TR Anasayfa zaman akışınızda gezinirken size takip etmeniz için bir Konu önerebiliriz.
"anasayfa zaman akışınızda" w turecki można przetłumaczyć na następujące holenderski słowa/frazy:
TR Anasayfa zaman akışınızda gezinirken size takip etmeniz için bir Konu önerebiliriz.
NL Tijdens het scrollen door de tijdlijn van je startpagina, kunnen wij je een Onderwerp voorstellen om te volgen.
TR Anasayfa zaman akışınızda şu anda takip ettiğiniz bir Konu ile ilgili bir Tweete gidin.
NL Ga in de tijdlijn van je startpagina naar een Tweet over een Onderwerp dat jij nu volgt.
TR Anasayfa zaman akışınızda ve Keşfet sekmesinde önerebileceğimiz bir Konu ile ilgilenmediğinizi artık daha kolay bir şekilde belirtebilirsiniz
NL We hebben het gemakkelijker voor je gemaakt om aan te geven dat je niet bent geïnteresseerd bent in een Onderwerp dat we voorstellen in de tijdlijn van je startpagina en op het tabblad Verkennen
TR Bildirimler zaman akışı: Bir Tweet dizisinde sizden her bahsedildiğinde, Bildirimler zaman akışınızda görünür. Bu Tweet dizisini göster komutu Tweetin bir Tweet dizisinin parçası olduğunu belirtir.
NL Tijdlijn voor meldingen: elke keer dat je wordt vermeld in een collectie, is dit zichtbaar in je tijdlijn voor meldingen. Met de melding Deze collectie weergeven wordt in de Tweet aangegeven dat deze deel uitmaakt van een collectie.
turecki | holenderski |
---|---|
bildirimler | meldingen |
parçası | deel |
TR Takip ettiğiniz birinin 2 veya 3 Tweet içeren Tweet dizisi genellikle, ayrı bir grup halinde ayırt edilebilmesi amacıyla bir çizgiyle birbirine bağlı olarak zaman akışınızda gösterilir
NL Een collectie met twee of drie Tweets van iemand die jij volgt, wordt over het algemeen weergegeven op je tijdlijn via een lijn om de Tweets te verbinden en te markeren als een collectie
turecki | holenderski |
---|---|
takip | volgt |
TR Özel Tweetler: Süper Takip ettiğiniz kişinin normal Tweet paylaşımlarına ek olarak Ana Sayfa zaman akışınızda, etkileşimde bulunmak ve yanıtlamak üzere Süper Takipçiler için özel olarak yayınlanan Tweetleri de görürsünüz.
NL Exclusieve Tweets: Behalve de gewone Tweets die de persoon die je supervolgt plaatst, zie je ook Tweets op je tijdlijn van de startpagina die exclusief zijn geplaatst voor Supervolgers om interactie mee aan te gaan en op te antwoorden.
turecki | holenderski |
---|---|
ve | en |
TR Masaüstü veya dizüstü bilgisayardan twitter.com adresine giriş yapıldığında, Gündemler Anasayfa zaman akışı, Bildirimler, arama sonuçları ve profil sayfaları dahil olmak üzere birçok yerde listelenir.
NL Wanneer je bent ingelogd op twitter.com op een desktop of laptop, kan je trends op verschillende plaatsen vinden, waaronder de tijdlijn van je startpagina, de pagina Meldingen, bij de zoekresultaten en op profielpagina's.
turecki | holenderski |
---|---|
masaüstü | desktop |
bildirimler | meldingen |
ve | en |
sayfaları | pagina |
olmak | bent |
TR Bir fotoğrafı hızlı bir şekilde Tweetlemek için üst menüden kamera simgesine dokunun veya Anasayfa zaman akışınızdan sola kaydırın.
NL Om snel een foto te tweeten, tik je op het camera-icoon in het bovenste menu of veeg je naar links in de tijdlijn van je startpagina.
turecki | holenderski |
---|---|
üst | bovenste |
TR Tweet dizilerini Anasayfa ve profil zaman akışlarınızdan görüntüleme
NL Collecties bekijken in de tijdlijn op je startpagina en in je profiel
turecki | holenderski |
---|---|
ve | en |
TR Gündemdekiler sekmesindeki arama çubuğunda Anasayfa zaman akışınızdan istediğiniz Gündem konumunu yazın veya listeden seçim yapın.
NL Type vanaf je tijdlijn op je startpagina in de zoekbalk op het tabblad Trending, je gewenste trendlocatie of kies uit de lijst.
turecki | holenderski |
---|---|
istediğiniz | gewenste |
seçim | kies |
TR Gündemdekiler sekmesindeki arama çubuğunda Anasayfa zaman akışınızdan istediğiniz Gündem konumunu yazın veya listeden seçim yapın.
NL Type vanaf je tijdlijn op je startpagina in de zoekbalk op het tabblad Trending je gewenste trendlocatie of kies uit de lijst.
turecki | holenderski |
---|---|
istediğiniz | gewenste |
seçim | kies |
TR Bu Topluluk Tweetleri, takipçilerinizin Anasayfa zaman akışlarına gönderilmeyeceğinden takipçilerinize gönderilen Tweetlerden farklıdır
NL Dit is anders dan Tweets naar je volgers omdat deze Community-tweets niet worden verzonden naar de tijdlijnen op de startpagina's van je volgers
turecki | holenderski |
---|---|
topluluk | community |
bu | worden |
TR Tüm Topluluk Tweetleri (Alıntı Tweetler dâhil) Topluluk içinde görülebilir ve üyelerin Anasayfa zaman akışlarına enjekte edilir
NL Alle Community-tweets (inclusief Geciteerde Tweets) zijn zichtbaar binnen de Community en worden verzonden naar de tijdlijnen op de startpagina van leden
turecki | holenderski |
---|---|
tüm | alle |
topluluk | community |
ve | en |
TR Anasayfa zaman akışınızdan:
NL Vanuit de tijdlijn van je startpagina:
TR Bu öğeler, iş akışınızda her ihtiyaç duyduğunuzda ve doğru formatta görünürler
NL Deze items zijn direct beschikbaar in je workflow, hebben meteen de juiste indeling en kunnen overal worden gebruikt waar je ze nodig hebt
TR Reklamlar, işletmelerin tanıtımını yapmak için ödeme yaptığı Pinlerdir. Ana sayfa akışınızda ve arama sonuçlarınızda görünürler.
NL Advertenties zijn pins waar bedrijven voor betalen om ze te promoten. Ze zijn te zien op je startpagina en in zoekresultaten.
TR İş hayatı zaman zaman çok yoğun olsa da, her zaman iyi kahve, iyi şarap ve ikiz oğulları Aiden ve Sean ile kaliteli zaman geçirmek için fırsat bulur.
NL Hoewel zijn carrière soms hectisch kan zijn, maakt hij altijd tijd voor de belangrijke dingen in het leven: goede koffie, goede wijn en quality time met zijn tweelingzoons, Aiden en Sean.
TR Zaman zaman biz deneme sürümü önerebiliriz Golden Frog Bir ödeme gerektirmeksizin belirli bir zaman dilimi için servisler (bir "Ücretsiz Deneme")
NL Van tijd tot tijd kunnen we proefperiodes voor Golden Frog services aanbieden voor een welbepaalde periode van tijd zonder een betaling te vragen (a "Free Trial")
turecki | holenderski |
---|---|
zaman | tijd |
biz | we |
TR Bu zaman akışı en çok zaman geçirdiğin yer olacak. Senin için en önemli konulardaki anlık gelişmelere buradan ulaşabileceksin.
NL Je besteedt het grootste gedeelte van je tijd op deze tijdlijn. Je krijgt hier direct updates over zaken die belangrijk voor je zijn.
turecki | holenderski |
---|---|
bu | het |
zaman | tijd |
olacak | zijn |
önemli | belangrijk |
buradan | hier |
TR "Zaman içinde sayfalar" tablomuz, zaman içinde herhangi bir konu için içerik oluşturma trendini gösterir.
NL Onze "pagina’s gedurende de tijd"-grafiek laat je de contentcreatietrend voor ieder onderwerp zien in het verloop van de tijd.
turecki | holenderski |
---|---|
sayfalar | pagina |
konu | onderwerp |
TR Hiçbir zaman ve hiçbir zaman veritabanlarımızı ticarileştirmiyoruz veya herhangi bir üçüncü tarafla hedefli reklamcılık veya başka bir amaç için veri paylaşmıyoruz.
NL We hebben onze data nooit gecommercialiseerd en we delen geen gegevens met externe partijen.
turecki | holenderski |
---|---|
ve | en |
hiçbir zaman | nooit |
TR Müşterilerinize yardımcı olmaya daha fazla zaman ayırın; e-posta, toplantılar ve idari işlere daha az zaman harcayın. Customer 360 için Quip yardımcı olmaya hazır.
NL Spendeer meer tijd aan het helpen van uw klanten, en minder tijd aan e-mailberichten, vergaderingen en administratief werk. Quip voor Customer 360 is er om u te helpen.
turecki | holenderski |
---|---|
zaman | tijd |
toplantılar | vergaderingen |
ve | en |
daha az | minder |
TR Tüm parçalar ya da satıcılar eşit olarak yaratılmamıştır. Üstelik zaman zaman iyiyi, kötüyü ve güvenilmez olanı ayırmak da zordur. On yıldan uzun bir süredir kaynakları ve tedarikçileri değerlendirme olanağına sahip olduk.
NL Niet alle onderdelen of verkopers bieden dezelfde kwaliteit. Moeilijk te weten of ze goed, slecht of inconsistent zijn. We zijn al meer dan 10 jaar bezig met het nagaan van bronnen en leveranciers.
turecki | holenderski |
---|---|
tüm | alle |
parçalar | onderdelen |
ya | of |
ve | en |
kaynakları | bronnen |
sahip | zijn |
TR Zaman zaman OEM (Orijinal Malzeme Üreticisi) parçalar mevcut olmakla birlikte, çoğu orijinal parça herkes için erişilebilir değildir
NL Soms zijn er OEM-onderdelen (Original Equipment Manufacturer) beschikbaar, maar veel fabrieksonderdelen zijn gewoon niet beschikbaar —voor niemand
turecki | holenderski |
---|---|
parçalar | onderdelen |
çoğu | veel |
değildir | niet |
TR Transkripte daha az zaman harcayın ve raporlamaya daha fazla zaman ayırın
NL Besteed minder tijd aan transcriberen en meer tijd aan rapporteren
turecki | holenderski |
---|---|
zaman | tijd |
ve | en |
daha az | minder |
TR Nitel, nicel, UI, yatırım veya başka bir tür araştırma görüşmesi yapıyor olun, Sonix daha az zaman transkripsiyon ve bilgileri sentezlemek için daha fazla zaman harcamanızı sağlar.
NL Of je nu kwalitatief, kwantitatief, gebruikersinterface, investering of een ander type onderzoeksinterview doet, Sonix laat je minder tijd besteden aan transcriberen en meer tijd aan het synthetiseren van de informatie.
turecki | holenderski |
---|---|
tür | type |
sonix | sonix |
transkripsiyon | transcriberen |
ve | en |
daha az | minder |
TR Zaman zaman tarafınıza işlemlerle ilgili (hizmete ilişkin duyurular, faturayla ilgili konular, hizmet ya da politikalarımızdaki değişiklikler, kayıt olduğunuzda gönderilen hoş geldiniz mesajı gibi) iletişimler gönderilir
NL Wij sturen u af en toe berichten van een transactionele aard (zoals mededelingen over de service, berichten over facturering, wijzigingen in onze services of ons beleid, of een welkomstbericht wanneer u zich voor het eerst registreert)
turecki | holenderski |
---|---|
hizmet | service |
değişiklikler | wijzigingen |
TR Bu Gizlilik İlkesinde zaman zaman değişiklikler yapılabilir
NL We kunnen van tijd tot tijd wijzigingen aanbrengen in dit privacybeleid
turecki | holenderski |
---|---|
zaman | tijd |
değişiklikler | wijzigingen |
TR Öğretim görevlilerini tekrarlayan ve zaman alan görevlerin yükünden kurtaran ve öğrencilerin öğrenme süreçlerine daha fazla zaman ayırma olanağı veren araçlarla donatın.
NL Voorzie de faculteit van tools die de last van tijdrovende, repetitieve taken van docenten wegnemen, zodat ze meer tijd kunnen besteden aan lesgeven.
turecki | holenderski |
---|---|
zaman | tijd |
alan | van |
TR İhtiyaç duyduğumuz yardımı ve yanıtları çok hızlı aldık ve bu da Hexnode'un bizim için doğru olduğuna karar vermemizi sağladı. Çok zaman kazandırır ve destek biletleri sağlar ... bu, zaman kazandırıcıdır.
NL We kregen de hulp en antwoorden die we nodig hadden heel snel, waardoor we sneller besloten dat Hexnode goed voor ons is. Het bespaart een hoop tijd en support tickets... het is een tijdsbesparing.
turecki | holenderski |
---|---|
ve | en |
yanıtları | antwoorden |
zaman | tijd |
destek | support |
TR Bu Tanımlama Bilgisi Politikasını zaman zaman, örneğin kullandığımız tanımlama bilgilerinde yaptığımız değişiklikleri yansıtmak için veya başka operasyonel, yasal veya düzenleyici nedenlerle güncelleyebiliriz
NL WWe zullen het Cookiebeleid regelmatig aanpassen, bijvoorbeeld om veranderingen in de cookies die we gebruiken aan te geven of voor andere operationele, wettelijke of regelgevende redenen
turecki | holenderski |
---|---|
örneğin | bijvoorbeeld |
değişiklikleri | veranderingen |
başka | andere |
yasal | wettelijke |
TR Kendi takdir yetkimiz doğrultusunda bu şartları zaman zaman değiştirme hakkımızı saklıdır.
NL We behouden ons het recht voor om deze voorwaarden af en toe en naar eigen inzicht te wijzigen.
turecki | holenderski |
---|---|
şartları | voorwaarden |
TR Yani, zaman zaman belirli içeriklerin Gündemlerde görünmesine izin vermeyebilir veya bunu geçici olarak önleyebiliriz
NL Dit betekent dat we bepaalde content mogelijk niet toestaan of tijdelijk tegenhouden in Trends totdat meer context beschikbaar is
turecki | holenderski |
---|---|
belirli | bepaalde |
veya | of |
TR Her zaman günde sadece bir düğün için araba kiralayan şirketleri arayın, böylece herhangi bir zaman kısıtlaması konusunda endişelenmenize gerek kalmadan rahatlayabilirsiniz
NL Zoek altijd naar bedrijven die hun auto's verhuren voor slechts één bruiloft per dag, zodat u kunt ontspannen zonder dat u zich zorgen hoeft te maken over tijdsbeperkingen
turecki | holenderski |
---|---|
araba | auto |
şirketleri | bedrijven |
herhangi | maken |
gerek | hoeft |
kalmadan | zonder |
TR Protected.net Group, müşterilerine sunduğu Protected.net Group Yazılımlarında zaman zaman iyileştirmeler, yükseltmeler, değişiklikler veya modifikasyonlar yapabilir
NL Geregeld zal Protected.net Group verbeteringen, upgrades, wijzigingen of aanpassingen doorvoeren in de Protected.net Group-software die beschikbaar is voor haar klanten
turecki | holenderski |
---|---|
net | net |
değişiklikler | wijzigingen |
TR Öğretim görevlilerini tekrarlayan ve zaman alan görevlerin yükünden kurtaran ve öğrencilerin öğrenme süreçlerine daha fazla zaman ayırma olanağı veren araçlarla donatın.
NL Voorzie de faculteit van tools die de last van tijdrovende, repetitieve taken van docenten wegnemen, zodat ze meer tijd kunnen besteden aan lesgeven.
turecki | holenderski |
---|---|
zaman | tijd |
alan | van |
TR İhtiyaç duyduğumuz yardımı ve yanıtları çok hızlı aldık ve bu da Hexnode'un bizim için doğru olduğuna karar vermemizi sağladı. Çok zaman kazandırır ve destek biletleri sağlar ... bu, zaman kazandırıcıdır.
NL We kregen de hulp en antwoorden die we nodig hadden heel snel, waardoor we sneller besloten dat Hexnode goed voor ons is. Het bespaart een hoop tijd en support tickets... het is een tijdsbesparing.
turecki | holenderski |
---|---|
ve | en |
yanıtları | antwoorden |
zaman | tijd |
destek | support |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
TR Bazı programları öğrenmesi zaman alabilir ancak CAD yazılımları öğrenildiği zaman üretkenliği büyük ölçüde artırıp tamamlanma sürelerini kısaltabilir.
NL Sommige programma's hebben een steile leercurve, maar, eenmaal onder de knie, kan CAD-software de productiviteit en doorlooptijd enorm verbeteren.
turecki | holenderski |
---|---|
alabilir | kan |
Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń