TR Bu zor zamanlarda umut veren şey nedir? Pandemiden sonra da bir hayatın olacağı ihtimali
TR Bu zor zamanlarda umut veren şey nedir? Pandemiden sonra da bir hayatın olacağı ihtimali
EN What gives you grounds for hope at this difficult time? The prospect that there will also be life after the pandemic
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
zor | difficult |
umut | hope |
da | also |
hayatı | life |
TR Antidiyabetiklerin 2024 yılında 60 milyar dolarlık satışla ikinci büyük tedavi olacağı ve antiromatizmal ilaçların da ilk üçe gireceği tahmin edilmektedir.
EN Anti-diabetics is forecast to remain the second biggest therapy area with sales of $60bn in 2024 and anti-rheumatic completing the top three.
turco | inglês |
---|---|
ikinci | second |
büyük | biggest |
ilk | top |
ın | of |
TR Buna rağmen, hala hizmetimizin tamamen anonim olacağı sözünü vermiyoruz
EN However, we do not guarantee our service will be truly anonymous
turco | inglês |
---|---|
buna | be |
anonim | anonymous |
TR Bu da üretilecek yeni blokların çok düşük hesaplama maliyeti olacağı anlamına gelir
EN This means that producing new blocks has a very low computational cost
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
yeni | new |
çok | very |
düşük | low |
maliyeti | cost |
blokları | blocks |
TR Diğer kripto paraların aksine Bitcoin bir değer saklama aracı olarak görülür ve gelecek yıllarda küresel rezerv para birimi olacağı konuşulmaktadır.
EN Bitcoin, unlike other cryptocurrencies is considered as a store of value and could arguably become the next global reserve currency.
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
bitcoin | bitcoin |
küresel | global |
TR Şifreleme ve kimlik doğrulamanın yanı sıra, SSL sertifikaları müşteri güven açısından çok önemlidir. Dv SSL, kullanıcılarınızı verilerin güvende olacağı konusunda bilgilendirir.
EN Besides encryption and authentication, SSL certificates are crucial to customer trust. DV SSL informs your users that data is safe.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
kimlik | authentication |
ssl | ssl |
sertifikaları | certificates |
güven | trust |
dv | dv |
verilerin | data |
TR Wildcard SSL sertifikaları, tüm alt alan adlarınız için yalnızca bir SSL Sertifikasına sahip olacağınız ve hepsi aynı yenileme tarihine sahip olacağı için kolay yönetilir.
EN Wildcard SSL certificates are easy to manage as you will only have one SSL Certificate for all your subdomains and they will all have the same renewal date.
turco | inglês |
---|---|
wildcard | wildcard |
ssl | ssl |
yenileme | renewal |
TR WATAN İDLİB?DE AKDENİZ ANEMİSİ HASTALARININ TEDAVİ OLACAĞI İLK MERKEZİ AÇTI
EN What WATAN has done to reduce the spread of diseases in camps
turco | inglês |
---|---|
watan | watan |
TR Biyoçeşitlilik Medya Hibesinin destek olacağı projeler:
EN The Biodiversity Media Grants will support projects that:
turco | inglês |
---|---|
biyoçeşitlilik | biodiversity |
medya | media |
destek | support |
projeler | projects |
TR Büyük Veri (Big Data) çağı tedarik zincirinin sanallaştırılmasına olanak tanıyan teknolojiler doğurarak, bilgiyi kavrayışa dönüştürdü. Bu, lojistik süreçlerin ve teknolojilerin daha da akıllı olacağı anlamına gelmektedir.
EN The Big Data age has created technologies that enable virtualisation of the supply chain, turning information into insights. This means that logistics processes and technologies will get smarter.
turco | inglês |
---|---|
tedarik | supply |
teknolojiler | technologies |
bu | this |
lojistik | logistics |
süreçlerin | processes |
daha | that |
akıllı | smarter |
TR Future Today Institute (FTI) tarafından yayınlanan bir raporda, Nesnelerin İnterneti ekosistemi geliştikçe, şehir yöneticilerinin altyapı, trafik ve günlük yaşamı yönetmeleri için yeni fırsatlar olacağı belirtiliyor
EN As the Internet of Things ecosystem matures, there will be new opportunities for city managers to manage infrastructure, traffic and daily living, says a report published by Future Today Institute (FTI)
turco | inglês |
---|---|
yayınlanan | published |
ekosistemi | ecosystem |
şehir | city |
altyapı | infrastructure |
trafik | traffic |
günlük | daily |
yeni | new |
fırsatlar | opportunities |
TR Diğer kripto paraların aksine Bitcoin bir değer saklama aracı olarak görülür ve gelecek yıllarda küresel rezerv para birimi olacağı konuşulmaktadır.
EN Bitcoin, unlike other cryptocurrencies is considered as a store of value and could arguably become the next global reserve currency.
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
bitcoin | bitcoin |
küresel | global |
TR Antidiyabetiklerin 2024 yılında 60 milyar dolarlık satışla ikinci büyük tedavi olacağı ve antiromatizmal ilaçların da ilk üçe gireceği tahmin edilmektedir.
EN Anti-diabetics is forecast to remain the second biggest therapy area with sales of $60bn in 2024 and anti-rheumatic completing the top three.
turco | inglês |
---|---|
ikinci | second |
büyük | biggest |
ilk | top |
ın | of |
TR Buna rağmen, hala hizmetimizin tamamen anonim olacağı sözünü vermiyoruz
EN However, we do not guarantee our service will be truly anonymous
turco | inglês |
---|---|
buna | be |
anonim | anonymous |
TR Şifreleme ve kimlik doğrulamanın yanı sıra, SSL sertifikaları müşteri güven açısından çok önemlidir. Dv SSL, kullanıcılarınızı verilerin güvende olacağı konusunda bilgilendirir.
EN Besides encryption and authentication, SSL certificates are crucial to customer trust. DV SSL informs your users that data is safe.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
kimlik | authentication |
ssl | ssl |
sertifikaları | certificates |
güven | trust |
dv | dv |
verilerin | data |
TR Wildcard SSL sertifikaları, tüm alt alan adlarınız için yalnızca bir SSL Sertifikasına sahip olacağınız ve hepsi aynı yenileme tarihine sahip olacağı için kolay yönetilir.
EN Wildcard SSL certificates are easy to manage as you will only have one SSL Certificate for all your subdomains and they will all have the same renewal date.
turco | inglês |
---|---|
wildcard | wildcard |
ssl | ssl |
yenileme | renewal |
TR Bu, fiili olarak ödeyeceğim depolama ücretinin fiyatlandırma sayfasında gösterilenin üç veya altı katı olacağı anlamına mı geliyor?
EN Does that mean that my effective storage price will be three or six times what is shown on the pricing page?
turco | inglês |
---|---|
depolama | storage |
fiyatlandırma | pricing |
veya | or |
anlamına | mean |
TR Dubai'de uzun vadede araba kiralamak size ne kadara mal olacağı tamamen araba markasına ve modellerine bağlıdır, ancak yine de Dubai'de araba kiralamak için aylık 500 AED ila 1500 AED civarında tutacaktır.
EN Its totally depends on car brand and its models that it will cost you how much to rent a car in Dubai for long term, but still it will cost you around AED 500 to AED 1500 per month for car rental in Dubai.
turco | inglês |
---|---|
dubai | dubai |
uzun | long |
tamamen | totally |
aylık | month |
aed | aed |
TR Dubai'de bir haftalık araba kiralamanın size ne kadara mal olacağı tamamen araba markasına ve modellerine bağlıdır, ancak yine de Dubai'de araba kiralamak için haftalık 500 AED ila 2000 AED civarında tutacaktır.
EN Its totally depends on car brand and its models that it will cost you how much to hire a car for a week in Dubai, but still it will cost you around AED 500 to AED 2000 per week for car rental in Dubai.
turco | inglês |
---|---|
dubai | dubai |
haftalık | week |
tamamen | totally |
aed | aed |
TR Abu Dabi'de uzun vadede araba kiralamanın size ne kadara mal olacağı tamamen araba markasına ve modellerine bağlıdır, ancak yine de Abu Dabi'de araba kiralamak için aylık 1299 AED ila 2099 AED civarında tutacaktır.
EN Its totally depends on car brand and its models that it will cost you how much to rent a car in Abu Dhabi for long term, but still it will cost you around AED 1299 to AED 2099 per month for car rental in Abu Dhabi.
turco | inglês |
---|---|
abu | abu |
uzun | long |
tamamen | totally |
aylık | month |
aed | aed |
TR Bu tamamen araba markasına ve modellerine bağlıdır, bu size Sharjah'da uzun vadede araba kiralamanın ne kadara mal olacağı, ancak yine de Sharjah'da araba kiralamak için aylık 1299 AED ila 2099 AED civarında tutacaktır.
EN Its totally depends on car brand and its models that it will cost you how much to rent a car in Sharjah for long term, but still it will cost you around AED 1299 to AED 2099 per month for car rental in Sharjah.
turco | inglês |
---|---|
tamamen | totally |
sharjah | sharjah |
uzun | long |
aylık | month |
aed | aed |
TR Sharjah'da bir haftalık araba kiralamanın size ne kadara mal olacağı tamamen araba markasına ve modellerine bağlıdır, ancak yine de Sharjah'da araba kiralamak için haftalık 500 AED ila 2000 AED civarında tutacaktır.
EN Its totally depends on car brand and its models that it will cost you how much to hire a car for a week in Sharjah, but still it will cost you around AED 500 to AED 2000 per week for car rental in Sharjah.
turco | inglês |
---|---|
sharjah | sharjah |
haftalık | week |
tamamen | totally |
aed | aed |
TR Acman'da bir haftalık araba kiralamanın size ne kadara mal olacağı tamamen araba markasına ve modellerine bağlıdır, ancak yine de Acman'da araba kiralamak için haftalık 500 AED ila 2000 AED civarında tutacaktır.
EN Its totally depends on car brand and its models that it will cost you how much to hire a car for a week in Ajman, but still it will cost you around AED 500 to AED 2000 per week for car rental in Ajman.
turco | inglês |
---|---|
haftalık | week |
tamamen | totally |
aed | aed |
TR Uzun vadede Palm Jumeirah'ta araba kiralamanın size ne kadara mal olacağı tamamen araba markasına ve modellerine bağlıdır, ancak yine de Palm Jumeirah'ta araba kiralamak için aylık 1299 AED ila 2099 AED civarında tutacaktır.
EN Its totally depends on car brand and its models that it will cost you how much to rent a car in Palm Jumeirah for long term, but still it will cost you around AED 1299 to AED 2099 per month for car rental in Palm Jumeirah.
turco | inglês |
---|---|
uzun | long |
palm | palm |
tamamen | totally |
aylık | month |
aed | aed |
TR Palm Jumeirah'da bir haftalık araba kiralamanın size ne kadara mal olacağı tamamen araba markasına ve modellerine bağlıdır, ancak yine de Palm Jumeirah'ta araba kiralamak için haftalık 500 AED ila 2000 AED civarında tutacaktır.
EN Its totally depends on car brand and its models that it will cost you how much to hire a car for a week in Palm Jumeirah, but still it will cost you around AED 500 to AED 2000 per week for car rental in Palm Jumeirah.
turco | inglês |
---|---|
palm | palm |
haftalık | week |
tamamen | totally |
aed | aed |
TR Olumlu değişimler olacağı konusunda iyimserim, doğru yoldayız fakat süreç uzun sürüyor
EN I am optimistic that there will be positive changes; we are on a good path, but it is taking too long
turco | inglês |
---|---|
olumlu | positive |
fakat | but |
uzun | long |
TR AB Komisyonu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ortaya çıkacak maliyetin ilgili şirketler için şirket satışlarının sadece yüzde 0,005’i oranında olacağı tahmin ediliyor
EN A European Commission study puts them at only 0.005% of turnover for the relevant companies
turco | inglês |
---|---|
komisyonu | commission |
ilgili | relevant |
TR 2020 yılının tamamı için tüm dünyada CO2 salımında yüzde 7’lik bir gerileme olacağı tahmin ediliyor.
EN A 7% fall in global CO2 emissions is expected for the whole of 2020.
turco | inglês |
---|---|
tüm | whole |
TR Chennai kentinde düzenlenen bir yarışma, belediye su kanalının ana kesimlerinden birini oluşturan rıhtım alanlarının yurttaşların hoşnut olacağı biçimde düzenlenmesine ilişkin fikirler temin ediyor
EN In Chennai a competition is generating ideas for transforming areas along a central section of the municipal water canal into a liveable space for residents
turco | inglês |
---|---|
su | water |
fikirler | ideas |
TR Ama şimdiki Berlin’in nasıl olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu
EN But I had no idea what Berlin would be like today
turco | inglês |
---|---|
berlin | berlin |
hiçbir | no |
TR Kimlerin projeleri görüntüleme, yorumlama ve düzenleme erişimine sahip olacağı konusunda kontrolü elinizde tutun.
EN Maintain control of who has access to view, comment and edit on projects.
turco | inglês |
---|---|
projeleri | projects |
ve | and |
düzenleme | edit |
sahip | has |
kontrolü | control |
TR Kimlerin projeleri görüntüleme, yorumlama ve düzenleme erişimine sahip olacağı konusunda kontrolü elinizde tutun.
EN Maintain control of who has access to view, comment and edit on projects.
turco | inglês |
---|---|
projeleri | projects |
ve | and |
düzenleme | edit |
sahip | has |
kontrolü | control |
TR Bu da sitenizin görüntüleme penceresine "hakim olacağı" ve sitenin bu anahtar kelimeler için muhtemelen daha fazla trafik alacağı anlamına gelir.
EN This, in turn, means that your site will "dominate" the viewing window, and the site will likely receive more traffic for those keywords.
turco | inglês |
---|---|
sitenizin | your site |
sitenin | site |
muhtemelen | likely |
trafik | traffic |
gelir | will |
TR Eğer bir kişi bir denetim aracını kullanmak için her seferinde kullanım kılavuzunu çıkarmak zorunda kalırsa, o zaman muhtemelen aşırı karmaşık olacağı için bundan kaçınacaktır
EN If someone has to break out the instruction manual to use an audit tool every time, then they will likely end up avoiding it since it will be over complicated
turco | inglês |
---|---|
eğer | if |
denetim | audit |
zaman | time |
muhtemelen | likely |
karmaşık | complicated |
TR Bu durumun neden olacağı aksaklıklar için özür dileriz.
EN We apologize for any inconvenience this may cause.
TR Bunun neden olacağı rahatsızlıktan dolayı özür diler, anlayışınız için teşekkür ederiz.
EN We apologise for any inconvenience this may cause and we appreciate your understanding.
TR Abonelerin kullanabileceği Sayısal İçerik değişecektir ve söz konusu Sayısal İçeriğin mevcut olacağı hakkında Kobo bir garanti vermemektedir.
EN The Digital Content available to subscribers will vary and Kobo makes no guarantees about the availability of such Digital Content.
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirebilmesi sayesinde artık oyun sunucularına bağlanma ihtimali hakkında endişelenmenizin gereği yoktur.
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the possibility of connecting to game servers.
turco | inglês |
---|---|
başka | another |
ülkeye | country |
artık | no longer |
oyun | game |
yoktur | no |
sunucuları | servers |
TR Bu nedenle habersiz silme gibi bir durumun başınıza gelme ihtimali yoktur
EN Therefore, it is unlikely that situations such as unexpected deletion of videos will happen
TR Bir kullanıcının seçilme ihtimali doğrudan stake ettiği tutar ile bağlantılıdır.
EN The likelihood that a user will be chosen is directly proportional to its stake.
turco | inglês |
---|---|
kullanıcının | user |
doğrudan | directly |
TR İlgili kişilerin temel hak ve özgürlüklerini önemli ölçüde etkileme ihtimali ortaya çıktığında YZ alanında düzenleme ve/veya denetleme yapmaya yetkili otoritelere başvurulmalıdır.
EN When the possibility of significantly affecting the fundamental rights and freedoms of the persons concerned arises, the authorities authorized to regulate and/or supervise in the field of AI should be consulted.
turco | inglês |
---|---|
temel | fundamental |
ve | and |
veya | or |
yetkili | authorized |
TR Zararlı olma ihtimali bulunan dosyaları daha tehdit oluşturamadan önce karantinaya gönderin.
EN Instantly send potentially harmful files to quarantine before they can pose a threat.
turco | inglês |
---|---|
zararlı | harmful |
dosyaları | files |
daha | to |
tehdit | threat |
önce | before |
gönderin | send |
TR Zararlı olma ihtimali bulunan dosyaları tehdit oluşturma şansları olmadan önce hemen karantinaya gönderin.
EN Instantly send potentially harmful files to quarantine before they have the chance to pose a threat.
turco | inglês |
---|---|
zararlı | harmful |
dosyaları | files |
tehdit | threat |
önce | before |
gönderin | send |
TR Android’de, kötü amaçlı uygulamalardan ve hatta Google Play Store’dan indirilen uygulamalardan zararlı yazılım bulaşması ihtimali vardır.
EN On Android it is possible to get malware from malicious apps - and even from apps from the Google Play Store.
turco | inglês |
---|---|
android | android |
play | play |
store | store |
vardır | is |
TR Dahası, tarayıcı yoluyla çerezleri saklama ve kullanma ihtimali, tarayıcı ayarlarını değiştirerek tamamen engellenebilir.
EN Furthermore, the possibility of storing and using cookies through a browser can be altogether blocked by changing the browser’s settings.
turco | inglês |
---|---|
tarayıcı | browser |
ayarlarını | settings |
TR Son kullanıcının, görseller ve bir metinden oluşan video yerine sizinkini izleme ihtimali çok daha fazla
EN The chances of a end user watching your video is much higher than a text with images
turco | inglês |
---|---|
son | end |
kullanıcının | user |
video | video |
TR İlgili kişilerin temel hak ve özgürlüklerini önemli ölçüde etkileme ihtimali ortaya çıktığında YZ alanında düzenleme ve/veya denetleme yapmaya yetkili otoritelere başvurulmalıdır.
EN When the possibility of significantly affecting the fundamental rights and freedoms of the persons concerned arises, the authorities authorized to regulate and/or supervise in the field of AI should be consulted.
turco | inglês |
---|---|
temel | fundamental |
ve | and |
veya | or |
yetkili | authorized |
TR İşten çıkarma durumlarında yaşça ileri olan meslektaşlarımın yeni iş bulmakta zorlanma ihtimali olduğundan onlar için endişe duyuyorum.”
EN I’m thinking primarily of older colleagues who would probably lose out when looking for a new job.”
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
TR Ekonomik araştırma şirketi Prognos’un tahminlerine göre nitelikli çalışan eksiğinin 2030 yılına kadar üç milyonu bulma ihtimali söz konusu
EN A study conducted by Prognos economic researchers concluded that around three million jobs could be unfilled by 2030
turco | inglês |
---|---|
ekonomik | economic |
araştırma | study |
milyonu | million |
TR Zararlı olma ihtimali bulunan dosyaları daha tehdit oluşturamadan önce karantinaya gönderin.
EN Instantly send potentially harmful files to quarantine before they can pose a threat.
turco | inglês |
---|---|
zararlı | harmful |
dosyaları | files |
daha | to |
tehdit | threat |
önce | before |
gönderin | send |
Mostrando 50 de 50 traduções