EN Colonial trees having common roots with Old World trees are growing much older: the European Aspens in Utah have been around for 80,000 years.
EN Colonial trees having common roots with Old World trees are growing much older: the European Aspens in Utah have been around for 80,000 years.
TR Koloni şeklindeki ağaçlarsa ortak kökleri aracılığıyla çok daha uzun süre yaşayabiliyor: ABD’nin Utah eyaletindeki titrek kavaklar 80.000 yaşında.
inglês | turco |
---|---|
common | ortak |
old | yaşında |
older | daha |
been | ya |
EN "Amazing city center park. Nature at its best, you forget where you are. The lakes, the grass fields, the trees, the flowers... LOVE this place!"
TR "Kalbimi buraya gömüp döndüm :( sincapları, tavşanları, gölü, cafe am neun see'si ile adeta bir cennet simülasyonu."
inglês | turco |
---|---|
its | ile |
EN "Beautiful park that's always changing colours throughout the 4 seasons! The wisteria absolutely gorgeous during spring and the maple trees displaying gorgeous colours in autumn. Check out the koi too!"
TR "Polonezkoy yuruyus parkuru havasi, romantik, sehrin ortasinda sessizlik, huzur..antioksidan niyetine bankta yarim saatlik uyku.."
EN "This is a park in the Indische Buurt where you can take a nice and relaxed time with the beautiful trees and calming surroundings. A great place to have a picnic or play some sports as well."
TR "Eğer burası parksa, Türkiye'dekiler parkçık."
inglês | turco |
---|---|
park | park |
as | eğer |
to | e |
EN "Beautiful open beach, don't miss the cove and interesting funny looking trees."
TR "Keyifli bir yer, gün batımını seyredin. Fokları seyretmek ve onlarla yüzmek, mutlaka gidilmeli..."
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
the | gün |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN Neon Trees music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Neon Trees müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
inglês | turco |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN Horizontal Billboard Against Sky and Trees
TR Gökyüzü ve Ağaçlar İle Yatay Billboard
inglês | turco |
---|---|
horizontal | yatay |
and | ve |
EN Horizontal Billboard Above Trees and Shrubs
TR Ağaç ve Çalılıklarının Üzerinde Yatay Billboard
inglês | turco |
---|---|
horizontal | yatay |
and | ve |
EN Amidst the land of a million palm trees,Raffles Al Areen has gifted its palace with a rich and enchanting secret garden, flourishing under the care of the in-house palace botanist and continually growing with each visiting guest
TR Bir milyon palmiye ağacı arasında bulunan Raffles Al Areen, saray botanistinin özenli bakımı ile yeşeren ve ziyaret eden her bir misafirimiz ile sürekli olarak büyüyen zengin ve büyüleyici bir gizli bahçe ile sarayını süslüyor
inglês | turco |
---|---|
million | milyon |
raffles | raffles |
al | al |
rich | zengin |
enchanting | büyüleyici |
secret | gizli |
garden | bahçe |
continually | sürekli |
growing | büyüyen |
visiting | ziyaret |
and | ve |
care | bakım |
a | bir |
of | her |
EN They plant trees, brew sustainable beer or green the city. These enterprises are bringing sustainable changes to our lives.
TR Ağaç dikiyor, sürdürülebilir bira üretiyor ya da kentleri yeşillendiriyorlar. Bu şirketler, yaşamımızı daha sürdürülebilir kılıyor.
inglês | turco |
---|---|
beer | bira |
plant | ağaç |
sustainable | sürdürülebilir |
these | bu |
EN Fondation Franklinia launched Call for Proposals to Support Conservation of Globally Threatened Trees | STGM
TR Fondation Franklinia Küresel Olarak Tehdit Altındaki Ağaçların Korunmasını Desteklemeye Yönelik Teklif Çağrısını Başlattı | STGM
inglês | turco |
---|---|
proposals | teklif |
stgm | stgm |
to support | desteklemeye |
launched | başlattı |
globally | küresel olarak |
EN Fondation Franklinia launched Call for Proposals to Support Conservation of Globally Threatened Trees
TR Fondation Franklinia Küresel Olarak Tehdit Altındaki Ağaçların Korunmasını Desteklemeye Yönelik Teklif Çağrısını Başlattı
inglês | turco |
---|---|
proposals | teklif |
to support | desteklemeye |
launched | başlattı |
globally | küresel olarak |
EN Project proposals must focus on in-situ conservation of globally threatened trees
TR Proje teklifleri, küresel olarak tehdit altındaki ağaçların yerinde korunmasına odaklanmalıdır
inglês | turco |
---|---|
project | proje |
globally | küresel olarak |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
EN Safari-style tents provide cooling shade, supported by wooden frames that mirror the neighboring trees
TR Safari tarzı, çevredeki ağaçlara benzeyen sütunlarla desteklenen tenteler serinlik için gölge oluşturur
inglês | turco |
---|---|
supported | desteklenen |
safari | safari |
the | için |
EN Palm trees sway, and the sand beckons for an afternoon spent building castles and body surfing
TR Palmiye ağaçları salınırken, kumlar kale ve vücut sörfü yaparak geçirilen bir öğleden sonra için ısınır
inglês | turco |
---|---|
castles | kale |
body | vücut |
and | ve |
the | sonra |
for | için |
an | bir |
EN There, quiet is actually quiet, just the sounds of waves against a Caribbean beach or a breeze through the trees of the Canadian Rockies
TR Orada, sessizlik gerçekten sessizliktir, sadece bir Karayipler kumsalına vuran dalgaların veya Kanada’daki Rocky sıradağlarının ağaçları arasında esen rüzgarın sesi duyulur
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessizlik |
actually | gerçekten |
caribbean | karayipler |
beach | kumsal |
or | veya |
a | bir |
Mostrando 50 de 50 traduções