NL Stephen houdt toezicht op ons engineeringteam en is verantwoordelijk voor de onderliggende technologie van Sonix. Hij vergeet meestal om zich aan te kleden op fotodagen.
NL Stephen houdt toezicht op ons engineeringteam en is verantwoordelijk voor de onderliggende technologie van Sonix. Hij vergeet meestal om zich aan te kleden op fotodagen.
TR Stephen mühendislik ekibimizi yönetir ve Sonix'in temel teknolojisinden sorumludur. Genellikle fotoğraf günlerinde giyinmeyi unutur.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
sonix | sonix |
meestal | genellikle |
NL Stephen houdt toezicht op ons engineeringteam en is verantwoordelijk voor de onderliggende technologie van Sonix. Hij vergeet meestal om zich aan te kleden op fotodagen.
TR Stephen mühendislik ekibimizi yönetir ve Sonix'in temel teknolojisinden sorumludur. Genellikle fotoğraf günlerinde giyinmeyi unutur.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
sonix | sonix |
meestal | genellikle |
NL Geavanceerde technologie: Chevrolet-auto's gebruiken de nieuwste technologie voor al hun modellen. Elk model is een perfect voorbeeld van modernisering, van entertainmentsegmenten tot een hoog prestatieniveau.
TR İleri Teknoloji: Chevrolet otomobilleri, tüm modellerinde en son teknolojiyi kullanır. Her model, eğlence segmentlerinden yüksek performans seviyesine kadar mükemmel bir modernizasyon örneğini temsil ediyor.
holenderski | turecki |
---|---|
technologie | teknoloji |
gebruiken | kullanır |
perfect | mükemmel |
hoog | yüksek |
NL Technologie : Technologie is een integraal onderdeel van het automodel in de wereld van vandaag
TR Teknoloji : Teknoloji, günümüz dünyasında araba modelinin ayrılmaz bir parçası olmuştur
holenderski | turecki |
---|---|
technologie | teknoloji |
onderdeel | parçası |
NL Ontmoet andere mensen in jouw omgeving die geïnteresseerd zijn in discussies over onderwijs en technologie. Verzamel en wissel ideeën uit over hoe je de nieuwste technologie kunt introduceren in scholen en bedrijven.
TR Eğitim ve Teknoloji konularını tartışmaya meraklı diğer yerel insanlarla tanışın. Bir araya gelin ve okullarımızla işletmelerimize en yeni teknolojilerin nasıl getirebileceği konusunda fikir alışverişi yapın.
holenderski | turecki |
---|---|
ontmoet | tanışın |
mensen | insanlarla |
onderwijs | eğitim |
en | ve |
technologie | teknoloji |
idee | fikir |
NL Maak kennis met mensen in jouw omgeving die geïnteresseerd zijn in mobiele technologie. Kom samen om je passie voor technologie te delen en ideeën uit te wisselen!
TR Mobil teknolojiyle ilgilenen yerel insanlarla tanışın. Teknoloji tutkunuzu paylaşmak ve fikir alışverişinde bulunmak için bir araya gelin!
holenderski | turecki |
---|---|
mensen | insanlarla |
mobiele | mobil |
technologie | teknoloji |
delen | paylaşmak |
en | ve |
maak kennis met | tanışın |
idee | fikir |
NL Om Hostinger krachtiger en sneller te maken, kunnen we niet alleen maar vertrouwen op de nieuwste technologie. Onze grootste kracht ligt dan ook in de teams die samenwerken om die technologie te implementeren.
TR Hostinger'ı daha güçlü ve daha hızlı yapmak için sadece en son teknolojiye güvenemeyiz. Bu yüzden en büyük gücümüz, onu hayata geçirmek için var gücüyle çalışan ekiplerden oluşuyor.
NL Wij weten dat u van uw werk houdt. Daarom werken we samen met toonaangevende technologiebedrijven om integraties te bouwen die uw werk sneller, slimmer en gemakkelijker maken.
TR Yaptığınız işi yapmayı sevdiğinizi biliyoruz. Bu nedenle, işinizi daha hızlı, daha akıllı ve daha kolay hale getiren entegrasyonlar oluşturmak için önde gelen teknoloji şirketleriyle ortaklık yapıyoruz.
holenderski | turecki |
---|---|
integraties | entegrasyonlar |
en | ve |
sneller | hızlı |
NL Reizen is mogelijk en makkelijk mits men rekening houdt met de Covid-19 beperkingen
TR Covid-19 kurallarını bildikten sonra seyahat etmek çok kolay
holenderski | turecki |
---|---|
makkelijk | kolay |
NL De extra verificatielaag houdt een account veilig op het moment dat het wachtwoord is gecompromitteerd.
TR Bu, başka bir kimlik doğrulama katmanı ekleyerek parola tehlikeye girdiğinde bir hesabı korur.
holenderski | turecki |
---|---|
wachtwoord | parola |
account | hesabı |
NL Stel een projectoverzicht en een projecttracker op in één enkel document, op basis waarvan u stakeholders op de hoogte houdt en actie kunt ondernemen.
TR Paydaşların güncel bilgi sahibi olabileceği ve eyleme geçebileceği tek bir belgede bir proje bilgilendirmesi ve proje takip aracı oluşturun.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
NL Eigendom houdt in dat je het zou moeten kunnen openen, hacken, repareren, upgraden of versieren zoals jij dat wilt.
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
holenderski | turecki |
---|---|
repareren | tamir |
je | onu |
NL Als u de vraag beantwoordt, is uw portefeuille veilig als u zich aan deze basisveiligheidsregels houdt: Houd uw apparaat veilig
TR Sorunun cevabı olarak, buradaki temel güvenlik kurallarına uyarsanız cüzdanınız güvende olur: Cihazınızı güvende tutun
holenderski | turecki |
---|---|
veilig | güvenlik |
NL Googlebot houdt van websites zonder fouten. Help Google bij het begrijpen van de content op de website en krijg een hogere ranking en meer verkeer.
TR Googlebot, hatasız web sitelerini sever. Google’a web sitenizin içeriğini anlama, daha yüksek sıralama ve daha fazla trafik alma konusunda yardımcı olun.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
een | a |
ranking | sıralama |
verkeer | trafik |
het | olun |
NL De erkenning dat uw bedrijf zich houdt aan maatschappelijk en ecologisch verantwoorde principes.
TR Sosyal ve çevresel prensiplere saygı gösteren bir şirket olarak tanınma.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
bedrijf | şirket |
NL Onze bekroonde antivirusbescherming houdt schadelijke dreigingen op afstand van uw systeem.
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
holenderski | turecki |
---|---|
houdt | tutar |
schadelijke | zararlı |
NL Onze bekroonde antivirusbescherming houdt schadelijke dreigingen uit de buurt van uw systeem.
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
holenderski | turecki |
---|---|
houdt | tutar |
schadelijke | zararlı |
NL Houdt werk- en persoonlijke gegevens op hetzelfde apparaat gescheiden, zodat de veiligheid en de privacy van de gebruiker worden gewaarborgd.
TR Aynı cihazdaki ayrı iş ve kişisel veriler, güvenliği ve kullanıcı gizliliğini garanti eder.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
persoonlijke | kişisel |
gegevens | veriler |
veiligheid | güvenliği |
hetzelfde | aynı |
gebruiker | kullanıcı |
NL De pincet met veer houdt kabels of componenten zelf vast zodat jij je handen vrij hebt
TR Yaylı cımbızlar dokunmaya gerek kalmadan kabloları veya parçaları tutar
holenderski | turecki |
---|---|
houdt | tutar |
of | veya |
NL Ook houdt Sonix je media en transcripties georganiseerd, zodat je gemakkelijk belangrijke geluidsbeten kunt vinden.
TR Ayrıca, Sonix medya ve transkriptlerinizi düzenli tutar, böylece anahtar ses ısırıklarını kolayca bulabilirsiniz.
holenderski | turecki |
---|---|
ook | ayrıca |
houdt | tutar |
media | medya |
en | ve |
georganiseerd | düzenli |
zodat | böylece |
gemakkelijk | kolayca |
NL Wij zijn er om je bedrijf er fantastisch te doen uitzien, zodat jij kunt doen waar je van houdt.
TR Şirketinizin iyi görünmesine yardım etmek için buradayız ki sevdiğiniz işi yapabilesiniz.
holenderski | turecki |
---|---|
bedrijf | iş |
NL Wij helpen je kortom om je bedrijf er fantastisch uit te laten zien, zodat jij kunt doen waar je van houdt.
TR Kısacası, şirketinizin iyi görünmesine yardım etmek için buradayız ki sevdiğiniz işi yapabilesiniz.
holenderski | turecki |
---|---|
bedrijf | iş |
NL Control Union Certifications houdt zich aan strenge professionele audit- en certificeringsprocedures. Neem contact met ons op en wij vertellen u wat wij voor u kunnen doen.
TR Control Union, sıkı profesyonel denetim ve sertifikasyon prosedürleri uygular. Bizimle iletişime geçin ve size, yıllık hizmetlerimize dair bir teklif sunalım.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
contact | iletişime |
audit | denetim |
u | size |
NL Dit houdt in dat u bij gebruik van meerdere (verschillende) teams aparte postvakken kunt hebben voor elk team via één Crisp-account
TR Bu, örneğin, bir Unlimited CRM kullanıcı tabanınızda 100 kişi veya 1 milyon kişiniz olsa da aynı aylık ücreti ödeyeceğiniz anlamına gelir
NL Standaard houdt FreeOffice voor Windows zichzelf automatisch up-to-date door de servicepacks van onze servers te downloaden.
TR Varsayılan olarak, Windows için FreeOffice hizmet paketlerini sunucularımızdan otomatik olarak indirerek kendini güncel tutar.
holenderski | turecki |
---|---|
houdt | tutar |
windows | windows |
NL Trex houdt zich al sinds 1996 bezig met het ontwikkelen, definiëren en perfectioneren van composietterrassen, en is zo de grootste fabrikant ter wereld geworden van houtalternatieve terrasproducten
TR 1996 yılından itibaren, Trex ahşap alternatifi Deck ürünlerinde dünyanın en büyük üreticisi konumuna gelerek, kompozit Deck kategorisini icat etti, tanımladı ve mükemmelleştirdi
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
wereld | dünyanın |
van | itibaren |
NL Voorbeeld: U houdt een maand lang een enquête waaraan 550 personen deelnemen
TR Örnek: Mesela 1 ay süreli anketinize 550 kişi katıldı
holenderski | turecki |
---|---|
maand | ay |
NL WebShield controleert sites op onbetrouwbare en frauduleuze activiteiten, en houdt zo uw onbetaalbare gegevens uit de buurt van cybercriminelen.
TR WebShield, siteleri güvenilmeyen ve dolandırıcılık amaçlı faaliyetlere karşı kontrol ederek paha biçilmez verilerinizi siber suçlulardan uzak tutar.
holenderski | turecki |
---|---|
controleert | kontrol |
sites | siteleri |
en | ve |
houdt | tutar |
NL Identificeer al vroeg in een belangrijk publicatieproces tekstovereenkomsten zodat de kwaliteit van uw manuscripten de reputatie van uw instelling hoog houdt.
TR Önemli yazıları yayına hazırlarken metin benzerliklerini erken evrede belirleyerek yazılarınızın kalitesiyle kurumunuzun itibarını koruyun.
holenderski | turecki |
---|---|
vroeg | erken |
NL Als je van onze producten houdt en ons merk sterk aanbeveelt, of als je gewoon een fan bent van de passie die wordt gegoten in het bouwen van SteelSeries-producten, dan willen we je uitrusten en belonen.
TR Ürünlerimizi seviyorsanız ve markanın destekçisiyseniz veya SteelSeries ürünlerini oluşturan tutkunun hayranıysanız sizi ürünlerle donatıp ödüllendirmek isteriz.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
producten | ürünlerini |
NL Eenvoudig te monteren en houdt je bureau schoon
TR Kolaya montajlanır ve masanızın düzenli kalmasını sağlar
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
NL Als mede-oprichter is Thomas de back-endexpert van het team. Hij houdt zich zowel bezig met de relatie met de technische partners als met de financiële en commerciële aspecten van Soundiiz.
TR Kurucu ortaklardan Thomas, ekibin Back-End (arka plan) uzmanıdır. Soundiiz'in teknik ortaklarıyla olan ilişkilerinin yanı sıra finansal ve ticari yönleriyle ilgilenir.
holenderski | turecki |
---|---|
technische | teknik |
financiële | finansal |
en | ve |
is | olan |
NL Hyaluronzuur en natrium PCA voorkomen dat de huid water verliest en uitdroogt, helpen bij de wederopbouw van de intercellulaire lijm die de huidcellen bij elkaar houdt, en houden je huid jeugdig, gehydrateerd en vol.
TR Hyaluronik Asit ve Sodyum PCA cildin su kaybetmesini ve kurumasını önler, cilt hücrelerini bir arada tutan hücreler arası yapıştırıcının yeniden oluşturulmasına yardımcı olur ve cildinizi genç, nemli ve dolgun tutar.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
huid | cilt |
water | su |
helpen | yardımcı olur |
houdt | tutar |
NL LUNA™ 3 houdt van alle huidbehoeften. Kies uit opties met borstelharen die zijn aangepast voor een deskundige verzorging van de gevoelige, normale of gemengde huid of de dikkere mannenhuid.
TR LUNA™ 3, cildin tüm ihtiyaçlarını karşılar. Sırasıyla hassas, normal, karma ve erkek cildine uygun olarak tasarlanan seçenekler arasından seçiminizi yapın.
holenderski | turecki |
---|---|
gevoelige | hassas |
luna | luna |
NL Dit houdt in dat u bij gebruik van meerdere (verschillende) teams aparte postvakken kunt hebben voor elk team via één Crisp-account
TR Bu, örneğin, bir Unlimited CRM kullanıcı tabanınızda 100 kişi veya 1 milyon kişiniz olsa da aynı aylık ücreti ödeyeceğiniz anlamına gelir
NL Wij weten dat u van uw werk houdt. Daarom werken we samen met toonaangevende technologiebedrijven om integraties te bouwen die uw werk sneller, slimmer en gemakkelijker maken.
TR Yaptığınız işi yapmayı sevdiğinizi biliyoruz. Bu nedenle, işinizi daha hızlı, daha akıllı ve daha kolay hale getiren entegrasyonlar oluşturmak için önde gelen teknoloji şirketleriyle ortaklık yapıyoruz.
holenderski | turecki |
---|---|
integraties | entegrasyonlar |
en | ve |
sneller | hızlı |
NL Control Union Certifications houdt zich aan strenge professionele audit- en certificeringsprocedures. Neem contact met ons op en wij vertellen u wat wij voor u kunnen doen.
TR Control Union, sıkı profesyonel denetim ve sertifikasyon prosedürleri uygular. Bizimle iletişime geçin ve size, yıllık hizmetlerimize dair bir teklif sunalım.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
contact | iletişime |
audit | denetim |
u | size |
NL Eigendom houdt in dat je het zou moeten kunnen openen, hacken, repareren, upgraden of versieren zoals jij dat wilt.
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
holenderski | turecki |
---|---|
repareren | tamir |
je | onu |
NL Standaard houdt FreeOffice voor Windows zichzelf automatisch up-to-date door de servicepacks van onze servers te downloaden.
TR Varsayılan olarak, Windows için FreeOffice hizmet paketlerini sunucularımızdan otomatik olarak indirerek kendini güncel tutar.
holenderski | turecki |
---|---|
houdt | tutar |
windows | windows |
NL Trex houdt zich al sinds 1996 bezig met het ontwikkelen, definiëren en perfectioneren van composietterrassen, en is zo de grootste fabrikant ter wereld geworden van houtalternatieve terrasproducten
TR 1996 yılından itibaren, Trex ahşap alternatifi Deck ürünlerinde dünyanın en büyük üreticisi konumuna gelerek, kompozit Deck kategorisini icat etti, tanımladı ve mükemmelleştirdi
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
wereld | dünyanın |
van | itibaren |
NL Onze bekroonde antivirusbescherming houdt schadelijke dreigingen op afstand van uw systeem.
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
holenderski | turecki |
---|---|
houdt | tutar |
schadelijke | zararlı |
NL Onze bekroonde antivirusbescherming houdt schadelijke dreigingen uit de buurt van uw systeem.
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
holenderski | turecki |
---|---|
houdt | tutar |
schadelijke | zararlı |
NL Met maar één klik kunt u uw internetgebruik versleutelen, waarbij u uw surfactiviteiten en persoonsgegevens privé houdt.
TR Tek bir tıklamayla web kullanımınızı şifreleyebilir, internette gezinme alışkanlıklarınızı ve kişisel bilgilerinizi gizli tutabilirsiniz.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
NL Gegevensbescherming houdt niet op als u thuis bent - breid uw anonimiteit helemaal uit via onze iOS- en Android-apps.
TR Veri koruması evle sınırlı kalmamalı. iOS ve Android uygulamalarımızla anonimliğinizi her yerde devam ettirin.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
ios | ios |
android | android |
NL Onze bekroonde antivirusbescherming is er snel bij en houdt schadelijke dreigingen op afstand.
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri uzak tutmak için hızla çalışır.
holenderski | turecki |
---|---|
snel | hızla |
schadelijke | zararlı |
NL WebShield controleert sites op onbetrouwbare en frauduleuze activiteiten, en houdt zo uw onbetaalbare gegevens uit de buurt van cybercriminelen.
TR WebShield, siteleri güvenilmeyen ve dolandırıcılık amaçlı faaliyetlere karşı kontrol ederek paha biçilmez verilerinizi siber suçlulardan uzak tutar.
holenderski | turecki |
---|---|
controleert | kontrol |
sites | siteleri |
en | ve |
houdt | tutar |
NL U gaat ermee akkoord om accurate en volledige informatie te verstrekken als u zich registreert voor de Diensten en dat u deze informatie accuraat en volledig houdt gedurende de gehele tijd waarin u de Diensten gebruikt
TR Hizmetler için kayıt yaptırdığınızda doğru ve eksiksiz bilgiler vermeyi kabul ediyor, Hizmetleri kullandığınız süre boyunca söz konusu bilgileri doğru ve eksiksiz tutmayı kabul ediyorsunuz
holenderski | turecki |
---|---|
akkoord | kabul |
en | ve |
volledige | eksiksiz |
gedurende | boyunca |
NL Identificeer al vroeg in een belangrijk publicatieproces tekstovereenkomsten zodat de kwaliteit van uw manuscripten de reputatie van uw instelling hoog houdt.
TR Önemli yazıları yayına hazırlarken metin benzerliklerini erken evrede belirleyerek yazılarınızın kalitesiyle kurumunuzun itibarını koruyun.
holenderski | turecki |
---|---|
vroeg | erken |
NL Houdt werk- en persoonlijke gegevens op hetzelfde apparaat gescheiden, zodat de veiligheid en de privacy van de gebruiker worden gewaarborgd.
TR Aynı cihazdaki ayrı iş ve kişisel veriler, güvenliği ve kullanıcı gizliliğini garanti eder.
holenderski | turecki |
---|---|
en | ve |
persoonlijke | kişisel |
gegevens | veriler |
veiligheid | güvenliği |
hetzelfde | aynı |
gebruiker | kullanıcı |
NL Daartoe hebben we een rang tracking tool die ons trouw houdt aan onze naam, evenals een trefwoord vinder, SERP checker, en zelfs een web audit tool om u te laten zien wat er niet werkt op uw site.
TR Bu amaçla, adımıza sadık kalmamızı sağlayan bir sıralama izleme aracımızın yanı sıra bir anahtar kelime bulucu, SERP denetleyicisi ve hatta sitenizde neyin çalışmadığını gösteren bir web denetim aracımız var.
holenderski | turecki |
---|---|
rang | sıralama |
tracking | izleme |
tool | aracı |
naam | adı |
serp | serp |
zelfs | hatta |
audit | denetim |
niet | ama |
Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń