TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
"onlardan bir sonraki" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Sıradanın ötesine geçin ve onlardan bir sonraki toplantınız için eşi benzeri olmayan interaktif bir etkinlik tasarlamalarını isteyin.
EN Go beyond the usual and ask them to design a one-of-a-kind interactive event for your next meeting.
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
interaktif | interactive |
TR Bağlantı noktası bırakırken, yolunuzun sonraki parçasının eğri olmasını istiyorsanız bir kez tıklayın. Sonraki parçayı düz çizmek istiyorsanız çift tıklatın. Photoshop buna göre düzgünleştirme veya köşe noktaları oluşturur.
EN While dropping an anchor point, click once if you want the next segment of your path to be curved. Double-click if you want to draw a straight segment next. Photoshop creates smooth or corner points accordingly.
TR İşte size, toplumsal sorumluluk üstlenen kişilerle bir ağ oluşturmak, fikir alışverişinde bulunmak ve onlardan esinlenmek için ayağınıza gelen bir fırsat!
EN This is your opportunity to network with committed people, exchange ideas and be inspired!
turco | inglês |
---|---|
fırsat | opportunity |
TR Çizdiğiniz sonraki parça eğriyse Photoshop ilk parçayı, sonraki parçaya göre hafif eğri yapar.
EN If the next segment you draw is curved, Photoshop makes the first segment curve smoothly in relation to the next segment.
TR Saniyeler içinde herhangi bir web sayfası veya sitesine giden veya onlardan gelen kırık linkleri bulun.
EN Find broken links to and from any webpage or website in seconds.
turco | inglês |
---|---|
saniyeler | seconds |
bulun | find |
TR İnsanlara ulaşmanın bir diğer harika yolu e-posta imzanızdır. Çalışanlarınız varsa, onlardan da aynısını yapmalarını isteyebilirsiniz.
EN Another great way to get the word out is through your email signature. If you have any employees, you can ask them to do the same.
turco | inglês |
---|---|
harika | great |
yolu | way |
e-posta | |
onlardan | them |
varsa | if |
TR Dünyanın en akıllı şirketlerinden bazılarının müşterileri ile konuşmasına, onları dinlemesine ve onlardan bir şeyler öğrenmesine yardımcı oluyoruz.
EN We help some of the world’s smartest companies talk with, listen to and learn from their customers.
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
TR Bunun ana nedeni, müşterilerinin onlardan alışveriş yapmaya devam etmesi için genellikle bir mobil müşteri sadakat programı oluşturmaktır.
EN The main reason is usually establishing a mobile customer loyalty program so that their customers keep buying from them.
turco | inglês |
---|---|
ana | main |
nedeni | reason |
onlardan | them |
devam | keep |
genellikle | usually |
mobil | mobile |
sadakat | loyalty |
programı | program |
TR Korktuklarında, onlardan satın almak için mükemmel bir fırsattır
EN When they are fearful, it’s an excellent opportunity to buy from them
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
mükemmel | excellent |
TR Dünyanın en akıllı şirketlerinden bazılarının müşterileri ile konuşmasına, onları dinlemesine ve onlardan bir şeyler öğrenmesine yardımcı oluyoruz.
EN We help some of the world’s smartest companies talk with, listen to and learn from their customers.
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
TR Bazı arkadaşlıklar internet kültürü ve online medya üzerinden o kadar yakınlaşmaya dayalıydı ki, onlardan bir süreliğine uzaklaşmak önemliydi
EN Some friendships had been so based on bonding over internet culture and online media, that it was important to step away from them for a while
turco | inglês |
---|---|
medya | media |
o | that |
TR İşbu Sözleşmede veya bir Sipariş Formunda yer alanlara ek olan ya da onlardan farklı olarak sunduğunuz hiçbir koşul veya şartı kabul etmemekte ve bunlara açıkça itiraz etmekteyiz
EN We expressly object to and do not agree to any terms and conditions presented by you that are in addition to or different from those contained in this Agreement or an Order Form
TR Tasarım gereği, servo sürücülerimiz bir hareket kontrol sistemi içindeki birçok bileşene bağlanır ve onlardan veri toplar
EN By design, our servo drives connect to many components within a motion control system and collect data from them
TR Mükemmel Müşteri Hizmetleri, onlardan beklenenin ötesine geçti! Hatta başka hiçbir hosting şirketinin yapmaya cesaret edemediği bir önceki yıl yaptığım satın alımlarımı geri ödeyecek kadar ileri gitti
EN Excellent Customer Service, went above and beyond what was expected of them! Even going as far as to quite possibly crediting my previous year old purchases, something that no other hosting provider would even dare to touch
TR Birçok Proxy-ler anonim değildir, takip ediliyorlar ve sizin trafiği yazabiliyorlar. Tam anonimlik için onlardan istifade etmeyi tavsiye etmiyoruz.
EN The majority of proxies are not anonymous, they are detectable and able to track your traffic. We do not recommend using them for anonymity.
turco | inglês |
---|---|
anonim | anonymous |
takip | track |
trafiği | traffic |
anonimlik | anonymity |
TR Ayrıca onlardan senaryonun "Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir" yazan bölümünü tekrar etmelerini isteyebiliriz.
EN We can also ask them to repeat the section of the script that states “Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in the meeting.”
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
cinsel | sexual |
ayrımcı | discriminatory |
yorumlar | comments |
uygun | appropriate |
bölümünü | section |
TR 180 farklı ulustan insan BM kenti Bonn’da yaşıyor. Onlardan bazılarına oradaki yaşamın nasıl olduğunu sorduk.
EN People from 180 nations work in the UN city of Bonn. We asked three of them how life is there.
turco | inglês |
---|---|
farklı | three |
insan | people |
kenti | city |
da | in |
onlardan | them |
olduğunu | is |
ın | of |
TR Onlardan biri Lübeckli çocuk hemşiresi Heidi Anguria
EN One of them is Heidi Anguria, a paediatric nurse from Lübeck
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
TR Benim stajım sırasında öğrenciler çok kibar ve açık yürekliydiler; onlardan çok şey öğrendim.
EN The students were very nice and open during my period of practical training – I learned a lot from them.
turco | inglês |
---|---|
sırasında | during |
öğrenciler | students |
ve | and |
açık | open |
onlardan | them |
TR Birçok Proxy-ler anonim değildir, takip ediliyorlar ve sizin trafiği yazabiliyorlar. Tam anonimlik için onlardan istifade etmeyi tavsiye etmiyoruz.
EN The majority of proxies are not anonymous, they are detectable and able to track your traffic. We do not recommend using them for anonymity.
turco | inglês |
---|---|
anonim | anonymous |
takip | track |
trafiği | traffic |
anonimlik | anonymity |
TR 16. Hiç arkadaşlarınıza ve ailenize yayın davranışınız hakkında yalan söylediniz mi veya onlardan sakladınız mı?
EN 16. Have you ever lied to friends and family about your streaming behavior or hidden it from them?
turco | inglês |
---|---|
hiç | ever |
ve | and |
hakkında | about |
TR Onlardan önce bilinçaltı kalıplarımızın önüne geçerek belli olmak acil, kendimize rotayı düzeltme fırsatı veriyoruz
EN By getting out ahead of our subconscious patterns before they appear urgent, we give ourselves the opportunity to correct course
turco | inglês |
---|---|
önce | before |
olmak | the |
acil | urgent |
fırsatı | opportunity |
ın | of |
TR Kaymalar ve Tekrarlamalar: Onlardan Nasıl Kurtulur
EN Slips and Relapses: How To Recover From Them
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
TR Ayrıca onlardan senaryonun "Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir" yazan bölümünü tekrar etmelerini isteyebiliriz.
EN We can also ask them to repeat the section of the script that states “Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in the meeting.”
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
cinsel | sexual |
ayrımcı | discriminatory |
yorumlar | comments |
uygun | appropriate |
bölümünü | section |
TR İnsanların sosyal yardım istemek için birçok farklı nedeni vardır. Onlardan bazıları:
EN People have many different reasons for asking for outreach. Some of them are:
turco | inglês |
---|---|
onlardan | them |
TR Sizinkine çok benzer durumlarda bulunmuş, onlardan çok şey öğrenmiş ve öğrendiklerini paylaşmaya istekli insanlar var.
EN There are people who have been in situations very similar to yours, who have learned much from them, and who are willing to share the lessons they’ve learned.
turco | inglês |
---|---|
benzer | similar |
onlardan | them |
insanlar | people |
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR İçgörüler paylaşıldığında onlardan haberdar olmak için takip edin
EN Follow to be notified when insights are posted
TR Bir sonraki sosyal etkinliğinizde, mükemmel zamanlamalı bir ses efektini, önemli bir duyuruyu veya atmosferi güçlendiren bir müziği doğru teknoloji ile sunun
EN Deliver a perfectly-timed sound effect, a momentous announcement or mood-enhancing music with the right technology at your next social event
turco | inglês |
---|---|
sosyal | social |
mükemmel | perfectly |
veya | or |
teknoloji | technology |
Mostrando 50 de 50 traduções