TR Bulut, hibrit veya şirket içi tüm SaaS ve kendi kendine barındırılan uygulamalarda tutarlı rol tabanlı erişim denetimleri uygulayın.
"rol tabanlı erişim" în turc poate fi tradus în următoarele Engleză cuvinte/expresii:
TR Bulut, hibrit veya şirket içi tüm SaaS ve kendi kendine barındırılan uygulamalarda tutarlı rol tabanlı erişim denetimleri uygulayın.
EN Enforce consistent role-based access controls across all SaaS and self-hosted applications -- cloud, hybrid, or on-premises.
turc | Engleză |
---|---|
bulut | cloud |
hibrit | hybrid |
veya | or |
tüm | all |
saas | saas |
uygulamalarda | applications |
tutarlı | consistent |
rol | role |
tabanlı | based |
erişim | access |
denetimleri | controls |
TR Amazon ElastiCache for Redis 6 ile başlayan ElastiCache artık Redis komutları için Rol Tabanlı Erişim Denetimini (RBAC) kurmak için kullanılabilen kullanıcıları ve kullanıcı gruplarını oluşturabilmenizi ve yönetebilmenizi sağlar
EN Starting with Amazon ElastiCache for Redis 6, ElastiCache now provides you with the ability to create and manage users and user groups that can be used to set up Role-Based Access Control (RBAC) for Redis commands
turc | Engleză |
---|---|
amazon | amazon |
elasticache | elasticache |
redis | redis |
artık | now |
rol | role |
tabanlı | based |
erişim | access |
sağlar | provides |
grupları | groups |
TR Rol Tabanlı Erişim Denetimi (RBAC) hakkında daha fazla bilgi edinin » ElastiCache için VPC hakkında daha fazla bilgi edinin »
EN Learn more about Role-based Access Control (RBAC) » Learn more about VPC for ElastiCache »
turc | Engleză |
---|---|
rol | role |
tabanlı | based |
erişim | access |
denetimi | control |
bilgi | learn |
elasticache | elasticache |
vpc | vpc |
TR Amazon ElastiCache for Redis 6 ile başlayan ElastiCache artık Redis komutları için Rol Tabanlı Erişim Denetimini (RBAC) kurmak için kullanılabilen kullanıcıları ve kullanıcı gruplarını oluşturabilmenizi ve yönetebilmenizi sağlar
EN Starting with Amazon ElastiCache for Redis 6, ElastiCache now provides you with the ability to create and manage users and user groups that can be used to set up Role-Based Access Control (RBAC) for Redis commands
turc | Engleză |
---|---|
amazon | amazon |
elasticache | elasticache |
redis | redis |
artık | now |
rol | role |
tabanlı | based |
erişim | access |
sağlar | provides |
grupları | groups |
TR Rol Tabanlı Erişim Denetimi (RBAC) hakkında daha fazla bilgi edinin » ElastiCache için VPC hakkında daha fazla bilgi edinin »
EN Learn more about Role-based Access Control (RBAC) » Learn more about VPC for ElastiCache »
turc | Engleză |
---|---|
rol | role |
tabanlı | based |
erişim | access |
denetimi | control |
bilgi | learn |
elasticache | elasticache |
vpc | vpc |
TR Monday.com bulut tabanlı bir şirkettir ve altyapımızın hiçbir parçası şirket içinde tutulmaz. Ofislerdeki fiziksel güvenliğimiz, kişisel tanımlama tabanlı erişim kontrolü, CCTV ve alarm sistemlerini içerir. .
EN monday.com is a cloud-based solution, with no part of our infrastructure retained on-premise. Our physical security in the offices include personal identification based access control, CCTV and alarm systems.
turc | Engleză |
---|---|
tabanlı | based |
hiçbir | no |
parçası | part |
fiziksel | physical |
kişisel | personal |
tanımlama | identification |
erişim | access |
kontrolü | control |
sistemlerini | systems |
içerir | include |
kontrol | security |
TR Dijital örgütlenmenin yönetimi ve dönüştürülmesi alanlarında uzun bir kariyere sahip olan Dan, şirketin geleneksel baskı tabanlı bir işletmeden, bir dijital çözüm sağlayıcısına evrilmesinde etkili bir rol oynamıştır
EN With an extensive career leading and transforming digital organization, Dan has been instrumental in the company?s evolution from a traditional print-based business to a digital solutions provider
turc | Engleză |
---|---|
geleneksel | traditional |
baskı | |
tabanlı | based |
çözüm | solutions |
sağlayıcısı | provider |
TR Erişim denetimleri, Lambda işlev rolüyle yönetilir. Lambda işlevinize atadığınız rol, AWS Lambda'nın onun adına yoklayabileceği kaynakları da belirler. Daha fazla bilgi edinmek için Lambda Yazılım Geliştirme Kılavuzu'nu ziyaret edin.
EN Access controls are managed through the Lambda function role. The role you assign to your Lambda function also determines which resource(s) AWS Lambda can poll on its behalf. Visit the Lambda Developer Guide to learn more.
turc | Engleză |
---|---|
erişim | access |
denetimleri | controls |
lambda | lambda |
işlev | function |
aws | aws |
adına | behalf |
belirler | determines |
bilgi | learn |
ziyaret | visit |
TR Erişim denetimleri, Lambda işlev rolüyle yönetilir. Lambda işlevinize atadığınız rol, AWS Lambda'nın onun adına yoklayabileceği kaynakları da belirler. Daha fazla bilgi edinmek için Lambda Yazılım Geliştirme Kılavuzu'nu ziyaret edin.
EN Access controls are managed through the Lambda function role. The role you assign to your Lambda function also determines which resource(s) AWS Lambda can poll on its behalf. Visit the Lambda Developer Guide to learn more.
turc | Engleză |
---|---|
erişim | access |
denetimleri | controls |
lambda | lambda |
işlev | function |
aws | aws |
adına | behalf |
belirler | determines |
bilgi | learn |
ziyaret | visit |
TR Gelişmiş API'ler, çok kullanıcılı ve çoklu izin alma ve güçlü bulut tabanlı editörü ile Sonix'in bulut tabanlı transkripsiyon ve çeviri platformu sayesinde tüm firmanız genelinde dağıtımı kolaydır.
EN With advanced APIs, multi-user and multi-permissioning, and a powerful cloud-based editor, Sonix’s cloud-based transcription and translation platform makes is easy to deploy across your entire firm.
turc | Engleză |
---|---|
gelişmiş | advanced |
api | apis |
ler | s |
güçlü | powerful |
bulut | cloud |
tabanlı | based |
sonix | sonix |
transkripsiyon | transcription |
çeviri | translation |
platformu | platform |
tüm | entire |
TR AWS Lambda, işlevlerinizi x86 tabanlı veya Arm tabanlı işlemcilerde çalıştırmanızı sağlar
EN AWS Lambda allows you to run your functions on either x86-based or Arm-based processors
turc | Engleză |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
tabanlı | based |
sağlar | allows |
TR x86 tabanlı ve Arm tabanlı işlevler arasında herhangi bir değişiklik yoktur
EN There is no change between x86-based and Arm-based functions
turc | Engleză |
---|---|
tabanlı | based |
işlevler | functions |
değişiklik | change |
TR AWS Organizations ve Hizmet Denetim Politikaları (SCP), tavandan tabana yönetişim sunuyor ve her bir iş birimine kimlik tabanlı ve kaynak tabanlı politika yönetimi delegasyonu sağlıyor
EN AWS Organizations and Service Control Policies (SCP) provide top-down governance and allows for the delegation of identity based and resource-based policy administration to each business unit
turc | Engleză |
---|---|
aws | aws |
hizmet | service |
kimlik | identity |
tabanlı | based |
kaynak | resource |
TR Geliştirilmiş bir web tabanlı arayüz kullanarak beyin tümörlerinin manyetik rezonans görüntülerinde derin öğrenme tabanlı modellerle otomatik sınıflandırılması
EN Automated classification of brain tumors by deep learning-based models on magnetic resonance images using a developed web-based interface
turc | Engleză |
---|---|
geliştirilmiş | developed |
web | web |
tabanlı | based |
arayüz | interface |
derin | deep |
öğrenme | learning |
otomatik | automated |
TR AWS Lambda, işlevlerinizi x86 tabanlı veya Arm tabanlı işlemcilerde çalıştırmanızı sağlar
EN AWS Lambda allows you to run your functions on either x86-based or Arm-based processors
turc | Engleză |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
tabanlı | based |
sağlar | allows |
TR x86 tabanlı ve Arm tabanlı işlevler arasında herhangi bir değişiklik yoktur
EN There is no change between x86-based and Arm-based functions
turc | Engleză |
---|---|
tabanlı | based |
işlevler | functions |
değişiklik | change |
TR Hizmet, VMware tabanlı iş yüklerinin doğrudan yeni nesil Nitro sistemi tabanlı Amazon EC2 bare metal altyapısında çalıştırılmasını ve tek kiracılı ortamda sağlanıp yalıtılmış Amazon VPC'ye sahip olmasını sağlar
EN The service enables VMware-based workloads to run directly on the next-generation Nitro system-based Amazon EC2 bare metal infrastructure and provisioned in a single-tenant, isolated Amazon VPC
turc | Engleză |
---|---|
vmware | vmware |
tabanlı | based |
doğrudan | directly |
nesil | generation |
sistemi | system |
amazon | amazon |
metal | metal |
ve | and |
vpc | vpc |
sağlar | enables |
altyapısı | infrastructure |
TR Gelişmiş API'ler, çok kullanıcılı ve çoklu izin alma ve güçlü bulut tabanlı editörü ile Sonix'in bulut tabanlı transkripsiyon ve çeviri platformu sayesinde tüm firmanız genelinde dağıtımı kolaydır.
EN With advanced APIs, multi-user and multi-permissioning, and a powerful cloud-based editor, Sonix’s cloud-based transcription and translation platform makes is easy to deploy across your entire firm.
turc | Engleză |
---|---|
gelişmiş | advanced |
api | apis |
ler | s |
güçlü | powerful |
bulut | cloud |
tabanlı | based |
sonix | sonix |
transkripsiyon | transcription |
çeviri | translation |
platformu | platform |
tüm | entire |
TR Bulut tabanlı CRM API aracılığıyla bağlanabileceğiniz birden çok uygulamadan oluşan bir ekosisteme erişim sunar
EN Cloud-based CRM systems offer complete mobility and access to an ecosystem of multiple apps that you can connect through dedicated integrations or custom API
turc | Engleză |
---|---|
bulut | cloud |
tabanlı | based |
crm | crm |
api | api |
erişim | access |
sunar | offer |
TR İlaç keşfini hızlandırın Neredeyse sınırsız bilişim kaynağına anında erişim olanağıyla yapı tabanlı ilaç tasarımını hızlandırın
EN Fast-track drug discovery Accelerate structure-based drug design with instant access to virtually unlimited computing resources
turc | Engleză |
---|---|
neredeyse | virtually |
sınırsız | unlimited |
anında | instant |
erişim | access |
tabanlı | based |
ilaç | drug |
TR İlaç keşfini hızlandırın Neredeyse sınırsız bilişim kaynağına anında erişim olanağıyla yapı tabanlı ilaç tasarımını hızlandırın
EN Fast-track drug discovery Accelerate structure-based drug design with instant access to virtually unlimited computing resources
turc | Engleză |
---|---|
neredeyse | virtually |
sınırsız | unlimited |
anında | instant |
erişim | access |
tabanlı | based |
ilaç | drug |
TR Bulut tabanlı CRM API aracılığıyla bağlanabileceğiniz birden çok uygulamadan oluşan bir ekosisteme erişim sunar
EN Cloud-based CRM systems offer complete mobility and access to an ecosystem of multiple apps that you can connect through dedicated integrations or custom API
TR Zoom?un Brezilya?daki ilk global Zoom Phone müşterisi ve global erişim açısından en büyüklerinden biri olan WFS, bulut tabanlı telefon çözümünde ölçeklendirme ve tasarruf olanağı buldu
EN As Zoom’s first global Zoom Phone customer in Brazil and one of the broadest in terms of global reach, WFS found scale and savings with the cloud-based phone solution
TR Web, POPS, IMAPS, SMTPS ve mobil erişim. Takma adlar, kendi alan adı, üçüncü taraf posta kutularına erişim vb.
EN Web, POPS, IMAPS, SMTPS and mobile accesses. Aliases, own domain name, access to third-party mailboxes, etc.
turc | Engleză |
---|---|
mobil | mobile |
erişim | access |
adı | name |
taraf | party |
TR Yönlendiricinizde Whoer VPN'i yapılandırmak için yönlendiricinizin yapılandırmasında bulunan bağlantı protokolünü seçin. Bağlantı ayarlarını almak için erişim anahtarını girin ve "Erişim al" düğmesini tıklayın.
EN To configure Whoer VPN on your router, select the connection protocol available in your router's configuration. To get the connection settings, enter the access key and click the "Get access" button.
turc | Engleză |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
yapılandırmak | configure |
bağlantı | connection |
ayarlarını | settings |
girin | enter |
düğmesini | button |
protokolü | protocol |
anahtarı | key |
TR Bu izinsiz erişim geçişi güvenlik adı altında savunuldu ancak bu erişim izni çevrimiçi iletişimi saldırıya açık hale getirmektedir ve bütün ayrıntılarıyla yenilik ve teknoloji topluluğunu tehdit etmektedir.
EN This backdoor was advocated for in the name of security, but it opens up online communications to vulnerabilities and threatens innovation and the technology community at large.
turc | Engleză |
---|---|
bu | this |
güvenlik | security |
adı | name |
çevrimiçi | online |
ve | and |
yenilik | innovation |
teknoloji | technology |
TR Vurgulanan iletimin regülasyonu rekabetin mümkün olması için gerekli iken, İnternet erişim sağlayıcıları serbest piyasada hizmet sağlama ve hizmetlere erişim için ücretlendirme yapabilmelidir
EN While regulation of the underlying transmission is necessary so that competition is possible, Internet access providers should be allowed to charge for access and provide services in a free market
turc | Engleză |
---|---|
gerekli | necessary |
erişim | access |
sağlayıcıları | providers |
serbest | free |
hizmet | services |
TR Zebra Erişim Yönetim Sistemi™ ile cihazlarınıza hızlı ve kolay erişim sağlayarak kullanıcı ve operasyonel verimliliği artırın
EN Drive user and operational efficiencies through easy and rapid access to your devices using Zebra’s Access Management System™
turc | Engleză |
---|---|
erişim | access |
yönetim | management |
sistemi | system |
hızlı | rapid |
kolay | easy |
kullanıcı | user |
operasyonel | operational |
TR ABD hükümeti çalışanları ve yüklenicileri, Paket Erişim İsteği Formu'nu doldurup info@fedramp.gov adresine göndererek FedRAMP PMO'dan AWS FedRAMP Güvenlik Paketi'ne erişim isteğinde bulunabilir.
EN U.S. Government employees and contractors can request access to the AWS FedRAMP Security Package from the FedRAMP PMO by completing a Package Access Request Form and submitting it to info@fedramp.gov.
turc | Engleză |
---|---|
hükümeti | government |
erişim | access |
fedramp | fedramp |
aws | aws |
güvenlik | security |
TR Zebra Erişim Yönetim Sistemi™ ile cihazlarınıza hızlı ve kolay erişim sağlayarak kullanıcı ve operasyonel verimliliği artırın
EN Drive user and operational efficiencies through easy and rapid access to your devices using Zebra’s Access Management System™
turc | Engleză |
---|---|
erişim | access |
yönetim | management |
sistemi | system |
hızlı | rapid |
kolay | easy |
kullanıcı | user |
operasyonel | operational |
TR Bu izinsiz erişim geçişi güvenlik adı altında savunuldu ancak bu erişim izni çevrimiçi iletişimi saldırıya açık hale getirmektedir ve bütün ayrıntılarıyla yenilik ve teknoloji topluluğunu tehdit etmektedir.
EN This backdoor was advocated for in the name of security, but it opens up online communications to vulnerabilities and threatens innovation and the technology community at large.
turc | Engleză |
---|---|
bu | this |
güvenlik | security |
adı | name |
çevrimiçi | online |
ve | and |
yenilik | innovation |
teknoloji | technology |
TR Vurgulanan iletimin regülasyonu rekabetin mümkün olması için gerekli iken, İnternet erişim sağlayıcıları serbest piyasada hizmet sağlama ve hizmetlere erişim için ücretlendirme yapabilmelidir
EN While regulation of the underlying transmission is necessary so that competition is possible, Internet access providers should be allowed to charge for access and provide services in a free market
turc | Engleză |
---|---|
gerekli | necessary |
erişim | access |
sağlayıcıları | providers |
serbest | free |
hizmet | services |
TR Yönlendiricinizde Whoer VPN'i yapılandırmak için yönlendiricinizin yapılandırmasında bulunan bağlantı protokolünü seçin. Bağlantı ayarlarını almak için erişim anahtarını girin ve "Erişim al" düğmesini tıklayın.
EN To configure Whoer VPN on your router, select the connection protocol available in your router's configuration. To get the connection settings, enter the access key and click the "Get access" button.
turc | Engleză |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
yapılandırmak | configure |
bağlantı | connection |
ayarlarını | settings |
girin | enter |
düğmesini | button |
protokolü | protocol |
anahtarı | key |
TR Öntanımlı olarak, olası en geniş erişim izni anlamına gelen 0777'dir. Erişim türleri hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için
EN The permissions are 0777 by default, which means the widest possible access. For more information on permissions, read the details on the
turc | Engleză |
---|---|
olası | possible |
erişim | access |
anlamına | means |
dir | are |
TR Bu esnada, direktör Herman Robbers’in Hollanda'nın Berne Konvansiyonuna girişinde rol oynaması sayesinde, Elsevier’in yazarları kitaplarının telif hakları konusunda oldukça fazla özgürlük sahibi oldu
EN At the same time, director Herman Robbers’ involvement in the Dutch accession into the Berne Convention allowed Elsevier’s authors a great deal of freedom concerning the copyrights to their books
turc | Engleză |
---|---|
hollanda | dutch |
elsevier | elsevier |
telif | copyrights |
özgürlük | freedom |
kitapları | books |
TR Elsevier güvenilir içeriğin hem uzmanlar hem de daha geniş kitlelere iletilmesi ve tercüme edilmesini sağlayarak bu süreçte rol oynamaktadır
EN Elsevier plays a role in this process by making sure that trusted content is communicated and translated for both specialized and broad audiences
turc | Engleză |
---|---|
elsevier | elsevier |
güvenilir | trusted |
geniş | broad |
bu | this |
rol | role |
TR Bu rapor ile anahtar kelime rakiplerinizi keşfedebilir ve trafiklerini analiz edebilirsiniz ki bu durum alan adı SEO stratejinizi oluştururken çok önemli bir rol oynar.
EN With this report, you’ll be able to discover your keyword competitors and analyze their traffic, which is crucial when it comes to creating your domain’s SEO strategy.
turc | Engleză |
---|---|
rapor | report |
analiz | analyze |
seo | seo |
önemli | crucial |
TR "City Dads Grubu, çocuklarının hayatlarında daha etkin rol almak isteyen babaların oluşturduğu geniş bir topluluktur
EN "City Dads Group is a diverse community of fathers dedicated to being active in our children's lives
turc | Engleză |
---|---|
city | city |
grubu | group |
etkin | active |
TR Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (?UNCITRAL?), yayınladığı metinler ile uluslararası ticaretle ilgili kuralların birbiri ile uyumlu hale getirilmesi ve modernizasyonunda çok önemli bir rol oynamaktadır
EN Artificial intelligence (“AI”) technology and its applications across various sectors of the economy are growing exponentially
TR Aynı dönemde Türkiye Kalite Derneği'nin kuruluşunda aktif rol aldı, Kalite Ödülünün ilk denetçilerinden oldu
EN During the same period, she played an active role in the foundation of Turkish Quality Association and became one of the first auditors of Quality Award
turc | Engleză |
---|---|
kalite | quality |
derneği | association |
aktif | active |
rol | role |
oldu | became |
TR Ayrıca yerelleşmenin gücünü desteklemek ve yaygınlaştırmak için öne çıkan bu iş birliği modeli, ev sahibi toplum ve mülteciler arasında daha yakın köprü kurulmasında da etkili bir rol oynuyor.
EN Also this cooperation model that come forward to support and extend power of localization plays an effective role in establishing a closer bridge between host community and refugees.
turc | Engleză |
---|---|
modeli | model |
toplum | community |
mülteciler | refugees |
etkili | effective |
rol | role |
TR Afete müdahale ve acil yardım sürecinde etkin rol üstlenen birçok sivil toplum kuruluşuyla birlikte AFAD koordinasyonunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz
EN In coordination of AFAD, we are continuing our activities together with other civil society organizations playing an active role
turc | Engleză |
---|---|
etkin | active |
rol | role |
sivil | civil |
toplum | society |
TR Türkiye- Avrupa ilişkilerinde Avrupa’da yaşayan ve burayı kendine vatan kabul eden beş milyonu aşkın Türkiye kökenli insan önemli bir rol oynuyor
EN At least two refugees out of thousands -dreamt of passing the Pazarkule border crossing to reach Europe- died in February because of Turkey's refugee card, played against the EU
turc | Engleză |
---|---|
türkiye | turkey |
TR İklimimiz ve soluduğumuz havanın kalitesi buna bağlı. Tarih boyunca alışveriş ve ticarette, araştırma ve keşifte birincil bir rol oynadı.
EN Our climate and the quality of the air we breathe depend on it. Throughout history, it has served a primary role in trade and commerce, exploration and discovery.
turc | Engleză |
---|---|
kalitesi | quality |
bağlı | depend |
tarih | history |
birincil | primary |
rol | role |
TR Özel günler toplumda ortak bilincin yaratılmasında önemli bir rol oynar
EN Special days play an important role in creating a collective consciousness in society
turc | Engleză |
---|---|
günler | days |
önemli | important |
rol | role |
TR Bu nedenle kimlik bilgileri, rol ve ortam değişkenlerini paylaşırlar
EN Therefore they share credentials, role, and environment variables
turc | Engleză |
---|---|
kimlik | credentials |
rol | role |
ve | and |
ortam | environment |
TR Demografik değişimde üç önemli eğilim belirleyici rol oynuyor: Düşük doğum oranları, ortalama yaşam süresinin artması ve nüfusun yaşlanması.
EN There are excellent opportunities for well-trained, qualified professionals in the German labour market. The most sought-after jobs and valuable tips for foreign applicants.
turc | Engleză |
---|---|
ve | and |
TR Cihaz ve personel sıkıntısı baş gösterdiğinde doktorlar neye dayanarak karar alıyor? Tıp etiği uzmanı Kathrin Knochel triaj tavsiyelerinin geliştirilmesinde rol oynayan doktorlardan.
EN What do doctors base their decisions on when equipment and staff become scarce? Medical ethics specialist Kathrin Knochel helped formulate recommendations.
turc | Engleză |
---|---|
ve | and |
personel | staff |
karar | decisions |
tıp | medical |
TR BM İklim Değişikliği Konferansı’nda 200 devlet, daha etkili bir iklim korumanın yollarını arıyor. Almanya’ya kilit bir rol düşüyor.
EN Some 200 countries are looking for paths towards greater climate protection at the UN climate summit. Germany is playing a key role.
turc | Engleză |
---|---|
iklim | climate |
kilit | key |
rol | role |
TR Bu çerçevede araştırma konusu merkezi bir rol oynuyor ve araştırmaların disiplinler ve ulusal sınırlar ötesi bir yaklaşımla yürütülmesi gerekiyor
EN One central role in this is played by research – across disciplines and national borders
turc | Engleză |
---|---|
bu | this |
araştırma | research |
merkezi | central |
rol | role |
ulusal | national |
Se afișează 50 din 50 traduceri