DE Wenn Sie versuchen, Ihre Online-Präsenz zu optimieren, ist die Durchführung eines Website-Audits eine der besten Möglichkeiten, um bessere Ergebnisse für die von Ihnen angestrebten Keywords zu erzielen.
DE Wenn Sie versuchen, Ihre Online-Präsenz zu optimieren, ist die Durchführung eines Website-Audits eine der besten Möglichkeiten, um bessere Ergebnisse für die von Ihnen angestrebten Keywords zu erzielen.
TR Çevrimiçi varlığınızı optimize etmeye çalışıyorsanız, bir web sitesi denetimi gerçekleştirmek, hedeflediğiniz anahtar kelimeler için daha iyi sonuçlar almanın en iyi yollarından biridir.
alemão | turco |
---|---|
möglichkeiten | yollar |
audits | denetimi |
bessere | daha iyi |
optimieren | optimize |
ergebnisse | sonuçlar |
besten | en |
keywords | anahtar |
website | sitesi |
DE Duale Ausbildung, Qualifikation und Arbeitgeber: aktuelle Informationen und Hintergrundberichte zu Karriere und Arbeit.
TR Kariyer ve çalışma hayatıyla ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: ikili eğitim, yeterlilik, işveren.
alemão | turco |
---|---|
ausbildung | eğitim |
aktuelle | güncel |
zu | e |
karriere | kariyer |
und | ve |
arbeit | iş |
informationen | bilgiler |
DE Duale Ausbildung, Qualifikation und Arbeitgeber: aktuelle Informationen und Hintergrundberichte zu Karriere und Arbeit.
TR Kariyer ve çalışma hayatıyla ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: ikili eğitim, yeterlilik, işveren.
alemão | turco |
---|---|
ausbildung | eğitim |
aktuelle | güncel |
zu | e |
karriere | kariyer |
und | ve |
arbeit | iş |
informationen | bilgiler |
DE Boxerin Nadine Apetz wurde während der Olympia-Qualifikation von Corona-Einschränkungen ausgebremst. Nun will sie neu angreifen.
TR Korona kısıtlamaları olimpiyat elemeleri sırasında boksör Nadine Apetz'in hızını kesti. Nadine şimdi yeniden atağa geçecek.
alemão | turco |
---|---|
während | sırasında |
neu | yeniden |
corona | korona |
einschränkungen | kısıtlamaları |
nun | şimdi |
DE Mein wichtigster Qualifikationswettkampf für Tokio stand kurz bevor, wir Sportler lebten wie in einer Blase, hatten alles ausgeblendet und nichts als die Qualifikation für unseren größten Traum im Kopf.
TR Tokyo seçmelerindeki en önemli maçımdan önce biz sporcular adeta bir fanus içinde yaşıyorduk; aklımızdan her şeyi atmış, sadece en büyük hayalimiz olan kalifikasyonu düşünüyorduk.
alemão | turco |
---|---|
alles | şeyi |
in | içinde |
wir | biz |
die | önce |
größten | en |
und | bir |
DE Wir Sportler lebten wie in einer Blase, hatten nichts als die Qualifikation im Kopf.
TR Biz sporcular adeta bir fanus içinde yaşıyorduk, aklımızda kalifikasyondan başka bir şey yoktu.
alemão | turco |
---|---|
wir | biz |
in | içinde |
DE Dazu zählt etwa der Nachweis eines Jobangebots in Deutschland, eine anerkannte oder vergleichbare Qualifikation und die Zustimmung der Bundesagentur für Arbeit
TR Sunulması gereken belgeler arasında, örneğin Almanya’daki iş teklifinin kanıtı, denkliği kabul edilmiş ya da kıyaslanabilir bir mezuniyeti ve Federal İş Kurumu’nun onayı gibi belgeler de bulunuyor
alemão | turco |
---|---|
in | da |
und | ve |
z | örneğin |
oder | ya |
deutschland | gibi |
DE Und auch in Malaysia gibt es bereits eine an den Deutschen Handwerksmeister angelehnte Qualifikation
TR Malezya'da da halihazırda Alman zanaat ustalığına dayalı bir kalifikasyon var
alemão | turco |
---|---|
bereits | halihazırda |
deutschen | alman |
in | da |
Mostrando 8 de 8 traduções