EN Karacasu District is located in the valley between Babadag to the east and Karıncali Mountain to the west and approximately 40 km long valley with mountainous and rough terrain.
EN Karacasu District is located in the valley between Babadag to the east and Karıncali Mountain to the west and approximately 40 km long valley with mountainous and rough terrain.
TR Karacasu İlçesi, doğusunda bulunan Babadağ ile batısında bulunan Karıncalı Dağı arasında kalan ve yer yer dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip yaklaşık 40 km uzunluğundaki vadide kurulmuştur.
inglês | turco |
---|---|
karacasu | karacasu |
east | doğusunda |
mountain | dağ |
km | km |
and | ve |
in | da |
west | batı |
between | arası |
to | sahip |
is | bulunan |
with | ile |
approximately | yaklaşık |
EN Karacasu District is located in the valley between Babadag to the east and Karıncali Mountain to the west and approximately 40 km long valley with mountainous and rough terrain.
TR Karacasu İlçesi, doğusunda bulunan Babadağ ile batısında bulunan Karıncalı Dağı arasında kalan ve yer yer dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip yaklaşık 40 km uzunluğundaki vadide kurulmuştur.
inglês | turco |
---|---|
karacasu | karacasu |
east | doğusunda |
mountain | dağ |
km | km |
and | ve |
in | da |
west | batı |
between | arası |
to | sahip |
is | bulunan |
with | ile |
approximately | yaklaşık |
EN Ruhr Valley Cycle Route – the new tourThe Ruhr Valley Cycle Route is still relatively young, having only opened in 2006
TR Ruhrtal Bisiklet Yolu - NewcomerRuhrtal (Ruhr Vadisi) bisiklet yolu henüz çok yeni, bu yol 2006'da açıldı
inglês | turco |
---|---|
cycle | bisiklet |
route | yolu |
valley | vadisi |
in | da |
the | çok |
new | yeni |
EN Dear Phemexers, Phemex is pleased to announce that we’ll be adding a new trading pair - NEAR/USDT - to our spot market on May 7, 2022. Users are able to spot trade NEAR against USDT. Near is……
TR Phemex sizi "Phemex ile Milyon" Twitter Çekilişine davet ediyor! Phemex'teki 1.000.000 kaydı kutlamak için topluluğumuzun en çok sevdiği şekilde - DOGECOIN'i vererek yapmak istiyo……
EN Karacasu District is located in the valley between Karadalı Mountain in the east of Babadağ to the east and Karacasu on a mountainous and rough terrain.
TR Karacasu İlçesi, doğusunda bulunan Babadağ ile batısında bulunan Karıncalı Dağı arasında kalan ve yer yer dağlık ve engebeli bir arazi yapısına Karacasu sahip yaklaşık 40 km uzunluğundaki vadide kurulmuştur.
inglês | turco |
---|---|
karacasu | karacasu |
mountain | dağ |
east | doğusunda |
and | ve |
in | da |
between | arası |
to | sahip |
a | bir |
is | bulunan |
of | yer |
EN The Motor Valley car show takes place in Modena for the first time in a real Festival dedicated to the world of Motorsport, thanks also to the presence of the Motor1Days event on the Autodromo Marzaglia in Modena.
TR 25-26 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan Pekin Otomobil Fuarı'nda tanıtılacak olan yeni ve konsept otomobillere ait çok çeşitli güncel içerikler.
inglês | turco |
---|---|
also | ve |
a | olan |
to | e |
EN Motor Valley Fest is back with the best Italian cars
TR Motorsport Network, Motorsport.tv'nin yeni CEO'su ile güçleniyor
inglês | turco |
---|---|
with | ile |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN Born 21 November 1985 (age 35) Born In Mission, Fraser Valley Regional District, British Columbia, Canada
TR Doğum tarihi 21 Kasım 1985 (age 35) Doğum yeri Mission, Fraser Valley Regional District, British Columbia, Kanada
inglês | turco |
---|---|
born | doğum |
november | kasım |
canada | kanada |
age | age |
EN Many Silicon Valley and technology companies banded together in protest of the FBI’s 2015 request for encryption backdoors, defending encryption as a necessary tool for data security and technological innovation.
TR Birçok Silikon Vadisi ve teknoloji şirketi FBI'ın 2015'teki teknolojik inovasyon ve veri güvenliği için gerekli bir aygıt olarak şifrelemeyi savunan, şifreleme arka kapıları için olan isteğini protesto için bir araya geldiler.
inglês | turco |
---|---|
valley | vadisi |
data | veri |
innovation | inovasyon |
companies | şirketi |
and | ve |
technology | teknoloji |
technological | teknolojik |
encryption | şifreleme |
necessary | gerekli |
many | çok |
of | in |
security | güvenliği |
together | araya |
for | için |
EN The Ahr Valley suffered devastating flooding in the summer – private and state help is giving local people hope as they rebuild their lives
TR Yazın meydana gelen bir sel felaketi Ahr Vadisi’ni sular altında bırakmıştı. Bireysel yardımlar ve kamu desteği, yaraların sarılması için insanlara umut veriyor.
inglês | turco |
---|---|
help | desteği |
people | insanlara |
hope | umut |
and | ve |
the | gelen |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN 48 Hours: Selected for 48 Hours in the Valley Program
TR 48 Saat: Valley Programında 48 saat için Seçildi
inglês | turco |
---|---|
hours | saat |
program | programı |
for | için |
EN General Evaluation of Dry Bean Landraces in Farmers’ Field in Terms of Natural Resource Economics in The Middle Kızılırmak Valley of Turkey
TR Orta Kızılırmak Vadisi’nde Üretici Şartlarında Yerel Kuru Fasulye Popülasyonlarının Doğal Kaynak Ekonomisi Açısından Genel Değerlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
general | genel |
dry | kuru |
natural | doğal |
resource | kaynak |
economics | ekonomisi |
middle | orta |
in terms of | açısından |
of | nın |
EN Karacasu District is located in the valley between Karadalı Mountain in the east of Babadağ to the east and Karacasu on a mountainous and rough terrain.
TR Karacasu İlçesi, doğusunda bulunan Babadağ ile batısında bulunan Karıncalı Dağı arasında kalan ve yer yer dağlık ve engebeli bir arazi yapısına Karacasu sahip yaklaşık 40 km uzunluğundaki vadide kurulmuştur.
inglês | turco |
---|---|
karacasu | karacasu |
mountain | dağ |
east | doğusunda |
and | ve |
in | da |
between | arası |
to | sahip |
a | bir |
is | bulunan |
of | yer |
EN Celebrate Easter and the special spring long weekend at Edmonton’s river valley castle.
TR “Luxury Hammam by gülsha” ile vücudunuzu, enerjinizi ve ruhunuzu yenilerken, lüks bir Türk hamamı deneyimi yaşayın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
special | ile |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN Celebrate Easter and the special spring long weekend at Edmonton’s river valley castle.
TR “Luxury Hammam by gülsha” ile vücudunuzu, enerjinizi ve ruhunuzu yenilerken, lüks bir Türk hamamı deneyimi yaşayın.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
special | ile |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN A grand piano lies next to the spiral staircase, the Bow Valley spreading out in every direction
TR Bir kuyruklu piano, spiral merdivenlerin yanında durmaktadır ve Bow Vadisi her yöne yayılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
bow | yay |
valley | vadisi |
to | her |
a | bir |
EN The Ahr Valley suffered devastating flooding in the summer – private and state help is giving local people hope as they rebuild their lives
TR Yazın meydana gelen bir sel felaketi Ahr Vadisi’ni sular altında bırakmıştı. Bireysel yardımlar ve kamu desteği, yaraların sarılması için insanlara umut veriyor.
inglês | turco |
---|---|
help | desteği |
people | insanlara |
hope | umut |
and | ve |
the | gelen |
EN There is a hidden champion in every second Black Forest valley.
TR Bizim bölgemizde, her iki Schwarzwald vadisinden birinde Gizli Şampiyon firmalardan biriyle karşılaşmak mümkün.
inglês | turco |
---|---|
hidden | gizli |
in | iki |
EN A Christmas tree at a damaged house in the Ahr Valley
TR Ahr Vadisi’nde hasarlı bir evdeki Noel ağacı
inglês | turco |
---|---|
christmas | noel |
damaged | hasarlı |
a | bir |
EN Bacharach is a beautifully situated town in the cultural landscape of the Middle Rhine Valley with its many castles. How about some wine tasting and a boat tour on the Rhine past the famous Loreley Rock?
TR Bacharach Orta Ren vadisinde çok güzel bir konumda, pek çok yükseltileriyle bir kültür coğrafyası. Bir şarap tadımına veya Ren Nehrinde gezi teknesiyle ünlü Loreley Kayalığına da uğrayan bir tura ne dersiniz?
inglês | turco |
---|---|
beautifully | güzel |
cultural | kültür |
wine | şarap |
famous | ünlü |
in | da |
many | pek |
middle | orta |
the | veya |
a | bir |
EN Many of the well-known climbing areas such as the Hirschbach Valley and the rocks around Betzenstein and Königstein are situated in the Frankenpfalz region
TR Hirschbachtal ve Betzenstein ile Königstein civarındaki kayalıklar gibi meşhur tırmanma bölgeleri, Frankenpfalz bölgesinde bulunuyor
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN In Pegnitz Valley, the peaks of the Riffler and the Student are just as enticing for climbers as the massive rock faces of the Roter Fels and the Ankatal face.
TR Pegnitz Vadisindeki sığı kayalar zincirinin uçları, tıpkı Roter Fels'in (Kızıl Kaya) yamaçları ve muhteşem Ankatal sarp kayası gibi insanı tırmanmaya davet ediyor.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Felix Banaszak says he has a “classic Ruhr area biography”, and by that he means that his family shares a migration background. His great-grandparents on his father’s side of the family came to the Ruhr Valley from Poland.
TR Felix Banaszak kendisinin “klasik bir Ruhr Bölgesi hayat hikayesine” sahip olduğunu söylüyor; kastettiği, ailesinin göç geçmişi. Babasının büyük dedesi Ruhr bölgesine Polonya’dan gelmiş.
EN I can see hardly any difference to the Silicon Valley.
TR Silicon Valley ile aramızda pek büyük bir fark görmüyorum.
inglês | turco |
---|---|
difference | fark |
EN “I can see hardly any difference to Silicon Valley,” says Professor Jana Koehler, who has headed the research centre since February 2019
TR Şubat 2019’da merkezin yönetimini üstlenen Profesör Jana Koehler, „Silicon Valley ile aramızda pek büyük bir fark görmüyorum“ diyor
EN Many Silicon Valley and technology companies banded together in protest of the FBI’s 2015 request for encryption backdoors, defending encryption as a necessary tool for data security and technological innovation.
TR Birçok Silikon Vadisi ve teknoloji şirketi FBI'ın 2015'teki teknolojik inovasyon ve veri güvenliği için gerekli bir aygıt olarak şifrelemeyi savunan, şifreleme arka kapıları için olan isteğini protesto için bir araya geldiler.
inglês | turco |
---|---|
valley | vadisi |
data | veri |
innovation | inovasyon |
companies | şirketi |
and | ve |
technology | teknoloji |
technological | teknolojik |
encryption | şifreleme |
necessary | gerekli |
many | çok |
of | in |
security | güvenliği |
together | araya |
for | için |
EN "Organic Maple Walnut Raisin Granola from Hawthorne Valley Farm....so yummy with yogurt and fresh blueberries!"
TR "Haftada 3 gün etraftaki köylerden ürünler getirilip burda satılıyor organik meyveler yumurtalar ev yapımı jambon ve peynirler... Çok canlı yoğun"
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
from | gün |
EN "Organic Maple Walnut Raisin Granola from Hawthorne Valley Farm....so yummy with yogurt and fresh blueberries!"
TR "Haftada 3 gün etraftaki köylerden ürünler getirilip burda satılıyor organik meyveler yumurtalar ev yapımı jambon ve peynirler... Çok canlı yoğun"
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
from | gün |
EN "Organic Maple Walnut Raisin Granola from Hawthorne Valley Farm....so yummy with yogurt and fresh blueberries!"
TR "Haftada 3 gün etraftaki köylerden ürünler getirilip burda satılıyor organik meyveler yumurtalar ev yapımı jambon ve peynirler... Çok canlı yoğun"
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
from | gün |
EN "Organic Maple Walnut Raisin Granola from Hawthorne Valley Farm....so yummy with yogurt and fresh blueberries!"
TR "Haftada 3 gün etraftaki köylerden ürünler getirilip burda satılıyor organik meyveler yumurtalar ev yapımı jambon ve peynirler... Çok canlı yoğun"
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
from | gün |
EN "Organic Maple Walnut Raisin Granola from Hawthorne Valley Farm....so yummy with yogurt and fresh blueberries!"
TR "Haftada 3 gün etraftaki köylerden ürünler getirilip burda satılıyor organik meyveler yumurtalar ev yapımı jambon ve peynirler... Çok canlı yoğun"
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
from | gün |
EN "Organic Maple Walnut Raisin Granola from Hawthorne Valley Farm....so yummy with yogurt and fresh blueberries!"
TR "Haftada 3 gün etraftaki köylerden ürünler getirilip burda satılıyor organik meyveler yumurtalar ev yapımı jambon ve peynirler... Çok canlı yoğun"
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
from | gün |
EN "Organic Maple Walnut Raisin Granola from Hawthorne Valley Farm....so yummy with yogurt and fresh blueberries!"
TR "Haftada 3 gün etraftaki köylerden ürünler getirilip burda satılıyor organik meyveler yumurtalar ev yapımı jambon ve peynirler... Çok canlı yoğun"
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
from | gün |
EN "Organic Maple Walnut Raisin Granola from Hawthorne Valley Farm....so yummy with yogurt and fresh blueberries!"
TR "Haftada 3 gün etraftaki köylerden ürünler getirilip burda satılıyor organik meyveler yumurtalar ev yapımı jambon ve peynirler... Çok canlı yoğun"
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
from | gün |
EN "Organic Maple Walnut Raisin Granola from Hawthorne Valley Farm....so yummy with yogurt and fresh blueberries!"
TR "Haftada 3 gün etraftaki köylerden ürünler getirilip burda satılıyor organik meyveler yumurtalar ev yapımı jambon ve peynirler... Çok canlı yoğun"
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
from | gün |
EN The 2022 CNBC Disruptor 50 list: Meet the next generation of Silicon Valley
TR 2022 CNBC Disruptor 50 listesi: Yeni nesil Silikon Vadisi ile tanışın
inglês | turco |
---|---|
list | listesi |
meet | tanışın |
valley | vadisi |
generation | nesil |
the | ile |
EN Yes, if the thoughts like "how to rent a car near me in Dubai" coming in your mind then its vey simple now and you can easily find car rentals near you through Google or Google Maps.
TR Evet, aklınıza "Dubai'de nasıl araba kiralarım" gibi düşünceler geliyorsa, artık çok basit ve Google veya Google Haritalar üzerinden size en yakın kiralık araçları kolayca bulabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
near | yakın |
maps | haritalar |
rent | kiralık |
simple | basit |
easily | kolayca |
yes | evet |
car | araç |
or | veya |
and | ve |
how | nasıl |
EN Yes, if the thoughts like "how to rent a car near me in Ajman" coming in your mind then its vey simple now and you can easily find car rentals near you through Google or Google Maps.
TR Evet, aklınıza "Ajman'da nasıl araba kiralarım" gibi düşünceler geliyorsa, artık çok basit ve Google veya Google Haritalar üzerinden size en yakın kiralık araçları kolayca bulabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
near | yakın |
maps | haritalar |
rent | kiralık |
simple | basit |
easily | kolayca |
yes | evet |
car | araç |
or | veya |
and | ve |
how | nasıl |
Mostrando 50 de 50 traduções