TR SunExpress 20 yaşına girdi. Filoya altı adet Boeing 737-800 daha eklendi: SunExpress daha fazla büyüdü ve yıl içerisinde kurumsal yüzünü yeniledi.
TR SunExpress 20 yaşına girdi. Filoya altı adet Boeing 737-800 daha eklendi: SunExpress daha fazla büyüdü ve yıl içerisinde kurumsal yüzünü yeniledi.
DE SunExpress wird 20. Als ob das nicht schon allein ein Grund zu feiern wäre, wächst die Flotte auch noch um sechs weitere Boeing 737-800. Und einen neuen Markenauftritt gibt es auch noch im Laufe des Jahres.
TR Daha fazla büyümek, yeni pazarlara girmek ve çok daha fazla noktaya uçmak için yüzde 100 SunExpress kuruluşu olan SunExpress Deutschland GmbH kuruldu.
DE Für weiteres Wachstum, neue Märkte und noch mehr Urlaubsdestinationen wird die 100-prozentige Tochter SunExpress Deutschland GmbH gegründet.
turco | alemão |
---|---|
yeni | neue |
TR Bütün dünya için zor bir yıl olan 2016’dan sonra, SunExpress 2017’de tekrar yeni bir rekora imza attı. Rakiplerinden farklı olarak SunExpress, yaşanan bütün zorluklara rağmen Türk turizminin gücüne inanmaya devam etti.
DE Nach einem schwierigen Jahr 2016 erzielt SunExpress 2017 einen Rekordumsatz. Anders als der Wettbewerb, hat SunExpress weiter auf die Stärke des türkischen Tourismus gesetzt – das hat sich am Ende ausgezahlt!
turco | alemão |
---|---|
yıl | jahr |
farklı | anders |
devam | weiter |
TR 6 yaşına geldiğinde, dehası ortaya çıkan besteci oldukça yaratıcı düzenlemeler yapmaya başladı
DE Die frühen Jahre Chopin wurde als Fryderyk Franciszek Chopin in Żelazowa Wola (Polen) geboren
TR Çocuğunuzun yaşına göre eğlence ve Çocuklara uygun çözümlerle özel olarak düzenlenmiştir.- 12 yaş altındaki çocuklar için kahvaltı ücretsizdir, 12 yaş üzerindeki çocuklar %50 ücretlendirilir
DE Eines hiervon ist kinderfreundlich und dem Alter Ihres Kindes entsprechend mit Unterhaltungsmöglichkeiten eingerichtet.– Frühstück für Kinder unter 12 Jahren kostenfrei, für Kinder über 12 Jahre werden 50 % berechnet
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
çocuklar | kinder |
kahvaltı | frühstück |
TR Almanya’da ileri yaşına karşın çalışmaya devam eden insan sayısı giderek artıyor: 2016 yılına 65-69 yaş grubu içinde çalışan insanların oranı yüzde 15’ti
DE In Deutschland haben immer mehr ältere Menschen einen Job: 2016 waren es in der Gruppe der 65- bis 69-Jährigen rund 15 Prozent
turco | alemão |
---|---|
almanya | deutschland |
grubu | gruppe |
yüzde | prozent |
TR İlerleyen yaşına rağmen, bir hastanenin çocuk bölümündeki çalışmalara yardım etmeye devam etmiş: “Başkalarına yardım eden, onlarla ilgilenen kişilerin yaşlanmaya hiç vakti olmaz.”
DE Noch im hohen Alter half sie in der Kinderabteilung eines Krankenhauses: „Wer sich um andere kümmert, hat keine Zeit, alt zu sein“.
turco | alemão |
---|---|
onlarla | sie |
hiç | keine |
TR Dışa vurumcu ve rengarenk: 21 yaşına ancak basmış olan Leon Löwentraut Almanya’nın en rağbet gören genç sanatçısı.
DE Expressiv und bunt: Mit gerade mal 21 Jahren ist Leon Löwentraut der gefragteste junge Künstler Deutschlands.
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
olan | ist |
almanya | deutschlands |
genç | junge |
TR 6 yaşına geldiğinde, dehası ortaya çıkan besteci oldukça yaratıcı düzenlemeler yapmaya başladı
DE Die frühen Jahre Chopin wurde als Fryderyk Franciszek Chopin in Żelazowa Wola (Polen) geboren
TR Üyelerine üst sınıf resortlar ve egzotik tatil deneyimleri sağlayan Hilton Worldwide Resorts, tatil mülkiyeti sunan bir bağlı kuruluş olarak pazara girdi.
DE Hilton Worldwide Resorts wird als Tochterunternehmen für Time-Sharing gegründet und bietet seinen Mitgliedern Premium-Resorts und exotische Urlaubserlebnisse.
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
sunan | bietet |
TR Renderforest tam da bu noktada devreye girdi ve ihtiyaç duyduğumuz kalitede ve bize özel videoları bütçemize uygun şekilde üretmemizi sağladı
DE Glücklicherweise erfüllte Renderforest perfekt unseren Bedarf an qualitativ hochwertigen, maßgeschneiderten Videos, die gut in unser Budget passten
turco | alemão |
---|---|
da | in |
ihtiyaç | bedarf |
videoları | videos |
TR Saniyeler içinde tamamlanan bloklar sayesinde Algorand'in işlem girdi çıktısı büyük ödeme ve finans ağlarına denk seviyededir.
DE Mit in Sekunden abgeschlossenen Blöcken ist der Transaktionsdurchsatz von Algorand mit großen Zahlungs- und Finanznetzwerken vergleichbar.
turco | alemão |
---|---|
saniyeler | sekunden |
içinde | in |
TR Ortak girdi ve başvuru tabloları
DE Gemeinsame Eingabe- und Referenztabellen
turco | alemão |
---|---|
ortak | gemeinsame |
ve | und |
TR Bir kullanıcının mırıldama/şarkı söyleme akustik girdi sorgularını aratılabilir melodi özellikleri şeklinde uyarlamak.
DE Die gesummten/gesungenen akustischen Eingabeanfragen eines Nutzers in suchbare Melodiemerkmale transkribieren.
turco | alemão |
---|---|
kullanıcının | nutzers |
TR Münih’te dünyanın yalnızca hidrojenle çalışan yakıt hücreleri kullanan araçların sunulduğu ilk car sharing servisi hizmete girdi: “Bee Zero“.
DE Automatenfachfrau, Biologiemodellmacher oder Schuhfertiger – jedes Jahr kommen neue Ausbildungsberufe hinzu.
TR Kibar Holding CFO'su Sabri Tütüncü "En Etkin 50 CFO" listesine girdi.
DE Sabri Tütüncü, CFO der Kibar Holding, steht auf der Liste der „Einflussreichsten 50 CFO“.
TR Dört yeni Boeing 737-800 uçağı hizmete girdi
DE Vier neue Flugzeuge vom Typ Boeing 737-800 werden im ersten Quartal in den Dienst gestellt
turco | alemão |
---|---|
dört | vier |
yeni | neue |
TR Ortak girdi ve başvuru tabloları
DE Gemeinsame Eingabe- und Referenztabellen
turco | alemão |
---|---|
ortak | gemeinsame |
ve | und |
TR Münih’te dünyanın yalnızca hidrojenle çalışan yakıt hücreleri kullanan araçların sunulduğu ilk car sharing servisi hizmete girdi: “Bee Zero“.
DE Das sind die wichtigsten Herausforderungen für die viertgrößte Industrienation.
turco | alemão |
---|---|
kullanan | für |
TR Buna rağmen bu tür bir tedarik zinciri yasası neden gerekli? Evet, çok doğru, ancak Almanya ucuz tüketim malları da ithal ediyor ve tedarik zinciri boyunca ekonomik açıdan elverişli sayısız girdi üzerinden de kar sağlıyor
DE Warum ist ein Lieferkettengesetz dennoch wichtig? Ja, das stimmt, allerdings importiert Deutschland auch preiswerte Konsumgüter und bezieht viele günstige Vorleistungen entlang der Lieferkette
turco | alemão |
---|---|
neden | warum |
evet | ja |
almanya | deutschland |
ucuz | günstige |
ve | und |
TR 66 ülkeden 500’ün üzerinde genç girişim başvuru yapmıştı, 11 ülkeden 18 startup kısa listeye girdi, bunların beşi Alman.
DE Mehr als 500 junge Unternehmen aus 66 Ländern hatten sich beworben, 18 Startups aus elf Ländern stehen auf der Shortlist, darunter fünf deutsche.
turco | alemão |
---|---|
genç | junge |
alman | deutsche |
TR Mainzlı firma son derece kısa süre içerisinde tüm kaynaklarını bir korona aşısı araştırmasına yatırdı ve bu amaçla ABD’li ilaç devi Pfizer ile iş birliğine girdi
DE Binnen kürzester Frist steckte die Mainzer Firma alle Ressourcen in die Erforschung eines Corona-Impfstoffes und ging dafür eine Kooperation mit dem US-Pharmariesen Pfizer ein
turco | alemão |
---|---|
korona | corona |
TR Üyelerine üst sınıf resortlar ve egzotik tatil deneyimleri sağlayan Hilton Worldwide Resorts, tatil mülkiyeti sunan bir bağlı kuruluş olarak pazara girdi.
DE Hilton Worldwide Resorts wird als Tochterunternehmen für Time-Sharing gegründet und bietet seinen Mitgliedern Premium-Resorts und exotische Urlaubserlebnisse.
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
sunan | bietet |
TR Bu disiplinler, girdi verilerine dayalı tahminler veya sınıflandırmalar yapan uzman sistemler yaratmayı amaçlayan yapay zeka algoritmalarından oluşur.
DE Diese Disziplinen bestehen aus KI-Algorithmen, die darauf abzielen, Expertensysteme zu erstellen, die Vorhersagen oder Klassifizierungen auf Basis von Eingabedaten treffen.
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
TR Hayatıma hangi yeni stres kaynakları girdi?
DE Welche neuen Stressquellen kamen in mein Leben?
turco | alemão |
---|---|
hangi | welche |
yeni | neuen |
hayatı | leben |
TR Renderforest tam da bu noktada devreye girdi ve ihtiyaç duyduğumuz kalitede ve bize özel videoları bütçemize uygun şekilde üretmemizi sağladı
DE Glücklicherweise erfüllte Renderforest perfekt unseren Bedarf an qualitativ hochwertigen, maßgeschneiderten Videos, die gut in unser Budget passten
TR RSI negatif bir uyumsuzluk ile bizleri karşılıyor ayrıca DYX endeksi düzeltmeye girdi dolar tarafında salma mevcut bu gün bir çok veri açıklanacak dikkatli ve stoplu olunuz.
DE Eine Mitigation in die letzte Konsolidierung erachte ich als wahrscheinlich. Die letzte Manipulation (gelber Kasten, Umverteilungszone) kann nochmal angesteuert werden um die um den move in Richtung 150 fortzufahren. Lets see
TR RSI negatif bir uyumsuzluk ile bizleri karşılıyor ayrıca DYX endeksi düzeltmeye girdi dolar tarafında salma mevcut bu gün bir çok veri açıklanacak dikkatli ve stoplu olunuz.
DE Eine Mitigation in die letzte Konsolidierung erachte ich als wahrscheinlich. Die letzte Manipulation (gelber Kasten, Umverteilungszone) kann nochmal angesteuert werden um die um den move in Richtung 150 fortzufahren. Lets see
TR RSI negatif bir uyumsuzluk ile bizleri karşılıyor ayrıca DYX endeksi düzeltmeye girdi dolar tarafında salma mevcut bu gün bir çok veri açıklanacak dikkatli ve stoplu olunuz.
DE Eine Mitigation in die letzte Konsolidierung erachte ich als wahrscheinlich. Die letzte Manipulation (gelber Kasten, Umverteilungszone) kann nochmal angesteuert werden um die um den move in Richtung 150 fortzufahren. Lets see
TR RSI negatif bir uyumsuzluk ile bizleri karşılıyor ayrıca DYX endeksi düzeltmeye girdi dolar tarafında salma mevcut bu gün bir çok veri açıklanacak dikkatli ve stoplu olunuz.
DE Eine Mitigation in die letzte Konsolidierung erachte ich als wahrscheinlich. Die letzte Manipulation (gelber Kasten, Umverteilungszone) kann nochmal angesteuert werden um die um den move in Richtung 150 fortzufahren. Lets see
TR RSI negatif bir uyumsuzluk ile bizleri karşılıyor ayrıca DYX endeksi düzeltmeye girdi dolar tarafında salma mevcut bu gün bir çok veri açıklanacak dikkatli ve stoplu olunuz.
DE Eine Mitigation in die letzte Konsolidierung erachte ich als wahrscheinlich. Die letzte Manipulation (gelber Kasten, Umverteilungszone) kann nochmal angesteuert werden um die um den move in Richtung 150 fortzufahren. Lets see
TR RSI negatif bir uyumsuzluk ile bizleri karşılıyor ayrıca DYX endeksi düzeltmeye girdi dolar tarafında salma mevcut bu gün bir çok veri açıklanacak dikkatli ve stoplu olunuz.
DE Eine Mitigation in die letzte Konsolidierung erachte ich als wahrscheinlich. Die letzte Manipulation (gelber Kasten, Umverteilungszone) kann nochmal angesteuert werden um die um den move in Richtung 150 fortzufahren. Lets see
TR RSI negatif bir uyumsuzluk ile bizleri karşılıyor ayrıca DYX endeksi düzeltmeye girdi dolar tarafında salma mevcut bu gün bir çok veri açıklanacak dikkatli ve stoplu olunuz.
DE Eine Mitigation in die letzte Konsolidierung erachte ich als wahrscheinlich. Die letzte Manipulation (gelber Kasten, Umverteilungszone) kann nochmal angesteuert werden um die um den move in Richtung 150 fortzufahren. Lets see
TR RSI negatif bir uyumsuzluk ile bizleri karşılıyor ayrıca DYX endeksi düzeltmeye girdi dolar tarafında salma mevcut bu gün bir çok veri açıklanacak dikkatli ve stoplu olunuz.
DE Eine Mitigation in die letzte Konsolidierung erachte ich als wahrscheinlich. Die letzte Manipulation (gelber Kasten, Umverteilungszone) kann nochmal angesteuert werden um die um den move in Richtung 150 fortzufahren. Lets see
TR Çıktı bağımsız değişkenlerinin kullanımı girdi bağımsız değişkenlerine göre daha karmaşıktır
DE Ausgabeparameter werden typischerweise benutzt, um Werte von Stored Procedures abzurufen
TR Örnek 5 - Bir saklı yordamın girdi/çıktı bağımsız değişkeni ile kullanımı
DE Beispiel #5 Eine Stored Procedure mit einem Eingabe-/Ausgabe-Parameter aufrufen
TR SunExpres, Türk Hava Yolları ve Lufthansa'nın ortak girişimiyle kuruldu. Amaç, aynı zamanda SunExpress merkezi olarak seçilen Antalya bölgesinin büyüyen turizm potansiyelini kullanmak.
DE SunExpress wird als Joint Venture von Turkish Airlines und Lufthansa gegründet. Ziel ist es, das wachsende touristische Potenzial der Region Antalya zu nutzen. Dort wird auch der Firmensitz angesiedelt.
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
kullanmak | nutzen |
TR "Filo" nun tek uçağı Boeing 737-300 ile SunExpress, iki Nisan 1990'da Frankfurt'dan Antalya'ya uçtu.
DE Mit nur einem einzigen Flugzeug – einer Boeing 737-300 als „Flotte“ – startet SunExpress am 2. April 1990 in Frankfurt mit dem Ziel Antalya.
turco | alemão |
---|---|
nisan | april |
frankfurt | frankfurt |
TR SunExpress'in ilk satış ofisi Kasım 1990'da Almanya'da, Frankfurt yakınlarında bulunan Neu-Isenburg'da açıldı.
DE In Neu-Isenburg bei Frankfurt eröffnet im November 1990 das erste Verkaufsbüro von SunExpress in Deutschland.
turco | alemão |
---|---|
ilk | erste |
kasım | november |
da | in |
almanya | deutschland |
frankfurt | frankfurt |
TR SunExpress, kuruluşundan sadece üç yıl sonra, Eylül 1993'te bir milyonuncu yolcusunu ağırladı.
DE Bereits drei Jahre nach dem Start von SunExpress kann die Fluglinie im September 1993 den millionsten Passagier an Bord begrüßen.
turco | alemão |
---|---|
eylül | september |
TR Antalya apronunda SunExpress uçakları
DE SunExpress Flugzeuge auf dem Vorfeld von Antalya
TR Haftada yaklaşık 150 uçuş gerçekleştirilen 1995 yazının Ağustos ayında SunExpress ilk defa bir ayda 100.000'den fazla yolcu taşıdı
DE Im Sommer 1995 werden rund 150 wöchentliche Flüge durchgeführt. Im August befördert SunExpress erstmals mehr als 100.000 Passagiere in nur einem Monat
turco | alemão |
---|---|
yaklaşık | rund |
ağustos | august |
yaz | sommer |
TR SunExpress Pazar Payını Artırıyor
DE SunExpress gewinnt Marktanteile
TR SunExpress tekrar 900.000 yolcu taşıdı; taşınan yolcuların yüzde 78'i Almanya'dan
DE Erneut befördert SunExpress 900.000 Fluggäste, davon 78 Prozent aus Deutschland
turco | alemão |
---|---|
tekrar | erneut |
yüzde | prozent |
almanya | deutschland |
dan | aus |
TR SunExpress'in Almanya pazar payı yüzde 20'ye ulaştı
DE Der Marktanteil in Deutschland steigt auf 20 Prozent
turco | alemão |
---|---|
almanya | deutschland |
yüzde | prozent |
TR SunExpress, Temmuz ayında aileler için sunduğu hizmeti geliştirdi; ailelere ayrı bir check-in kontuarı, öncelikli boarding ve bebekli aileler için puset hizmeti sunmaya başladı. Havaalanlarında "Aile Check-In Kontuarlar" açıldı.
DE Im Juli erweitert SunExpress den Familienservice und bietet nun einen separaten Check-in, bevorzugtes Boarding für Familien mit Kleinkindern und einen Buggyservice an. An den Flughäfen werden eigene „Familienschalter“ eingerichtet.
turco | alemão |
---|---|
temmuz | juli |
aileler | familien |
ve | und |
TR Antalya'daki SunExpress çalışanlarının bir sonraki uçuş öncesi hazırlıkları
DE SunExpress Mitarbeiter in Antalya – Vorbereitungen für den nächsten Flug
turco | alemão |
---|---|
sonraki | nächsten |
TR 1999Gölcük depreminde SunExpress ekibinin yardım çalışmaları
DE 1999SunExpress Hilfsmaßnahmen für die Erdbebenopfer von Gölcük
TR Güvenlik kontrolü sırasında SunExpress Pilotları
DE SunExpress Pilot beim Kontrollgang um den Flieger
TR SunExpress, 2001 Nisan'ında, ilk özel Türk hava yolu olarak uluslararası tarifeli seferlerini başlattı.
DE Ab April 2001 führt SunExpress als erste private türkische Fluggesellschaft internationale Linienflüge durch.
turco | alemão |
---|---|
nisan | april |
ilk | erste |
özel | private |
olarak | als |
uluslararası | internationale |
Mostrando 50 de 50 traduções