EN Students: I need a permanent, visible record of my undergraduate research and thesis.
EN Students: I need a permanent, visible record of my undergraduate research and thesis.
TR Öğrenciler: Lisans araştırmam ve tezimin kalıcı, görünür bir kaydına ihtiyacım var.
inglês | turco |
---|---|
visible | görünür |
permanent | kalıcı |
and | ve |
need | ihtiyacı |
a | bir |
EN Make your business visible for local customers
TR İşletmenizi yerel müşteriler için görülebilir hale getirin
inglês | turco |
---|---|
local | yerel |
customers | müşteriler |
for | için |
EN Where will papers in the open access mirror journal be visible for potential readers?
TR Açık erişimli ayna dergideki makaleleri olası okuyucular nerede görebilir?
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
mirror | ayna |
readers | okuyucular |
the | makaleleri |
potential | olası |
where | nerede |
EN Having a mobile-compatible website is very important as it allows you to be more visible in searches made from mobile devices.
TR Mobil uyumluluğa sahip olmanız mobil cihazlardan yapılan aramalarda daha görünür olmanızı sağladığı için oldukça önemlidir.
inglês | turco |
---|---|
a | a |
visible | görünür |
made | yapılan |
mobile | mobil |
important | önemlidir |
very | oldukça |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN All authorised users on each account are visible.
TR Her bir hesaptaki tüm yetkili kullanıcılar görünür haldedir.
inglês | turco |
---|---|
visible | görünür |
all | tüm |
each | her |
users | kullanıcılar |
EN Therefore, being a brand on Facebook means being visible on a top-ranking platform with billions of active users
TR Bu nedenle Facebook?ta bir markanın var olması demek; reyting sıralamasında zirvede yer alan, milyonlarca aktif kullanıcının yer aldığı bir platformda görünür olmak demek
inglês | turco |
---|---|
brand | markanın |
means | demek |
visible | görünür |
platform | platformda |
active | aktif |
users | kullanıcı |
being | bu |
therefore | bu nedenle |
a | bir |
of | yer |
EN Being visible and undertaking significant activities will make great contributions in terms of protecting and strengthening your company?s image.
TR Görünür olmak ve kayda değer aktiviteler gerçekleştirmek, imajınızın korunması ve güçlenmesi noktasında size büyük katkılar sunacaktır.
inglês | turco |
---|---|
visible | görünür |
great | büyük |
of | ın |
and | ve |
EN Shielded addresses and their associated balances are not visible on the blockchain
TR Kalkanlı adresler ve bunlarla bağlantılı adresler blockchain üzerinde görülebilir olmaz
inglês | turco |
---|---|
blockchain | blockchain |
and | ve |
EN But the addresses, transaction amount and the memo field are all encrypted and not publicly visible
TR Fakat adresler, işlem miktarları ve not bölümü şifrelenmiştir ve herkese açık şekilde görülebilir değildir
inglês | turco |
---|---|
transaction | işlem |
publicly | açık |
and | ve |
all | herkese |
the | şekilde |
but | fakat |
not | değildir |
EN You can use Node.js' child_process command to execute a binary that you included in your function or any executable from Amazon Linux that is visible to your function
TR Node.js'nin child_process komutunu kullanarak işlevinize eklediğiniz ikili dosyaları veya Amazon Linux'ta bulunan ve işleviniz tarafından erişilebilen tüm yürütülebilir dosyaları çalıştırabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
process | iş |
amazon | amazon |
node | node |
or | veya |
is | bulunan |
your | ve |
to | tüm |
in | tarafından |
EN A viewport meta tag is an HTML element to adapt pages of the site to different devices and to define its visible area for smartphone browsers. For example, you have...
TR 404 hatası nedir “Hata 404” (veya “Sayfa Bulunamadı”) ? sunucu bir kullanıcı tarafından istenen belgeyi bulamadığında oluşan standart bir HTTP durum kodudur. Temel olarak, bu varolmayan veya kırılmayan bir sayfadır....
inglês | turco |
---|---|
pages | sayfa |
of | tarafından |
an | bir |
EN The Thawte Trusted Site Seal is a visible, real-time assurance for visitors to your website that guarantees that the information they send to your website is private
TR Thawte Güvenilir Site Mührü, web sitenize gelen ziyaretçiler için web sitenize gönderdikleri bilgilerin özel olduğunu garanti eden görünür, gerçek zamanlı bir güvencedir
inglês | turco |
---|---|
thawte | thawte |
visible | görünür |
visitors | ziyaretçiler |
time | zamanlı |
website | web |
real | gerçek |
site | site |
is | olduğunu |
the information | bilgilerin |
guarantees | garanti |
trusted | güvenilir |
EN Symantec Trusted Site Seal, is a visible, real-time assurance for your website visitors that guarantees that the information they send to your website is private
TR Symantec Güvenilir Site Mührü, web sitenize gelen ziyaretçiler için web sitenize gönderdikleri bilgilerin özel olduğunu garanti eden görünür, gerçek zamanlı bir güvencedir
inglês | turco |
---|---|
symantec | symantec |
visible | görünür |
visitors | ziyaretçiler |
time | zamanlı |
website | web |
real | gerçek |
site | site |
is | olduğunu |
the information | bilgilerin |
guarantees | garanti |
trusted | güvenilir |
EN Adding a visible confirmation signature is equivalent to signing your name on a physical document
TR Görünür bir onay imzası eklemek, adınızı fiziksel bir belgeye imzalamakla eşdeğerdir
inglês | turco |
---|---|
adding | eklemek |
visible | görünür |
confirmation | onay |
physical | fiziksel |
signature | imzası |
name | adı |
your | adınızı |
a | bir |
to | e |
EN DigiCert Trusted Site Seal, is a visible, real-time assurance for your website visitors that guarantees that the information they send to your website is private
TR DigiCert Güvenilir Site Mührü, web sitenize gelen ziyaretçiler için web sitenize gönderdikleri bilgilerin özel olduğunu garanti eden görünür, gerçek zamanlı bir güvencedir
inglês | turco |
---|---|
visible | görünür |
visitors | ziyaretçiler |
digicert | digicert |
time | zamanlı |
website | web |
real | gerçek |
site | site |
is | olduğunu |
the information | bilgilerin |
guarantees | garanti |
trusted | güvenilir |
EN It makes the various initiatives visible and fosters international and interdisciplinary exchange
TR Bu ağ çeşitli girişimleri görünür kılıyor, ayrıca uluslararası ve disiplinler arası alışverişleri teşvik ediyor
inglês | turco |
---|---|
visible | görünür |
various | çeşitli |
international | uluslararası |
and | ve |
EN Zebra’s real-time technology will allow you to streamline and automate your business operations to harness the visible value chain for business intelligence
TR Zebra'nın gerçek zamanlı teknolojisi, iş bilgileri için izlenebilir değer zincirinden yararlanabilmek için iş faaliyetlerinizi düzene sokmanızı ve otomatikleştirmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojisi |
allow | sağlar |
value | değer |
real | gerçek |
time | zamanlı |
and | ve |
EN FREEZEmarkers display a clearly visible green circle and white checkmark to indicate when temperatures are above the response temperature
TR FREEZEmarkers sıcaklıkların etkilenme sıcaklığının üzerinde kaldığını belirtmek için açıkça görülebilen bir yeşil daire ve beyaz onay işareti gösterir
inglês | turco |
---|---|
clearly | açıkça |
circle | daire |
temperature | sıcaklığı |
and | ve |
to | için |
a | bir |
white | beyaz |
green | yeşil |
EN Ensuring every asset and worker on the edge is visible
TR Performans gösteren her varlık ve çalışanın görünürlüğünü garanti ederek
inglês | turco |
---|---|
asset | varlık |
and | ve |
the | ederek |
every | her |
EN Let’s get inventories fully visible and under control, flowing lean and uninterrupted
TR Stokları eksiksiz görün ve kontrol altında tutun; raflarınıza doğru ve kesintisiz aktarın
inglês | turco |
---|---|
under | altında |
control | kontrol |
uninterrupted | kesintisiz |
and | ve |
EN Marieke Reimann – Editor-in-Chief who makes diversity visible
TR Marieke Reimann : Çeşitliliği Görünür Kılan Başyazar
inglês | turco |
---|---|
visible | görünür |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN Concentric silicone ridges on the back of the device channel lower-frequency pulsations deep into the skin to restore firmness and elasticity, while helping to reduce visible signs of aging.
TR Cihazın arkasındaki silikon eşmerkezli çizgiler, düşük frekanslı titreşimleri cildin derinliklerine ileterek sıkılığı ve esnekliği geri kazandırır ve yaşlanmanın gözle görülür belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
silicone | silikon |
of | ın |
helping | yardımcı olur |
reduce | azaltmaya |
lower | düşük |
device | cihaz |
and | ve |
to | geri |
EN Inspired by the lymphatic eye massages practiced in Asia, the innovative IRIS enhances the visible benefits of this technique beyond the capability of fingertips alone
TR Asya'da uygulanan lenfatik göz masajlarından esinlenen yenilikçi IRIS, bu tekniğin gözle görülür faydalarını avucunuzun içine getiriyor
inglês | turco |
---|---|
eye | göz |
innovative | yenilikçi |
this | bu |
in | içine |
of | in |
benefits | faydalar |
EN MORE EFFECTIVE AT REDUCING VISIBLE CROW'S FEET AND FINE LINES
TR DAHA ETKILI KAZAYAKLARININ VE INCE ÇIZGILERIN AZALTILMASINDA
inglês | turco |
---|---|
effective | etkili |
and | ve |
more | daha |
EN Cooling minimizes puffiness, and instantly lifts and firms, effectively combating visible signs of aging.
TR Soğutma, şişkinliği en aza indirir ve anında cildinizi sıkılaştırır, yaşlanmanın gözle görülür belirtileriyle etkin bir şekilde mücadele eder.
inglês | turco |
---|---|
cooling | soğutma |
instantly | anında |
effectively | etkin |
and | ve |
of | bir |
EN Our signature transdermal pulsations channel a low-frequency massage deep below the skin surface, to stimulate blood flow and restore firmness & elasticity, helping to reduce visible signs of aging.
TR Özel transdermal titreşimlerimiz; kan akışını uyarmak, sıkılığı ve esnekliği geri kazandırmak için cilt yüzeyinin derinliklerine düşük frekanslı masaj yapar. Gözle görülür yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
massage | masaj |
skin | cilt |
blood | kan |
helping | yardımcı olur |
reduce | azaltmaya |
low | düşük |
a | yardımcı |
flow | akışını |
of | in |
and | ve |
to | geri |
below | için |
EN Clinically proven to treat & heal acne-prone skin. 75% of users report visible results from the very first use.*
TR Klinik tarafından onaylanmış akneye yatkın cilt tedavisi. Kullanıcıların %75’i ilk kullanımda gözle görülür sonuç aldığını belirtti.*
inglês | turco |
---|---|
skin | cilt |
results | sonuç |
first | ilk |
users | kullanıcılar |
EN All amendments will be visible under these Terms
TR Tüm değişiklikler bu Koşullar kapsamında görünür olacaktır
inglês | turco |
---|---|
visible | görünür |
terms | koşullar |
these | bu |
all | tüm |
under | de |
will | olacaktır |
EN Where will papers in the open access mirror journal be visible for potential readers?
TR Açık erişimli ayna dergideki makaleleri olası okuyucular nerede görebilir?
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
mirror | ayna |
readers | okuyucular |
the | makaleleri |
potential | olası |
where | nerede |
EN Having a mobile-compatible website is very important as it allows you to be more visible in searches made from mobile devices.
TR Mobil uyumluluğa sahip olmanız mobil cihazlardan yapılan aramalarda daha görünür olmanızı sağladığı için oldukça önemlidir.
inglês | turco |
---|---|
a | a |
visible | görünür |
made | yapılan |
mobile | mobil |
important | önemlidir |
very | oldukça |
EN You can use Node.js' child_process command to execute a binary that you included in your function or any executable from Amazon Linux that is visible to your function
TR Node.js'nin child_process komutunu kullanarak işlevinize eklediğiniz ikili dosyaları veya Amazon Linux'ta bulunan ve işleviniz tarafından erişilebilen tüm yürütülebilir dosyaları çalıştırabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
process | iş |
amazon | amazon |
node | node |
or | veya |
is | bulunan |
your | ve |
to | tüm |
in | tarafından |
EN The Thawte Trusted Site Seal is a visible, real-time assurance for visitors to your website that guarantees that the information they send to your website is private
TR Thawte Güvenilir Site Mührü, web sitenize gelen ziyaretçiler için web sitenize gönderdikleri bilgilerin özel olduğunu garanti eden görünür, gerçek zamanlı bir güvencedir
inglês | turco |
---|---|
thawte | thawte |
visible | görünür |
visitors | ziyaretçiler |
time | zamanlı |
website | web |
real | gerçek |
site | site |
is | olduğunu |
the information | bilgilerin |
guarantees | garanti |
trusted | güvenilir |
EN Symantec Trusted Site Seal, is a visible, real-time assurance for your website visitors that guarantees that the information they send to your website is private
TR Symantec Güvenilir Site Mührü, web sitenize gelen ziyaretçiler için web sitenize gönderdikleri bilgilerin özel olduğunu garanti eden görünür, gerçek zamanlı bir güvencedir
inglês | turco |
---|---|
symantec | symantec |
visible | görünür |
visitors | ziyaretçiler |
time | zamanlı |
website | web |
real | gerçek |
site | site |
is | olduğunu |
the information | bilgilerin |
guarantees | garanti |
trusted | güvenilir |
EN Adding a visible confirmation signature is equivalent to signing your name on a physical document
TR Görünür bir onay imzası eklemek, adınızı fiziksel bir belgeye imzalamakla eşdeğerdir
inglês | turco |
---|---|
adding | eklemek |
visible | görünür |
confirmation | onay |
physical | fiziksel |
signature | imzası |
name | adı |
your | adınızı |
a | bir |
to | e |
EN DigiCert Trusted Site Seal, is a visible, real-time assurance for your website visitors that guarantees that the information they send to your website is private
TR DigiCert Güvenilir Site Mührü, web sitenize gelen ziyaretçiler için web sitenize gönderdikleri bilgilerin özel olduğunu garanti eden görünür, gerçek zamanlı bir güvencedir
inglês | turco |
---|---|
visible | görünür |
visitors | ziyaretçiler |
digicert | digicert |
time | zamanlı |
website | web |
real | gerçek |
site | site |
is | olduğunu |
the information | bilgilerin |
guarantees | garanti |
trusted | güvenilir |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN Zebra’s real-time technology will allow you to streamline and automate your business operations to harness the visible value chain for business intelligence
TR Zebra'nın gerçek zamanlı teknolojisi, iş bilgileri için izlenebilir değer zincirinden yararlanabilmek için iş faaliyetlerinizi düzene sokmanızı ve otomatikleştirmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojisi |
allow | sağlar |
value | değer |
real | gerçek |
time | zamanlı |
and | ve |
EN FREEZEmarkers display a clearly visible green circle and white checkmark to indicate when temperatures are above the response temperature
TR FREEZEmarkers sıcaklıkların etkilenme sıcaklığının üzerinde kaldığını belirtmek için açıkça görülebilen bir yeşil daire ve beyaz onay işareti gösterir
inglês | turco |
---|---|
clearly | açıkça |
circle | daire |
temperature | sıcaklığı |
and | ve |
to | için |
a | bir |
white | beyaz |
green | yeşil |
EN Updates made by the primary are visible to all Amazon Aurora Replicas
TR Birincil bulut sunucusu tarafından yapılan güncellemeler tüm Amazon Aurora Replikaları tarafından görülebilir
inglês | turco |
---|---|
updates | güncellemeler |
made | yapılan |
primary | birincil |
amazon | amazon |
aurora | aurora |
by | tarafından |
all | tüm |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
inglês | turco |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções