TR “Orada bir seyyar revirle köylere ve kasabalara gidiyorduk” diye anlatıyor.
TR “Orada bir seyyar revirle köylere ve kasabalara gidiyorduk” diye anlatıyor.
EN “We drove a mobile medical unit around the villages and small towns there”, she explains.
turco | inglês |
---|---|
orada | there |
TR İklim korumada yerel yönetimlere - büyük şehirlere olduğu kadar kasabalara da - merkezi bir rol düşüyor
EN Municipalities play a key role in climate protection – from cities to villages
turco | inglês |
---|---|
rol | role |
TR Ranktracker'ın anahtar kelime aracını kullanarak belirli arama terimlerine ilişkin verileri tam olarak şehirlere, kasabalara ve hatta tüm ülkelere göre analiz edebilirsiniz!
EN You can use Ranktracker's keyword tool to analyze data about specific search terms based on exact cities, towns, or even entire countries!
turco | inglês |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
belirli | specific |
arama | search |
verileri | data |
tam | exact |
tüm | entire |
TR 2019 yılı Ekim ayında başlayan sınır hareketliliği sebebiyle, Suriye sınırında bulunan köylere sığınan mülteciler henüz kayıt altına alınamadan, ülkede pandemi vakaları görülmeye başladı
EN With the new regulation entering into effect, health provisions for refugees with international protection status who have lived in Turkey for more than 1 year were stopped
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
TR 2019 yılı Ekim ayında başlayan sınır hareketliliği sebebiyle, Suriye sınırında bulunan köylere sığınan mülteciler henüz kayıt altına alınamadan, ülkede pandemi vakaları görülmeye başladı
EN With the new regulation entering into effect, health provisions for refugees with international protection status who have lived in Turkey for more than 1 year were stopped
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
TR Bu proje, eğitim veren veterinerlerin tüm köylere seyahat etmelerini ve damızlık deneyimlerini geliştirmelerini sağlayarak Suriye hayvan zenginliğini desteklemeyi amaçlamaktadır.
EN To address this reality and to support the
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
ve | and |
TR 2019 yılı Ekim ayında başlayan sınır hareketliliği sebebiyle, Suriye sınırında bulunan köylere sığınan mülteciler henüz kayıt altına alınamadan, ülkede pandemi vakaları görülmeye başladı
EN With the new regulation entering into effect, health provisions for refugees with international protection status who have lived in Turkey for more than 1 year were stopped
turco | inglês |
---|---|
mülteciler | refugees |
Mostrando 7 de 7 traduções