TR Öte yandan bu, kamp yapma sevdalılarının Almanya’da sıra dışı yerlerde hiç kamp yapamayacağı anlamına gelmiyor
"kamp yapamayacağı anlamına" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Öte yandan bu, kamp yapma sevdalılarının Almanya’da sıra dışı yerlerde hiç kamp yapamayacağı anlamına gelmiyor
EN Nevertheless, camping enthusiasts do not have to forego interesting camping locations in Germany
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
da | in |
hiç | not |
anlamına | to |
TR Yaz kampı iş başvuruları, kamp danışmanları ve diğer kamp personelini işe almak için kullanılır
EN Summer camp job applications are used to hire camp counselors and other camp staff
turco | inglês |
---|---|
yaz | summer |
diğer | other |
kullanılır | used |
TR Almanya’da doğada kamp yapmak yasak. Fakat yalnızca yürüyerek ulaşılabilen gözden ırak kamp alanları mevcut.
EN Incidentally, wild camping is forbidden in Germany. However, there are a few remote camping sites surrounded by nature that can only be reached on foot.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
TR Kamp alanı işletmeleri pandemi önlemleri yüzünden ellerindeki kamp yerlerinin sadece yüzde 50 ila 70 oranı arasında bir kısmını sunabiliyor
EN Site operators can only use 50 to 70% of their pitches because of the pandemic
turco | inglês |
---|---|
pandemi | pandemic |
TR Geleneksel biçimde kamp yapmayı tercih edenlerse kamp alanı bulmak için Pin Camp ya da Euro Campings sayfalarını kullanabilirler.
EN If you prefer something more traditional, your best bet is carrying out a search on the Pin Camp or Euro Campings website.
turco | inglês |
---|---|
geleneksel | traditional |
tercih | prefer |
bulmak | search |
euro | euro |
alan | website |
TR Yaz kampı iş başvuruları, kamp danışmanları ve diğer kamp personelini işe almak için kullanılır
EN Summer camp job applications are used to hire camp counselors and other camp staff
turco | inglês |
---|---|
yaz | summer |
diğer | other |
kullanılır | used |
TR EB: Dondurma üretme konusunda uzun yıllara dayanan bir deneyime sahibiz. Tüm bu verilerin üzerine bilgimizi koyuyoruz. Bu noktada ise ürüne yerel tedarikçilerin yapamayacağı şekilde değer katıyoruz.
EN EB: We have many years’ experience of making ice cream. We put our knowledge on top of all this data. And this is where we add value to this product, in a way local suppliers can’t.
turco | inglês |
---|---|
deneyime | experience |
tüm | all |
bu | this |
verilerin | data |
yerel | local |
şekilde | way |
TR Bu Sözleşmede kullanılan, "biz", "bizim", "bize" ifadeleri EngineeringRobo anlamına gelir ve "siz ve / veya" sizin "Hizmetlerimizi, Uygulamalarımızı ve Verilerimizi kullanmak isteyen kişi veya tüzel kişi anlamına gelir.
EN Where used in this Agreement, references to: "we", "our", "us" means EngineeringRobo and "you and/or "your" mean the individual or entity who wishes to use our Services, Applications and Data.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
veya | or |
hizmetlerimizi | our services |
kişi | entity |
uygulamalar | services |
uygulamaları | applications |
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Bu geri çevirme işlemi, hiç reklam görmeyeceğiniz anlamına gelmez; yalnızca etkinliklerinize ve tahmin edilen tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar görmeyeceğiniz anlamına gelir.
EN Opting out in this way does not mean you will not see any ads; it just means that you will not see ads that have been tailored to you based on your activities and inferred preferences.
TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.
EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.
turco | inglês |
---|---|
suriye | syria |
dışında | outside |
mülteciler | refugees |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR Kamp dışında yaşayan mültecilere destek olmayı amaçlayan projelerimiz kapsamında Hatay’ın Altınözü ilçesinde ilk toplum merkezimizi kurduk.
EN We opened our first Community Center in Hatay’s Altınözü district with the aim of enabling access to basic rights and providing psycho-social social.
turco | inglês |
---|---|
ilk | first |
ın | of |
TR Yaz kampı katılım formu sayesinde kampa gelen çocukların velilerinden bazı kabul şartları ve bazı kamp seçenekleri seçebilecekleri bir form şablonu sunuyoruz.
EN The t-shirt product order form is used to process t-shirt orders online.
TR Yaz onam formları, feragatnameler ve izin kağıtlarının tümü, bir kampçının çeşitli kamp aktivitelerine katılma izninin olduğunu garantilemek için önemlidir
EN Summer consent forms, waivers, and permission slips are all necessary to guarantee that a camper has permission to participate in various camp activities
turco | inglês |
---|---|
yaz | summer |
formları | forms |
tümü | all |
çeşitli | various |
TR Zor işi sizin için yapan hazır Yaz Kampı İş Başvuru Formlarımız sayesinde, şimdiye kadarki en iyi yaz için harika kamp liderleri bulmakta hiç sorun yaşamayacaksınız.
EN With our readymade Summer Camp Job Application Forms doing the hard work for you, you’ll have no trouble finding great camp leaders for the best summer ever.
turco | inglês |
---|---|
zor | hard |
sizin | you |
yaz | summer |
başvuru | application |
formları | forms |
TR GSSC-MM Kamp Çalışan Başvuru Formu
EN Summer Camp Volunteer Application
TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.
EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.
turco | inglês |
---|---|
suriye | syria |
dışında | outside |
mülteciler | refugees |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR Kamp dışında yaşayan mültecilere destek olmayı amaçlayan projelerimiz kapsamında Hatay’ın Altınözü ilçesinde ilk toplum merkezimizi kurduk.
EN We opened our first Community Center in Hatay’s Altınözü district with the aim of enabling access to basic rights and providing psycho-social social.
turco | inglês |
---|---|
ilk | first |
ın | of |
TR ”Suriye?nin kuzeybatısında su ve sanitasyon sektörlerinin desteklenmesi ve kamp koordinasyonu? projesi 7 ay önce SCHF ile ortaklaşa başladı.
EN As a result of the conflict in Syria that started in 2011, many residential buildings were left unused of which many suffered destruction due to military operations. WATAN, working with local councils and initiatives in the
turco | inglês |
---|---|
suriye | syria |
başladı | started |
TR Suriye?nin kuzeybatısında su ve sanitasyon sektörlerinin desteklenmesi ve kamp koordinasyonu? projesi 7 ay önce SCHF ile ortaklaşa başladı. WATAN o zamandan beri Halep?in kuzeybatısındaki Atareb
EN WATAN Foundation begun one of the most important projects in north of Syria. This project aims at supporting Syrian animal wealth through offering training
turco | inglês |
---|---|
suriye | syria |
projesi | project |
watan | watan |
TR Bizimle Yürüyüş Ve Kamp HTML Şablonu
EN About Design School HTML Template
turco | inglês |
---|---|
html | html |
TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.
EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.
turco | inglês |
---|---|
suriye | syria |
dışında | outside |
mülteciler | refugees |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR Kamp dışında yaşayan mültecilere destek olmayı amaçlayan projelerimiz kapsamında Hatay’ın Altınözü ilçesinde ilk toplum merkezimizi kurduk.
EN We opened our first Community Center in Hatay’s Altınözü district with the aim of enabling access to basic rights and providing psycho-social social.
turco | inglês |
---|---|
ilk | first |
ın | of |
TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.
EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.
turco | inglês |
---|---|
suriye | syria |
dışında | outside |
mülteciler | refugees |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR Kamp dışında yaşayan mültecilere destek olmayı amaçlayan projelerimiz kapsamında Hatay’ın Altınözü ilçesinde ilk toplum merkezimizi kurduk.
EN We opened our first Community Center in Hatay’s Altınözü district with the aim of enabling access to basic rights and providing psycho-social social.
turco | inglês |
---|---|
ilk | first |
ın | of |
TR Almanların kamp sevdası bilinen bir gerçek, karavanlı tatil ise 2020’de özellikle tercih edilen bir tatil şekli olacak.
EN Germans have always loved camping, but this kind of vacation is especially popular in 2020.
turco | inglês |
---|---|
tatil | vacation |
özellikle | especially |
TR Almanya’da kamp: Korona krizi döneminde tatil
EN Camping in Germany: vacation during the corona crisis
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
da | in |
korona | corona |
krizi | crisis |
tatil | vacation |
TR İster çadırla ister karavanla; bu yıl kamp yaparak tatile çıkmak yüksek rağbet gören bir tatil şekli
EN Whether it involves a tent or a caravan, camping is definitely en vogue this year
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
yıl | year |
bir | a |
TR Almanlar çadırda konaklayarak ya da karavanla seyahat ederek tatil yapmayı genel olarak çok seviyor, fakat kamp yaparak tatil, Korona krizi döneminde benzersiz bir yükseliş yaşıyor
EN Many Germans love travelling with their tent or in a camper van, but the camping boom has reached unimagined heights in times of corona crisis
turco | inglês |
---|---|
almanlar | germans |
seyahat | travelling |
korona | corona |
krizi | crisis |
TR Koronaya karşı bu denli bir koruma sağlayan başka bir tatil şekli yok gibi görünüyor: kamp alanlarında kampçılar arasında mesafelerin korunması, açık havada olma ve kendine ait dört duvar arasında vakit geçirebilme
EN Almost no other kind of vacation can be as corona-safe – as a result of the distance between visitors on the camping site, staying in the open air and living in your own home
turco | inglês |
---|---|
koruma | safe |
başka | other |
tatil | vacation |
yok | no |
açık | open |
TR Ama bu sayede kampçılar, kalabalığın olmadığı, komşu kampçılarla aralarında bol mesafenin olduğu, rahat, keyifli kamp günlerinin tadını çıkarabiliyor.
EN As a result, however, tourists can look forward to relaxed stays with little bustle and lots of open space between themselves and neighbouring campers.
turco | inglês |
---|---|
ama | however |
rahat | relaxed |
ın | of |
TR Türkiye ülkesinde Kamp grupları | Meetup
EN Camping groups in Australia | Meetup
turco | inglês |
---|---|
ülkesinde | in |
grupları | groups |
meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki Kamp Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in Camping Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
turco | inglês |
---|---|
dünya | world |
genelindeki | in |
olup | up |
öğrenin | find out |
ve | and |
başlayın | start |
grupları | groups |
TR Yaz kampı katılım formu sayesinde kampa gelen çocukların velilerinden bazı kabul şartları ve bazı kamp seçenekleri seçebilecekleri bir form şablonu sunuyoruz.
EN Sell your T-shirts online with a free, customizable T-Shirt Order Form. Process orders and payments at the same time. Integrate with 30+ payment gateways.
TR Yaz onam formları, feragatnameler ve izin kağıtlarının tümü, bir kampçının çeşitli kamp aktivitelerine katılma izninin olduğunu garantilemek için önemlidir
EN Summer consent forms, waivers, and permission slips are all necessary to guarantee that a camper has permission to participate in various camp activities
turco | inglês |
---|---|
yaz | summer |
formları | forms |
tümü | all |
çeşitli | various |
TR Zor işi sizin için yapan hazır Yaz Kampı İş Başvuru Formlarımız sayesinde, şimdiye kadarki en iyi yaz için harika kamp liderleri bulmakta hiç sorun yaşamayacaksınız.
EN With our readymade Summer Camp Job Application Forms doing the hard work for you, you’ll have no trouble finding great camp leaders for the best summer ever.
turco | inglês |
---|---|
zor | hard |
sizin | you |
yaz | summer |
başvuru | application |
formları | forms |
TR GSSC-MM Kamp Çalışan Başvuru Formu
EN Summer Camp Volunteer Application
TR ErişilebilirVeriler depolansa ve korunsa bile, bu, otomatik olarak erişilebilir durumda oldukları anlamına gelmez. Hem araştırmacılar hem de makineler meta analiz veya diğer yeniden kullanım türleri için verilere erişmek isteyebilir.
EN AccessibleEven when data is stored and preserved, this does not necessarily mean it is automatically accessible. Both researchers and machines may want to access the data, for example, for meta-analyses or other kinds of re-use.
turco | inglês |
---|---|
erişilebilir | accessible |
araştırmacılar | researchers |
meta | meta |
analiz | analyses |
veya | or |
diğer | other |
kullanım | use |
verilere | data |
TR Yüksek arama hacmi, insanların arama sonuçlarına tıkladığı anlamına gelmez. Ahrefs, anahtar kelimeleriniz için tahmini tıklama sayısını gösteren tek araçtır.
EN A high search volume doesn’t mean people click on the search results. Ahrefs is the only tool that shows the estimated number of clicks for your keywords.
turco | inglês |
---|---|
yüksek | high |
arama | search |
hacmi | volume |
anlamına | mean |
ahrefs | ahrefs |
anahtar | keywords |
tahmini | estimated |
tıklama | click |
insanları | people |
Mostrando 50 de 50 traduções