarlamak | set |
veya | or |
hedef | target |
anahtar | keywords |
cihazı | device |
seçin | choose |
TR Bir çok eserinde adını sadece Nilsson olarak belirtmiş olmakla beraber, ben ve yaşıtlarım aynı şahsı Nilsson Schmilsson olarak da tanırız
EN He won Grammy Awards for Best Contemporary Male Vocal Performance for "Everybody's Talkin'" (1970) and "Without You" (1973), also his two biggest hits
TR Ayda Sadece $0,89'a İşletme Alan Adınıza Özel E-Posta
EN Email Private to Your Business Domain Name for Just $ 0.89 per Month
турецкий | английский |
---|---|
ayda | per month |
sadece | just |
e-posta |
TR VAT muafiyetleri sadece işletmeler için geçerlidir.
EN VAT exemptions are only applicable to businesses.
турецкий | английский |
---|---|
sadece | only |
işletmeler | businesses |
için | to |
Показаны переводы 50 из 50