TR * - Gösterilen fiyatlar ABD Doğu (Kuzey Virginia) AWS Bölgesinde bulunan Linux/Unix içindir ve en yakın kura yuvarlanır. Fiyatlandırma hakkında ayrıntılı bilgi için Amazon EC2 fiyatlandırma sayfasına bakın.
TR * - Gösterilen fiyatlar ABD Doğu (Kuzey Virginia) AWS Bölgesinde bulunan Linux/Unix içindir ve en yakın kura yuvarlanır. Fiyatlandırma hakkında ayrıntılı bilgi için Amazon EC2 fiyatlandırma sayfasına bakın.
EN * - Prices shown are for Linux/Unix in the US East (Northern Virginia) AWS Region and rounded to the nearest cent. For full pricing details, see the Amazon EC2 pricing page.
turc | Engleză |
---|---|
gösterilen | shown |
fiyatlar | prices |
abd | us |
kuzey | northern |
virginia | virginia |
aws | aws |
linux | linux |
fiyatlandırma | pricing |
bilgi | details |
amazon | amazon |
sayfasına | page |
TR Evet, "Dubai'de bana en yakın araba nasıl kiralanır" gibi düşünceler aklınıza geliyorsa, artık çok basit ve Google veya Google Haritalar üzerinden size en yakın kiralık arabaları kolayca bulabilirsiniz.
EN Yes, if the thoughts like "how to rent a car near me in Dubai" coming in your mind then its vey simple now and you can easily find car rentals near you through Google or Google Maps.
turc | Engleză |
---|---|
dubai | dubai |
bana | me |
yakın | near |
artık | now |
haritalar | maps |
size | you |
kiralık | rent |
TR Editör olarak rolünüz kapsamında, hakemlerle yakın bir şekilde çalışır ve yazarların yaptığı gönderimleri denetlersiniz
EN In your role as editor, you will work closely with reviewers and will oversee submissions from authors
turc | Engleză |
---|---|
editör | editor |
yakın | closely |
çalışır | work |
yazarların | authors |
rolü | role |
TR Amerikan Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Topluluğu ve Kümes Hayvanları Bilim Birliği yakın zamanda Elsevier'e ve tam altın yol açık erişime geçiş yapmış olan cemiyetlerden ikisidir.
EN The American Society for Biochemistry and Molecular Biology and Poultry Science Association are just two societies that have recently made the switch to Elsevier and full gold open access.
turc | Engleză |
---|---|
amerikan | american |
ve | and |
moleküler | molecular |
bilim | science |
elsevier | elsevier |
altın | gold |
açık | open |
erişime | access |
geçiş | switch |
TR Yakın zamanlı bir Kayıtlı Rapor örneğine göz atın
EN View an example of a recent Registered Report
turc | Engleză |
---|---|
kayıtlı | registered |
rapor | report |
göz | view |
TR Frorida Librarian Emeritus Üniversitesi LWB koordinatörü Lenny Rhine, eğitimin ve sinerjilerin azami oranda yayılmasını sağlamak için WHO ve ITOCA ile yakın bir şekilde çalışmaktadır
EN LWB coordinator, Lenny Rhine, University of Florida Librarian Emeritus works closely with the WHO and ITOCA to ensure maximum training reach and synergies
turc | Engleză |
---|---|
yakın | closely |
TR Cloudflare Workers, geliştiricilerin JavaScript, Rust, C ve C++ dillerinde yazılmış sunucusuz kodları, son kullanıcıya daha yakın bir şekilde Cloudflare'in edge'ine dağıtmasına olanak tanır.
EN Cloudflare Workers lets developers deploy serverless code written in JavaScript, Rust, C, and C++ to Cloudflare's edge, closer to the end user.
turc | Engleză |
---|---|
cloudflare | cloudflare |
javascript | javascript |
c | c |
yazılmış | written |
sunucusuz | serverless |
kodları | code |
son | end |
edge | edge |
TR SERP’in üst kısmına yakın bulunan, üst sıralarda yer alan bir sayfadan alınan arama sorgularının yanıtları.
EN Answers to search queries pulled from a top-ranking page that show up near the top of the SERP.
turc | Engleză |
---|---|
serp | serp |
yakın | near |
arama | search |
yanıtları | answers |
TR <strong>Yeni keşfedilen</strong> — yakın zamanda veritabanımıza eklenmiş sorgular.
EN <strong>Newly discovered</strong> — search queries that were added to our database recently.
turc | Engleză |
---|---|
strong | strong |
TR Akıllı ve cana yakın müşteri desteği
EN Smart and friendly customer support
turc | Engleză |
---|---|
akıllı | smart |
ve | and |
desteği | support |
TR Hayata Destek olarak her gün daha iyi bir dünya hayaliyle uyanıp işe giden 300’e yakın kişiyle çalışıyoruz
EN Support to Life consists of some 300 people who wake up and go to work every day with the ideal of a better world in mind
turc | Engleză |
---|---|
destek | support |
her | every |
dünya | world |
TR "Blueberry pie ve cheese cake mükemmel, manzara harika, kahve için refill olayı çok güzel. Sibelius anıtına çok yakın, oraya gitmişken boş geçmeyin derim ;)"
EN "This gorgeous cafe is located at the seaside. It looks like a wooden old fisher house in red with a lot of old and icky junk inside. Try the fresh "Cinnamon Bun" and sit outside for a great view."
TR Bununla, kullanıcı kaynakları hakkında bilgi alacak, web sitesi ziyaretçilerini, en yakın rakiplerinizi ve kaynağınızı optimize etmek için neleri düzeltmeniz gerektiğini kontrol edeceksiniz.
EN With it, you?ll get information about your user’s sources, check website visitors, your closest competitors, and what you need to fix to optimize your resource.
turc | Engleză |
---|---|
kullanıcı | user |
kaynakları | sources |
kontrol | check |
TR Bir CAHPS anketiyle, AHRQ (Sağlık Hizmetleri Araştırma ve Kalite Kurumu) ile yakın çalışabilir ve medikal tesisinizdeki hasta deneyimini iyileştirmek için ihtiyacınız olan geri bildirimleri alabilirsiniz.
EN With a CAHPS survey, you can work closely with the AHRQ (Agency for Healthcare Research and Quality) and get the feedback you need to improve the patient experience at your medical facility.
turc | Engleză |
---|---|
araştırma | research |
kalite | quality |
yakın | closely |
hasta | patient |
deneyimini | experience |
TR Satın alma yöneticilerinizle yakın iş birliği içerisinde, yerinde ziyaret randevusu almak için tedarikçilerle iletişime geçilir
EN In close cooperation with your procurement managers, suppliers will be contacted to make an appointment for an on-site visit
turc | Engleză |
---|---|
yakın | close |
ziyaret | visit |
TR Kullanıcılar, en yakın sinyalden uzaklıklarını değerlendirmek için pist yatağındaki metre işaretlerini kullanarak rotayı sürdürebilirler ve kullanırken sinyallerle ilgili sorunları işaretlerler.
EN Users drive the route, using meter marks in the track bed to judge their distance from the nearest signal, and flag problems with signals as they’re playing.
turc | Engleză |
---|---|
kullanıcılar | users |
ilgili | re |
sorunları | problems |
TR "South station’a yakın ve Boston’da her yerde olduğu gibi ücretsiz WiFi mevcut."
EN "If you're looking for a safe place to run, Boston Common is almost exactly 1 mile around! (it's also the meeting place for our guided runs: http://www.freedomtrailrun.com/)"
turc | Engleză |
---|---|
a | a |
yakın | around |
boston | boston |
da | also |
her | for |
yerde | place |
gibi | to |
TR Düğününüzü ister yılın en çok konuşulacak olayı, ister yakın arkadaşlarınız ve aileniz için unutulmaz bir kutlama olarak planlayın, aradığınız mekan ve atmosfer, Fairmont Quasar Istanbul'da
EN Fairmont Taghazout Bay offers four meeting spaces totaling 820 m² and state of the art equipment throughout, creating the perfect venue for conference organizers and ceremony planners
turc | Engleză |
---|---|
fairmont | fairmont |
TR Mescid-i Haram’ın bitişinde yer alır ve Kabe’ye en yakın otel konumundadır.
EN Located adjacent to the Masjid Al Haram and boasts a prime location as the closest hotel to Kaaba.
turc | Engleză |
---|---|
yer | location |
ve | and |
otel | hotel |
TR Temel insani yardım standardının, çok yakın bir gelecekte Türkiye’deki birçok farklı kurum tarafından sahiplenilmesini umuyoruz
EN In the scope of a project that we implement with the international humanitarian organization Diakonie Katastrophenhilfe thanks to funding from European Union Humanitarian Aid, we started giving trainings to develop the capacities of humanitarian workers
turc | Engleză |
---|---|
yardım | aid |
TR Temel insani yardım standardının, çok yakın bir gelecekte Türkiye’deki birçok farklı kurum tarafından sahiplenilmesini umuyoruz
EN In the scope of a project that we implement with the international humanitarian organization Diakonie Katastrophenhilfe thanks to funding from European Union Humanitarian Aid, we started giving trainings to develop the capacities of humanitarian workers
turc | Engleză |
---|---|
yardım | aid |
TR Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre dünyada 200 milyona yakın çocuk işçi var
EN According to the International Labour Organization, there are close to 200 million child workers in the world
turc | Engleză |
---|---|
dünyada | in the world |
yakın | close |
çocuk | child |
TR Ayrıca yerelleşmenin gücünü desteklemek ve yaygınlaştırmak için öne çıkan bu iş birliği modeli, ev sahibi toplum ve mülteciler arasında daha yakın köprü kurulmasında da etkili bir rol oynuyor.
EN Also this cooperation model that come forward to support and extend power of localization plays an effective role in establishing a closer bridge between host community and refugees.
turc | Engleză |
---|---|
modeli | model |
toplum | community |
mülteciler | refugees |
etkili | effective |
rol | role |
TR Üstelik artık hayallerine bir adım daha yakın
EN We are saying #FutureBetterTogether on June 20 #WorldRefugeeDay and listen to Muhammed's story
TR Dünyanın en iyi futbol takımlarının başına geçerek ve bu harika oyunu kendi tarzınızla oynayarak gerçek bir menajer olmaya en yakın hissi yaşayın
EN Experience the closest thing to being a real manager by taking charge of the world’s greatest football teams and playing the beautiful game your way
turc | Engleză |
---|---|
harika | beautiful |
gerçek | real |
TR Ek destek ve rehberlik için sponsorumuza, terapistimize, manevi danışmanımıza veya yakın bir arkadaşımıza da ulaşabiliriz.
EN We may also reach out to our sponsor, therapist, spiritual advisor, or a close friend for additional support and guidance.
turc | Engleză |
---|---|
ek | additional |
destek | support |
rehberlik | guidance |
yakın | close |
TR Son yakın arkadaşlığımdan bu yana 17 yıl boyunca şahsen çok zaman geçirdim.
EN 17 years since my last close friendship I spent much time with in person.
turc | Engleză |
---|---|
son | last |
yakın | close |
yıl | years |
boyunca | with |
çok | much |
zaman | time |
TR Yazılımımız, sizin için VPN sunucusunun en hızlı ve en yakın yerini otomatik olarak seçer.
EN Our software automatically chooses the fastest and closest location of the VPN server for you.
turc | Engleză |
---|---|
vpn | vpn |
hızlı | fastest |
yazılımı | software |
TR Hızlı dönüşlerle takipçilerinizle daha yakın bir ilişki kurun.
EN Build a close relation with your audience with faster response times.
turc | Engleză |
---|---|
hızlı | faster |
yakın | close |
TR IMEX İSTANBUL İLE GELECEK ARTIK ÇOK YAKIN!
EN THE FUTURE IS VERY CLOSE NOW WITH IMEX ISTANBUL!
turc | Engleză |
---|---|
gelecek | future |
TR Canlı sohbet yazılımıyla potansiyel müşterilerinize ve müşterilerinize daha yakın olun. web sitenize bir sohbet eklemek, müşteri hizmetleri deneyiminizi daha da olağanüstü hale getirecektir.
EN Get closer to your leads and customers with a live chat software. adding a chat to your website will make your customer service experience even more exceptional.
turc | Engleză |
---|---|
canlı | live |
sohbet | chat |
web | website |
eklemek | adding |
deneyiminizi | experience |
olağanüstü | exceptional |
yazılımı | software |
TR Wanchain şu anda native WAN işlemleri için gizlilik özelliğine sahiptir ve yakın gelecekte tüm zincirler arası işlemler için gizlilik özelliğini eklemeyi planlamaktadır.
EN They currently have privacy capability for native WAN transactions, and plan to implement privacy for all cross-chain transactions in the near future.
turc | Engleză |
---|---|
gizlilik | privacy |
sahiptir | have |
yakın | near |
gelecekte | future |
tüm | all |
TR Bunun için kurumsal firmalara özel bir blockchain hizmet şirketi olan ICONLOOP ile çok yakın çalışır
EN ICON works closely with an enterprise blockchain-as-a-service firm called ICONLOOP
turc | Engleză |
---|---|
kurumsal | enterprise |
blockchain | blockchain |
hizmet | service |
yakın | closely |
çalışır | works |
TR BNB, Binance Chain ve yakın zamanda piyasaya sürülen Binance Smart Chain üzerinde faaliyet gösteriyor
EN BNB operates on Binance Chain and the recently released Binance Smart Chain
turc | Engleză |
---|---|
bnb | bnb |
binance | binance |
ve | and |
üzerinde | on |
TR Cloudflare Workers, geliştiricilerin JavaScript, Rust, C ve C++ dillerinde yazılmış sunucusuz kodları, son kullanıcıya daha yakın bir şekilde Cloudflare'in ucuna dağıtmasına olanak tanır.
EN Cloudflare Workers lets developers deploy serverless code written in JavaScript, Rust, C, and C++ to Cloudflare's edge, closer to the end user.
turc | Engleză |
---|---|
cloudflare | cloudflare |
javascript | javascript |
c | c |
yazılmış | written |
sunucusuz | serverless |
kodları | code |
son | end |
TR Görüntüleyici İsteği - Bu olay, internetteki bir son kullanıcı veya cihaz CloudFront'a bir HTTP(S) isteği gönderdiğinde ve istek bu kullanıcıya en yakın uç konumuna ulaştığında gerçekleşir.
EN Viewer Request - This event occurs when an end-user or a device on the Internet makes an HTTP(S) request to CloudFront, and the request arrives at the edge location closest to that user.
turc | Engleză |
---|---|
bu | this |
olay | event |
son | end |
kullanıcı | user |
veya | or |
cihaz | device |
http | http |
s | s |
TR Hayata Destek olarak her gün daha iyi bir dünya hayaliyle uyanıp işe giden 300’e yakın kişiyle çalışıyoruz
EN Support to Life consists of some 300 people who wake up and go to work every day with the ideal of a better world in mind
turc | Engleză |
---|---|
destek | support |
her | every |
dünya | world |
TR Üstelik artık hayallerine bir adım daha yakın
EN We are saying #FutureBetterTogether on June 20 #WorldRefugeeDay and listen to Muhammed's story
TR Internet ağına iletişim için Proxy servisi olmazsa olmaz değildir, fakat; size en yakın proxy servisini tercih etmeniz, internet bağlantınızı son derece hızlandıracaktır
EN A proxy service is not necessarily required to access the Internet, however; using the proxy service at a service point closest to you, will speed up your Internet access considerably
turc | Engleză |
---|---|
internet | internet |
proxy | proxy |
servisi | service |
fakat | however |
TR Müşteriler ve müşterilerle uzun vadeli profesyonel ilişkiler için web sitesini güvence altına almak bir web sitesi sahibinin birincil görevi olmalıdır ve işletmelerin yakın gelecekte büyümesine yardımcı olur
EN Securing the website of those who have long-term professional relationships with customers and customers should be the primary duty of a website owner and helps businesses grow in the near future
turc | Engleză |
---|---|
müşteriler | customers |
uzun | long |
vadeli | term |
ilişkiler | relationships |
sahibinin | owner |
birincil | primary |
olmalıdır | should be |
işletmelerin | businesses |
yakın | near |
gelecekte | future |
TR Daha da önemlisi, yakın gelecekte tüm sertifika kayıt süreçlerine bir CAA kontrolü daha eklenecek
EN More importantly, a CAA check will be added to all certificate enrollment processes in the near future
turc | Engleză |
---|---|
yakın | near |
gelecekte | future |
tüm | all |
sertifika | certificate |
caa | caa |
kontrolü | check |
TR Pamuk, ham petrol, yün, demirli madenler gibi hammaddeler ithalatın % 50’ye yakın kısmını meydana getirir
EN Raw materials such as cotton, crude oil, wool, ferrous metals constitute nearly 50% of imports
turc | Engleză |
---|---|
pamuk | cotton |
ham | raw |
petrol | oil |
ın | of |
TR Sertifika, Google arama sonuçlarında web sitenizin sıralamasını yükseltmenize yardımcı olur. İyileştirilmiş arama sonuçları, yakın gelecekte size daha efektif satış dönüşümleri sağlayacaktır.
EN The certificate helps you improve the ranking of your website in Google search results. Improved search results will provide you more effective sales conversions in the near future.
turc | Engleză |
---|---|
sertifika | certificate |
web | website |
sitenizin | your website |
olur | will |
yakın | near |
gelecekte | future |
size | you |
satış | sales |
sağlayacaktır | will provide |
ın | of |
TR Her Zaman Yakın, Büyük Parça Tedarikçisi
EN Ready to deliver globally from close proximity
turc | Engleză |
---|---|
yakın | close |
TR Seyşeller'in ikinci büyük adası olan Praslin Adası'nın kuzey doğu ucunda yer alan ve şehrin havaalanına da yakın bulunan otel, 300.000 metrekare yüzölçümü ve 500 metre kumsal uzunluğuna sahiptir
EN Located on the northeast tip of Praslin Island, the second largest island in the Seychelles and close to the city´s airport, the site measures 300,000 square meters, with 500 meters of direct beachfront land
turc | Engleză |
---|---|
ikinci | second |
büyük | largest |
yakın | close |
bulunan | located |
TR Zamandan tasarruf edersiniz ve müşterilerinize daha yakın bir yere park edersiniz
EN You save time and you park closer to your customers
turc | Engleză |
---|---|
zamandan | time |
tasarruf | save |
müşterilerinize | to your customers |
park | park |
TR 40.000'e yakın model geri çağrılıyor.
EN A similar issue is currently in order for Tesla.
TR MyPostcard, WeltN24 ile yakın işbirliği içinde Deniz'e dayanışma göstermek ve hapishaneye cesaret verici kelimeler göndermek için 10,000 ücretsiz kartpostal sağlamıştır
EN In close cooperation with WeltN24, MyPostcard provided 10,000 free postcards to show Deniz solidarity and send encouraging words to him in jail
turc | Engleză |
---|---|
mypostcard | mypostcard |
yakın | close |
işbirliği | cooperation |
dayanışma | solidarity |
kelimeler | words |
ücretsiz | free |
TR Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye toplumu ile yakın işbirliğimizin 50. yıldönümü. Bu vesileyle özellikle kadınları, kız çocuklarını ve kırılgan grupları desteklemek ve...
EN This year marks the 50th anniversary of our close relationship with the Government and the people of Turkey. While marking this important milestone, we also would like to...
turc | Engleză |
---|---|
yıl | year |
türkiye | turkey |
yakın | close |
TR Buna bağlı olarak katılım hakkı örgütlenme ve ifade özgürlüğü, barışçıl toplantı hakkıyla yakın bir ilişki içindedir.
EN Accordingly, the right to participation is closely related to the freedom of association and expression, and the right of peaceful assembly.
turc | Engleză |
---|---|
bağlı | related |
katılım | participation |
hakkı | right |
ifade | expression |
yakın | closely |
Se afișează 50 din 50 traduceri